23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 EKİM 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Uzmanlar, mali suçlara karşı uluslararası işbirliğinin zorunlu olduğunu belirtti Orgütlü suçlar sıııırötcsi• Hukukçu Francesco de Angelis, sahtekârlık ve dolandıncılığa karşı Türkiye'nin kilit, stratejik bir konumda olduğunu söyledi. Belçika'da uzun yıllar başsavcılık yapan ve mali suçlar konusundaki uzmanlığıyla bilinen Roger Van Camp da "Polis aktif araştırma yöntemleri kullanmalı" dedi. BARIŞDOSTER Avrupah U2manlar, sınırötesi nitelik kazanan mali suçlara kar- şı uluslararası alanda etkin bir iş- birliğinin, güvenlik güçleri ve yargı organlan arasında da eşgü- dümün sağlanması gerektiğini belirttiler. Uzmanlar, bu suçlara karşı so- ruşturma ve araştırma yöntemle- rinin yenilenmesini, teknolojinin en ileri olanaklanndan faydala- nılmasını istediler. Avrupa Birliği'nin (AB) mali çıkarlannın korunması konusun- da düzenlenen bir toplannya ka- tılan ve AB hukukunun ortaklaş- ması konusundaki çalışmalany- la tanınan hukukçu Francesco de Angelis, sahtekârlık ve dolandı- ncıhğa karşı Türkiye'nin strate- jik bir konumda olduğunu söyle- di. De Angelis, sahtekârlık ve dolandıncılığa karşı mücadele- nin sürdûrülebümesi için hem iş- birliği hem de coşku gerektiğini anlatarak "AB bu konuda efin- den geleni yapmaya çalışıyor. Bu çerçevede Tûrkiye'ye de önemH görevler düşüyor. Uyuşturucu kaçakçılığına karşı Türkiye bir kakoluşturmairdedj Sahtekâr- lıkla ve Dolandıncıhkla Müca- dele Avrupa Ofısi'nin (OLAF) yöneticilerinden Simone VVhite da, 1 Haziran 1999 tarihınde ça- lışmalanna başlayan ofısin, AB'nin çıkarlannı sadece idari açıdan değil, ceza hukuku ala- nında uğratılan zararlara karşı da korumayı amaçladığını söyledi. OLAF'ın soruşturma yapmak, istihbarat toplamak ve politika oluşturmak üzere üç temel işle- ve sahip olduğunu belirten Whi- te, idan soruşturma yapan ofisın ulusal makamlarla da işbirliği yaptığına dikkat çekti. Belçika'da uzun yıllar başsav- cılık yapan ve mali suçlar konu- sundaki uzmanlığıyla bilinen Roger Van Camp ise polism ak- tif araştırma yöntemleri kullan- ması gerektiğini söyledi. "Soruş- turmalann esas temetini arasür- malar ohışturur. ÖrgütJû suçlar arük sınırötesi hale geldL Yaka- lananlar, Buz Dağı'nm görûnen yûzû" diyen Van Camp, suç ör- gütlerinin AB'ye karşı işlenen suçlan, uzun süredir çok kârlı ve öteki suçlara oranla azrisklibul- duklannı anlattı. Van Camp, "Örgütiü suçlara karşı, polisijc soruşturmayöntemlerideğişme- IL Tepkisel araşünnadan etldsei araşurmaya geçümed" dedi. Belediyelerin gözü, Veliefendi'nin bulunduğu Bakırköy'ün aylık 1 trilyonluk vergi gelirinde pay kavgası• Ilçe belediyeleri, kendi sınırlan içinde bulunan ganyan bayilerinden elde edilen gelirin vergisinin kendilerine ödenmesi gerektiğini savunuyor. Böylece Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, Bakırköy Belediyesi ve Türkiye Jokey Kulübü arasında karşılıklı davalar sürüyor. CEMULUTAŞ Istanbul'da, başta Büyükşehir Beledi- yesi olmak üzere ilçe belediyeleri, Veli- efendi Hipodromu'nda yapılan at yanş- lanndan ve ülke genelinde oynanan altı- lı ganyandan kaynaklanan vergi gelirle- rinden pay istiyor. Bakırköy Belediyesi sınırlan içinde olduğu için ayda ortala- ma 1 trilyon liralık vergi gelirinin tama- mını alan Bakırköy Belediyesi'nin ise bu gelirden vazgeçmeye hiç niyeti yok. tlçe belediyeleri, kendi sınırlan içinde bulunan ganyan bayilerinden elde edi- len gelirin vergisinin kendilerine öden- mesi gerektiğini savunuyor. Böylece Bü- yükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, Bakırköy Belediyesi ve Türkiye Jokey Kulübü arasında karşılıklı davalar sürü- yor. Ancak her seferinde Bakırköy Be- lediyesi kazanıyor. Bu konuda arada ka- lan Türkiye Joİcey Kulübü ise diğer be- lediyelerin baskısından bunalmış du- nımda. Kulüp yetkilileri, Büyükşehir Beledi- yesi'nin 1990'dan beri kulüple uğraşûğı- nı belirterek bilet gelirlerinden elde edi- len vergiyi almak üzere dava açnğını, an- cak ilgili yasada 10 binden az seyirci ka- pasitesı olan yerlerin gelırlerinin ilçe be- lediyelerine kalacağına yönelik düzenle- Şişli Belediye Başkanı Sangül, ganyan bayüerinin hangi bekdiye sınırlanndaysa o belediyeye vergi ödemesi gerektiğini savundu. me nedeniyle kaybettiğinı anlattı. Büyükşehir Belediyesi açtığı davadan sonuç alamayınca, 1999'da aldığı bir en- cümen karanyla, altılı ganyan vergisi- nin, oynandığı ilçe belediyelerine dağı- hlmasını ıstedı. Buna göre Türkiye Jokey Kulübü, hangi ilçe sınırlan içinde ne ka- dar altıh ganyan oynanıyorsa o oranda vergiyi ilgili ılçeye ödeyecekti. Davaları Bakırköy kazandı İlçe belediyelen de bu karara dayana- rak Jokey Kulübü'ne, vergısıni ödeme- sini isteyen tebligatlar göndermeye baş- ladı. Ancak sonradan mağdur olmak is- temeyen kulüp, vergisini hangi belediye- ye ödemesi gerektiğine dair idari mah- kemelerde ve vergi mahkemelerinde da- valar açtı. Açılan davalann hepsi Bakır- köy Belediyesi lehine sonuçlandı. Encü- men karannı dayanak yapamayacaklan- nı gören ilçe belediyeleri, bu kez doğru- dan dava açmaya başladılar. Şişli Beledıye Başkanı Mustafa San- gül, Veliefendi Hipodromu'nda yapılan at yanşlan için ülke genelinde ganyan bayilerine yatınlan altılı ganyan kupon- lardan kesüen rüsum gelirlennin tama- mının Bakırköy Belediyesi'nin kasasına girmesinın haksızlık olduğunu savundu. Ganyan bayilerinin, hangi belediye sı- rurlanndaysa o belediyeye vergi ödeme- si gerektiğini savunan Sangül, Şişli Be- lediyesi olarak Bakırköy Belediyesi aleyhine dava açtıklannı söyledi. San- gül, yalnızca Şişli'nin kaybının ayda 90- 200 milyar lira arasında olduğunu ifade etti. Başka ilçe belediyelerinin de ayn ayn açtıİdan dava konusu gelir, ayda or- talama 1 trilyon lira. Ancak Istanbul'da- ki 32 ilçe belediyesine bölünürse ayda 30-40 milyar liraya düşecek. Bilim adamlan, sosyal demokrasinin özünden sapmadan değişime uyması gerektiğini dile getirdiler 'Sosyaldevletveadalet konınmalVIstanbul Haber Servisi - Alman Sos- yal DemokratPartisi'nin yönetiminde gö- rev alan bilim adamlan, sosyal demokrat partilerin özünü koruyan, emek ağırlıklı ideolojiye; çağdaş, uygulanabilir progra- ma; yetkin, donanımlı kadrolara; demok- ratik, saydam, katılımcı örgütlere ve nite- likli üyelere dayanmalan gerektiğini be- lirttiler. Alman bilim adamlan, sosyal de- mokrasinin özüne, temel değerlerine bağ- lı kalarak değişime uyması, yeniliklen be- nimsemesi durumundabaşanlı olabilece- ğini vurguladılar. Başkanlığını Prof. Dr. Burhan Şenata- lar'ın yaptığı Türkiye Sosyal Ekonomik ve Siyasal Araştırmalar Vakfı'nın (TÜ- SES) konuğu olarak ülkemize gelen Dort- mund Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Al- man sosyal demokratlannın en etkili ku- ruluşu Friedrich Ebert Vakfı'nın Politik • Friedrich Ebert Vakfı'nın Politik Eğitim Bölümü Yöneticisi Prof. Dr. Thomas Meyer, geçmiş deneyim ve gelişmelerin, komünistlerin toplumdaki değişime ayak uyduramadıklannı, sosyal demokratlann ise değişimle birlikte sürekliliği başardıklarını gösterdiğini savundu. Eğitim Bölümü Yöneticisi Prof. Dr. Tho- mas Meyer, geçmiş deneyim ve gelişme- lerin, komünistlerin toplumdaki değişime ayak uyduramadıklannı, sosyal demok- ratlann ise değişimle birlikte sürekliliği başardıklarını gösterdiğini savundu. Kü- reselleşmenın bir olgu olduğunu, toplum- lann değiştiğini ifade eden Meyer, eski yöntemlere sıkı sıkıya bağlı kalmanın, in- sanlan bağlayacağmı ifade etti. Meyer, "EkonomikküreseDeşmenin smıriannı ar- ükulusdevtetindenedemesiolanaksız.Es- ki amaçlanmız aynen duruyor. Sorun, ye- niyol ve araçlarla temel değerierimize na- sıl ulaşacağunız. Ozellikle bilgi teknoloji- sme dayanan, çoğunlukla gençierin çahş- nğı yeni ekonomiyi iyi izlemeli, bu keshn- Jerlenasjldi>alogkuracağımızıdüşünnıe- Hvjz" dedi. Adalet ve özgürlük kavramla- nnın piyasaya terk edilemeyeceğinin altı- Matbaa makinelerini satan Sinop valiliği için suç duyurusunda bulunuldu Atatürk'ün anısı makineler satıldı nı çizen MeyeT, sivü toplumun gelişmesi- nin de önemine değindi. Meyer, "Sosyal devleti korumalı, sürdürükbilir kümab- yız. Farklı ülkelerde farklı çözümierin uy- gulanabileceğini kabuüenmettyiz. Gele- nekseltabanımıaotuşruranemekçikesim- ierin toplumda arük azmhk haline geldi- ğini dikkate almah, birden fazla topium- sal kesime ulaşmahyız. Politik sorumlulu- ğu dünya çapında örgüttemek zorunda- yız" diye konuştu. Sosyal Demokrat Par- ti Kültürel Forum Yöneticisi Dr. Klaus Jürgen Scherer de ulusal polıtikalann ar- tık Avrupalılaşma sürecinegirdiğini anlat- tı. Dünyanın kitap kültüründen internet kültüriine geçtiğini, bilgi iletişim teknolo- jılerinin esneklik, bagımsızlık, zamanı yö- netmek, yaşam boyu eğitim gibi kavram- lan gündeme getirdiğini anlatan Scherer, "Sürekli olmayan işJer, yanm günlük Lşler giderek artryor, çalışma dü- zeni değişiyor. Dışlanan,po- litik tarüşmalara kaülama- tstanbul Haber Servisi - Sinop Valiliği, Atatürk'ün isteğiyle 1922 yılmda kurulan Özel Idare Matbaa Tesisleri'nin makinelerini, manevi değerini yok sayarak 5 milyar lira gibi komik bir bedelle sattı. Cumhuriyet öncesinde Cağaloğlu'nda Tanin gazetesinin basımında kullanılan matbaa makinesinın de satılanlar arasında olduğu belirtildi. Satış işlemlerini yürüten Sinop Vali Yardımcısı Mestan Kocbaş. "Makineler hurda hafine gelmişti, satarak kurtuldıık'' dedi. Sinop*ta yayıînlanan "Bizim Karadeniz" gazetesinin sahibi Ömer Yıfanaz, matbaanm fıyat belirlemesinin uzman olmayan kişilerce yapıldığını, konu ile ilgili Sinop Cumhuriyet Başsavcıüğı'na suç duyurusunda bulunduklannı söyledi. Söz konusu makmelerin elden cıkardması için valilik makamının boş olması nedeniyle Vali Vekili Mestan Koçbaş'm isteğiyle satış komisyonu oluşturulduğunu belirten Ydmaz, ihale şartlannın da 150 tirajlı bir gazetede ilan edildiğini belirtti. 5 milyara satüan makinelerin gerçek değerinın en az 30-35 milyar lira olduğunu iddia eden Yılmaz, satış işlemlerinin iptal edilerek matbaanın müze haline getirilmesinı istedi. Sinop'ta Atatürk anısına tek bir müze bile bulunmadığını vurgulayan Yılmaz, "Cumhurhetten önce Atatürk'ün isteğiyle kurulan ve ilk Türkce - Osmantaca baskilar yapabikn matbaa Atatürk'ün haörasKhr. Matbaa müze hafine getiribnefi, makineier haflta sergüenmelidir'' diye konuştu. Sinop Vali Yardımcısı Mestan Koçbaş ise matbaanm ucuza satılmadıgını, fıyat belirlemesinin 10 kışıiık uzman ekip tarafuıdan yapıldığını söyledi. Elribin maldnelere 4.5 milyar flyat biçtiğini, ancak kendilerinin, makineleri 5 milyara sattığını anlatan Koçbaş, "&rakm 35 mflyarı, şimdi 55 mflyar bile veren olsa satiş işkmlerini iptal eder, hemen ona devTederim" dedi. Makineler arasında 1881 tarihJi olanlannın bile bulundugunu, artık hiçbirinin işe yaramadjğını vurgulayan Koçbaş, "Hepsi hurdaydı, 2 senedir satmayı planlıyorduk, ancak şimdi satabikfik" diye konuştu. yan toplum kesimlerine u- laşmanuı yollanm butanah, insanlara güven duygusu aşılamahyız. Piyasa ekono- misini destekli>t»ruzamapi- yasa toplumuna karşıyız. Refah,dengelibüyüme,sos- yal adalet kavramlanm göz ardı edemeyiz" dedi. Scherer, sosyal demokrat partilerin geniş bir seçmen koahsyonuna dayanarak ve bu kesimlerin çıkarlannı or- taklaştırarak başanyı yaka- layacaklannı, bu çerçevede aydınlann desteğini kazan- manın da önemlı olduğunu vurguladı. Scherer, sosyal demokrat partilerin profesyonel hiz- met partisi olamayacağını, program partisi olmak ge- rektiğini söyledi. ARAYIŞ TOKTAMŞ ATEŞ Nereye Gidiyoruz? Başlıktan da anlaşıldığı üzere; bu- gün de "nereye gidiyoruz?" sorusunu dile getirmek durumundaytm. Zaten bu gidişle köşemin adını degiştirecek ve "Arayış" yerine ya "Üniversite Sonın- lan" ya da "Nereye Gidiyoruz?" koya- cagım. Inanın, müthiş üzülüyorum. Zaten ben "nereye gidiyoruz?" diye sordukça öyle şeyler anlatıyorlar, öyle şeyter dile getiriyortar ki, bazen bunu sorduğuma da pişman oluyorum. ör- neğin, bugün (17 Ekim Salı) yazımı okuyan bir öğrencim; Kadıköy'de bir hastanede, ölümcül hastalan ölmeye terk ettiklerini iddia etti. Bunu iddia e- den öğrencim, bilmem kaç yıllık lise öğretmeni. "Olur mu kızım bb'yle şey" diyerek karşı çıktığımda, fikrinde ye- min billah ısrarlı oldu. Iddiasına göre gariban hastalann organlanndan ya- rarlanmak için bu yola başvuruyorlar- mış. Elbette böyle bir şeye inanmam mümkün değil. Çok şükür, daha o nok- talara gelmedik. Fakat aydın biröğret- menimizin buna inanabilmesi, sanıyo- rum yeterince üzüntü verici. • • • Futboldaki °hard trick" lafına değin- mem, ilginç tepkilere yol açtı. Ben bu kavramın kumarhanejargonundan gel- diğini zannediyordum. Ama bizim Bu- rak Gülboy, bu deyimin kriket oyu- nundan geldiğini ve "hat trick" olduğu- nu söyledi. Aynı oyunda üç sayı yapa- na "hat trick" yaptı derlermiş. Ancak bir de "galiba..." demekten kendini ala- madı. Yani bu konudaki belirsiziik, (en azından benim açımdan) tüm şidde- tiyle sürüyor. • • • Zaman zaman bugünle geçmiş ara- sında karşılaştırmalaryapıyorum. "Ne- reden nereye" ve "nereye gidiyoruz" sorulan, tüm acımasızJığıyla karşıma dikiliyor. Eskiden yetersiz bulduğum, hatta sırasında muhalefet ettiğim kimı şeyler aklıma geldikçe derin bir üzün- tü ve pişmanlık duyuyorum. örneğin, rahmetli Mehmet AJi Aybar'ın baş- kanlığını yürüttüğü Türkiye işçi Parti- si'ni desteklememiş olmak, bugün ba- na gerçekten üzüntü veriyor. Ne mut- lu ki, bu konudaki düşüncelerimi, ölü- münden önce kendisine söyleyebil- miştim. Asistan olduğum dönemde; üniver- site rektörleri, öğretim üyelerinin oyla- nyla ve en azından Istanbul Üniversi- tesi'nde, fakültelerin rotasyonuyla be- liıienirdi. Benim kararnamemin altın- daki imza, Fen Fakültesi'nden Prof. Nazım Terzioğly. nundu. Gene de o dönemde; KazınMsmail Gûrkan Ho- ca'nın, Sıddık Sami Onar Hoca'nın rektöriükleri efsane gibi anlatılır ve ki- şilikleriyle üniversitenin kişiliğini birieş- tirip nasıl devleştikleri, özlemledilege- tirilirdi. Aynı şekilde; 1980 öncesi rektörlerin- den Prof. Haluk Alp, terörün ve anar- şinin kol gezdiği Istanbul'da, Istanbul Üniversitesi'nin Rektöriük makamını eksiksiz bir biçimde doldurmuştu. Ken- disine randevu veren bir başbakan; içe- ride olmasına rağmen, seçmenlerini "pışpışlamaya" çalıştığından dolayı beş-on dakika bekletince, "Beni vatan- daş olarak bekletebilir, fakat Istanbul Üniversitesi'nin rektörünü bekletemez- siniz" diye ayaklanmış ve Ankara'da Başbakanlığı birbirine katmıştı. Kulağıma geldiğine göre Türkiye'nin yükseköğretiminden sorumlu bir ma- kamın başkanı, geçen hafta bir harpo- kulunun açılıştöreninde, "Variığım Türk variığına armağan olsun" cümlesiyle konuşmasını noktalayabiliyor ve bir başka törende de, rektörlerin seçimle gelmesinin doğru olmadığını dile geti- riyor... Tannm, nereye gidiyoruz?.. Varlığımızı Türk variığına elbette ar- mağan ederiz. Fakat bunu, "belli çev- relere" yaranmak için dile getirmek hiç hoş olmuyor. Acaba bir "esas duruş" da gösterdi mi? • • * Bizim üniversitede de garip şeyler devam edip gidiyor. Bunlan yazdığım zaman, kimi "yalakalar", üniversitenin sorunlannı gazetelere taşımamdan ötürü çok kızıyorve eleştiriyorlar. "Üni- versitenin sorunlannı üniversite içinde çözmek gerekir" diyorlar. Işin doğrusu bu. Fakat çözüme gi- den tüm yollar kapalı. Çözüm yollan biryana, bizim üniversite basına kapa- lı. Şimdiki sayın rektörümüz seçildiği dönemde, merkez binada bir salonu basın mensuplanna ayırmış ve "gözler önünde biryönetim" oluşturma niye- tini ortaya koymuştu. Gazetelerin yaz- dığı ve televizyonlann gösterdiği bazı şeyleri sevmeyince, o oda kapatılmış. Şimdi basın mensuplan üniversite bah- çesine, ancak özel durumlarda girebi- liyoriar. (Zaten merkez binanın adını da, "re/cförfüfcb/nas/"yapmışlar. Dış bina- larda; 35 yıllık öğretim üyeteri, 10 met- rekarelik odalarda çifter çifter oturur- ken merkez binada rektöriük persone- li geniş salonlarda at koşturuyor...) Bugünkü köşem dolduğu için, bura- da noktalıyorum. Ama konuda yaza- ^cak çok şey var. "" Ve gerçekten, "Nereye gidiyoruz?" 10 taksit Ofaiz O peşinat Pimapen yetkili bayilerinde, çok çeşitli ürün seçenekleri ve çok uygun ödeme koşullarıyla. ADİPHZMl rmı Said. Ud Jtl Tei 16s ıjt S 4 39 • Aniafa Cjd./BUKS* Surej Pm Ud Ştl Icl J24 253 60 «8 • Ouapıun/BUKSA Mp<m Ud 5B. I«l 224 J6) 7» 85 • Ouaçırat; BURS* Tctun Ud Şlı Tri 224 360 29 50 • E. Omlik Tolu,' BUSSA Gûvmpon Lld Ştı Tel 224 272 45 02 • Eskj G«nt/BU R ^A Surp«n IUJ Şlı Tei 224 254 35 21 • 6«mlık/BUftSA Gitinryta Ud Ştı Tri 224 514 42 6245 t p 54 5 y Ş 4 5 4 4 r « S * * k r t » a r L U . ŞI. I«t 224 254 sr «> • Ulvyni/HUtSATrtniM 'el 224 25405 60 • EOIB«Ş*M>»plnaz/LÎ.Ti(. 2t4112 u «I • Vte/IHBttA«BJ «2tp» tM. Şo. T * 268 31» P «4 • 6etafl<0CAEÜ »kpts* »4 TeC 262 658 915« • G«tae/K0U£U Hpm Lld Şti. TK. 2«2 6sj 74 43 • Gcb«/KOCA£Ü Er«s u i ŞÜ T«i: Ifa 641 35 89 • Göttuk/KOCAEÜ Kll|»p«ı Ud. Şti. Tri. 262 414 24 o« • Lrmit'KOCAaTHJSpen Lld Ştı TeL 262 349 2915 • Kjramürael/KOGiaJ 0viın<; Td 262 452 29 90 • KOT/UfYA Asta W 274 2318S22* S<m»MffAHY»Plj«<#uTrt 2745123261 •TEKSOAGTrtlMllUd.Ştı *•* 282 26!56«o• Çctatty/TEKİHMİ >k»t«ııLld ŞtLTd 282 7?«56 23-OWTHlD(MGSıytMİ«Ud ŞII.Tr( 2«3 651 »5 89 • Çortu TEKİR0A6 02^1 LM.Şti.Trt J8J «İ3 J7 3» • Cortu/TEthnMfi Yulu«l Ud Şlı Te<- 282 65187 70 • YAIOVA Çmuj Trl- 226 814 12 50 • b*tty/YALOVA Çlnar I«. I K «33 n 01 • Orluci|«i/YALOVA Y>2|an Lld Şlı Tel 226 814 29 82 • AUpll/ZONGULOAK Din(p«l1 Ud ŞII I t t J73 378 54 « • A»l»/20ltGUlOAK Yütepen Ud ŞB Trt 372 253 60 80 • D^ıHc/ZOHGULDAK Oukç, Td: 372 55« « 4» ûcf«rt[ D«yŞ m.H«m:oeoozii4i55(2Ha t) "Başkapen'le karıştirmayın lütfenl" www.pimapen com.tr _
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear