25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30OCAK2000PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dünya Ekonomik Forumu'na 53 projeyle katılan Başbakan Ecevit, sonucun uzun vadede alınacağını söyledi adalet gözetflmelT• Baştarafi 1. Sayfada Ecevit, daha sonra kongre merkezinde düzenlediği basın toplanüsında, Dûnya Ekonomik Forumu'na ilişkin izlenimle- rini anlattı ve yerli ve yabancı basın men- suplannın sorulannı yanıtladı. Dünya iş çevrelerinin ekonomiye sade- ce kârlılık açısmdan bakmadıklannı, ışin sosyal boyutuna da büyûk önem verdik- lerini belirten Ecevit, îoplantıda sosyal adaletin gözetilmesi gerektığımn de vur- gulandığinı belırttı. Ecevit, "Bu çok ÖDemü bir gelişme. Özeüikle, küreseUeşıne sürecinde, bu sü- recin olumsuzetltikrinidengekyecek, sü- recin ohımlu etkOeriniön plana çıkarabi- lecek bir yaklaşun olduğu için çok sevin- dHİd" dedi. Ecevit, Tüıkıye'de de aym iz- lenimi edindiğini, işadamlanmn artık sa- dece kârla yetinemeyeceklerini, aym za- mandatoplumungereksinimlerini ve sos- yal adaleti de göz önünde tutmalan ge- rektiğinı büdiklerini ve bunu dile getir- diklehni söyledi. Ecevit, sözlerini "Bun- lar Tûrkiye'nin de, dünyanın da geJeceği bakmundan ohımlugetişmeJer" diye sür- dürdü. Ecevit, temaslannda Türk hûkûmeti ve parlamentosuna büyük bir gûven geliş- meye başladığını gözlemlediğini belirte- rek Tûıkiye'deki ekonomik ve siyasal ge- lişmeleri örnekler vererek özetledi. Tüıkiye'nin ihracabnda sanayi üriinle- rinin payının son yıllarda büyük ölcüde arttığını ifade eden Ecevit, "Bu da göster- mektedir ki, tanmsal ekonomiden sanayi ekonomisine geçmekteyiz. Herhangi bir OECDülkesinden çokdaha hızlıgavrisa- fi mİDİ t"Klfr* artlŞl saglıınıaktayt7n diye konuştu. Başbakan Ecevit, Türkiye'nin aym dö- nemde yüksek enflasyon ve faiz gibi ya- pısal sorunlarla karşılaşmasına rağmen hükümettn uyumlu çahşması sonucunda bu sorunlann aşılması için önemli yasa- lar çıkanldıgım ve olumlu sonuçlann aünmaya başladığını bildirdi. Böylece ekonomi desteklenirken diğer taraftan da insan haklarında iyileştirmeler sağlandı- ğım bildiren Ecevit, IMF ile 'stand-by' anlaşması yapıldığmı, uygulanan prog- ramnı etkisiyle faizlerin kısa sürede düş- tüğünü, yatınmlann üretime yönlendiril- dığini söyledi. Başbakan Ecevit, anayasada yapılan değişiklikle uluslararası tahkim ve özel- leştirmenin kolaylaştınldığına dıkkati çe- kerek ekonomi ve yargı alanında yapılan öteki yasa değişikliklen konusunda bılgı verdi. Yerel yönetimlerreformubaşta ol- mak üzere, önümüzdeki günlerde, tanm ve sanayi sektörüyle ilgili önemli düzen- lemeler yapacaklanm bildiren Ecevit, Türkiye'nin böylece AB mükteseban dü- zeyine ulaşacağını vurguladı. Da kutuplu dünyanın sona ermesi, Kaf- kaslar'da yeni Türk cumhuriyetlerinin or- taya çıkması ve Balkanlar'daki değişik- liklerin Türkiye'nin polıtik, stratejik ve ekonomik önemini arttırdığını kaydeden Ecevit, "Türidye, demokratikkşroe için bir model oluşturmaya azünUdir bütün bölgeiçnrdedi. Ecevit, Türkiye'nin bölge ülkelerinin kalkınmasuu desteklediğini anlatarak, DÜNYA EKONOMIK FORUMÜ'NU 3 BİN KİŞÎ PROTESTO ETTÎ; GÖSTERÎCÎLERDEN ÎKÎSÎ YARALANDI Türkiye'ye 'küreselişbirlikçV suçlamasıMVOS (Cumhuriyet) - Küresel- leşme karşıü 3 bin kişilik grup, Dün- ya Ekonomik Forumu'nun yıllık toplannsı sırasında protesto gösteri- si yaptı. ABD Başkam Bin Cün- ton'ın konuşmayaptığı kongre mer- kezine yürümek isteyen grup, yol üzenndekı Amerikan McDonalds restoranının camlannı kırdı, araba- lara hasar verdi. Başbakan Bülent Ecevit'in Davos'tan aynlmasından bir saat sonra gerçekleşen gösteride Tüıkiye de hedef ülkeler arasınday- dı. Göstericilerin dagıttıklan basın açıklamasında, Türkiye, küreselleş- me yandaşı ülkelerle işbirliği içinde olmakla suçlandı. İçinde birçok srvil tophım kuruhı- şunu banndıran Küreselleşme Kar- şıö Grup, dün 'Anarşistier Federas- yonu' adı altrnda Dünya Ekonomik Forumu'nun Davos toplannsını he- def alan 3 bin kişilik bir gösteri dü- zenledi. Göstericiler arasında aralık ayında Seattle'da yapılan Dünya Ti- caret Orgütü toplantısı sırasında gös- teri yapan küreselleşme karşıtı grup da yer aldı. Saat 15.00'te Davos Gan'ndatop- lanan grup, polisin kurduğu bariyer- leri aşarak Bffl Cinton'ın da konuş- ma yapuğı kongre merkezine doğru yürüyüşe geçn'ler. Uyanlan dikkate almayan ve 'Yankee Cfintoo evine dön', 'tsviçre pofci eşkryalan koru- yor' sloganlan atan grup, yol üzenn- deki Amerikan sermayeli McDo- nalds restoranınnı camlannı kınp duvara 'ekmek düşmanlan' yazdı- lar. Çevredeki arabalara da zarar ve- ren grup zaman zaman da polisle tar- tıştı. Emniyet güçleri küreselleşme karşıtı göstericileri dağıtmak için su fişkırtan panzerler kullandı. Olaylar sırasında. göstericılerden iki kişi ve güvenliğı sağlayan yüzlerce polis- ten biri yaralandi. Kongre merkezi- ne gitmeleri engellenen göstericiler, Başbakan Ecevit'in de aralannda bulunduğu çok sayıda devlet adamı- nın konakladığı Seehof Sheraton Oteli'nin önünde slogan atmayı sür- dürdüler. Otek gırmeye çahşan gös- tericüere polis engel oldu. Soğuk ha- va ve kar yağışına rağmen gösterile- rini iki saat sürdüren grup sakın bir şekilde dağıldı. Küreselleşme karşı- tı grubun bugün Davos'ta izinli bir gösteri yapması bekleniyor. Türfclye'ye suçlama Grup tarafından dağıtılan basın açıklamasuıda "havyar ve şampan- yaomsundnğu boşaünosferde kuru- fauı resmi ohnayan temasiaria mil- yariarca dotarfak iş hagfantıbnnın gerçeHeştirildiğr ıddia edildi. Baş- bakan Ecevit'inbu yılki Davos ziya- retine de değınilen açıklamada son yıllarda Türkiye'nin kendine olan güveninin artmasına dikkat çekil- di.Gecenyıl Davos'ta Amerikan pet- rol şirketleri ile Rus ve Türk yöneti- cilerinin bir araya geldiğinin ileri sü- rüldüğü açıklamada şu iddialara yer verildi: "Küresefleşmeycyenibirimajy»- ratmak amaayia 'küreselleşmenin insanileştirilmesi' adı attmda Da- vos'ta petrol ve gaz gecişini sağbya- cak koridorian belirlediler. Çünkü Kürderin da>anıkblığının parçalan- masıgereki\wdu. Bu toplanadan la- sa bir sûre sonra PKK Kderi Abdul- lah Öcalan birçokgizHservjsin ortak çahşması le vakahndı ve Tûrkiye'yt göoderildL Bö>iefikk Amerikan yö- netiminin fa\orisi Bakû-Ceyhan, Azerbaycan-Türkiye yohıda çÜdL" Göstericilerin, iddialann aksine geçen yıl Davos'taki toplanüya Tür- kiye'den hiçbir heyet katılmamıştı. Ilısu Barajı'nın yapılmasuu da eleştiren göstericiler, bölgede sos- yal ve ekonomik gelisme adı altin- da yapılan çalışmalann Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgeye olumsuzluklar taşıdıgını belirttiler. Dünya Ticaret örgütü'nün etkınlik- lerinede tepki gösteren grup, çevre- nin tahrip edilmesine ve gen tekno- lojisi ile gıda üretimine karşı olduk- lannı belirttiler. Dünyadaki kaynak- lann eşit şekilde paylaşılması gerek- tiğını vıırgulayan göstenciler, her tüıiü sömürünün karşısuıda oldukla- nnı açıkladılar. \BD BAŞKANIBİLL CLÎNTON 'Dünya refahı paylaşılmalı' DAVOS (Camhanyet) - ABD Başkam Bffl Cinton, bu yıl Dünya Ekonomik Forumu'nun Davos'taki toplantıla- nna, Türkiye'den, Kolombiya'dan, Güney Afrika ve Ispan- ya'dan gelen liderierle bırlikte kaülmasımn, ticaret konu- sundaki küresel işbirhğinin artan öneminin bir kanıü ol- duğunu söyledi. ABD Başkam Bill Clınton, serbest piya- sanın gelişmekte olan ülkelenn dünya refahını paylaşma- sını sağJayacağını söyledi. Dünya Ekonomik Forumu'nun Davos'taki toplantılan- na gelen ilk ABD Başkam olan Bill Clinton, burada yap- üğı konuşmada, küreselleşme sürecinde, çevTe ve ıstih- dam konularma, yoksul ülkelere yardım gibi konulara da dikkat edilmesi gerektiğirü vurguladı. Baskan Clinton, serbest piyasanın, gelişmekte olan ülkelerin dünya refa- tum paylaşmasını sağlayacağım bildirdi. Clinton, geliş- mekte olan ülkeleri, sadece ticaret anlaşmalanna bel bağ- lamayarak, şeffaf bir yönetim sergilemeleri gerektiği ko- nusunda uyanda bulundu. ABD Başkam, tıcaretin önemi konusunda kendısi da- hil tüm ülke liderlerinin yeterli gayret göstermediğini ifa- de ederek, eğer bir ülkede işsizlik azalarak, büyüme ora- nı yükseliyorsa ticaret açığımn göz ardı edilebileceğini kaydetti. Cdrüşmcler başlatılsın Bu arada Meksika ve îngiltere, Davos'ta devam eden Dünya Ekonomik Forumu toplantdannda, aralık ayında Seattle kentinde yoğun protestolar sonucu kesilen küre- sel serbest ticaret görüşmelerinin yeniden başlaülmasmı istediler. Davos'ta bulunan bir başka önemli isim olan IMF Baş- kan Yardımcısı Stanley FJscher, ABD ekonomisinin aşın büyüdüğünü ve enflasyon ihtimalinin ortaya çıktığını be- Iirm'. Fischer, dünya ekonomisinin kısa dönemdeki görü- nümünün ABD ekonomisinin, aşın büyüme ile enflasyo- nu nasıl dengeleyeceğine bağlı olduğunu ifade etti. AZARLIKDAVOS'TA BAŞLADI 'Türk bankalanna büyük talep var' ANKARA/DAVOS(Cumhariyet)-Uzun zamandırTür- kiye'de banka satın almak isteyen ve 5 bankaya el konul- duğu süreçte ismi yeniden gündeme gelen Citıbank'la banka pazarlığı Davos Zirvesi'nde başladı. Hazine Müs- teşan Seiçuk Demiralp, Citibank'ın dışında Midland Gru- bu ve Chase Grubu'nun da Türkiye'de banka satın almak istediğini açıklarken, Citibank'ın Bank Express ve înter- bank'la ilgikndığıni bildirdi. Korkmaz Yipt'e ait Bank Express ve Cavit Çağiar'a ait înterbank'a 1998 yılında el koyan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun büyük kay- naklar harcayarak, mali yapısı düzeltilmiş bankalar olma- sı dikkat çektı. Yabancı bankalann banka operasyonlan- nuı ardından Türkiye'de banka fiyatlan düştükten sonra banka almak istemelen de dikkat çekici bulunuyor. Başbakan BülentEcevit Citibank Grup Baskan Yardım- cısı VVılliam Dhodes ile görüşme yaptıktan sonra Citi- bank'ın Tasarruf Mevduan Sigorta Fonukapsanundaolan 8 bankadan bazılannı almak istediğini söyledi. Ecevit, bankalar operasyonununardındanyapüğı açıklamada, bu bankalan özellikle yabancı sermayeye satmak istedikle- rini ortaya koymuşlardı. Uzun zamandır Türkiye'de banka satın almak isteyen Citibank'ın, çok şubeli bir banka aradığı belirtiliyordu. Demiralp, Citibank'ın Bank Express ve înterbankİa ilgi- lendiğini açıkladı. Demiralp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaban- cı bankalann Türkiye 'de şube bankacılığı yapmak istedik- lennıbelırtırken, "SadeCitibaııkdeğil,diğeryabaııaban- kalar da var. Midland gnıbu, Chase Gnıbu da ögifeııiyor- lar. Şube bankaahğı yapmak isteyenler mali sektörde ab- nansonkararlardan sonra mafi sektördeortaya çıkanden- ge ortamıiçinde bu bankalar Türldye'ye gefanek istiyoriar veen çok da Citibank ügfleniyor" dedi Protesto gösterilerine katılanlar arasmda Franm bir çiftçi olan Jow B o ^ Sorun çoky ama somutçöziimyok ERGtNYILDIZOĞLU DAVOS - Davos'ta yapılan Gekceğm Vnyohlan ve Ekonomi Değil Topium başlıkh iki toplannda, gelecekte dünya halklarmı bekleyen sorunlar tartışıldı. Konuşmacılar, çoğu son derece ciddi bir- çok sorun saptamakla birlikte hemen hiç- bir çözüm öneremedıler. Bu durumun i- ki istisnası, belkı de küreselleşmenin ya- ratüğı sorunlan, teknolojık gelişmenin getirdiğı ıletişim olanaklanmn zaman içinde çözeceğuu ileri süren Başbakan Bölent Ecevit, diğeri de toplumsal çıka- nn bıreysel çıkann önüne konması ge- rektiğini savunan Macar asıllı ABD'li yatınmcı GeorgeSoros'tu. Ancak konuş- macılann birinin Soros'a "George, bo gidişieseniazizflanedecekfer" diyerek ta- kılması da aynca anlamlıydı.. Perşembe günü yapılan "Yeni baştan- 9çtor nelerdir? Yeni yicyılda ne gibi et- kenlerfarkyaratacakür?"- "Geçenyfiz- yddan bu yfizvBa devredflen, *n»m»mi«n- mamış, çözüm bekleyen sorunlar nder- dnr?" sorulanm ele alan panele, MIT'ten ekonomistyazar FaulKrugman, felsefe- ci ve yazar UmbertoEcoolmaküzere ye- di konuşmacı kaoldı. Bu konuşmacılar yaptıklan çok kısa açış konuşmalannda önemli sorunlan, daha sonra dinleyicilere oy vermeleri için sunulmak üzere saptadılar. Paul Krug- man, küreselleşmenin geürdıği mali is- tikrarsızlıklara ve küreselleşmeye karşı siyasi tepki olasılığına dikkati çektı. E- CO Future şirketinin direktörü Mofly Harrisson Obon, küresel iklim değişik- liklerinin önemine değindi, bu sorunla- nn ancak şirketlerin inisiyatifleriyle çö- zülebileceğine inandığını söyledi. ABD George Town Üniversitesi'nden Islami Çahşmalar Profesörii, Iran asılh Sayid Hnseym Nasır, ulus devletlerin ve ulus- lararası örgütlerin, küreselleşmenin ge- tirdiği etik ve kimlik sorunlanna cevap veremeyeceğinı, kültürel farklılıklann yeterince değerlendınlemediğine dikka- ti çekti, gelecekte anaüz ve örgütlenme birimi olarak "uygariddarm'' alınma«:i gerekeceğine inandığmı söyledi. Umberto Eco, bugün dayanışma kav- ramınm ortadan kalktığını, geleneksel etik kurallann ve anlayışlann kaybohna- ya başladığnn, bunun gelecekte önemli bir sorun yaratacağmı saptadı. Ancak kü- resel düzeyde, m. Dünya'dan I. Dünya'ya doğru bir göç dalgası yaşandığuu, Avru- pa'nın giderek hem etnik hem de kühü- Bülent Ecevit ve tsmaiCem'ın de bulun- duğu genış bir dinleyici kitlesine oyla- malan için sunuldu. Oylama sonucunda; "1- tkfim değişiklikleri, 2- Gdeneksel etik'in eaasnün kaybohnaya başlaması, 3-Ulusianna mai sistemin boznkhıkla- n,"en önemli ilk üç sorun olarak saptan- dı. Ancak dinleyicilere "Bu sorunlann hangiernu en rvi şirkeder ve hangflerini de en iyi biçinKİe devleâer çözer" denil- dığmde, etnık sorunlar listeden kayboldu ve yerini 'İkümdeği^ikliğisonınJarmıen iyi şirketier, mali stetemi de devleöer çö- zer" biçiminde bir sonuç aldı. Böylece kimlik, kültürel ve etik gibi insani konu- lara ilişkin sorunlann, çözüm aramak gündeme geldiğinde, Davos'takilerin • Geleceğin Vizyonian ve Ekonomi Değil Topium başlıklı toplantılarda konuşmacılar genellikle sadece sonmlan bildirdiler. Ecevit ise teknolojık geîişmenin küreselleşmenin getirdiği sorunlan çözeceğini ileri sürdü. rel olarak çokrenklıbir yapıya kavuşma- ya başladığnn olumlu bir gelisme olarak vurguladı. Singapur Sanayi ve Ticaret Bakanı Yong-Boon Yeo, geçen yüzyüda sosyahzmın çöktüğünü, ancak sosyaliz- me temel oluşturan tepkılerin varhğım sürdürdüğünü, bunlann ınsan doğasın- dan kaynaklandığını söyledikten sonra, demokrasinin de bir kriz içinde olduğu- nu ileri sürdü. Uluslararası sorunlann çö- zülmesinde inisiyatif kullanacak bir h- derlik sorunu ile karşı karşrya olunduğu- nu saptadı. Daha sonra bu konuşmacılann sapta- dığı sorunlar bir liste halinde, aralannda gündeminde olmadığı da bir kez daha vurgulanmış oldu. Cuma günü yapılan toplantıda, küre- selleşmenin karşısında, toplumsal sorun- lann önemini taröşan panelistlerin, so- runlan saptamakta özellikle Seattle olay- lannın da yardımıyla hiçbir zorluk çek- medikleri gözlendi. Ancak çözüm üretmeye gelince, kimi panelistler, çözüm ileri sürmeyecekleri- ni baştan söylerken kimilerinin de etik tutumlara ya da teknolojmın aşamalı ola- rak getireceği gelişmelere bel bağladık- lan görüldü. Panelin sunuculuğunu yapan konuş- macı, ekonomik küreselleşme hızla iler- lerken toplumsal küreselleşmenin gen kaldığını, bu ıkisi arasındaki dengenin nasıl kurulacağnn, diğer bir deyişle top- ium ve devlet ile piyasa arasındakı den- genin nasıl kurulacağını, piyasanın nasıl denetlenebileceğini sordu ve sözü pane- listlere vermeden önce, Seattle'm herkes için bir uyan olması gerektiğini vurgula- dı. İlk konuşmacı Bülent Ecevit, küresel- leşmenin gelir dağılımını bozucu ve top- lumlar arasrndakı farklan arttmcı özelli- ğine dıkkati çekti. Seattle'ın herkese uyan olması gerek- tiğine işaret etti. Bir taraftan artan ileti- şim olanaklan ve yaygınlaşan demokra- si halkta katılımcı eğılımleri geliştirirken küreselleşmenin, halklarda yaşamlan üzerindeki denetimi kaybetme korkusu- nu ve şiddete varan tepkileri güçlendir- diğini vurguladı. Ecevit, piyasa ekonomi- sinin tümüyle serbest bırakılması haün- de ortaya yaşanmaz bir topium çıkacağı- m söyledi. Başbakan, küreselleşmenin yarafüğı toplumsal sorunlara karşı etkin toplumsal polıtıkalanrı geüştirilmesi ge- rektiğini savundu. Ecevit, küreselleşme- nin giderek artan küresel iletışımin in- sanlarda bir ortak gelecek anlayışını güç- lendırdığiru, bunun uzun dönemde so- runlan çözeceğine inandığmı behrtti. Her iki toplanbda da insanbğın önün- de çok büyük maddi ve manevi sorunlar olduğu. bunlann büyük birkısmının eko- nomik küreselleşmeden, serbest piyasa ekonomisinden kaynaklandığı, kimi za- man açık, kimi zaman da üstü kapalı bir şekilde saptandı. Bu gıdışın ciddi siyasal ekonomik çal- kanrılara yol açabileceği vurgulandı, ama hiç kimsenin somut ve acil bir çözüm öneremediği görüldü. Türk işadamlaruun yaptığı yannmlar ko- nusunda bilgi aktardı. Başbakan Ecevit, Bakû-Ceyhan boru hatö projesinin gerçekleşmesiyle Türki- ye'nin önemli bir enerji merkezi olacağı- nı, böylece Karadeniz ve Kafkaslar'ın Akdeniz'e bağlanacağını söyledi. Ecevit şöyle devam etti: "Türkiye'nin gerekyerti gerekseyaban- cıyatınmcılar için büyük bir cazdbesiola- cağma inanıyonım. Türkiye yatmmcıla- ra gerek enerji gerekse geüşnıemiş bölge- lerin kalkmdmhnası konusunda çok bü- yük imkânlar sağhyor. Bu aianda özellik- kGAP ilebüyük bir getişmesağladık. Son yıDardaki en önemli geüşmelerden birisi Avrupa ile Asya'nın bnieşmesi, yani Av- rasyahlaşma sürecidir. Türkiye de bu sü- reç içinde öndertik rolü üstlenmektedir. Türkiye'nin AB'ye adayhğı Avras>ahlaş- ma sürecini hızlandıracakür. Bu, ashnda bir anlamda Doğu ve Baö'nın birleşmesi- dir. Biz bütün dünyadaki yaünmcılan sa- dece Türkiye için değfl bütün böigenin kal- kınması için katkıda bulunmaya çağmyo- ruz. Gerek doğuda gerek batıda bunun faydalannı göreceğiz ve böylece dünyayı kalkmdırmış olacağız." Israil İle HI?kHer Bülent Ecevit, basın toplanbsımn ar- dından yerli ve yabancı gazetecilerin çe- şitli konulardaki sorulanm da yamtladı. Bir gazetecinin, "Siz tsrafl ve Ârap ülke- leriyleolan yakm ihşkilerinizi, Avrupa Bir- Kği (AB) bağlamında nasıl görüvorsunuz ve bu bölgedeki ekonomik işbirn^ini nasıl değeriendiriyvrsunuz" sorusu üzerine Ecevit, Israil ile ilişkilerde Türkiye'nin kendi ulusal çıkarlan olduğuna inandık- lanm söyledi. Ecevit şöyle dedi: "ÖKffikle ekonomi ve teknoloji alanla- nnda işbirKgimiz v^rdır, ancak bu tşbirtt- ğnnizin herhangi bir ülkeye karşı ittifak hahne gehnesi tabii kisöz konusu değfldir. Türkiye, Müshıman dünya içinde laikUk konusunu önde götürmektedir. AB aday- hğı göstermiştir ki tslam, demokrasi ve modernlikle, kadın ve erkeğe eşit koşudar sağlanmasry İa gerçekleştirifcbilir. Bize gö- re bu sağlıklı bir örnektir ve bütün Müs- lüman ülkeler için de sağlıklı bir örnek olarak göz önünde bulunduruiabüir. Umuyoruz ki, AB'ye tam üyeük hakkmm sağbnmaayla Müshıman vçHıristiyan ül- keler arasında daha yakm bir diyalogsağ- lanmasma da katkıda bulunabiliriz." Başbakan Ecevit, Davos'a götürülen proje önerileri ve yabancı işadamlanyla yapüğı toplantıya ilişkin bir soruya kar- şılık da şıinJan kaydetti: "Tabii ki bu ge- ürdiğüniz projelerin meyvelerini hemen toplayacak değüiz. Bildiğiniz üzere bir Id- tapçık basıkfa. Kitapçıkta 53 tane projeden bahsedilmektedir. Bu projeleri yabana ya- ünmalara açmak konusunda çok tstekü- yiz. Işadamlanyla bir araya gekfim. Çeşit- B ülkekrden gelipTürkiye'de yaonm yap- nuşlardı ve yaonmlannı devam ettinnek istiyoıiardı. Böylece, gelecek günlerde uluslararası vatınmcılardan Türkiye'ye bir sennaye akışı bekky ebiliriz diye dfisû- nüyorum. Badece Baü'dan değil, ikincfl üikelerden de gelebilir bu cermaye aloşL" Blair ile gftrüşme Ecevit, îngiltere Başbakanı Tony BUir ile görüşmesine ilişkin sorulan yamtlar- ken de "Kafkaslar konusunda yeni geoş- mekri ele aldık. Ben özellikle Çeçenis- tan'daki olaylan ve bu konuda duyduğu- muz kaygüan dile getirdim. Gürcfetan'm da çeşiüi sorunlan var şu anda. Inamyo- ruz ki Kafkaslar bölgesini daha dikkade ele ahnahyız. Azerbaycan ile Ermenistan arasmda uzlaşma zamanının gekfiğmi dü- şünüyoruz. Eğer ki Ermenistan işgal etti- ği topraklan iade ederse bunun kolayhk- ia gerçekkşeceğini düşünüyoruz. tki ülke arasmda bir yumuşama sürecine girüirse, umuyonım ki Ermenistan da btından bû- yük birfayda saglayacaktır.TonyBlairbe- nim kayguanmı paylaşıyor Kafkaslar böl- gesi ile UgUi olarak. Çeçenistandaki du- rum da buna dahüdir." 20. yflzyıi deflerlendlrmesl Başbakan Bülent Ecevit, 20. yüzyüa ilişkin değeriendirmesinin sorulması üze- rine şöyle devam etti: "Bana göre 20. yüzyıldan »hnması ge- reken 3 ders şudur: Onceükle etnik uhı- sakıhk, dini aşınhk ve etnik aşuıhk in- sanhk için büyük bir soruna neden oldu ve uluslararası iliskiteri istikrarsızlaştuTn. tkinci olarak bilim ve teknolojide gerçek- leşen büyük birikimler dünya açısmdan, özeUikle çevre açısmdan pek çok sorunu da beraberinde getirdL Bunu uluslarara- sı dayanışma ile çözmemiz gerekivor. Üçüncüotorak da küreselleşme ve serbest piyasa ekonomisi ülkeler arasmda sosyal önlemler alınması gereğini ortaya koydu. 21. yüzyıl için ahnabilecek 3 önemli karar daşunlardn-: Öncelikk nüideer ve gene- tik hilimlt»rin in«mnhgın yaranna InıllgıııL ması gerekmektedir. Bunun için de ulus- lararası işbiıüği ve bir mevzuat hazınan- ması gerekmektedir. Bunun yanı sıra de- mokratikleşme, insan haklarma saygı ve terorizmi önlemek için ahnacakönlemler bütün dünyada desteklenmehdir. Ahfaüd kuraOar getirilmeiidir Ueriemiş iletişim dünyasına diyedüşünüyorum. Son olarak da küreselleşme ve serbest piyasa ekono- misi, daha eşit bir refah dağıhmı ve bütün dünyada işsizfiğin azaltılmasını sağlaya- cak şekilde gözden geçirilnıelidir." Ecevit ve beraberindeki heyet Da- vos'tan aynlarak Türkiye'ye döndü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear