Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
5ARALIK1999PA2AR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yargrtay'dan pet
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yargıtay
Cumhunyet Başsavcısı
Vural Savaş'ın FP
hakkındaki kapatma
davasıyla ilgıli
iddıanamesindeki ifadelerini
gerekçe göstererek manevi
tazminat davası açan partili
bir vatandaşın gırişimi
sonuçsuz kaldı. Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu, açılan
davayı esasa girmeden
reddettı. Kararda
Anayasa'nın 148.
maddesinin 3. fikrasına göre
Anayasa Mahkemesi.
Yargıtay, Danıştay, Asken
Yargıtay, Asken Yüksek
tdare Mahkemesi başkan ve
üyelerinın, başsavcılannın
başsavcı vekiünın
görevlerinden dolayı
yargılanmalannın Yüce
Divan sıfatıyla Anayasa
Mahkemesi'ne bırakıldığı
ifade edıldı.
TURBAN'ın iki eski
yöneticisine
hapis cezası
• ANKARA(AA)-Eski
TURBAN Personel Müdürü
Ahmet Dündar ile eski
Çeşme TURBAN Otelı
Müdürü Erol Uğurlu'nun
10'ar yıl ağır hapis cezasına
çarptınldıklan bıldirildı.
TURBAN Genel Müdürlügü
Avukatı Akın Balcı, Ankara
6. Ağır Ceza Mahkemesi
Dündar ile Uğurlu'yu,
"evrakta sahtecılık, zimmet
ve görevi kötüye kullanma"
suçlanndan 10'ar yıl ağır
hapis cezasına mahkûm
ettığinı bıldırdı. Balcı,
mahkemenin, TURBAN'm
ıki eski yöneticısıni ömür
boyu karnu hizmetlennden
de yasakladığını belirtn.
Belediye >
teçflerinin alacağı
• ANKARA (AA) - Mamak
Belediye Başkanı Gazi
Şahin. 2000 yılının ilk 6
aymda, işcinın geçmiş
dönemden kalan l trilyon
lıra binkmiş borcunun
ödeneceğmı söyledi. Şahın,
son iki aydır ışçı maaş ve
ıkramıyelerinın düzenli
oiarak ödendiğını belırterek
geçmışe dönük borçlann da
ödenmesi için gerekli
çalışmalann yapıldığını
belirtti.
Acar'a mesleki
başarı odıriu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Çankaya Rotary
Kulübü, gazetemiz yazan
Özgen Acar'ı, "yılın meslek
başan ödülü'" ile
onurlandırdı. Türkiye'nin en
eski Rotary kulüplerinden
biri olan Çankaya
Rotary'nin 35. kuruluş
yıldönümünde düzenlenen
törende, Türkiye'nin tarihsel
ve kültürel mirasının
korunmasındaki katkısından
ötûrü Acar'a ödülünü kulüp
dönem başkanı Erkan
Şahmalı verdi.
Partinin Meclis dışı kalmasının ülkede ağır bunalıma yol açtığı savunuldu
4
Türldye ile CHP bütün'İSTANBUL/ANKARA (Cum-
huriyet) -CHP'hler, Meclis dışın-
da kalmalannı irdelemeye devam
ediyorlar. "CHP'nin Dünü, Bugü-
nü veYannı" konulupanelde Tür-
kiye ve CHP'deki bunalımın eşgü-
dümlü olduğu vurgulandı.
CHP Istanbul fi Merkezi'nde
düzenlenen panelin açılışında ko-
nuşan tl Başkanı Mehmet Böiük,
partinin, son yıllarda Atatürkçü-
Altan Oymen
'Hukuki
gereklilik
vardı'
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP Genel Başkanı Altan
Öymen. gençlik kollan başkanlı-
ğını yürüten Cenk Cüneyt Cey-
ton'ın basına yansıdığı gibi "ytrf-
daş" sözcüğünü kullandığı için
değıl, hukuki gereklilik nedeni) -
le görevinden alındığını söyledi.
Oymen, CHP Genel Merke-
zi'nde gençlik kollannca düzen-
lenen toplantıda Ceylan başkan-
lığındaki yönetimin görevden
alınmasıyla ilgili bilgi verdi. Öy-
men şunlan söyledi:
"Gençlik koİlannın hazıriadj-
ğıçahşma programından hiçbiri-
mLrin haberi yoktu. Bana geüne-
di. MYK'ye de gelmemiş. Gaze-
telerden öğrendik. O metni gör-
mediğimtz için, ona dayanarak
böyle bir şey vapmamız mümkün
değil. Şu anda gençlik kollannda
3 Idşi birden "Başkan benım' di-
yordu ve hukuki probiem vardı.
ÇaJışmalar yapdsın, tamanı ama
en aandan benim ve MYK'nüı
haberi olması lanm. Bunu MYK
de, ben de yadırgadık. Bu duru-
mun tüzüğe a>kınüğı sabit Ayn-
ca görevden alma, cezalandırma
dernekdeğildir. Bu nedenle konu-
yu dramatize etmenin anlamı
yok."
Ceylan da parti içinde gerilim
yaıatmakjpbi bırnıyetieri çlma-
dığını belırterek genel merkez
yönetıminin rahatsızlığını anla-
yamadıklannı ve karan hak et-
mediklerini savundu.
lüğü ve cumhuriyeti kurma misyo-
nunu gündemde futtuğunu, ancak
bu misyona sahip çıkmadığını
söyledi. CHP'siz Meclis nedeniy-
le Türkiye'nin ağır bunalımlarla
karşı karşıya bulunduğunu belir-
ten Bölük, hükümetin halkın is-
teklerini göz ardı ettiğini ileri sür-
dü.
Yöneticiliğini CHP Parti Mec-
lisi üyesi Prof. Dr. Nurettin Sö-
zen'ın yaptığı panelde konuşan
CHP Yüksek Danısma Kurulu
üyesi Erol Tuncer de CHP'nin
1980'den sonra toplumla ilişkisi-
nin kesildiğinı belirtti. Tuncer,
CHP'nin bu dönemden sonra cıd-
di siyaset üreriminı, ıdeoloji çalış-
malanru bir kenara bırakûğını ve
önemli eylemlerden biri olan öze-
leştiriyi yeterince yapmadığını
kaydetti. Son dönemde partiye ka-
yıtlı olanlann büyük bölümünün,
kendi partilerine oy vermediğini
belirten Tuncer, 20Ö0'li yıllara gi-
rerken partiyi yenileştırmek gibi
bir sorunlannın bulunduğunu vur-
guladı. Gazetemiz Yönetim Ku-
rulu Başkanı ve eski Turizm Baka-
nı Dr. Alev Coşkun ise CHP'nin
kökenınde anti emperyalizm, mü-
dafai hukuk ve kuvayi milliye bu-
lunduğunu ve partililerin bunlara
ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART
OANTRALCHN
dört elle sanlması gerektiğini söy-
ledi. CHP'nin ilk tiizüğünün çok
ilginç olduğunu vurgulayan Coş-
kun, bu tüzükte yolsuzluk yapan-
lann, Kurtuluş Savaşı'na karşı
davranış ve tutum sergileyenlerin
ve kişisel çıkar sağlama amacı gü-
denlerin partiye üye ohnasuıın en-
gellendiğinı anımsattı. CHP'nin
son yıllarda herkesi üyeliğe kabul
ettiğini belirten Coşkun, "Kıırtu-
hış Savaşı'nı küçümseyen 2,
cumtauriyetçfler büe partiye
girdL Parti. ü\ efik konusunda
arok daha dikkatli olman-
o V dıye konuştu. Coşkun,
bölücüler ve 2. cumhuriyetçi-
lerin bırleşerek, Atatûrk'ün
kurduğu cumhuriyeti kemir-
mek ıstedıklerinı belirtti.
"CHP 1919-1999" kitabı-
nın yazan Hikmet Bila da
CHP Kadın Kollan'nın ge-
çen hafta açıkladığı "Tari-
katiar Raporu"nun kamu-
oyunda yeterince tarüşıhna-
dığıni. bu durumun "ülkede-
ki \-ahameti" gözleT önüne
serdiğini söyledi. 12 Eylül
darbesinin CHP'ye karşı ya-
pıldığını belirten Bila, dev-
rimcı ruhunu kaybetmiş bir
CHP'nin, her şeyini ilelebet
kaybedeceğini anlaması ge-
rektiğini vurguladı.
B^kat-Öymen
buİuştu
CHP Ankara ll Başkanlı-
ğı'nca dün akşam düzenle-
nen "Dayamşma Yeme-
gj"nde, CHP lıderi Atan Öy-
men ve eski genel başkan De-
niz Baykal bir araya geldiler.
Öymen ile Baykal'm yan ya-
na oturduğu yemekte, eski
MYK üyeleri ile şimdiki yö-
netimin birbirlerine soğuk
davranmalan dikkat çekti.
Öymen. konuşmasında,
"Biz, kendi içimizde ryi bir
dayamşma ömeği vermedik
ber zaman. Aynhklar, grup-
laşmalar oldu. Bu da seçme-
ne .vansıdj. Bu izfenimi, yava$
yavaş sflmeye başladığıınızı
görü>orum. Baykâl'ın da bu-
rada ohnası. beni çok mem-
nun etti. Yan yana oturarak
hasret giderdik" dedi. Öy-
men. "Hep birfikte, davanış-
ma içinde çahşmalanmızı
sürdürürsek ilk scçimlerde
iktidar adayı oiarak Medis'e
gireceğiz" diye konuştu.
IP Genel Başkanı, Çevik Bir'e destek verildiğini iddia etti
Perinçek'ten Cumhuriyet'e eleştiri
fstanbol HaberSenisi- tP"nin Istan-
bul ll Kongresı'nde konuşan Doğu Pe-
rinçek, dünya ekonomisinin gittikçe
sanal bir hale geldiğıni, Türlqye'nin
önüne konan ekonomik faaliyetin 'gü-
venük üretraek' olduğunu söyledi.
Türkiye'nin kriz bölgelerinde Meh-
metçiğin kanını pazarlayarak ekono-
misıni canlandıracağını öne süren Pe-
rinçek, Bakû-Ceyhan Boru Hattı'nın
ilk bakışta ekonomik bir faalıyet gibi
görüldüğünü, ancak altından Türki-
ye'yi askeri çatışma odakianna bağla-
yan projelerin çıktığını iddia etti. Pe-
rinçek, Kafkaslar ve Orta Asya'da re-
kabetin kızışüğını anımsatarak şöyle
devam etti:
"Mehmetçiğin kanını satmak için
çokgeni$birpazarhazırdır\ebizibek-
lemektedir. Burada şaşırtıcı olan,tlhan
Selçuk ve Alı Sırmen gibi Cumhuriyet-
çivazarlanmızı n Kafkaslar veOrta As-
ya'da ABDile birieştirmek poütikasın-
da diretmeleridir. Ancak Cumhuriyet
gazeteanin Çevik Bır'in bütiin girişim-
krini Mİlardır cansiperane destekledi-
ği dikkate alınırsa. buna da fazla şaşır-
mamak gerekiyor/" Turgut Özal'ın
'eroîn deMİmi" ile Türkiye'nin vizyo-
nunu değiştırdiğini belirten Perinçek,
sözlerinı şöyle sürdürdü:
'Güvenlik ûretjmi'
"Cumhurbaşkanı adavı Çevik Bir
şûndi ikinci bü>ük değişim programı-
nı açıkJamaktadır. Süt\ejogurt fîrma-
lan büe >abancı sermayenin eüne geç-
tikten sonra, önümflze konan ekoDo-
mikfaali\et "gu\enlık üretimı' oluyor.
tP. Türki>e ekonomisinin KTr'leri, ya-
ni vücudunu satma \e eroin pazariaina
aşamaandan kan satma aşamasına gel-
diğini saptanuşO. Çevik Bir, bu sapta-
manın Amerikancasını dile getirmiş
bulunmaktadır. Orta Asya'da, Orta-
doğu'da güvenlik üreteceğiz. Karşılı-
ğuıda Bakû-Ce\ han Boru Hara bağJa-
nacak. Oradan ilk önce petrol degü.
Mehmetçik kanı akacak."
"Bao için güvenik üretimi"nın sana-
yi ve ticaret sermayesini ilgilendinne-
diğinin açık olduğunu ifade eden Pe-
rincek, bu faaliyetin ABD ve Avrupa
devletlerinin yanı sıra mafya, faizciler,
rantçılar ve tankat şeyhleri açısından
da yaşamsal önemde olduğunu ve ye-
ni ekonomi politiğınin yaşamsal ger-
çegı olduğunu vurguladı. Perinçek,
Mehmetçiğın kanı satılarak kazanıla-
cak dolarlann, mafya ve tarikatlar ara-
sında paylaşılacağuu, en önemlisi, bu
sistemin güvenliğini sağlamanın da
Batı için güvenlik üretimine bağü ol-
duğunu kaydetti. Kamü Dede'nin tek
aday olduğu tP tl Başkanlıgı için dün
akşam yapılan seçimlerde 500 delege
oy kullandı.
Perinçek, 2000 yılında cumhuriyet
devrimi hükümetinin kurulacağinı,
ÎP'nin de bu hükümetin içinde yerala-
cağını ileri sürdü. Hükümet ortaklan-
nın nükleer santral kurubnası karanna
da karşı çıkan Perinçek, Türkiye'nin
enerji eksiği değil, 7 bın megavat ener-
ji fazlası bulunduğunu öne sürdü.
TahUye sonrası kaybolan
Akbulutbulunamtyor
KEREM
ELGAZ
Örgût üyeliği
suçlamasıyla
yargılanan ve
tahliye olan Şa-
fak Akbulut ka-
yıp. Cezaevin-
den tahliye ola-
cağı günjandar-
ma tarafından
kaçınldığını öne süren ai-
Iesi, Akbulut'un bir an ön-
ce bulunmasuıı istiyor.
YasadışıTKP/MLTÎK-
KO örgütü üyesi olduğu
iddiasıyla yargılanan 22
yaşındaki Amasya Eğitim
Fakültesi öğrencısi Şafak
Akbulut, Ankara 2 No'lu
DGM tarafindan 24 Ka-
sım'da tutuksuz yargılan-
mak üzere tahliye edildi.
Afyon Kapalı Ceza-
Akbulut'ujandar-
manınkaçınhğı id-
dia edüiyor.
evi'nde bulunan
kızlanru almak
için giden ailesi,
uzunsürecezaevi
önünde bekJedı.
Bundan sonrasını
Şafak Akbu-
lut'un ailesi şöyle
anlatıyor:
"Gardiyanlar,
Akbulut'un iş-
lemlerinin ta-
mamlandığLOi. ancak tah-
Kyesini müdurün engeüe-
djğmi, bu konuyia ügffl
oiarak da yarbajı çağutta-
ğun söyiediler. Saat
213O'da konvoy eşüğinde
yarbajcezaevinegeldLBu
uygulamalann suç oMn-
ğunu, cezaevi miidürüyie
göruşmekistediğimizide-
falarca söylememize rağ-
men bu talebimiz kabul
edflmedL"
POLİTtKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Yaşamın Suç Ortağı...
Bir pazar sabahı... Sen hâlâ uykudasın...
"Hangi solgunluk vuruyor seni" diyor Yves
Bonnefoy, beyazlaşan birgünün ilk saatlerinde...
Bıryersütı ırmağı...
Haydi söyle, hangi damar kopanyor ki sende,
yankılanryor düşüşün orada?
Bilmem şairin söylediği gibi mi tüm yaralı aşk-
lar, yaralı şaşkın yapraklar içinde mi kış umutla-
n?..
Bir şeyler fısıldıyor eski zaman saatleri, bir ço-
cuk sabahın çığlıgıyla uyanıyor. Izmit'te, Adapa-
zan'nda, Düzce'de mevsimler gittikçe kaybolu-
yor...
Bense bir savaşın sonunda kumla örtük gördüm
seni; sessizliğin ve suyun sınıriannda bocalarken;
ve ağzın son yıldızlarfa kirfi; gecende beklemenin
korkusunu bir çığlığı parçalarken...
Hani 6O'lı yıllardaki o Vıetnamlı çocuk vardı..
iri siyah gözleriyle bize sürekli gülürnseyen; hani
bir genç kız vardı Prag caddelerinde, Rus tank-
lannın geçişinde kendini paletlerin önüne atan...
Tüm bunlar, belleklerimizden daha güçlü bir
rüzgârdı; yanm kalmışsevişrnelerden arta kalan...
Taraçalarda koştuğunu görüyordum, rüzgârla
savaştığını görüyordum...
Ayaz dudaklannda kanıyordu...
Şaşkın bakışlariçindeydin...
Yiten kanına yakalanmış gibiydin...
Oysa sen, yaşamın suç ortağıydın...
Yol üstünde zincir şıkırtılan Agostinho Ne-
to'nun, insanlığın büyük güçlerini yansıtıyordu...
Bense gözlerimi yumuyordum...
O sırada sen, Octavio Paz'dan 'Unutuş'u oku-
yofdun:
"Yum gözlehni yitir kendini karanlıktaJ göz ka-
paklann kınnızı yapraklar altında.
Gömül vızıldayan sesin/ düşen sesin halkalan-
naJ ve uzaklarda yankıtanan/ dilsiz bir çağlayan
gibi,/ davullann çalındığı yerde."
• • •
Çocuksu bir gülüş seninkisi...
Duyarlı ve tutkulu...
Üstelik yapmacıkstz...
Haydi, bırak kendini karanlığa 'unutuluşta ol-
duğu gibi; kendi etine gömül, kendi yüreğine...
Sonra otur bir mektup yaz tıpkı Octavio Paz gi-
bi, 'Meksika Vadisi'ni anlat...
Deki:
"DudaMar, öpüşler, aşk, herşeyyeniden doğar,
o ölümsüz, oyalın unutuşta: gecenin kızlandıryıl-
dızlar."
Bir içki kadehi dursun masada...
Gramofonda eski bir şarkı...
Haydi soyun biraz, Nâzım'ın dizelerinden çıkıp
gel, 1940 sonbahannda olduğun gibi...
Biraz Turgut Uyar oku, Edip Cansever'in şiir-
lerinden tat al...
Sen hiç geceleri çiçek açan ıhlamur ağacı gör-
dün mü?..
Bir Cemal Süreya ol, gülü aJ yüzüne süreyim...
Şimdi birgüvercin uçuşunu bölüş; gökyüzünün
b maviliğini yakalamaya çalış...
Istersen bir Akdeniz kentini düşün...
Vazgeç, bak o sıvı karanlığında uykunun, yazı-
lacak çok şey var:
"Saydam gövdesini açıyor gün. Güneş taşına
bağlanmışım; ışık, görünmeyen büyük çekiçle-
riyle dövüyorbeni. Bir duraklamayım sadece, bir
titreyişle birbaşkası arasında:yaşama noktasıyım,
birbirini görmezlikten gelen, içimde buluşan iki
bakışın kesiştiği yerde keskin, sessiz bir nokta.
Antlaşma mı yapıyorlar? Saf boşluğum ben, sa-
vaş alanı. öteki gövdemi görüyonım gövdemin
arkasında. Taşpanldıyor. Gûneş gözlerimi oyuyor.
İki yılda, kırmızı tûylerini sürûyor boş oyuklara.
Görkem, kanatlann kıvnmı, yırtıcı bir gaga. Bir
türküye başlıyor gözlerim ansızın. DaJ bu tûrkû-
ye, ateşe at kendini."
•••
Unutulmuş bir pazar bugün...
Artık uyan, saat on ikiyi vurdu...
Mario Luzi'nin son gölgedeki derin yaz'ı da ge-
ride kaldı; açık ve aydınlık ülkelerde...
Benim ülkemde ise açlık, yoksulluk, alacaka-
ranlık kol geziyor...
Ve Paul Celan'ın 'bûtün bir hayat'\y\a başlıyor
gün:
"Beyazdır ölümün güneşleri, çocuklanmızın
saçlan gibi: I O, yükselen sulara gelmişti, sen
kumlukta bir çadır kurduğunda I Sönmüş gözle-
riyle, başımtzın üzerinde I mutluluğun hançenni
kaldırmıştı."
[email protected]
Faks numaramız: 0212/513 90 98
IRMIKIAYDEV ENGÎN [email protected] tr.
Dünkü Tırmık, Başbakan'ın "içgü-
dülerihayırdemesine rağmen" nükle-
er enerjiye "evef" demesinden sonra
yazıldı ve kendince, cinayet işlenme-
den, sorumlulan uyaımayı hedefledi.
Yazıyı teslim ettik; akşam oldu eve
gekjik; kanallar arasında günlük "zıp-
lama" (Bu sevımlı terim için teşekkür-
ler Perihan Mağden) turuna geçtik.
TRT'nin 18 haberlerinde, Anka-
ra'dan bir nükleer enerji profesörü ile
TRTnin deneyimli sunucularından bi-
ri konuşuyor. Yanm kulak dinlerken,
tam kulak kesildik. Yanıtlardan çok,
sorular ilginçti. Sanki bin dereden su
getirip "Yani nükleer enerjiden başka
çare yok; hem zaten nükleer enerji
tehlikeli filan da değil, değil mi efen-
dim?" dedirtilmeye çabalanıyor. Ör-
nekler veriliyor. Batı Avrupa'daki, Ja-
ponya'daki, ABD'deki enerji politika-
larında nükleer enerjinin "olmazsa ol-
maz" önem taşıdığından söz ediliyor;
Iskandinav yarımadasında Isveç'in
nükleer enerjiyi bilerek ve isteyerek ve
severek kullandığı, 60'a yakın nükleer
reaktörün çalışmakta olduğu anlatılı-
yordu.
Yalanlar söyleniyordu.
Aynı saatlerde, militan çevre örgütü
Greenpeace'in Akdeniz Ofisi Enerji
Kampanyası Sorumlusu Melda Kes-
kin, elektronik postayı kullanarak se-
Çuvala Sığmayan Mızrak
sini medyaya duyurma çabasındaydı.
Keskin, Isveç Parlamentosu'nun, 30
Kasım 1999 günü, nükleer enerjiden
vazgeçme kararı aldığını ve hemen ar-
dından da ilk nükleer reaktörü kapat-
tığını anımsatıyor ve Türkiye'nin nük-
leer enerjiye geçme karannı, bu olay-
dan sadece birkaç gün sonra aldığı-
nın attını çiziyordu.
• • •
Greenpeace'çi Melda Keskin tabii
ki yanılryordu.
Isveçlileraptalolduklanndan parla-
mentolarına baskı yaptılar ve sonun-
da karşı koyamayan Isveç Parlamen-
tosu kesin birkararaldı: Nükleer ener-
ji santrallarından vazgeçildi.
A/manlar da aptal olduklanndan, yıl-
lardır nükleer enerji santrallarına "ha-
yır" diyorlar. Dev yatırımlarla nükleer
reaktör kuran çokuluslu şirketlerin akıl
almaz siyasal manevralarına, rüşvet
silahını ahlaksızca kullanmalarına,
medyada sözüm ona bilim adamların-
ca kaleme altnmış fetvalar yayımlat-
malarına rağmen, o aptal Almanlar,
Nuh deyip peygamberdemediler. So-
nunda Yeşiller-Sosyal Demokratlar ko-
alisyonu nükleer enerjiden vazgeçme
kararı aldı. Şu andaki tartışma, var
olan, kurulmuş ve işlemekte olan nük-
leer santralların hemen mi, yoksa bir
süre sonra mı kapatılacağından ibaret.
Italyanlar da çok aptal insanlar ol-
duğundan, geçen yıl nükleer enerji ko-
nusunda yapılan referandumdan açık
seçik bir "ret" kararı çıktı.
Bu saydığımızülkelerin herbiri ken-
di nükleersantralini kendisiyapabile-
cek teknolojikgelişmişlik ve olanakta.
Bu pahalıyatınmı karşılayabilecekpa-
rasal kaynaklan da var. Buna rağmen
aptal olduklanndan nükleer enerjiden
vazgeçtiler, vazgeçiyorlar...
Buna karşılık Türkterçok uyanık, çok
zeki olduklanndan, aptal gâvurların
reddettiği bu temiz enerjiyi ülkeye ak-
tarma karan verdiler. Enerji Bakanlı-
ğı'nın başındaki iri kıyım zat, gerinege-
rine, "Beni, projenin bu aşamasında
ancak Allah durdurabilir" demekte.
Böyle deyip sonra tükürdüğünü ya-
layanlan çok gördük. Üstelik bu ülke-
de bir nükleer felaketten kurtulmayı
"Allah 'a havale etmeyecek" kadar ak-
lı başında insanlar var.
Bir kez daha altını çizelim.
Siyasilerin tercihleri belli: Yüzde 100
dış kredi gerektiren, yerli teknolojiyle
üstesinden gelemeyeceğimız, çağı
çoktan kapanmış, tehlikesi Rusya
(Çernobil), Japonya (Anısı henüz pek
taze. Birkaç ay olmadı) deneyimlerin-
de açık seçik görülmüş, sipariş ala-
madığından ifias eşiğine gelmiş çoku-
luslu şirketlerin "anahtar teslimi nük-
leerreaktötierini" pazarlamaya çaba-
lıyorlar.
Siyasetçilerin, aralannda kendi ço-
cukları, torunları da yer alacağından,
"c/nayer"ten çok "toplu intihar" oiarak
nitelenmesi gereken kararlanna kuzu
kuzu teslim olup, koyun gibi boynumu-
zu uzatacak mıyız; yoksa "işiAllah'a bı-
rakmadan" Enerji Bakanı'nı da, o ba-
kanın başbakanını da, o Başbakan'ın
hükümetini de durdurabılecek miyiz?
Isterseniz soruyu şöyle soralım:
Gökten asit yağmurlannın yağdığı,
radyasyon zehirlenmesinin ağır ve çok
acılı ölümlereyol açacağı birTürkiye'yi
önleyecek miyiz; yoksa "Susuriuktan
sonra o kadaryürüdük, bağırdık, ça-
ğırdık, yazdık, çizdik de ne oldu" ka-
derciliğinin onur kırıcı boyun eğmişli-
ğiyle seyirci mi kalacağız?
Peki, Susurluk'la şu nükleer enerji
tercihinin aynı bütünün parçası oldu-
ğunu niye düşünmüyoruz? Susur-
luk'ta başladığımız yürüyüşü, itirazı
şimdi de Akkuyu'da sürdüreceğiz.
Fark bundan ibaret.
Sıvayın kollan...
"Çıplaklar"
sivil üniformctlarını giyiyor
184sayfa
Türkiye'de ve Botı'da
Laiklik^Devlet ve Demokrasi
•ComeUus Castûhadls
*Jacqu*s Ch»TaÜer«Tyjhan Ugoz
'Gilles Kepei'Ahmei Taner Kisloh
•Erol Özkaray'Bülent Tcmör
Kafkasya:
Barut Fıçısı
|İ>AB ve Tûrklye
•Yüzyılın bilançosu
•Sosyaiist Entemasyonal
•Balkanlarda
devlet ve marfya
rge Bush Jı •Fıançoa Fej»
George Bush Jr.
Comelius Castoriadis
Jacques Chevalier
Nur Dolay
François Fejtö
AlGtore
George Hewltt
TuıhanOgaz
GülesKepel
Ahmet Taner Kışlalı
Arthur Koestler
Thlerry de Montbrial
Erolözkoray
Uluç özülker
Antonio Di Pietıo
Georges Şaraşldze
Bûlent Tanör
Mesut Tuian
Fareed Zcdcaria
Yves Charles Zarlca
5. sayı çıktı! Satış Noktalan: »YAY-SAT Bayılerı
•ZUNYA AKTUEL Kıtapevlen'Bûyük kjtapevleri