Catalog

20 HAZİRAN 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Başkan Dr. Fethi Toker: ÖSYM'nin güvenilirliğinden kimse kuşku duymasın 'Memur snıavı adil olacak'• ÖSYM Başkam Dr. Fethi Toker, devlet memurluğu sınavıyla ilgili MHP'nin eleştirilerinin haksız olduğunu belirtti. 17 Ekim 1999'da yapılacak memur sınavıyla ilgili hazırlıklann sürdüğünü söyleyen Toker, "Ilkemiz, hiç kimsenin hakkını diğerine vermemek. Sınav için her türlü önlem almacak. Bundan kimse kuşku duymasın" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ûğrencı Seçme ve Yerleştırme Merke- zı (ÖSYM) Başkam Dr. Fethi Toker, MHP'nin devlet memurluğu sınavmın ÖSYM tarafindan yapümasına yönelik eleştirilerine örtülü yanıt vererek "ÖSYM'ye yönelik eteştiriler büyük haksızuk. Kimsenin hakkını kimseye vermemeyeçahşıyoruz. Devletmemur- luğu sınavında. OSS'de nasıl önlemkr alını>orsa aynı önlemler alınacak. Bun- dan kimse kuşku duymasın'" dedı. 2 Mayıs'ta yapılması gereken ÖSS'nm 2 sınav kitapçığının çalınma- sı üzerine 6 Haziran'a ertelendığini anımsatan Toker, "Otayın nemen anın- da anlaşdması ve sınavm iptal edflmesi, ÖS\ M'nin güveniliıüguıi ispathyor. Ü- kemiz. hiç kimsenin hakkını diğerine vermemek. Devlet Memurhığu Smavı da ÖSS gjbi bü>ük bir sınav olacak. Bu nedenle OSS'de ahnan önlemlerin aynı, bu sınavda da almacak. Emniyet güçle- ri, ÖSYM görevlüeri, en ufak bir hak- sızhğa izin vermeyecek" dedi. Sınav sonuçlanna hiç kimsenin mü- dahale edemediğini. yanıt kâğıtlanmn 2 kere optik okuyucudan geçirildiğini söyleyen Toker, ÖSYM'nin 1974 yı- lında kurulduğunu anımsatarak. "Bu- güne dek tek olay 2 Mayıs 1999'da ya- şandL Ama bu da anında ferk edüerek sınav ertelendi. Bu nedenle de ÖSYM zayrf demek, bence büyük haksızhk ohır'' diye konuştu. Kılavuzlar dağrtüdı llk defa devlet memuru olarak atana- caklar için yapılacak seçme sınavı kı- lavuzlannın valiliklere gönderildiğini, adaylann da başvurulannı yapmaya başladığını kaydeden Toker, "Smava kaç kişinin basvurduğu 1 ay içinde net- leşir. Bize ulaşan bflgüere göre bu sa>ı çok yüksek olacak. Kılavuziara büyük talep olduğunu öğrendik" dedi. 17 Ekım 1999'da yapılacak sınavda başa- nlı olan adaylann kamu kurum ve ku- ruluşlanna girmeye hak kazanacagını bildiren Toker şunlan söyledi: "Bu sı- navda başanh oianlar, kamu kurum ve kuruhışlannın kendileri tarafindan ya- pılacaksınava kanlma hakkını elde ede- cek. Hangi kurumlann hangi unvan- larda memur ya da södeşmeli persond alacağı Kasım 1999'da ilan edflecek." Toker, sınavın 4 ayn düzeyde ger- çekleştirileceğini, ûniversitelerin 4 yıl- lık lisans programlanndan mezun olan- lann A düzeyinde, 2 yıllık meslek yük- sekokulu mezunlannın B dûzeyinde, ortaöğretim mezunlannın C dûzeyinde, ilköğretim mezunlannın da D dûzeyin- de sınava gireceğini açıkladı. ilhan Selçuk: Atatürk büyük bir demokratik devrim gerçekleştird! '1923 Devrimi'ni özveriyle yaşatalım' BARIŞDOSTER KIRKLARELt - Gazetemız Yaym Kurulu Başkam tlhan Selçuk, Atatürk'ün emperyaliz- mi Anadolu'dan atıp Cumhuriyeti kurarak, la- ikliği, Yurttaşlar Yasası'nı veÖğretim Bırliği'ni yaşama geçırerek en büyük demokratik devri- mı gerçekleştirdiğıni behrttı. Selçuk, "Demok- rasinin hiçbir koşulu yokken, demokrasiyi nasıl getireceksiniz? Atatürk'ün tek partili yönetimi- nin içeriği demokratik devrimdir'' dedi. Yazar Mehmet Başaran da, Türkiye'nin Cum- hunyetle bırlıkte aydınlanmada ıvme kazandı- ğını vurgulayarak "1946'dan beri Atatürk dev- rimleri oy pazanna sürüldü ve baa şeyler TB- MM'ye kadar urmandınldı" dıye konuştu. Kırklareli'de düzenlenen Sabahattin Ali Kül- tür Günlen çerçevesınde önceki gün. "Ayduüan- manın ve Demokratikleşmenin Neresindeyiz" konulu panelde konuşan Selçuk, insanın düşün- meyı bılmek ve her zaman öğrenmek zorunda olduğunu, yeni konulan aklın mahkemesinde yargılaması gerektiğini söyledi. Tek parti ve demokrasi Çok partili rejimle demokrasi arasında öz- deşlık olmadığına dıkkat çeken Selçuk. "Rejim tek partili olabilir. ama orada demokratik dev- rim vaşanır. Bizde 50 yüdır çok partili rejim var, seçim vapıjonız, ama hâlâ demokrasi}e geçe- medik. Sadece halkın oyunu sandığa atmasıyia sandıktan demokrasi çıkmıj or. A\dınlanma, kav- ranunı algılarsak, başımıza geJeni de anlar, dûş- kınkkğı yaşamayız" diye konuştu. Aydınlanmayı, aklın inançtan, bilimindinden bağımsızlaşması olarak tanımlayan Selçuk, ay- dınlanmanın, demokrasinin, laikliğin, insan haklannın hep birbırlerini tûreten kavramlarol- duklannı vurgulayarak "Bu süreci anlarsak, Türldye'ye 50 yıldır demokrasinin neden gelme- diğini de anlanz. Demokrasi aklı kullanmayı ge- rektirir" şeklinde konuştu. Atatürk gibi bir insanm yetişmesini bir mu- cize olarak niteleyen ve koşullann da onu yetiş- tirdiğıne dıkkat çeken Selçuk, 2. Cumhuriyet- çilerin Atatürk'ü demokrasiyi getirmemekle suçlamalannın çok anlamsız olduğunu kaydet- ti. Selçuk, "Dincüer de demokrasi istediklerini söylüyorlar. Demokrasi, Avrupa'da kiliseye kar- şı mücadele> ie kuruldu. Cami ögretisi yüzyıHar- dır her \erde oiduğuna göre demokrasinin ken- diliğinden gehnesi gerekirdi. Kadmı Udnci sınıf sayanlar. türbanı demokrasi mücadelesi olarak görenler, demokrasinin nasıl geldiğini görmü- yorlar. Baa toplumlar bazen çılgmlaşjr" dıye konuştu Selçuk şöyledevam ettı: "Demokrat Parti asjret reislerh İe, toprakağa- lanyla, şeriatcılarla. tarikatçılaria pazarhketti ve sandıktan onlann iktidan çıkb. Sanayüeşme M- raz geüşip 27 Mayıs devrimi gerçekleşince sol gündeme geldi ve denge biraz biraz oluşmaya başladL Atatürk devriminiyok etme>ecahşan ik- tidarlann demokrasi oyunu oynadıklaruu gör- meuyiz. Çağdaş insan, geçmişin koşullanıu, ta- rihin vasalannu rönesansL reformu. aydınlan- mayı. 1923 DevTimi'ni bilen insandır. Atatürk'ün demokratik de\ rimini benimseyenler. sandıkta başan kazanmak zorundalar. Tiirkiye'de sosyal demokrat parnler, Çağdaş Yaşamı Destekleme Dernekleri, Atatürkçü Düşünce Dernekleri var- sa, gençler, kadııüar, işcfler, sivil toplum örgütle- ri laik cumhuriyeti savunuyorlarsa, bu çabalan daha da ileri götürmek, örgütkmek gereldr. Bu çabadan yakınmamahyız. Emekle, özveriyle, sevgiyle çahşmah, hiç gocunmadan bu siyasal mücadeienin tadma varmahyız." Sabancı Üniversitesi'nin tanıtım şöleni Sabancı İ'nrvçrsitesi Başan Kulübû. Bakırköy FHdamı Kûltür Merkezi'nde, lise son sınıf öğrencilerine 1999-2000 eğitim-öğretiın >Tİında açılacak olan üniversiteyi tanıtmak amamia şöteo düzenledi. Şölende konuşan işadanu Sakm Sabancı. geoçlere rekabetp koşuilarda iyi eğhim verümesi gerektiğini kâydederek " Yetiştireceğimiz gencler, sadece Türkiyc'ye değfl, dünyaya hizmet edebilecek kapasitede oünahdır" dedi. Rektör Prof. Dr. Tosun Tenâoğhı da, Sabancı Üniversitesi'nin 4 Ekim 1999 taribmde dersiere başlavacağiBi beMrterek ögrenriyi öo planda tutan bir eğitim modeü oluşturacaklannı kaydetn. Daha sonra gençler, Athena ve Grup Kargo'nun venüği konserle eğfendfler. (UGUR DEMtR / AA) Mehmet Başaran da, ülkemızin Cumhuriyet dönemiyle birlikte aydınlanmada ivme kazan- dığını vurguladı. Insanlann aklını kullanmaya başlamasıyla birlikte aydınlanma mücadelesının de başladığına işaret Başaran, Mustafa Ke- mal'ın. Fransız Devnmi'nı çok ıyi özûmsediği- ni söyledi. . . . - . . , . , . - . İnsan olma sürecinin henüz tamamlanmadı- ğını ve insanın hâlâ tam olarak özgürleşemedi- ğini vurgulayan Başaran, Atatürk'ün amaçladı- ğı eğıtimın akılcı, bilimsel, ulusçu, laik ve kar- ma olduğunu kaydetti. Sömürgeler hariç hiçbir ülkede yabancı dille eğitimın yapılamayacağı- nın altını çizen Başaran, Türkiye'nin bilim ve akıl yolundan aynldığı günden ben geriye git- tığini belirtti. Başaran, "Atatürk'e karsı çıkan, büime ve akla karşı çıkar" dedi. T . .. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI KüpUerin İnsan Hakları'. Yaşar Kemal'in bir savının yarısını yanıtlamış, yansını bir başka yazıya bırakmıştım. Hür Berlin Üniversitesi'nde şöyte demişti: - 20 milyon Kürt, insan hak- lan olmadanyaşadığı sürece, Türkiye'de demokrasi ola- maz! Bu 20 milyon "tabu" sayısı- nın, en azından yüzde yüz abartılı olduğu kanıtlandı. A- ma asıl önemli olan tabu "in- san haklan" konusu. Aslında bunlara tabudan çok "postûla" demek daha doğru. Yani matematikteki, tartışılmadan doğru sayılan çıkış noktalan gibi... • • • Diğer yurttaşlarımız sahip olduğu halde, Kürt kökenli yurttaşlanmızın sahip bulun- madığı "insan haklan" acaba hangileridir? Seçme ve seçilme hakkın- dan mı yoksunlar? Kürt ol- duklan için okullann kapıları yüzlerine mi kapanıyor? Kö- kenleri nedeniyle devlette ala- madıklan görevler mı var? Bırakın kamu kesimini... Acaba özel kesimde bir ay- nm mı yapılıyor? Ya da insan- lanmız özel yaşamlarındaki tercihlerinde, Kürt kökenlilere karşı farklı mı davranıyor? Hayır! öyleyse nedir Kürtlerin yok- sun bulunduğu insan haklan? Yanıtı Isveç'te yaşayan Ke- mal Burkay veriyor: - Sorunun hem ekonomik, hem etnik yanı var. Kürt dili, Kürt kültürü üzehnde bir bas- kı var, Kürtçe eğitim yasak. Kürtçe radyo ve televizyon yasak.. Araştırmalar da ortada, Tür- kiye'ye önyargılı olarak gelen yabancı gazetecılerin bile gözlemlen de ortada: Bu söy- lenenler sadece bir avuç Kürt aydını için önem taşıyor, Gü- neydoğu insanının büyük ço- ğunluğu için değil! Ama gene de üzerinde dur- makta yarar var. • • • Türkiye halkı 24 etnik ke- simden oluşuyor. Kürtçe radyo ve TV yasak da Lazca, Boşnakça, Arna- vutça vb. dillerdekiler serbest mi? Kürtçe eğitim yasak da Gürcüce, Arapça, Süryanice eğitim özgür mü? Elbette kı dil ve kültür üze- rinde baskı olmamalı! Insanlar özel yaşamlarında istedikleri dili kullanabilmeli- ler. İstedikleri dilden müzikya- pabilmeliler, film çevirebilme- liler. Yasal sınırlar içinde, iste- dikleri dilden yazılı, sesli ya da görüntülü yayın yapabilmeli- ler. Isteyen istediği dili öğret- mek için "kurs"\ar da açabil- meli... Ama toplumu oluşturan et- nik kesimlerin dili ile eğitim ya- pılması söz konusu olduğun- da iş değişiyor. Bir kere... Önümüzde bir Kuzey Irlan- da örneği var. Katolikler ıle Protestanların okullannı ayır- dılar. Ve iki kesim arasında düşmanlığın da aynı zaman- da arttığını yaşayarak gördü- ler. Hem de aynı ırktan geldik- leri ve aynı dili konuştukları halde! Ikincisi.. önümüzde bir imam hatip okullan örneği var. Kimı genç- lerimiz laik bir eğitim görür- ken, kimileri de dinsel eğitim gördüler. Ve aynı evde yaşa- yan iki kardeş bile, ayn eğıti- min ürünü olarak bırbirine ya- bancılaştı, hattadüşmanlaştı. • • • Özgürlük başkadır, hak başkadır. Insanlara kültürel özgürlük- ler tanınmalıdır. Ama devlet etiyle verilen hizmetlerde, top- lumu oluşturan farklı etnik ke- simler arasında bir aynm ya- pılmamalıdır. Tek yurt, tek bayrak, tek resmi dil! Işte kültürel özgürlüklerin sının ve çerçevesi de budur.. Bu olmalıdır. Herkesin kendi "kimliğini" geliştirmekte özgür olması, demokrasinin bir gereğidir. A- ma devletin görevi de, "ortak kimliği" geliştirmektir. Atatürk toplumun birliğini o "ortak kimlik" üzerine oturt- tuğu için, Türkiye -tüm olum- suzluklara karşın- hâlâ ayak- ta. Trto ıse toplumun btrlığini "etnik kimlik"\ere dayadığı için, Yugoşlavya tarihe karış- tıl '" "l Hiç kimse, konu ile ilgili dü- şünce öne sürerken, bu ger- çeği göz ardı etme hakkına sahip değildir. Ve bu gerçek, aynı zamanda dost ile düş- manı ayırmak için de çok sağ- lam bir ölçüttür! TBMMBaşkam Akbulut sergi açtı ratorluğu'nun 700. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında. Milli Saravlar Daire Başkanlığı'nca düzenlenen "Yaşayan Fabrika-ı Hüma>ıınlar" sergisinL önceki akşam Dolmabahçe Kültür Merkezi'nde açtı. Milli Saravlar Daire Başkanlığı'nca hazırianan Hereke ve Yıldız fabrikalaruu tanıbcı belgesel fılmi izleyen Başkan Akbulut daha son- ra sergi\i gezdL Milli Saraylar Daire Başkam İsmail Hakkı Celavir, Akbulut'a, alnn va- raklı bir Osmanlı tuğrası hediye ederek yakasına da Osmanh'nın 700. yılı rozetini tak- ü. Sergi, 2 Temmuz tarihine kadar açık kalacak. (Fotoğraf: K.AAN SAĞANAK) Haziranın 3. pazar gunu Babalar Cünü 'Babanızı şımartmanın bugün tam zatnanı9 • tstanbul Haber Servisi - Bugün "Babalar Günü". Her yıl haziran ayınm üçüncü pazar günü kutlanan "Babalar Gûnü" nedeniyle bu yıl da bazı firmalar müşterilerine değişik seçenekler sunuyor. Babalar Günü, şehit babalan için ise acı- lannı tazelemek anlamına geliyor. Şehit ba- balan, oğullannın vatan için şehit düşmüş ol- masınm gururuyla yaşadıklannı belırtirken bazılan için ise Babalar Günü'nûn kendisi ıçın hîçbır şey ıfade etmedığını "Bizyanölü- yüz. Kalbimiz ağlıyor. Gün gelip gcçiyor. ama bizi de vakıp gecıyor" diye değerlendiriyor- lar. Bahçelievler Beledıye Başkam SaffetBu- lut ve Kaymakam Abdullah Durukan da Ba- balar Günü nedeniyle bugün Bahçelievler Huzurevi'ni ziyaret edecekler. Çeşitli kurum ve kuruluşlann Babalar Gü- nü nedeniyle gerçekleştirmeyi planladığı bır- binnden ilginç etkinlikler şöyle: • Interbank kredi kartı sahip müşterisi- ne sürpnz indinmler sağlamaya devam edi- yor. Bugün sona erecek kampanyada, ban- kakredi kartı sahibi olanlar IGS'nin İstan- bul, Bursa ve Izmır'deki metropol mağaza- lanndan yapılacak her 25 milyon TL üze- rindeki ahşvenşle otomobil çekilışine ka- tılma hakkı da kazanacak. • Florence Nightingale Hastanesi 7 Hazı- ran'dan bu yana 40 yaş ve üzenndeki tüm ba- balara yönelik "CcretsuProstat Muayenesi" kampanyası düzenledi. Kampanya süresince muayene sonucu kan tetkıki, ultrasonografı ve uroflowmetri yapılması uygun görülen hastalardan ücretin yalnızca yüzde 50'si alı- nırken Emekli Sandığı emeklisi hastalardaki tüm işlemler ise ücretsiz yapıldı. • Beykoz Konaklan 3. Bilardo Turnuvası, bugün 1999 Avrupa Bilardo Şampiyonası bi- rincisi Semih Sajgıner'in yönetıminde saat 12.30'da "At Ahın"nda gerçekleştirilirken Babalar Günü. Beykoz Konaklan'nda "heye- canh" geçeceğebenziyor. Babalar Günü, tur- nuvayla bırlıkte dûzenlenecek piknikle kut- lanacak. • "Babanıza 20 kilometre iplikten Lacoste hediveedin'' dıyen Er-De Pazarlama AŞ, ge- niş ürün seçenekleri ile çeşıtlı alternatifler sunuyor. • Beymende, "babanıaşımartmanıntanı zamanı" diyerek Babalar Günü'nde alışve- nş yapan müştenlenne "baba ve çocuk sev- gjsi" temasını ışleyen bir tişört, Nautica ko- leksıyonundan iki ürün alana da bir Nautica tişört hediye ediyor. Artık sıra sizde. Bugün babanıza bir merhaba deyin, onu mutluluktan havalara uçurun. TURKCELL Türkiye'nin güvenilir, lider GSM operatorü www.turkcell.com.tr