22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN 1999 PAZAR HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN jhsan Bey'e Sosyalizm Öğretiyoruz Sevgıli, Bugün Babalar Günü. Ben. bugün Ihsan Bar- las'tan bahsetmek istiyorum. Doğnjsu ya, kızını ilk gördüğüm günü bugün gi- bi anırnsıyorum da, onu ilk ne zaman görmüştüm, çıkaramıyoaım. Tip dedikleri türden, ilginç bir adamdı. Yetenek- li, keyifli, şakacı, çıngıraklı kahkahası bol, e)i açık mı açık, gönlü gani mi gani. Ihsan Bey, 1. Dünya Savaşı ve sonrası yıllarda- ki kimi gençler gibi, Macaristan'da başladığı mü- hendislik eğitimini, savaş ve sonra da o ülkedeki olaylar yüzünden. tamamlayamadan dönmüş. O yüzden de Ihsan Bey'in kadrosu mühendis de- ğil, herhalde teknisyen falan olmalı. Onun da ne umurundaydı ya!.. • • • Ihsan Barlas yıllarca devlete hizmet etti. önce Karabük'te, sonra da Bursa'da Sümerbank'ın Me- rinos Fabrikası'nda. Emekli olduktan sonra özel sektörün kuruluşla- rından birine girdi. Eli biraz daha para görür gibi oldu. Çekirge'den Uludağ'a çıkan yolun kenarın- da, çok güzel manzaralı, o zaman lüks sayılacak bir apartıman dairesine yazıldı. Ama ömrü vefa et- medi. Ihsan Bey, mühendis unvanına sahip degil, ama yeteneklıvetecrübeli.Sonçalıştığıfabrikanın.oza- mana göre en yeni teknolojinin ürünü olan maki- neleri bozuluyor. Almanya'dan mühendisler, uz- manlar geliyor, nafıle. - Bir de ben bakayım. diyor I. Barlas. Bakış o bakış, makineler gıcır gıcır. Bunları da kendi anlatmaz ha... Ben evden du- yuyorum. Ihsan Bey'in kızları bir gün okuldan çıkmışlar, eve geliyortar, ikisi de ıki dirhem bir çekirdek. Yan- larında, o zamanın ünlü fabrikatörlerinden birinin kızı. Bir de ne görsünler, babalan geliyor karşıdan; üstünde, fabrikadaki tulumu. Bızimkilen ateş ba- sıyor. Neyse, o heıtıalde fark ediyor ki durumu, muzip muzip gülümseyerek geçiyor karşı kaldınma... Ihsan Bey'in bir evi var, yeşillikler içinde. Bahçe- sinde 150 çeşitten, 500 ü aşkın gül fidesi... ••• O zamanlar memur maaşları bugünkü gibi de- ğil. Ihsan Bey'in bahçesinde her zaman bir adam bulunuyor ve o, evdekilerden ayrılmıyor. Evde ne yenirse ona da o veriliyor./ Bir gün bunlardan biri çıkıyor karşısına, - Bak bey diyor, çok iyi adamsın, ama bana bu- nu yapma! Ben böyle şeylere alışık değilim. Alış- mayayım da, yoksa sonra bunlan hep aranm. ihsan Bey'in gönlü gani. Tanıdığı ya da tanıştınl- dığı bir genç, fotoğrafçı dükkânı mı açıyor, Ihsan Beyler maaile oradalar; haftada bir resim çektirili- yor. "Çocuk işe yeni başlamış, yazıktırbatmasın!" diye. Mahallede bir bakkal açılıyor, mevsiminde eve sepet sepet kızılcık geliyor. Yesen yenmez, reçel yapsan yıllarca tüketilmez. Ve Sevgili, kızıyla nişanlı olduğum yıllarda, bur- nundan kıl aldırmayan bir ukala olan ben, Ihsan Bey'i sevdim. Bir iyilik olsun diye de bilinçlendir- meye karar verdim. Nişanlımı aldım yanıma, anlat- maya koyuldum uzun uzun sosyalizmi, işçi smrfı bi- lincini. Bizi dinledi, gülümseyerek. öykü bu kadar Sevgili. Biz, ana baba parasıyla okuyan iki yeni yetme; iki kızını okutan, öldükten sonra bile karısını namerde muhtaç etmeyen, bü- tün ömrünü fabrikada makine başında geçiren, halkla haşır neşir olmayı çok iyi bilen, yüregi ge- niş, yeteneği müthiş Ihsan Barlas'a sosyalizm öğ- rettik. Şimdi, Ihsan Bey'i hasretle anarken kendi ah- maklığıma gülüyor ve bizi neden muzip muzip gü- lümseyerek dinlediğini çok iyi anlıyorum. Babanı sen de çok özlüyorsun degil mi Sevgili? Kerimov'u devirme planı Suikastın ardında Gülen mi var? SERKAN PEMİRTAŞ ANKARA - Türkiye ile Özbekıstan arasında yaşa- nan diplomatik bunalımın nedenleri arasında Fethul- lah Gülen' in bu ülkedeki faahyetlerinin de olduğu belirlendi. Özbekistan Cumhurbaşkanı tslam Ke- rimov'a 16 Şubat"tadüzen- lenen suikastı planladıkla- n iddia edilen Muhammet Salih ile Enver Altayh'nın Fethullahçı olduklan kay- dedildi. Köktendincı akımlann Özbekistan'daki etkinlikle- rinin artmasından çekinen Kerimov'un, Türkiye'de geçen yıllarda yaşanan 'se- riat' tartışmalanndan da olumsuz etkilendiği bildi- rildi. Özbekistan'ın Türki- ye Büyükelçihği Müsteşa- n Abfcan Cayerov, dün Dı- şişleri Bakanlığı'na gide- rek, iki ülke arasında sorun yaratan konulan birkez da- ha ele aldı. Türkiye'de şe- riat rejiminin yaşama geçı- rilmesini sağlarriak için fa- aliyetlerde bulunan Gü- len'in. Ankara-Taşkent ilişkilerinin bozulmasında- ki en önemli nedenlerden biri olduğu bildırildi. Gü- len'ın Özbekistan'daaçtığı okullann yanı sıra birçok 'cemaaüe' de ilişkisi oldu- gu kaydedildı. Türk cumhuriyetlerinde de görev yapan bir diplo- mat, Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede, Özbek yönetiminin Fethullah gru- bunun faaliyetlerinden bü- yük rahatsızlık duyrduğu- nu kaydetti. Diplomat, şe- natçı bir yönetimin bulun- duğu Tacikistan ve tam an- lamıyla şeriaü yaşayan Ta- liban yönetimi ile sınırlan bulunan Özbekistan'ın her türlü köktendincı akıma karşı diken üstünde oldu- ğunu belirtirken, Taşkent yönetiminin Fethullah gru- bunun faaliyetlerini de ya- kından izlediğini bildirdi. Özbekistan yönetimi, Gülen'e ait okullan 'biktik karşıtı eğföm vermeleri şüphesiyle' iki defa kapat- tırmış, ancak Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel'in doğrudan devreye girmesi üzerine yeniden açtınnıştı. Adının açıklanmasını is- temeyen diplomat, Keri- mov'a düzenlenen suikas- tı planlayanlar arasında ol- duğu iddia edilen Altaylı ve Salih'in 'Fethuflahçj' ol- duklannı belirtirken, bu gelişmelerin iki ülke ara- sındaki ilişkileri olumsuz etkilediğini kaydetti. Aynı diplomat, Gülen'e devletin birçok kurumundan sayı- sız destek geldiğini, bunlar arasında Başbakan Bülent Ecevit'in de olduğunu vur- gulayarak, "Ozbek yöneti- mi. bu gelişmeler karştsın- da bu grubun devlet des- tekli hareket ettiği şüpbesi- ni de kazandı" dedi. ,.. Gülen'in kasetlerinin yayımlanmasından sonra gözler üst düzey devlet yetkililerine çevrildi 6 Odül alaıılar geii versm'• îşçi Partisi Genel Başkanı Hasan Yalçın; Demirel, Ecevit ve Çetin'in Gülen'den almış olduklan ödülleri geri vermelerini istedi. Dönemin Genelkurmay Başkanı Ismail Hakkı Karadayı, plaketi kabul etmemişti. ANKARA/İSTANBUL (Cumlıuriyet) - Fethullah Gülen hakkında hazırlanan ra- porlann basına yansıması, video kasetle- rinin televizyonlarda yayımlanmasının ar- dından gözler üst düzey devlet yetkilileri- ne çevrildi. İşçi Partisi (IP) Genel Başka- nı Hasan Valçıa Gülen'den ödül alan si- yasilerin bu ödülü geri vermesini istedi. Gülen'in fahn başkanı olduğu Gazete- ciler ve Yazarlar Vakfi'ndan plaket alan Cumhurbaşkanı Sfileynuuı Demirel Baş- bakan Bölent Ecevtt, dönemin TBMM Başkanı Mustafa Kalendi ve Hikmet Çe- tin gibi devlet yöneücılen, Gülen'le ilgili ılımlı düşüncelerini dile getirmişlerdi. Dö- nemın Genelkurmay Başkanı tsmafl Hak- kı Karadayı plaketi reddetmış, ardından irtica ile karariı şekılde mücadele edilece- ği yönünde açıklamalar yapmışü. Çalışma ve Soşyal Güveıilik Bakanı Ya- şar Okuyan da Gülen'e ait olduğu belirtı- len kasetteki sözlerle ilgili olarak "konuş- malarda suç unsuru bulunup bulunmadi- ğmın incetenecegini veyargının konuyla il- atv'deSiyasetMeydanı AH Kırea'nın yönettiği 'Siyaset IVfeydanı'nın cuma akşamı programı dört gün önceden belirlenmişti... ABD'de bulunan Fethutlah Gülen de bu tartışmaya katılacakb. Aynca, Gülen'e destek veren gazeteciler, sanayiciler, işadamlan da 'Siyaset Meydanı'na katılacakn. Cuma günü, öğleden sonra 'FethuUah Göten kaseti' atv yöneticilerinin eline geçti. Kaseti yayımlamak zorunda kalan atv haber merkezi, telaşa kapıldı. Böylece Siyaset Meydanı'nın 'fonnaü' degişti. Bundan etkilenen ise Ali Kırca oldu. Programda sık sık "karşı taraf yok, başka sefere onlar da kaöür'' dernek zorunda kaldı. Fethullah Gülen'in atv'de yayımlanan kaseti Ankara'ya bomba gibi düştü. Yıllardır Gülen'e toz kondurmavan' medyamız ise nedense birden tavır değiştirdi. Gülen'in devlet içinde örgütlendigini manşetlere taşıdı. gtteneceğuıi" söyledı. ÎP lideri Yalçın. Türkiye ile ABD ara- sında geçen yıl haziranda VVashington'da vanldığını ileri sürdügü gizli mutabakatın içeriğini açıkladı. Yalçın. Demirel, Ece- vit ve Çetin'in, Gülen'den aldıklan ödül- leri derhal geri vermelerini istedi. ABD'nin dayatması Yalçın, İP Genel Merkezi'nde dün dü- zenledıgi basın toplantısında, ABD'nin Gülen ve Tayyip Erdoğan operasyonlan- na sessiz kalmak karşılığında İşçi Partisi ve Perinçek' ın etkısızleştınlmesını ıstedi- ğini kaydetti. MHP ve HADEP'm önünün bu gızli toplantılarda açıldığını savunan Yalçın. K. Irak'ta kurulacak bir Kürt dev- leti olasıhğının da güçlendinldiğini söyle- dı. Erken seçim karannjn da bu mutaba- kat çerçevesinde alındığını iddia eden Yal- çın, hükümeti, Amerika ile vanlan Hazi- ran 1998 mutabakattnı halka bütün içeri- ğiyle ve derhal açıklamaya çagırdı. Yalçın açıklamasında, ABD'nin 28 Şubat süreci- nin önünü kesmek amacıyla Haziran 1998'de bir mutabakat dayattıgını iddia ederek buna göre Ocalanın tasfıyesı kar- şıhğında, TSK'nin yeni NATO konsepti çerçevesinde, Kafkaslar, Orta Asya ve Balkanlar olmak üzere üç ayn grupta gö- revlendirilmesini kabul ettiğini kaydetti. Devlet içindeki dinci kadrolaşmanın bo- yutlanna CHP ve kitle örgütlen tepki gös- terdi. CHP Ankara 11 Başkanı LeventGök. daha önce defalarca kamuoyunu ve siya- sileri *Gülen'edikkatedin''di>e uyardık- lannı anımsattı. Gök, "Biz buna şjddetk karşı çtkuk. Gülen'e sahip çıkanlan laik cumhuriyete yöneiik sinsi plana alet ol- makla suçlamıştık. Gülen Amcrika'dan donemi\w. CHP, Gülen'i nıeşrulastırma ga>netkrine karşı çıkan tekparti" dedi. Ecevit'ten Gülen^e övgû Demirel, Gazeteciler ve Yazarlar Vak- fi "nca verilen plaketi Gülen'ın elınden alır- ken şöyledemiştı: "Sa>mGülen'e,fe\ka- lade veciz sözkrinden dola> ı teşekkür edi- jorum. Bu gecevi tertip edenleri tebrik edi- yorum. Bir buçuk saat içinde anlamlı an- lar yasadık. tbretü. ders dolu bir geceydL Bu tören gerçekten çok öğretici olmuştur. Gönül isterdi ki bu töreni Türki\e'de her- kes sejTedebilsin. Yüzde 99.9'unun Müs- lüman olduğu miUetimizin her ferdi banş. ister. Bana tevcih edilnıiş bu plaketi. Türk millctinin mutluluguna. banş içinde \aşa- masına verilmiş sayıyorum." Ecevit de. Gülen'in 'UfukTunT söyle- şiler dizısindeki açıklamalannı değerlen- dirirken övgülerde bulunmuştu. Ecevit, Gülen'in derin din bilgisini zengin bir fel- sefe. tanh ve sanat kültürüyle bütünleştir- diğini söylemişti. Genel seçimleröncesin- de. Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Oz- kan'ın önerisiyle milleU'ekili lıstesinde Fethullahçı adaylara da yer veren Ecevit, kendisine yöneltilen eleştirilere bir grup toplantısında, "l)ihu>lutarikatlardavar" yanıtını vermışti. Başbakan Bülent Ecevit'in yorumu şaşkınlık yarattı 'Gülen'den açıklama bekliyorum'ANKARA (Cumhuriyet) - Başba- kan Bülent Ecevit, Fethullah Gülen olayını değerlendirmek içın suçla- nan tarafın açıklama yapmasını bek- leyeceğini bildirdi. Ecevit'in, dün sabah Esenboğa Ha- vaalanı'nda Fethullah Gülen'le ilgili sorulara "Bu konuya gjrmek istemi- yorum. Türkiye'de çok önemli şevler ohıyor. Gündemi baska bir yerİere kaydınııayı içime sjndiremiyorum" yanıünı vermesi şaskınlık yarattı. Işık tarikatımn devleti hedef alan çalış- malannı ilk aşamada görmezden ge- len Başbakan, kısa uçak yolculuğu- nun ardından Istanbul Atatürk Hava- alanı'nda indiginde ise daha aynntı- lı açıklama yapmayı yeğledi. Ecevit, burada gazetecilerin soru- lan üzerine, suçlanan tarafın ne söy- leyeceği belli olmadan bir şey söyle- meyi doğru bulmadığını belirterek "Ancak vatandaşlarun müsterih ol- sunlar. Hiç kimse laik demokratik cumhuriyeti Atatürk'ün belirlediği yoklan sapüramaz, saporamamıştır ve bundan sonrada saporama>acak- nr B dedi. Devlette kadrolaşmak isteyen çe- şitli kesimler olduğuna ve bu kesim- lerin yıllardır çabalannı sürdürdük- lenne işaret eden Başbakan Ecevit, kadrolaşmadan kurtulmak için alın- ması gereken önlemler olduğunu söyledi. Ecevit, 56. hükümet döneminde bununla ilgili olarak bazı adımlar at- tıklarını belirtirken "Bundan sonra memur alımlan ÖSYM sınmından sonra yapdacakbr. Terfilerde kural- lar uygulanacaktır. Bunlar şündiden yürüıiüğe konmuştur. Bu nedenk künsenin kaygısı üunasm" diye ko- nuştu. tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇlN -'^^L'jgSSagg | ı - T — T r r r * ^ ı n $(fr«*ni ba çozdük-Gmiceakiıâna. kap örnekierıni irvsledik v« bazı ünfuleryt«jn Fethuüahçılar patıik içinde • Baştarafi 1. Sayfada duyduklan rahatsızhğı' toplantıda ifade ede- bileceği ve yeniden Gülen konusunun ele alınacağı bir gündem belirlenmesini isteyebile- cekleri belirtildi. Şubat ayında başlatılan Gülen soruşturması- nı yürüten Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel. "Soruşturma sürüyor, ancak sonıştur- manın giznTiği açısından bügi veremem" dedi. Yüksel, sonışturma çerçevesinde Gülen'in açıklamalannın yer aldığı kasetleri atv'den is- tedikJerini söyledi. Kaynaklar, maddi kanıtla- nn toplanmasının ardından ifade vermesi için Gülen'e davetiye gönderileceğini bildirdiler. Mûrit bürokradar Istihbarat kaynaklan, devletin üst düzeyinde Gülen'in müridi olan bürokratlar bulunduğunu, bazılannınise saygı duyduklannı ve sempatiy- le baktıklannı belirterek "Şimdi bu aşamadan sonra saygı duyan veya onlardan biriymiş gibi görünenlerdebir çözülmeyaşanacakbr. Fethul- lahçılar bugûne kadar ulaşabildikleri bu büyük gdvdekrini sakla>abildikr. Bundan sonra da ev- leriıri kapatarak,geri planaçekerek aym şeyi ba- şarabilirler" dediler. Gülen'in son olaylar ön- cesinde, devlete yuvalanmış yandaşlan tarafin- dan uyanldığmı vurgulayan kaynaklar, "Bu da. örgütlenmelerini ve bu örgütlenmenin gücûnü gösterir. Bundan sonra Türkiye') e gelip gelme- yeceği de meçhuL Şu aşamadan sonra Türld- ye'deki beyin takımınj da dışan çıkarabilir" gö- rüşünü dile getirdıler. Mali kaynaklan Gülen'in, yandaşlannı toplumun her kesi- minden seçtiğini belirten kaynaklar, "Siyasiyel- pazede hem sağdan hem soldan. bütün etnik kökenlerden ve mezheplerden müritJeri var" dediler. Fethullahçı işadamlannın ön plana çıkma- dıklanna dikkat çeken istihbarat kaynaklan, fı- nansman için alınan bağışlarla "insanlann ade- ta soyuMuklannr vurguladılar. Toplanan bağışlann evlere ve okullara "ağa- beykr ve öğretmenter"den oluşan kuryelerle dağıtıldığını anlatan kaynaklar, bağış toplama şeklıni şöyle anlattılar: "Evlerde her gün toplanolar yapılır. Bunla- nn dışında yandaş esnaflann katddıgı bagış top- lantüan vardır. Burada, önceden beürlenen ba- zı vandaşlar diğerlerinin yüksek bağış yapma- lannı sağlamak için ateşleyki görev yapârlar. Beüıienen mürit. bağış başlar başlamaz ağlaya- rak, 'Ben 53 yaşındayım. Bugüne kadar peygamber efendimizi rüyam- da dün gördüm. Benden 53 milyar bağış' gibi • sözlerle diğer müritleri ateşler ve tabanı >üksek tutar. Bunun ardından diğer müritler düşük ba- ğış yapamaz. Daha sonra müritleri ateşleme gö- re\ini üstlenenlerin ûnzaladıklan senetler yıru- lır, diğerieri işleme konulur." Kaynaklar, bağışlann mali kaynaklarda önemli bir yer tutmasına karşın Fethullahçıla- rm finans kuruluşlan, şirketler ve holdingler şeklinde de örgütlendiklerini, bunlann fazlaca kamuoyuna yansıtılmadığmı ve gizliliğin bu alanda da sürdürüldüğünü kaydettiler. Mücadele sürûypr Fethullahçılar ile laik kadrolar arasmdaki mü- cadelenin halen sürdüğünü dile getiren istihba- rat kaynaklan, "Bu mücadele dün (önceki gün) laik Türkiye Cumhuriyeti lehinedönmüştür. A- nıa gevşemenin sırası değfldir. Toplum daha dik- katli olmahdır. Çünkü düne kadar bu mücade- le atbaşı gidjyordu" görüşüne dikkat çektıler. Konuşmalannı inkâr etti Gülen: İddkdar asdsızANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Televizyonlarda art arda yayımlanan kasetlerle sinsice devleti ele geçirme planı olduğu bir kez daha ortaya çıkan Fethullah Gülen, yazılı bir açıklama yaparak kasetlenn de\ let ıçındekı "bölücu, yılacı ve yasadışı bir >apüanma içinde olan kişüerin tezgâhı" olduğunu iddia etti. Gülen ile ilgili kasetlerin televizyonlarda yayımlanması dün de sürdü. Gülen. dün akşam yayımlanan kasette. anayasanın devletin din kurallanna dayandınlamayacağmı öngören 24. maddesi için "Bu, keUeni ver demek gibi bir şeydir" dedi. Show TV'de dün ya>ımlanan kasetinde Gülen, Fatıh Koleji'ndeki bir törende Atatürk'ün adından söz edilmemesine değınerek şunlan söyledi: "Doğrusu bahsediunedL Keşke bana sorsalank derdim bahsedin. Küçük şeyler bunlar, tefemıat Bahsetntediler. hata edivorlar arkadaşlar. Sinevizvonda bahsedilirdi o gün yani. Hatta bir siluetini çıkanrlardı sinc\iz>onda, küçük şeyler bunlar. basit şe\lere takılmamak lazım.'' 'Dine saldırdılar' Eski komünistlerin dine saldırdığını ileri süren Gülen, şu iddialarda bulundu: "Artık laikügin arkasına sığınarak ansice hücum edi>orlar. Eskiden bunlann hepsi ben komünistim diyordu. hani dine öyle hücum ediyordu. O yıkıbnca şimdi. direkt o cephe\e geçtiler. Hiç alakası yok. çünkü bunlar gazeteleri kanşunknğuıda göreceksiniz ki dün Atatürk'e faşist diyorlanü. Bunlar onlar. Şimdi kalkıp siz de. sia gjdi hainler, siz bizim Atatürk'ümüze faşist diyorsunuz deseniz. yani bizim durumumuz zor >ani. Bizim müdafaa hakkunız çok dar, çok müsamahasız." Gülen, Orta Asya'dâki okullannda "Atatürk köşesT yapılmasıyla ilgili, Türk görev lılerle okullann bulunduğu ülke yetkililerini karşı karşıya getirme stratejısıni şöyle anlattı "Mesela siz yazarsınız, biz Türkiye'de kendi okuuanmızda köşemiz \ar. Türk hükümeti bizde bunu arar. Onlar buna ha>ır dediklerinde, hariciyeci)i geünrim. Biz istedik. onlar vermiyoıiar. Siz çözün bu mesefc>i derim. Ben de\neden çıkar, üçüncü şahıs olurum. Ve ben böylece, ne şiş ne kebap yam. Ben yapmak istiyorum, onlar istemiyoriar, bu>urun senin hariciyen halletsin.". Gülen. anayasanın din istisman yapılamayacağını ve din esaslanna dayalı devlet kurulamayacağinı öngören 24. maddesinin, '• "kelle istediğini"' ileri sürdü. Montaj kldiası Gülen dün yaptığı yazılı açıklamada da kasetlerdeki konuşmalannın "montajlanmış olduğunu" ileri sürdü. Gülen, şunlan kaydetti: "Benim devleti ele geçirmek gibi bir nhetim olsaydı. >urtdışında okullarda farkh millet ve dinlere hizmet veren müteşebbis işadamlan ve kuruluşlan teşvik etmezdim. Tüm bu etküılikleri ülke içine yönlendirmeve çalışırdım. \lne devleti ele geçirmek gibi bir nryetim olsa siyasi bir yapılanmanın >anında \eya içerisinde olurdum. Devleti ele geçirme iddiası çirkin bir kompodur." Kasetlerin basına yansımasının devlet içindeki "bölücü, vıkıcı ve yasadışı bir yapılanma içinde olan kişüerin tezgâhı" olduğunu öne süren Gülen, "Bütün ömrümü dünyevi hiçbir makam ve menfaat beklentisi içinde olniadan ve sadece ADah nzası için Türk millctine ve bütün insanlığa İslamın dini, milli kültürei değerierini, başkalanna anlatma yüce mesajuu ilmi yoldan anlatmava vakfetmiş biri olarak bu asdsız iddialarla ilgili en küçük bir şüpheyi davet edebüecek herhangi bir davranışım voktur. Sahip olduğum tslami inancın tabii bir gereği olarak bütün karanlıklann a\dınlatılmasını herkesten çok arzu etmekteyim. Bu fikrin ışıkla ifade edilnıesi, ruhi hayatinuzın a\dınlaülması. pozitif ilimlerin, dini ilimlerin içinde mütaala edilmesindendir. Bu vesile. beni ve benim gibi şahsivederin karalanarak oluşturulacak karmaşa ortamından kapah emeilerine ulaşma. ceşiui gayruneşru menfaat elde etme çabalanna karşı. bütün toplum kesimlerinl hassas ve uyamk olmaya devam ediyor, 4-5 > ıktan beri halkımızla büyük bir heyecan Oe paylaşnğımız hoşgörü ve diyalog ortamının tamamen arkasındayım. Bunu sapOncı söz ve yakıştırmalan, bu çirkin iftira ve isnatian şiddetle reddedivorum" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear