02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2CEYLÜL 1999 PAZARTESİ CUMHURtYET SAYFA HABERLER Prefabrike konut yapımı, ihale aşamasından dağıtımına kadar geniş bir alanda kaygılara yol açıyor Geçici konut ldıııi kurtaracak? SERPAR KIZIK İZMİR- Deprem bölgesinde prefab- rike konut yapımı, ıhale aşamasından dağnma kadar geniş bir alanda çeşitli soniarla birlikte kaygılara yol açıyor. Ihaleyi alan kirru firmalann yetersizli- ğinıa yanında. kımilerinin de ekonomik olarik iflas etmiş kuruluşlar olduğuna dikkal çekilirken "Amaç,acaba baa şir- ketkri kurtarmak mı" diye soruluyor... Depremzedeler için prefabrike konut yapuıı, bir dizı tartışmayı da berabe- rinde getirdi. llk planda. neredeyse bir konutun yaklaşık beşte üçü maliyetme yakkşan prefabrik yapılann, sonradan " an!" kalacağına dıkkat çekildi. Geçi- ci bannma için 500 trilyonluk bir kay- nağı.n sokağa atılacagı, dolayısıyla ba- nnma sorununun da tümüyle çözülme- miş olacağı vurgulandı. Maliyet karşı- laştırmalanna göre kalıcı konut yapma- nın üaha ekonomik olacağı anlaşıldı. Prefabrik dağıtımında "aynmcılıkya- pıldıgt" da bir başka tartışma konusu ol- du. Yaklaşık 30 bin binanm yıkıldığı Sa- kana'ya sadece 5 bin 300 konut aynl- dı. Oysa seçim bölgesinin çıkannı gö- zeten Yaşar Okuyan sayesmde 15 bin yapının yıkıldığı Yalova'ya, 4 bin 500 dolayında konut tahsis edildi. Asıl tartışma bugün. ihale konusun- da sürüyor. Yaklaşık 27 bin geçici ko- nut için yapılan ihaleyi kazananlar ara- sında prefabrike konut yapımında *ye- tertiliği olmayan" firmalanrj yer aldığı ortaya çıktı. Aynı zamanda sahipleri açmazda olanlann kurtanlacağına dik- kat çekildi. Bu noktada prefabrike ko- nut sektöründe yer alan kuruluşlardan Izmit kökenli bir fırmanın yetkilisi Tah- sin Keserer soruyor: "Ihaleyi alanlar arasında öyle firma- lar var kk araştınn. bazılan sektörde hiç yer almamış. Uzman değiller. Bazılan da batmış dunımdalar. Aralannda al- dıklan resmi ihalelerin inşaatlannı bile bir ay önce konkordato ilan eden bir ku- ruluş. Türki cumhuriyetlerde de iş ya- pan Kızılkanat'm yaklaşık 1 trilyon bankalara, 1 trilyon da piyasaya borcu bulunuyor. Prefabrik konut işinin daha başlangıcmda alacağı yaklaşık 1.5 tril- yonla oldukça rahatlayacak anlaşılan. Kızılkanat Yönetim Kurulu Başkanı İskender Kızılkanat, kendilerine "ça- mur atıldığı*" inancında. 2 trilyonluk • Prefabrike ev yapımı ihalesinde "ayrımcılık yapıldığı" da bir başka tartışma konusu oldu. Yaklaşık 30 bin binanın yıkıldığı Sakarya'ya sadece 5 bin 300 konut aynldı. Oysa seçim bölgesinin çıkannı gözeten Yaşar Okuyan sayesinde 15 bin yapının yıkıldığı Yalova'ya, 4 bin 500 dolayında konut tahsis edildi. MHP'li ve ANAP'h firmalann kaynl- dığı. kollandığı anlaşıldı. Ekonomik aç- maza düşen bazı şirketlere iş verilerek "deprem yoluyla kurtarma operasyonu yapildığT savlan ortaya atıldı. Bu fir- malara daha işin başmda alacaklan pa- ranın yüzde 30'unun verileceğıne. tril- yonlan bulan bu destekle birilerinin zengin edileceğine, bu arada ekonomik bitiremeyen. konkordato ilan ederüerbi- levar. Yani birileri batnuş firmalan kur- tarmaya çalışıyor anlaşılan.." Gerçekten ihaleyi alanlar arasında, bir ay önce konkordato ilan eden bir fir- ma yer alryor. Salt malzeme ûretmekle tanınan Teknikel firmasını yanına ala- rak ihaleye giren Izmir kökenli Kızılka- nat Şirketi, içine düştûğü krizden ötürû borçlan olduğunu, bankalann "saldın- sı" nedeniyle konkordato yoluna gittik- lerini kabul ediyor. "Kolay bir iş" diye tanımladığı prefabrike konut yapımın- dan, "yüzJerinin akıyla " çıkacaklannı, bunu herkesin göreceğini söylüyor: "30 yıüık köklü bir firmayız. Birçok iş yapbk. Bu ihalede bizinı payunız yüz- de 11. Evet mali bir bozukluğumuz var. Kızlkanat'ı bu hak getiren, siyasilerin belirlediği piyasa ekonomisidir. Konkor- datoya giden bir şirket iş almaz diye bir kural yok. Konkordatodevletin bize ver- diği bir şemsiye. Diyor ki, siz nefes alın, bankalar üstünüze gelmesin. Ne var bunda? Şirrıdi üstümü/e gelen bankala- n durdurduk. tşçilere olan borçlanmı- n kademe kademe ödüyoruz. Şimdi iş alacağız ki borçlar ödensin. Aslında biz bu yüzde 11 'i prestijimizi kurtarmak için aldık. Zaten mal varlığunız 3-4 tril- yon. Bizimle ilgili iddialar bir kavganın sonucu, yani herkes ekmek parası pe- şinde, söylüyoıiar işte.~ Türkiye ekonomisını rant kavgası ve paylaşımının belirlediği açık. Öte yan- dan prefabrike işinde bir başka önemli konu daha var. Kimilerine göre geçici bannmayı sağlayacak prefabrike konut işinde "sokağa anlacak" para 500 tril- yonJa kalmıyor. Prefabrike konut alan- lannın altyapısı için harcanacak parayı dile getiren yok. Yani önemli bir mali- yet daha ortada duruyor ve hükümet bundan söz etmiyor. Depremde yaşam- lar susuyor. rant paylaşımı sürüyor... Birçok kurum, kıyı şeridinde çevre kirliliğini önlemek amacıyla çalışma başlattı Çevreciler dçprem1)ölgesindeALPERTURGLT Depremın vurduğu Izmıt Körfezi'nde kıyısı olan yerleşim merkezlerindeki en- kazlardan alınan molozlar, aralannda devlet kuruluşlarıyla. beledıyelere ait kamyonlann ve dozerlerin de bulunduğu yüzlerce iş makınesıyle bilinçsizce denı- ze dökülüyor. Kıyı Kanunu"na göre mo- lozlarla kıyıda dolgu alanı yapılmasırun yasaklandığını vurgulayan DHKD Deniz ve Kıyı Programı Proje Yürütücüsü ve Kıyı Mühendisi AtüaUras, Çevre Bakan- hğVnm Valilik. Kriz Masası ve belediye- lere gönderdiği yazıda da. enkazlann ka- rada kireç, taş ya da maden ocaklannda kullanılması önerisinde bulunduğunu be- lirtti. Dünya Doğayı Koruma Vakfi (WWF), Doğal Hayan Koruma Demefi (DHKD). Deniztemiz/ TURMEPA Derneği üyele- ri, Çe\Te Bakanlığı mühendisleri ve ga- zetecıler. depremin deniz ve kıyılara et- kisini incelemek, depremden zarar gören AKSA ve TL'PRAŞ gibi te- sislerin deniz kirliliğine yol açmasıyla ilgili çalışmalar yapmak. su örnekleri almak, deprem sonrası enkazlardan çıkan molozlann kıyılann doldurulması amacıyla deni- ze dökülüp dökülmediğini tespıt etmek amacıyla tekney- le bir inceleme gezisı düzen- lediler. Araştırma ve incele- me yolculuğunda sırasıyla Ya- lova, Topçular. Karamürsel, Güzelyah. Ulaşlı, Halıdere, Değirmendere, Yüzbaşılar, Gölcük ve Kavaklı gezildi. DHKD Deniz ve Kıyı Prog- ramı Proje Yürütücüsü ve Kı- yı Mühendisi Atila Uras, kıyıya birenge- İin konulması durumunda dengenin bo- zulduğunu ıfade edereL dolgunun bilinç- li bır şekilde yapılması gerektiğini söyle- di. Halıdere'de aralannda Devlet Su Işle- ri'ne (DSl) ait kamyonlann da bulundu- ğu onlarca kamyonun taşıdığı molozlan bilinçsizce denize dökmesini kınayan Uras, Çevre Bakanlığı'nın Valilik, Kriz Masası ve beledıyelere gönderdiği yazı- da, enkazlann karada kireç, taş ya da ma- den ocaklannda kuHanılması önerisinde bulunduğunu belırtti. Demır gibi tekrar kullanılabilecek maddeleri ayırmadan moloz- lardan dolgu yapıldığını bu- nun da kirliliğe neden olduğu- nu vurgulayan Uras, "Kıyı Kanonu'na göre molozlarla kıyıda doigu alanı >apılması yasaktır. İnceleme somıçlan- m rapor haline getireceğiz \t raporumuzu Ba> ındırlıkvç ts- kân ilc Çevre Bakaniığı'na göndereceğiz" dedi. W\vF Akdeniz Progra- mfndan EnricoLeonanfi de, depremzedelerin normal ha- yata dönmesinden sonra, böî- gedeki çevTesel etkilerin göz önüne alınması gerektiğini belirterek her türlü ortak çalışmaya hazır olduklannı kaydetti. Leonardi. ilk asamada kıyılara moloz dökülebileceğini, ancak felaketin üzerinden bu kadar zaman geçmesinden sonra enkazdan çıkan molozlann denize dökübnesinin yanlış olduğunu ifade etti. WWF Rusya Deniz Programı Koordina- törü Vassîz Spiridonw da, yapüan ince- lemelerden çok önemli sonuçlar çıkaca- ğını ifade ederek, deprem bölgesinde mutlaka kıyı planlaması yapılması gerek- tiğini söyledi. DenizTemizTURMEPA Genel Sekre- ter Yardımcısı lsmail Gûl ise Marmara Bölgesi'nin zaten en kirli yeri olan tzmit Körfezi'nin depremle birlikte çok büyük bir hava ve su kirliliğine sahne olduğunu vurguladı. Değirmendere, Kavaklı ve Gölcük'te bazı kesimlerin dolgu alanı ol- duğu için deprem sırasında çöktüğünü ve sular altında kaldığını hanrlatn. Deniz Te- miz/TURMEPA yetkiiiieri, tzmit Körfe- zi'nin çeşitli bölgeleriyle AKSA ve Tüp- raş fabrikalanndan sızan veya bırakılan kimyasal maddeler ve akaryakrt nedeniy- le kırlenen denizden aldıklan örneklerin önce derneğin laboratuvannda daha son- ra da bir fakülteye gönderilerek ıncelene- cegini belirttiler. AYDINLANMA EMRE KONGAR 1982Anayasasıve Bir Hukuk Adamı Yakın tarih konusunda biraz "belleklerimizi ta- zeleyelim": Yıl 1989. 12 Eylül 1980 tarihinde darbe ile kendi kendisini "Devlet Başkanı" atayan ve 1982'deki Anayasa oylaması ile otomatik olarak cumhurbaşkanlığına başlayan Kenan Evren'in cumhurbaşkanlığı dö- nemi bitmek üzere. TBMM, yeni cumhurbaşkanını seçecek. Başbakan ve ANAP'ın genel başkanı Turgut Özal, 1987 seçimleri öncesinde, seçim bolgelenni ve se- çim sistemini değiştirmiş, ANAP'ın milletvekili liste- lerini de bizzat saptamış. Seçim bölgeleriyle ve sistemiyle oynayarak orta- ya öyle bir meclis çıkarmış ki yüzde 36 oy almasına karşın yüzde 65 ile çoğunluk kendısinde ve tüm ANAP'h milletvekilleri "Ozal'ın has adamı." Dolayısıyla Evren'den sonra, Turgut Özal'ın Mec- lis tarafından "Cumhurbaşkanı seçilmesi garan- ti."_ Özal'ın bu "komplo'suna" karşı tavır takınanla- nn elinde iki koz var: Birincisi 1982 Anayasası'nın "gayri meşruluğu". Ikıncisi Meclis'te çoğunluğa sahip olan ANAP'ın yeni yapılan yerel seçimler- de yüzde 36'y> bile koruyamayıp, yüzde 22 ile üçüncü sıraya düşmüş olması, bir dığer deyışle Cumhurbaşkanı'nın "oy kaybeden bir partinin" azınlık oylarryia seçileceği. Bugün Çankaya'da oturan Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel'in taraftarlan ve bazı demokratlar bu gerekçelere bağlı olarak bir kampanya başlatmış- lar: "Meclis meşru değil ki, Özal'ı cumhurbaşka- nı seçsin" diyoriar. Aynca "ANAP azınlıkta ve oy kaybediyor, on- lann oylanyla seçilecek cumhurbaşkanı çogun- luğu temsil etmez" diye ekliyoriar. Meclis'in meşruıyetı hakkında söyledikleri "de- mokrasinin temel ilkeleri açısından" doğru. Çünkü Meclis 1982 Anayasası'na göre oluşturul- muş ve 1982 Anayasası'nın "referandum oylama- sı" "demokratik ilkelere göre meşru sayılabile- cek bir ortamda yapılmamış." Bırakın "hayır" oylannın "mavi"renginin,"şeffaT zarflardan göründüğünü ve "hayır" diyenlerin san- dık başkanlannca tespit edilerek sonradan "icap- lanna bakılacağı" dedikodusunu. bırakın "hayır oyunun rengi olan mavinin", "Yunan bayrağının rengidir" gibi "aşın milliyetçi" propagandalarla küçümsendiğini; sadece ve yalnızca, kamuoyu önünde serbest tarbşma yasayla yasaklandığı ve "Ben, işçi haklarına yeterince yer vermediği için bu anayasaya olumlu oy vermeyeceğim" di- yen Oktay Akbal, yargılanarak "hapse atıldığı" için, bu anayasa oylaması meşru değil. Bu noktada, Ferruh Bozbeyti aklıma geliyor. . • Tam bu tartışmalar sırasında, eski Meclis Başka- nı Ferruh Bozbeyli Taksim Toplantılan'nın konuğu oluyor: Günün siyasal sorunlan ve özellikle cumhur- başkanlığı konusunda bir konuşma yapryor. Tartışmalar sırasında kendisine bir soru soruyo- rum: Bu anayasa meşru mudur? Aynca ekliyorum: "Bu sorumu, oytama öncesi aleyhte konuşmanın yasaklandığını ve bu yasa- ğa uymadığı için Oktay Akbal'ın hapse atıldığı- nı ve bizim kuşağın Ferruh Bozbeyli'yi daima ta- rafsız ve namuslu bir Meclis başkanı olarak anımsadığını dikkate alarak yanıtiayınız" diyo- rum. Bozbeyli'nin yanıtı kısa ve net: "Bu anayasa, oy- lanış biçimi itibarıyla meşru değildir." Bozbeyli o sırada siyaseti bırakmış, Özal tarafırH- dan İş Bankası Yönetim Kurulu'na atanmış. Muhtemelen de Taksim Toplantılan'na konuşma^ cı olarak, birölçüde "Özal'ın savunucusu" gibi geP- miş. Ama dürüst. Ama hukuk adamı. Gerçeği herkesin ortasında açıkça ifade etmek 1 - ten kaçınmıyor. Bozbeyli'yi bir kez daha saygıyla selamlıyorum. 1982 Anayasası konusuna haftaya devam edece- ğim. Çünkü günümüzdeki "temsili demokrasi krizi- nin" altında "demokrasiyi değiştirmeyi amaçla- yan akımlar" ve "arabesk yağma kürtürü" kadar "1982 Anayasası" da yatıyor. 6 Öncü şokların izlenmesiyle felaket önlenebilir' CELAL YILMAZ İZMİR- Büyük depremler öncesinde gerçekJeşen ve "öncü şok" denilen küçük sarsmtılann izlenmesi ve de- ğerlendirilmesiyle yaşanma- sı olası felaketlerin önüne ge- çilebileceği öne sürüldü. Tür- kiye ekonomisinin kalbi olan geniş bir coğrafyayı vuran deprem öncesinde aynı böl- gede ve Ege Bölgesi'nde temmuz ayı içinde eşit sa>ı- da (21) "öncü şok" gerçek- leştığı belirtilerek. 7.4 büyük- lüğündeki sarsıntının yaşan- dığı tanhe kadar da ağustos ayındaki 16 günlük süreçte Ege'de 13, Marmaradada 15 öncü depremin saptandığı bildirildi. Dokuz Eylül Üniversitesı (DEÜ) Mühendislik Fakülte- si Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tahir Emre, 17 Ağustos'tan sonrakı u art- çı deprem" sayısmın da 166 olduğunu belirterek, 7.4 bü- yüklüğündeki depremden önceki son "öncü şokun" Ya- lova-Çınarcık'ta 15 Ağustos 1999 tarihinde saat 02.50'de ve 2.7 şıddetinde gerçeklesti- ğini kaydetti. Doç. Dr. Emre. iki ayn bölgede eşit sayıda meydana gelen ve Kandillı Rasathanesi'nce saptanan öncü depremlerin çok iyi iz- lenmesi gerektiğıne dikkat çekerek şunlan söyledi: "Temmuz ayında Ege, Marmara. İç Anadolu. Doğu \e Güneydoğu Anadolu böl- gelerinde çok sayıda öncü deprem oldu. Marmara 'da Zonguldak. Bahkcsir. Bursa, İstanbul \e Izmit'te buayiçin- de 21 sarsınö kaydedildi. İs- tanbul'da Samer ve Bey- koz'da. Bahkesir'de 9'u Sa- vaştepe,4'ü Bigadiç'te olmak üzere Manyas ve Sındırgfda 21 öncü deprem gerçekleşti. Vine Ege Bölgesi'nde lz- mir'de Seferihisar. Urla, Çej- me. Bergama ve Ege Deni- zi'ndt bü> üklükleri 3.6'ya ka- dar şükselen 21 deprem sap- tandL Aynı bölgede 5'i Mani- sa'da olmak üzere Akhisar, Kırkağaç veSoma'da>ine3.6 büyüklüğünde sarsıntılar meydana geldi. İç Anadolu'da 1. ve 2. derece deprem böl- geleri sınınndaki Çankın'da 7 depremin yani sıra Doğu'da Erzurum, Erzincan, Elazığ, Tunceli vç Van'da 2.5 ile 3.8 büyükiüklerinde çok sayıda deprem bdirlendi. Bunlar ön- cü depremlerdir. Bu kayıt- lann i>i incclenmfsi. yeralbn- daki iç odak derinliklerinin özenle değeriendirilmesi gerekmektedir.'" Doç. Gündoğdu karamsar tablo çizdiİstanbul Haber Servisi - Jeofızik Mü- hendisleri Odası îstanbul Şube Başkanı Doç. Oğuz Gündoğdu, 17 Ağustos'ta Gölcük merkezli büyük depremden son- ra tehlikenın geçtiğinı sananlaruı büyük bir yanılgı içinde olduklannı söyledi. Gündoğdu, Doğu Marmara'yı sarsan fa- yın devamırun Marmara Denizi içinde de- vam ettiğini anımsatarak, bunun îstan- bul"u etkileyecek büyük bir deprem ya- ratma tehlikesine ışaret etti. Marmara içindeki fay hatlannın araştmlmasına de- vam edildiğinı belirten Doç. Gündoğdu, herkesin yeni birdepreme hazrrlıklı olma- sı, binasını kontrol ettirmesi. evinde bir el feneri, radyo. su. çekiç, keski gibi gereç- leri hazır bulundurması gerektiğini kay- detti. • Atatürkçü Düşünce Derneği Bayrampaşa Şubesi'nin düzenlediği "Deprem Toplantısı"nda konuşan Jeofizik Mühendisleri Odası istanbul Şube Başkanı Doç. Oğuz Gündoğdu, 17 Ağus- tos'ta Gölcük merkezli büyük depremden sonra tehlikenin geçtiğini sananlann büyük bir yanılgı içinde olduklannı söyledi. .-• -. Atatürkçü Düşünce Demeği Ba>Tam- paşa Şubesi'nin düzenlediği "Deprem TopJantisı" önceki gün Bayrampaşa Kay- makamlığı Tiyatro Salonu'nda gerçek- leştirildi. Halka açık toplantıda konuşan Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Doç. Oğuz Gündoğdu, 17 Ağustos depremi için de bilim dünyasının gerekli uyanla- n yaptığıru, ancak kimsenin dikkate ahna- dığını. şimdi sırada Istanbul'un olduğu- nu söyledi. Devletin bu depremden ders almadığmı, tehlikenin geçtiğini de söyle- menin mümkün olmadığını belirten Doç. Gündoğdu, "Bütün gün de depremi bek- lemenin âkmi yok. Binanızı kontrol etti- rin. Deprem sırasında \v sonrasında neler yapılması gerektiğini öğrenin \c sakin ol- un" dedi. tstanbul'da okullann binasıyla, yöneticisiyle, öğretmeniyle, velisiyle depreme hazır olmadığı gözlemini akta- ran Doç. Gündoğdu, her okulun, her ku- rumun ayn bir deprem senaryosu olması gerektiğini vurguladı. Kendisinm de eve girmekten korktuğu- nu anlatan Doç. Gündoğdu, bu korkuyu yenmenin tek yolunun eve girmek oldu- ğunu söyledi. Psikolog ve psikiyatrlann da doğal afetlere yönelik bir araştırması ve hazırlığı bulunmadığı eleştirisini geti- ren Doç. Gündoğdu, bu kesimin halka yardımcı olamadığım belirtti. Inşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şu- be Başkanı CemalGökcede birinci dere- ce deprem bölgesi olan Marmara'mn yo- ğun ağır sanayi ve yoğun yerleşim bölge- si otaıaktan çıkanlması gerektiğini söy- ledi. İstanbul'da asıl önemli olanın. dep- rem öncesi ve sırası değil, deprem sonra- sı olduğunu belirten Gökçe, ''Deprem- den sonra trafiğin çahşma olanağı yoktur. Kurtulabikn insanlann tahliyc edileceğj geniş meydanlaryoktur" dedi. Istanbul'da olası bir deprem için çok kapsamlı birça- lışma hazırlanarak 1992'de Afet Işleri Ge- nel Müdürlüğü'ne gönderildiğini ifade eT den Gökçe. ancak o tarihten beri bu k\ı- rumun hiçbir girişimde bulunmadığıru söyledi. Gökçe, Inşaat Mühendisleri OdaT sı'nın, yurtaşlann öncelikle hasarlı olan binalannın kontrol edilmesiyle ilgili tüm taleplerini karşılamaya hazır olduğunu kaydetti. Bayrampaşa Kaymakamı Cel»i lettin OzdaJ da 1 Ekim'den itibaren evle- ri yıkılan tüm yurttaslara bir yıl boyunca ayda 100 milyon lira, evleri orta hasarlı olan tüm yurttaslara da 600 milyon lira onanm yardımı yapılacağını söyledi. Yalova ve ilcelerinde depremzedelerin cilesi bitmiyor Her ihtiyaç için 'muhtar'dan belge isteniyor FARUKKIRTAY YALOVA - 15 bin ailenin çadırkentlerde, yaklaşık 10 bin ailenin ise hafif hasarb konut- lannda ve evlerinin önüne kurduğu çadırlar- da yaşadığı Yalova ve ilcelerinde depremze- delerin çilesi bitmiyor. Depremzedelerden gı- da ve diğer ıhtiyaçlannı karşılayabilmeleri için mubtarlıktan belge istenmesi tepkilere yol açıyor. Her ihtiyaç için ayn belge alan ve her seferinde 400 bin lira ödemek zorunda ka- lan depremzedeler bir muhtan tartakladılar. Yalova"daki depremzedeler haftanın 3 gü- nü yapılan erzak yardımı için muhtarlıklann önünde uzun kuyruklar oluşturuyorlar. Her türlü resmi işlem için belge istenildiğini, üs- telik her işlem için muhtarhktan ayn ayn bel- ge almak zorunda olduklannı anlatan Yalova- lılar, her defasında da muhtarlıklara bu belge karşılığında 400 bin lira ücret ödediklerini belirttiler. Depremzeler, "Zaten depremle birlikte her şeyimizi yitirdik. Bıına rağmen bizlerden bel- ge isteniyor. Son bir hafta içinde aynı muhtar- dan her degişik işlem için 5 ayn ikametgâh se- nedi aldım, bizlerden belgelerin sureti değil. as- b isteniyor. Kriz merkezinin. muhtaruklardan alınan belgeJer karşılığında ücret aluımaya- cak açıklamasına karşın muhtarlar para al- maya de\anı ediyorlar" diye yakındılar. Günlük gıda yardımlanndan faydalanıla- bilmesi için muhtarlıklann, verdikleri 'gıda yardım fîşi'nin yani sıra ikametgâh senedi de \erdiklerini belirten depremzedeler, bazı ma- halle ve köy muhtarlıklannın yardım dağıtıl- ması konusunda taraflı davTandıklannı, ken- di yakınlanna öncelik tanıdıklanm öne sür- düler. 15 bini aşkın kişinin yaşadığı Yalova Bağlarbaşı Mahallesi'ndede böyle bir uygu- lamanın görülmesi üzerine, öfkelerini mahal- le muhtan Hasan Demir'e gösteren deprem- zedeler. muhtan tartaklayarak bu görevi sür- dürmemesini istediler. Bu olaylar üzerine Knz Merkezi bu mahalleye muhtar olarak aza Harun Erdinç'ı görevlendirdi. ÜNIVERSITE ADAYLARI Istediğiniz mesleği özgûrce seçebileceğiniz... Yurtdışında, uluslararası nitelikte öğrenim için, işte size büyük bir firsat! Bannma dahil 3000 S'dan başlayan ücretlerle... YÖK'ün "DENKLİK" verdiği ve "TANIDIĞI" MOSKOV\ ve BEYAZ RUSYA devlet üniversitelerine her branşta; ancak sınırlı sayıda, LİSANS ve YÜKSEK LtSANS öğrencisi ahnacaktır. Son kayıt tarihi: 5 Ekim 1999'dur. Aynntıh bilgi için: 0 216 41419 02-0 216 338 00 08 Faks:0216 414 66 98
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear