25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK 1999 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADABUGUN ALt StRMEN Bin Yılın Srvesi Dünyanın kalbi, ABD'nin kuzeybatısındaki Seattle kentinde atıyor. Dünya Ticaret Örgü- tü'ne üye 135 ülkenin temsilcileri, Seattle'da bir araya geldiler. Toplantının adı da amacı gibi iddialı: "Mille- nium round" Gerçekten de amaç, gelecek binyılın başlan- gıcından itibaren sermaye hareketlerinin önün- deki bütün engelleri kaldırmak, sınırlan serma- ye için degil, sadece bireyler için geçerli engel- ler haline getirmek, gerekirse ulusal devletleri yerie bir etmek. GATT'ın yerini alan Dünya Ticaret örgütü'ne göre, Mavi Gezegen büyük bir pazardan baş- ka bir şey değildir ve ticaret özgürlüğünün önü- ne engeller dikmek insanlığın geleceğine ipo- tek koyacak olan gerici bir eylemdir. Ne var ki, medya tekellerinin ve büyük ser- mayenin bütün çabalarına karşın insanların hepsi bu görüşte birleşmiyor, dünyanın her ye- rinde Millenium Round'atepki gösteriyortar. Ör- neğin Fransa'nın çeşitli kentlerinde binlerce in- san sokaklara döküldü. Seattle'da da günlerdir gösteriler sürüyor; kentin, toplantının yapılacağı bölümü halka ka- patıldı, polisin olağanüstü önlemlerine karşın göstericiler zeki yöntemlerle görüşlerini kamu- oyuna yansıtmak olanağı buldular. Amerikan demokrasisi, sermayenin önünde- ki engelleri kaldırmaya o denli kararlı ki, Seatt- le'a girişi güçleştirerek, vize koşullarını ağırlaş- tırarak karşı görüşün ifadesini engelleme çaba- stnda. • • • Dün başlayan ve yarın bitecek olan görüşme- ler sırasında, ele alınacak bellı başlı konulan beş başlık altında toplamak mümkün. Bunlan şöyle sıralayabiliriz: • 1 - Tarım: Tarımda bütün sübvansiyonlann kaldıntması, ulusal devletlerin kendi tanmlanna herhangi bir destekte bulunmasının yasaklan- ması asıl amaç. Ancak bu görüşü ilke olarak be- nimseyen AB ve de Japonya aynı zamanda çok işlevsellik görüşünü de savunuyor. Tanm bölümü içindeki önemli konulardan bi- ridebesingüvenliği.Bukonuda AvrupaileABD ayn görüşleri savunuyortar. Avrupa'yakansero- jen hormonlu etlerini gagalamış olan ve eski kı- tanın bu konudaki direnişini uluslararası tahkim karanylakıran ABD, zararlılığı kesin kanıtlanma- dan önce hiçbir tanm ürününün yasaklanma- masını savunurken, ABD hormonlu etinden yanmış olan AB ise, zararsızlığı kesin kanıtlan- mayan hiçbir gıdanın satılmamasından yana. 2 - Hizmetler ya da özelleştirme: Başta ABD ve dünyanın büyük şirketlerinin MAI (ÇokTaraf- lı Yatırım Anlaşması) görüşmeleri sırasında da ileri sürdükleri görüş, kamu hizmetlerinin ve ka- mu çıkarının alanını daraltarak ulusal devletler- de, devletin kamu yararına yaptığı hizmetlerin hemen hemen hepsini özelleştirmek. Örneğin, eğitim, sağlık, ulaşım, enerji de artık, basın, tu- rizm vb. sektörler misali tamamen özel sektö- re bırakılmak isteniyor. Bu arada, ulusal yargının yerini uluslararası tahkimin alması da bu bölümde görüşülecek. 3 - Telif hakları: Özellikle ABD, entelektüel haklann korunması adı altında telif hakkını güç- lendirecek önlemler istiyor. Azgelişmişler ise bunun gizli bir korumacılık olduğundadireniyor- lar. 4 - Sosyal normlar Özellikle Fransa ile Alman- ya, sosyal devletin kimi kurallarını korumak üze- re karar alınrnasını savunuyorlar. 5 - Kültür: Özellikle Fransa'nın kendi sinema sanayiini Hollyvvood'a karşı savunmak için gün- deme getirdiği, ulusal kültürü savunmaya yö- nelik hükümlere ABD şiddetle karşı çıkıyor. Bi- lindiği gibi, MAI görüşmeleri de Fransa'nın bu konudaki direnişi yüzünden çıkmaza girmişti. Işte Seattle'daki binyılın zirvesinde ele alınan konular bunlar. Diyarbakır Uyaşındaiki öğrendyePKK'ye yatakhk davası DtYARB\KIR (Cum- buriyet Bürosu)_- PKK li- deri Abullah Öcalan'm Türkiye'ye getınldıği sı- rada lisedeki öğretmenle- rine üzennde PKK'nin sembollerini simgeleyen çizimlerbulunan kartlan postayla gönderdiklerı öne sürülen 17 yaşındaki D.S. ile E3. hakkında ör- gûte yardım ve yatakhk ettikleri iddiasıyla dava açüdı. Diyarbakır 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahke- mesi'nde görülen davanın iddianamesinde, Ziya Gö- kalp Lisesi'nde öğrenci olan tutuksuz sanıklar D.S. ile E.B.'nin, Abdul- lah Öcalan'ın Türkiye'ye getirildiği sırada protesto gösterilerine katıldıklan ve Türkiye aleyhine slo- gan attıkJan, bu nedenle gözaltına alınıp bırakıl- dıklan belirtildi. Iddiana- 'rnede; sanıklann PKK ör- gütüne ve liderine destek vermeyi sürdürmek için eylemlerine devam ettik- leri belirtüerek şöyle de- nildi: "Üzerindegerillaresmi, örgütün sembolü ilesözde bayrağı bulunan.önve ar- ka yüzünde bölücü örgüt lehine yazılar olan resimli el afişini çizip haariadık- lan ve çoğaharak okulda- ki öğretmenlere posta Ue gönderdikleri, bu suretle sanıklann üzerlerine anlı suçu işledikteri iddia, kol- luk be>anlart, ele geçirikn resimli el afişleri, sanıkla- nn parmak izlerine ilişkin ekspcrtiz raporlanndan anlasılmaktadır." lddianamede. sanıklara eylemlerine uyanTCY'nin "yardım ve yatakhk et- mek" suçunu düzenleyen 169. maddesi uyannca 3 yıl 9 ay hapis cezası veril- mesi ve bu cezanın da 3713 sayılı Terörle Müca- dele Yasası'nın 5'inci maddesi gereğince 1/2 oramnda arttmlması is- tendi. Diyarbakır 2 No'lu DGM'de önceki gün ya- pılan yargılamada, mah- keme heyeti sanıklar hak- kında verilecek karann açıklanması için duruş- mayı erteledi. Türkiye, Abdullah Öcalan'ın cezası konusunda ön tedbir kararı alan AÎHM'ye yanıt gönderdi hukıık yoUarıtiikemıuxlfANKARA(CumhuriyetBürosu)-Hü- kümet. Avrupa Insan Haklan Mahkeme- si'nin (AİHM) Abdullah Öcalan'a ilişkin ölüm cezasının infazı ıçın verdiği ön ted- bir karan konusunda "olağanüstü bir yöntemolankarar düzettme yolunun he- nüz tükenmediği" değerlendirmesini içeren bir yanıt gönderdi. AİHM'nin ön tedbirkarannınkarar düzeltme isteminin reddedilmesinden sonra görüşüleceği ve karar verüeceği kaydedildi. Ankara, Öcalan'ın ölüm cezası karanyla Türki- ye'nin AB'ye adaylığının aym platform- da tartışılmasını kabul etmeyecek. Başbakan Büfcnt Ecevit AİHM'ninal- dığı karara ihşkın, "Yargı süreci devam ediyor, ne söylersek yargı sürecini ettole- mekanlamınagetebüir'* dedi. ANAP Ge- nel Başkanı MesutYümaz. karar düzelt- me istemiyle ilgili karann hükümete ile- tilmesinin ardından AÎHM'nin istemiy- le ilgili gerekli karan vereceğini söyle- di. MHP Grup Başkanvekili Ismail Kö- se. bu konunun Türkiye'nin gündemin- den kalkması gerektiğini belirterek "Me- seleyi teenni ne ve akh selim Ue taldp et- mek gerelöj'or'' dedi. Yargı ve hükümet çevrelerinde yapılan değerlendirmelerde, AİHM'nin "iç hu- kuk yollan tükenmeden önce verdigi ön tedbir karan"nm Tüıkiy e'deki "geç kal- ma endişesi''nden kaynaklandığt kayde- dildi. Başbakanlık'ta önceki gün liderler zirvesinde alınan karar çerçevesinde AİHM'ye yanıt gönderildi. Yanıtta, Öca- lan'ın yargılanmasmda olağan hukuk yollannın 25 Kasım'da verilen kararla tükendiği dile getirildi. Bundan sotvra ge- riye olağanüstü hukuk yolu olan karar düzeltme isteminin kaldığı vurgulanan yanıtta, gelişecek süreç anlatıldı. Öcalan hakkındaki karann henüz kendisine teb- liğ edilmediği, karar düzeltme başvuru- sununtebliğden sonra 1 ay içerisinde ya- pılacagı kaydedildi. Yapılacak başvuru- nun kabul edilmesi durumunda, konu- nun yeniden yargı çerçevesine girecegi; bu durumda hükûmetin müdahalesınin söz konusu olmadığı belirtilen yanıtta, başvoıru reddedildiğinde konunun yürüt- meye intikal edeceği ve AİHM'nin iste- minin de bundan sonra değerlendirmeye tabi tutulacağı anlatıldı. Ecevit, tçel'e hareketinden önce öca- lan konusunda hükûmetin ne kadar bek- leyeceğinin sorulması üzerine, "Birtaci- sL, ıtinu hakkı var. Bu durumda 1 ayuk bir süre geçmesi gerekiyor. Bir ay içinde başvunılannı yapmalan gerekiyor. Onu beklevecegiz, bu nonnal bir şey n dedi. Ecevit, AİHM'nin karannın beklenip beklenmeyeceği sorusuna, "Ihtiyati ted- bir karannı göriişeceğiz tabiL Fakat he- nüz hnkuki sişJem sona ermiş de^Udir. Dün gece de bearttiğim gibi. bize kesin yargıintikalettfgl zaman hûkûmetotorak dunımudeğeriendireceğiz.Onundışında şimdkkn bir şe> söyleyemem" yanıtını verdi. Hükûmetin ölüm cezasına ilişkin çahşmalanmn sorulması üzerine Ecevit, "Bu konularda hiçbir şey söylememiz doğru ohnaz. Henüz yargı süreci devam ediyor. Ne söylesek yargı sürecini eödle- mek anlanunagelebUir. Bunu yapmak is- temiyoruz" diye konuştu. ANAP Genel Başkanı Yılmaz. gaze- tecilerin sonılan üzerine. "Sayın Başba- kan açıkladı. Henüz daha iç hukuk yolla- n tükenrnedL Bir ay lık bir karar düzelt- mesüresi sözkonusu. Osüre tamamlanıp da karar hükümete intikal ettiği zaman AÖLMnin talebiyle ilgili hükümet, ge- rekli karan verecektir" dedi. MHP Grup Başkanvekili Köse, iç hu- kuk yollannın tükenmesinin ardından konunun hükümeti ilgilendireceğini be- lirtti. Köse, Türkiye'nin çok önemli bir olayla karşı karşıya olduğunu, buradahe- yecanlanmaya, komplekse kapılmaya ge- rek olmadığını söyledi. îşçi lideri Bayram Meral Türk-îş'in 18. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu İzlenimler saygısızhk içînde^ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk-lş Genel Başkanı BayramMeraL yıllardırçözüm bekleyen sorunlan olduğuna işaret ederek "Hükümetitniz, sorunlar karşısmda gereken ka- rarhhğı gösterememektedir" dedi. Meral, IMF'nin vereceği "üçbeşkuruş'' için ülkenin ge- leceğinin tehlikeye atılmaması gerektiğini vurguladı. Meral, IMF'nin ve Dünya Bankasrnın işçinin ve memurun aldığı ve alacağı ücretlerle uğraşmasını saygısızhk, sonımsuzluk olarak niteledi. Türk-lş'in 5 Aralık tarihine kadar sürecek olan 18. Olağan Genel Kurulu dün DSİ Salo- nu'nda başladı. Kültür Bakan- lığı Çoksesli Müzik Koro- su'nun söylediği Istiklal Mar- şı'nın ardından saygı duruşun- da bulunuldu. Bayram Meral, 17 Ağustos ile 12 Kasım depremlerinin ya- ralannın gereken biçimde san- lamadığım belirterek Türk- lş'in deprem sırasında yaptıkla- nnı anlattı. Yıllardır işsizlik, terör. enf- lasyon, özelleştirme, ekonomik kriz gibi sorunlannçözümbek- ledigini vurgulayan Meral, bun- lara ek olarak çalışanlan ilgı- lendiren kaçak işçilik, iş güven- cesinin bulunmaması, taşeron mafyası, işten çıkarmalann önemli sorunlar olduğunu kay- detti. Sorun olmasının önemli olmadığını belirten Meral, şun- lan söyledi: "Sorunlan ortadan kaklır- makiçin karartabir biçimde so- runlann üzerine gitmek daha da önenükür. Ancak hükümeti- miz sorunlar karşısmda gere- ken kararbhğı gösterememek- • Türk-îş Genel Başkanı Meral, hükûmetin sorunlar karşısmda kararlüık göstermediğini söyleyerek, "IMF'nin vereceği üç kuruş için ülkemizi tehlikeye atmayalım" dedi. tedir. Bugün özel sektör, devlet, yanrun yapmıyor. Sanayid,dev- let, KİT'ler yaünm yapmazsa, faizcihk ahr başıru giderse,' sat- kapat-kurtul' mantığıyla özel- leştirmeuygulanırsa, bu ekono- mi nereye kadar gidebitir, işsiz- lik nasıl azalölabüır?'' Hükûmetin enflasyonla mü- cadeleyi sürdürdüğünü belirten Meral, "Bütçenin yansının. ge- lir vergjsinin yiizde 90'ınuı faiz- lere gittiği, akaryakrta her gün zamyapıkhğı günümüzde fiyat- lardurmayacak daha da yükse- lecekür. Bu şartlarda, enflasyo- nun aşağı çekileceğine dair ifa- deleri inandıncı bulmuyoruz" dedi. Hükûmetin IMF'nin istekle- rine uyarak tanmda ve hayvan- cılıkta desteğini kıstığını belir- ten Meral, böylece tanm ve hayvancıhğın çökertildiğine dikkat çekti. IMF'nin "Ekme- yin, biçmeyin, tannu ve hayvan- cılıgı çökertin, köylünün belini kınn, Avrupa'dan tahıl, hor- monlu et ithal edin" dediğini söyleyen Meral, "Işsizliğimiz artmış, Doğu'dan, Güneydo- ğu'dao, tçAnadohı'danyüzbin- lerce insan göç ermiş, bunlar IMFnin sorunu da, endişesi de değildir. Ama bunlar, ülkesini seven herkesio, bizim, ülkesine Genel kurula. Devlet bakanlan Ramazan Mirzaoğlu. Fikret Ünlü, llaştırmaBakanıEnisÖksüz, CHP Genel Başkanı Altan Öyınen, DTP Genel Başkam ekili Umet Sezgin, tP Genel Başkanı Doğu Perinçek. DYT Genel Başkarû Tansu Çifler, Hak-lş Genel Başkanı Salim L slu, TİSK Genel Başka- nı Reîik Baydur, TOBB Başkanı Fuat Miras, çok sayıda milletvekili ve yabancı sendikacı kaökiı. karşı sorumhıluk duyan siyasi- lerimizinönde gelen sorunudur. Bu sorunlan görmt/Jikten ge- lemeyiz, IMF'nin vereceği üç beş kuruş için ülkemizingetece- ğini tehlikeye atmayız, atmama- hya" diye konuştu. Taraflann görüşü alınmadan çıkanlan "deprem vergisi"'nin vergı gelirini arttırmayacağım anlatan Meral, bütün yükün bordromahkûmlannın omuzla- nna bineceğini söyledi. IMF'nin ve Dünya Banka- sı'nın işçinin, memunın aldığı ve alacağı ücretlerle uğraşması- nın büyük saygısızhk, sorum- suzluk olduğunu belirten Me- ral, kıdem tazminatının kaldı- nlması için çalışmalar olduğu- nu, bunun gerçekleşmesinin Türkiye'de "ikincibir deprem" olması anlamına geleceğini kaydetti. Meral, "Asıl özeUeştirilmesi ve kapaolması gereken bir mü- essese varsa o da Özelleştinne tdares'ninta keudisidir. Çünkü özeUestirmeye rnafya kanşnuş- tr,ÖMİIeştirme İdâresi hakkın- da çeşitli veciddi iddialar \ardır. Özelleştirme hiçbir sorunu çöz- memiş,başta işazhk otanaküze- re sorunlanmıza yeni sorunlar ekfcmiştir" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Altan Öymen. IMF politikalanyla emeğin bir kenara itilmeye ça- hşıldığına dikkat çekerek "Bu gidişe karşı, başta işcUerimiz, memurlanmız, sendikalar ve emeğin hakkuu savunan kuru- luşlar birlikte mücadele etmeh- dir" dedi. Öymen, ekonomide ne kadar olumsuzluk varsabun- lann tümünü çahşanlann sırtı- na yüklemenin "moda" oldu- ğunu belirtti. Genel kuruldan sonra ilk toplantısını yapan GÖC'te başkanlık divanı üyeleri belirlendi Çîller deneyinJîleıi tercflı etti • Başkanlık divanının üye sayısı 9'dan 13'e çıkanldı. Çiller'in, yeni milletvekillerine yer vermediği başkanlık divanına giren tek kadın üye ise eski Edirne Milletvekili Ümran Akkan oldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel tdare Kurulu (GİK). 20 Kasım'daki olağan büyûk kongreden sonra yaptığı ilk toplantısında, partinin yeni vitrinini belirkdi. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in başkanlığında toplanan GtK'te, yeni başkanlık divanı belirlendi. Çiller, kongrede yapılan tüzük değişikliğiyle aldığı yetki çerçevesinde başkanlık divanının üye sayısını 9'dan 13'e çıkardi. Çiller'in, yeni milletvekillerine yer vermediği başkanlık divanına giren tek kadın üye ise eski Edirne Milletvekili Ümran Akkan oldu. 20 Kasım kongresinde seçilen yeni GİK, dün ilk toplantısmı Çiller'in başkanlığında yaptı. Yapılan seçimler sonunda oluşan yeni başkanlık divanı şöyle: Genel sekreter: MŞevld Erek Genel muhasip: Doğan Baran. Genel başkan yardımcılan: Mehmet Sağlam, Nevfel Şahin, İsmet Atilla, Salim Ensarioglu, Silah ruhsatıyla okul inşaaüBURSA (Cumhurh'et)- Içişleri Bakanı Sadettin Tantan. eski Bursa Valisi Orhan Taşanlar'm adına okul yaptırmak için tl Hizmetîeri Yardım Deraeğı üzerinden ba- ğış topladığıru ve bu uygulamanın vatan- daşlann şikâyeti üzerine kaldınldığmı açıkladı. SadettinTantan, DSPBursa Milletveki- li AB Arabaa'mn yazıh soru önergesme verdigi yamtm eklerinde, Taşanlar'm adı- nın verildigiYüdınm'daki ilköğretim oku- luna ilişkin Müli Eğitim Müdürlüğü bel- gelerine de yer verdi. Bu belgelere göre OrhanTaşanlar,*siah ruhsaüan"ndan 250 ile 500 miVyon lira bagış aldırarakyapımı- nı törenle başlattığı okulun MilH Eğitim Bakanlığı yatmm programına ahmnasını önermiş, ancak bu önerisi kabul edilme- miş. Taşanlar'ınBursa'da görevyaptığı sü- re içinde, can güvenliği amacıyla silah ta- şımaruhsatı içinmüracaatedenve silah ta- şımak için yasal engeli bulunmayan 152 kişiden 1998 yılı içinde 250'şer milyon karşıhğında 38 milyar lira, 140 kişiden de 1999 içinde 500'er müyon lira alındığı ve bu bağışlann makbuz karşıhğı 11 Hizmet- îeri Yardım Derneği'ne aktanldığı, yasal olarak veriien silah ruhsatlanndan topla- nan 108 milyar liranın okul yapımı için harcandıgı öğrenildi. Orhan Taşanîar îî- köğretim Okulu'nun inşaatının, Taşan- lar'ın merkeze alınmasmdan sonrayavaş- ladıgı. Bursa'daki silah ruhsatlanndan ba- ğış alma uygulamasınm da Taşanlar'dan sonra kaldûıldığı bildirildi. tçişleri Bakaru Sadettin Tantan'ın yazı- lıyanıtmagöre Taşanîar, görev yaptığı sü- re içinde 450 silah ruhsatı verdi. Bunlar- dan 292'sinden bagış ahndı. Yönetmelik- lere göre görev gereği silah ruhsatı için başvuranlardan 158 kişiye *referans" maddesine dayanıîarak taşıma ruhsatı ve- rildi. Referansh olarak silah taşımaruhsa- tı alanlar arasmda 9 şehit yakını bulunur- ken, Bursa'da görev yapan kamuyönetici- leri, üniversite öğretim üyeleri ve parti yö- neticileri dikkat çekiyor. Uludağ Cniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. AyhanKızıl'ın ya- nı sıra eski Bursa Milli Eğitim Müdûrü Mustafa Türköz ve Milli Eğitim Müdürü Engin Özbekde taşıma ruhsatı alanlar ara- smda bulunuyor. OrhanTaşanlar'mgörevden alınma söy- lentilerininçıktığı dönemlerde "gövdegös- terisi''ne dönüştûrerek temehni attığı il- köğretim okuluyla ilgili belgelerin îçişle- ri Bakanlığı tarafindan inceleadiğı de öğ- renildi. Bursa Emniyet Müdürü Aydm Genç'in, ArabaCT'nm soru önergesi üzeri- ne Milli Eğitim Müdürlüpne biryazı >-a- zarak, "Eski Bursa Valisi M. Orhan Ta- şanlar'ın ifimizde okul yapönp yaptmaa- dığı, vaptırmakta ise btına daiir bakaniık onayuun <tlup ohnadığıru, varsa ooaydan bir suretin tasdikJenerek gönderflmesiııP istediği, bu istek karşısmda okulla ilgili yazışmalann Içişleri Bakanlığı'na gönde- rildigide bildirildi. Taşanlar'a yakınlığı ile bilinen Milli Eğitim Müdürü EnginÖzbek'in, okulla il- gili bilgi verirken, okuhm Baymdırlık ve IskânMüdürlüğü teknikelemanlannm de- netiminde yapunma başlandığım aktardı- ğı, Milli Eğitim Bakanlığı Yatmmlar ve îesisler DairesiBaşkam KenanTurnaim- zalı yazıyı bilgi olarak gönderdiği de öğ- renildi. Bu yazıda Taşanlar'm yaptırdığı okulun 345 milyar keşif bedelli, 32 ders- likli olduğu aktaniryor %-e şöyle deniliyor. "Vafi M. Taşanîar tlköğretim Okuhı in- şaabişj içintamamı halk katkısı olarak be- lirtümiş, ancak İl Daimi Encümeni karan ve protokolü olmadığı için yapun prog- rammızbakanljğımızca onaytknmamıştırr Hayri Kozakçıoğlu, Ufuk Söylemez, Hasan Eldnci, Ümran Akkan, Nurhan Tekmet, Hacı FUiz, Mehmet AK Yavuz. Hasan Ekınci, Hayri Kozakçıoğlu, Nurhan Tekinel ve Ali Şevki Erek, başkanlık divanına yeniden girerken eski üyeler Cihan Paçacı, tsmail Karakuyu ve Mehmet Gölhan divan dışında kaldı. Genel başkan yardımcılan arasmda görev dağılımı ise Çiller'in yetkisine bıraküdı. Yeni divanda; kadın, gençlik, yurtdışı ilişkiler ve sivil toplum örgütleriyle ilişkiler olmak üzere 4 yeni genel başkan yardımcıhğı daha oluşturuldu. Edinilen bilgiye göre toplantıda Çiller, ağırlıklı olarak kongre değerlendirmesi yaptı. Partinin "bölünmüşlük" gÖTÜntüsünden kurtanlması gerektiğini belirten Çiller'in, "her ne nedenle olursa olsun, partklen ayrümış bütün isimlere çağn y apılarak partinin yeniden bütün kesimleıie banşmasırun sağlanmasmı" istediği bildirildi. Çiller, basına yaptığı açıklamada ise yılbaşından sonra başta siyasi partiler ve seçim yasalan olmak üzere birçok konuda değişiklik yapılması için siyasi partileri ziyaret edeceİderini söyledi. Çiller, toplantının ardından, yeni GİK üyeleri ile birlikte , Cumhurbaşkam Süleyman Demirel'i ziyaret etti. Kmlay Meydanı'nuı süsü(!) îşçüer ŞÜKRANSONER Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me- ral ve de konuşma metninin hazırlan- masında katkısı olan uzmanlannın iyi niyetle, her gereken durumda işçinin Kızılay 'da olacağını vurgulama kastı ile kullandıklanndan şüphem yok. A- ma Bayram Meral'in Türk-tş'in 18. Olağan Genel Kurulu'nu açış konuş- masmda yer alan, işçinin, Turk-lş'in trajikomik durumunu ortaya koyan cümleyi siz de okumalısınız: "Sorunlanmıza çözüm bulamayan, > ı erdikleri sözleri yerine getirmeyen si- yasilere karşı sizler dün olduğu gibiya- nn da Kızılay Meydanı'nın süsü ohna- ya devam edeceksiniz." Dervişin fıkri ne ise zikri de odur, özdeyişine uygun bir saptama. Işçile- rin gereken durumlarda Kızılay Mcy- dam'nı doldurmuş olmalan önemlidir. Isçiler Kızılay Meydanı'nın süsü ola- rak toplanabildikleri sürece, Türk-îş de demokrasinin. sendikal haklann süsû olarak kalabilecek, sendikacüar dakol- tuklanru koruyabilecekler demektir. Bu ölçüler içinde Kızılay Meyda- m'nı dolduran işçilerin haklanni^İmsJc, şöyle dursun, sürekli kaybedıyor olma- lan çok da önemli değildir. Meydanın doldurulabilmiş olması övünç oldu- ğunda da işçilerin sonunda mezarda emeklüiğe mahküm olmuş olmalan ayıbı, kaybı, Türk-lş'in yönetiminm başansızlık hanesine yazümaz. Daha- sı Türk-lş yönetiminin bu konuya iliş- kin ortaya çıkmış suç ortakhğı bile unutulabilir. Türk-lş'in 18. Genel Kuruhı'nu te- levizyonlardan izleıken siyasi partiler- denyoğun katıhmı gözlemleyecek, her şeye rağmen bir etkinliği, ağırhğı oldu- ğunu düşünerek sevineceksiniz. Oysa Türk- lş'in en •vurdumduymaz delege- si bile genel kurulun ilk gününün ha- vasından hiç hoşnut değil. Selamlaş- malar, "Üzerimize ölö toprağı ekfldi" yakınmalan ile yapıhyor. Yuhalanacaklarını bile biîe de başba- kanîar, bakanlar daha önce yapılmış bütün genel kurullara katılmak zorun- luluğunu duyarlardı. Işçiden yana olan gerçek söylemlerle, ucuz politik şovlar arasmda aynm olur, olumlu ve olum- suz, ama canh tepki verilirdi. Delegeler her dönem bindirilmiş kı- talarsayılsa da, desteklenen başkanlar, görüşler öe karşı çıkılanlan ayırabilir, birbeklenti işçi örgütündeohnazsaol- maz coşkuyu, dinamiği yakalayabilir- diniz. Sendikal hareketin bu kadar ağır tehditler alttnda olduğu, geriye saydı- ğı bir süreçte bu kadar beklentisiz, umutsuz bir genel kunıl açıhşı olabilir mi? Yaşama geçm^en karariar Türk-lş'in genel kurul raporlanna şöylebir göz attığmızda dikkatvnizi çe- kebilir. Geçmiş genel kurullarda alin- mış yüzlerce ilke karan var. Hiçbiri ya- şama geçirilememiş. Şimdi yeni karar taslaklan ile söz konusu merinler gûne uyarlanıp, yeni sorunlar. işçi aleyhine gelişmelerle geçen genel kurulun 147 olan karar sayısı 150'nin üzerine çıka- nlacak. Bununtek anlarru güzel amaç- lar, doğru hedefler kâğıtlaray azıltpra- fa kaldınhyor, kimilerinin îuç savun- ması, savaşırm verilmiyor. kimileri için iseçok cılız seslerçıktığı için sonuç alı- namıyor. Bu tablonun yansımasım, Türk-îş yönetiminin bütün çalışmala- nna Üişkinbelgelerde, ba§kanîann de- meç ve açıklamalannda, başkanlar ku- rulu kararlannda gözlemleyebilirsiniz. Metinlerbirbirini yineliyor. Oç yıl ön- ceki, dünkü açiklamametuüeri arasm- daki belirgin farklılıklar, bilgisayar üzerinden kolayca yapılabilen öncelik sıralamalan ve metinler üzeriadeki ki- mi sözcûklerde ancak oluyor. Medyanın savunulacak hali yok, Sermayenin sesı olma özelliği onada. Ama koskoca Türk-lş Genel Kurulu öncesi televizyonlarda haber olunamı- yorsa, ancak siyasiler de katılmak zo- rurvda olduklan için öylesine yer veri- liyorsa, sorunu asıl Türk-lş'te aramak gerekmiyormu? "Birzanıanlar Anka- ra'da bir Türk-lş vardı" yakınması ile neyazıkki değişen biı şey olmuyor. Ye- niden toparlanmak için gerçek niyet her şeyin üstüne çıkıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear