Catalog

SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK2000 PAZAR HABERLERtN DEVAMI •» G U N CELcÜISEYT ARCAYÜREK • • Baştarafi 1. Sayfada ca'nın namı, okullannın ünü, Başbakanımız saye- sinde Davos Ekonomik Foaımu'na katılan bütün ülkelere yayılmış bulunuyor. Fethullah Gülen ve cemaatinin; okullan, TVIeri ve yayın organlarıyla Türkiye'de irticai akımlara yaptığı hizmetler laikliğin sağlam koruyucusu TSK tarafından 28 Şubat sürecinde sık sık kamu- oyuna yansıtıldı. i Fakat Başbakan Ecevit, her fırsatta Gülen okul- î larıyla cemaatinin dinsel konulan kavrayışını çağ- daş ve laik içerikte buldu. Gülen ve cemaati bir ba- ! kıma devletin (Cumhurbaşkanı Demirel'le Başba- tkan Ecevit'in) himayesine girdi. ; Bu gelişmeleri Türkiye'nin iç sorunu sanıyor ve ; öyle değeriendiriyorduk. Bir de baktık, Başbakan , Ecevit Davos'a gitmeden önce Türkiye'nin 53 pro- !jesini tanıtmak amacıyla hazıriadığı broşürde Fet- , hullah Gülen okullanna övgüyle yer veriyor. 1 Türk hükümetinin Balkanlar'dan Rusya Fede- rasyonu'na, Kafkaslar'dan Orta Asya'ya değişik seviyede okul ve üniversitenin açılışına destek verdiğinin anlatıldığı broşürde, bu çabalara Fethul- lah Gülen okullan örnek gösteriliyor ve şöyle de- ,niliyor . : "NGO (Non Govermental Organizations-Türk 'vakıflan ve sivil toplum örgütleri) dünya çapında Ifaaliyetlerini arttırdılar, 34 ülkede 154 okulaçtılar. Üstelik de bunlarsadece Türkiye'nin komşulann- dadeğil, Tanzanya'dan Kamboçya'ya, Tayland'a, Avustralya'ya, Rusya Federasyonu ve Moğolis- tan'a kadar uzanan birçok ülkede yeraldı." ı Başbakan, Gülen konusuna bir broşürle ve baş- i ka vesileleıie değinmeyi yeterii bulmamış olacak ı ki; Ingiltere Başbakanı Tony Blair'le yaptığı görüş- menin önemli dakikalarını Fethullah okullanna ayırdı. "Ecevit görûşmede önceki akşamki yemekte de dile getirdiği Fethullah Güien cemaatine ait de- ğişik ülkelerdeki okullardan Blair'e de söz etti." Ingiltere Başbakanı'na, dikkatini çekmek için, "Bu okullarda sizin diliniz Ingilizce birinci dil ola- rak okutuluyor, Türkçe ek dil olarak veriliyor" di- yor. Genelkurmay ne diyor? Irtica ile ilgili doğru saptamalar yapan kesimle- rin yakın geçmişte hazırladıklan raporlarda Gülen okullanyla ilgili yargılan, Başbakan Ecevit'in övgü dolu görüşleriyle örtüşüyor mu acaba? Dilerseniz Genetkurmay'ın kısa süre önce hazır- iadığı rapora bir göz atalım. Gülen'in özgeçmişinden ona bağlı Nur cema- atinin- işlevlerine kadar aynntı verilerek değinilen raporda, dış ülkelerdeki okullar bölümünde dikka- ti çeken şu satırtar yer alıyor "... Fethullahçılann yurtdıştnda kurulan okulla- nnın temel amacı ise o ûlkelerde ileride devletiyö- netecek nicelik ve nitelikli kadroyu yetiştirerek bu kesimin Türkiye'de kurulacak Islami devlete sem- patiyle bakmasını sağiamak, böylelikle uzun va- dede Türkiye'de kunılması amaçlanan siyasal Is- lama uluslararası alanda destek kazandırmaktır... ... Fethullah Gülen cemaatinin eğitim alanında- ki bu yatmmlannın toplam değerinin 330 trilyon lira civannda olduğu belihenmektedir... I ... Fethuftahçılar, örgütlenme ve faaliyetleri ile ı'deviet içinde devlet' özelliği göstermekte ve özel- likle cemaatin okullan milli eğitlme attematif bir anlayışla yönetilmektedir... ... Böyle bir cemaatin Türidye Cumhuriyeti'ne ne getirip ne götürdüğünün sorgulanması ve kay- nağın nereden geldiği hususu üzerine fevkalade ciddiyetle gidilmesi... ... ve bu şahsın arkasında devlet varmış imajı- nın kesinlikle yok edilmesi için gerekli önlemlerin ivedilikle alınmasında fayda mütalaa edilmekte- dir..." Davos broşürü, Gülen okullannın arkasında dev- let varmış izlenimini veriyor mu, vermiyor mu? Anılan broşüre ve Genelkurmay raporuna baka- rak... i Buyurunuz, soruyu lütfen siz yanıtlayınız! Silahlı saldınlar sonucu katledilenlerin yakınlan faillerin bulunmasını istedi 'Başka aycbn öldürülmesin' LEVENTGENCELIİ BURSA - Türkiye'de değişik tarihlerde uğra- dıklan silahlı saldınlar sonucu hayatlannı kaybe- den aydınlann yakınlan, cinayet dosyalannın bir an önce aydınlatıbnası ve faillerin yargı önûne çıka- nlmasinı istedi. Ankara'da öldürülen savcı Doğan Öz'ün eşi Se- zen Öz, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Bursa Şube- si'nce düzenlenen "FaiK MeçhulCH- mayan (FaiK Meçhul!) Siyasi Cina- yetfer ve Yargı*' konulu panelde yap- tığı konuşmada, devletin en büyük görevinin insanlann can gûvenliğini sağlamak olduğunu söyledi. Eşinin ıdeallen bulunan bir insan olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti için ne ge- rekiyorsa yapılması gerektiğine inandığını vurgulayan Öz, ancak Do- ğan Öz gıbi kişilehn toplumun bir kesimince çok sevilmesine karşın, bir kesimin de tepkisini çektiğini bil- dirdi. Doğan Öz'ün "ÜlküOcaldan- na mensup baa kişilerin cinayetier is- kyip Site Yurdu'na stğuıdıklarmı be- lirtediğiıır anlatan Öz. bu davayı aç- Öz: tdeauerivanh. Tütenjjjl: Ayıp bitmeu. tpekçi: Oyım içindeyiz. Türtden Aa dinmedi tıktan sonra ağır baskılar gören eşi- nin, daha sonra katledildiğıni söyle- di. Öz, katledilen aydınlann yakınla- nnın neredeyse biibirleriyle akraba olduklannı da ifade ederken, "Kat- ledilen avduüar ülkeleri için çahşan, cesurveyürekli msanlardLAıiık bas- ka aydmlar öldürühnesin. Yeniakra- balar Btemiyoruz" dedı. Silahlı saldın sonucu hayaünı kay- beden eski DİSK Genel Başkanı Ke- mal Tûrlder'in eşi Sabahat Tûrkler de, eşinin öldürüldüğü günden bu ya- na tarifi mümkün olmayan acılar çektiklerini kaydettı. Cinayetten son- ra çocuklanyla birlikte büyük bir ol- gunluk içinde hareket ettiklerini an- latan Türkler, "Bu aa o kadar büyuk hep biriikte inceknmeo ve aydmbıtılınabdır'' de- dı. tstanbul'da evinin onünde uğradığı silahlı saldında ölen Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengü' ın kızı Deniz Tûtengfl de, babasının ölümünden sonra Bursa dan aldıkla- n ikı imzasız mektupta kendılenne ağır hakaret- lerde bulunulduğunu ve mektuplann üzerine in- ki,kızun\illara\ıınüaıiDİrinsanın san dışkısı süriildüğünü bildirdi. Ba- basını kaybetmesinin ardından so- ruştunnanın hızlandınlması amacıy- la sık sık savcılığa gıttığını anlatan Tütengil, dönemin savcısının kendi- lerine, "Buislerinkölderiokadarde- rinkregidiyor ki,çözümüçokzor ab- cak" dediğini öne sürdü. Tütengil, "Türkiye'de .y-aimz kara paradeğg,a- yasi partüer vasıtasıyla kara insanla- nn da aldandığını- sa\ unarak. "Ba- nefer hissedebfeceğiııi araşnrdL Bu- nun yanı sıra eşimin kaoHeri beOi ol- masma rağmen, onlann cezaalmala- nnı sağlayamamaktan büyük a a duyduk" diye konuştu. Milliyet gazetesi başyazan Abdi tpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi ise ci- nayetleri işleyen güçlerin, çok sis- temli ve akılhca çalıştıklannı belir- terek, bunlann "yasalan işletmeyi, kanıtian sHmeyi, tamldan siudiı ıııe- yiçokiyi bidOderini" anlattı. Karan- lık güçletin karşısmda organize olun- ması gerektiğini vurgulayan lpekçi, "Ama maaJesef öyle depiz. Kz bir oyun iciıtdeyiz ve çok güzeJ körebeyi oynuyoruz. Cnuyctkr tek tek değiL bamm kim >ıırdıı\^ ghmesini bir tnr- hı kabul edemiyorum. Aradan 20 yd geçmesine rağmen, babamı hâlâ as- fidtta kanhr içinde yatarken görih o- rum. Türkiye bu ayıptan kurtulursa ve katflkr ortaya akarsa huzur bulu- ruz" dı\e konuştu. TSK'den sert yanıt alan Recai Kutan, Cenelkurmay Başkanlığı'nı hedef almayı sürdurdu 'Hukukun gücünü göstereceğiz'ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - FP Genel Idare Kurulu (GtK) toplanbsın- da istifası istenen Genel Başkan Recai Kutan, Ge- nelkurmay Başkanlığı'na örtülü yanıt verdi. "Kuvve- tin hukukunu de^l huku- kun kuvvetini gösterece- ğiz" diyen Kutan, lran tara- findan desteklenen şeriatçı Hizbullah'tan Islami terör örgütü olarak söz edilmesi- ni eleştirerek "İslami terör örgütü, şeriatçı vahşet de- DİUyor; ei insaf. Bu kadar haknrfık olmaz. Terör ve vahşetle tslamdan bir ara- da söz etmek Müslümanla- ra >-apılacak en büyük iftt- radır. Terörün dinhs dinsi- zi, hele Müslümanı hiç o(- maz" diye konuştu. FP GIK'in önceki gün 8.S saat süren olağanüstü toplantısında bir bildiri ha- zırlanarak Genelkurmay'a yanıt verihnesi için basü- ran radikal üyeler başanlı olamadı ve ara bir fonnül olarak Kutan'ın, dün yapı- lan il başkanlan toplantısı öncesınde gerilimi tırman- dırmadan bir savunma yap- ması kararlaştınldı. GIK toplantısında CemQ Çiçek, Abdüikadir Aksu, bmail Kahraman, Azmi Ateş'in Genel Başkan Kutan, Genelkurmay Başkanhğı'na örtülü yanıt verdL (AA) de bulunduğu bir grup üye tarafından istifası istenen Kutan, dün yapılan toplan- üda il başkanlan tarafından "Türkiye seninle gurur du- ynyor" sloganlanyla karşı- landı. Yazılı bir metinden okuduğu konuşmasında ül- ke gündeminin hızla değış- tiğine dikkat çeken Kutan, Hizbullah'a yönelik ope- rasyonlardan "suni gün- dem" olarak söz etti. Suni gündem maddele- riyle ülkenin önemli sorun- lannın gözardı edildiğini savunan Kutan, "Sabah yat akşam kalk, Apo_ Yok Hizbullahmış, yok tBDA- C'ymiş, yok bflmem ney- miş_" dedı. Kutan, Türk sıyasetinde, "demokranyi içierine sin- diremeyenler, halka rağ- men halk için çahşma yap- nklaruu söyleyenlerin" ik- tidarda bulunduğunu öne sürerek şöyle konuştu: "Bu grup kendilerini Hizbullah olarak tarif etmi- yor. Bu ismi kullanmıyor- lar. Ancak medya ve çeşiüi gruplar Hizbullah Lsmini kullanıyoıiar. Hizbullah, Knran'da kuHanılan bir sı- fatör ve iyiyigüzeli temsile- den bir anlayışür. Bu insan- lara Hizbullah demek yan- hşnr. Biz FP olarak bu in- sanlann vahşetini, toplu katiiamlan ve bundan ön- ceki terör eylemlerini en şiddetle lanetleyen ve mü- cadek edilmesini savunan partiyiz. Islami terör örgü- tü oba herhalde Islam kar- şıtı olan kişileri öldürür. Oysa bu örgüt Güneydoğu kökenü mütede\yin insan- lan öldürüyor. Zehra Vak- fi Başkanı Izzettın Yıldı- nm'm cesedi butundu. 3-4 gün önce katkdflmiş. Bu- nunüzerindeduruunasıla- zun. Bu operasyonlar sür- dürülürken naal otuyor da bu Idşiyi kurtaramıyortar." Grup konuşmasmda Hiz- bullah'la bazı devlet me- murlannın utıbatlan oldu- ğu iddialanna degındıgini beürten Kutan, "FP olarak böyle bir ihtimaH aknmıza getirmek bile istemh'oruz, ama bunlann araşünunası, aydmlatılması lazun. Biz is~ tiyoruz ki deviet buna ben- zer ithamlardan kurtanl- sm" dedı. Kutan konuşma- sınm sonunda il başkanlan- na seslenerek"sıkıhmş tek bir yumruk gibi ohnalan- nı" istedi. ', 'Siyasal irtkavarîJ' Kutan, "Merkeziyetçi, totaliter, otoriter anlayışla- n biz FP'Bler olarak siyasal irtica dhe değeıiendiriyo- nız. Türkiye'de irtica v^r- dır diyenler dikkatle dinle- sinler. Evet, Türkiye'de si- yasal irtica vardır. Bizyan- daşlar için değü herkes için demokrasi istiyonız. Tür- Idye'yi toplum mühendis- lerinden. jakoben bir gelenekten ancak biz kur- tannz" diye konuştu. ^^ • • G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafi 1. Sayfada rum. Benim için en önde, idealistlik, onur, toplumsal ve ahlaki değerler geliyor. Fakat günümüzün gençli- ği bunlardan yoksun. Teknolojiyalnızca kişisel zevk- hr doğmltusunda kullanılıyor. intemet'i dünyadaki sonsuz bilgiye, ülke sınırian olmaksızın açılan birka- pı değil, chat yapılarak eğlenilip zaman geçin'lecek bir teknolojik yenilik olarak görüyoriar. Intemet'in ve televizyonun getirdiği globalleşme olgusu yüzünden arkadaşlanm Amerikan toplumuna özeniyoriar. Top- lumsal değerierle dalga geçiyohar. Bencil olduklan için toplumsal sorunlara eğilmiyor- lar. Sanatsal etkinliklen ve kitap okumayı zaman kay- bı olarak nitelendihyorlar. Ben bunlaria ilgilendiğim için 'enayi' olarak nitelendiriliyorum. Bazen ailem bi- le böyle söylüyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri, 1980'den sonra Turgut Özal zamanında uygu- lanan kültürpolitikalan. Bunun sonucu olarak da kül- türde ve sosyal yapıdaki yozlaşmalar ve 'köşe dön- mek' mantığının benim kuşağıma enjekte edilmesi... Böylece ortaya çıkan kayıp kuşak içerisinde ben ve benim gibi gençler eziliyor. Kendimize bu yapı içerisinde yer ve kafa dengi arkadaşlarbulmakta zor- lanıyoruz. Ben ve benim gibi arkadaşlanm yalnız ka- Iryoruz. Kültür yozlaşmasında en büyük pay medyaya dü- şüyor. Televizyonun en çok izlendiği saatlerde sulu programlarvar, bunun yanında kültürprogramlan ya geç saate alınıyorya da kısa bir süre sonra yayından kaldınlıyor. Medya; aydmlar, kültüriü insanlaryokmuş gibi davranıyor. Toplum tam anlamıyla aptallaştınlı- yor... Yazdıklanmdan haberdar olduğunuzu biliyorum. Ama yine de paylaşmak istedim. Cumhuriyet gaze- tesinin her bir yazan öldürüldüğünde umutlanmız daha çok hasar görüyor..." 'Cumhuriyet'i eve kaçak sokuyorum' Antafya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi öğren- cisi: "Cumhuriyet'/düzenli olarak okuyamıyorum. An- cak kitap verdiği günleri özenle takip ediyorum. Ozellikle salı klasiklen yeni ufuklar açıyor. 11 Ocak'ta gazetenizi alamadım. Şiddetli bir bronşit geçiriyordum. Kardeşimi gönderip aldır- mak istedim. Bekledığim tepkiyi almakta gecikme- dim: 'Hastalıktan gözünu açamazken düşündüğün şeye bak!' Ailemin genel yargısı, artık gazete oku- manın gündemden düştüğü yönünde. Sanıyorum ben bu konuda duygusalım. Sabah herhangi birbü- feden aldığım gazetenin sayfalan arasında gezin- menin verdiği tadı, hiçbir haber bülteninde bulamı- yonım. Temelde ailem kendilerini toplumun aydın sını- fında görürier. Bu dış kabuğu kınp ideolojiyi haya- ta geçirmeye gelince her şey değişir. Onlara kıza- mıyonım. Ekonomik güç, insanın hayattaki rolünü beliriiyor. Birsının aştıktan sonra dürüstolmak, ha- yatta kalmaktan sonra geliyor... 11 Ocak günü verdiğınız Emile Zola'n/n 'Apart- man II' kitabını adresime gönderirseniz beni çok mutlu edersiniz... Aldığım gazeteyi, kıtaplan eve kaçak sokuyorum. Annem, gazete alacağına biraz fazla yemekye, der. Ama iki aydır sigarayı bıraktığım için gazetenizi da- ha sık alabiliyorum. Sigarayı bırakmış olmak, en az/ndan bir sürelik resmi izin anlamına geliyor..." 'Ver'sizliğimden, her iki mektubun ancak üçte bi- rini aktarabildim. • "• Cumhuriyet okuriannın çoğu, gazetenin "aile mi- ras/" olduğunu söyler. Büyükanne gerçek ya da oyun "GözSerim artık az görüyor" der, küçük torun büyükanneye Cumhuriyet'i okur. Cumhuriyet, alış- kanlık yapan bir kültür ürünü olduğu için torun da gazetem demeye başlar. Çocuk bakkaldan alışvenş yapabilecek çağa ge- lince, baba her sabah ıkı ekmek, bir gazete alma- sını ister... Yukandaki gençler bunun tersi bir yaşam çizgisi izliyoriar. Zorianıriarsa ailelerine rağmen gazeteye ulaşıyoriar. Bu, Cumhuriyet'm geleceğine yönelik güzel bir umut. Mektupçu gençlerin bir başka özelliği ise zaman zaman yalnız olduklannı düşünseler bile, başkala- nndan yardım istemeksizin kendi ayaklannın üzerin- de durmaya çalışmaları. Genç olmak budur zaten... TAHRAN PKK'YE YAKINLIĞINI SÜRDÜRÜYOR l/ra/f 'da 6 PKK bürosu\ ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Tür- kiye'ye yönelik şeriatçı terörü beslediği devletin raporlarma geçen Tahran yöneti- mi, PKK'ye desteğini de sürdürüyor. PKK'ye "Hizbullah'la çaüşmayı sona er- kür" uyansmda bulunan Iran'da, bölücü te- rör örgütünün 6 büro açtıgı belirlendi. îran'uı PKK'ye, silahlı kuvvetlerine ait pelikopterlerle malzeme taşıdığı saptandı. İPKK'nin Kandil Da- ğı'ndaki 7. kongresinin hazulıklannı da Tahran k'önetiminin yürüttügü oğrenildi. I Istihbarat birimleri, Türkiye'de ciddi rahatsız- lık yaratan tran'ın PKK |terör örgütüne yönelik desteğini sürdürdüğünü JDrtaya koyan bir raporha- Zırladı. , PKK'nin lran ile üişki- lerini ortaya koyan rapor- da, örgütün bu ülkedeki eğitim kamplan şöyle sı- ralandı: "AğnDoğubevazıtböl- gesi karşısındaki Dam- bat-Maku bölgesi, Van- Başkale bölgesi karşısm- dald Kelereş bölgesi, Hak- kâri Yüksekova karşjsuv- daki Şehidan bölgesi, Türldye-lran-Irak snu- nnda bulunan Geder böl- gesi Irak-tran sımnndald Kandfl Dağı Ue Piranşe- hir'deki baruuna ve eği- tim kamplan.'' PKK'nin bu ülkede Tahran ve Maku'da 1 'er, Urunıiye'de de 4 olmak üzere toplam 6 bürosu ve örgüt evi bulunduğuna dikkat çekilen raporda, bütün bunlann yanında Urumiye tmam Cadde- si'nde bulunan Ariftan Hastanesi'nde ya- ralı ve hasta örgüt üyelerinin tedavisinin yapıldığı vurgulandı. Rapora göre, yakalanan teröristler, Tür- kiye-lran-Irak smınnnı uyuşturucu kaçak- • Kandil Dağı'ru 7. kongreye hazırlayan îran, PKK'den Hizbullah'la çatışmasım sona erdinnesini istedi. lran helikopterleri PKK'ye ikmal maddesi taşıdı. PKK'nin lran ile ilişkilerini ortaya koyan raporda, örgütün bu üikedeki eğitim kamplan şöyle sıralandı: Ağn Doğubeyazıt bölgesi karşısındaki Dambat-Maku bölgesi, Van-Başkale bölgesi karşısmdaki Kelereş bölgesi, Hakkâri Yüksekova karşısındaki Şehidan bölgesi, Tûrkiye-lran-Irak sınuında bulunan Geder bölgesi, Irak-îran sınırmdaki Kandil Dağı ile Piranşehir'deki barmma ve eğitim kamplan. çüığı nedeniyle kendileri açısından önem- li olduğunu, Osman Öcalan" ın kaçakçüar- dan vergi alması için bu bölgede görevlen- dirdiği kişinin bazı tranlı yetkililerle birlik- te hareket ettiğinı söylediler. lran gizli servisi üyesı "Said" adlı kişi- nin Rusya üzerinden örgüte sağlanacak si- lah ve diğer lojistik desteklerin güvenli bir şekilde örgütün eline geçmesi için çaba harcadığı anlatılan rapor- da, "İran'uıPKK'den,Hiz- bullah ik çatışmalara son vermesi isteğine, Urumi- ye'de bir PKK hastanesi kunılması karşıhğmda 'evet' denfldiği anlaşünuş- ür" saptamasına yer veril- dı. Kandfl'i kongreye tran hazıriadı Abduflah Öcalan'ın Tür- kiye'ye getirihnesinin ar- Hinrian örgütün bundan sonraki politikalanmn be- lirlenmesi amacıyla yapıl- ması kararlaştuılan ve Iran- Irak smınndaki Kandil Da- ğı 'nda bir mağarada ger- çekleştirilen 7. kongrenin ha7irlıHannm da trantara- nndan yapıldığı bildirildi. Raporda, kongrede ve sonrasında düzenlenen eğ- lencede kullanılan malze- me ile sanatçılann tran ta- rafından sağlandığı beürti- lerek "Bütün bunlann ya- nmda Iran'a ait hefikopter- ler ile Hakurk bölgesindeld PKK mensuplanna 18 Ocak 2000 tarihin- de ikmal maddesi tnynıhgı, yine bu bölge- ye tran taranndan silah gönderfldiği anla- şdnnşnr" denildi. Iran'ın,verdiği bütün sözlere karşın PKK'ye desteğini sürdürdüğü beürnlen ra- porda, sonuç alınabümesi için bu ülkeye karşı bazı yaptınmlann uygulanmasmın şart olduğu vurgulandı. 29 Ocak cekilisi yapıldı Milli Piyango 4'e bölündü ANKARA (AA) -Milli Piyango 1da- resi (MPİ) taranndan düzenlenen 29 O- cak çekilışi yapıldı. MPl'den yapılan açıklamaya göre ikramıye isabet eden numaralar şöyle: 500mllyar 388011 (lstanbul, Ankara, Afyon, Sam- sun) 20mltyar 321466 (Tekinkğ) lOmHyar 466784 (Balıkesir, Istanbul, Uşak, Iz- mir) 1 mllyar 055367 073288 230923 312143 499052 SOOmllyon 001273 060588 167049 168280 233992 243155 383408 417012 422624494211 r 250mllyon 000034 012243 025721 056159 064733 157672 163933 180596 183544 229020 253763 260334 265124 298522 321189 331608 333657 349215 354646 370839 371153 403765 405996 431947 456754 472001 476059 490646 510406 578522 loomllyon 000019 002199 013761 024340 026916 036905 045043 058312 062364 081964 083976 097054 098733 121410 123566 154225 160740 173822 182281 188719 204067 210011 213441 215219 227522 234832 240450 250249 262841 304160 306702 307668 317926 318702 332985 339199 353256 364649 373153 374517 387252 402124 421605 423048 423653 428384 439222 452459 457182 460613 467258 479085 484514 485596 486736 492239 507333 509305 513806 529684 531018 539717 544910 548609 556228 581658 582266 583289 591488 599260 50 mttYon 001932 004934 006769 007295 007951 015816 016574 025669 027635 031737 032277 034271 037702 045537 052380 066229 067413 068400 071587 074477 075402 082514 088911 096890 099508 101216 104264 105145 106964 109340 111970 114025 114030 122526 122658 124200 124398 126582 127184 129037 131667 139179 140411 162311 168154 170508 171827 175244 180640 190212 194175 195955 200033 200173 200227 210624 217896 221624 222082 223115 228392 233487 244397 254529 256752 261403 261708 262253 265922 267625 298963 298975 300982 304537 307616 308066 311535 315815 318560 331457 333337 333472 336299 339382 342722 348527 348877 360091 360286 362971 370231 370445 373310 374049 383471 387180 393545 395746 399951 400034 402878 409265 412489 413614 417727 419329 419994 422571 423723 427557 429629 438233 438535 439258 440377 445820 450509 453669 462157 464667 466928 468650 472956 475769 476083 481949 484003 491600 492723 493811 495555 496834 500523 513269 513387 522603 527651 540709 541113 543602 545009 546980 551945 553445 580760 584108 585722 587535 596365 599726 30 mtlyon 02882 04736 14477 16071 29264 33483 34049 41561 47982 49608 52675 55282 61532 71248 76424 76915 82880 9135197526 99370 20mllyon 0047 0288 2322 2576 4208 6703 8212 lOıtıllyon 370 569 748 767 800 6ntliyon 16 2038 66 Amortl 2ve8 StVtL GtRİŞtM tMZA TOPLAYACAK Anayasa kampanyasıIstanbul Haber Servisi - Türkiye için top- lumsal bir sözleşme oluşturmayı amaçlayan demokratik, insan haklanna dayah, sivil bir anayasa oluştunna sürecine kanlmalan için toplumun tüm kesimlerine çağnda bulunul- du. Sivil Anayasa Girişi- mi adına Tank Zafer Tu- naya Kültür Merke- zı'nde Murat Bdge, Er- sin Salman. Ergrn Cin- men. tbrahim Betil ve Murat Tokmak tarann- dan düzenlenen basın toplantısında, Helsinki zirvesinden sonra Türki- ye'nin önünde demokra- si hedefı oluştugu belir- tüerek, 12 Eylül'ün ge- tirdiği 1982 Anayasa- sı'nın, 2000'li yıllarda Türkiye'nin değişim ve yenileşmesi önünde en büyük engel olduğu vur- gulandı. Türkiye'nin yüz yılı aşkın anayasalı tarihinde yürüriüğe konulan beş anayasanın yanı sıra çok sayıda anayasa değişik- liği yapıldığı vurgulanan toplantıda. başlatılan "Anay-asamı tstiyorum" kampanyasına toplumun tüm kesimlerinin katılıp taleplerini ortayakoytna- sı istendi. Kampanyanın temel amacının, konunun uz- manlannın bir araya ge- lip kendi aralannda yeni ve ideal bir anayasa ha- zırlamalan olmadığı be- lirtilerek, anayasanın na- sıl yapıldığının, en az na- sıl bir anayasa olduğu kadar önemli olduğu kaydedildi. Toplumun kendini ifa- de kanallannın açüarak yurttaşlık biüncinın ortaya çıkanlması ve var olan siyasal kültürün değişnrilmesinin amaç- landığı girişimın oluşturacağı süreçle hukuk reformu ve sıyasette yeniden yapılanmayı beraberinde getireceği vurgulandı. Yeni anayasanın. ül- kede yaşayan farklı toplumsal kesimlerin birlikte yaşamanın or- tak kurallannı belirle- dikleri bir uzlaşma metnı olması gerektiği dile getirilen toplann- da, cumhuriyetin ve demokrasinin gelışme- sıne ket vuran siyasal kültürün, sağlıklı bir sarsılmayla yenilenme- sinin bu süreçle ger- çekleşebileceği ifade edildi. Toplantıda, "Sivase- tin öznesidevlet ve par- tiler değfl, onlardan ön- ce yurttaşhk buincine sahip bireyler olmah- du-" denildi. TBMM Anayasa Komisyonu'nun ken- disıni kolayca bir kuru- cu meclıs gibi düzen- leyebileceği belirtilen toplantıda, bu komis- yonun, yeni anayasayı oluşturma sürecinde toplum kesimlerinin taleplerini dikkate al- ması istendi. Kampanyanın, katı- lımcılann kendi çevre- leriyle, öı^ütleriyle ve kurumlanyla bağlantı- lannnı yanı sıra medya kanalıyla yaygınlaştı- nlmasına çalışılacak. Kampanya iletişim bü- rosunun Intemet adre- sinin "wwwjınaya- sam.org." olacağı belir- tıldi. Danıştay AOÇ talanma izin vermedi ANKARA (Cnmhmriyet Buro- SB) -CHP Parti Mechsı (PM) üye- sı Yıhnaz Ateş. 55. hükümet döne- mmde çıkanlan ve Atatürk Orman Çiftliği'nin (AOÇ) yağmalanma- sına izin veren yönetmeliğın bazı maddelerinin Danıştay taranndan iptal edildiğini bildirdi. Ateş, dün CHP Ankara Ü Baş- kanhgı'nda düzenJedıği basın top- lantısında, AOÇ ile ilgili olarak Anasol-D hükümetinin ikndarda bulunduğu 30 Temmuz 1998 tari- hinde yürüriüğe giren yönetmeli- ğin bazı maddelerinin iptal edildi- ğini açıkladı. Yönetmeliğin, AOÇ'nin '^akas" yöntemıyle peş- keş çekilmesine izin verdiğini be- lirten Ateş, o günlerde bu işlemin iptali için Danıştiçf' a başvurdugu- nu anımsattı. Ateş. "AOÇ'nin JTI- samaa için bundan sonra da fize- rimedöşen sorumtukığu yerinege- tireceğim. Benimsevincim ve mut- lutuğum 600 müyonlarla ölçüle- mez* dedi. Ateş, AOÇ'yi talan et- mek isteyen, rant peşinde olan zflı- niyet ve çevrelerin girişimlerini bundan sonra da sürdürecekleri uyansında bulunarak, tüm Anka- ralılan ve sivil toplum örgütlenni daha duyariı olmaya çagırdı. Ateş aynca, Ankara"da doğal- gaz sıkıntılanna neden olan uygu- lamalanndan dolayı Anakent Be- lediye Başkanı MeMhGökçek'e de tepki gösterdi.