25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 NİSAN 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Rusya Büyükelçisi Lebedev, Türkiye'nin önceliklerini ABD'nin belirlediğini söyledi 'Rııs şirketleri engefleniyor'SERKAN DEMİRTAŞ ANKARA - Rusya'nın Türkıye Büyü- kelçisi AJexander Lebedev. Türkiye'nin enerjı sağlama konulanndaki öncelıkleri- nin ABD tarafından belırlendığını savun- du. Bakû-Ceyhan boru hattı projesimn hıçbır zaman kârlı olmayacağını da öne süren Lebedev. Türkiye'de iş yapmak ıs- teyen Rus şirketlerimn salt Rus olduklan ıçin engellenmelennin ıkılı ekonomik ıliş- kılen etkileyebileceği uyansında bulun- du. Rusya'nın Tûrkiye Büyükelçisi Le- bedev, Türkıye-Rusya ekonomik ılişkile- rini değerlendirdı. Lebedev ıle yapılan gö- rüşmede yönelttığimız sorular \ e yanıtla- n şöyle: - Türtdye Ue Rusya'nın özellikk enerji alanında hem rakip hetn de ortak olmast- nı nasıl değerlendiriyorsunuz? - Her ıkı taraf da ılışkılennın bu boyu- ta ulaşmasından memnun. Ve ılışkılen- nin bozulmaması ıçın çok dıkkatli davra- nıyorlar. Mavı Akıntı gıbi dev projelerde ortak çalışmalarda bulunabilıyoruz. Tür- kiye'nin doğalgaz gereksınıminın karşı- £ Bakû - Ceyhan hiçbir zaman kârlı olmayacaktır. Bu benim kişisel görüşüm değil. BP temsilcisinin de böyle açıklamalan var. Ama birileri Bakû - Ceyhan'ı yapmak istiyorlarsa bırakın yapsmlar. Eğer birileri Hazar altından doğalgaz hattı kurarak Bakû- Ceyhan projesimn yapılabilirliğini arttırmak istiyorlarsa bırakın yapsmlar. ) lanması ıçın Batı yolundan gelen gazm arttınlması gibi çahşmalar da var. 'Söylentiler gerçek değil' bazı rakıp Amerikan firmalann- dan yayılan fısıltilar geliyor kulağımıza, "Blue Stream is biue dream - Mavi Akın- tı mavi bir rüyadır'' diye. Finansman sağ- lanmadığı. teknolojinın yeterlı olmadığı gibı şeyîer de duyuyoruz. Ama bunlar gerçeği yansıtmıyor; çünkü finansman sağlandı ve Türk-ltalyan ve Rus şirketle- n gelecek günlerde Roma'da toplanarak projenin bir an önce başlaması için gerek- lı çalışmalan yapacaklar. Boru hattımn yapımına çok kısa sürede başlanacak. Bu dedikodular nedeniyle bir gecıkme olsa bile bu 6 aydan fazla olmayacak. - Enerji Bakanı Ziya Aktaş'ın basında çıkan birdemecinegöreTürkhe'ninener- ji öncelikleri arasında Mavi Akıntı arka SH ralarda buhınuyor. Bunu nasıl karşılıyor- sunuz? - Kendı önceliklerini seçmek tabıi ki Türkiye'nin en büyük hakkıdır. Rusya bu konuda Türkiye'ye hiçbir şey empoze et- mez. Ama tarihı olarak, sıralama olarak Mavı Akıntı diğer tüm projelerden daha öncedir. Devlet Bakanı Hikmet Uhığbay ve Enerji Bakanı Aktaş ile geçen hafta ba- şında görüştüm. BOTAŞ yetkilileri ile de bir arava geldim. Önceliklerin hangi esas- lar üzenne seçildiğıni bilmiyorum, çün- kü öncelıkler aslında kimin daha ucuz, daha hızlı, daha verimli doğalgaz sağla- yacağına bağlı olmalıdır. Ben tabii kı bu- rada ülkemin çıkarlan ıçin lobi yapıyo- rum. Türk yetkilileri "Rusya'ya yardım etmetiyiz, çünkü bu gerçekte kendimize yardun etmek olacak" dıvorlar Türk şirketlerine ayncahk Ekonomilerimiz birbirine çok bağlan- dı. çok ilişkilendi. Ecevit'e de söyledim, bakanlanna da, "Rusya'ya yardnn etmek para vermekle olmaz. Bu paralar harca- nır gider. Evimbank'ın açüğı bir kredi var, umanz bu işler. Biz ayncalık istemiyoruz ama lütfen Rus şirketlerinin Türk paza- nnda yer almasını engeUemevin". Türk şırketlennın mılyarlarca dolan var Rusya'da ve onlara kesın öncelikler ve ay- ncalıklar verildı. Rus şirketlerinin dışlan- ması sevgisizlikten mi? Hayır ama ikili ilişkilerimizdeki kısmen sempati eksikli- ğmden. Gerçekte başka ortaklar da seçe- bilirdik Rusya için. Türk inşaatçılan ger- A A Y Bayram tatüiningözdesioldıı A Uzun bayram tatili döneminin kış mevsimine denk gelmesi nedeniyle tarikiler, deniz kryılan yerine tarihi ve doğal güzeüiklerin olduğu bölgetere akm ettl Ihlara, Zelve, Avanos ve Ürgüp gezüerini içine alan Kapadokya turian ise tatiküerin gözdesi oldu. Otellerin tam kapasiteyle doiduğu Kapadokya'da geziye kaülanlar, idlise ve yeraltı şehirierinin ziyareti sırasında uzun kuyrukJar oluşturdular. Verli turistterin yanı sıra yabancıiann da yoğun ilgi gösterdiği Kapadok} a, tarihi ve doğal zenginliğiyle ziyaretçflerini kendisinehayranbıraktı. ( Fotoğraf: UĞURGUNYÜZ) Bir banka adına haczettiğifabrikayı çalıştırdı; tahsil ettiğiparayı bankaya geri vermedi Jet-Pa avukatının haciz vurgunu CELAL YILMAZ tZMtR - Jet-Pa'nın Genel Müdürü Fadıi Akgiindüz'ün akıl hocalığını yapan, şırketın Almanya'dakı kuruluş sözleş- mesıni hazırlayan avukat Sedat Sezgin'ın, bir Avusturya banka- sı adına Türkiye'de haczettiğı fabnkayı, şirket kurarak üç yıl çalıştırdığı belirlendi. Avukat Sezgın'in, hacizle tahsil ettığı paralan da alacaklı bankaya ver- mediği ortaya çıktı. Eski AP'li bakanlardan Refet Sezgin'ın oğ- lu olan ve halen nerede olduğu bilinmeyen Sedat Sezgin' in bır- çok davada T C Merkez Banka- sı ve Ziraat Bankası'nın avukat- lığını da üstlendiği öğrenıldi. Almanya'da Frankfurt Eyalet Mahkemesı Savcılığı'nca ara- nan ve Avusturya'nın "Bankfür Handel und Industrie AG" ban- kasının Izmır'dekı bır şırketten olan 5 mılyon 527 bin marklık alacağı için vekil tayin ettiği Se- dat Sezgin, Izmir- Aliağa'daki 'Simge Alüminyum San. Tk. Ltd. ŞtL'nin bankalardakı hesap- lanna haciz koydurdu. Borçlu şirketin Emlakbank E- fes Şubesi'ndeki hesaplanna 31 Ağustos 1994 tarihinde haciz koydurarak 2 miryar 54 milyon; Vakıfbank Kemeraltı Şube- si'nden de 14 Eylül 1994'te 1 milyar 900 milyon lirayı haciz- le alan Sezgin. o günün kurlany- la 104 bin mark tutan bu parala- n müvekkilı bankanın hesapla- nna geçırmedı. Bununla bırlik- te, borçlu şirketin Belçika'ya ih- raç ettiği 2 konteynerin içinde- ki külçe alüminyuma da Ant- werpen Limanı'nda haciz koy- durarak satan Sedat Sezgin, el- de ettiği 70 bin markı da üstüne aldı. Merkezı, Avusturya'nın Graz kentinde olan alacaklı bankanın 1995 yılında ıflas etmesı sonra- sında oluşturulan iflas masasın- ca azledilen Sedat Sezgin' in ye- rine, Izmir'de avukat M. Ülkü Caner vekil olarak atandı. T ü m ş u b e I e r d e n J e t - P a h a k k ı n d a b i l g i i s t e n d i Ziraat Bankası'ndan inceleme METİNGÜR KÖLN - Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası "Acekvesüretidir" kaydıyla tüm şubelerine yolladığı 24.03.1999tarihli ve 75 sayılı bir yazıyla Jet-Pa hakkında bil- gi istedi. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü adı- na Müdür Senih Boyaooğlu'nun ve Ge- nel Müdür Yardımcısı Metin Akpınar'ın imzasını taşıyan yazıda, "TC MaBve Ba- kanlığı Mali Suçlan Araşbrma Kurulu Başkanbğı'ndan alman 15.03.1999 tarih w 1999.734/10-Z4 savıh vazıda: Jet-Pa AŞ bünvesinde devam etmekte olan bir ince- lemesebebiyleekli listede kimlikJeri belir- tilen şaius veşirkerJerie ilgili olarak: 1)Ek- li listede yer alan şirketier \t gerçek kişi- ler adına 1997 takvim >ıü başından l&U3.1999'a kadar geçen süre içinde yurt- dışından yapılan havaleler ve anılan şar- keöerce yurtdışına vapılan havakler. 2) Ekli listede yer alan şirket ve gerçek kişi- ler adına açılan hesaplann bulunup biı- lunmadığı, söz konusu hesaplann varlığı- nın tespit edilnıesi halinde. bu hesaplann görmüş olduğu hareketier. 3) Ekli listede yer alan şirketier ve gerçek kişiler adına açılan kredi hesaplanndan kullandınlan kredi tutarlan.4) Ekli listede yer alan şir- ketier ve gerçek kişiler için yurtdışı kredi \tya benzeri bir mali hareket için garan- ti verilip verümedigi. 5)4208 savılıyasage- reğince,2 Temmuz 1997 tarih ve 23037 sa- ydı Resmi Gazete'de yayunlanan vönet- meliğin 12'nci maddesindetanımını bulan şüpheli işiemlere ilişkin (Bankamız nez- dinde veya bankamız aracılığı ik yapılan veya yapılmava teşebbüs edilen işiemlere konu para ve para ik temsil edilebilen de- ğerlerin yasadışı vttUardan elde edildiğme dair herhangi bir bilgi, şüphe vev-a şüphe- yi gerektirecek bir hususun bulunduğu haller) herhangi bir tespitin yaptbp vapıl- madığı hususlannın araşbrüması istenü- mektedir" deniliyor. Bu konuda Teftiş Kurulu Başkanlı- ğı'na, genel müdürlük birimlerine ve böl- ge müdüriüklerine gereken bilginin veril- diğini belirten yazıda, listede adı geçen şahıs ve şirketler adına şubeler nezdinde yukanda istenilen bilgilerin bulunup bu- lunmadıgı konusunda araşörma yapılma- sı istenerek şöyle deniliyor: "Bulunması halindeonayh belgelerin bflgilistesine uy- gun olarak tasnifî yapılmak ve numara- landınlmaksuretiyleengeç 06.04.1999 ta- rihine kadar faks ile genel müdüriüğü- müze (Bankacıhk Hizmerkri Müdürlü- ğü) gönderttmesmi rka ederiz." Listede adı geçen şirketlerin ve kişile- rin adlan şöyle: Jet-Pa Holding AŞ, Jet- Pa Sınaı Ürünleri Üretim Pazarlama Ltd. Şti.. Caprice Otel Işletmeciliği Ticaret AŞ, Jet-Pa Motoriu Araçlar Sanayii AŞ, London Uluslararası Eğıtimcilik Ltd Şti., Jet-Pa International Marketing (UK) Ltd. Şti., Jet-Pa Asia Pasific SDN, BHD, M. Fadıl Akgündüz. Sacit Duran, A. Ferit OfouL Nuri EmraL Banş Özcan. Shavaa Othman, Orhan Konak. M. Muhti Gü'ler, Macit Sungu, lrfan Çetinok, Semih Pula- toğlu, Behzat Kâmil Öneren, Gökçe Er- tan, Bedri Oğuz, Sedat Özer, Ümit Yüce- er, HavriyeÇipe. Caner'in Almanya'daki ıflas masasına gönderdifi aynntüı ra- porda, Aliağa'daki fabrikanın 1 Ekım 1994 tarihinde, 2 yıl sü- reyle borçlu şirketin yetkilisi Fe- rit Yaylaa tarafından Sedat Sez- gin'e 20 milyon lira aylık bedel- le kıralandığının saptandığı be- lırtildı. Raporda şöyle denildi: "Daha sonra. Sedat Sezgin bu fabrikayı Abdurrahman Ül- ger'le birlikte kunıcu ortaâ ol- duğu 'SıtartMetal San. Tic Ltd. Şti.'ne, 1 Kasım 1994 tarihinde 23 ay süreii olarak avtk 20 mO- wn liradan kiralamışür. 8 Ka- sım 1994 tarihinde borçlu vridtt- nin talebivle fabrikada tespit yaptınlmış ve fabrikayı Sezgin'le Llger'in kurduğu Sitart Metal şirketinin işlettiği saptannuştuf ,\lmanya'dakı ıflas masası \'etki- lısı Udo Gröner, tzmirli avukat Ülkü Caner'in durum tespitine ılışkm raporunda sordugu, "lz- mir'deki bankalardan Sezgh ta- rafından hacizle çekilen borçlu şirketparalannın alacaklı banka hesaplannagirip girmediği tara- fimi7flan biHnmemektedir"' so- rulanna cevap olarak 26 Mayıs 1997 tarihli şu yazıyı gönderdi: "Avııkat Sezgin'in Bank für Handel und Industrie adına Bei- çika'nın Antvverpen Limanı'nda iki konteynereel koyduğu veson- radan sattırdıgı doğnıdur. Busa- oşlardan dola> ı avukat Sezgin 70 bm DM'yi alıkovTnuştu. Bu para- nın nereve gittiği konusunda bu- güne kadar bir bilgimiz yok. Çünkü bu para Sezgin tarafın- dan alıkonulmuştu. Bu nedenle tarafınıza posta >»)luvta Sezgin'le ilgili Frankfurt Asliye Hokuk Mahkemesi'nde açtığım tespit davasuu gönderiyorum. Aynı şe- kilde Sezgin, İzmir'de hadzle tahsil ettirdiği 104 bin DM'jide alıkoydu." çekten kaliteli çalışıyorlar ama Hırvatlar, Finler de bizimle iş yapmak istiyorlar. Türkiye iyi bir ortak. Ama bu tek yönlü olmamalıdır. O yüzden Türk yöneticile- rine hep, "Bizi engeflemeyia LTuslarara- s ihaleierde daha ucuz. daha uygun ürün- ler sunduklan zaman bizim şirketier için ay nca zorluklar çıkarmaym ve bunu lüt- fen siyasi sevijede>-apmavin" dıyoruz. Ba- zen tabii kı siyasi olarak görünmüyor a- ma biz öyle hissediyoruz. Bazen şirketle- rimize nedensizce aynmcılık uygulanı- yor, sırf Rus olduklan için; Türklerle bir- likte konsorsiyumda olsalar bile. Büyük Rus şirketleri ile konsorsiyum oluşturan Türk firmalan da zarar görüyor bundan. - Hetikopter ihalesini de mi aynı kap- samda görüyorsunuz? - Evet. Ve bu yüzden savaş helikopteri ihalesinde bizim de yer almamıza büyük önem veriyorum. DemireL geçen pazar günü Rus helikopter şirketi Kamov, Rus silah şirketi Rosvoorunejie ve Israilli bir grup teknisyeni kabul etti. Bu sadece Rus- ya'nın önerisi değil, helikopter Rus ama elektronik kapsamı tsrail tarafından geliş- tiriliyor. Ama değişık taraflardan gelen birtakım baskılara maruz kalıyoruz. Da- ha ucuz olsa bile bu ihalenin Rusya'ya gitmemesi gerektığini duyuyoruz. Eğer politik nedenler varsa biz o zaman hâlâ .Soğuk Savaş dönemindeyiz. Eğer NA- TO'nun önemli bır ülkesi olan Türkiye'ye askeri yüksek teknoloji sağlayabilıyorsak bunu gayet iyı bir gelışme olarak değer- lendiririm. Bu, Rusya'nın 3. Dunya Sava- şı'nı düşünmediğıni ve teknolojisıni NA- TO ülkeleri ıle paylaşmaktan korkmadı- ğını göstenr. Bunu engellemek nıye? Bu hem Türkiye'nin hem NATO'nun hem de Rusya'nın çıkanna. - Enerji konusuna geri dönersek— Ma- vi Akınb gerçekleşirse Bakû-Ceyhan yapı- lamaz gibi bir görüş var. 'Anlaşmaya karşı değJBz' - Dedığim gibı öncelikleri belırlemek • Türk hükümetinin ve Aktaş'ın ışidir. A- ma -elimden geldiğı kadar diplomatık ol- maya çalışacağım- neden öncelıkler Ha- zar Denizi'nm 10 bin kılometre ötesinde- kı bir ülke tarafından belırleniyor? Bu sa- dece benim görüşüm değil. Biz bu bölge- deyiz. Ama ABD ne zamandan beri Ha- zar ülkesi oldu? "Bizim ner yerde çıkar- lanmızvar" diyorlar ama bölgedeki ülke- lerin çıkarlannın önceliği olmalı. Enerji Bakanı Aktaş'a çok açık söyledim: Rus- ya'da hiç kımse Bakû-Ceyhan'a ya da Türkmenistan'la yapılan doğalgaz anlaş- masına karşı değil. Biz diyoruz ki masa- ya oturalım, boru hatlan yollannı konu- şalım ve ekonomik, akılcı olanlan belir- leyelim.. - Ama günümüz dünyasında ekonomi- yi siyasetten ayınnak son derece güç. Özd- likle boru haüannın politikyönüen azeko- nomik yönü kadar belirleyici 'Bakû-Ceyhan kârb degü' - Belki ben ıdealistim. Şirketler serbest pazar ekonomisinde her zaman rekabet ederler. Ama hükümetler, ülkelerin proje- lenne yönelik olarak rekabet etmemelidir- ler. Bakû- Ceyhan hiçbir zaman kârlı ol- mayacaktır. Bu benim kişisel görüşüm de- ğil. BP temsilcisinin de böyle açıklama- lan var. Ama birileri Bakû-Ceyhan'ı yap- mak istiyorlarsa bırakın yapsınlar. Eğer birileri Hazar altından doğalgaz hattı ku- rarak Bakû-Ceyhan projesinin yapılabi- lirliğini arttırmak istiyorlarsa bırâkın yap- sınlar. Türkiye'nin doğalgaz gereksınimi çok ve gittikçe de arüyor, bu boru hatlan şu anda rakip gibi görünüyorlar ama 10- 15 yıl sonra bırbirlerini tamamlayıcı nite- likte olacaklar. . Türkiye ıle Türkmenistan, doğalgaz bo- ru hattı üzerinde anlaştılar ama Hazar De- nızi'nin yasal statüsü belirlenmedi. Ge- çerli olan tek anlaşma 1940'larda Ha- zar'ın iki kıyıdaşı tran ile SSCB arasında yapılan anlaşmadır. Hazar, Karadenız gibi yasal bir statüyü kazanamamışnr henüz. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Etmkçi Aydınlara Sorular... Başlığı seçerken çok zorlandım. Kafamdan geçen ilk başlık, "Türk ve KürtAydın- lanna Sorular" idi. Haksızlık olacağını düşündüm... Çünkü o sorulan yönelttikJerim bir azlıktı. Sesleri daha az çıkan çokluktakiler ise sanıyorum soruları- mı paylaşıyorlardı. Peki ne demek "etnikçi aydın"? Bir tür "ırkçı aydın" demek.. Yani olaylara hep "etn//cgöz/ü/("lerle bakan aydın demek... Ama siz "Bunlar aydın tanımına ters düşüyor" derseniz, ona da bir diyeceğim yok! ••• özellikle "Kürtçü" aydınlarımız ve "ortak düş- man'a karşı onlann yanında yer alan numaracı cum- huriyetçiler "Te Ce"ye, yani Türkiye Cumhuriyeti'ne kjzgınlar. Içlerinde "75 ytllıkzulüm"den söz edenler bile var. O Curnhuriyetin kurucusunu da, bugünkü durum- lannın sorumlusu sayıyorlar... Pek de haksız sayılmazlaıf) Irak'taki, Surıye'deki, Iran'daki Kürtlerin tersine... Eğer bugün Türkiye'deki Kürtlere, dışişleri bakan- lığından ordu komutanlığına, yüksek yargıçlıktan Meclis başkanlığına kadar bütün makamlar açık- sa... Elbette ki bunun sorumlusu Atatürk'türt Irak'taki, Suriye'deki, Iran'daki Kürtlenn tersine... Eğer "tüm sınıhandırmalara karşın" demokratik hak arama yollan sadece Türkiye'deki Kürtler için varsa... Elbette ki bunun sorumlusu, temellerini Atatürk'ün attığı "Te Ce'dir! Irak'taki, Suriye'deki, Iran'daki Kürtlerin tersine... Eğer sadece Türkiye'deki Kürtler arasından aydın- lar, yazarlar, sanatçılar çıkıyorsa... Elbette ki bunun sorumlusu, Atatürk'ün önderii- ğindeki Anadolu Aydınlanması'dır. Ve o aydınlan- mayı -etnik kökenlerine bakılmaksızın- tüm Anado- lu halkına taşımak için savaşmış olan Kemalistler- dirl • • • Türkiye'de hiçbir yurttaş, etnik kökeninden dola- yı kapılann kendine kapandığını söyleyebilecek du- rumda değil. Türkiye Kürtleri toplumsal yaşamın her alanında - hem de ağırlıklı olarak- varlar... Sıyasette, iş yaşa- mında, kamuda... Genellikle de toplumdakı oranla- nnın çok üzennde... Peki etnikçi aydınlanmıza göre sorun nerede? Kiütürel alanda. "Etnik kimliğin" ve kültürel hak- lann tanınmamasında. Kürtçe konuşmak, şarkı söylemek, kaset doldur- mak.. Çocuğuna Kürt ismi koymak.. Kürtçe dergi, gazete çıkarmak.. Kürtçe öğretmek için özel kurs aç- mak... Elbette ki bunlar serbest olmalı! Lazı, Çerkezi, Arnavut'u, Arap'ı, Boşnak'ı vb.. her- kes için serbest olmalı! Ama resmi dil dışında eğitim ve TV dediğinizde, olay farklı bir boyut kazanıyor. Ve sormak gerekiyor. - Kürtlere ve Türkiye'de konuşulan yedi kadar fartdı Kürtçeden birisine ayncalık mı tanıyacaksınız? Yoksa yirmiyi aşkın etnik kesime aynı olanağı sağ- layacak mısınız? Kuzey Irlanda'da bölünme eğilimlerinin, Protestan ve Katolık okullannın aynlmasından sonra şiddetlen- diğıni biliyor musunuz? Türkiye'de imam-hatip okul- lannın yaygınlaşmasının gençlıği nasıl ikiye böldü- ğünün aynmında mısınız? - Eğer sorun "kimlik çatışması"r\dan kaynaklanı- yorsa.. Güneydoğu'yu terk eden Kürt yurttaşlanmı- zın, Kuzey Irak yerine Istanbul'a gitmelerini nasıl açıklıyorsunuz? Kuzey Irak'taki "Kürt kimliği" mi on- lara yabancı, Istanbul'daki "Türk kimliği" mi onlara daha yakın? ••• Geçenlerde Prof. Şerafettin Turan anlatıyordu. Çocukluğu Cumhuriyetin ilk döneminde Van'da, Muş'da, Bitlis'te geçmiş. En iyi öğretmenler, en seçkin yöneticilerle.. Hemen hemen tüm kamu görevlilerinin ülkenin batısında ve doğusunda dönüşümlü olarak görev yaptıklan bir or- tamda.. Demokrat Parti gelmış ve bu duruma son vermiş. Doğu'daki feodal beyier, Cumhuriyet tanhinde iki kez Batı'da otumnak zorunda bırakıldılar. Bunlar ora- daki feodal ve yarı-feodal yapının değişmesi, yöre insanının özgürleşmesi için önemli adımlardı. Ikisi de sağcı partilerin oy kaygılanyia geri alındı.. Işte etnikçi aydınlanmıza son iki soru: - Tarihi mi bilmiyorsunuz, yoksa tarihsel gerçek- leri saptırmak çıkarlarınız gereği mi? Ve de sizin çı- karlannız, acaba temsil etmek savında olduğunuz ya da kullanmaya çalıştığınız etnik kesimin çıkaıianyla bağdaşıyor mu? SelBatnuın 'ıfelç etti Batman'da iki gündür süren aralıksız yağıs yaşamı felç etti. Kentte >üzlerce ev sular altında kahrken milyarlarca liraük maddi hasar meydana geldL Yurttaşlann geceyi sokakta geçirmesine yx>l açan sel, özellikle Ipragaz, Çay, Iluh, Bahçeuevler, Pazaryeri, PmarbaşL, Beşevler gibi kenar semtterde etkiH oldu. tluh Deresi'nin taşması nedeniyle çevredekiler korkudan geceyi uykusuz geçirirken "Milyarlarca lirahk zaranmız var. Batman afet bölgesi ilan edilsin r dediler. Selden zarar gören semtlerde incelemelerde bulunan Beiediye Başkanı Mahmut 1 ileği. "Tek teselnmiz can kaybuun olmamasıdır'' dedL (Fotoğiraflar: AA)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear