Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2CEYLÜL 1999 PAZARTESİ CUMHURtYET SAYFA
HABERLER
Prefabrike konut yapımı, ihale aşamasından dağıtımına kadar geniş bir alanda kaygılara yol açıyor
Geçici konut ldıııi kurtaracak?
SERPAR KIZIK
İZMİR- Deprem bölgesinde prefab-
rike konut yapımı, ıhale aşamasından
dağnma kadar geniş bir alanda çeşitli
soniarla birlikte kaygılara yol açıyor.
Ihaleyi alan kirru firmalann yetersizli-
ğinıa yanında. kımilerinin de ekonomik
olarik iflas etmiş kuruluşlar olduğuna
dikkal çekilirken "Amaç,acaba baa şir-
ketkri kurtarmak mı" diye soruluyor...
Depremzedeler için prefabrike konut
yapuıı, bir dizı tartışmayı da berabe-
rinde getirdi. llk planda. neredeyse bir
konutun yaklaşık beşte üçü maliyetme
yakkşan prefabrik yapılann, sonradan
" an!" kalacağına dıkkat çekildi. Geçi-
ci bannma için 500 trilyonluk bir kay-
nağı.n sokağa atılacagı, dolayısıyla ba-
nnma sorununun da tümüyle çözülme-
miş olacağı vurgulandı. Maliyet karşı-
laştırmalanna göre kalıcı konut yapma-
nın üaha ekonomik olacağı anlaşıldı.
Prefabrik dağıtımında "aynmcılıkya-
pıldıgt" da bir başka tartışma konusu ol-
du. Yaklaşık 30 bin binanm yıkıldığı Sa-
kana'ya sadece 5 bin 300 konut aynl-
dı. Oysa seçim bölgesinin çıkannı gö-
zeten Yaşar Okuyan sayesmde 15 bin
yapının yıkıldığı Yalova'ya, 4 bin 500
dolayında konut tahsis edildi.
Asıl tartışma bugün. ihale konusun-
da sürüyor. Yaklaşık 27 bin geçici ko-
nut için yapılan ihaleyi kazananlar ara-
sında prefabrike konut yapımında *ye-
tertiliği olmayan" firmalanrj yer aldığı
ortaya çıktı. Aynı zamanda sahipleri
açmazda olanlann kurtanlacağına dik-
kat çekildi. Bu noktada prefabrike ko-
nut sektöründe yer alan kuruluşlardan
Izmit kökenli bir fırmanın yetkilisi Tah-
sin Keserer soruyor:
"Ihaleyi alanlar arasında öyle firma-
lar var kk araştınn. bazılan sektörde hiç
yer almamış. Uzman değiller. Bazılan
da batmış dunımdalar. Aralannda al-
dıklan resmi ihalelerin inşaatlannı bile
bir ay önce konkordato ilan eden bir ku-
ruluş. Türki cumhuriyetlerde de iş ya-
pan Kızılkanat'm yaklaşık 1 trilyon
bankalara, 1 trilyon da piyasaya borcu
bulunuyor. Prefabrik konut işinin daha
başlangıcmda alacağı yaklaşık 1.5 tril-
yonla oldukça rahatlayacak anlaşılan.
Kızılkanat Yönetim Kurulu Başkanı
İskender Kızılkanat, kendilerine "ça-
mur atıldığı*" inancında. 2 trilyonluk
• Prefabrike ev yapımı ihalesinde "ayrımcılık yapıldığı" da bir başka tartışma
konusu oldu. Yaklaşık 30 bin binanın yıkıldığı Sakarya'ya sadece 5 bin 300 konut
aynldı. Oysa seçim bölgesinin çıkannı gözeten Yaşar Okuyan sayesinde 15 bin
yapının yıkıldığı Yalova'ya, 4 bin 500 dolayında konut tahsis edildi.
MHP'li ve ANAP'h firmalann kaynl-
dığı. kollandığı anlaşıldı. Ekonomik aç-
maza düşen bazı şirketlere iş verilerek
"deprem yoluyla kurtarma operasyonu
yapildığT savlan ortaya atıldı. Bu fir-
malara daha işin başmda alacaklan pa-
ranın yüzde 30'unun verileceğıne. tril-
yonlan bulan bu destekle birilerinin
zengin edileceğine, bu arada ekonomik
bitiremeyen. konkordato ilan ederüerbi-
levar. Yani birileri batnuş firmalan kur-
tarmaya çalışıyor anlaşılan.."
Gerçekten ihaleyi alanlar arasında,
bir ay önce konkordato ilan eden bir fir-
ma yer alryor. Salt malzeme ûretmekle
tanınan Teknikel firmasını yanına ala-
rak ihaleye giren Izmir kökenli Kızılka-
nat Şirketi, içine düştûğü krizden ötürû
borçlan olduğunu, bankalann "saldın-
sı" nedeniyle konkordato yoluna gittik-
lerini kabul ediyor. "Kolay bir iş" diye
tanımladığı prefabrike konut yapımın-
dan, "yüzJerinin akıyla " çıkacaklannı,
bunu herkesin göreceğini söylüyor:
"30 yıüık köklü bir firmayız. Birçok
iş yapbk. Bu ihalede bizinı payunız yüz-
de 11. Evet mali bir bozukluğumuz var.
Kızlkanat'ı bu hak getiren, siyasilerin
belirlediği piyasa ekonomisidir. Konkor-
datoya giden bir şirket iş almaz diye bir
kural yok. Konkordatodevletin bize ver-
diği bir şemsiye. Diyor ki, siz nefes alın,
bankalar üstünüze gelmesin. Ne var
bunda? Şirrıdi üstümü/e gelen bankala-
n durdurduk. tşçilere olan borçlanmı-
n kademe kademe ödüyoruz. Şimdi iş
alacağız ki borçlar ödensin. Aslında biz
bu yüzde 11 'i prestijimizi kurtarmak
için aldık. Zaten mal varlığunız 3-4 tril-
yon. Bizimle ilgili iddialar bir kavganın
sonucu, yani herkes ekmek parası pe-
şinde, söylüyoıiar işte.~
Türkiye ekonomisını rant kavgası ve
paylaşımının belirlediği açık. Öte yan-
dan prefabrike işinde bir başka önemli
konu daha var. Kimilerine göre geçici
bannmayı sağlayacak prefabrike konut
işinde "sokağa anlacak" para 500 tril-
yonJa kalmıyor. Prefabrike konut alan-
lannın altyapısı için harcanacak parayı
dile getiren yok. Yani önemli bir mali-
yet daha ortada duruyor ve hükümet
bundan söz etmiyor. Depremde yaşam-
lar susuyor. rant paylaşımı sürüyor...
Birçok kurum, kıyı şeridinde çevre kirliliğini önlemek amacıyla çalışma başlattı
Çevreciler dçprem1)ölgesindeALPERTURGLT
Depremın vurduğu Izmıt Körfezi'nde
kıyısı olan yerleşim merkezlerindeki en-
kazlardan alınan molozlar, aralannda
devlet kuruluşlarıyla. beledıyelere ait
kamyonlann ve dozerlerin de bulunduğu
yüzlerce iş makınesıyle bilinçsizce denı-
ze dökülüyor. Kıyı Kanunu"na göre mo-
lozlarla kıyıda dolgu alanı yapılmasırun
yasaklandığını vurgulayan DHKD Deniz
ve Kıyı Programı Proje Yürütücüsü ve
Kıyı Mühendisi AtüaUras, Çevre Bakan-
hğVnm Valilik. Kriz Masası ve belediye-
lere gönderdiği yazıda da. enkazlann ka-
rada kireç, taş ya da maden ocaklannda
kullanılması önerisinde bulunduğunu be-
lirtti.
Dünya Doğayı Koruma Vakfi (WWF),
Doğal Hayan Koruma Demefi (DHKD).
Deniztemiz/ TURMEPA Derneği üyele-
ri, Çe\Te Bakanlığı mühendisleri ve ga-
zetecıler. depremin deniz ve kıyılara et-
kisini incelemek, depremden zarar gören
AKSA ve TL'PRAŞ gibi te-
sislerin deniz kirliliğine yol
açmasıyla ilgili çalışmalar
yapmak. su örnekleri almak,
deprem sonrası enkazlardan
çıkan molozlann kıyılann
doldurulması amacıyla deni-
ze dökülüp dökülmediğini
tespıt etmek amacıyla tekney-
le bir inceleme gezisı düzen-
lediler. Araştırma ve incele-
me yolculuğunda sırasıyla Ya-
lova, Topçular. Karamürsel,
Güzelyah. Ulaşlı, Halıdere,
Değirmendere, Yüzbaşılar,
Gölcük ve Kavaklı gezildi.
DHKD Deniz ve Kıyı Prog-
ramı Proje Yürütücüsü ve Kı-
yı Mühendisi Atila Uras, kıyıya birenge-
İin konulması durumunda dengenin bo-
zulduğunu ıfade edereL dolgunun bilinç-
li bır şekilde yapılması gerektiğini söyle-
di. Halıdere'de aralannda Devlet Su Işle-
ri'ne (DSl) ait kamyonlann da bulundu-
ğu onlarca kamyonun taşıdığı molozlan
bilinçsizce denize dökmesini kınayan
Uras, Çevre Bakanlığı'nın Valilik, Kriz
Masası ve beledıyelere gönderdiği yazı-
da, enkazlann karada kireç, taş ya da ma-
den ocaklannda kuHanılması önerisinde
bulunduğunu belırtti. Demır
gibi tekrar kullanılabilecek
maddeleri ayırmadan moloz-
lardan dolgu yapıldığını bu-
nun da kirliliğe neden olduğu-
nu vurgulayan Uras, "Kıyı
Kanonu'na göre molozlarla
kıyıda doigu alanı >apılması
yasaktır. İnceleme somıçlan-
m rapor haline getireceğiz \t
raporumuzu Ba> ındırlıkvç ts-
kân ilc Çevre Bakaniığı'na
göndereceğiz" dedi.
W\vF Akdeniz Progra-
mfndan EnricoLeonanfi de,
depremzedelerin normal ha-
yata dönmesinden sonra, böî-
gedeki çevTesel etkilerin göz
önüne alınması gerektiğini belirterek her
türlü ortak çalışmaya hazır olduklannı
kaydetti. Leonardi. ilk asamada kıyılara
moloz dökülebileceğini, ancak felaketin
üzerinden bu kadar zaman geçmesinden
sonra enkazdan çıkan molozlann denize
dökübnesinin yanlış olduğunu ifade etti.
WWF Rusya Deniz Programı Koordina-
törü Vassîz Spiridonw da, yapüan ince-
lemelerden çok önemli sonuçlar çıkaca-
ğını ifade ederek, deprem bölgesinde
mutlaka kıyı planlaması yapılması gerek-
tiğini söyledi.
DenizTemizTURMEPA Genel Sekre-
ter Yardımcısı lsmail Gûl ise Marmara
Bölgesi'nin zaten en kirli yeri olan tzmit
Körfezi'nin depremle birlikte çok büyük
bir hava ve su kirliliğine sahne olduğunu
vurguladı. Değirmendere, Kavaklı ve
Gölcük'te bazı kesimlerin dolgu alanı ol-
duğu için deprem sırasında çöktüğünü ve
sular altında kaldığını hanrlatn. Deniz Te-
miz/TURMEPA yetkiiiieri, tzmit Körfe-
zi'nin çeşitli bölgeleriyle AKSA ve Tüp-
raş fabrikalanndan sızan veya bırakılan
kimyasal maddeler ve akaryakrt nedeniy-
le kırlenen denizden aldıklan örneklerin
önce derneğin laboratuvannda daha son-
ra da bir fakülteye gönderilerek ıncelene-
cegini belirttiler.
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
1982Anayasasıve
Bir Hukuk Adamı
Yakın tarih konusunda biraz "belleklerimizi ta-
zeleyelim":
Yıl 1989.
12 Eylül 1980 tarihinde darbe ile kendi kendisini
"Devlet Başkanı" atayan ve 1982'deki Anayasa
oylaması ile otomatik olarak cumhurbaşkanlığına
başlayan Kenan Evren'in cumhurbaşkanlığı dö-
nemi bitmek üzere.
TBMM, yeni cumhurbaşkanını seçecek.
Başbakan ve ANAP'ın genel başkanı Turgut Özal,
1987 seçimleri öncesinde, seçim bolgelenni ve se-
çim sistemini değiştirmiş, ANAP'ın milletvekili liste-
lerini de bizzat saptamış.
Seçim bölgeleriyle ve sistemiyle oynayarak orta-
ya öyle bir meclis çıkarmış ki yüzde 36 oy almasına
karşın yüzde 65 ile çoğunluk kendısinde ve tüm
ANAP'h milletvekilleri "Ozal'ın has adamı."
Dolayısıyla Evren'den sonra, Turgut Özal'ın Mec-
lis tarafından "Cumhurbaşkanı seçilmesi garan-
ti."_
Özal'ın bu "komplo'suna" karşı tavır takınanla-
nn elinde iki koz var: Birincisi 1982 Anayasası'nın
"gayri meşruluğu". Ikıncisi Meclis'te çoğunluğa
sahip olan ANAP'ın yeni yapılan yerel seçimler-
de yüzde 36'y> bile koruyamayıp, yüzde 22 ile
üçüncü sıraya düşmüş olması, bir dığer deyışle
Cumhurbaşkanı'nın "oy kaybeden bir partinin"
azınlık oylarryia seçileceği.
Bugün Çankaya'da oturan Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel'in taraftarlan ve bazı demokratlar
bu gerekçelere bağlı olarak bir kampanya başlatmış-
lar:
"Meclis meşru değil ki, Özal'ı cumhurbaşka-
nı seçsin" diyoriar.
Aynca "ANAP azınlıkta ve oy kaybediyor, on-
lann oylanyla seçilecek cumhurbaşkanı çogun-
luğu temsil etmez" diye ekliyoriar.
Meclis'in meşruıyetı hakkında söyledikleri "de-
mokrasinin temel ilkeleri açısından" doğru.
Çünkü Meclis 1982 Anayasası'na göre oluşturul-
muş ve 1982 Anayasası'nın "referandum oylama-
sı" "demokratik ilkelere göre meşru sayılabile-
cek bir ortamda yapılmamış."
Bırakın "hayır" oylannın "mavi"renginin,"şeffaT
zarflardan göründüğünü ve "hayır" diyenlerin san-
dık başkanlannca tespit edilerek sonradan "icap-
lanna bakılacağı" dedikodusunu. bırakın "hayır
oyunun rengi olan mavinin", "Yunan bayrağının
rengidir" gibi "aşın milliyetçi" propagandalarla
küçümsendiğini; sadece ve yalnızca, kamuoyu
önünde serbest tarbşma yasayla yasaklandığı
ve "Ben, işçi haklarına yeterince yer vermediği
için bu anayasaya olumlu oy vermeyeceğim" di-
yen Oktay Akbal, yargılanarak "hapse atıldığı"
için, bu anayasa oylaması meşru değil.
Bu noktada, Ferruh Bozbeyti aklıma geliyor. . •
Tam bu tartışmalar sırasında, eski Meclis Başka-
nı Ferruh Bozbeyli Taksim Toplantılan'nın konuğu
oluyor: Günün siyasal sorunlan ve özellikle cumhur-
başkanlığı konusunda bir konuşma yapryor.
Tartışmalar sırasında kendisine bir soru soruyo-
rum: Bu anayasa meşru mudur?
Aynca ekliyorum: "Bu sorumu, oytama öncesi
aleyhte konuşmanın yasaklandığını ve bu yasa-
ğa uymadığı için Oktay Akbal'ın hapse atıldığı-
nı ve bizim kuşağın Ferruh Bozbeyli'yi daima ta-
rafsız ve namuslu bir Meclis başkanı olarak
anımsadığını dikkate alarak yanıtiayınız" diyo-
rum.
Bozbeyli'nin yanıtı kısa ve net: "Bu anayasa, oy-
lanış biçimi itibarıyla meşru değildir."
Bozbeyli o sırada siyaseti bırakmış, Özal tarafırH-
dan İş Bankası Yönetim Kurulu'na atanmış.
Muhtemelen de Taksim Toplantılan'na konuşma^
cı olarak, birölçüde "Özal'ın savunucusu" gibi geP-
miş.
Ama dürüst.
Ama hukuk adamı.
Gerçeği herkesin ortasında açıkça ifade etmek
1
-
ten kaçınmıyor.
Bozbeyli'yi bir kez daha saygıyla selamlıyorum.
1982 Anayasası konusuna haftaya devam edece-
ğim.
Çünkü günümüzdeki "temsili demokrasi krizi-
nin" altında "demokrasiyi değiştirmeyi amaçla-
yan akımlar" ve "arabesk yağma kürtürü" kadar
"1982 Anayasası" da yatıyor.
6
Öncü şokların
izlenmesiyle
felaket önlenebilir'
CELAL YILMAZ
İZMİR- Büyük depremler
öncesinde gerçekJeşen ve
"öncü şok" denilen küçük
sarsmtılann izlenmesi ve de-
ğerlendirilmesiyle yaşanma-
sı olası felaketlerin önüne ge-
çilebileceği öne sürüldü. Tür-
kiye ekonomisinin kalbi olan
geniş bir coğrafyayı vuran
deprem öncesinde aynı böl-
gede ve Ege Bölgesi'nde
temmuz ayı içinde eşit sa>ı-
da (21) "öncü şok" gerçek-
leştığı belirtilerek. 7.4 büyük-
lüğündeki sarsıntının yaşan-
dığı tanhe kadar da ağustos
ayındaki 16 günlük süreçte
Ege'de 13, Marmaradada 15
öncü depremin saptandığı
bildirildi.
Dokuz Eylül Üniversitesı
(DEÜ) Mühendislik Fakülte-
si Jeoloji Bölümü Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Tahir Emre,
17 Ağustos'tan sonrakı u
art-
çı deprem" sayısmın da 166
olduğunu belirterek, 7.4 bü-
yüklüğündeki depremden
önceki son "öncü şokun" Ya-
lova-Çınarcık'ta 15 Ağustos
1999 tarihinde saat 02.50'de
ve 2.7 şıddetinde gerçeklesti-
ğini kaydetti. Doç. Dr. Emre.
iki ayn bölgede eşit sayıda
meydana gelen ve Kandillı
Rasathanesi'nce saptanan
öncü depremlerin çok iyi iz-
lenmesi gerektiğıne dikkat
çekerek şunlan söyledi:
"Temmuz ayında Ege,
Marmara. İç Anadolu. Doğu
\e Güneydoğu Anadolu böl-
gelerinde çok sayıda öncü
deprem oldu. Marmara 'da
Zonguldak. Bahkcsir. Bursa,
İstanbul \e Izmit'te buayiçin-
de 21 sarsınö kaydedildi. İs-
tanbul'da Samer ve Bey-
koz'da. Bahkesir'de 9'u Sa-
vaştepe,4'ü Bigadiç'te olmak
üzere Manyas ve Sındırgfda
21 öncü deprem gerçekleşti.
Vine Ege Bölgesi'nde lz-
mir'de Seferihisar. Urla, Çej-
me. Bergama ve Ege Deni-
zi'ndt bü> üklükleri 3.6'ya ka-
dar şükselen 21 deprem sap-
tandL Aynı bölgede 5'i Mani-
sa'da olmak üzere Akhisar,
Kırkağaç veSoma'da>ine3.6
büyüklüğünde sarsıntılar
meydana geldi. İç Anadolu'da
1. ve 2. derece deprem böl-
geleri sınınndaki Çankın'da
7 depremin yani sıra Doğu'da
Erzurum, Erzincan, Elazığ,
Tunceli vç Van'da 2.5 ile 3.8
büyükiüklerinde çok sayıda
deprem bdirlendi. Bunlar ön-
cü depremlerdir. Bu kayıt-
lann i>i incclenmfsi. yeralbn-
daki iç odak derinliklerinin
özenle değeriendirilmesi
gerekmektedir.'"
Doç. Gündoğdu karamsar tablo çizdiİstanbul Haber Servisi - Jeofızik Mü-
hendisleri Odası îstanbul Şube Başkanı
Doç. Oğuz Gündoğdu, 17 Ağustos'ta
Gölcük merkezli büyük depremden son-
ra tehlikenın geçtiğinı sananlaruı büyük
bir yanılgı içinde olduklannı söyledi.
Gündoğdu, Doğu Marmara'yı sarsan fa-
yın devamırun Marmara Denizi içinde de-
vam ettiğini anımsatarak, bunun îstan-
bul"u etkileyecek büyük bir deprem ya-
ratma tehlikesine ışaret etti. Marmara
içindeki fay hatlannın araştmlmasına de-
vam edildiğinı belirten Doç. Gündoğdu,
herkesin yeni birdepreme hazrrlıklı olma-
sı, binasını kontrol ettirmesi. evinde bir el
feneri, radyo. su. çekiç, keski gibi gereç-
leri hazır bulundurması gerektiğini kay-
detti.
• Atatürkçü Düşünce Derneği Bayrampaşa Şubesi'nin düzenlediği "Deprem Toplantısı"nda
konuşan Jeofizik Mühendisleri Odası istanbul Şube Başkanı Doç. Oğuz Gündoğdu, 17 Ağus-
tos'ta Gölcük merkezli büyük depremden sonra tehlikenin geçtiğini sananlann büyük bir yanılgı
içinde olduklannı söyledi. .-• -.
Atatürkçü Düşünce Demeği Ba>Tam-
paşa Şubesi'nin düzenlediği "Deprem
TopJantisı" önceki gün Bayrampaşa Kay-
makamlığı Tiyatro Salonu'nda gerçek-
leştirildi. Halka açık toplantıda konuşan
Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Doç.
Oğuz Gündoğdu, 17 Ağustos depremi
için de bilim dünyasının gerekli uyanla-
n yaptığıru, ancak kimsenin dikkate ahna-
dığını. şimdi sırada Istanbul'un olduğu-
nu söyledi. Devletin bu depremden ders
almadığmı, tehlikenin geçtiğini de söyle-
menin mümkün olmadığını belirten Doç.
Gündoğdu, "Bütün gün de depremi bek-
lemenin âkmi yok. Binanızı kontrol etti-
rin. Deprem sırasında \v sonrasında neler
yapılması gerektiğini öğrenin \c sakin ol-
un" dedi. tstanbul'da okullann binasıyla,
yöneticisiyle, öğretmeniyle, velisiyle
depreme hazır olmadığı gözlemini akta-
ran Doç. Gündoğdu, her okulun, her ku-
rumun ayn bir deprem senaryosu olması
gerektiğini vurguladı.
Kendisinm de eve girmekten korktuğu-
nu anlatan Doç. Gündoğdu, bu korkuyu
yenmenin tek yolunun eve girmek oldu-
ğunu söyledi. Psikolog ve psikiyatrlann
da doğal afetlere yönelik bir araştırması
ve hazırlığı bulunmadığı eleştirisini geti-
ren Doç. Gündoğdu, bu kesimin halka
yardımcı olamadığım belirtti.
Inşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şu-
be Başkanı CemalGökcede birinci dere-
ce deprem bölgesi olan Marmara'mn yo-
ğun ağır sanayi ve yoğun yerleşim bölge-
si otaıaktan çıkanlması gerektiğini söy-
ledi. İstanbul'da asıl önemli olanın. dep-
rem öncesi ve sırası değil, deprem sonra-
sı olduğunu belirten Gökçe, ''Deprem-
den sonra trafiğin çahşma olanağı yoktur.
Kurtulabikn insanlann tahliyc edileceğj
geniş meydanlaryoktur" dedi. Istanbul'da
olası bir deprem için çok kapsamlı birça-
lışma hazırlanarak 1992'de Afet Işleri Ge-
nel Müdürlüğü'ne gönderildiğini ifade eT
den Gökçe. ancak o tarihten beri bu k\ı-
rumun hiçbir girişimde bulunmadığıru
söyledi. Gökçe, Inşaat Mühendisleri OdaT
sı'nın, yurtaşlann öncelikle hasarlı olan
binalannın kontrol edilmesiyle ilgili tüm
taleplerini karşılamaya hazır olduğunu
kaydetti. Bayrampaşa Kaymakamı Cel»i
lettin OzdaJ da 1 Ekim'den itibaren evle-
ri yıkılan tüm yurttaslara bir yıl boyunca
ayda 100 milyon lira, evleri orta hasarlı
olan tüm yurttaslara da 600 milyon lira
onanm yardımı yapılacağını söyledi.
Yalova ve ilcelerinde depremzedelerin cilesi bitmiyor
Her ihtiyaç için 'muhtar'dan belge isteniyor
FARUKKIRTAY
YALOVA - 15 bin ailenin çadırkentlerde,
yaklaşık 10 bin ailenin ise hafif hasarb konut-
lannda ve evlerinin önüne kurduğu çadırlar-
da yaşadığı Yalova ve ilcelerinde depremze-
delerin çilesi bitmiyor. Depremzedelerden gı-
da ve diğer ıhtiyaçlannı karşılayabilmeleri
için mubtarlıktan belge istenmesi tepkilere
yol açıyor. Her ihtiyaç için ayn belge alan ve
her seferinde 400 bin lira ödemek zorunda ka-
lan depremzedeler bir muhtan tartakladılar.
Yalova"daki depremzedeler haftanın 3 gü-
nü yapılan erzak yardımı için muhtarlıklann
önünde uzun kuyruklar oluşturuyorlar. Her
türlü resmi işlem için belge istenildiğini, üs-
telik her işlem için muhtarhktan ayn ayn bel-
ge almak zorunda olduklannı anlatan Yalova-
lılar, her defasında da muhtarlıklara bu belge
karşılığında 400 bin lira ücret ödediklerini
belirttiler.
Depremzeler, "Zaten depremle birlikte her
şeyimizi yitirdik. Bıına rağmen bizlerden bel-
ge isteniyor. Son bir hafta içinde aynı muhtar-
dan her degişik işlem için 5 ayn ikametgâh se-
nedi aldım, bizlerden belgelerin sureti değil. as-
b isteniyor. Kriz merkezinin. muhtaruklardan
alınan belgeJer karşılığında ücret aluımaya-
cak açıklamasına karşın muhtarlar para al-
maya de\anı ediyorlar" diye yakındılar.
Günlük gıda yardımlanndan faydalanıla-
bilmesi için muhtarlıklann, verdikleri 'gıda
yardım fîşi'nin yani sıra ikametgâh senedi de
\erdiklerini belirten depremzedeler, bazı ma-
halle ve köy muhtarlıklannın yardım dağıtıl-
ması konusunda taraflı davTandıklannı, ken-
di yakınlanna öncelik tanıdıklanm öne sür-
düler. 15 bini aşkın kişinin yaşadığı Yalova
Bağlarbaşı Mahallesi'ndede böyle bir uygu-
lamanın görülmesi üzerine, öfkelerini mahal-
le muhtan Hasan Demir'e gösteren deprem-
zedeler. muhtan tartaklayarak bu görevi sür-
dürmemesini istediler. Bu olaylar üzerine
Knz Merkezi bu mahalleye muhtar olarak aza
Harun Erdinç'ı görevlendirdi.
ÜNIVERSITE ADAYLARI
Istediğiniz mesleği özgûrce seçebileceğiniz...
Yurtdışında, uluslararası nitelikte öğrenim için,
işte size büyük bir firsat!
Bannma dahil 3000 S'dan başlayan ücretlerle...
YÖK'ün "DENKLİK" verdiği ve "TANIDIĞI"
MOSKOV\ ve BEYAZ RUSYA devlet
üniversitelerine her branşta; ancak sınırlı sayıda,
LİSANS ve YÜKSEK LtSANS öğrencisi
ahnacaktır.
Son kayıt tarihi: 5 Ekim 1999'dur.
Aynntıh bilgi için:
0 216 41419 02-0 216 338 00 08
Faks:0216 414 66 98