29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 TEMMUZ 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA ekonomıTacumhuriyet.com.tr 13 Yaptırımlar yumuşuyop • WASHINGTON (AA) - ABD yönetimı, Amerikan şirketlerinin Jran, Libya ve Sudan'a gıda, ilaç ve sağlık malzemeleri satışına dönük yaptınmlan yumuşatıyor. ABD Hazine Bakan Yardımcısı Stuart Eizenstat, insani malzemeleri satacak olan şirketlerin, Hazine Bakanlığı'ndan lisans almalan gerektiğini kaydederek yenı polıtika çerçevesinde lisanslı şirketlerin, insanlar ya da hayvanlar tarafindan tüketilecek olan tanm mallan ve ürünlerini satabilecekJerini söyledi. Türkiye vergi yoksuhı • ANKARA (ANKA)- Türkiye'nin, OECD ülkeleri içinde en düşük vergi yûküne sahip olduğu belirlendi. Devletin bir yılda ûlkede yaratılan gayri safı milli hasılanm ne kadannı vergi olarak aldığını gösteren bu oran OECD ülkelerinde Türkiye'nin çok üzerinde bulunuyor. OECD verilerine göre sosyal güvenlik primleri hanç vergi yükü Türkiye'nin de içinde buJunduğu OECD ülkelerinde ortalama yüzde 28.2 düzeyinde bulunurken Avrupa ülkelerinde ise yüzde 29 düzeyinde bulunuyor. Sosyal güvenlik primleri de vergi gelirlerine dahil edilerek hesaplanan geniş anlamda vergi yükünün OECD'deki ortalaması yüzde 38.4, OECD üyesi Avrupa ülkelerindeki ortalaması ise yüzde 40.8 olarak gerçekleşiyor. Sigorta YasasCnda iptal • ANKARA (ANKA) - Anayasa Mahkemesi, Sigorta Murakabe Yasası'nın sigorta yaptıranlara tarife dışı yapılacak ödemeler konusunu düzenleyen 26'ncı maddesinin üçüncü fikrasıni iptal etti. Anayasa Mahkemesi'ne başvuran Ankara 20'nci Asliye Ceza Mahkemesi, 539 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 3991 sayılı yetki yasasına dayanılarak çıkanldığını, yetki yasasının ise Anayasa Mahkemesi karanyla iptal edildiğini, dolayısıyla 539 sayılı kanun hükmünde kararnamenin anayasal dayanaktan yoksun kaldığını belirtti. Gelir ve Kurumlar Vergisi • ANKARA (AA) - Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinin bu yılın fNisan-Haziran) ikinci geçici vergi dönemi 6 aylık kazançlannın tespitinde. gider indirimi ktsitlaması uygulamasında dikkate alınacak indirim oranı yüzde 42.7 olarak tespit edildi. Ayrıca birden fazla yıla sirayet eden inşaat ve onarma işlerine aıt istihkaklardan, tevkif yoluyla kesilen vergilerde iade olunacak miktar, 400 milyon lıradan I milyar liraya yükseltildi. Tahkim ve Sosyal Güvenlik Yasa Tasansı'na imza atanlar 'vatan haini' ilan edilecek Mffletveldlerîne ağır suçlama • îşçi sendikalan, milletvekilleri hakkında "vatana ihanet" ve "haklannın gasp edildiği" savıyla yargıya başvuracak. HACERGEMİCİ Tahkim ve sosyal güvenlikle il- gili yasa tasanlannm Meclis'ten geçmesi halinde işçi sendikala- n, milletvekilleri hakkında "va- tana ihanet" ve "haklannın gasp edildiği'' savıyla yargıya başvu- racak. Hükümet sosyal güvenlik ya- sa tasansında yaşla ilgili geri adım atmazken, işçi sendikalan tasanya karşı direnmekte karar- lı bir tutum izliyor. Çalışanlann perşembegünü 1 saatlikişi bırak- ma eylemi yapacaklanru anımsa- tan Enerji Yapı Yol Sen Başkanı Hükümet ortaklan, tahkim ve Sosyal Güvenlik Yasa Tasansı'na Ugüi büyük tepki topluyor. Cengiz Faydaiı, sendika olarak tasanya karşı eylemleri tahkim, özelleştirme, sosyal güvenlik ola- rak üç başhkta topladıklannı söy- ledi. Bu hafta Meclıs'e getirilmesı bekJenen tahkimle ilgili anayasa değişikliğinin sonuçlan konu- sunda 550 milletvekilıni uyaran birer mektup göndereceklerini belırten Faydalı, "Tahkim vesos- ynl gv ypnftk ytt/m *nwnsr"a " atan millervekillerinin peşini m- rakmavacağız. Vargı yoluna gi- deceğiz. lunu iyi bilsinJer" dedi. Hükümetin tahkim ve sosyal güvenlikle ilgili tasanlan kamu- oyundan gızlemeye çalıştığını ve Anayasa degisikliği onerisi TBMM Anayasa Komisyonu'nda aynen kabul edildi Uluslararası tahkimin yolu açıldı AMt\RA (CumhuriyetBürasu) - Karnu hiz- metleriyle ilgili imtiyaz sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda uluslararası tahkime gidilme- siyolunuaçan anayasa değişikliği önerisi, TBMM Anayasa Komisyonu'nda aynen kabul edildi. Anayasa Komisyonu'nda geçen hafta basla- yan ve anayasanın 47,125 ve 155. maddeleri üze- rinde değişiklik yapılmasını öngören değişiklik önerisi üzerindeki görüşmeieTdün tamamlandı. FP'li ŞerefMalkoç. "kamuyadnmlannın4-5 boi- dingin efinegeçeceğp kaygısınıdile getırdi •'TV- gazete-radyo sahipleri hoidingierin oitıştnrduğu havayla. hükümetin de zafivetierinden yararia- narak kamu hizmeüerinin ktari yargı denetimi dısında tahkime açdmasının'' çeşitli sakıncala- n olacağın! vurgulayan Malkoç. "Türkiye, Mek- sika durumuna düşer. Güne> doğu Asya'da oy- nanmışovun, bugün Türkiye'deoynanmakiste- myor" görüşünü dile getirdi. Malkoç, bir grup milletvekilinin ABDgezisine atıfta buliffiurken de, "Tahkiınin faziletleri mi anlankh" sorusunu yöneltti. Geziye katılan milletvekillerinden MHP'h Şevket Bülent Yahnici ise bu gezinin "tahkimle flgüi lobi gezisi gibi gösterümesmin şık ohnadtğmı" söyledi. FP'li SüleymanArifEmre, geçen yasama dö- neminde RTÜKle ilgili değişiklik tasansmın reddedildığını anımsatarak "Tasan,bolding$a- hibi medya sahipferi jçindi" deyince, ANAP'lı Cavft Kavak, "!Ve igisivar" diyebagırdı. Bu söz- ler üzerine gerginlik yaşanırken Emre, "Büyük scrmaye, şimdi Danıştay'ı devre dışı bırakacak formül istiyor. Bu teknf, onlar tarafindan haar- lanldL Bir taraftan 'yeşil sermaye" diye serma- ye kaçmlıyor, diğer taraftan ±ş sermaye gelecek diye bu öneriyi gea'riyorsunuz" dedi. ANAP'lı Ahrnet îyimaya da, önerinin alela- ccie gûndeme getirilmesini eleşürdi. Göruşme- ler sırasmda FP'ii Mustafa kamalak. Mümtaz Soysal'ın yazılannı anımsatarak DSP'lılere "Si- zin saflanmzdavdT diye laf attı. DSP'li Necdet Saruhan. "O, kendeayle bile banşık değiT kar- şıhğını verdi. FP'lilerin "Başka bir ulkede tah- Idm anayasaya girmiş mi" sorusuna. Adalet Ba- kanı Hilîmet Sami Türk. "Başka bir ülkede ana- yasada düzenlenniişdeğil. Kanımca. bu komımın anayasada ele alınması gerekmiyordu. Ancak koşuBar bunu gerektirdi" yartıtını verdi. Anayasaya özelleştirme kavrammı sokan ve "Devlet kamu ikbsadi teşebbösleri ve diğer ka- mu tüzelkişileri tarafindan yüriitülen yabnm ve hizmetfcrden hangikrinin özel hukuksözleşme- leri ile gerçek w a tûzelkişüere yapnnlabfleceği veya devTedüebİIeceği kanunla belirfenir" ifa- desinin yer aldığı anayasanın 47. maddesinde de- ğişiklik öngören madde aynen kabuledildi. Ana- yasanın 125. maddesi üzerinde yapılan görüş- meler sırasında. önerideki "Kamu hizmetferi Be imtiyazşartlaşma vesözfeşmeterinde bunlardan doğan uyuşmazhkların milli veya milk>tterarası tahkim yohıyta çözülmesi öngöriilebiMr" ifade- sinden "kamu hizmetfcri üe" sözlerinin çıkanl- ması ve ".Milteoerarası tahkim ancakyabana un- suriçfrenuNuşmazkkknlaMzkonusuolabtlir" ifadesinin eklenmesine ilışkin olarak DYP'lile- rin verdiği değişiklik önergesi, ANAP'lılar dı- şındaki üyelerin oylanyla kabul edildi. Önerinin 3. maddesi görüşülürken söz alan ANAP'lı Işın Çeiebi. "Yabana unsur, diye bir ifade uydurdular. Vok böyle bir şey" dedi ve 11 hükümet üyesiparti milletvekilinin tmzasıyla tek- rir-i müzakere önergesi verildi. Adalet Bakanı Türk de," Yeni metinlerde, miBetleraras ve mil- likavTamlankullanjlıyor. Buau uygulama kanıı- nuna btrakalım" dedi. DSP'li EdipOzgenç. "Çokuluslu yabana ser- mayeşirketleri için birçırpnla>argı egemenJiği- mizden vazgeçiyor mu\nz? Türk şirketieri de milli >argılama erkinden vazgeçecek mi" soru- lannı yöneltti. DYP'li AyvazGökdemir de, yer- li şirketler arasındaki ihrilaflann içeride halle- dilmesi gerektiğini söyledi. DYP'lüerin "yabana 1 ' sözünü "yabancdık" ifadesiyle değiştirerek yeniledikleri önerge, 9'a karşı 11 oyla reddedildi. DSP'li Necdet Saruhan ve MHPTi Sadık Yakut'un muhalefetle birlikte oy kullanması dikkati çekti. önerinin tümünün oylaması sırasında FP ve DYP'li üyeler olumsuz oy kullandı. tyimaya, "Böylekanunçıkanrsamz referanduma gider" diye hükûmeti uyardı. bu tasanlann alel acele Meclis'ten geçinlmek istendiğini kaydeden Faydalı, şöyle konuşru: "Bu hükümet halkın hüküme- ti değil, kayrtdışmın, yolsuzlukla- nn ve karaparacıların hüküme- ti oünuştur. tşçrye, memura kay- nak vok diyerek yüzde 2O'ük ma- aş artışuıı zar zor veren hükü- met, sermaye aacık ağlaymca ke- senin ağızığını sonuna kadar aç- ti. Bu hükümetsermayenin hükü- metidir ve Bülent Ecevit de on- lann sözcülüğüne soyunmustur " Bazı çevreler tarafindan yılın en başanlı devlet adamı seçilen Enerji Bakanı Cumhur Ersü- mer'i "asnn en karanuk adamı" olarak nitelendiren Faydalı, Ersü- mer'in daha önce dağıtım ihale- leriyle ilgili devirieri başlatacak- ken bir anda bekleme karan al- dığını dile getirdi "Samnm ptanlan,devirieri tah- kim çıkûktan sonra gerçekleştir- mek" diyen Faydalı. de\ir alan kuruluşlann ilk taksit- lerini ödeyebilmek için dev- let garantörlüğünde ulusla- rarası sermaye gnıplann- dan kredi almak istedikle- rini, ancakbu kurumlann ise tahkimi beklediklerinin al- tını çizdi. Ecevit arök emekçhi anlamıyor Hükûmeti ve Başbakan Bülent Ecevit'i çok sert bir dille eleştiren Faydalı, hü- kûmeti diktatörlüge benzet- ti. u Tüm çahşanlar. işveren dahil bu tasanya karşı çık»- yor.Ancak hükümetinanıl- maz bir inatla direniyor. Böyle bir uygulama dikta- törlükle yönetilen ülkeler- dedahi olamaz" dıyen Fay- dalı, hükümetin gayrimeş- ru olduğunu ileri sürdü. Sosyal sigortalann hükü- metler tarafindan çökertil- diğini yineleyen Faydalı, bu yasanın çıkması durumun- da işçilerin haklannın gasp edildiği yolunda idari mah- kemelere milletvekilleri aleyhinde dava açacağını ve konuyu Anayasa Mahke- mesi'ne taşımak için her yolu deneyeceklerini vur- guladı. -"-1 * "*•• TMMOB hukuksal zararlan sıralarken akademisyenler 'yıkım olur' diyor Tahldme tepkfler genîşliyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -TMMOB MimarlarOdası Merkez Yönetim Kurulu. TBMM'de görüşü- len "uluslararas tahkim" düzenle- mesinin Türkiye açısından yarata- cağı hukuksal ve ekonomik açmaz- lan sıraladı. MimarlarOdası Mer- kez Yönetim Kurulu. uygulamanın temel amacının "ayncahklıyatının" olanağı sağlamak olduğunu belirtti. Anayasa değişikliğinin ülkenin "uluslararası yağmaya tesüm edil- mesi" anlamına geleceğini belirten Mimarlar Odası, Danıştay'ın denet- leyici olmaktan çıkanlmasının ulu- sal ve toplumsal haklardan da vaz- geçmek anlamına geldiğinin altını çizdi. TMMOB uygulamanın hu- kuksal ve ekonomik zararlannı şöy- le sıraladı: • Temel amaç "ayncalıklı yaö- ran" olanağıdır. Türkiye'de yatınm yapmak isteyenyabancı şirkeüeriebu yatınmın ulusal hukuk kurallanna uygun olmasını sağlamakla yüküm- lü devlet arasındaki anlaşmalar ya da anlaşmazlıklar "kamuya açık ba- ğunseyargmuzın" denetiminden ka- çınlmak isteniyor. Gizli kapaklı ça- lışan uluslararası tahkime tesüm edilmesi ülkenin gelecek kuşaklara da aktarmak zorunda olduğumuz tüm ulusal değerlerini ayncalıklı ya- tınmlarla yağmalatmaya ve yok et- meye "şimdiden ona> r vermekten" başka hiçbır anlam taşımıyor. • Danıştay'ı ıstememek, ulusal ve toplumsal haklardan vazgeçmek de- mektir. Yabancı yatınmcılann öz- gürlüğü uğruna ve bu sömürgeci öz- gürlüğün güvencesi sayılan ulusla- rarası tahkimin önünü açabilmek için Danıştay'ı denetleyici olmaktan çı- kanp "sözü dinlenmeyecek bir danış- man" konumuna getirmeyi savun- mak, cumhuriyet hükümetlerine de- ğil. ancak bağımsız cumhunyetin te- mel ilkelerine göz diken emperyalist politikalara yakışan bir tavırdır. • SlT'lerde ve korunması gere- ken diğer alanlarda rant ekonomisi- nin yağmacı mantığına uygun olarak yapılmak istenen. hatta izin verilen pek çok yatınm için açılan davalar- da, bu girişimleri anayasaya aykın bu- larak durdurma kararlan veren tah- kim değil, Danıştay'dır. Özellikle son yıllarda açılan davalarda alınan Da- nıştay kararlannın ne tür yatınmlar hakkında "hukuka aykınük" sapta- ması yaptığına ve yine hangi proje- ler ve imar izinleri konusunda dur- durma iptal hükümleri verdiğine ba- kıldığında, bu anayasa degisikliği önerisindeki "Danıştay'dan kurtui- ma" hedefinin ne anlama geldıği ve kimlerin beklentisi olduğu açıkça görülebilmektedir. • Tahkime dava açılamaz. Ulus- lararası sermayenin yatınmlannda eğer Danıştay işlevsiz bırakıhr ve tahkim kurumu devreye sokulursa, ne Mimarlar Odası ne de aynı yön- de hukuk savaşımı veren diğer mes- lek odalan, demokratik kuruluşlar ve ülkeye duyarlı kişi ve kurumlar, bundan böyie söz konusu yatınmlar- da saptayabilecekleri olası sakınca- lı yer seçimleri ya da ayncalıklı imar kurallan hakkında artık dava açabi- lecektir. ANADOLU HAYAT SİGORTA A.Ş. 1998 HAYAT BRANSI KÂR PAYI DAĞITIMI 1997 yti sonu itibariyle hayat sigorta poliçelerine ait toplam matematik karşılık: 1998 yılı içinde toplam net birikJm prim ün 1998 yılı içinde elde edilen net gelir: 69,562,318,835,554. 20,486,929,180,714. 85,359,928,236,647.- TL tarifeler için Dağıtılan net kâr payı oranı (teknik faiz dahil) % 98,33 'Azilname' de millervekJDerinin Sosyal Güvenlik Yasa Tasansı, tahkim ve özelkştirme konusunda sergikdik- leri tutum eleştirildi. Söz, çokuluslu şirkederde Ekonomi Servisi - Istan- bul Üniversıtesi Öğretim Üyesi Türkd Minibaş. ulus- lararası tahkim ve sosyal güvenlik yasa tasanlan ile gelinen noktanın. aslında İkinci Dünya Savaşı sonra- sında başlanan ve bugün MA1 ile hukuksal çerçeve- si çizilmek istenen dayatma- nın bir parçası olduğunu söyledi. Minibaş, Cumhurbaşka- nı'nın, Türkiye Cumhuri- yeti'nin, halkın malı olan Çankaya'yı isteyene bil- mem kaç dolara verebilece- ği yönündeki 'esprisi'nin, bütün bu anlaşmalann ve bu sürecin getirdiği nokta- nın sonucu olduğunu kay- detti. CHPlstanbulllBaşkan- lığı'nın düzenlediği 'MAI ve Tahkim Anlaşması' ko- nulupanel, 1Ü jktisat Fakül- tesi Öğretim Üyesi Türkel Minibaş, Türkiye MAI ve Küreselleşme Karşıtlan Grubu Sözcüsü ve Bileşik Metal Iş Sendikası Müşavi- ri Gaye Yılmaz ve Önce 11- ke Çağdaş Avukatlar Gru- bu'ndan Avukat Ömer Ay- kul'un katılımı ile öncekı gün yapıldı. Prof. Minibaş, uluslararası tahkimle sim- gelenen olayla ilgili yapıla- cak ulusotesi yatmmlarda bundan böyle önceliğin o fınnanın çıkarlannda ola- cağını ve şirketlerlerle dev- letlerin çıkarlannın eşit dü- zeyde yargılanacagını belirt- ti. Toplantıda konuşan Ga- ye Yılmaz da, OECD'de bi- tirilen MAI sürecinin, dev- letlerarası ikili anlaşmalar yoluyla ve yıl sonunda ya- pılacak WT0 Konseyi top- lantısında eninde sonunda gerçekleştirileceğini vur- guladı. ÇİFTÇİDOSTU SADULLAH USUMİ MHIet Kan Ajüarken 12 Eylül darbesJ meğer, ne kadar güçlü ve kök- lü gelmiş. Ne kadar da heveslisi varmış. 12 Eylül'e küfredenler bile zaman içinde sistemine ayak uy- duruverditer. Kimin aklına gelirdi ki, günün birinde, 1980 ön- cesinin Karaoğlan'ı Bülent Ecevit çrftçiye, köylü- ye, fekire sırtını çevirecek ve işadamlan ile uyum sağlayacak. Birzamanlar fakirfukaranın kurtancısj olarak gö- rülen Ecevit, alınan son ekonomik karariarla ser- maye düzeninin umudu haline geliverdi. Türk hal- kı, o yıllarda, bugün yaşadıktannı rüyasında görse inanmazdı. TÜSİAD, Türkiye Ihracatçılar Meclisi, Türkiye Odalar Birfiği, hükümetin aldığı ekonomik önlem- leri öylesine beğendiler ki, hepsi sevinçten hava- larda uçuyor, bayram yapıyor. Türkiye Odalar Birliği Başkanı Fuat Miras, da- yanamayıp "Hükümete teşekkür etmekten başka söyleyecek söz bulamıyorum..." demek gereğini duydu. ••• Daha bir hafta önce, Devlet Istatistik Enstitüsü Başkanı Gebizoğlu, Türkiye'de kayrt dışı ekono- minin 100 milyar dolara ulaştığını açıklamıştı. Bir ülke için bundan daha büyük felaket olamazdı. Buna rağmen, hükümetin hazırladığı ekonomik pakette, aslında 150 milyar dolan bulduğu tahmin edilen kayıt dışı işlemlerie ilgili bir tek önlem göre- medik. Türkiye'nin en büyük sorunu para. Devletin gi- derieri, gelirierinden çok fazla... Bütçe her yıl bü- yük rakamlarla açık veriyor. Harcamalanmızı, yük- sek faizli iç ve dış kredilerie karşılamaya çalışıyo- ruz. Ödemelerimizi borç almadan bütçe gelirteri ile karşılayabilsek Türkiye ve Türk halkı bütün sıkın- tılanndan kurtulacak. İşçi de, memurda, emekJi de, çiftçi de rahat bir nefes alacak. Bu gerçeği bilmeyen var mı? Yok... Peki, hükümetler vergi gelirlerini arttırabilmek için neden kayıt dışı ekonominin peşine düşmez- ler... Bunun yanrtı da çok kolay... Sermaye kesimini gücendinmemek için... Kayıt dışı ekonomi çalan çırpan, vurgun yapan, halkı soyan çetecileri, hırsızian, vergi kaçakçılan- nı besler. Şimdiki gibi kara paralar oluşur... Ardın- dan da bu kara para sahipleri ülkenin başına dert olur... ••• Zekeriya Temizel, Maliye Bakanltğı dönemin- de çıkarttığı yasalarla vergi kaçakçılannı, kara pa- ra sahiplerini köşeye sıkıştırmıştı. Ama ne oldu? Kara para sahiplerini köşeye sıkıştıran Zekeriya Temizel Meclis dışında bırakıkjı. Istanbul'a ana- kent belediye başkanı seçilmesi de engellendi. Kendi partisi bile bir kenara itiverdi... Bu sonuç, vergi kaçıranlann, kara paracılann, soygunculann, vurgunculann birzaferidir... Memu- run, tşçinin, emeklinin, çiftçinin ve dar geliriinin de yeniigisidir. Nrtekim, Temizel gitti. Eski sistem geri geldi. Tür- kiye en kısa süre içinde gene vurgunculann, kaçak- çılann cenneti haJine dönüşecek, dar geliriinin de cehennem hayatı devam edecektir... ••• Hükümetin, Türk ekonomisini kurtaracağını id- dia ettiği paketten, sadece, büyük sermaye sahip- lerini, holdingleri daha çok zengin edecek önlem- ler çıktı. Arkasından da, Türkiye'nin kaynaklannı ya- bancı ülkelere ikram edecek yasalar, karamame- ler gelecek... Türk halkı, kendi ülkesinde, kendi el- leriyle yabancı şirketieri zengin edecek... ••• Daha önceki yıllarda da holdingier birkaç kez "Batıyoruz" diye kıyameti koparmış, bu arada mil- letin sırtından yeni ımkânlar sağlamıştı. Hatta fır- sattan yararlanarak 20 yıllık, 25 yıllık ışçilerini so- kağa atmışlardı. Yıl sonunda bir de baktık ki, batıyoruz diye kıya- meti koparan, en değerii ve kıdemli işçilerini acı- madan sokağa bırakanlar yüzlerce trilyon lira pa- ra kazanmışlar... Şimdiki oyun da öncekilerden farklı sayılmaz. Sıkıntıda olanlar orta ve küçük işletmelerdi. Yarar- lananlar ise en büyükleri oldu. CHP Genel Saymanı Nihat Matkap'a katılma- mak mümkün değil... Bu hükümet gerçekten "ka- yıt dışı ekonomi"ye teslim olmuştur. 22 Temmuz tarihi de "vergi kaçakçılannın bayramı" olarak kut- lanabilir... ASO'nun anketi karamsar Ankara sanayisi 'komada' ANKARA (Cumhuri- yet AA) - Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Çağlayan, Ankara'da sa- nayinin son bir yıldır 'ko- mada' olduğunu söyledi. ASO'nun periyodik olarak yaptığı "Mayıs 1999 Anket Sonuçla- n"ndan karamsar bir tab- lo çıktı. Yaşanan ekonomik dur- gunluğun Ankaralı sana- yiciyi derinden etkilediği- ni ifade eden ASO Başka- nı Çağlayan, yapılan an- kete göre, ekonominin iyi- leşeceğine 100 sanayici- den 13'ünün inajıdığını, her üç firmadan birinin ise hammadde sıkıntısı çektiğini kaydetti. Başkan Çağlayan, 100 firmadan sadece I8'inin yeni yatınm yapmayı planlayabildigini bıldir- di. ASO'nun anket sonuç- lan şöyle: • Ankara'da işletmele- rin yandan fazlası, yüzde 50kapasitenin aranda ça- hşıyor. • ASO üyelerinin yüz- de 65'inde üretim, yüzde 70'inde iç satışlar, yüzde 52'sınde istıhdam azaldı. • Üyelerin yüzde 89'u maliyetlerininartoğınıbe- lirtirken,saoş fryatiannın arttığmı sövleyenterin ora- nı yüzde 27. • 1999 yılının ikinci yansında yeni yatınm yapmayı planlayan firma- lann oranı yüzde 18. • Ankete kaobn firma- lann yüzde 86'sı finans- man sıkıntısı çektiklerini belirtirken, ankete cevap veren firmalann yüzde 42^iişçiçıkartmak zorun- da luldıklannı belirttiler. • Kasım 1998'e göre ihracat, ithalat ve yeni ya- tınmlarda azalma oldu- ğunu belirten üyelerin ora- nında artış oldu. Mayıs 1999'da fırmalann yüzde 69'unda ihracat, yüzde 61'inde ithalat, yüzde 76'smda ise yeni yatınm- larda azalma oldu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear