17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23ŞUBAT1999SALI 10 DIŞ HABERLER KAVŞAK OZGEN ACAR Donu düşük yakalananlar! Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'in dediği gibi Abdullah Öca- lan'ın yakalanışı hakkında bir hafta boyunca hemen hemen yazılmayan bir şey kalmadı. Böyle olunca, haf- tada bir yayımlanan bu köşede, bir hafta sonra yenı ne yazabilirim kı? Zaman zaman yabancı basında çeşitli olaylarlabağlantılı olarak "Ka- zananlar-kaybedenler" biçıminde lis- teleryayımlanır. Aynca, ülkemizde son zamanlar- da "şilt verme" modası yaygınlaştı. Ben de başanlı kişi ya da kurumlara "törenle ödül veremeyeceğime" gö- re onlardan burada övgüyle söz et- mekleyetinip, kaybedenlerin, birhalk deyimiyle "donu düşük yakalanan- lann" bilinmeyen yanlarını sergile- meye çalışayım. Ne şehit ne gazi olanlar! Abdullah Öcalan (Apo): Işık için- de yatsın Uğur Mumcu, öldürülme- den önce çeteler kadar Apo'ya da takmıştı. PKK bağlantılan konusunda yoğun biraraştırmayürütüyordu. Ölü- münden sonra Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteriiğı'nden yüksek düzey- de bir yetkili bana -o zaman Genel Ya- yın Yönetmeni olduğum içın- şöyle dedi: "Rahmetli Mumcu öldürülme- den 3-5 gün önce Apo hakkında bi- ze bazı soru/ar yöneltti. Kendisine, sınırlı olmak koşulu ile bazı bilgiler deriemeye söz verdim. Araştırmacı- lığını bildığim ıçin onu yönlendirmek amacıyla kısa bir not hazırladım. Pa- zartesigünü kendisine verecektim kı o pazar öldürüldü. Bu notu size ve- riyorum." Notu aldım, daha sonra eşi Sayın Güldal Mumcu'ya ilettim. Bu- güne değin bu bilgileri kullanmadırn. Ancak Apo'nun Kenya'dan getirilir- ken uçaktaki sözlerinın ne anlama getdinı anlamak için bu nottaki bilgı- lerden bazıiannı buraya alacağım. Apo, Kenya'dan getirilirken uçakta konuşmaya başladığında neden sadece "annesin- den" söz etmiş. "babası- na" deginmemişti? Soru- nun yanıtını bu notun birın- ci maddesinden aktaralım: "Şanlıurfa ili Hatfetı ılçe- si Omertı köyünde 1948 yı- lında doğmuştur. Anne adı Üveyş, baba adı Ömer olup, üçü erkek dördü kız toplam yedi kardeşten ılk erkek evlattır. Feodal bir du- zen içinde otonter ve kav- gacı anne elinde ve zaval- lı, pasıf bir baba etkısınde özenle ve biraz da şımartıl- mış olarak büyiımüştür. Ab- dullah Öcalan, babası söz konusuolduğunda 'Ondan hoşlanmıyorum' demekten çekinmez." Apo uçakta du- rup dururken neden "An- • neanirt Türkolduğunu' söy- lerrte gereğinı duymuştu? Güneydoğu Anadolu'da PKK militanlan ile TSK erle- ri arasındaki psikolojık telsiz savaşın- da "Apo'nun annesinin Kürt değil Er- meni" olduğu gibilerden sürekli bir atışma yaşanıyordu. Apo, uyku ilacı- nın etkisınden sonra gözünü açaraç- maz ağzından çıkan, daha doğrusu bi- linçattından boşalan cümlede "An- nesinin Türk olduğunu' söyleme ge- regini duymuştu. Apo'nun ruhsal du- rumunu notun 4. maddesi aydtnlatı- yor: "Annesini Türk olarak tanıtmasına rağmen Gevaşe- Abeş gibi ısimler- le tanınan anne tarafının Ermeni dön- mesi olduğu, babasının da Ermeni asıllı akrabalannın olduğu söylenmek- tedir. Anne ve babanın şeceresinin çı- kanlması için Şanlıurfa Halfeti ılçesin- de İHTİDA (dinden dönme) kayıtlan- nın incelenmesi gerekir." Pangalos çetesi: Geçen gün bizim gazetenin birincı sayfasındaki başya- zı "9 Eylül 7922" diye başlıyor. Ana- dolu'da Yunan yenilgisinin sonunu anlatıyordu. Ben de size bu sonun başlangıcını anımsatayım. Yunanistan Dışişleri Bakanı The- odoros Pangaios ile Temmuz 1983'te Tıcaret Bakan Yardımcısı iken Türk- General Pangalos Yunan ekonomik ilişkileri konusunda Atina'da özel bir söyleşi yapmıştım. Sorulanmı yöneltmeye fırsat verme- den söyleşiye şu sözlene başlamıştr. "Biliyor musunuz ki ben Türkiye'de sürgün yaşadım. 1967'deaskericun- ta, Yunanistan 'da yönetimi ele geçi- rince ülkemı terk ederek Türkiye'ye sığındım. Altı ay süre ile Ayvalık'ta oturdum. Orada pek çok Türk arka- daşım oldu. Bazılan ile zaman zaman haberleşıriz. Antalya 'ya kadar tüm kı- yıyı gezerek gördüm. Çok güzel bir ülkeniz var. Her gittiğim yerde bana özel ilgi gösterildi." Türkıye'nin cuntanın elinden kur- tardığı Pangalos, anlatımını şöyle sür- dürmüştü: "Ogünlerde babam Veor- gios Pangalos orduda bir general- dı. Ben ve babam özel koşullar altındaydık. özlem gidermek ıçin bir yol bulmuştuk. Babam Midilli Adası'na geliyor, ben de Ayvalık'tan açılıyor, tehlike altında denizde buluşuyor- duk." Yunan Başbakanı Konstantin Simrtis'in Apo olayından dolayı kov- duğu, Avrupa Birliği'nde "manyak" olarak tanımla- nan, Almanlann "Cüce be- yinli dev" dedikleri Pan- galos'un ilk adı dedesin- den geliyordu. Dedesinin kım olduğunu torun şöy- ie anlatmıştı: "Dedem Theodoros Pangalos da babam gibi birsubaydı. 15 Mayıs 1919'da Izmir'i iş- gal eden Yunan Ordu- su 'nun Başkomutanıydı." "9 Eylül 1922" tarihin- de son, Yunanlılann "15 Mayıs Î9?9"da Izmir'i iş- gal etmeleri üzerine, gaze- teci Tahsin'in attığı "ilk kurşun"\a başlamamış mıydı? Kurşunun hedefi de dede Pangalos ve iş- galci askerleri değil miydi? Yunan tarih kitaplan de- deden "Büyük Türk dûş- manı, hırslı, acımasız ve politika meraklısı" diye söz ediyor. Yunanistan 1925'te bir askeri ihtilale tanık oldu. Ihtilalin başında dede Pangalos var- dı. Daha sonra Türkiye ile doştlukan- laşmaşı imzalayıp Atatürk'ü Nobel Banş Ödülü'ne aday gösteren "dev- !et adamı" ElefterosVenizelos'a de- de Pangalos şu mektubu göndermiş- ti: "Ihtilalin ılımlı niteliği hemen hemen tüm ihtilalcisubaylann çevremde top- lanmalanna neden oldu ve de ben ih- tilalin ilerideki yönünü saptamak ko- nusunda çalışmaya katılmak zorun- da kaldım. Bir diktatörlük hükümeti kurma yolunu tutmaya karar verdim." Simitis, Apo olayını yüzüne gözü- ne bulaşttran torun Pangalos'u, gü- yenlikten sprumlu iki bakanını, Yunan İstihbarat Örgütü (RYP) Başkanı'nı kovdu. Sımıtis, bununla dayetinme- di, aleyhıne kurulan bir "komplo"dan da söz etti. "öca/an'ı Yunanısfan'a kaçak getirerek beni düşünvek iste- diler" dedi. Anlaşılan 1974 Kıbns ola- lyından sonra Türkiye. Yunanistan'a demokrasiyi getirmekle kalmamış, bugün de yasal hükümeti düşmekten kurtanmıştı. Dede-torun Pangaloslar "soya çekim" olgusunu da kanıtla- mış oldular. Thedoros Pangalos 'Kavşak' Ödülleri Haddimiz olmadan Apo olayında en büyük "başan "yı gösteren şu kişi ve kurumlara "Kavşak Köşesi" adına "ödül" vermek isterdik. AtiBa Ateş: Türk Silahlı Kuvvetleri adı- na 16 Eylül'de gittiği Suriye sınınnda Şam yönetimine adı konmamış bir sa- vaşı açık-seçik ilan eden Kara Kuvvet- leri Komutanı Orgeneral Ateş, Apo'nun "yakalama sürecinibaşlatan kronomet- reye basmasından dolayı" ödüle layık göaıldü. Hüsnü Mübarek: Şam'- a, gereken yapılmadığı tak- dirde "Türkıye'nin, doğacak bütün sonuçlan ile meşru müdafaaya başvurma ve can ve mal kaybından do- ğan zarariann tazminini her şart altında talep etme hak- kını sak/ı tutmaktadır" biçi- minde iletilen Türk notası, Latince "casus belli (savaş nedeni)" anlamına geliyordu. sine ve sıyasasına en büyük darbeyi vurdu. Vefdıği destekle 55. ve 56. hü- kümetlerin Avrupa devletlerinde sö- zunü geçirmesinde en büyük birlik ve beraberliği gösterdi. Türk halkının baskı altına aldığı Dal- lama, ttalya'dan aynlmadığını görün- ce Apo'ya "Seni Türklere veririm"teh- didinde bulunmak zorunda kakjı. Apo, kapıdan kovulup bacadan girdiği Rus- ya'yı sıçrama tahtası olarak kullandı. Apo'nun geri getmesinden bıkan Moikova "Türkiye'ye geri vermeye hazırtanıyor" havasını yaratmak ama- cıyla, Interpol'den -iki ülke arasında bir anlaşma ol- mamasına karşın- iade dosyasını istediğini açık- ladı. Ödül, Türk halkına "ola- ğanüstü kamuoyu deste- ği ile öteki Avrupa ülkele- rinin de Apo'yu kabul et- Bu girişimi Hafız Esad cid- « u s n u Mubarek melerini caydırmadaki et- diyealmadı.MısırDevletBaşkanıMü- kin ve inandıncı boykot gücünden" barekacele Ankara'yageldı. Demirel, konuğuna durumun cıddiyetini anla- tırken, "Artık orduyu tutamıyorum" mesajını verdi. Mübarek, Esenboğa'da karannı değiştinp Kahire yerine Şam'a yöneldi. Bu ziyaretin ardından Suriye Apo'yu kovdu. Mübarek'e bu ödülü "Türkiye-Suriye savaşını önlediği, Apo'yu ininden çıkardığı" için veriyo- ruz. Türk halkı: Italya Başbakanı'na Dal- lama adını takan Türk halkı bu ülke mal- lanna boykot karan ile italya ekonomı- dolayı verildi. MİT: "Derin devlet" olgusu ile geç- mişte büyük yara alan Milli istihbarat Örgütü, olması gereken yeniden dü- zenlemeye kavuştuğunu bu olayla ka- nıtladı. Türk halkının desteğini, güve- nilir istihbaratı ile de besleyerek Avru- pa devletlerine "Türkıye'nin gözü ve kulağının her yerde olduğunu" göster- di. Söylenenler doğruysa, önceki müs- teşarlık döneminde "çekingenlik" nedeni ile böyte bir başarı elde edilemezdi. Elmek: oacar(o superonline.com Fax:0312-468 15 79 ABD, anlaşmayı kabul etmeleri için Sırplara ve Kosovalı Arnavutlara baskı yapıyor Kosova için karar günüDış Haberier Senisi - Fransa'da Kosova- lı Arnavutlarla Sırplar arasında süren ba- nş görüşmeleri bugün sona ererken, taraf- lann banş anlaşmasına engel olan konular- daki ısrarlı tutumlan süriiyor. Kosova' nın bağtmsızlığının reddedile- rek geniş bir özerlik tanınmasını olumlu kar- şılayan Belgrad, anlaşma sonunda bölge- ye NATO Banş Gücü konuşlandınlmasını kabul etmiyor. Arnavutlar ise Kosova'ya geniş özerklik tanıyan anlaşmada, üç yıl içinde bağım- sızlık referandumu yapılmasının da yer al- ması ıçin ısrar ediyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözciisü Ja- mes Rubin. Arnavutlann referandum ıste- • Fransa'da iki haftadır süren Banş Konferansı'nda anlaşmaya vanlması için tanınan süre bugün doluyor. Arnavutlann Kosova'nın bağımsızlığı için referandum yapılmasında ısrar etmesi, Sırplann ise NATO Banş Gücü'ne karşı çıkması anlaşmanın önünde engel oluşturuyor. ğinden vazgeçerek, banş adına bir adım atması halinde Sınplara yönelik baskılan- nı arttırabileceklerini söyledi. Milose^iç'in karan bekleniyor James Rubin, Kosova banşının gelece- ğinin Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç" in karanna bağlı olduğunu belir- terek u Miloseviç, NATO Banş Gücü konu- sunda ancak asker zoruyia ikna olacak" dedi Bu arada, dün > eniden Rambouillet'e giden ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright Kosovalı Arnavut liderlerle gö- rüşmesınden sonra yaptığı açıklamada, Ko- sova banş planı ûzerinde bir anlaşma sağ- lamak için verilen mücadelede ilerleme sağlandığını, ancak ne Sırplann ne de Ko- sovalı Amav utlann henüz koşulsuz "evet" cevabını vermediklerini söyledi. Taraflarara- smdaki banş görüşmeleri sürerken, Koso- va'da dün yeni çatışmalar meydana geldi. Avrupa Güvenlik \e Işbirliği Teşkilatı (AGÎT) gözlemcileri, Kosova'nın kuzeyin- de Vucitrn yakınlannda Yugoslavy a ordu- su ile Arnavut aynlıkçılar arasında iki sa- at süren çatışmalar olduğunu bildirdi. Rusya: Asker gönderebiliriz Rusya Dışişleri Bakanı Igor Ivanov, Ko- sova'ya banş gücü konuşlandınlması Belg- rad tarafindan kabul edilir ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafindan onaylanırsa, Mos- kova'nın da banş gücüne asker gönderme- yi düşüneceğini bildirdi. Ivanov, Rusya'nın, Kosovalı Arnavutlar ile Sırplar arasında anlaşma sağlanmaması halinde NATO'nun Sırp hedefle- rini bombalamasma kar- şı olduğunu yineledi. Bu arada. Yugoslavya Başbakan Yardımcısı V\ık Draskovic, NATO Banş Gücü'nün, Kosova Kur- tuluşOrdusu'nun (UCK) sılahsızlandınlması işle- mini kolaylaştıracağmı öne sürdü. Draskoviç, Vecernje Novosti gazetesine ver- diği demeçte. "NATOBa- nş Gücü'nün gelmesi te- röristlerin sılahsızlandı- nlması işlemini kolaylas- üracaktır. Böylece genç- lerimiz öldüriilmeyecek- tir" dedi. Piriştina'nın 30 km kuze\doğusunda dün Supİar ile UCK gerülalan arasında yoğun çatışmalar yaşandı. Piriştina yakınlanndaki Stitarica köyüne çok sayıda Sırp bombası düştü. Çatışmalannı yoğunlaşması ardından bölgede yaşayan binlerce Arnavut köylerini terkederek Piriştina'ya doğru kaçmaya başladı. (Fotoeraf: REUTERS) BALKAN NOTLARI / AYDIN ENGtN Çingene Vulik ve Rambouillet Şatosu... PRİŞTİNE - Hey mister good morning! Have you any news from Rambouillet? Priştine'nin gazeteci ordusunu, Avrupa Güvenlik ve Işbırli- ği Örgütü'nün görevlilerını barındıran Hotel Grand'ın ana kapısının önünde gün boyu diki- len, dışan çıkanlara taksi çağırmak, otele gelen- lerin bindikleri taksinin kapısını açmak, Koso- va Amavutlannın yayımladığı, lngilizce Times gazetesinı satmak gibi işlerle yolunu bulmaya çabalayan 10 yaşlanndaki Çingene çocuğu Vu- lik, bu sabah aynen böyle s eslendi. Omuz silk- tiğimi görünce de sohbete ara vermemek için bu kez de kim olduğumu, nereden geldigimi öğren- meye çalıştı. Türk olduğumu söyleyince, he- men hemen aksansız bir Türkçe ile sözünü sür- dürdü: Sittir et.. Amerikan viski, sigara, Avnıpa'dan renkli pomo dergisi laam mı?.. Tabiı o *porno r yerine başka bir sözcük kul- landı ama buraya aktarmaya benim terbiyem izin vermiyor. Vulik'in ticari etkinlikleri bir yana, bu, oku- ma yazma bildiği kuşkulu, 10 yaşlannda göste- ren, haftalardır su yüzü görmemiş suratıyla ge- lip geçen sevimli sevimli sataşan çingene çocu- gunun "Rambouillet Şatosu"sundan haber sor- ması aslında bugünkü Pnştene'yı eksiksiz yan- sıtıyor. Sız bu satırian okurken geri sayımın son sa- atleri başlayacak. Yerel saatle 16"da Sırplar ve Kosova Arnavutlan anlaşmaya varacak m\. yok- sa NATO uçaklan gökyüzünde belirip... Kentet olağan yaşam sürüyor. Ya ada süriiyor gibi görünüyor. Ama alttan alta bir şeylerin kay- nadığını da sezmemek olanaksız. Dünya politi- kasının bu amansız satranç maçı. politikacılar için ne ifade ediyor bilemem. Ama bu Balkan kentinde yaşayan herkes için. Arnavut, Sırp, Türk, Çingene, herkes için "yanm befirieyecek" yaşamsal bir önemi var. Oysa bu dünya çapındaki politik oyunu izle- meye, anlamaya, sonuçlar çıkarmaya çalışan herkes olacaklan da üç aşağı beş yukan biliyor. -• Kosova'ya özerklik tanınacak. Bu, geniş bir özerklik olacak. Adeta Sırbistan sınırlan içinde ikinci bir bağımsız devlet oluşacak. Kamu hiz- metleri, güvenlik hizmetleri, resmi kurumlar fı- lan aşağı yukan yüzde 80'i Arnavutlara, yüzde 20'si Sırplara olmak üzere (yeniden) paylaştın- lacak. Bu kadar köklü bir değişiklikten sonra ta- raflar arasında dövüş çıkmaması için de 30 bın kişilik bir NATO gücü, üç yıl süreyle bölgede üstlenecek. Sonrası ise bu bölgede yaşayanlar içın "Sonrasını sonra düşünürüz. İ ç \ıl uzun bir süre" diye yanıtlanan bir bilinmezhk sisınden ibaret... Ama bu üç yıl içinde, hatta uygulama başlar başlamaz sokaktaki adam ıçin şimdıden kesti- rilebilir değişiklikler yaşanacak. Örneğin memurlar. öğretmenler, polisler. be- lediye görevlileri, medya çalışanlan, çöpçüler, fabrika işçileri filan doğrudan etkilenecek. Ki- mileri işinden olacak. kimileri de bir işe kavu- şacak. Kimileri dökülen evlerinden çıkıp daha bakımlı apartman dairelenne taşınacaklar, kimi- leri ucuza oturduklan kamu konutlannı terk et- mek zorunda kalacak... işsiz kalanlar kinlene- cek, işe kavuşanlar kazandiklan olanağı yitirme- mek için çabalayacak... ÜfFFf.... Bu bölge yeni acılara, yeni huzursuz- luklaragebe. Bölgenin bugünüçözümsüz. Ama bölgenin bugünden kestirilebilen yannı da çö- zümsüz. Yeni düşmanlıklar, çekişmeler fışkıra- cak, zaten var olan duşmanlıklar, çekişmeler keskinleşecek. dennleşecek... lrkçılık sınınnda dolanan milliyetçilik bir kez daha herkesin karnını doyabileceği, herkesin umutlubir yann kurabileceğı bir cografyada, halk- lan acı lann, zorunlu göçlerin, komşusuyla düş- manlaşmanın burgacına sürüklüyor. Tarih bir arada yaşamayı beceremeyen, hem de epey yol almışken geri dönüp birbirini boğaz- lamaya koyulmuş Balkan halklannı kötü ceza- landınyor. Suratlannda köy lü atalannm izlerini bugün de taşıyan Kosova'nın Amavutlannı, Sırplannı, Türklerini, hatta bizim otelin önündeki sevimli çingene çocuğu Vulik'i "Rambuye.MadlinOlb- rayt NATO, Bü Clinton.\oşka Fişer, Robin Kuk, Si en en. o es si i, sekuriti konse> r " gibi belkı da- ha önce hiç duymadıklan yer. kışı ve kurum ad- lannı ezbere saydırtan da galıba işte bu "neola- cağı bilinemeyen gelecek" korkusu... 'Sırplar gözlemci dövdü' PRlŞTİNE(AFP)- Kosova'da Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Komitesi'ne (AGtT) bağlı olarak görev ya- pan Denetleme He- yeti'nden iki görev- linin,Sırp güvenlik göreviileri tarafindan dövûldüğü ve tehdıt edildiği bildirildi. Denetleme Heye- ti'nin Sözcüsü Wal' ı ter Ebenberger. ön- ceki gece Kosova" nın kuzeyindeki Poduye- vo kentmde 2 Sırp po- lisinin Denetleme He- yeti'nde göre\ li 2 ki- şiye saldırdığını ve görevlileri tehdit etti- ğini açıkladı. Eben- berger, polislerin iki görevlinin aracını durdurduktan sonra, silahlannı üzerlerine çevirdiklerini ve araç- tan çıkanp dövdük- lerini kaydetti. tap kulübübül IMZAGUNU 1 TAKSİM SERGİ SALONU'NDA 25 Suhat Persembe Saat:17.00-19.00 Konuklarımızla söyleşip, kitaplarını imzalayacak istiklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksim Tel: 252 38 81/82 PENDİK1. İCRA DAİRESİ DosyaNo: 1995/555 Es Bir borçtan dolayı hacizlı ve asağıda cins, mıktar ve kı>- metleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Bırin'ci arttırma 16.3.1999günüsaat 12.00-12.15'teAnkara Cad. No. 48'B Pendik'te yapılacak ve o günü kıymetlennin %75'ine isteklı bulunraadığı takdırde 17.3. 1999 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak satılacağı.. §u kadar ki, art- tırma bedehnın malın tahmın edılen kıymetının yüzde kırkını bulmasmın ve satış isteyenın alacağına riiçhanı olan alacak- lının toplamından fazla olmasınm \e bundan başka paraya çevirme ve paylann pajlaştırma masraflannı geçmesınin şart olduğu. mahcuzun satış bedelı üzennden KDV'nin alıcıya ait olaca|ı ve satış şartnamesinın icra dosyasında görülebıleceği, masrafı venldığı takdirde şartnamenin bir ömesımn isteyene gönderilebıleceği, fazla bılgı almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmalan ilan olunur Moh. kıymeti Cinsi (Mahiyeti ve önemli Lira Adedi nitelikleri) 1.800.000.000.-TL 1 06 Z 5788 plakalı 1987 model hususi Mercedes marka otomobıl Basın: 6929 ÖĞRENÇİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞI'NDAN YURTDIŞINA YÜKSEK LİSANS ÖĞRENİMİ GÖRMEK ÜZERE GÖNDERİLMEK İSTEYEN ADAYLARIN DİKKATİNE 1416 ve 4307 sayılı kanunlara dayalı olarak. eğıtım ve hukuk fakültelennın öğretım elemanı ile bazı kamu ku- rumlannın uzman personel ıhtıyacının karşılanması amacıyla Milli EgıUm Bakanlığı (MEB) tarafindan res- mi burslu statüde yüksek lısans öğrenımı görmek üzere yurtdışına gönderilecek adaylann seçimi (YLSY) için hazırlıklar tamamlanmıştır. Başvuru ışlemleri Öğrencı Seçme ve Yerleştirme Merkezı (ÖSYM) tarafindan yapı- lacaktır. Yurtdışına yüksek lisans öğrenimi görmek üzere gönderilecek adaylann seçimınde Lısansüstü Eğitimi Gi- riş Sınavı (LES) sonuçlan kullanılacaktır. Verilen burs karşıhklı olup bursu alan aday, yurtdışın- da öğrenim göreceği sürenin iki katı kadar zorunlu hiz- metle yükümlüdür. Adaylar, bu yükümlülüklenni adına burs kazandıklan üniversitelerde \eya kurumlarda yenne getıreceklerdır. Yurtdışına gönderilecek adaylann seçimi ile ilgilı baş- vurma ve atamaya esas olacak yerleştirme işlemlerine ilışkin bilgiler, Yurtdışına Yüksek Lisans Öğrenimi Gör- mek Üzere Gönderilecek Adaylan Seçme ve Yerleştirme (YLSY) Kılavuzu'nda aynntılı olarak yer almaktadır. Başvurma koşullardan herhangı birine uymadığı tespıt edilen adaylar bir programa seçılmiş olsalar bile bu du- rumdan doğabilecek hıçbır haktan yararlanamayacaklar- dır. YLSY'ye girmek isteyenler, baş\-urma belgeleri ve kılavuzlan, 22 Şubat 1999-5 Mart 1999 tanhlen arasında il milli eğitim müdürlüklerinden temin edebıleceklerdir. Adaylar bu müdürlüklerde kurulmuş bulunan başvuru bürolanndan önce 1.000.000 (bir mılyon) TL karşılığın- da başvurma belgesi ve kılavuzu alacaklardır. Adaylar doldurduklan başvurma belgelerını, YLSY yerleştirme ücretı olan 2.000.000 (iki milyon) TL"yi ilgilı bankaya yatırdıklannı gösteren banka belgesi ÖSYM kuponu ile birlikte süresi içinde başvuru bürolarına teslım edecek- lerdir. Adaylar, YLSY başvurusu ile ılgılı danışma için 298 80 50 (ÖSYM-Ankara) numaralı telefona başvura- bilirler. Basın: 3023 t.Ü. öğrenci kımlığimi kaybettim. Hükümsüzdür. ESMA ERTÜRK Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ALİ EKBER FIRAT Nüfus cüzdantmı kaybettim. Hükümsuzdür. H1DIRAYKUT T.C. UŞAK1. İCRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANl DosyaNo: 1998'2017 Satılmasına karar \enlen gaynmenkulün cınsı, kıy- meti, adedı, evsafı: Uşak Merkez Atatürk Mah. Açık Sk. 1 'de Asıye lduğ Ap. Fevziçakmak Mah. 268 ada 35 parselde kayıtlı 45-1000 arsa paylı zemın katta 6 nolu daire. 7.372.OOO.OOO.- TL, 140 m2. Sanş şartlan: 1- Satış, 12.04.1999 günü saat 09.30'dan 09.40'a kadar Adlıye Sarayı önünde açık art- tırma suretiyle yapılacak. Bu arttırmada tahmın edilen kıymetin yüzde 75'inı ve rüçhanlı alacaklılar varsa ala- caklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla 22.04.1999 gü- nü aynı yerde aynı saatte ikınct arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edılememışse gayn- metıkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttuma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok art- tırana ihale edilecektır. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinın yüzde 40"ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann topla- mından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesı lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektır. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin. tahmin edilen kıy- metin yüzde 20'sı nispetınde pey akçesı veya bu miktar kadar milli bir bankanın temınat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış, peşin para ıledır, alıcı istediğinde 20 gü- nü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birik- miş vergiler satış bedelinden ödenır. 3- îpotek sahibi alacaklılarla dığer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faız ve mas- rafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksı takdir- de haklan tapu sicilı ile sabıt olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- lhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırma- mak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefîlleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedelı arasın- daki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerriit fa- ızinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın daire- mizce tahsıl olunacak. bu fark. varsa öncelıkle temınat bedelınden alınacaktır. 5- Şartname. ilan tarihınden itıbaren herkesin görebil- mesi ıçin dairede açık olup masrafı venldığı takdirde ıs- teyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlenn şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bılgı almak isteyenlerin 1998'2017 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 12.02.1999 (*) llgilîler tabırine irtıfak hakkı sahıplerı de dahıldır. Basın: 6890
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear