14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 AĞUSTOS 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA IJjJVvjJ^I \_IJVJX / ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 13 Ertgli Kömür Havzası • ASKARA (ANKA) - Erefc Kömür Havzası özel sektcrün aramalanna açıli)or. Maden Kanunu'na bu ycnde bir madde ekletmesine ilişkin yasa Curmurbaşkanı Süleyman Demıel tarafından onay'andıktan sonra Resmi Gazee'de yayımlanarak yürifeiüğe girdi. Yasaya ekleren madde ile Ereğli Körrur Havzası'nın küçü.tülmesi sonucunda serbest kalan bölgenin, özel sektör aramalan için en çok 2 binhektarlık alanlar halinde isteklilere kiralanması olanağı getirildi. 342 milyon dobrlık ödeme • AVKARA(ANKA)- Kamu kesimi bu ayın ilk dört gününde toplam 342.04 milyon dolar dış borç ödedi. Yıl başmdan 4 Ağustos'a kadar yapılan dış borç ödemeleri 6 milyar 290.94 milyon dolan buldu. Merkez Bankası verilerine göre 1-4 Ağustos günleri arasında Hazine 335.97 milyon dolar, Merkez Bankası 2.1 milyon dolar, diğer kamu sektörü ise 3.97 milyon dolarlık dış borç ödemesi gerçekleştirdi. İç ticaret haddinde düşüş • ANKARA(ANKA)- Tanm ve sanayi arasındaki fıyat dengesini gösteren iç ticaret haddi. tanm ürünlerinin fiyatlannda mevsime bağlı olarak yaşanan düşüşler nedeniyle son üç ayda önemli oranda geriledi. Nısan ayında 155.5'le en yüksek düzeyine ulaşan iç ticaret haddi, tanmdakı yaz ucuzluğu nedeniyle Mayıs'ta 148.2'ye, HazirarTda 135.6'ya, Temmuz ayında da 123.7'ye kadar indi. Had, üç ayda yaklaşık 32 puan geriledi. Rusya'da yakıt sıkınüsına önlem • MOSKOVA (AA) - Rusya. Yakıt ve Enerjı Bakanhğı, rafinerilere, bu aykı tüm benzin üretimlerinı iç piyasaya sürmeleri talimatı verdi. Bakanlık sözcüsü Yuri Nogotkov, rafinerilerin dizel ve fuel-oil üretimlerinin yüzde 70'ini de, ağustos ayında iç piyasaya sürecekkrini açıkladı. Nogotkov ağustos ayı dışındaki aylarda rafinerilerin benzin ihraç etmelerinin yasaklanıp yasaklanmayacağı konusuna ise açıkJık getirmedi. Demir Döküm zarar açıkladı • Ekonomi Servisi - Koç Holdıng şirketlerinden, T. Demir Döküm bu yılın ilk altı ayında 4.4 trilyon lira zarar ederken, Aygaz 7.8 trilyon, Döktaş 1.3. tzocam 1.1 trilyon lira kâr etti. Şirketlerin ÎMKB'ye gönderdikleri yılın ilk yansına ilişkin bilanço rakamlanna göre, Aygaz net kânnı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 131.2 oranında artırarak 7 trilyon 754 milyar liraya çıkardı. Hükümet rantiyeye teslim' • İSTANBUL(AA)- Istanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Ankan, vergi yasalanndaki son değişiklikleri "Hükümetin rantiyeye teslim olması" olarak değerlendirerek serbest meslek erbabı ve esnafa getirilen vergi yükünün haksız ve anayasaya aykın olduğunu savundu. Faiz gelirlerinde beyannamenin kaldınlmasının üniter sistemi bozacağını öne süren Ankan, kayıt dışı ekonomi konusundaki mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini ifade etti. Kazakistan petrolleri • BAKÜ (AA) - BP- AMOCO şirketi, Kazakistan"daki Offshore Kazakshtan Intemational Operating Company konsorsiyumundaki yüzde 9. 5'lik hissesini satma karan aldı. BP'nin AMOCO şirketi ile birleşmesinin ardından, dünyanın bütün bölgelerindeki petrol yataklannda bulunan hisselerin gözden geçirildiği belirtildi. Ritaş Holding ilerlemesini kriz politikası uygulamaya ve alternatif pazar geliştirmeye bağlıyor Büyümeyi başaran da var• ÎSO'nun Türkiye'nin en büyük 500 şirketi araştırmasında şirketlerin kârlannın yüzde 80'e yakınının faiz gelirinden oluştuğu ortaya çıkarken, yatmmlannın tamamına yakınını Güneydoğu'da gerçekleştiren Ritaş Holding'in övüncü kriz döneminde hiç işçi çıkarmamak. ÖZLEM YİJZAK Başta tekstil sektörü olmak üzere küresel krizin de etkisi ile zor günler geçiren pek çok kesim. üretimini durdurma noktasına gelirken, başanlı politikalarla ayakta durmayı hatta büyümeyi başaranlar da var. Istanbul Sanayi Odası (tSO) tarafından önceki hafta açıkla- nan en büyük şirketler lıstesinde ikinci 500 firma arasında yer alan Ritaş Holding'inen önemli özel- T a h k i m ş a r t ı o l m a d a n e n e r j i y a t ı r ı m ı Holdingin kurucusu Kaleoğlu. liklerinden birisi yatınmlannın büyük çoğunlugunu Güneydoğu Anadolu'da gerçekleştiriyor olma- sı. Ciddi bir kriz politikası uygu- ladıklannı ileri süren holding yö- neticileri bu dönemde hiç işçi çı- karmadıklannı, üstelik bünyele- rine iki yeni şirket daha kattıkla- nnı belirtiyorlar. Merkezi Gaziantep'te Ritaş bir aile holdıngi. Kuru- cusu Rıfat Kaleoğlu 64 yaşmda. Ortaokul mezunu Rıfat bey işe önce Gaziantep'te iplikle doku- macılığı ile başlamış. Ritaş Holding'in bir di^er özelliği de, Gazian- tep yakmlannda 18 bin kilowattlık birelektrik sant- ralını kurmaya soyunması. Bölgedeki elektrik kesintilerinin, ağırhkh ola- rak ihracata yönelik yaptıklan üretirnlerine büyük kayıplar vermesinden yola çıkarak santral kurma projesine başlamışlar. Alman MANN firması ile yapılan görüşmeler sonucu yap-işlet-devret mo- delinde kararkılınmış. Santralın maliyeti 10 mil- yon dolar. Işin en çarpıcı yönlerinden biri ise MANN ile Ritaşarasındadoğabilecek anlaşmazhklannTürfc yargısı içinde çözümlenecek olması. Diğer bir deyişle kamuoyunun gündemini günlerce meş- gul eden "uluslararası tahkim'şartı aranmadan da yatınmın gerçekleştirilebüecek olması. Merkezi de Gaziantep'te bulu- nan holding bünyesinde bugün tekstilden yağa, ambalaj malze- melerine gıdaya ve boyaya ka- dar farklı sektörlerde faaliyet gös- teren 9 ayn şirket bulunuyor. Holdingin genel koordinatörü YusufUğurtarrıer krize karşı al- dıklan önlemleri şöyle anlatıyor: " Krizin Uk sûıyaDerini LakfiTde yaşanan durgunluk verdi. Şirket- lerimizin o dönemde Rusya ile yoğun tfcari faaliyetieri vanü. Ak- rilik iplik ihraç ediyor ve propi- len için hammadde ithal ediyor- duk. Rusya'da başgösteren öde- me güçlükkri biri farklı pazarlar ohışturmavayönelttLBu bağlam- da İngütere, tspanya, Portekiz, Mısır, Suriye, Cezayir, Fas gibi pazarlara yöneklik. Öte yandan da stok maliyetlerini azaltmak amacıyla üretimi kesûüikle sipa- riş üzerineyapma ilkesini benim- sedik. Krize karşı aldığımız bir di- ğer önlem de iç pivasadaki müş- teri portföyümü/ü yeniden göz- den geçirmekoidu. Rtski azaltmak amacıyla daha önce dış piy asa ile yaptığımız ricareti yüzde 50'den 70'e çıkartbk. İç pazan ise yüz- de SO'denyüzde 30'a düşürdük." Bırçok şirketin kriz dönemin- de ayakta kalamamasının önem- li bir nedenini ticarette tek bir pazara bağlı kalmalanna bağla- yan Uğurtamer krizden en az şe- kilde etkilenmek için riski dağıt- manın önemli bir faktörolduğu- na dikkat çekiyor. Kendi gereksinimlerinden yo- la çıkarak yeni sektörlerde faali- yet gösteren Gaziantepli Kale- oğlu ailesinin güneydoğuya iliş- kin yeni projeleri de bulunuyor. Genel Koordinatör Uğurtamer bölgede yetişmiş insan gücü ek- siğini çok boyutlu olduğunu be- lirterek teknik okul kurma projelerinin de olduğunu vur- guluyor. Bay Yen, yabancılann Japon bankalan hakkındaki bilgileri kullandığını söyledi Piyasadaenformasyonsavaşı e/aıapon finansal denetleme sisteminin gözden kaçınlan ciddi aksaklıklan olduğunu belirten eski Finans Bakan Yardımcısı Sakakibara, yabancı banka ve aracı kurum yetkililerinin Japon finans kuruluşlannın kredileri hakkında bilgi sahibi olarak bu bilgilerini spekülatifamaçh kullandıklannı belirtti. Ekonomi Servisi -Uluslararası piyasalarda Mr. Yen olarak bilinen Japonya'nın dış ilişkilerden sorumlu eski Finans Bakan Yardımcısı Eisuke Sakakibara, yabancı bankalann ülkesindeki kontrol ve düzenleme yetersizliğinden spekülatif biçimde yararlandıklannı söyledi. Sakakibara, Japon Yomiuri Shimbun gazetesinde yayımlanan makalesinde, yabancı banka ve aracı kurum yetkililerinin Japon finans kuruluşlannın şüpheli kredileri hakkında bilgi sahibi olarak bu bilgileri piyasada kullandıklannı belirtti. George Soros ile göriişme Japon finansal denetleme sisteminin gözden kaçınlan ciddi aksaklıklan olduğunu belirten 'Bay Yen' Japonya'da kısa vadeli işlemler ve piyasa manüpilasyonu üzerindeki düzenlemelelerin ABD'dekıne oranla son derece zayıf olduğunu belirterek yabancı banka ve aracı kurumlann bu durumu son derece 'kumazca' kullandığını ifade etti. Sakakibara, Asya'daki finansal krizin başmda, henüz Endonezya. Tayland ve Malezya dışına taşmamışken ünlü yatınmcı George Soros ile görüştüğünü. bu görüşmede ünlü spekülatörün kendisine sırada Güney Kore olduğunu çünkü bu ülkedeki bankalann Endonezyalı sanayicilere açılmış çok sayıda kredisi olduğunu söylediğini ve o dönemde kendı araştırmalannın da bunu doğruladığını belirtti. Sakakibara, bu görüşmenin ardından önce Güney Kore, sonra buna da bağlı olarak Japonya'da finansal krizlenn bir birbiri ardma patlak verdiğini anımsattı. Sakakibara makalesinde, o dönemde ABD'li ve Japonya devlet başkanlan ve üst düzey finansal yetkililerin yenin değerini düşürmek için piyasalara yaptığı müdahale karannın alınma sürecini de aynntılı biçimde anlattı. Japonya'daki finansal düzenleyici kuruluşlar, bu yıl içinde yabancı bankalara yönelik bir dizi soruşturma başlattılar. Geçen hafta yetkililer, Isviçre'nin dünyaca ünlü finans kuruluşu Credit Swiss grubuna yönelik cezalann sertleştirileceğini açıklamışlardı. Bankanın derivatif işlemler yapan bölümünün lisansı 'uygun obnayan enstrümanlar kullandığı' gerekçesiyle iptal edilmişti. Fransız Paribas Bankası da cezalandınlmış, ABD'li Lehman Brothers ve Cresvale Intemational hakkında da soruşturma açılmıştı. Hükümet, gelirlerin giderleri karşılama oranı açısından son 10 yılın en kötü bütçesine imza atıyor Bütçenin yüzde 72'si faiz harcaması ANKARA (ANKA) - TBMM'ye sunduğu vergi tasansıyla kayıtdışı ekonominin kayda alınmasından vazgeçme niyetinde olan hükümet, son 10 yılın en kötü bütçe uygulamasının da altına imza atıyor. Bütçe gelirlerinin bütçe giderlerini karşılama oranı ilk kez yüzde 60'a kadar gerilerken, bunda faiz harcamalanndaki artışın etkili olduğu gözlendi. Faiz harcamalarının bütçe harcamalan içerisindeki payının yüzde 43.3'e, bütçe gelirlerine oranını ise yüzde 71. 8'e yükselmesi bütçede adeta şok etkisi yarattı. Türkiye tarihinin en kötü oranı Bu yıl faiz ödemelerinın hem bütçe harcamalan içerisindeki payı hem de bütçe gelirlerine oranı Türkiye tarihinin en kötü oranlannı oluşrurdu. Faiz harcamalannın bütçe gelirlerine oranı daha önce en fazla 1996 yılında yüzde 54.9 'a kadar çıkmıştı. 1997 yılında yüzde 39.2, geçen yıl ise • Faiz harcamalannın bütçe harcamalan içerisindeki payının yüzde 43.3'e, bütçe gelirlerine oranının ise yüzde 71. 8"e yükselmesi bütçede şok etkisi yarattı. Gelirlerin gideri karşılama oranı ilk kez yüzde 60'a kadar geriledi. yüzde 52 olmuştu. Daha önceki yıllarda ise yüzde 40'm altında kalmıştı. Faiz ödemelerinin bütçe harcamalan içerisindeki payı 1998 yılında yüzde 39. 6'yıla en yüksek noktaya ulaşmıştı. 1998'den önceki yıllarda ise sürekli bu oranın altında gerçekleşmişti. 1988 yılında yüzde 23.2 iken, 1989 yılında yüzde 21.2. 1990 yılında yüzde 20.4, 1991'de yüzde 18.2,1992"de yüzde 17.9'a kadar gerileyen faiz harcamalannın bütçe harcamalan içerisindeki payı, 1993 yılından itibaren yükselmeye başladı. 1993 yılında yüzde 23.7'ye 1994 yılında yüzde 33.1'e, 1995 yılında >1izde 37.8'e kadar çıkan bu oran 1997'de yüzde 28.3'e düştükten sonra geçen yıl yeniden yüzde 39.6'yı buldu. Bütçe harcamalan çok yüksek oranda artarken vergi gelırlerindeki artışın daha düşük düzeyde kalması ve faiz ödemelerindeki aşın yükselme, önceki yıllarda yüzde 69'dan aşağı düşmeyen bütçe gelirlerinin bütçe harcamalarını karşılama oranını bu yıl 60.2'ye kadar geriletti. Borç borçla kapatüıyor Bu yılın ilk yarısındaki uygulama sonuçlanna göre bütçe harcamalannın ancak yüzde 60.2'si, vergi ve diğer bütçe gelirleriyle, yüzde 39. 2'lik bölümü ise borçlanmayla karşılandı. Bu yılın ilk altı ayında 12 katrilyon 468 trilyon liralık bütçe harcaması yapılırken, bütçe gelirleri 7 katrilyon 514 trilyon lirada kaldı. Bu yıl hariç 1988 yılından bu yana bütçe gelirlerinin harcamalan karşılama oranı yüzde 68.9 ile 1986 yılında en düşük noktada gerçekleşmişti. Diğer yıllann tümünde bütçe gelirleri harcamalann yüzde 72'sinin üzerinde oluşmuştu. Bu oran son 10 yılda yüzde 83.3'le en yüksek noktaya ise finansal bir kriz yaşanan ve bu kriz nedeniyle ekonomik denge ve net aktif vergisi alınan 1994 yılında ulaştı. Bütçe gelirleri, 1988 yılında harcamalann yüzde 82'sini, 1989 yılındayüzde 80.7'sini, 1990 yılında yüzde 82.8'ini 1991 yılında yüzde 74.8'ini, 1992 yılında yüzde 79'unu, 1993'te yüzde 72.9'unukarşılamıştı. 1994 yılında ekonomik denge ve net aktif vergileri dahil edildiğinde yüzde 83.3, dahil edilmediğinde yüzde 77.4 olan bu oran 1995 yılında yüzde 81.7 oldu. Uydudan erişim sayesinde zaman kayıplan büyük ölçüde azalacak Internetartikdaha da hızh Sanal yatırıma büyük ilgi EkooomiServisi- Borsayı genişkıt- ielere yaymak amacıyla Demir Yatınm tarafından tnternet üzerinden gerçek- leştirilen yanşmanın üçüncü dönem sonuçlanna göre, 19 bin 232 katıhm- ct arasmdayüzde 54 getiri sağlayan bil- gisayar mühendisi Fethi Murat Giile- rer birinci oldu. Gülerer'i, yüzde44 ge- tiri sağlayan ev hanımı Yurdagül Ea- gin izlerken yüzde 42 getiri sağlayan opera sanatçısı HakanSevgaıise üçün- cülüğü elde etti. Birinciye 300 milyon tutannda Demirbank hisse senedi verildi. Ekonomi Servisi - Internet'te sayfalann geç açılması ve dosya indirmede yaşanan zaman kayıplan kullanıcılan çileden çıkartırken. uy- du üzerinden erişim sayesinde yaşanan olum- suzluklann son bulacağı belirtildi. Türkiye'de yoğunluklu olarak kullanılan telefon bağlantıh (dial up) tnternet erişimine alternatif olarak piyasaya çıkacak olan Bar- racuda ile bilgilerin uydu ara- cılığıyla kullanıcınm çanak an- tenine saniyede 400 K'ya va- ran hızlarda ulaşabilecek. Türk Telekomia "Türksat sa>isal Uydu Platformu" ser- vis anlaşmasını yapan Dexar ile Vestel arasında gerçekleşririlen stratejik iş- birliği sonucunda, uydu üzennden hızlı tnter- net servisi sağlayacak Barracuda-Speedwa- re'in tanıtımı dün yapıldı. Düşük kapasite ve yoğun telefon hatlan nedenleriyle tntenıet kullanıcılannın yüzde 90'ma yakını bilgi alırken zaman kaybı ya- şamaktan dert yanarken, uydu bağlantıh tn- temet erişimi sağlayacak Barracuda'nın tele- fon aracılığıyla yapılan erişimden 14 kat da- ha hızh olduğu belirtildi. 2 dakikada dosya transferi Barracuda Speedware'in tanıtımında konu- şan Dexar Genel Müdürü Sacide Ertegün. te- lefon erişimi ile 30 dakikada transfer edilen bir dosyanın yaklaşık olarak 2 dakikada transfer edilmesinin mümkün olduğunu ifade etti. 27 ağustostan itibaren Barra- cuda'nın kullanıcılara satılma- yabaşlayacağını belirten Erte- gün, ilk olarak sadece tnternet üzerinden elektronik olarak 1000 kişiye satı- şa sunulacağını söyledi. Ertegün ilk 1000 ki- şiye yapılacak satışlardan sonra Barracuda'nın tnternet servis sağlayıcılan aracılığıyla tüke- ticilere sunulacağını belirtti. Maliyetin ne ka- dar olduğunu açıklamayan Ertegün, "Servis sağla>Kilararacılığıyla satılacağı için henüzfı- yatın ne olacağı belli olmadı" diye konuştu. ÇİFTÇİ DOSTU SADULLAH USUMİ Fındık Üreticisi Komada Geçmiş yıllarda fındıkta hasat dönemi başlarken Doğu Karadeniz Bölgesi'nde tam bir bayram hava- sı eserdi. Yöresel şenlikler, festivaller düzenlenirdi. Genç kızlanmız, delikanlılanmız nişan ve evlilik hazıriıklannagirişirlerdi. Esnaf, mağaza ve dükkân- lannı Istanbul'dan getirttikleri yeni giysilerte dona- tırlardı. Çay ve fındık paralan, çalışkan, duygusal ve cö- mert Karadeniziilerin cebine girer, ama fazla kal- mazdı... Alışveriş yolu ile tüm bölgeye dağılırdı. Karadenizlinin geleneksel biryapısı vardı. Kesin- likle borç yapmazdı. Yapmak zorunda kalsa da, za- manından önce ödemenin yollannı arardı. Yatınm- lannı bile kendi bütçesine ayarlamasını bildirdi. 1980 yılından sonra bu alışkanlıklar tekertekeryı- ktldı. Türkrye'de 12 Eylül anlayışı ile biıiıkte gelen 'yağ- ma ve vurgun düzeni' kısa süre içinde Karadeniz Bölgesi'ni de etkiledi. Ülkenin içinde bulunduğu çıkmazlardan Karadeniz yöresinin de kurtulması mümkün değildi... Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yaşayan halkımızın geçim kaynağı çay vefındıktan ibarettı. Turgırt Özal, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Necmettin Erbakan hükümetlennın ızlediğı hatalı tanm polıtıkalan yüzün- den, çay ve fındıktan sağlanan yüzlerce trilyon lira sanayicilere ve tüccara aktı. Üreticilere ise sadece gözyaşı ve yüksek faizli kredi borçlan kaldı. Samsun'dan Artvin'e kadar birbirinden güzel kent- lerde, kasabalarda, köylerde yaşayan milyonlarca çay ve fındık üreticisi giderek fakirleşti. Ekonomi çöktü... Esnaf, tüccar ve yerli sanayıci krize sürük- lendi. Göç hızlandı. Aileler bölündü, gelenekler yı- kıldı... Giresun'un, "fakir babası" olarak bilinen Beledi- ye Başkanı Mehmet Işık'ın sürekli söylediği şu söz- leri unutmak mümkün değil: "Fındık varsa Giresun vardır. Halkı mutludur... Ftndıkyoksa sefalet, açlık, huzursuzluk, mutsuzluk vardır. Göç vardır." Ordu'da yıllarca belediye başkanlığı yapan, Fis- kobirlik'in eski genel müdürlennden Kâzım Türk- men de kuşkulannı şöyle dile getirıyor: "Fındık üreticisi emeğinin ve masrafının karşılı- ğını alamıyor. Eğer bu yıl da zarar ederse bir daha kendisini topariayamaz. Bu nedenle hükümetin ye- tehi bir fiyat vermesi ve Fiskobiriik'in peşin ödeme yapması gerekir." • • • Fındık bölgelerinde, gazete haberierinden ve be- lirsizlikten kaynaklanan bir korku var. Yıllarca üreti- cilerden ucuz alıp, yüksek paralar kazanmaya alış- mış tüccar ve ihracatçı da bölgede "panik havası" yaratmaya çalışıyor. Hergün, "devletteparayok" veya "Fiskobihikif- las halinde" gibi dedikodular yayılıyor. Geçmiş yıl- larda devtetin tüccardan yana izlediği polrtikalar yü- zünden zarar eden üreticiler de bu tür haberterden tedirgin oluyor... Tüccar ve ihracatçının amacı, üretıciyı korkuta- rak fındığını elinden ucuz fiyatlarta almaktır. Nitekim, geçen yıllarda tüccann bu tür oyunlan tuttu ve üre- ticiler ellerindeki fındıklannı ihracatçıya maliyetinin çok altında satmak"zorunda bırakıldı. Yeni hükümetin bugüne kadar izlediği politika kuşkulandahadaarttınyor. Belirsizlik. sessizliktüc- cara cesaret verirken üreticileri kahredıyor. Fındık hasadı çoktan başladığı halde hâlâ fiyat ilan edil- medi. Fiskobiriik'in tutumu, peşin ödeme yapılıp yapılmayacağı yolunda bir tek açıklama yok. Üre- ticilerin içi karardı. Hepsi adeta komada... ••• Hükümet eğer bir iki gün içinde ciddi önlemler al- mazsa, fındıktan geçimini sağlayan 8 milyona ya- kın Karadenizli bu yıl da perişan olacaktır... Kara- deniz'inekonomisi dahadaçökecektir. Insanlanmız açlık tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır. Peki... Üreticileri düzlüğe çıkarmak için hüküme- tin alması gereken önlemler nelerdir? 1. Fiskobirlik depolanndaki fındıklar acele yağa çevrilerek stoklar sıfırlanmalıdır. 2. Geçen yıl fındık alımfiyatt2 dolar 30 sentti. Üre- ticilen'n beklentisi gene 2 dolar 30 sent... 3. Üreticilerin piyasalara yem olmaması için, öde- meterin en çok 15 ile 20 gün içinde yapılacağı ve alımiann kampanya sonuna kadar süreceği açıklan- malıdır. 4. "Serbestpazarekonomisi"ve "herkesbaşının çaresine bakmalıdır" gibi soygun ve vurgun düze- ' nine yeşil ışık yakan yutturmaca deyimlere ve uy- ; gulamalara son verilmelidir. 5. Birlik genel müdürierinin görevi sadece kol- tuklannı korumak değildir. Asıl görevleri, üreticilere \ hizmet vermek ve onlann haklannı korumaktır. Tüc- j cann elinde oyuncak olmalannı engellemek için on- j lan sürekli bilgilendirmektir. Fiskobirlik Genel Mü- ı dürü sessiz kalarak üreticilere zarar vermektedir. j Biriikler bu anlayıştaki genel müdürlerden kurtanl- | malıdır... ] Yukandaki beş öneri uygulanırsa hem devlet, hem üretici hem de tüccar kazanır. Eğer uygulanmazsa sadece tüccar çuvalla para kazanır; üretici de, dev- let dekaybeder... , Hükümeti ve ilgili bakanı uyanyoruz... 8 milyona ı yakın fındık üreticisi mazeret yerine hizmet bek- liyor... Üstelik, reçetesi de belli... MÜSİAD'ın vatırımları Islami sermayenin Güneydogu atağı Ekooomi servisi - Gü- neydogu Anadolu Bölge- si'ne yatınm yapan ve merkezi Şanlıurfa'da bu- lunan GAP tnvestment Holding'in tstanbul irn'bat bürosu açıldı. Geleceği duyumlan MÜSİAD Başkanı Ali Bayramoğhı'nun katılma- dığı açılışta, GAP tnvest- ment Holding'in yeni ya- tınm projeleri tanıtıldı. Türkiye'nin en önemli so- runlanmn; uygulanan fa- iz politikası, işsizlik, enf- lasyon ve Güneydogu Anadolu'nun geri kalmış- lığı olduğunu savunan MÜStAD üyesi ve GAP tnvestment Holding Yö- netim Kurulu Başkanı Ab- dullahGümüş, gerçekleş- tirecekleri projelerle geniş bir istihdam alanı yarat- mayı hedeflediklenni söy- ledi. Renkli pamuk proje- siyle tekstil sektöründe devrim yapmayı planla- dıklannı ileri süren Gü- müş, u Amacunız,>atınnı yapmak için ortak ara> an yabancı şirketleıie işbirli- ğine giderek onlartn bilgi, teknoioji ve sermaye ola- naklarından faydalan- makür" dedi. Gümüş, gazetecılerin sorusu üzerine 'İsraiBi işa- damlannın ortakhktekiif- lerinide kabul edebikcek- lerini' belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear