17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23ŞUBAT1999SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 13 ŞÎRKETLERDEN • HYUNDAt, yerli üretıme başladığı 1997 yılından bu yana pazar payını arttınrken, 1999 yılına da hızh bir giriş yaptı. Hyundai. ocak ayında 967 adet binek ve 827 adet ticari araç olmak üzere toplam 1814 adet satış gerçekleştirdi. • PRİMA. bakım şeritli yeni çocuk bezlerini iiglnç bir şovla tanıttı. "Bebekkrin bakım serüveni' adını verdiği şov üe Prima, bebeklerin ciltlerinin çok daha yumuşak ve pürüzsüz kalması için geliştirdiği yeni teknolojisinL, anne ve bebeği iizerinde kurduğu bir mizansenle anlattı. • KURUÇEŞME DtVAN LOKANTASI. müşterilennı öğlen yemeklerinde dört farklı mönü. ucuz fıyat seçenekleri ve hızlı servisi ile ağırlıyor. Kuruçeşme Dıvan Lokantası öglen servisinde, nisan başına kadar sürecek özel set mönü fıyatlan içecek hariç 3 milyon 950 bin ile 5 milyon 250 bin lira arasında değişiyor. • STATÜ REKLAM HİZMETLERİAŞ, akıl, doğru çözüm önerileri ve saüşa yönelik konseptleriyle başarılı reklam kampanyalanna imza atarken, şimdi de reklam ihracatma başladı. Statü'nünl998yılında yüzde 45 oranında büyümekaydettîği ""< "- bUdiriML • NİSSAN, otomotiv sektörünün zor bir dönem geçirdiği ve rekabetin yogun yaşandığı 1998 yılında pazar payını arthrdı. Nıssan, 1998 yılında 10 bin 926 araç satışıyla 4'üncü sıraya yükselirken ithal otomobiller ıçindeki pazar payını arttırdı. • Dt\AN Oteli'nde turizmcileri bir araya getirmek amacıyla başlaülan "kehribar gecesi' geteneği 1999 yılında da sürüyor. Kehribar gecelerine biiyiik ilgi gösteren turizmcüer. Divan mutfağının ikramlan ile neşeü ve renkli bir gece geçiriyor. • ASFD fuarcılık şirketinin Türk Seramik Derneği işbirliğiyle gerçekleştirilen "Seramitek Uluslararası Seramik Porselen ve Cam Teknolojileri Fuan" 25- 28Şubatl999 tarihlerinde TÛYAP Beylikdüzü'nde dûzenleniyor. Fuarda, seramik sanatçılannın seıgileri yer alacak. • BUREAU VERÎTAS GRUBU, bağımsız gözetim ve risk önleme sektörünün öncülerinden biri olarak Davos'ta düzenknen Dünya Ekonomik Fonımu'nun düzenlediği yıllık toplannlara katıldı. Uluslararası ticaret alanında birçok aktiviteye imza atan ve düzenli olarak forumun yıllık toplanOlan ve bölgesel zinelerine katüan grup, aynı zamanda forumun foouna da destek veriyor. Devlet, Doğu ve Güneydoğu'ya yönelik yeni teşvik paketini açıklamaya hazırlanıyor DoğuVa yatırıın atağıEkonomi Servisi-1990 yılından bu yana toplam 457 9 trilvon liralık vaat aldığı halde 'dişe dokunur' herhangi bir yatınmın gerçekleştinlemediği Doğu ve Güneydoğu bölgelenne yapılacak yatınmlar, terör örgütü PKK'nin lideri Abdullah Ocalan'ın yakalanmasıyla yenıden gündeme geldi. Devlet, kalkınmada öncelikli yörelerde yatmm yapacaklara yönelik teş\iklere karşın yatınmda isteksiz davranan özel sektörü Doğu ve Güneydoğu'ya çekmek için yeni bir paket hazırhyor. Hazine Müsteşarlığı. teşvik rejimınde yatınmlarda vergi indirimine yönelik değişiklikleri bu ay sonunda açıklamaya hazırlanırken doğuya gidecek yatınmcılar için vergi oranlannın sıfırlanmasınm öngörüldüğü bildırildi. Ekonomıden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hikmet liluğbay, bölgeye yönelik yapılacak yatınmlar için kaynaklann mevcut olduğunu belırterek "Kaynaklann yıl içinde kullanımı ön tarihlere alınmak suretiyle kısa sürede, yani me\ cut bütçe kay naklannın yedek ödenekkrden kullanunı söz konusu" dedı. Başbakan Bülent Ece\it de dün DSP Genel Merkezf nde Devlet Bakanı Mustafc Ydmazve Bayındırlık ve Iskân Bakanı Ali llıksoy ile Güneydoğu'ya yapılacak yatınmlan ele aldı. Yılmaz. yaptığı açıklamada, seçime kadar neler yapılabıleceğinin belırlenerek Ecevit'e sunulacağını söyledi. Devlet Bakanı Yılmaz. Doğu \e Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kalkınması için köye dönüş ve içme suyu projelerini tamamlamaya. çamurlu yollann da düzeltılmesine çahşacaklannı sövledi. "Yatınmlar seçim için ohnayacak" diyen Yılmaz, Ecevit'in 25 Şubat'tan sonraki günlerde güneydoğuya gidebileceğini bildirdi. Sûreli vergi muafiyeti Maliye Bakanlığı yetkılılerı. bölgeye yönelik yatınmlarda 'belli süreli vergi muafiyeti. gümrük indirimi, ithalat kolaylığı gen'rilecegini \e işverenlerin vergi yükünün hafıfletileceğini' belırttıler. Doğu ve Güneydoğu ılleri. 1985'ten bu yana milli gelirden en az payı alan iller olmayı sürdürürken, söz konusu dönemde, burada yatınm yapacak girişimcilere tanınan avantajlann giderek arttırılması ışe yaramadı ve bölgenin 'kaderT bir türlü değişemedi. Uygulanan yanlış politikalar, Türkiye genelinde olduğu gibi söz konusu bölgelerde tarım ve hayvancılığı da bıtme noktasına getirirken. bölgede yapılan ' yatirnfıîa'nn btrçoğu varım kafdt. Yerli "->' işadamlannca 'Bölge, fabrika mezaruğı .alkmmada öncelikli yörelerde yatınm yapacaklara yönelik teşviklere karşın yatınmda isteksiz davranan özel sektörü Doğu ve Güneydoğu'ya çekmek için yeni bir paket hazırlayan Hazine Müsteşarlığı, vergi oranlannın sıfırlanması için çalışmalarını sürdürüyor. Paketin bu ay sonuna kadar açıklanması bekleniyor. oldu" şeklinde ifade edilen bu durum, siyasi partiler için 'seçün malzemesi' olarak değerlendırildi. Bölgenin gerçeklerinı en iyi yansıtan ve aslmda 600-700 bin kişiyi banndırabilecek bir kent olmasına karşın 1 milyon 600 bin kişinın yaşadığı Diyarbakır'da aile reislerinın yüzde 7l'inin işsiz. okul çağına gelmış (7-11 yaş arası) çocuklann da yüzde 53'ünün okulsuz olduğu belirtiliyor. Öncelikli yöre olarak belirlenen Divarbakır'da. DPT'nin verilerine göre 485 tesise teşvik belgesi verilirken 258 adet işletme temel attı. Söz konusu ışletmelerden 209'u gereken işlemlen tamamlayarak kredı kullandı. Ancak 227 yatınmcının projesi kâğıt üzerinde kaldı. "Devletin yapamadığını biz yupncagız" sloganıyla bölgeye yatınm vaadinde bulunan özel sektör de bekleneni gerçekleştırmedi. Bu süreçte, yatınmlan yanm bırakan kimı girışimcilerin dava edilmesi bile söz konusu oldu. Yahrımlar nedenyarım kaldı? • Teşvik uyguîamalan yetersız oldu, bazılan da amacina uygun kullanılmadı. Örneğin, bölgede yanm kalan tesısler için öngörülen 40 trilyon liralık kredi projesi uygulamaya geçirilemedi. • Sermaye bırikımı yeterii olamadı. Örneğin köye dönüş projesi yaşama geçirilemedi. Bu proje cerçevesinde 2pilot köyiçın-1 tn)yon-S7' -• milyar liraya ihtiyaç var. • Bölgede faiz oranlannın yüksekliği nedeniyle özel bankalardan kredi alınamamakta. Acil destek kredisi altında verilen 4.5 trilyon iiralık kredi yetersiz kaldı. Kredi ımkânlannın arttmlmasi gerekiyor. • YaUrımlann teknik bılgi ve becerisi ıleaıitelikli eleman sayısı yetersiz kaldı. Yatırımlar gerçekleşmedi Paketlerden yalnızca 'umuf çıktı Kalkınma paketleri kapsamında bölgeye trilyonlar aktanlması ön- görülürken. bugüne kadar "elletu- tulurr kamusal yatınmlar gerçek- leştırilmedi • 1991 yılında bölgeye 10 trilyon lirahk kaynakaktanmını öngören pa- ketin uygulanması sonucu Hakkâ- ri'de birkaç futbol stadı yapıldı. • 1993'te dönemın Başbakan' ı Süleyman Demirel 2.7 trilyon lira- lık yatınm vaat etti. Dönemin Dev- let Bakanı Ekrem Ceyhun'un aynı yıl içinde bölgeye 234 trilyon lira- hk yatınm yapılacağı açıklaması Demirel'in paketini izledi. Bu açık- lamayı da yine aynı yıl göreve baş- layan Başbakan Tansu Çiller'ın 5.5 trilyon liralık yatınm haberi izledi. • 1994 yılında da Devlet Bakanı Ali Sevki Erek, Güneydoğu'ya 16 trilyon liralık yabnm yapüacaguu söyledi. Devlet Planlama Teşkiiatı (DPT) bölgedeki 7 ilde bulunan 121 projenin desteklenmesi amacıyla 12 trilyon lira ay nldığını açıklarken ay- nı zamanda köykentler projesinin devreye gireceği ve acil destek prog- ramı bünyesinde45 triKon lirahk ya- tınma gidileceği belirtildL • 1995te Başbakan Çiller ve Yardımcısı Hikmet Çetin, bölgeye 25 trilyon liralık yatınm yapılaca- ğını açıkladılar. Bu paranın 12.5 tnlyon lırasının kamu yatınmlanna aynlan paydan. 7 trilyon lirasının da Tasarruf Genelgesi kapsamında çı- kanlan yatırımlardan sağianması hedeflendi. • 1996'da dönemin Başbakan Necmettin Erbakan, 40 trilyon lira- hk yatınm yapılacağını açıkladı. • 1997'de REFAHYOL hüküme- ti, yıl içinde bölgeye 119 trilyon li- ralık kaynak aktanmı yapılacağını açıkladı Clinton'ın Hazar danışmanı Ankara'ya geliyor Enetjideyoğun dönem Ekonomi Servisi - Türkiye, enerji gö- rüşmelennde yoğun bir haftaya girdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, bu haftaTürkmenıstan enerji heyetini, ABD Başkanı Biü Clinton'ın Hazar havzalan enerji politikalanndan sorumlu özel da- nışmanı Büyükelçi Rkhard Mornings- tar'ı ve Mısır Petrol Bakanı Hamdi el Banbi'yi ağırlayacak. Bu arada. Hazarpetrollerinin Batılı pa- zarlara ulaştınlmasını öngören Bakû-Cey- han boru hattı projesi için Türkiye. Azerbaycan ve konsorsiyumun operasyon şirketi AIOC arasında gö- rüşmelere de Ankara'da devam edilecek. Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanı ZiyaAktaş. Ba- kanlık olarak. boru hatla- n konusunda. Bakû-Cey- han ham petrol ve Türkme- nistan doğalgaz boru hatlannı, en önce- likli proje olarak kabul ettiklerini söyle- di. "Bakû-Ceyhan boru hattı projesi ko- nusunda sözleşmeteri. anlaşmalan.secim- lerden önce martayı içinde ünzalamak is- tiyoruz" diyen Aktaş. projede anlaşma- lann imzalanmasının, bu projenin bıttiği anlamına gelmediğini ifade etti. Aktaş, "Tam tersine Bakû-Ceyhan pro- jesinin resmen başlaması anlamına geli- yor'" şeklinde konuştu. Bakû-Ceyhan boru hattı projesi cerçe- vesinde ev sahibi ülke v e hükümetlerara- sı anlaşmalann imzalanmasının ard\n- dan, bunlann 90 gün içinde TBMM'nin onayından geçmesi gerektiğini bildiren • Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ziya Aktaş, Bakû-Ceyhan için anlaşmanın imzalanmasının projenin resmen başlaması anlamına geleceğini belirtti. Aktaş, daha sonra. petrol boru hattını ku- racak, işletecek firmanın oluşturulacağı- nı söyledi. 2003 yılının sonuna doğru. Bakû'dan pompalanan petrolün Ceyhan'dan akma- ya başlayacağını umduğunu ifade eden Ak- taş. Türkmenistan doğalgaz boru hattın- da da tümüyle olmasa bile Türkiye'de be- lirli bir çızgiye. noktaya kadar beraberce ızlenilmesi halinde, Turkmen doğalgaz bo- ru hattı inşasının maliyetinde yüzde 20'ye yakın bir tasarrufun sağ- lanabileceğini kaydetti. Bakan Aktaş, "O ba- kımdan biz Turkmen do- ğalgaz boru hattı projesi- ni, olabildiğince Bakû- Ceyhan ham petrol boru hattına pararel götürme- yeçahşı>oruz"dedi. Kazakistan'ın da Turk- men doğalgaz boru hattı prpjesine büyük ilgi duyduğunu söyleyen Aktaş. "Kazakistan da petrolünü ve do- ğalgazını yine bu hat üzerinden Tiirki- ye'ye veTfirkiye üzerinden Avnıpa'y a ak- tarmak istiyor. Boru hatlan projtk-ri ko- nusunda Türkmenistan, A/erbaycan ve Kazakistan'ın menfaaderi birleşiyw" şek- linde konuştu. Öte yandan. Aşkabat'ta imzalanan. "Trans-Hazar doğalgaz boru ham" anlaş- ması törenine katıldıktan sonra Bakû'ye geçen Büyükelçi Richard Morningstar. bugün Ankara'ya geliyor. Morningstar'ın Ankara ziyaretinin. Turkmen doğalgaz satışı ile Bakû-Ceyhan boru hattı görüş- melerine rastlaması dikkati çekiyor. Kırsal kesimde \asayan4 mihondan fazlakadm herhangi bir ücret alnıaksızın tarmı ve hayvancüık işlerinde çahşryor. Kadın, kırsahn ağır işçisi BEKİRŞAHİN GAZtANTEP-Kırsal kesimde yaşayan 4 milyonun üzerinde kadının, herhangi bir ücret almadan tanm işlerinde çalıştığı sap- tamrken Gaziantep'te bu yıl kadın çiftçi- lerin eğitiminin ön planda tutulacağı belir- tildi. Tanm il Müdürü ZaferNergiz,'*.\ma- cımtz: çiftçilerin eğitilmesidir. Bu konuda geçen yıllara oranla yardımcı eleman ve ev ekonomisi teknisyenlerinin eksikliklerini gjderdik" dedi. Yörede tanm >ükünün çoğunlukla kadın- lann omuzlannda olduğunu, bu nedenle kadının eğitimıne önem verdiklerini söy- leyen Nergiz, "Kadın Çiftçilerin EğJtflme- si Projesi'"nde pilot bölge seçilen Gazian- tep' in birçok köyünde bu yönde uygulama- lara başlandı. Nergiz, şunlan söyledi: " Kadının tarunda ve yetiştirkilikte faz- laca katkısı olduğunu biliyoruz. Biz de bu- nun karşılığmı yeterince alabilmesi için süt ve sütten elde edilen ürünlerin yapunı ile il- gili bilgiler aktanyoruz. Tanm alanında ça- uşanlann hemen büyük bölümünü herhan- gi bir ücret almadan çakşan ve 'aıle işçisi' olarak tammlanan kadınlar oluştunıyor" diye konuştu. İŞÇİNİN EYRENİNDEN ŞUKRAN SONER Formasız Siyasi aidiyet (bağlılığın) futbol takımına, renk- lerine, formasına bağlılık kadar bile değeri kalma- dı. Adaylar seçilebilme şanslarına, anlaşmalara bağlı olarak, hiçbir sınır, ölçü olmaksızın o parti- den öbürüne geçiyorlar. Çok daha önemlisi, par- tiler, yıldız aday arayışı içinde parti değerlerine, ideolojisine bağlılık, dahası etik değer ölçüsü ge- tirmeden ayaküstü aday transfer edebiliyoriar. Şimdi, şu, bakanlıktan dahaönemli istanbul Be- lediye Başkanlığı adaylan üzerinde yapılan hesap- lara şöyle bir göz atalım: Başkanlığı elinden kaybetmek istemeyen FP, diğer partilerin kozlannı paylaşmalannı bekleme adına, aslında kendi içındeki büyük bir catışma- yı soğutmaya çalışıyor. Tayyip Erdoğan yasak- lı olmasaydı da, radikallerte vrtnnciler arasında de- rinleşecek olan çatışma, İstanbul kaybedilirse partinin de çok şey kaybedeceği kaygısı ile aday belırlemeyi büsbütün işin içınden çıkılmaz bir ha- le getiriyor. CHR sosyal demokrat parti ideolojisini unutun, CHP'lilikle bağ kurulması olanaksız, Alevilerin, futbolseverlerin oylarını toplayacağı varsayılan bir aday seçti. Adnan Polat'ı, hiç tanımadığım bir insanı kişisel değerlendirebilecek, "Nasıl bir belediye başkanı olur?" sorusuna yanıt verebi- lecek konumda hiç değilim. Ama siz, CHP'li bi- le olsanız "Neden o?" sorusuna yanıt verebiliyor musunuz? Fatih'te yaşadığım, biraz da özel davranışlan- na, ölçülerine tanık olabildiğim için, Sadettin Tantan'a, kafamdaki "o/umsuzpo//s"önyargıla- rıma rağmen ANAP adına sıcak bakabiliyordum. Belediyelenn, siyasi partililenn arpahğı halıne ge- tirilmesine karşı durabildi gibı gelıyordu. Duydu- ğum kadan ile de ANAP içinde "namuslu, taban- da seviliyor, ancakpartiliye hizmet etmiyor" ola- rak değerlendirildi. Eleştinlmesi gereken neden- leri ile değil de, ödüllendirilmesi gereken bu özel- likleri nedeni ile cezalandırıldı. Yerine seçilen Ali Talip Özdemir'in ise, ciddi bir particilikte eksi puanı olması gereken özellik- leri artı puanları oldu. Özdemir, medyatıkliği çok iyi kullandı. Ben en çok medyanın onun pazarla- masını yaparken, ortaya attıklan şu İstanbul tra- fiğinin uçaktan izlenmesi, bilgisayarlaria düzen- lenmesi projesine takıldım. Malum ya, adam olmaz dinozorlardan sayılı- rım. İstanbul trafığini toplu taşımacılık, deniz ve raylı sistem dışında çözmeye çalışanlan çağdaş değil, çağdışı görenlerdenim. Kilitlenmiş, alterna- tifsiz yollara günde bilmem kaç araç, yılda kaç yüz bin ek nüfus katacaksınız, sonra da trafiği bil- gisayarlaria, uçak izleme yöntemleri ile çözece- ğinizi, çağdaşlık adına yutturacaksınız. Benım kalın kafam buna hiç, ama hiç ermiyor. DSP'nin adayı Zekeriya Temizel'in, Maliye bakanı olarak yaptıklan ile toplumda kazandığı bir kimlik var. Ecevit'in Istanbul'da kazanma şansı- nı arttırmak üzere ondan özveri istediği açıklan- dı. Ama kişisel kanım, yeni hükümet kurulurken Milli Eğitim bakanı ile birtikte sağın kellesini iste- diği iki kişiden biriydi. Birtaşla iki kuş birden vu- rulduğu, hükümette kimliği, ağırlığı olan bir kişi- nin daha feda edildiği kaygısını taşıyorum. Bir de, Sadettin Tantan'ın İstanbul Belediye Başkanlığı için ANAP'tan DSP'ye geçmek üzere anlaştığı, son dakikada Yılmaz'ın Ecevit üzerin- de ağırlık koyması ile bu işten dönüldüğü dedi- kodulanndan rahatsız oluyorum. Görüldüğü üzere İstanbul Belediyesi'nde iyi belediyecilik hizmetleri, parti ideolojisinin beledi- yeler yönetimine taşınması, belediyecilik, parti kimliği, değerlerL.falan türünden hiçbir kaygı yok. Dün, Mümtaz Soysal Hoca'yı Radyo Cumhu- riyet'te "Emeğın Gündeminden" programına ya- yın konuğu olarak almıştım. Emek cephesinin oylannın bu seçimlerde, emekten yana çıkarla- nn kollanması yolundatoparlanmasının güçlüğün- den söz ediyorduk. Ne partilerin seçimlere yöne- lik politikaları. ne belirlenmekte olan adayların kimlikleri, belirleniş ölçüleri ne de oy kullanacak- lann kafa karmaşası, çıkartanna yabancılaştınl- mış olmaları, bir rota çizmeye elveriyor. Kötünün iyisi anlamında seçim yaparken bile aynı liste içinde seçilebilecek adaylan bir arada bulmak olanaksız gibi görünüyor. Bu tabloda Ho- ca'ya kişisel oyunu kullanırken, kımi sivil toplum örgütlerinden gelen, "her durum için adaylara bakıp, oylannı partilere körij körüne bağlı kalma- dan kullanma" kampanyasına nasıl baktığı soru- sunu yönelttim. Bu türden kampanyaların çok etkili ve başanlı olabileceğini düşünmüyordu, an- cak kendi oyları formaların renklerine bağlı ol- mayacaktı. Hong Kong 'da işsizlik artıyor Avrupalı çiftçi hakkını almakta ısrarlı 30 bin kadar işçi AB'nin tanm refornıunu protesto etti. Ekonomi Servisi - Avrupa Birlıği'nin (AB) tanm reformunu protesto etmek için binlerce çiftçi. Belçika'nın Brüksel şehrinde gösteri yaptı. AB'ye üye ülkelerin tanm bakanlannın çiftçilere verilen sübvansiyonlann azaltılmasını öngören reformlarla ilgili yapacağı toplantı öncesinde, sayılan 30 bini aşan Fransız, Alman, Belçikalı ve Italyan çiftçiler, AB kuruluşlannı kuşattılar. Avrupalı çiftçiler, 5 bin kadar poiis ve jandarmanın yoğun güvenlik önlemiyle karşılaştılar. AB'nin kuruluşlannm bulunduğu bölgede, 4 bin göz yaşartıcı bomba, kalkanlar ve jop kuşanan jandarmanın devnye gezdiği belirtildi. 1971 yılında meydana gelen gösterilerde, 100'ün üzerinde kişinin yaralandığı ve bir kişinin öldügüne işaret edildi. Hayata geçirilmek istenen tanm reformuyla sığır etinde yüzde 30, tahılda yüzde 20 ve sütte yüzde 15 oranında fiyat düşüşü garanti altına alınırken bu fiyat indirimleri çiftçilerin gelirlerinde önemli bir oranda kayıp oluşturacak. Geçen hafta AB'li tanm bakanlan, AB'nin bütçesinin yansına eşit olan 46 milyar dolarlık çiftçilere yapılacak yardımın kesilmesi konusunda uzlaşmaya varamazken 1200 Fransız çiftçi de Strasbourg'daki Avrupa Parlamentosu'nda sübvansiyon kesintilenni önlemek için gösteriler yapmıştı. Metro, Carrefour'la birleşme hazırhğında Ekonomi Servisi - Alman toptan satış grubu Metro'nun, Fransiz süpermarket zinciri Carrefour'la birleşme söylentileri yayılıyor. Aybk Capital dergisinde yer alan habere göre, birleşmenin gerçekleşmesiyle dunyanın en büyük toptan satıcısı ABD'li Wal-Mart Grubu'ndan sonra dunyanın en büyük ikinci toptan satış şirketi oluşacak. Birleşmeyle toplam satışlann 84.4 milyar dolara uJaşacağı ve yeni oluşacak şirketin piyasa degerinin 50.6 milyar dolar olacağı söyleniyor. Ancak, Metro şirketi birleşme söylenülerini henüz doğrulamadı. Ekonomi Servisi - Asya mali kriziyle birlikte ekonomik durgunluğa tutulan Hong Kong'da işsizliğin rekor seviyeye ulaştığı kaydediliyor. Hükümet yetkilileri, bazı sektörlerde iyileşme yaşanmasına karşın işsizliğin yılın ilk üç ayında yüzde 5.8 oranında arttığını belirtiyorlar. İşten çıkartmalann özellikle ulaştırma ve imalat sektöründe yaşandığına dikkat çeken yetkililer, ülkede 202 bin işsizin bulunduğu tahmininde bulunuyorlar. Hong Kong'da toplam iş gücünün 3 milyon 451 bin olduğu belirtiliyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear