Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN 1999 PAZAR
HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
jhsan Bey'e Sosyalizm
Öğretiyoruz
Sevgıli,
Bugün Babalar Günü. Ben. bugün Ihsan Bar-
las'tan bahsetmek istiyorum.
Doğnjsu ya, kızını ilk gördüğüm günü bugün gi-
bi anırnsıyorum da, onu ilk ne zaman görmüştüm,
çıkaramıyoaım.
Tip dedikleri türden, ilginç bir adamdı. Yetenek-
li, keyifli, şakacı, çıngıraklı kahkahası bol, e)i açık
mı açık, gönlü gani mi gani.
Ihsan Bey, 1. Dünya Savaşı ve sonrası yıllarda-
ki kimi gençler gibi, Macaristan'da başladığı mü-
hendislik eğitimini, savaş ve sonra da o ülkedeki
olaylar yüzünden. tamamlayamadan dönmüş.
O yüzden de Ihsan Bey'in kadrosu mühendis de-
ğil, herhalde teknisyen falan olmalı. Onun da ne
umurundaydı ya!..
• • •
Ihsan Barlas yıllarca devlete hizmet etti. önce
Karabük'te, sonra da Bursa'da Sümerbank'ın Me-
rinos Fabrikası'nda.
Emekli olduktan sonra özel sektörün kuruluşla-
rından birine girdi. Eli biraz daha para görür gibi
oldu. Çekirge'den Uludağ'a çıkan yolun kenarın-
da, çok güzel manzaralı, o zaman lüks sayılacak
bir apartıman dairesine yazıldı. Ama ömrü vefa et-
medi.
Ihsan Bey, mühendis unvanına sahip degil, ama
yeteneklıvetecrübeli.Sonçalıştığıfabrikanın.oza-
mana göre en yeni teknolojinin ürünü olan maki-
neleri bozuluyor. Almanya'dan mühendisler, uz-
manlar geliyor, nafıle.
- Bir de ben bakayım. diyor I. Barlas.
Bakış o bakış, makineler gıcır gıcır.
Bunları da kendi anlatmaz ha... Ben evden du-
yuyorum.
Ihsan Bey'in kızları bir gün okuldan çıkmışlar,
eve geliyortar, ikisi de ıki dirhem bir çekirdek. Yan-
larında, o zamanın ünlü fabrikatörlerinden birinin
kızı. Bir de ne görsünler, babalan geliyor karşıdan;
üstünde, fabrikadaki tulumu. Bızimkilen ateş ba-
sıyor.
Neyse, o heıtıalde fark ediyor ki durumu, muzip
muzip gülümseyerek geçiyor karşı kaldınma...
Ihsan Bey'in bir evi var, yeşillikler içinde. Bahçe-
sinde 150 çeşitten, 500 ü aşkın gül fidesi...
•••
O zamanlar memur maaşları bugünkü gibi de-
ğil. Ihsan Bey'in bahçesinde her zaman bir adam
bulunuyor ve o, evdekilerden ayrılmıyor. Evde ne
yenirse ona da o veriliyor./ Bir gün bunlardan biri
çıkıyor karşısına,
- Bak bey diyor, çok iyi adamsın, ama bana bu-
nu yapma! Ben böyle şeylere alışık değilim. Alış-
mayayım da, yoksa sonra bunlan hep aranm.
ihsan Bey'in gönlü gani. Tanıdığı ya da tanıştınl-
dığı bir genç, fotoğrafçı dükkânı mı açıyor, Ihsan
Beyler maaile oradalar; haftada bir resim çektirili-
yor. "Çocuk işe yeni başlamış, yazıktırbatmasın!"
diye.
Mahallede bir bakkal açılıyor, mevsiminde eve
sepet sepet kızılcık geliyor. Yesen yenmez, reçel
yapsan yıllarca tüketilmez.
Ve Sevgili, kızıyla nişanlı olduğum yıllarda, bur-
nundan kıl aldırmayan bir ukala olan ben, Ihsan
Bey'i sevdim. Bir iyilik olsun diye de bilinçlendir-
meye karar verdim. Nişanlımı aldım yanıma, anlat-
maya koyuldum uzun uzun sosyalizmi, işçi smrfı bi-
lincini.
Bizi dinledi, gülümseyerek.
öykü bu kadar Sevgili. Biz, ana baba parasıyla
okuyan iki yeni yetme; iki kızını okutan, öldükten
sonra bile karısını namerde muhtaç etmeyen, bü-
tün ömrünü fabrikada makine başında geçiren,
halkla haşır neşir olmayı çok iyi bilen, yüregi ge-
niş, yeteneği müthiş Ihsan Barlas'a sosyalizm öğ-
rettik.
Şimdi, Ihsan Bey'i hasretle anarken kendi ah-
maklığıma gülüyor ve bizi neden muzip muzip gü-
lümseyerek dinlediğini çok iyi anlıyorum.
Babanı sen de çok özlüyorsun degil mi Sevgili?
Kerimov'u devirme planı
Suikastın ardında
Gülen mi var?
SERKAN PEMİRTAŞ
ANKARA - Türkiye ile
Özbekıstan arasında yaşa-
nan diplomatik bunalımın
nedenleri arasında Fethul-
lah Gülen' in bu ülkedeki
faahyetlerinin de olduğu
belirlendi. Özbekistan
Cumhurbaşkanı tslam Ke-
rimov'a 16 Şubat"tadüzen-
lenen suikastı planladıkla-
n iddia edilen Muhammet
Salih ile Enver Altayh'nın
Fethullahçı olduklan kay-
dedildi.
Köktendincı akımlann
Özbekistan'daki etkinlikle-
rinin artmasından çekinen
Kerimov'un, Türkiye'de
geçen yıllarda yaşanan 'se-
riat' tartışmalanndan da
olumsuz etkilendiği bildi-
rildi. Özbekistan'ın Türki-
ye Büyükelçihği Müsteşa-
n Abfcan Cayerov, dün Dı-
şişleri Bakanlığı'na gide-
rek, iki ülke arasında sorun
yaratan konulan birkez da-
ha ele aldı. Türkiye'de şe-
riat rejiminin yaşama geçı-
rilmesini sağlarriak için fa-
aliyetlerde bulunan Gü-
len'in. Ankara-Taşkent
ilişkilerinin bozulmasında-
ki en önemli nedenlerden
biri olduğu bildırildi. Gü-
len'ın Özbekistan'daaçtığı
okullann yanı sıra birçok
'cemaaüe' de ilişkisi oldu-
gu kaydedildı.
Türk cumhuriyetlerinde
de görev yapan bir diplo-
mat, Cumhuriyet'e yaptığı
değerlendirmede, Özbek
yönetiminin Fethullah gru-
bunun faaliyetlerinden bü-
yük rahatsızlık duyrduğu-
nu kaydetti. Diplomat, şe-
natçı bir yönetimin bulun-
duğu Tacikistan ve tam an-
lamıyla şeriaü yaşayan Ta-
liban yönetimi ile sınırlan
bulunan Özbekistan'ın her
türlü köktendincı akıma
karşı diken üstünde oldu-
ğunu belirtirken, Taşkent
yönetiminin Fethullah gru-
bunun faaliyetlerini de ya-
kından izlediğini bildirdi.
Özbekistan yönetimi,
Gülen'e ait okullan 'biktik
karşıtı eğföm vermeleri
şüphesiyle' iki defa kapat-
tırmış, ancak Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel'in
doğrudan devreye girmesi
üzerine yeniden açtınnıştı.
Adının açıklanmasını is-
temeyen diplomat, Keri-
mov'a düzenlenen suikas-
tı planlayanlar arasında ol-
duğu iddia edilen Altaylı
ve Salih'in 'Fethuflahçj' ol-
duklannı belirtirken, bu
gelişmelerin iki ülke ara-
sındaki ilişkileri olumsuz
etkilediğini kaydetti. Aynı
diplomat, Gülen'e devletin
birçok kurumundan sayı-
sız destek geldiğini, bunlar
arasında Başbakan Bülent
Ecevit'in de olduğunu vur-
gulayarak, "Ozbek yöneti-
mi. bu gelişmeler karştsın-
da bu grubun devlet des-
tekli hareket ettiği şüpbesi-
ni de kazandı" dedi. ,..
Gülen'in kasetlerinin yayımlanmasından sonra gözler üst düzey devlet yetkililerine çevrildi
6
Odül alaıılar geii versm'• îşçi Partisi Genel Başkanı Hasan
Yalçın; Demirel, Ecevit ve Çetin'in
Gülen'den almış olduklan ödülleri
geri vermelerini istedi. Dönemin
Genelkurmay Başkanı Ismail Hakkı
Karadayı, plaketi kabul etmemişti.
ANKARA/İSTANBUL (Cumlıuriyet)
- Fethullah Gülen hakkında hazırlanan ra-
porlann basına yansıması, video kasetle-
rinin televizyonlarda yayımlanmasının ar-
dından gözler üst düzey devlet yetkilileri-
ne çevrildi. İşçi Partisi (IP) Genel Başka-
nı Hasan Valçıa Gülen'den ödül alan si-
yasilerin bu ödülü geri vermesini istedi.
Gülen'in fahn başkanı olduğu Gazete-
ciler ve Yazarlar Vakfi'ndan plaket alan
Cumhurbaşkanı Sfileynuuı Demirel Baş-
bakan Bölent Ecevtt, dönemin TBMM
Başkanı Mustafa Kalendi ve Hikmet Çe-
tin gibi devlet yöneücılen, Gülen'le ilgili
ılımlı düşüncelerini dile getirmişlerdi. Dö-
nemın Genelkurmay Başkanı tsmafl Hak-
kı Karadayı plaketi reddetmış, ardından
irtica ile karariı şekılde mücadele edilece-
ği yönünde açıklamalar yapmışü.
Çalışma ve Soşyal Güveıilik Bakanı Ya-
şar Okuyan da Gülen'e ait olduğu belirtı-
len kasetteki sözlerle ilgili olarak "konuş-
malarda suç unsuru bulunup bulunmadi-
ğmın incetenecegini veyargının konuyla il-
atv'deSiyasetMeydanı
AH Kırea'nın yönettiği 'Siyaset
IVfeydanı'nın cuma akşamı programı dört
gün önceden belirlenmişti...
ABD'de bulunan Fethutlah Gülen de bu
tartışmaya katılacakb. Aynca, Gülen'e
destek veren gazeteciler, sanayiciler,
işadamlan da 'Siyaset Meydanı'na
katılacakn. Cuma günü, öğleden sonra
'FethuUah Göten kaseti' atv
yöneticilerinin eline geçti. Kaseti
yayımlamak zorunda kalan atv haber
merkezi, telaşa kapıldı. Böylece Siyaset
Meydanı'nın 'fonnaü' degişti. Bundan
etkilenen ise Ali Kırca oldu. Programda
sık sık "karşı taraf yok, başka sefere onlar
da kaöür'' dernek zorunda kaldı.
Fethullah Gülen'in atv'de yayımlanan
kaseti Ankara'ya bomba gibi düştü.
Yıllardır Gülen'e toz kondurmavan'
medyamız ise nedense birden tavır
değiştirdi. Gülen'in devlet içinde
örgütlendigini manşetlere taşıdı.
gtteneceğuıi" söyledı.
ÎP lideri Yalçın. Türkiye ile ABD ara-
sında geçen yıl haziranda VVashington'da
vanldığını ileri sürdügü gizli mutabakatın
içeriğini açıkladı. Yalçın. Demirel, Ece-
vit ve Çetin'in, Gülen'den aldıklan ödül-
leri derhal geri vermelerini istedi.
ABD'nin dayatması
Yalçın, İP Genel Merkezi'nde dün dü-
zenledıgi basın toplantısında, ABD'nin
Gülen ve Tayyip Erdoğan operasyonlan-
na sessiz kalmak karşılığında İşçi Partisi
ve Perinçek' ın etkısızleştınlmesını ıstedi-
ğini kaydetti. MHP ve HADEP'm önünün
bu gızli toplantılarda açıldığını savunan
Yalçın. K. Irak'ta kurulacak bir Kürt dev-
leti olasıhğının da güçlendinldiğini söyle-
dı. Erken seçim karannjn da bu mutaba-
kat çerçevesinde alındığını iddia eden Yal-
çın, hükümeti, Amerika ile vanlan Hazi-
ran 1998 mutabakattnı halka bütün içeri-
ğiyle ve derhal açıklamaya çagırdı. Yalçın
açıklamasında, ABD'nin 28 Şubat süreci-
nin önünü kesmek amacıyla Haziran
1998'de bir mutabakat dayattıgını iddia
ederek buna göre Ocalanın tasfıyesı kar-
şıhğında, TSK'nin yeni NATO konsepti
çerçevesinde, Kafkaslar, Orta Asya ve
Balkanlar olmak üzere üç ayn grupta gö-
revlendirilmesini kabul ettiğini kaydetti.
Devlet içindeki dinci kadrolaşmanın bo-
yutlanna CHP ve kitle örgütlen tepki gös-
terdi. CHP Ankara 11 Başkanı LeventGök.
daha önce defalarca kamuoyunu ve siya-
sileri *Gülen'edikkatedin''di>e uyardık-
lannı anımsattı. Gök, "Biz buna şjddetk
karşı çtkuk. Gülen'e sahip çıkanlan laik
cumhuriyete yöneiik sinsi plana alet ol-
makla suçlamıştık. Gülen Amcrika'dan
donemi\w. CHP, Gülen'i nıeşrulastırma
ga>netkrine karşı çıkan tekparti" dedi.
Ecevit'ten Gülen^e övgû
Demirel, Gazeteciler ve Yazarlar Vak-
fi "nca verilen plaketi Gülen'ın elınden alır-
ken şöyledemiştı: "Sa>mGülen'e,fe\ka-
lade veciz sözkrinden dola> ı teşekkür edi-
jorum. Bu gecevi tertip edenleri tebrik edi-
yorum. Bir buçuk saat içinde anlamlı an-
lar yasadık. tbretü. ders dolu bir geceydL
Bu tören gerçekten çok öğretici olmuştur.
Gönül isterdi ki bu töreni Türki\e'de her-
kes sejTedebilsin. Yüzde 99.9'unun Müs-
lüman olduğu miUetimizin her ferdi banş.
ister. Bana tevcih edilnıiş bu plaketi. Türk
millctinin mutluluguna. banş içinde \aşa-
masına verilmiş sayıyorum."
Ecevit de. Gülen'in 'UfukTunT söyle-
şiler dizısindeki açıklamalannı değerlen-
dirirken övgülerde bulunmuştu. Ecevit,
Gülen'in derin din bilgisini zengin bir fel-
sefe. tanh ve sanat kültürüyle bütünleştir-
diğini söylemişti. Genel seçimleröncesin-
de. Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Oz-
kan'ın önerisiyle milleU'ekili lıstesinde
Fethullahçı adaylara da yer veren Ecevit,
kendisine yöneltilen eleştirilere bir grup
toplantısında, "l)ihu>lutarikatlardavar"
yanıtını vermışti.
Başbakan Bülent Ecevit'in yorumu şaşkınlık yarattı
'Gülen'den açıklama bekliyorum'ANKARA (Cumhuriyet) - Başba-
kan Bülent Ecevit, Fethullah Gülen
olayını değerlendirmek içın suçla-
nan tarafın açıklama yapmasını bek-
leyeceğini bildirdi.
Ecevit'in, dün sabah Esenboğa Ha-
vaalanı'nda Fethullah Gülen'le ilgili
sorulara "Bu konuya gjrmek istemi-
yorum. Türkiye'de çok önemli şevler
ohıyor. Gündemi baska bir yerİere
kaydınııayı içime sjndiremiyorum"
yanıünı vermesi şaskınlık yarattı. Işık
tarikatımn devleti hedef alan çalış-
malannı ilk aşamada görmezden ge-
len Başbakan, kısa uçak yolculuğu-
nun ardından Istanbul Atatürk Hava-
alanı'nda indiginde ise daha aynntı-
lı açıklama yapmayı yeğledi.
Ecevit, burada gazetecilerin soru-
lan üzerine, suçlanan tarafın ne söy-
leyeceği belli olmadan bir şey söyle-
meyi doğru bulmadığını belirterek
"Ancak vatandaşlarun müsterih ol-
sunlar. Hiç kimse laik demokratik
cumhuriyeti Atatürk'ün belirlediği
yoklan sapüramaz, saporamamıştır
ve bundan sonrada saporama>acak-
nr
B
dedi.
Devlette kadrolaşmak isteyen çe-
şitli kesimler olduğuna ve bu kesim-
lerin yıllardır çabalannı sürdürdük-
lenne işaret eden Başbakan Ecevit,
kadrolaşmadan kurtulmak için alın-
ması gereken önlemler olduğunu
söyledi.
Ecevit, 56. hükümet döneminde
bununla ilgili olarak bazı adımlar at-
tıklarını belirtirken "Bundan sonra
memur alımlan ÖSYM sınmından
sonra yapdacakbr. Terfilerde kural-
lar uygulanacaktır. Bunlar şündiden
yürüıiüğe konmuştur. Bu nedenk
künsenin kaygısı üunasm" diye ko-
nuştu.
tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇlN
-'^^L'jgSSagg | ı - T — T r r r * ^ ı n
$(fr«*ni ba çozdük-Gmiceakiıâna. kap
örnekierıni irvsledik v« bazı ünfuleryt«jn
Fethuüahçılar patıik içinde
• Baştarafi 1. Sayfada
duyduklan rahatsızhğı' toplantıda ifade ede-
bileceği ve yeniden Gülen konusunun ele
alınacağı bir gündem belirlenmesini isteyebile-
cekleri belirtildi.
Şubat ayında başlatılan Gülen soruşturması-
nı yürüten Ankara DGM Savcısı Nuh Mete
Yüksel. "Soruşturma sürüyor, ancak sonıştur-
manın giznTiği açısından bügi veremem" dedi.
Yüksel, sonışturma çerçevesinde Gülen'in
açıklamalannın yer aldığı kasetleri atv'den is-
tedikJerini söyledi. Kaynaklar, maddi kanıtla-
nn toplanmasının ardından ifade vermesi için
Gülen'e davetiye gönderileceğini bildirdiler.
Mûrit bürokradar
Istihbarat kaynaklan, devletin üst düzeyinde
Gülen'in müridi olan bürokratlar bulunduğunu,
bazılannınise saygı duyduklannı ve sempatiy-
le baktıklannı belirterek "Şimdi bu aşamadan
sonra saygı duyan veya onlardan biriymiş gibi
görünenlerdebir çözülmeyaşanacakbr. Fethul-
lahçılar bugûne kadar ulaşabildikleri bu büyük
gdvdekrini sakla>abildikr. Bundan sonra da ev-
leriıri kapatarak,geri planaçekerek aym şeyi ba-
şarabilirler" dediler. Gülen'in son olaylar ön-
cesinde, devlete yuvalanmış yandaşlan tarafin-
dan uyanldığmı vurgulayan kaynaklar, "Bu da.
örgütlenmelerini ve bu örgütlenmenin gücûnü
gösterir. Bundan sonra Türkiye') e gelip gelme-
yeceği de meçhuL Şu aşamadan sonra Türld-
ye'deki beyin takımınj da dışan çıkarabilir" gö-
rüşünü dile getirdıler.
Mali kaynaklan
Gülen'in, yandaşlannı toplumun her kesi-
minden seçtiğini belirten kaynaklar, "Siyasiyel-
pazede hem sağdan hem soldan. bütün etnik
kökenlerden ve mezheplerden müritJeri var"
dediler.
Fethullahçı işadamlannın ön plana çıkma-
dıklanna dikkat çeken istihbarat kaynaklan, fı-
nansman için alınan bağışlarla "insanlann ade-
ta soyuMuklannr vurguladılar.
Toplanan bağışlann evlere ve okullara "ağa-
beykr ve öğretmenter"den oluşan kuryelerle
dağıtıldığını anlatan kaynaklar, bağış toplama
şeklıni şöyle anlattılar:
"Evlerde her gün toplanolar yapılır. Bunla-
nn dışında yandaş esnaflann katddıgı bagış top-
lantüan vardır. Burada, önceden beürlenen ba-
zı vandaşlar diğerlerinin yüksek bağış yapma-
lannı sağlamak için ateşleyki görev yapârlar.
Beüıienen mürit. bağış başlar başlamaz ağlaya-
rak, 'Ben 53 yaşındayım.
Bugüne kadar peygamber efendimizi rüyam-
da dün gördüm. Benden 53 milyar bağış' gibi •
sözlerle diğer müritleri ateşler ve tabanı >üksek
tutar. Bunun ardından diğer müritler düşük ba-
ğış yapamaz. Daha sonra müritleri ateşleme gö-
re\ini üstlenenlerin ûnzaladıklan senetler yıru-
lır, diğerieri işleme konulur."
Kaynaklar, bağışlann mali kaynaklarda
önemli bir yer tutmasına karşın Fethullahçıla-
rm finans kuruluşlan, şirketler ve holdingler
şeklinde de örgütlendiklerini, bunlann fazlaca
kamuoyuna yansıtılmadığmı ve gizliliğin bu
alanda da sürdürüldüğünü kaydettiler.
Mücadele sürûypr
Fethullahçılar ile laik kadrolar arasmdaki mü-
cadelenin halen sürdüğünü dile getiren istihba-
rat kaynaklan, "Bu mücadele dün (önceki gün)
laik Türkiye Cumhuriyeti lehinedönmüştür. A-
nıa gevşemenin sırası değfldir. Toplum daha dik-
katli olmahdır. Çünkü düne kadar bu mücade-
le atbaşı gidjyordu" görüşüne dikkat çektıler.
Konuşmalannı inkâr etti
Gülen:
İddkdar
asdsızANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Televizyonlarda art
arda yayımlanan kasetlerle sinsice devleti ele geçirme
planı olduğu bir kez daha ortaya çıkan Fethullah Gülen,
yazılı bir açıklama yaparak kasetlenn de\ let ıçındekı
"bölücu, yılacı ve yasadışı bir >apüanma içinde olan
kişüerin tezgâhı" olduğunu iddia etti. Gülen ile ilgili
kasetlerin televizyonlarda yayımlanması dün de sürdü.
Gülen. dün akşam yayımlanan kasette. anayasanın
devletin din kurallanna dayandınlamayacağmı öngören
24. maddesi için "Bu, keUeni ver demek gibi bir şeydir"
dedi. Show TV'de dün ya>ımlanan kasetinde Gülen,
Fatıh Koleji'ndeki bir törende Atatürk'ün adından söz
edilmemesine değınerek şunlan söyledi: "Doğrusu
bahsediunedL Keşke bana sorsalank derdim bahsedin.
Küçük şeyler bunlar, tefemıat Bahsetntediler. hata
edivorlar arkadaşlar. Sinevizvonda bahsedilirdi o gün
yani. Hatta bir siluetini çıkanrlardı sinc\iz>onda, küçük
şeyler bunlar. basit şe\lere takılmamak lazım.''
'Dine saldırdılar'
Eski komünistlerin dine saldırdığını ileri süren Gülen,
şu iddialarda bulundu: "Artık laikügin arkasına
sığınarak ansice hücum edi>orlar. Eskiden bunlann
hepsi ben komünistim diyordu. hani dine öyle hücum
ediyordu. O yıkıbnca şimdi. direkt o cephe\e geçtiler.
Hiç alakası yok. çünkü bunlar gazeteleri
kanşunknğuıda göreceksiniz ki dün Atatürk'e faşist
diyorlanü. Bunlar onlar. Şimdi kalkıp siz de. sia gjdi
hainler, siz bizim Atatürk'ümüze faşist diyorsunuz
deseniz. yani bizim durumumuz zor >ani. Bizim
müdafaa hakkunız çok dar, çok müsamahasız."
Gülen, Orta Asya'dâki okullannda "Atatürk köşesT
yapılmasıyla ilgili, Türk görev lılerle okullann
bulunduğu ülke yetkililerini karşı karşıya getirme
stratejısıni şöyle anlattı "Mesela siz yazarsınız, biz
Türkiye'de kendi okuuanmızda köşemiz \ar. Türk
hükümeti bizde bunu arar. Onlar buna ha>ır
dediklerinde, hariciyeci)i geünrim. Biz istedik. onlar
vermiyoıiar. Siz çözün bu mesefc>i derim. Ben de\neden
çıkar, üçüncü şahıs olurum. Ve ben böylece, ne şiş ne
kebap yam. Ben yapmak istiyorum, onlar istemiyoriar,
bu>urun senin hariciyen halletsin.". Gülen. anayasanın
din istisman yapılamayacağını ve din esaslanna dayalı
devlet kurulamayacağinı öngören 24. maddesinin, '•
"kelle istediğini"' ileri sürdü.
Montaj kldiası
Gülen dün yaptığı yazılı açıklamada da kasetlerdeki
konuşmalannın "montajlanmış olduğunu" ileri sürdü.
Gülen, şunlan kaydetti: "Benim devleti ele geçirmek
gibi bir nhetim olsaydı. >urtdışında okullarda farkh
millet ve dinlere hizmet veren müteşebbis işadamlan ve
kuruluşlan teşvik etmezdim. Tüm bu etküılikleri ülke
içine yönlendirmeve çalışırdım. \lne devleti ele
geçirmek gibi bir nryetim olsa siyasi bir yapılanmanın
>anında \eya içerisinde olurdum. Devleti ele geçirme
iddiası çirkin bir kompodur." Kasetlerin basına
yansımasının devlet içindeki "bölücü, vıkıcı ve yasadışı
bir yapılanma içinde olan kişüerin tezgâhı" olduğunu
öne süren Gülen, "Bütün ömrümü dünyevi hiçbir
makam ve menfaat beklentisi içinde olniadan ve sadece
ADah nzası için Türk millctine ve bütün insanlığa
İslamın dini, milli kültürei değerierini, başkalanna
anlatma yüce mesajuu ilmi yoldan anlatmava vakfetmiş
biri olarak bu asdsız iddialarla ilgili en küçük bir
şüpheyi davet edebüecek herhangi bir davranışım
voktur. Sahip olduğum tslami inancın tabii bir gereği
olarak bütün karanlıklann a\dınlatılmasını herkesten
çok arzu etmekteyim. Bu fikrin ışıkla ifade edilnıesi,
ruhi hayatinuzın a\dınlaülması. pozitif ilimlerin, dini
ilimlerin içinde mütaala edilmesindendir. Bu vesile. beni
ve benim gibi şahsivederin karalanarak oluşturulacak
karmaşa ortamından kapah emeilerine ulaşma. ceşiui
gayruneşru menfaat elde etme çabalanna karşı. bütün
toplum kesimlerinl hassas ve uyamk olmaya devam
ediyor, 4-5 > ıktan beri halkımızla büyük bir heyecan Oe
paylaşnğımız hoşgörü ve diyalog ortamının tamamen
arkasındayım. Bunu sapOncı söz ve yakıştırmalan, bu
çirkin iftira ve isnatian şiddetle reddedivorum" dedi.