25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 EKİM 2000 PAZARTESİ O L A Y L A R \İ\J (jF\Jİ\Uİ^LthjR olay.gorus@cumhuriyet.com.tr Atatürk'ün Öşgün Cumhuriyeti Rahmi KUMAŞ EsM CHP muetvekm ' ••.' ?% , 9 0 zellikleYunanlılannlzmir'e soya dayalı baskıcı yönetim anlayışı- O çıkışından sonra "Neoiacak bu ülkenin dunımıT soru- su sorulmaya başlannuştı. Bu soruya yanıt arayan Os- manlı sivil ya da asker aydınlannın çevreni (ufku) Osmanlı egemenliğini aşmamıştı. Ancak bir asker-aydın var- dı ki yalnız O, "Zarnanı gelince cum- huriyrt kurulacakür" demişti, Erzurum Kongresi günlerinde yanındaki Maz- har Miifrt Kansu'ya. .. Türkıye'yi kurtarma bilinciyle Ana- dolu'ya çıkan Mustafa Kemai yurdu- muzun düşman elıne geçmesinin so- rumlusu olarak "sakanatve hiafeti" gör- mekteydi. Ülkeyi yalnız düşmandan kurtarmak yeterlı olmayacaktı; gerçek düşman içteki rejmdi. Bunu o günler- de böyle düşünebılmek kolay değildi. Çünkü o sıralar, yeryüzünde bağımsız devletlerin sayısı 40'a bile varmıyor- du. Üstelik bu devletlerin çoğu da bir nın egemenliğindeydı. Öyle ömek ah- nacak dört dörtlük bir devlet yönetimi yoktu. Belkı Amerika BirleşikDevlet- fcri yönetim biçımi, sürekliliği bakımın- dan örnek alınabilirdi. Ama o yönetim de bızdeki padışah yönetiminden da- ha zor bir yönetim biçimiydi. Örnek alınması durumunda Osmanoğullan değil de bir başka oğullan yönetimine kolaylıkla kayabilirdi. Bu yönetim bi- çiminde yalnız soy egemenliği yoktu; gerisi saltanat rejimine çok benziyor- du. Bir de yine ABD rejiminin bir türe- vi ya da bir yansıması gibi görünen Li- berya Cumhuriyeti vardı. 1847 yılın- da ABD Anayasası örnek almarak ku- rulan bu rejimden pek haberi olan da yoktu. Düşününüz ki bu devletin bu- günkü nüfiısu bile 3 milyonu zor geç- mektedir. Gerçi 1920'lere dek sürek- liliğini koruyan bu rejim de 1980'ler- de darbelere sahne oldu. Gerçi hemen yanjbaşımızda bir soy egemenliğini yı- kıp kurulan bir Sovyet Cumhuriyeti vardı. Ama o da 6 yıllık bir devietti; ör- nek alınacak yanı yoktu. İşte o devlet biçimi de 74 yıl sonra sona erdi. Ama Mustafa Kemal'in kendine özgü olarak kurduğu Cumhuriyet, bugün 78. yaşı- na girdi. Asya'da kurulan SUB YatSen'ın cumhuriyetinin de geleceğı belırsızdi ve öyle de oldu. Yeryüzünün en eski demokratik yö- netimini kurmuş diye bilinen Ingilte- re'de bile krallık egemenliğini sürdü- rûyordu. 1215'te demokratıkleşme sa- vaşımma gıren bu ülkede, üstelik bir kez cumhuriyet denemesi yapıldı, o da başanlı olamadı. Hem de diktatör üretti (Cromwefl). Doğrusu 1920'lerde bırakalım Asya'yı, Avrupa bile krallık kaynıyordu (Afri- ka'da Liberya dışında ügi duyulacak bir yönetim biçimi yoktu). Açıkçası ana- karalann çoğunda Asya, Afrika, Ok- yanusya ve bir ölçüde Amerika'da ba- ğımsız devletler yok gibiydi. Nerde kaldı örnek ahnabilecek bir cumhuri- yet? Gerçi cumhuriyet yönetimi denince hemen Fransa çağnştınhnaktadır insa- nın beyninde. Çünkü Fransa, ABD'nin bağımsızlığına da örnek oldu. Ama ne yazık ki Fransa Cumhuriyeti sürekli- lik gösteremedi, 1920'lere gelinceye dek üç kez krallıkla cumhuriyet arasın- da gitti geldi. tşte böyle bir ortamda Mustafa Ke- mal bu cumhuriyeti kurdu. Demek ki örnek aldığı ya da alabildiği bir cum- huriyet biçimi yoktu. O bakımdan bu cumhuriyet "özgüıTdür, açıkçası örne- ği olmayan bir cumhunyettir. Yalnız ku- rulurken değil, yaşarken de öyle... Çün- kü bir soy egemenliğini yıkıp yerine ku- rulan cumhuriyetlerden, Türkiye Cum- huriyeti dışında hiçbir cumhuriyet sü- reklilik gösteremedi. Türkiye Cumhuriyeti dışındakı cum- huriyetler soy egemenliğıne zaman za- man yine döndüler (ABD Cumhuriye- ti ise bir soy egemenliğini yıkıp kurul- madı; o kurulurken cumhuriyet olarak kuruldu). Rusya'da kurulan cumhuri- yet ise soy yerine sınıf egemenliği ge- tirdi. Mustafa Kemal, kurduğu cumhu- riyete ulusal, devletçi, halkçı, devrim- ci özellıkler yanında laik nıtelık ekle- yerek, bu rejimi sonsuza dek yaşatmak ülküsünü verdi. Cumhuriyeti sonsuza değin yaşatacak olan, Atatürk'ün ilk cumhurbaşkanı seçildığinde söylediği gibidir: 0nun yapıtlan... Onun özgün cumhuriyeti çağdaşlaş- ma yolunda ilerlerken fnönü'nün kat- kısıyla demokratik yörüngeye de otur- muştur. Bu cumhuriyetin bir özgünlüğü de uğrunda kurulurken hiç ölü verilmeme- sidir. Ama yerleşirken kendını koruma- sını da bildi. Az da olsa kan akıtıldı. Kendini aydın sananlann belkı de anlamadığı gerçekler bunlar. Ama yi- ne de cumhuriyet, yolunda yürüyor. Ona engel olmak isteyenleri silip sü- pürüyor. Ttırkcell Genç WAP nedir? Sürekli hatta kalmadan kısa mesaj iırerinden hem pratik. hem ekonomik WAP hınııeti. İTURKCELL Yeni Ericsson A2618Kalbinizde kim varsa, artık ekranınızda da var... Ericsson A2618, istediğiniz herhangi bir resimle açılıyor;* evet gerçek bir fotoğraf var karşınızda. Turkcell Genç WAP ile mobil internet en pratik şekilde parmağınızın ucunda. Snap-on kapakları çeşit çeşit. Kişiliğinizle birlikte renk değiştiriyor. Melodilerini, çalış- ma biçimini kendinize göre ayarlıyorsunuz, kendinize göre konuşuyorsunuz. $- •-• *İstediğiniz herhangi bir fotoğrafı, yazıyı ya da çizimi ücretsiz yükletmek i(in ' • - asağıdakı telefon numaralarından sıze en yakın satts noklalarını öjlrenebıltrsiniz. Ericsson Müsterı Hızmetlert: (0-212) 286 86 86 Türkiye Yetkılı Dıstrıbutörlerı K.V.K. Müsterı Htzmetlerı: (0-216) 445 7 0 45 (pbx) ve GEN-PA Musterı Hızmetlen: (0-212) 287 17 17 (pbx) ERİCSSON CUMHURtYKPTEN OKURLARA ORHAN ERİNÇ Cumhuriyet. Yine Cumhuriyet Atatürk Cumhuriyeti'nin 77'nci yılını dün yine coş- kuyla kutladık. Gerçi Cumhuriyet'i, özellikle laik ve sosyal yapı- sından soyutlamak için yıllardır gizli-açık sürdürülen çabalaryoğunluk kazanmıştı ama, inançlı Kemalist- lerin Cumhuriyeti savunma kararlılığı bir kez daha ağır basmıştı. Resmi, özel kutlama törenleriyle etkinliklere içten- likle katılan, Ata'ya saygı ve sevgilerini sunmak için Anıt- kabir'e akın eden yurttaşlar, karariılığın somut göstergesini oluşturuyordu. Başansızlıklarından Atatürk Cumhuriyeti'ni so- rumlu tutma ayıbından kurtulamayan kimi yönetici- lerimiz yüzünden, ülkenin istenilen çağdaş uygariık düzeyine yaklaştığını söyleyebilmek bugün için ol- dukça zor. Türkiye'nin çağdaş uygariık düzeyine ulaşmama- sı için ellerinden geleni artlanna koymayan, yetkile- rini yakın çevreleri yâ da çıkar ilışkilen içine girdikle- ri gruplar adına kullanmayı devlet adamlığı sayan- lann devri kapanmadıkça daha nice olumsuzluklar yaşayacağımız da ortada. İşte Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz. Halka iyimserlik aşılamak için yapılan açıklama- lan bir yana koyarsak, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olmasının uzun bir süre daha hayal olarak kala- cağı anlaşılıyor. TürkiyeAraştırmalar Merkezi'nin 15'inci kuruluşyı- lı nedeniyle yapılan bir dizi etkinlikte dinlediğimiz Al- man yönetici ve siyasetçilerinin kimilerinin söyledik- leri pek iç açıcı değildi. Avrupa Birliği yol haritasının, zaman zaman daire- ler çizilerek aynı noktalarda kesişen uzun bir yolcu- luk öngördüğü anlaşılıyor. Bu yargının somut bir ne- deni var. Avusturya'da milliyetçilerin iktidara gelme- sine kıyametler kopanlırken, Türkiye'de MHP'nin ik- tidar ortağı olmasına kılını bile kıpırdatmayan Birti- ğin, bir bildiği olmalı. Avrupa Birliği üyesi ülke yurttaşlan olarak Alman- ya'ya gitme şansımız şimdilik yok ama, göçmen ola- rak gitme şansımızın arttığı, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakan Yardımcısı Michael Vesper'in sözlerinden anlaşılıyor. Çünkü Almanya çalışabilir yaştaki nüfusunu korumak için yılda 458 bin göç- mene gereksinim duyuyor. Yetkililerimiz bu konuya eğilirlerse, Biriiğe topluca girmeyi beklemek yerine teker teker girmemizi sağlayabiliıier belki de. ••• Yüzümüze gözümüze bulaştırdığımız sorunlardan bir başkası ise özelleştirme. Arsa fiyatma satılan ku- rumlan alanlann çoğunun üretim yerine arazi rantı peşinde olduklan yazılıp çizildi. Işçi kıyımı ise rekor düzeye yükseldi. Atatürk'ün kuruluşuna öncülük ettiği kamu ban- kalannın haraç-mezat özelleştirilmesinin sonuçlan da son günlerde yoğun biçimde ortaya dökülüyor. Alın Etibank'ı. özelleştirmenin ardından bir dizi altş-satış serüveni yaşayan Etibank da Tasarruf Mev- duatı Sigorta Fonu'na devredildi. Bu işlemin anlamı şöyle özetlenebilir: "Kamununken özelleştirilen Eti- bank yine kamulaştınldı" Özelleştirme tutkusuna kapılan yöneticilerimiz yü- zünden 150 milyon dolara satılan Etibank'ın son du- ruma göre devlete maliyeti 438 milyon 200 bin do- lar. Nasrettin Hoca'nın yumurta ticaretini andıran bir durum. Pahalı alıp ucuza satarak "sürûmden kazan- mak" amacına dayalı başanlı bir alım-satım öme- ği. Devlet açıktan, ama sizin, benim, onun ödediği vergilerden ayırarak satarken aldığı paranın üstüne yaklaşık 300 milyon dolar cereme ödeyecek. Ne özelleştirme ama.. • • • Etibank olayının yalnız bankacılık kesimini değil ba- sınımızı da ilgilendiren yönleri var. Çünkü Etibank'ın son sahibi, aynı zamanda başta Sabah olmak üze- re çeşitli gazete ve dergi yayımlayan bir grubun sa- hibi. Zaten genel bir güven bunalımını yaşayan gaze- teciliğimiz, bir yara da Etibank yüzünden aldı. Dile- riz ki, Fon'a alınan diğer bankalarda yaşananlar Eti- bank'ta yaşanmamış ve bankanın içini gazeteciler boşattmamış olsun. Söz basına gelmişken ANAP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın kimi meslektaş- lanmız için söylediği bildirilen yakışıksız değeriendir- meye de değinelim. Türkiye Gazetealer Cemıyeti Baş- kanı Nail Güreli'nın gazetemizde de yayımlanan (28 Ekim 2000) ve "O, gazetecilere tahammül edemiyor, ama bizlerde ne yaak ki ona katlanacağız'' cümlesîyte biten açıklamasına ekleyecek bir sözümüz yok. Ama meslektaşlanmıza bir öneride bulunmak geçiyor içi- mizden: Lütfen Avrupa Birliği diye açıkça yazmak yerine (AB) kısaftmasını kullanmayın. Çünkü bazı yöneti- cilerimizbu kısattmayı (Afrika Birliği) diye alğilanıyor. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılanmızla. oerinc@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya ALACA BİR ÖFKE Alaca Kke YENİ ÇIKTI Ey benim aydınlık gûnlen bekleyen Tûrkiyem!.. Ey benim ölüme alkış tutan halkım!. Ey benim şafağın yolunu açan suskun akşamlann hüznünü yaşam biçimi sanan ınsanun!.. Ey benim özgürlüklen Erbakan Hoca'nın takkesiode arayan romanök aydınım!.. CumhurtYe< Çağ Pazarlama A.Ş. Tûrkocağı Cad. No:39/41 u. kitap kulübü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel- (212)514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear