Catalog

28TEMMUZ 1999 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli B PB Y PB PB PB PB Y 30 34 30 32 32 35 33 34 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas HB PB PB PB Y Y Y Y 31 27 28 26 30 32 32 32 Adana PB 32 Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB A A A A B B 30 41 41 37 38 32 29 Zonguldak PB 25 Antalya PB 30 Kars B 28 Q Açık /"""^ Parçalı b(*]1lu Marmara'nın doğusu, Bat ve Orta Karadeniz'ın ıç kesımlen, Iç Ege, göl- ler yöresı ile Iç Anado- lu'nun kuzey vebabsı sa- ğanak ve gök gürültutü sağanak yağışlı dığec yerier parçaJı bulutlu ge- çecek. Hava sıcaklığı yurdun ıç keamlerinde 2 ıla 5 derece azalacak Rüzgâr, kuzey ve batı yönlerclen hafif ara sıra orta kuvvette, yağş anın- da kuvveöıce esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B B B PB PB PB PB PB 23 23 23 24 21 24 28 25 Münih B 27 Zürih Beriin Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B B PB Y Y Y Y PB 23 26 29 24 22 30 26 32 Y 25 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Trflis Kahire Y B PB PB P8 Y B PB 24 36 30 34 32 30 33 33 PB 35 tÇokbulutkj . Yagmurlu Kart Suki kar , Gök gürürtülu GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Cumhurbaşkanı Demirel de mutlu. Hemen hiçbir konuda Başbakan'ı kırmamaya özen gösteriyor. Bu tutumunun tabii çeşitli neden- leri var. Cumhurbaşkanlığı süresini uzatacak motor güç Ecevit. MHP'yi de aynı kefeye aldılar mı, işlem ta- mam. O zaman Çankaya'nın keyfine diyecek yok. Demirel'in bir ara "Görev süremi uzatın diye kim- seden istekte bulunmadım" dediğine bakmayın. Çankaya'da yedi yıl daha konukluğa istekli gö- rünmemeye çalışıyor. Hani malum bir lafı vardırya: "Kendim için birşey istiyorsam namerdim". Son davranışı bu sözünü anımsatıyor. Yann öbürgün amacı yönünde bir sonuç alınır, Çankaya'yı 7 yıl daha mesken edinebilirse, önce- den "Kimseden bir şey istemediğini, ama görev- de kalması için kendi dışından ıstek ve ısrar gel- diğini" rahatlıkla söyleyebilmenin hazırlıklannı şim- diden yapıyor. Yüksek düzeyde istikrar kapımızda: 7 yıl için ikinci kez seçilmiş bir Cumhurbaşkanı ve dört yıl iktidar olacağı daha bugünden kesinkes söylenen bir hükümet. öyle ki; Osmanirnın serhat kaleleri kadar sağ- lam bir istikrar! Bu kalenin yıkılması elbette olanaksız. Demire) ile Ecevit el ele. Tek sorunlan yaşları. Bu sorunu da gençten sayılan Mesut Yılmaz ve Dev- let Bahçeli ile gideriyorlar. Yukarı katlarda istikrar tamam olmasına tamam da; ne var ki, muhalefet cephesinde natamam! Oysa, istikrariı demokratik bir rejimde muhale- fet; iktidar kadar, hatta iktidardan daha çok dingin- liğe gereksiniyor. Demokrasimizin bir ayağı sürekli topal. İktidar istikrarlıysa muhalefet perişan. Tıpkı bu- gün olduğu gibi. Zaten Ecevit hükümetinin uyumlu görüntü ver- mesine muhalefet partiterindeki bünyesel keşme- keş neden oluyor. Türkiye'de kendi derdine düşmemiş muhalefet partileri yerine ne yapacağını bilen, iktidann her ko- nudaki girişimini özenle inceleyerek karşı öneriler- de bulunma becerisi gösteren muhalefet partileri olsa.. En azından bugün tşçi sorunlan çoktaaan biçim değiştirmiş, hükümet işçi isteklerinin belli başlıla- nnda, örnegin emekli yaşında çoktan geri adım at- mış olurdu. Al birini vur ötekine Fakat muhalefet bünyesindeki kargaşa paria- mentodışt direnişin parlamentoda sonuç alması- nı zorlaştırıyor. Göz doldurucu muhalefet umudu hâlâ var. Bünyesel rahatsızlıklıklan topaıiamaya başlayan CHP'nin, özellikle toplumsal sorunlarda parlamen- to dışı muhalefete öncülük etme fırsatı giderek güçleniyor. Nedenler ortada: Parlamentoda temsil edilen ana muhalefet Fazilet, hemen her gün yeni bir iç olayta çalkalanıyor. Parti içi muhaiefet gibi görünen "YeniHkçiler"\n girişimlerini "partiye dışardan yön veren 'malum parmak" engelliyor. Erbakan'ın kendisine yakın 3 ismi parti yöneti- mine getirmesine engel olamayanlar, genel başkan yardımcılıklanndan istifa ediyorlar. Ama, bu olay "yenilikçilerin" parti içinde önem- senecek etkiye sahip olmadıklannı gösteriyor. DYP'de bir muhalefet oluştu. Tansu Çiller'in bu- günlere gelmesine olanak sağlayanlar şimdi kar- şısında. Ne ki, GlK'ten ölağanüstü kongre karan çıkaracak sayıyı bulamayan bir muhalefet oluştu DYP'de. Sonuçta; "Ne yapacağımı şaşırdım" diyen Re- cai Kutan, genel başkanlıktan istifa edemiyor. DYP'de Tansu Çiller istifa etmiyor. Bu ara Türkiye'de yer yerinden oynuyor. Ülke- nin gelecegiyle yakından ilgili iki konudaki tartış- malar giderek derinleşiyor. Neyazık ki iki muhalefet partisi iç sorunlannı çö- zecek iradeden de yoksun! 2000 ÖSS haziran aymda yapdacak Yanhşterdh açıkta bırakabüirEBRUTOKTAR ANKAJRA - Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), ağırlıklı ortaöğretim başan puanına (AOBP) dayalı tek basamakh sınav sistemine yönelen eleştirilerin artması üzerine 1 ay ön- ce açıkladığı sınav takvimini değiştirdi. Mil- li Eğitim Bakanhğı ile ortak çalışma yürüten YÖK, 2000'de yapılaeak ÖSS'yi 9 Nisan'dan haziran ayına çekrneyi uygun buldu. YÖK, sı- nav sonuç belgelerinin adaylara 3 gün içinde ulaştınlması için de PTT ile görüşmelere baş- ladı. Yeni sisteme tek muhalefet şerhi koyan eski YÖK üyesi Prof. Dr. Mümin Köksoy, "Bunun bövie oiacağı baştan beBrydi. Sistem çok adaletsiz. Ama asıl kıyamet Y-ÖSS puan- lan açıklanınca ortaya çıkacak. Bu diltişi, ya- ma götürmez" dedi. Tercih sürecindeki belirsizliğin öğrencileri zor durumda bırakması, AOBP'ye ilişkin eleş- tiri oklannın artması nedeniyle YÖK'ün ge- çen yıl kabul ettiği yeni sistemde değişiklik- ler yapmak zorunda kalması, ÖSS'ye ilişkin kuşkulan da arttırdı. ÖSYM Başkanı Dr. Fet- hi Toker'in sisteme ilişkin itirazlanna karşın YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüzün bas- kısıyla kabul edilen tek basamaklı model, bi- rinci yılı dolmadan törpülenmeye başlandı. YÖK'ün zorlamasıyla ÖSS'ye dayalı siste- me geçen ÖSYM'nin ise yeni değişiklikler nedeniyle zor durumda kaldığı ve uyumsuz- luktan yakındığı öğrenildi. Öğretim dönemi tamamlanmadan öğrenci- lerin ÖSS'ye girmesi nedeniyle okullann bo- Mezarlıkta poüs-gösterici çatışması Kocasinan Mezarhğı'nda 3 yıl önce yapılan öiüm orucunda yaşamını \itiren Osman Akgün ve Yemliha Kaya'yı anan 30 kişflik gnıp ile poHs arasında dün arfoede yaşandı. FoHs, Akgün ve Kaya'yı mezan başında anan grubu mezarhk çıktşmda aramak istedi Bu sırada gruptan bazdan polise tekme ve yumruldaria karşılık verdL Çıkân arbedede İstanbul Terörle Mâcadete Şabesfnde görev B bir sivil poiis kasmdan akhğı darbeyk, bir gösterici de hafif şekilde yaralandı. Potis olayla Ugüi 30 kişiyi gözalüna akü. (Fotoğraf: AA) şalması ve öğrencilerin öğrenim görmedikle- ri konulara ilişkin sorulan yanıtlamak zorun- da kalmalan, YÖK'ü sınav takvimini yeniden belirlemeye itti. 'Sistem işlemez' Yeni sistemi eleştiren eski YÖK üyesi, Ah- met Yesevi Üniversitesi akademık danışmanı Prof. Dr. Mümin Köksoy, "Benim yeni aste- me muhalefet şerhi koymamdaki haklıhk or- taya çuayor" dedi. Sistemin geçen yıl genel kurulda görüşül- mesi sırasında Prof. Dr. Kemal Gürüz ile Dr. Fethi Toker dışında kalan tüm YÖK üyeleri- nin konuya hâkim olmadığını gördüğünü an- latan Köksoy, "YÖK üyeterinin derslerine iyi çahşmadığı şimdi ortaya çıkü. Saym Toker de ısrarla yeni modeli istememisti. Ama YÖK üyeleri yeni sistemi anlamadan, bihneden onayladüar" dedi. Köksoy, eleştirilerini şöyle sıraladı: • Anadolu ve fen liseleri öğrencileri, Tür- kiye'nin en iyi okullannda en iyi öğretmen- ler tarafindan okutulan öğrencüer. Ancak bu öğrencilerin bazılan açıkgözlülük yapıp, lise 3'te puanlannı yükseltmek için genel liselere geçiyorlardı. Bunu önlemek için ortaöğretim başan puanının hesaplanmasında değişiklik yapılarak, öğrencinin son 3 yıldaki not orta- laması dikkate alınabilirdi. Aına böyle bir de- ğişiklik yerine, bu açıkgöz öğrencileri daha çok primlendiren AÖBP getirildi. Ancak bu sistem de Anadolu'daki zeki öğrencileri ceza- landıracak. ÖSS'de çok yüksek puan alan bu zeki öğrenci, öğrenim gördüğü okulun ÖSS ortalaması düşük olduğu için Yerleştirme- ÖSS'de (Y-ÖSS) düşük puan alacak ve istedi- ği okula giremeyecek. Ben de bir Anadolu ço- cuğuyum, ABD'ye kadar gidip eğitim gör- düm. Ama bu sistemle sınava girseydim ABD'ye de gidemezdim, iyi bir üniversitede de okuyamazdım. Anadolu'nun okullan labo- ratuvar, öğretmen olanaklan açısından zaten yetersiz. Ama buradan çıkan zeki, parlak öğ- renciyi bir kez daha cezalandırmanın anlamı ne.' • Torunum Amerikan Koleji'nde okuyor. Sınavda, Türkiye 127'ncisi oldu. Amacı, Sa- bancı Üniversitesi'ne girmek, ama bu gerçek- leşemeyecek. Çünkü okulunun ÖSS ortala- ması çok düşük geldi. AOBP nedeniyle 2000 sıra arkaya kayacak. Korkanm esas kıyamet Y-ÖSS ile ortaya çıkacak. Y-ÖSS puanlan ile ham puanlan arasındaki farkı görenler, kıya- meti koparacak. • Üniversite sınavının öğrencileri ayırma işlevi azaldı. Örneğin ÖSS Sayısal'da 9 aday, Sözel'de 7 aday, EA'da 5 aday üçüncü oldu. Yabancı dilde 6 aday birinci, 12 aday ikinci ol- du. Eski sistemde böyle olmazdı. Binlerce in- san Y-ÖSS'de de aynı puanı alacak. ÖSYM, bu koşulda yerleştirme sırasında doğum tari- hi küçük olanlan tercih edeceğini açıkladı. Bunun neresi adaletli? • Meslek lisesi öğrencileri cezalandınldı. Yalnızca meslek yüksekokullan kapısı açılan bu öğrencilere 4 yıllık mühendisük fakültesi yasağı kondu. Böyle adalet mi olur? YUSUFZİYAAY Üniversiteye girişte tercih sıralaması, eğitim aldıklan dershaneler ile okullannda rehberlik yapmak yerine üc- ret karşıhğı tercih formu dolduran öğretmenler ara- sında koşan adaylan bunal- tıyor. Veliler, Milli Eğitim Bakanlıgı'nm okullarda reh- berlik hızmeti vermemesine tepki gösteriyor. Yeni sınav sisteminın kar- maşıkhğı nedeniyle geçen yılın yüzdelik sıralamalan- na göre tercih yapan adayla- n açıkta kakna tehlikesi bekliyor. Yüzdelik dilimle- rini nasıl kullanacaklan ko- nusu, üniversite tercihlerini yapmakta zorlanan adaylan bunaltıyor. Üniversiteye gi- rişte bu yıl uygulanan tek basamaklı yeni sınav siste- mi, tercihlerini hangi ölçüt- lere göre yapacağını anlaya- mayan adaylarla birlikte ve- lilerini de öfkelendiriyor. Çocuklannın, istedikleri üniversitelere yerleşebilme- si için kapı kapı dolaşıp sı- nav uzmanı arayan veliler, okullardaki rehberöğretmen ve müdürlerinin yaz tanlın- de olması nedeniyle çocuk- lanna tercih sıralaması için rehber bulamamanın çare- sizliğini yaşıyor. Bu dunundaki binlerce veli, tercihler konusunda rehberlik hizmeti vermeyen Milli Eğitim Bakanlığı'na ateş püskürüyor. Adaylar, birçok dershane ve özel okul ile tercih döneminde okul- lannda öğrencilerine reh- berlik vermek yerine dışan- da ücret karşılığında tercih formu dolduran öğretmen- lerin kapısını aşındınyor. Ancak veliler, baa öğret- men ve dershanelerin tercih formu başına en az 5 milyon lıraya yaptığı tercih sırala- masının, karmaşık sınav sis- teminın gereklerine uygun olup olmadığı kuşkusunu duyuyor. Tercih listeleri ara- sında bunalan üniversite adaylan, tercih danışmanla- nnın yanı sıra psikolojik da- nışmanhğa da gereksinim duyuyor. Bu yılın yüzdelik sırala- malan, ÖSS'den 120 ve üs- tû puan alan adaylar arasın- daki sıralamayı gösteriyor. Bu nedenle yüzdelik dilim- lerde her puan türü için fark- lı sayıda öğrenci yer alıyor. Uzmanlara göre, bu yıla ait yüzdelik dilimler ÖSS'ye göre belirlendiğinden, ge- çen yılın ÖYS yüzdelik di- limlerine göre yapılan sıra- lama, adaylara açıkta kalma tehlikesi getirebilecek. Örneğin ÖSS-SAY puan türünde 2 bin 40'a giren yüzdelik dilim, ÖSS-SÖZ puan türünde S bin 80'e çı- kıyor. Geçen yılki sınavın yüzdelik dilimlerinin, yal- nızca fakülte ve bölümler arasında karşılaştuTna yap- mada yararlı olacağı vurgu- lanıyor. Gürsoy Koleji, üni- versite adaylanna tercih sı- ralaması yapmalannda üc- retsiz rehberlik hizmeti ver- mek amacıyla ÖSS Tercih Daruşma Merkezi kurduğu- nu bildirdi. Merkez, aday- lara 2 Ağustos'a kadar hiz- met verecek. Gürüz: Eleştirüer yersiz ANKARA (Cumhurtyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu ve YÖK Başkanı Kemal Gürüz, eleştirilere hedef olan üniversite sınav sistemini savundular. Bostancıoğlu, yeni sistemin öncekilerden iyi olduğunu öne sürerken YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz de eleştirilerin yersiz olduğunu iddia etti. m OSS'de biiyitk haksızhk AİMİuüah Ûcalan dosyası Yaı*gıtay Vla ANKARA (AA) - An- kara 2 No'lu DGM'nin, "Terörörgütü PKK'yi, al-. dığı kararlar ve verdiği emir ve tanmadarla sevk ve idare ederek devletin hâkimiyeti alünda bulu- nan topraklardan bir kıs- mını devlet idaresinden avTrmaya matufeylemler- de buhınduğu" gerekçe- siyle 'ölüm' cezasına mahkûm ettiği Abduüah Ocalan'ın dosyası Yargı- tay'a gönderildi. Ocalan'ın ölüm cezası- na çarptınlması nedeniy- le resen de temyize tabi olan dava dosyasına iliş- kin olarak Ocalan'ın avu- katlan, süre tutum dilek- çesi vermişlerdi. Sanık Ocalan'ın gerek- çeli karan aldığına ilişkin tebligatın dün Ankara 2 No'lu DGM'ye ulaşması- nın ardından, dava dosya- sı öğleden sonra Ankara DGM Cumhuriyet Baş- savcılığı aracılığıyla Yar- gıtay'a yollandı. 89 kla- sörden oluşan dava dos- yası, 13 çuval içinde, An- kara DGM'ye ait iki oto- mobile yüklenerek DGM görevlüerince güvenlik gûçlerinin refakatinde Yargıtay'a gönderildi. Dava dosyası, önce Yargıtay'daki gelen evrak bölümüne teslim edile- cek, buradan da tebliğna- meyi hazırlamak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunula- cak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vura] Savaş'ın bir hafta 10 gün içinde tebliğnamesini hazırlaya- rak temyiz istemini görü- şecek ilgili daireye gön- dermesi bekleniyor. Yetkililer, adli tatil ol- ması ve temyiz dosyası- nın duruşmalı olarak in- celeneceği göz önüne alındığında, terör örgütü elebaşısının Yargıtay'daki davasının, nöbetçi ceza dairesinde görülmesi ih- timalinin zayıf olduğunu bildirdiler. Temyiz başvurusu, nö- betçi ceza dairesinde ele alınmadığı takdirde, 6 Ey- lül'de başlayacak yeni ad- li yılda Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde duruşmalı o- Iarak görülecek. 6 Gericfliğe karşı çıkmak haktır9 • Baştarafi 1. Sayfada Nadi, Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya ve Yazıişleri Müdürü tbrahim Yddız aleyhine 3 milyar liralık manevi taz- minat davası açmıştı. Yılmaz'ın açtığı taz- minat davasını iki kez reddeden Istanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, gerekçeli di- renme karannı açıkladı. Gerekçeli karar- da, Yılmaz'ın politik yaşamı öncesi ve sı- rasında anayasayla güvence altına alınan cumhuriyet ve Atatürk ile Atatürk ilkele- rine ters düşen beyanatlannm yazılı ve söz- lü basmda yer aldığı anunsatıldı. Yıbnaz'ın milletvekili andını ihlal eder şekilde sözlü ve fiili davranışlannın üzün- rü yarathğının da alünın çizildiği gerekçe- li kararda, Yılmaz'ın üyesi bulunduğupar- lamentoya da hakaret ettiği vurgulandı. Üyesi bulunduğu siyasi partinin kapatıl- ması için hazırlanan iddianamede Yıl- maz'ın davranışlannın kapatma nedenleri arasında gösterildiğinin kaydedildiği ge- rekçeli kararda şöyle denildi: "Anayasa, basm kanunu veyasalarda ba- sın mensuplanna verilen haber verme, ka- muoyu oluşturma, kamuoyunu tehlikelere karşı uyarma görevleri cümlesinden dava konusu yaanın kaleme ahndığı, iş bu haber- yazının kamu yaran vetoplumsal ilgi>i ha- iz ve güncel olduğu konu ile ifade arasında düşünsel bağuhğında mevcut olduğundan mahkememiz 5 Mart 1998 tarihinde tazmi- nat davasının reddine karar venniştir. n Gerekçeli kararda. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin kişilik haklanna saldın bulun- duğuna dair bozma karan karşısmda dire- nildiği vurgulanarak şöyle denildi: "Söz konusu köşe yazısı bürünü ile ince- lendiğinde ve son sanrlannın 'Artık susma zamanı değildir, bu süre geçmiştir. Uyamn ..partililer... uyanın... Yann çok geç ola- cak. Son pişmanlık fayda etmez..' sözcük- leri ile bitirihnesi nazara alındıgından bu köşe yaztsuun davacının toplumun ortak değeıierine hakaretlerini sergileyerek Cumhuriyet'e, Atatürk ilkelerine ve laik- lik prensiplerine, siyasi partilerin sıkı sıkı- ya sanlıp o> kaygısı ile ödün vermemesi ana temasını işlediği açıkça anlaşılmaktadır. Mensubu olduğu si>asi partinin Anayasa Mahkemesi'nce kapatıbp davacuun siyasi haklan jasaklandıktan sonra son aylarda >ıırtdışında da aynı davranışlarda bulun- duğu yazılı ve göriintülü mcd>a organlann- ca haber olarak verilmektedir. Türkiye Cumhumeti'ne karşı kin besleyen hilafet- çi bir grubun, her türlü yola başvurarak hatta en son teknolojik ünkânlan da kul- lanarak tntemet üzerinden Atatürk ve dev- rimlerine karşı hakaretler >ağdırdığı son günlerde basuı haberi olarak neşredilmiş- tir. Varhğunızın teminatı olan Cumhuriyet, demokrasi, laiklik ve sosyal adalet ilkeleri 0e Atatürkçülük gibi toplumun ortak yü- ce değerine her firsatta saldıran, ortaçağ karanhğnu özendiren bir yaşam tarzuu ge- ri getirmeye çahşan bir zjhnhete karşı ba- suı mensuplan değit, her yurttaşın karşı geunesi kendisi veçocuklannın getecegi için en doğal hakkıdır." Kararda, ülkenin ve toplumun içinde bu- lunduğu koşullann ve yaşanan olaylann olumsuzluğu ve sistemdeki tıkanma üze- rinde çoğunluğun birleştiği vurgulanarak "Bu yüzden hem kişinin üstlendiği görevin, hem de konumuı toplumdaki önem ve ma- hiyetine göre yapılaeak eleştiriler,cogalaca- ğı gibi sert de olabifir. İşte davaya konu ya- aya açıklanan hususlar açısından bakıl- dığında özle-biçim dengesinin varhğmı kabul etmek gereldr" görüşüne yer veril- di. 'Futbolda Telsim adına hayır' Spor Senisi - Türkiye Birinci Fut- bol Ligı'nin adı değışmedı. Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi. "T&-- khı el.L^"isnıinin. "TürkiyçTdsiın L^i ya da Tdsm Türkiye Ûgi" ola- rak değiştirilmesini yasalara aykın buldu. Gcnçlik ve spordan sorumlu Dev- let Bakaniığı ile Futbol Federasyonu ve Telsim AŞ arasında hukuki sorun boyutuna ulaşan konu, Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce kara- ra baglandı. Futbol Federasyonu ile Telsim AŞ'nin. isim değişikligme ko- nulan ihtiyan' tedbirin tümüyle kaldı- rüması istegi reddedildi. Adli tatil ne- deniyle, Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıcrnın izînli olması sonucu, nöbetçi 24. Asliye Hukuk Mahkemesi Hâkımi Raffîn Agiçtara- findan bakılan davada, hukuki sorun olan konu şöyle hûkme baglandı: "3813 sayaı TOrldye Fuftol Federas- TODU kuruluş ve görevleri hakkmda kanunun31.maddesinin,'...bütünfa- aliyet ve işlemleri, spordan sorumlu Devlet Bakanlıgı'nm gözetim ve de- netımine tabidir' şekMndeki ysa Nçj- mi, ihtiyati tedbir taiep eden Devlet Rakanigı'nmtammüvesayetnakamı oldııgunugö$tenDektedir.Bakanhgıi] bu maddeye göre deneoeme yetldsi vardır. Bu yasal düzenleme karşısın- da. Türkiye Futbol Federasyonu, fimksiyonunu aşan niteükte sözleşme yapnuştır.SözfeşmeyasayBaykınota- maz. Bu nedenle bakanhğın ihtiyati şum .varantauştır. Okuyucuya, seyir- ciyevedinleykfye Türkiye 1. U^PIBB Tetön fBmaayk bütünleştigi fanafa 3813^Ak nunun 31. maddesndeki bakânfagm gözetinı w draeân yedoÖBİ kuiaB- maya neden ohnuştur" denildi. Ka- rarda, isim değişikliğinin yasaya ay- kın olduğu beiirtilirken. "Türidye FutbolFederasyonuOeTeiamarasn- da düzenlene& sözkşmenin 4. mad- desinde ÖBgorülen 'Türkiye Profes- yonei î. Ligi' isminijı 'Telsim Türki- ye I.Ligi'yadasavTBimadaierisâ- rüMügü gibi Türkiye Telsim 1. ligi' İhth^titeoMrkararmakoouedlen Tpkim «ıhıutı rpktamlanrta tnılbıtıh^ biçim ve tarzı, (Telsim Türkiye 1. Ii- gi veya Tfiridye Tefeinı 1 . 1 ^ denft- mek sureti>ie) Türkiye l.Ligiifeöz- deşieşnıi; w bu surette yai ttit ota- ğj yukanda befiYulen yasal düzeafcme- ye aykm görünnüştiir'' denildi. Ote yandan, Futbol Federasyonu ile Telsim finnasmın, konuyla ilgili olarak önümüzdeki günlerde bir da- va daha açacağı öğrenildi. • Baştarafi 1. Sayfada renci, ÖSS'de yüksek başan göstermelerine karşın or- taöğretim başan puanlarmın düşük katsayıyla çarpılarak hesaplanmasından dolayı ancak düşük puanlı okullan tercih edebiliyorlar. YÖK'ün üniversiteye gi- riş sınav sisteminde bu yıl uygulamay a koyduğu'Ağır- lıklı Orta öğretim Başan Puanı (AOÖBP)' uygulama- sının neden olduğu haksız- lıklar, sınav sonuçlannuı açıklanmasuun ardından so- mut öraeklerle ortaya çık- maya başladı. Kocaeli Ana- dolu Meslek Lisesi Makine Bölümü'nden geçen yıl dör- düncülükle mezun olan Er- tugrul Şimşir, iki yıl boyun- ca Istanbul Teknik Üniversi- tesi Makine Mühendisliği Bölümü'ne girmek için ça- Iıştı. ÖSS'den 185.341 sayısal puan alan Şimşir, yüzdelik dilim içerisinde birinci sıra- da yer alarak sınava giren tüm öğrencüer içinde 1388'inci, Büyük Kocaeli Dershanesi'nde de ikinci ol- du. Ancak lisede üç yıl ma- kine eğitimi alan ve gelece- ğini de "Makine Mühendis- liği" üzerine kuran Şimşir, tüm bunlara karşın AOÖBP uygulaması nedeniyle iste- diği üniversiteye giremiyor. Çünkû yeni sınav sistemi- ne göre düz liselerden me- zun olanlann ortaöğretim başan puanı 0.5 katsayıyla çarpılarak hesaplanırken, meslek liselerinden mezun olan öğrencilerin puanlan ise 0.2 ile çarpılıyor. Ertuğrul Şimşir gibi mes- lek lisesi mezunu yüzlerce öğrenci, AOÖBP uygulama- sı nedeniyle üniversiteye gi- riş sınavında yüksek başan göstermesine karşın ancak düşük puanlı okullara girer- ken, düz liseden mezun olan daha başansız yüzlerce öğ- renci ise yüksek puanlı okul- lara giriyor. Kendisinin "hayaünı ve gekceğini etküeyecek bir hakozhga ugnKBğUU" SÖy- leyen Şimşir, duygulannı şöyle anlatıyor: "Üniversite- ye girişte şansunın düz lise- den mezun olanlardan daha azobcağını dört yıl öncesöy- leselerdi meslek lisesine de- ğü, düz Hseye giderdim. Ben üç yıl boyunca makine eğiti- mi gördüm, üniversitede de kendi bölümümde eğitim görmek isuvorum. Biz mes- lek lisesi mezunlanna kendi eğithn gördüğümüz bölüm- lere girerken ek puan verfl- mesi, ödüUendirümeıniz ge- rekirkeDcezalandırAyonız," Şimşir, geçen yıl ÖYS'den 456 puan aldığım ve puanının Kocaeli Üniver- sitesi Makine Mühendisli- ği'ne girmesi için yettiğini, ancak kendisinin Istanbul Teknik Üniversitesi'ne gir- mek için bir yıl daha çalışa- rak tekrar smava girdiğini söylüyor. ÖSS'den bu yıl ol- dukça yüksek puan aldığına dikkat çeken Şimşir, "Ancak smavsisteınindekidegisiknk nedeniyle bu yıl Kocaeli Cni- verâtesfue bflegirip gireme- yecegimi bflmiyorum'' diyor. Tahran'da tutuklanan askerler bırakılıyor • Baştarafi 1. Sayfada var. Urumiye, Kuşlarge ve Islama- bat'ta Iran yetkililerinin izin belge- leri ile PKK'nin ağır silahlan de- polanıyor. Urumiye, Pervazi, Me- habat mahallesinde lojistik depo- su bulunan örgütün kamplan, Şe- ridan, Cerme, Humaro, Kelereş, Zagros, Kandil ve Afki adlan al- tmda faaliyet gösteriyor. Başbakan BülentEcevh, dün ga- zetecilerin sorulannı yamtlarken komutanlann tran'la ilgili açıkla- malannın anımsatılması üzerine şunlan söyledi: "tran'la fliskDer konusunda Saym Cumhurbaşkanı söyleomesi gerekenleri söyledi,ben söyledhn. SaymGenelkurmay Baş- kanıdasöylenmesi gerekenleri söy- ledL Bunlann hepsi gerceklerdir. Bizim tran'a karşı herhangi bir olumsuz yaklaşımımız yoktur, a- ma tran'da bir hayü PKK minta- nnun üstlendiği belüdir. Bu soru- nun 2 komşu ülke arasmda diyalog yoflryla cözühnesini umuyorum. 2 askerimizin tutuklanmış ounaa haksızhkbr. Daha önce söylediğim gibi bunda bir kasıt aramanm an- lamı voktur. En lasa zamanda as- kerkrimizin serbest bu-akdmasuu bekfiyoruz." Dışişleri Bakanı tsmafl Cem, Iran'ın Ankara Büyükelçisi Lava- sani ile dün makamında görüştü. 45 dakika süren görüşmede Cem, Tahran yönetiminden öncelikleel- lerindeki iki Türk askerini serbest bırakmasını istedi. Iran'ın Batı Azerbaycan Eyalet Valisi Mahmud Mirluhi, Türki- ye'nin teröristlere karşı işbirliği beklentisinin uluslararası kuralla- ra aykın oduğunu iddia etti. İR- NA'nın haberine göre Mirluhi, ön- ceki gün gazetecilere yaptığı açık- lamada, Iran-Türkiye sınınnı gü- venlik, dostluk ve iyi komşuluk sı- nınna dönüştürme çabalannın sür- dürülmekte olduğunu belirtti.