Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30OCAK2000PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Dünya Ekonomik Forumu'na 53 projeyle katılan Başbakan Ecevit, sonucun uzun vadede alınacağını söyledi
adalet gözetflmelT• Baştarafi 1. Sayfada
Ecevit, daha sonra kongre merkezinde
düzenlediği basın toplanüsında, Dûnya
Ekonomik Forumu'na ilişkin izlenimle-
rini anlattı ve yerli ve yabancı basın men-
suplannın sorulannı yanıtladı.
Dünya iş çevrelerinin ekonomiye sade-
ce kârlılık açısmdan bakmadıklannı, ışin
sosyal boyutuna da büyûk önem verdik-
lerini belirten Ecevit, îoplantıda sosyal
adaletin gözetilmesi gerektığımn de vur-
gulandığinı belırttı.
Ecevit, "Bu çok ÖDemü bir gelişme.
Özeüikle, küreseUeşıne sürecinde, bu sü-
recin olumsuzetltikrinidengekyecek, sü-
recin ohımlu etkOeriniön plana çıkarabi-
lecek bir yaklaşun olduğu için çok sevin-
dHİd" dedi. Ecevit, Tüıkıye'de de aym iz-
lenimi edindiğini, işadamlanmn artık sa-
dece kârla yetinemeyeceklerini, aym za-
mandatoplumungereksinimlerini ve sos-
yal adaleti de göz önünde tutmalan ge-
rektiğinı büdiklerini ve bunu dile getir-
diklehni söyledi. Ecevit, sözlerini "Bun-
lar Tûrkiye'nin de, dünyanın da geJeceği
bakmundan ohımlugetişmeJer" diye sür-
dürdü.
Ecevit, temaslannda Türk hûkûmeti ve
parlamentosuna büyük bir gûven geliş-
meye başladığını gözlemlediğini belirte-
rek Tûıkiye'deki ekonomik ve siyasal ge-
lişmeleri örnekler vererek özetledi.
Tüıkiye'nin ihracabnda sanayi üriinle-
rinin payının son yıllarda büyük ölcüde
arttığını ifade eden Ecevit, "Bu da göster-
mektedir ki, tanmsal ekonomiden sanayi
ekonomisine geçmekteyiz. Herhangi bir
OECDülkesinden çokdaha hızlıgavrisa-
fi mİDİ t"Klfr* artlŞl saglıınıaktayt7n
diye
konuştu.
Başbakan Ecevit, Türkiye'nin aym dö-
nemde yüksek enflasyon ve faiz gibi ya-
pısal sorunlarla karşılaşmasına rağmen
hükümettn uyumlu çahşması sonucunda
bu sorunlann aşılması için önemli yasa-
lar çıkanldıgım ve olumlu sonuçlann
aünmaya başladığını bildirdi. Böylece
ekonomi desteklenirken diğer taraftan da
insan haklarında iyileştirmeler sağlandı-
ğım bildiren Ecevit, IMF ile 'stand-by'
anlaşması yapıldığmı, uygulanan prog-
ramnı etkisiyle faizlerin kısa sürede düş-
tüğünü, yatınmlann üretime yönlendiril-
dığini söyledi.
Başbakan Ecevit, anayasada yapılan
değişiklikle uluslararası tahkim ve özel-
leştirmenin kolaylaştınldığına dıkkati çe-
kerek ekonomi ve yargı alanında yapılan
öteki yasa değişikliklen konusunda bılgı
verdi. Yerel yönetimlerreformubaşta ol-
mak üzere, önümüzdeki günlerde, tanm
ve sanayi sektörüyle ilgili önemli düzen-
lemeler yapacaklanm bildiren Ecevit,
Türkiye'nin böylece AB mükteseban dü-
zeyine ulaşacağını vurguladı.
Da kutuplu dünyanın sona ermesi, Kaf-
kaslar'da yeni Türk cumhuriyetlerinin or-
taya çıkması ve Balkanlar'daki değişik-
liklerin Türkiye'nin polıtik, stratejik ve
ekonomik önemini arttırdığını kaydeden
Ecevit, "Türidye, demokratikkşroe için
bir model oluşturmaya azünUdir bütün
bölgeiçnrdedi.
Ecevit, Türkiye'nin bölge ülkelerinin
kalkınmasuu desteklediğini anlatarak,
DÜNYA EKONOMIK FORUMÜ'NU 3 BİN KİŞÎ PROTESTO ETTÎ; GÖSTERÎCÎLERDEN ÎKÎSÎ YARALANDI
Türkiye'ye 'küreselişbirlikçV suçlamasıMVOS (Cumhuriyet) - Küresel-
leşme karşıü 3 bin kişilik grup, Dün-
ya Ekonomik Forumu'nun yıllık
toplannsı sırasında protesto gösteri-
si yaptı. ABD Başkam Bin Cün-
ton'ın konuşmayaptığı kongre mer-
kezine yürümek isteyen grup, yol
üzenndekı Amerikan McDonalds
restoranının camlannı kırdı, araba-
lara hasar verdi. Başbakan Bülent
Ecevit'in Davos'tan aynlmasından
bir saat sonra gerçekleşen gösteride
Tüıkiye de hedef ülkeler arasınday-
dı. Göstericilerin dagıttıklan basın
açıklamasında, Türkiye, küreselleş-
me yandaşı ülkelerle işbirliği içinde
olmakla suçlandı.
İçinde birçok srvil tophım kuruhı-
şunu banndıran Küreselleşme Kar-
şıö Grup, dün 'Anarşistier Federas-
yonu' adı altrnda Dünya Ekonomik
Forumu'nun Davos toplannsını he-
def alan 3 bin kişilik bir gösteri dü-
zenledi. Göstericiler arasında aralık
ayında Seattle'da yapılan Dünya Ti-
caret Orgütü toplantısı sırasında gös-
teri yapan küreselleşme karşıtı grup
da yer aldı.
Saat 15.00'te Davos Gan'ndatop-
lanan grup, polisin kurduğu bariyer-
leri aşarak Bffl Cinton'ın da konuş-
ma yapuğı kongre merkezine doğru
yürüyüşe geçn'ler. Uyanlan dikkate
almayan ve 'Yankee Cfintoo evine
dön', 'tsviçre pofci eşkryalan koru-
yor' sloganlan atan grup, yol üzenn-
deki Amerikan sermayeli McDo-
nalds restoranınnı camlannı kınp
duvara 'ekmek düşmanlan' yazdı-
lar. Çevredeki arabalara da zarar ve-
ren grup zaman zaman da polisle tar-
tıştı. Emniyet güçleri küreselleşme
karşıtı göstericileri dağıtmak için su
fişkırtan panzerler kullandı. Olaylar
sırasında. göstericılerden iki kişi ve
güvenliğı sağlayan yüzlerce polis-
ten biri yaralandi. Kongre merkezi-
ne gitmeleri engellenen göstericiler,
Başbakan Ecevit'in de aralannda
bulunduğu çok sayıda devlet adamı-
nın konakladığı Seehof Sheraton
Oteli'nin önünde slogan atmayı sür-
dürdüler. Otek gırmeye çahşan gös-
tericüere polis engel oldu. Soğuk ha-
va ve kar yağışına rağmen gösterile-
rini iki saat sürdüren grup sakın bir
şekilde dağıldı. Küreselleşme karşı-
tı grubun bugün Davos'ta izinli bir
gösteri yapması bekleniyor.
Türfclye'ye suçlama
Grup tarafından dağıtılan basın
açıklamasuıda "havyar ve şampan-
yaomsundnğu boşaünosferde kuru-
fauı resmi ohnayan temasiaria mil-
yariarca dotarfak iş hagfantıbnnın
gerçeHeştirildiğr ıddia edildi. Baş-
bakan Ecevit'inbu yılki Davos ziya-
retine de değınilen açıklamada son
yıllarda Türkiye'nin kendine olan
güveninin artmasına dikkat çekil-
di.Gecenyıl Davos'ta Amerikan pet-
rol şirketleri ile Rus ve Türk yöneti-
cilerinin bir araya geldiğinin ileri sü-
rüldüğü açıklamada şu iddialara yer
verildi:
"Küresefleşmeycyenibirimajy»-
ratmak amaayia 'küreselleşmenin
insanileştirilmesi' adı attmda Da-
vos'ta petrol ve gaz gecişini sağbya-
cak koridorian belirlediler. Çünkü
Kürderin da>anıkblığının parçalan-
masıgereki\wdu. Bu toplanadan la-
sa bir sûre sonra PKK Kderi Abdul-
lah Öcalan birçokgizHservjsin ortak
çahşması le vakahndı ve Tûrkiye'yt
göoderildL Bö>iefikk Amerikan yö-
netiminin fa\orisi Bakû-Ceyhan,
Azerbaycan-Türkiye yohıda çÜdL"
Göstericilerin, iddialann aksine
geçen yıl Davos'taki toplanüya Tür-
kiye'den hiçbir heyet katılmamıştı.
Ilısu Barajı'nın yapılmasuu da
eleştiren göstericiler, bölgede sos-
yal ve ekonomik gelisme adı altin-
da yapılan çalışmalann Kürtlerin
yoğun olarak yaşadığı bölgeye
olumsuzluklar taşıdıgını belirttiler.
Dünya Ticaret örgütü'nün etkınlik-
lerinede tepki gösteren grup, çevre-
nin tahrip edilmesine ve gen tekno-
lojisi ile gıda üretimine karşı olduk-
lannı belirttiler. Dünyadaki kaynak-
lann eşit şekilde paylaşılması gerek-
tiğını vıırgulayan göstenciler, her
tüıiü sömürünün karşısuıda oldukla-
nnı açıkladılar.
\BD BAŞKANIBİLL CLÎNTON
'Dünya refahı
paylaşılmalı'
DAVOS (Camhanyet) - ABD Başkam Bffl Cinton, bu
yıl Dünya Ekonomik Forumu'nun Davos'taki toplantıla-
nna, Türkiye'den, Kolombiya'dan, Güney Afrika ve Ispan-
ya'dan gelen liderierle bırlikte kaülmasımn, ticaret konu-
sundaki küresel işbirhğinin artan öneminin bir kanıü ol-
duğunu söyledi. ABD Başkam Bill Clınton, serbest piya-
sanın gelişmekte olan ülkelenn dünya refahını paylaşma-
sını sağJayacağını söyledi.
Dünya Ekonomik Forumu'nun Davos'taki toplantılan-
na gelen ilk ABD Başkam olan Bill Clinton, burada yap-
üğı konuşmada, küreselleşme sürecinde, çevTe ve ıstih-
dam konularma, yoksul ülkelere yardım gibi konulara da
dikkat edilmesi gerektiğirü vurguladı. Baskan Clinton,
serbest piyasanın, gelişmekte olan ülkelerin dünya refa-
tum paylaşmasını sağlayacağım bildirdi. Clinton, geliş-
mekte olan ülkeleri, sadece ticaret anlaşmalanna bel bağ-
lamayarak, şeffaf bir yönetim sergilemeleri gerektiği ko-
nusunda uyanda bulundu.
ABD Başkam, tıcaretin önemi konusunda kendısi da-
hil tüm ülke liderlerinin yeterli gayret göstermediğini ifa-
de ederek, eğer bir ülkede işsizlik azalarak, büyüme ora-
nı yükseliyorsa ticaret açığımn göz ardı edilebileceğini
kaydetti.
Cdrüşmcler başlatılsın
Bu arada Meksika ve îngiltere, Davos'ta devam eden
Dünya Ekonomik Forumu toplantdannda, aralık ayında
Seattle kentinde yoğun protestolar sonucu kesilen küre-
sel serbest ticaret görüşmelerinin yeniden başlaülmasmı
istediler.
Davos'ta bulunan bir başka önemli isim olan IMF Baş-
kan Yardımcısı Stanley FJscher, ABD ekonomisinin aşın
büyüdüğünü ve enflasyon ihtimalinin ortaya çıktığını be-
Iirm'. Fischer, dünya ekonomisinin kısa dönemdeki görü-
nümünün ABD ekonomisinin, aşın büyüme ile enflasyo-
nu nasıl dengeleyeceğine bağlı olduğunu ifade etti.
AZARLIKDAVOS'TA BAŞLADI
'Türk bankalanna
büyük talep var'
ANKARA/DAVOS(Cumhariyet)-Uzun zamandırTür-
kiye'de banka satın almak isteyen ve 5 bankaya el konul-
duğu süreçte ismi yeniden gündeme gelen Citıbank'la
banka pazarlığı Davos Zirvesi'nde başladı. Hazine Müs-
teşan Seiçuk Demiralp, Citibank'ın dışında Midland Gru-
bu ve Chase Grubu'nun da Türkiye'de banka satın almak
istediğini açıklarken, Citibank'ın Bank Express ve înter-
bank'la ilgikndığıni bildirdi. Korkmaz Yipt'e ait Bank
Express ve Cavit Çağiar'a ait înterbank'a 1998 yılında el
koyan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun büyük kay-
naklar harcayarak, mali yapısı düzeltilmiş bankalar olma-
sı dikkat çektı. Yabancı bankalann banka operasyonlan-
nuı ardından Türkiye'de banka fiyatlan düştükten sonra
banka almak istemelen de dikkat çekici bulunuyor.
Başbakan BülentEcevit Citibank Grup Baskan Yardım-
cısı VVılliam Dhodes ile görüşme yaptıktan sonra Citi-
bank'ın Tasarruf Mevduan Sigorta Fonukapsanundaolan
8 bankadan bazılannı almak istediğini söyledi. Ecevit,
bankalar operasyonununardındanyapüğı açıklamada, bu
bankalan özellikle yabancı sermayeye satmak istedikle-
rini ortaya koymuşlardı.
Uzun zamandır Türkiye'de banka satın almak isteyen
Citibank'ın, çok şubeli bir banka aradığı belirtiliyordu.
Demiralp, Citibank'ın Bank Express ve înterbankİa ilgi-
lendiğini açıkladı.
Demiralp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaban-
cı bankalann Türkiye 'de şube bankacılığı yapmak istedik-
lennıbelırtırken, "SadeCitibaııkdeğil,diğeryabaııaban-
kalar da var. Midland gnıbu, Chase Gnıbu da ögifeııiyor-
lar. Şube bankaahğı yapmak isteyenler mali sektörde ab-
nansonkararlardan sonra mafi sektördeortaya çıkanden-
ge ortamıiçinde bu bankalar Türldye'ye gefanek istiyoriar
veen çok da Citibank ügfleniyor" dedi
Protesto gösterilerine katılanlar arasmda Franm bir çiftçi olan Jow B o ^
Sorun çoky ama somutçöziimyok
ERGtNYILDIZOĞLU
DAVOS - Davos'ta yapılan Gekceğm
Vnyohlan ve Ekonomi Değil Topium
başlıkh iki toplannda, gelecekte dünya
halklarmı bekleyen sorunlar tartışıldı.
Konuşmacılar, çoğu son derece ciddi bir-
çok sorun saptamakla birlikte hemen hiç-
bir çözüm öneremedıler. Bu durumun i-
ki istisnası, belkı de küreselleşmenin ya-
ratüğı sorunlan, teknolojık gelişmenin
getirdiğı ıletişim olanaklanmn zaman
içinde çözeceğuu ileri süren Başbakan
Bölent Ecevit, diğeri de toplumsal çıka-
nn bıreysel çıkann önüne konması ge-
rektiğini savunan Macar asıllı ABD'li
yatınmcı GeorgeSoros'tu. Ancak konuş-
macılann birinin Soros'a "George, bo
gidişieseniazizflanedecekfer" diyerek ta-
kılması da aynca anlamlıydı..
Perşembe günü yapılan "Yeni baştan-
9çtor nelerdir? Yeni yicyılda ne gibi et-
kenlerfarkyaratacakür?"- "Geçenyfiz-
yddan bu yfizvBa devredflen, *n»m»mi«n-
mamış, çözüm bekleyen sorunlar nder-
dnr?" sorulanm ele alan panele, MIT'ten
ekonomistyazar FaulKrugman, felsefe-
ci ve yazar UmbertoEcoolmaküzere ye-
di konuşmacı kaoldı.
Bu konuşmacılar yaptıklan çok kısa
açış konuşmalannda önemli sorunlan,
daha sonra dinleyicilere oy vermeleri için
sunulmak üzere saptadılar. Paul Krug-
man, küreselleşmenin geürdıği mali is-
tikrarsızlıklara ve küreselleşmeye karşı
siyasi tepki olasılığına dikkati çektı. E-
CO Future şirketinin direktörü Mofly
Harrisson Obon, küresel iklim değişik-
liklerinin önemine değindi, bu sorunla-
nn ancak şirketlerin inisiyatifleriyle çö-
zülebileceğine inandığını söyledi. ABD
George Town Üniversitesi'nden Islami
Çahşmalar Profesörii, Iran asılh Sayid
Hnseym Nasır, ulus devletlerin ve ulus-
lararası örgütlerin, küreselleşmenin ge-
tirdiği etik ve kimlik sorunlanna cevap
veremeyeceğinı, kültürel farklılıklann
yeterince değerlendınlemediğine dikka-
ti çekti, gelecekte anaüz ve örgütlenme
birimi olarak "uygariddarm'' alınma«:i
gerekeceğine inandığmı söyledi.
Umberto Eco, bugün dayanışma kav-
ramınm ortadan kalktığını, geleneksel
etik kurallann ve anlayışlann kaybohna-
ya başladığnn, bunun gelecekte önemli
bir sorun yaratacağmı saptadı. Ancak kü-
resel düzeyde, m. Dünya'dan I. Dünya'ya
doğru bir göç dalgası yaşandığuu, Avru-
pa'nın giderek hem etnik hem de kühü-
Bülent Ecevit ve tsmaiCem'ın de bulun-
duğu genış bir dinleyici kitlesine oyla-
malan için sunuldu. Oylama sonucunda;
"1- tkfim değişiklikleri, 2- Gdeneksel
etik'in eaasnün kaybohnaya başlaması,
3-Ulusianna mai sistemin boznkhıkla-
n,"en önemli ilk üç sorun olarak saptan-
dı. Ancak dinleyicilere "Bu sorunlann
hangiernu en rvi şirkeder ve hangflerini
de en iyi biçinKİe devleâer çözer" denil-
dığmde, etnık sorunlar listeden kayboldu
ve yerini 'İkümdeği^ikliğisonınJarmıen
iyi şirketier, mali stetemi de devleöer çö-
zer" biçiminde bir sonuç aldı. Böylece
kimlik, kültürel ve etik gibi insani konu-
lara ilişkin sorunlann, çözüm aramak
gündeme geldiğinde, Davos'takilerin
• Geleceğin Vizyonian ve Ekonomi Değil
Topium başlıklı toplantılarda konuşmacılar
genellikle sadece sonmlan bildirdiler. Ecevit
ise teknolojık geîişmenin küreselleşmenin
getirdiği sorunlan çözeceğini ileri sürdü.
rel olarak çokrenklıbir yapıya kavuşma-
ya başladığnn olumlu bir gelisme olarak
vurguladı. Singapur Sanayi ve Ticaret
Bakanı Yong-Boon Yeo, geçen yüzyüda
sosyahzmın çöktüğünü, ancak sosyaliz-
me temel oluşturan tepkılerin varhğım
sürdürdüğünü, bunlann ınsan doğasın-
dan kaynaklandığını söyledikten sonra,
demokrasinin de bir kriz içinde olduğu-
nu ileri sürdü. Uluslararası sorunlann çö-
zülmesinde inisiyatif kullanacak bir h-
derlik sorunu ile karşı karşrya olunduğu-
nu saptadı.
Daha sonra bu konuşmacılann sapta-
dığı sorunlar bir liste halinde, aralannda
gündeminde olmadığı da bir kez daha
vurgulanmış oldu.
Cuma günü yapılan toplantıda, küre-
selleşmenin karşısında, toplumsal sorun-
lann önemini taröşan panelistlerin, so-
runlan saptamakta özellikle Seattle olay-
lannın da yardımıyla hiçbir zorluk çek-
medikleri gözlendi.
Ancak çözüm üretmeye gelince, kimi
panelistler, çözüm ileri sürmeyecekleri-
ni baştan söylerken kimilerinin de etik
tutumlara ya da teknolojmın aşamalı ola-
rak getireceği gelişmelere bel bağladık-
lan görüldü.
Panelin sunuculuğunu yapan konuş-
macı, ekonomik küreselleşme hızla iler-
lerken toplumsal küreselleşmenin gen
kaldığını, bu ıkisi arasındaki dengenin
nasıl kurulacağnn, diğer bir deyişle top-
ium ve devlet ile piyasa arasındakı den-
genin nasıl kurulacağını, piyasanın nasıl
denetlenebileceğini sordu ve sözü pane-
listlere vermeden önce, Seattle'm herkes
için bir uyan olması gerektiğini vurgula-
dı. İlk konuşmacı Bülent Ecevit, küresel-
leşmenin gelir dağılımını bozucu ve top-
lumlar arasrndakı farklan arttmcı özelli-
ğine dıkkati çekti.
Seattle'ın herkese uyan olması gerek-
tiğine işaret etti. Bir taraftan artan ileti-
şim olanaklan ve yaygınlaşan demokra-
si halkta katılımcı eğılımleri geliştirirken
küreselleşmenin, halklarda yaşamlan
üzerindeki denetimi kaybetme korkusu-
nu ve şiddete varan tepkileri güçlendir-
diğini vurguladı. Ecevit, piyasa ekonomi-
sinin tümüyle serbest bırakılması haün-
de ortaya yaşanmaz bir topium çıkacağı-
m söyledi. Başbakan, küreselleşmenin
yarafüğı toplumsal sorunlara karşı etkin
toplumsal polıtıkalanrı geüştirilmesi ge-
rektiğini savundu. Ecevit, küreselleşme-
nin giderek artan küresel iletışımin in-
sanlarda bir ortak gelecek anlayışını güç-
lendırdığiru, bunun uzun dönemde so-
runlan çözeceğine inandığmı behrtti.
Her iki toplanbda da insanbğın önün-
de çok büyük maddi ve manevi sorunlar
olduğu. bunlann büyük birkısmının eko-
nomik küreselleşmeden, serbest piyasa
ekonomisinden kaynaklandığı, kimi za-
man açık, kimi zaman da üstü kapalı bir
şekilde saptandı.
Bu gıdışın ciddi siyasal ekonomik çal-
kanrılara yol açabileceği vurgulandı, ama
hiç kimsenin somut ve acil bir çözüm
öneremediği görüldü.
Türk işadamlaruun yaptığı yannmlar ko-
nusunda bilgi aktardı.
Başbakan Ecevit, Bakû-Ceyhan boru
hatö projesinin gerçekleşmesiyle Türki-
ye'nin önemli bir enerji merkezi olacağı-
nı, böylece Karadeniz ve Kafkaslar'ın
Akdeniz'e bağlanacağını söyledi. Ecevit
şöyle devam etti:
"Türkiye'nin gerekyerti gerekseyaban-
cıyatınmcılar için büyük bir cazdbesiola-
cağma inanıyonım. Türkiye yatmmcıla-
ra gerek enerji gerekse geüşnıemiş bölge-
lerin kalkmdmhnası konusunda çok bü-
yük imkânlar sağhyor. Bu aianda özellik-
kGAP ilebüyük bir getişmesağladık. Son
yıDardaki en önemli geüşmelerden birisi
Avrupa ile Asya'nın bnieşmesi, yani Av-
rasyahlaşma sürecidir. Türkiye de bu sü-
reç içinde öndertik rolü üstlenmektedir.
Türkiye'nin AB'ye adayhğı Avras>ahlaş-
ma sürecini hızlandıracakür. Bu, ashnda
bir anlamda Doğu ve Baö'nın birleşmesi-
dir. Biz bütün dünyadaki yaünmcılan sa-
dece Türkiye için değfl bütün böigenin kal-
kınması için katkıda bulunmaya çağmyo-
ruz. Gerek doğuda gerek batıda bunun
faydalannı göreceğiz ve böylece dünyayı
kalkmdırmış olacağız."
Israil İle HI?kHer
Bülent Ecevit, basın toplanbsımn ar-
dından yerli ve yabancı gazetecilerin çe-
şitli konulardaki sorulanm da yamtladı.
Bir gazetecinin, "Siz tsrafl ve Ârap ülke-
leriyleolan yakm ihşkilerinizi, Avrupa Bir-
Kği (AB) bağlamında nasıl görüvorsunuz
ve bu bölgedeki ekonomik işbirn^ini nasıl
değeriendiriyvrsunuz" sorusu üzerine
Ecevit, Israil ile ilişkilerde Türkiye'nin
kendi ulusal çıkarlan olduğuna inandık-
lanm söyledi. Ecevit şöyle dedi:
"ÖKffikle ekonomi ve teknoloji alanla-
nnda işbirKgimiz v^rdır, ancak bu tşbirtt-
ğnnizin herhangi bir ülkeye karşı ittifak
hahne gehnesi tabii kisöz konusu değfldir.
Türkiye, Müshıman dünya içinde laikUk
konusunu önde götürmektedir. AB aday-
hğı göstermiştir ki tslam, demokrasi ve
modernlikle, kadın ve erkeğe eşit koşudar
sağlanmasry İa gerçekleştirifcbilir. Bize gö-
re bu sağlıklı bir örnektir ve bütün Müs-
lüman ülkeler için de sağlıklı bir örnek
olarak göz önünde bulunduruiabüir.
Umuyoruz ki, AB'ye tam üyeük hakkmm
sağbnmaayla Müshıman vçHıristiyan ül-
keler arasında daha yakm bir diyalogsağ-
lanmasma da katkıda bulunabiliriz."
Başbakan Ecevit, Davos'a götürülen
proje önerileri ve yabancı işadamlanyla
yapüğı toplantıya ilişkin bir soruya kar-
şılık da şıinJan kaydetti: "Tabii ki bu ge-
ürdiğüniz projelerin meyvelerini hemen
toplayacak değüiz. Bildiğiniz üzere bir Id-
tapçık basıkfa. Kitapçıkta 53 tane projeden
bahsedilmektedir. Bu projeleri yabana ya-
ünmalara açmak konusunda çok tstekü-
yiz. Işadamlanyla bir araya gekfim. Çeşit-
B ülkekrden gelipTürkiye'de yaonm yap-
nuşlardı ve yaonmlannı devam ettinnek
istiyoıiardı. Böylece, gelecek günlerde
uluslararası vatınmcılardan Türkiye'ye
bir sennaye akışı bekky ebiliriz diye dfisû-
nüyorum. Badece Baü'dan değil, ikincfl
üikelerden de gelebilir bu cermaye aloşL"
Blair ile gftrüşme
Ecevit, îngiltere Başbakanı Tony BUir
ile görüşmesine ilişkin sorulan yamtlar-
ken de "Kafkaslar konusunda yeni geoş-
mekri ele aldık. Ben özellikle Çeçenis-
tan'daki olaylan ve bu konuda duyduğu-
muz kaygüan dile getirdim. Gürcfetan'm
da çeşiüi sorunlan var şu anda. Inamyo-
ruz ki Kafkaslar bölgesini daha dikkade
ele ahnahyız. Azerbaycan ile Ermenistan
arasmda uzlaşma zamanının gekfiğmi dü-
şünüyoruz. Eğer ki Ermenistan işgal etti-
ği topraklan iade ederse bunun kolayhk-
ia gerçekkşeceğini düşünüyoruz. tki ülke
arasmda bir yumuşama sürecine girüirse,
umuyonım ki Ermenistan da btından bû-
yük birfayda saglayacaktır.TonyBlairbe-
nim kayguanmı paylaşıyor Kafkaslar böl-
gesi ile UgUi olarak. Çeçenistandaki du-
rum da buna dahüdir."
20. yflzyıi deflerlendlrmesl
Başbakan Bülent Ecevit, 20. yüzyüa
ilişkin değeriendirmesinin sorulması üze-
rine şöyle devam etti:
"Bana göre 20. yüzyıldan »hnması ge-
reken 3 ders şudur: Onceükle etnik uhı-
sakıhk, dini aşınhk ve etnik aşuıhk in-
sanhk için büyük bir soruna neden oldu
ve uluslararası iliskiteri istikrarsızlaştuTn.
tkinci olarak bilim ve teknolojide gerçek-
leşen büyük birikimler dünya açısmdan,
özeUikle çevre açısmdan pek çok sorunu
da beraberinde getirdL Bunu uluslarara-
sı dayanışma ile çözmemiz gerekivor.
Üçüncüotorak da küreselleşme ve serbest
piyasa ekonomisi ülkeler arasmda sosyal
önlemler alınması gereğini ortaya koydu.
21. yüzyıl için ahnabilecek 3 önemli karar
daşunlardn-: Öncelikk nüideer ve gene-
tik hilimlt»rin in«mnhgın yaranna InıllgıııL
ması gerekmektedir. Bunun için de ulus-
lararası işbiıüği ve bir mevzuat hazınan-
ması gerekmektedir. Bunun yanı sıra de-
mokratikleşme, insan haklarma saygı ve
terorizmi önlemek için ahnacakönlemler
bütün dünyada desteklenmehdir. Ahfaüd
kuraOar getirilmeiidir Ueriemiş iletişim
dünyasına diyedüşünüyorum. Son olarak
da küreselleşme ve serbest piyasa ekono-
misi, daha eşit bir refah dağıhmı ve bütün
dünyada işsizfiğin azaltılmasını sağlaya-
cak şekilde gözden geçirilnıelidir."
Ecevit ve beraberindeki heyet Da-
vos'tan aynlarak Türkiye'ye döndü.