Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
:3 ŞUBAT 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Nedim Gürsel yeni romanında bütün renkleriyle Venedik ve îstanbul'u anlatıyor
Dd keııtiıı Rönesans'ta butuşması
CEYDAAKAŞ
PARİS - En çok yokuluk yapan yazar-
larunızdan biri. herhalde Nedim Gürsel.
Yine iki yolculuk arası bir fırsat buluna-
rak yapılan ve yazann son yolculuğunu.
izlenimlerini, yenı projelerinı içeren bu
röportaj. Gürsel'in uzaktan da olsa
Pantheon'un gölgesinin vurduğu Paris'te-
ki evinde gerçekleştirildı.
- Öncelikle İngütere'deki toplantıdan
söz edetim. Kapsamı neydi, niye sizi seçti-
ler ve izknimleriniz nekr?
Kişisel bırçağnydı bu. Londra Üniver-
sitesi'nin Doğu Dilleri ve Ortadoğu Ince-
lemeleri Böiümü'nde birTürkoloji bölü-
mü vardır. Bu bölüm aslında Paris'teki
Türkoloji bölümüne oranla daha fazla ım-
kânlara sahip bir bölümdür ve her yıl bı-
rini -bu araştırmacı olabilir, yazar olabi-
lir- bir dizi konferans vermesi için davet
ederler, bu yıl da ben davetliydım. Lond-
ra. Oxford ve Manchester'da olmak üze-
re üç konferans verdim. Bu konferansla-
nn ıçeriği "tarihsel roman"dı. Boğazke-
sen'den yola çıkarak günümüz yazarlan-
nın, romanlannda tarihi ne ölçüde yorum-
ladıklannı ve tarihsel romandan bugün ne
aniaşılması gerektiğini anlatmayaçalışnm.
12 Mart döneminde Türkçeye çevrildi-
ğinde bızi çok etkileyen tanhsel roman
üzerine iinlü kitabında Lukacs, tanhsel
romanın babası olarak VValter Scott'ı gö-
rür. Onun bu görüşünden yola çıktım; son-
ra sözü Türkıye'deki tanhsel romana ve son
yıllarda ortaya konulan ürünlere getırdim.
- Türkiye'deki tarihsel roman çerçeve-
sinde başka hangj isimkrden bahsettiniz?
Öncelikle, popüleranlamda tarihsel ro-
mandan bahsettim. En azmdan benım ku-
şağımm yazarlannın okuduklan ısımler-
den: AbduDah ZiyaKozanoğlu,Feridun Fa-
zdTfflbentçLOğuzÖzdeş, llk tanhsel Türk
romanına değindim: NâmıkKemaTin Cez-
mı adlı romanına. Fakat konuşmanın asıl
içeriğini oluşturan yapıtlar KemalTahir'in
Devlet Ana'sı. Orhan Pamuk"un Beyaz Ka-
le'sı \e benım Boğazkesen adlı romanım-
dı.
- Nasıl tepkiler gördünüz? Türk tarihi
romanı hakkında bir önbilgileri var mıy-
dı, yoksa tamamen yeni bilgikıie mi kar-
şılaştı İnplizler?
Bir kere benim ıçın çok zevklı bir kar-
şılaşma oldu. Konferanslarıma çok kala-
balık bir kıtle ilgı gösterdi ve çoğu lngi-
Hz olan bu ızlevialerin tümü Türkçevi
gayet ıyi bilıyordu. öğrencılerin seviyesı
de oldukça yüksekti. Edebiyat konusun-
da doktora yapan tngiliz öğrenciler Türk
edebıyatını yakından izliyorlar, ama aynı
şeyi yayıncılar için söyleyemem. lzleye-
bildiğim kadanyla Anglo-Sakson dünya
yabancı edebiyatlara genellikle çok ka-
palı. Yüz kıtaptan sadece üç kitap çeviri
oluyor, bunlar da tabii öncelikle Avru-
pa'dan ya da Güney Amerika'dan çevrili-
yor. Tek tük ıstisnalar var elbet. Bunlarda
Yaşar Kemal'le Orhan Pamuk. Bir de il-
ginçbirhaberöğrendim.aynntılıbirbro-
şürdeverdilerbana: Bu ay.yani şubatayı
içinde Nâzım Hikmet üzerine çok aynn-
tılı bir biyografi yayımlanacak. Saime
1
enim asıl
anlatmak istediğim
Rönesans resmi değil,
roman kahramanının
çalkantılı dünyasında
resmin tuttuğu yer.
Kendisi de manzara
resmi yaptığı için
dünyayı seyretmeye
doyamayan bir insan
Kamil Uzman. Dünya
bütün renkleriyle,
Istanbul ve Venedik
kentleri bütün
aynntılanyla bu
romanda yer alıyorlar.
Göksu \e Edward Tımms tarafından ha-
zırlanmış bir kitap bu.
- Anglo-Sakson dünyanın yabanci ede-
biyatına karşı ilgisizliği nereden kaynak-
laruyor sizce?
Elbette kendilerine ait büyük bir ede-
biyat gelenekleri var ve bunu ön plana çı-
karmaları normal karşılanabilir, ancak
Fransa'ya baktığımızda da çok köklü ve
yaşayan bir edebiyatla karşı laşmamıza
rağmen Doğu'ya, üçüncü dünya ülkeleri-
ne ya da yabancı edebiyata çok açık bir
edebiyat dünyası olduğunu görüyoruz.
Londra'daki o çok gûzel kitapcılara
girdiğiniz vakit Türkiye'yle ilgili hemen
hemen hiçbir şeyle karşılaşmıyorsunuz. Bir
Nurhan Atasoy 6 orijinal Osmanlı çadırını incelemek üzere Isveç 'teydi
Hep öğrenmek, heppaylaşmak...GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Sanat tarihi
profesörü Nurhan Atasoy, 65 ya-
şını Stockholm'de kutlarken mut-
luydu. Görüştüğümüzde elinde
şampanya kadehi. etrafında dost-
lan yoktu. Kaldığı konukevinin
salonunda buluştugumuzda, önün-
de kareli bloknotu ve gönyesi. elin-
de kurşunkalemı vardı. Gördüğü
Osmanlı çadırlannın ölçülerini
hesaplamaktaydı. Yaptığı şeye ru-
hunu veren ve her dakikasının ta-
dını çıkaran haliyle bana AzizNe-
sin'i animsattı. Hep öğrenmek,
hep paylaşmak ve hep vermek...
"Süheyl Ünver Hocam bana,
'Bilim insanı, başkalanna bıldik-
lerini vererek çoğalır' derdi, ben
de böyle Osmanlılann izinde ça-
dır seferine çıktıkça. biktiklerimi
konuyla ilgili başkalarryla payla-
şarak çoğalıyorum."
Uzun süredir titizlıkle hazırla-
makta olduğu Osmanlı çadırlany-
la ilgili kitap onu ülkeden ülkeye
sürüklemekte.
"İsveçte 6Osmanh çadın var de-
nince buraya geldim: buniara sa-
hip olmaktan büyük mutluluk du-
yuyorlar. 6'sı da orijinal Türk ça-
dın. Onlarla ilgili biIgUeri büyük
ilgiyledinlediler. Bu konuda yayın
yapıyorlar. Bana bir çadınn da
Madrid'de olduğunu soylediler.
Artık oraya da gitmek gerekiyor.
Sırada St. Petersburg, Budapeşte
ve Slovenya da var. Her gezünde
karşıma güzel sürprizler çıkıyor.
Onun için hepsini görmeye çalışı-
yorum. Maltepe Üıüversitesi'nde-
kigenelkültür derslerimi aksatma-
mak için gezüerimi tatOlere rast-
latıyttrum."
Prof. Atasoy. tsvec'te gördüğü
ilgiden çok hoşnut. Özellikle Is-
kandinavya'nın en büyük müze-
si olan Nordiska'dan ve hele onun
deposundan çok etkilenmiş:
'anat tarihi
profesörü
Nurhan Atasoy*u
' uzün
üzerinde çalıştığı
Osmanlı çadırlan
ile ilgili kitap
ülkeden ülkeye
sürüklüyor.
En son 6
Osmanlı çadınnı
incelemek üzere
tsveç'e giden
Atasoy, verdiği
konferansla
bildiklerini
konuyla
ilgilenenlerle de
paylaştı.
"Ne güzel sahip çıkmışlar her şe-
ye. Bir bölümde bizdeki çıknktan
belki 300 adet vardı. Aklım dur-
du. Oysa ülkemizde geride kalan
her şey yok oluyor. Nerede bir ka-
rasaban bulunuracaba?Geçenler-
de tskoçya Müzesi'nden bir arka-
daşım geldi \% benden clişi. kana-
viçe ve örgü örnekleri istedi. Arttk
konu-komşudan nebulduvsakonu
verdik. gitti. Peki nerede anneleri-
nûzin. anneannelerimizin güzelim
el emeği mahsulleri'.' Bugünden
sakladıklanmız, yann dünün mi-
rası olacak. Ama ö> le uzağız ki bu
anlayıştan!.. Doğru dürüst bir et-
nografya müzemiz bile yok. Olan
ise hep aynı haliyle uyuklamak-
ta."
Isveç müzelerinin canlı hali,
hem eskiyi koruması hem de ye-
niye açık olması, halkın gösterdı-
ği ilgi de onu çok etkilemiş:
"Tütün müzesi bile var, diyor.
Oyuncak müzesi. Ah halim olsa da
ben de bir çocuk müzesi açılması-
na katkıda bulunsam_."
Belki o da olur. ama yakin ge-
lecekte gerçekleşmesi pek de zor
gözükmeyen bir projesi, tstan-
bul "da uluslararası bir Osmanlı ça-
dırlan sempozyumu ve sergisi dü-
zenlemek. Tanıştığı ve hemen ka-
nmın kaynadığı Isveçli meslek-
taşlan, Istanbul Enstitüsü'nün ve
tsveç'inbukentteki başkonsolos-
luğunun katkılanyla bunun ola-
bileceğine inanıyorlar. Bir de bi-
zım Kültür Bakanlığımızın deste-
ği olursa. neden olmasm?
Prof. Nurhan Atasoy, gezdığı
çadırlan titizlikle ölçüyor ve çizim-
lerini yapıyor. Sonra bunlan kâ-
ğıttan kestıği zaman küçük bir
modehni yapıyor. Bu çizimlerin.
görüştüğü ınsanlan çok etkiledı-
ğini söylüyor. Kralıyet Ordu Mü-
zesi'ndeki çadın tanıtan dergiyi
görmüş: ancak çizımlenn ölçek-
li çizilmemiş olmasına şaşırmış.
"Osmanlı çadırlan, kullanılan
kumaşlarla. titiz >e pratik mima-
risiyle 1600'lü yıllardaki Türksa-
natının enfes örnekleridir, dıyor.
Ama yalmzca bu değS. \>nı zaman-
da, Türklerin organizasyon bakı-
mından ne kadar ileri olduklan-
ru da gösteriyor. Sefere çıkılırken
her şey düşünühnüş; gereken her
küçük esnaf sefere dahil edilmiş.
Ayakkabıcısından terzisine kadar.
Çadırlar. gezgin saraylara, işyer-
lerine benziyorlar. Haşmetlerhle,
buralarda kabul cdilcn yabancıel-
çilerl deviet büyükkrini etkilemiş-
ler. Mesela Belgrad'daki Sultan
Çadınna (Otağ-ı Hûmaynn) Sul-
tan Selim, Kanuni'nin ölümün-
den sonra gelmiştir ve orada tören-
k tahtaçıknuşör.Önündetörenya-
pılan bu çadır, herhangi bir çadır
değildir. Yani bu çadırlar, hem
fonksiyon bakımından hem de tö-
rensel olarak nefıs bir sahne oluş-
turuyor."
Prof. Nurhan Atasoy, Türkçe ve
Ingilizce hazırlamakta oldugu ki-
tabında işte bu güzel sahnenin per-
delerini dünyaya açmaya hazırla-
nıyor.
tek Penguins'ten çıkan Dede Korkut Hi-
kâyeteri'ni görebildim. Ingılizceye çev-
rilmiş yazarlanmızm da kitaplan raflarda
yok. Burada, St. Germain des Pres'de bir
kitabevıne girdiğinizde hıç değılse Yaşar
Kemal'in, Orhan Pamuk'un ya da benim
kıtaplanmı görebilirsiniz.
- Yeni romanııuz hakkında bilgi alabi-
lirmiyiz?
Konusu kısaca resim diyebılirim. Bir sa-
nat tarihi profesörü, Venedık'te, Fatih'ın
de portresıni yapan Gentile Bellini \e
Bellini ailesi üzerine araştırma yapmak-
ta. Rate bir ressam, başansız bir ressam
olduğu için akademik kariyeryapmış. pro-
fesör olmuş. Karnil Uzman kahramanı-
mızın adı- yaptığı peyzajlar bize Istan-
bul"u getirdiği gibi okuyucu aynntılı be-
timlemelerle Venedik'te de geziniyor. Sa-
dece kentlerin mekânında değil. bu iki
kenti anlatan. betirnleyen mekânlarda ya-
pılan bir gezinti. Özellikle bir bölümde,
Rönesans dönemindeki Venedik'le, Fatih
dönemınin bu Akdeniz'dekı iki gücün kar-
şılaşmasını anlatmayaçalıştım. Biliyorsu-
nuz DogAı resım geleneğmde perspektıf
yok, oysa perspektıfın bulunması ve uy-
gulanmasıyla Batı'da sanat alanında çok
önemli bir dönemeçle karşılaşılıyor.
- Sadece Bah sanatına >önelik değil öy-
leyse, Doğu sanaunı da konu edinen bir ki-
üipU karşı karşıyajTZ?
Evet, üç yıldan beri çalıştığım bu roman
bir anlamda hem Doğu'da, hem Batı'daki
uygulamalanyla resmi konu olan bir ro-
man. Örneğin Bellini ıle ilgili bir bölüm-
de Bellini Istanbul'a gelip oradakı minya-
tür sanatıyla da tanışıyor ve bir anlamda
o sanattan da yararlanıyor dıye varsayıyo-
rum bir romancı olarak. Araya bir nakka-
şm da hikâyesi giriyor.
- Özellikle Belliniler
hakkındakiböKimleriya-
zarken nasü bir çalışma
iztediniz?
Öncelikle birkaç kere
Venedik'e gittim. Correr
Kütüphanesi'ne. Bellini
ailesinin serüveninde be-
ni iki nokta ilgilendirdi.
Birincisi. baba Belli-
ni 'nin, Jacopo Beffini'nın.
ilk perspektıf uygulama-
lannı gerçekleştıren res-
samrardan biri oluşu.
Ikincisi de. iki oğlundan
Giovanni ve Gentile Bel-
lini'den en yetenekli ola-
nır»; yam @iwanni'ye~
çok fazla bir miras bı-
rakmayışı. Çünkü evli-
lik dışı bir ilişkiden olmuş
bir çocuk. asıl dâhı de o.
Oysa Fatih'in portresini
yapan Gentile. o dönem-
deödüllendırilmış. Doç-
lar Saray\'nın resmi port-
re ressamı olarak kabul
görmüş, bir anlamda
"devlet sanatçısı". Oysa
bugün resım tarihi uz-
manlan. aslında Giovan-
ni'nin 15. yy Venedik res-
mının en önemli ressa-
mı olduğu konusunda
hemfikirler. Ama benım
asıl anlatmak istediğim
Rönesansresmideğil. ro-
man kahramanının çal-
kantılı dünyasında res-
min tuttuğu yer. Kendisi
de manzara resmi yaptı-
ğı için dünyayı seyret-
meye doyamayan bir ın-
san Kamil Uzman. Dün-
ya bütün renkleriyle. ls-
tanbul ve Venedik kent-
leri bütün aynntılanyla
bu romanda yer alıyorlar.
Doğayı sadece taklıt et-
miyor, doğayı aynı za-
manda dönüştürüyor, al-
gıladığımız gerçekliğin
dışında yeni bir gerçek-
lik yaratıyor. Okurlann
bu gerçeklikle haşır ne-
şir olmalannı istedim.
Yıldınm Önal ve Ömercik.
Yıldınm Dnal amlıyor
• Kültür Servisi -
Sinemaya. 1964yılında
Nizamettin Uludağ'ın
yönettiğı "Hostes
Hanım' adlı fılmle
adım atan aktör
Yıldınm Önal (1931 -
1982), ölümünün 17.
yılında bu akşam saat
20. 30'da Veli Bar'da
düzenlenecek bır
toplantıyla anılacak.
'küçük İskender'le
"Şiir ve Sınema
Akşamlan"
kapsamında düzenlenecek anma gecesıne Bülent
Oran, Aytaç Arman, Fatma Belgen, Se\da Ferdag,
Ertunç Şenkay, Metin Üstündağ, Mesut Kara,
Mehmet Alemdar, Yılmaz Atadeniz ve Çetin Inanç
konuşmacı olarak katılacaklar. Anma gecesı.
Önal'ın başrolünü oynadığı "Gurbetçıler Dönüyor"
adlı Fılmin göstenmiyle başlayacak. (251 18 93)
ADT, Tarsus ve Hatay
turnesînde
• ADANA(AA)- Adana Devlet Tiyatrosu (ADT),
'Soytanlar' ve 'V. Frank ya da Gangsterler
Demokrasisi" adlı oyunlanyla türneye çıktı. ADT,
Pravelkiç'jn yazdığı ve Emre Bozdoğan'ın yönettiği
Soytanlar"^ bugün ve yann Hatay'da sahneleyecek.
ADT. Dürrenmatt'ın yazdığı ve Ayşenil
Şamlıoğlu'nun yönettiği V Frank ya da Gangsterler
Demokrasisi'ni ise 26 ve 27 Şubat günleri Tarsus'ta
tiyatrose\ erlere sunacak.
'Erotizmin gerilimi ye bedenin
dinamizmi../
• Kültür Servisi - Heykeltıraş
Yaşar Samı Gözgöz'ün
yapıtlannın yer aldığı sergı
yann lzmir'de Vakko Sanat
Galerisi'nde açılıyor. Sergi 22
Mart'a kadar görülebilecek.
Yaşar Samı Gözgöz. 1987
yılında Heykel Anasanat Dalı
Doçentı. 1993 yılında Heykel
Eğitimi Profesörü oldu. Kültür
Bakanlığı Devlet Heykel
Yanşması'nda '50. Yıl Atatürk
ve Cumhuriyet Birincilik
Ödülü". bir başka yıl yine aynı
yanşmada 'Başan Ödülü' aldı Prof. Dr. Kaya
Özsezgin sanatçının yapıtlan hakkında şunlan
söylüyor: "Gözgöz, bronza döktüğü genç kadın
heykelleri. gerilimsel bir erotizmin devınimı ile
ınsan bedenınin varsıl dinamizmıni dışa \ uruyor."
Kayıplap' Balıkesir'de
• Kültür Servisi - Ankara Sanat Tnatrosu'nun
(AST) Şılili yazar Anel Dorfman'ın 'Dullar' adlı
romanından uyarlayarak sahneledıği 'Kayıplar" adlı
oyun. 25 Şubat Perşembe günü Bahkesirli
sanatseverlerin karşısına çıkacak. Balıkesir Çağdaş
Eğitim Vakft (BAÇEV), Çağdaş Yaşamı
Xtosteklerne Demeği ve Atatöfkçü Düşönce* ^ ^ ^
Derneği'nin işbirliğiyle izleyiciyle buluşturulacak
oyun BAÇEV'in merkezınde ızlenebilir.
BUGÜN
• AKSANAT'ta 12.30 ve 18.00 saatlerınde Sting'in
'The Soul Cages' başlıklı konsen lazer-disk'ten
izlenebilir. (252 35 00)
• BORUSAN KÜLTÜR MERKEZİ nde Ali Perret
(piyano). Raci Pismisoğiu (bas gitar) ve Emir
Ozoğlu'nun (davul) sunacaklan caz konsen saat
19.00"da başlıyor. (292 06 55)
• BELGESELStNEMACILAR BİRLİĞt nde
tlknur Dalkıran'ın yönettiği k
Dinle Ney'den' adlı dıa
gösterisı 13.00'ten 19.00'a kadar her saat başı
gösterilecek. (292 39 84)
• YAPIKREDİ SALI TOPLANT1LAR1
kapsamında Ahmet Kuyaş'ın yönettiği. Mehmet
Gülervüz. Serhan Ada ve İlhami Algör'ün
katıldıklan 'İnsanın Halkri-Mcraklı' başlıklı söyleşi
saat 18.30"da Tepebaşı'ndakı Turkcell Salonu'nda
gerçekleşecek. (280 65 55)
• BtLGt ÜNtVERSİTESİ'nde saat 20.00'de
Christopher Hampton'ın yönettiği 'Carrington' adlı
film gösterilecek. (216 00 00)
• İTÜ'nün Taşkışla Kampusu'ndakı 109 no'lu
salonda Prof. Dr. Herald Hauprman'ın sunacağı
'Erken Neolitikten Erken Bronz Çağına Kadar
Anadolu'da Yerieşim Tarihi* başlıklı konferans saat
16.00"da gerçekleşecek.
• CRR'de saat 20.00de Golden Horn Ensemble'ın
'Osmanlı Harem Müziği' başlıklı konseri izlenebilir.
(231 54 98/
• FOTOĞRAFEVİ'nde saat 19 30"da Öktem
Küstü nun "Hindistan" adlı dia eösterisi izlenebilir.
(25105 66)
• MEBA SANATEVt'nde Mine Ergen'in
yöneteceği 'Bertolt Brecht' başlıklı seminer saat
20.00'de başlayacak. (547 13 35)
Londra Imparatorluk Savaş Müzesi sivilleşiyorKültür Servisi - Londra'dakı Imparator-
luk Savaş Müzesi, savaş alanlannın tozlu
anılanndan kurtularak popüler tarih üzeri-
ne yoğunlaşan yeni bir yapılanma içine gı-
riyor. 82 yaşındaki müzede genç kuşağın
da ilgisini çekmek için önümüzdeki gün-
lerde savaş sonrası Ingilteresi'ndeki yaşam
biçimini konu alan, Marilyn Monroe, Ro-
ger Bannister ve EWisPresley gibi dönemin
ikonlan haline gelmiş insanlann özel eş-
yalannın da yer alacağı bir sergi düzenle-
necek.
"Bombadan Beatles'a" başlıklı sergi 25
Mart'ta açılacak. Sergi, Ikinci Dünya Sa-
vaşı'nın bitiş tarihi olan 1945'ten Churc-
hiD'in ölüm tarihi 1965'e kadar uzanan 20
yıllık bir zaman dilimini kapsayacak. tn-
giliz halkının savaşın miraslanndan nasıl
etkilendiğinin, ülkede artan refah ve iyim-
serliğin nükleer bomba tehlikesiy le nasıl gü-
vensizliğe dönüştüğünün irdeleneceği ser-
gide sinema, sanat, tasanm. politika ve top-
lumsal değişim temalan ele alınacak.
Bombadan Beatles'a, Savaş Müzesi'nin
kapılannı sivil bır temaya açtığı ilk sergi
değil. Müzedeki sabit serginın bır bölümü
iki dünya savaşı arasındaki sivil döneme ay-
nlmış durumda. tki yıl önce '1940"lann
Modası ve Yeni Bakış' başlıklı bir sergiyle
de moda teması aracılığıyla toplumsal ta-
Müze, tozlu anılardan kurtularak popüler tarih üzerinde >oğunlaşmayı hedefliyor.
rihin zengin bir panoraması sunulmuştu
müzede.
Belirtileri dahaönceden gözlenen bütün
değişikliklere karşın müze ilk kez bu ka-
dar değişik bir konuyu ele alıyor ve Birin-
ci Dünya Savaşı'yla ilgili belgeleri sakla-
mak olarak belırlenen amacından bu kadar
çok uzaklaşıyor. Çoğunlukla genç müze
çalışanlannm baskısıyla sağlanan bu deği-
şiklikle genç ziyaretçilere ulaşılması ve
serginın okul müfredatlanyla da örrüştürül-
mesi amaçlanıyor.
Serginin tasanmı SirTerenceConran ta-
rafından gerçekleştiriliyor. Savaşın bittiği-
ni bildiren haber filmlerinin gösterimi ile
başlayan sergide 40"lı yıllara ait bir ev. bir
nükleer sıgınagı. bir film seti, 50'li yıllara
ait bır kafe gibi aynntılara yer verilecek. Ser-
gide en çok ilgi çekmesi beklenen yapıtlar
ise şöyle:
Roger Bannister'ın 1954 yılında dört da-
kikada koştuğu 1 mili ölçen kronometre.
John Lennon'a ait bir kosrüm ve Marilyn
Monroe'nun 'Erkekler Sarışın Sever'de
giydiği birelbise.
Öte yandan sergiyi düzenleyen kurulun
bugünlerdeki en büyük derdi, sanıldıgı gi-
bi yer alacak parçalann toplanması ve dü-
zenlenmesi değil. müzenin adı. Yaklaşık iki
yıl önce başlayan ve müzenin artık bir sa-
vaş müzesi olmadığı savı çerçevesinde ge-
lışen tartışmalar yeni serginin hazırlıklan
nedeniyle yeniden alevlendi. Müzenin adı-
nın değişmesini isteyen kişiler, müzenin
kurulduğu zamanla günümüzün savaş an-
layışının değiştiğini vurguluyorlar. Savaşın
ve tngiltere'nin savaşlardaki başansının
sergilendiği anıtsal biryapı niteliğinde ku-
rulan müzenin yeni adının savaştn çelişki-
lerini sergileyen yeni yapısıyla örtüşmesi
gerektiği üzerinde duruluyor.
Müzenin halkla ilişkiler sorumlusu Chris-
topher Dovvling de müzenin adının çağnş-
tırdığı saldırgan militarizm çizgisinden
uzak olduğunu vurgularken müzenin, içe-
riğiyle bunu izleyicilere kabul ettirdigini söy-
lüyor.
Adının çağnşımlan nedeniyle uzun sü-
re müzeyi ziyaret etmek istemeyen eski tş-
çi Partisi Başkanı Michael Foot ve eski
Nükleer Silahsızlanma Kampanyası lideri
Bruce Kent bile artık müzenin destekçile-
riarasında yer alıyor. Sivil taleplerbuyön-
de olmasına karşın Kültür Bakanı Chris
Smith'ın Imparatorluk Savaş Müzesi'nin ye-
ni bir kolu için 28 milyon pound'luk yar-
dım yapılacağını açıklaması. müzenin adı-
nın değişmesine hükümet ve kraliyet aile-
sinin bir süre daha izin vermeyeceği şek-
lindeyorumlandı.
YAPIyr KREDI
KÜLTÜR SANAT
YAYINCIUK
23 Şubat Salı, 18.30
tnsanın Halleri:]Vferaklı
Yöneten: Ahmet Kuyaş
Konuşmacılar: Mehmet Güleryüz,
Serhan Ada, İlhami Algör
J T U R K C E L L salonu, MeşrutiyetCad.153 Tepebaşı
Istiklal Cad. Korsan Çıkmazından gırılebilır