Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK 1999 PERŞEMBE
4 HABERLER
DÜNYADABUGUN
ALt StRMEN
Bin Yılın Srvesi
Dünyanın kalbi, ABD'nin kuzeybatısındaki
Seattle kentinde atıyor. Dünya Ticaret Örgü-
tü'ne üye 135 ülkenin temsilcileri, Seattle'da
bir araya geldiler.
Toplantının adı da amacı gibi iddialı: "Mille-
nium round"
Gerçekten de amaç, gelecek binyılın başlan-
gıcından itibaren sermaye hareketlerinin önün-
deki bütün engelleri kaldırmak, sınırlan serma-
ye için degil, sadece bireyler için geçerli engel-
ler haline getirmek, gerekirse ulusal devletleri
yerie bir etmek.
GATT'ın yerini alan Dünya Ticaret örgütü'ne
göre, Mavi Gezegen büyük bir pazardan baş-
ka bir şey değildir ve ticaret özgürlüğünün önü-
ne engeller dikmek insanlığın geleceğine ipo-
tek koyacak olan gerici bir eylemdir.
Ne var ki, medya tekellerinin ve büyük ser-
mayenin bütün çabalarına karşın insanların
hepsi bu görüşte birleşmiyor, dünyanın her ye-
rinde Millenium Round'atepki gösteriyortar. Ör-
neğin Fransa'nın çeşitli kentlerinde binlerce in-
san sokaklara döküldü.
Seattle'da da günlerdir gösteriler sürüyor;
kentin, toplantının yapılacağı bölümü halka ka-
patıldı, polisin olağanüstü önlemlerine karşın
göstericiler zeki yöntemlerle görüşlerini kamu-
oyuna yansıtmak olanağı buldular.
Amerikan demokrasisi, sermayenin önünde-
ki engelleri kaldırmaya o denli kararlı ki, Seatt-
le'a girişi güçleştirerek, vize koşullarını ağırlaş-
tırarak karşı görüşün ifadesini engelleme çaba-
stnda.
• • •
Dün başlayan ve yarın bitecek olan görüşme-
ler sırasında, ele alınacak bellı başlı konulan
beş başlık altında toplamak mümkün. Bunlan
şöyle sıralayabiliriz:
• 1 - Tarım: Tarımda bütün sübvansiyonlann
kaldıntması, ulusal devletlerin kendi tanmlanna
herhangi bir destekte bulunmasının yasaklan-
ması asıl amaç. Ancak bu görüşü ilke olarak be-
nimseyen AB ve de Japonya aynı zamanda çok
işlevsellik görüşünü de savunuyor.
Tanm bölümü içindeki önemli konulardan bi-
ridebesingüvenliği.Bukonuda AvrupaileABD
ayn görüşleri savunuyortar. Avrupa'yakansero-
jen hormonlu etlerini gagalamış olan ve eski kı-
tanın bu konudaki direnişini uluslararası tahkim
karanylakıran ABD, zararlılığı kesin kanıtlanma-
dan önce hiçbir tanm ürününün yasaklanma-
masını savunurken, ABD hormonlu etinden
yanmış olan AB ise, zararsızlığı kesin kanıtlan-
mayan hiçbir gıdanın satılmamasından yana.
2 - Hizmetler ya da özelleştirme: Başta ABD
ve dünyanın büyük şirketlerinin MAI (ÇokTaraf-
lı Yatırım Anlaşması) görüşmeleri sırasında da
ileri sürdükleri görüş, kamu hizmetlerinin ve ka-
mu çıkarının alanını daraltarak ulusal devletler-
de, devletin kamu yararına yaptığı hizmetlerin
hemen hemen hepsini özelleştirmek. Örneğin,
eğitim, sağlık, ulaşım, enerji de artık, basın, tu-
rizm vb. sektörler misali tamamen özel sektö-
re bırakılmak isteniyor.
Bu arada, ulusal yargının yerini uluslararası
tahkimin alması da bu bölümde görüşülecek.
3 - Telif hakları: Özellikle ABD, entelektüel
haklann korunması adı altında telif hakkını güç-
lendirecek önlemler istiyor. Azgelişmişler ise
bunun gizli bir korumacılık olduğundadireniyor-
lar.
4 - Sosyal normlar Özellikle Fransa ile Alman-
ya, sosyal devletin kimi kurallarını korumak üze-
re karar alınrnasını savunuyorlar.
5 - Kültür: Özellikle Fransa'nın kendi sinema
sanayiini Hollyvvood'a karşı savunmak için gün-
deme getirdiği, ulusal kültürü savunmaya yö-
nelik hükümlere ABD şiddetle karşı çıkıyor. Bi-
lindiği gibi, MAI görüşmeleri de Fransa'nın bu
konudaki direnişi yüzünden çıkmaza girmişti.
Işte Seattle'daki binyılın zirvesinde ele alınan
konular bunlar.
Diyarbakır
Uyaşındaiki
öğrendyePKK'ye
yatakhk davası
DtYARB\KIR (Cum-
buriyet Bürosu)_- PKK li-
deri Abullah Öcalan'm
Türkiye'ye getınldıği sı-
rada lisedeki öğretmenle-
rine üzennde PKK'nin
sembollerini simgeleyen
çizimlerbulunan kartlan
postayla gönderdiklerı
öne sürülen 17 yaşındaki
D.S. ile E3. hakkında ör-
gûte yardım ve yatakhk
ettikleri iddiasıyla dava
açüdı.
Diyarbakır 2 No'lu
Devlet Güvenlik Mahke-
mesi'nde görülen davanın
iddianamesinde, Ziya Gö-
kalp Lisesi'nde öğrenci
olan tutuksuz sanıklar
D.S. ile E.B.'nin, Abdul-
lah Öcalan'ın Türkiye'ye
getirildiği sırada protesto
gösterilerine katıldıklan
ve Türkiye aleyhine slo-
gan attıkJan, bu nedenle
gözaltına alınıp bırakıl-
dıklan belirtildi. Iddiana-
'rnede; sanıklann PKK ör-
gütüne ve liderine destek
vermeyi sürdürmek için
eylemlerine devam ettik-
leri belirtüerek şöyle de-
nildi:
"Üzerindegerillaresmi,
örgütün sembolü ilesözde
bayrağı bulunan.önve ar-
ka yüzünde bölücü örgüt
lehine yazılar olan resimli
el afişini çizip haariadık-
lan ve çoğaharak okulda-
ki öğretmenlere posta Ue
gönderdikleri, bu suretle
sanıklann üzerlerine anlı
suçu işledikteri iddia, kol-
luk be>anlart, ele geçirikn
resimli el afişleri, sanıkla-
nn parmak izlerine ilişkin
ekspcrtiz raporlanndan
anlasılmaktadır."
lddianamede. sanıklara
eylemlerine uyanTCY'nin
"yardım ve yatakhk et-
mek" suçunu düzenleyen
169. maddesi uyannca 3
yıl 9 ay hapis cezası veril-
mesi ve bu cezanın da
3713 sayılı Terörle Müca-
dele Yasası'nın 5'inci
maddesi gereğince 1/2
oramnda arttmlması is-
tendi. Diyarbakır 2 No'lu
DGM'de önceki gün ya-
pılan yargılamada, mah-
keme heyeti sanıklar hak-
kında verilecek karann
açıklanması için duruş-
mayı erteledi.
Türkiye, Abdullah Öcalan'ın cezası konusunda ön tedbir kararı alan AÎHM'ye yanıt gönderdi
hukıık yoUarıtiikemıuxlfANKARA(CumhuriyetBürosu)-Hü-
kümet. Avrupa Insan Haklan Mahkeme-
si'nin (AİHM) Abdullah Öcalan'a ilişkin
ölüm cezasının infazı ıçın verdiği ön ted-
bir karan konusunda "olağanüstü bir
yöntemolankarar düzettme yolunun he-
nüz tükenmediği" değerlendirmesini
içeren bir yanıt gönderdi. AİHM'nin ön
tedbirkarannınkarar düzeltme isteminin
reddedilmesinden sonra görüşüleceği ve
karar verüeceği kaydedildi. Ankara,
Öcalan'ın ölüm cezası karanyla Türki-
ye'nin AB'ye adaylığının aym platform-
da tartışılmasını kabul etmeyecek.
Başbakan Büfcnt Ecevit AİHM'ninal-
dığı karara ihşkın, "Yargı süreci devam
ediyor, ne söylersek yargı sürecini ettole-
mekanlamınagetebüir'* dedi. ANAP Ge-
nel Başkanı MesutYümaz. karar düzelt-
me istemiyle ilgili karann hükümete ile-
tilmesinin ardından AÎHM'nin istemiy-
le ilgili gerekli karan vereceğini söyle-
di. MHP Grup Başkanvekili Ismail Kö-
se. bu konunun Türkiye'nin gündemin-
den kalkması gerektiğini belirterek "Me-
seleyi teenni ne ve akh selim Ue taldp et-
mek gerelöj'or'' dedi.
Yargı ve hükümet çevrelerinde yapılan
değerlendirmelerde, AİHM'nin "iç hu-
kuk yollan tükenmeden önce verdigi ön
tedbir karan"nm Tüıkiy e'deki "geç kal-
ma endişesi''nden kaynaklandığt kayde-
dildi. Başbakanlık'ta önceki gün liderler
zirvesinde alınan karar çerçevesinde
AİHM'ye yanıt gönderildi. Yanıtta, Öca-
lan'ın yargılanmasmda olağan hukuk
yollannın 25 Kasım'da verilen kararla
tükendiği dile getirildi. Bundan sotvra ge-
riye olağanüstü hukuk yolu olan karar
düzeltme isteminin kaldığı vurgulanan
yanıtta, gelişecek süreç anlatıldı. Öcalan
hakkındaki karann henüz kendisine teb-
liğ edilmediği, karar düzeltme başvuru-
sununtebliğden sonra 1 ay içerisinde ya-
pılacagı kaydedildi. Yapılacak başvuru-
nun kabul edilmesi durumunda, konu-
nun yeniden yargı çerçevesine girecegi;
bu durumda hükûmetin müdahalesınin
söz konusu olmadığı belirtilen yanıtta,
başvoıru reddedildiğinde konunun yürüt-
meye intikal edeceği ve AİHM'nin iste-
minin de bundan sonra değerlendirmeye
tabi tutulacağı anlatıldı.
Ecevit, tçel'e hareketinden önce öca-
lan konusunda hükûmetin ne kadar bek-
leyeceğinin sorulması üzerine, "Birtaci-
sL, ıtinu hakkı var. Bu durumda 1 ayuk
bir süre geçmesi gerekiyor. Bir ay içinde
başvunılannı yapmalan gerekiyor. Onu
beklevecegiz, bu nonnal bir şey
n
dedi.
Ecevit, AİHM'nin karannın beklenip
beklenmeyeceği sorusuna, "Ihtiyati ted-
bir karannı göriişeceğiz tabiL Fakat he-
nüz hnkuki sişJem sona ermiş de^Udir.
Dün gece de bearttiğim gibi. bize kesin
yargıintikalettfgl zaman hûkûmetotorak
dunımudeğeriendireceğiz.Onundışında
şimdkkn bir şe> söyleyemem" yanıtını
verdi. Hükûmetin ölüm cezasına ilişkin
çahşmalanmn sorulması üzerine Ecevit,
"Bu konularda hiçbir şey söylememiz
doğru ohnaz. Henüz yargı süreci devam
ediyor. Ne söylesek yargı sürecini eödle-
mek anlanunagelebUir. Bunu yapmak is-
temiyoruz" diye konuştu.
ANAP Genel Başkanı Yılmaz. gaze-
tecilerin sonılan üzerine. "Sayın Başba-
kan açıkladı. Henüz daha iç hukuk yolla-
n tükenrnedL Bir ay lık bir karar düzelt-
mesüresi sözkonusu. Osüre tamamlanıp
da karar hükümete intikal ettiği zaman
AÖLMnin talebiyle ilgili hükümet, ge-
rekli karan verecektir" dedi.
MHP Grup Başkanvekili Köse, iç hu-
kuk yollannın tükenmesinin ardından
konunun hükümeti ilgilendireceğini be-
lirtti. Köse, Türkiye'nin çok önemli bir
olayla karşı karşıya olduğunu, buradahe-
yecanlanmaya, komplekse kapılmaya ge-
rek olmadığını söyledi.
îşçi lideri Bayram Meral Türk-îş'in 18. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu İzlenimler
saygısızhk içînde^ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türk-lş Genel Başkanı
BayramMeraL yıllardırçözüm
bekleyen sorunlan olduğuna
işaret ederek "Hükümetitniz,
sorunlar karşısmda gereken ka-
rarhhğı gösterememektedir"
dedi. Meral, IMF'nin vereceği
"üçbeşkuruş'' için ülkenin ge-
leceğinin tehlikeye atılmaması
gerektiğini vurguladı. Meral,
IMF'nin ve Dünya Bankasrnın
işçinin ve memurun aldığı ve
alacağı ücretlerle uğraşmasını
saygısızhk, sonımsuzluk olarak
niteledi.
Türk-lş'in 5 Aralık tarihine
kadar sürecek olan 18. Olağan
Genel Kurulu dün DSİ Salo-
nu'nda başladı. Kültür Bakan-
lığı Çoksesli Müzik Koro-
su'nun söylediği Istiklal Mar-
şı'nın ardından saygı duruşun-
da bulunuldu.
Bayram Meral, 17 Ağustos
ile 12 Kasım depremlerinin ya-
ralannın gereken biçimde san-
lamadığım belirterek Türk-
lş'in deprem sırasında yaptıkla-
nnı anlattı.
Yıllardır işsizlik, terör. enf-
lasyon, özelleştirme, ekonomik
kriz gibi sorunlannçözümbek-
ledigini vurgulayan Meral, bun-
lara ek olarak çalışanlan ilgı-
lendiren kaçak işçilik, iş güven-
cesinin bulunmaması, taşeron
mafyası, işten çıkarmalann
önemli sorunlar olduğunu kay-
detti. Sorun olmasının önemli
olmadığını belirten Meral, şun-
lan söyledi:
"Sorunlan ortadan kaklır-
makiçin karartabir biçimde so-
runlann üzerine gitmek daha
da önenükür. Ancak hükümeti-
miz sorunlar karşısmda gere-
ken kararbhğı gösterememek-
• Türk-îş Genel Başkanı Meral, hükûmetin sorunlar
karşısmda kararlüık göstermediğini söyleyerek, "IMF'nin
vereceği üç kuruş için ülkemizi tehlikeye atmayalım" dedi.
tedir. Bugün özel sektör, devlet,
yanrun yapmıyor. Sanayid,dev-
let, KİT'ler yaünm yapmazsa,
faizcihk ahr başıru giderse,' sat-
kapat-kurtul' mantığıyla özel-
leştirmeuygulanırsa, bu ekono-
mi nereye kadar gidebitir, işsiz-
lik nasıl azalölabüır?''
Hükûmetin enflasyonla mü-
cadeleyi sürdürdüğünü belirten
Meral, "Bütçenin yansının. ge-
lir vergjsinin yiizde 90'ınuı faiz-
lere gittiği, akaryakrta her gün
zamyapıkhğı günümüzde fiyat-
lardurmayacak daha da yükse-
lecekür. Bu şartlarda, enflasyo-
nun aşağı çekileceğine dair ifa-
deleri inandıncı bulmuyoruz"
dedi.
Hükûmetin IMF'nin istekle-
rine uyarak tanmda ve hayvan-
cılıkta desteğini kıstığını belir-
ten Meral, böylece tanm ve
hayvancıhğın çökertildiğine
dikkat çekti. IMF'nin "Ekme-
yin, biçmeyin, tannu ve hayvan-
cılıgı çökertin, köylünün belini
kınn, Avrupa'dan tahıl, hor-
monlu et ithal edin" dediğini
söyleyen Meral, "Işsizliğimiz
artmış, Doğu'dan, Güneydo-
ğu'dao, tçAnadohı'danyüzbin-
lerce insan göç ermiş, bunlar
IMFnin sorunu da, endişesi de
değildir. Ama bunlar, ülkesini
seven herkesio, bizim, ülkesine
Genel kurula. Devlet bakanlan Ramazan Mirzaoğlu. Fikret Ünlü, llaştırmaBakanıEnisÖksüz,
CHP Genel Başkanı Altan Öyınen, DTP Genel Başkam ekili Umet Sezgin, tP Genel Başkanı Doğu
Perinçek. DYT Genel Başkarû Tansu Çifler, Hak-lş Genel Başkanı Salim L slu, TİSK Genel Başka-
nı Reîik Baydur, TOBB Başkanı Fuat Miras, çok sayıda milletvekili ve yabancı sendikacı kaökiı.
karşı sorumhıluk duyan siyasi-
lerimizinönde gelen sorunudur.
Bu sorunlan görmt/Jikten ge-
lemeyiz, IMF'nin vereceği üç
beş kuruş için ülkemizingetece-
ğini tehlikeye atmayız, atmama-
hya" diye konuştu.
Taraflann görüşü alınmadan
çıkanlan "deprem vergisi"'nin
vergı gelirini arttırmayacağım
anlatan Meral, bütün yükün
bordromahkûmlannın omuzla-
nna bineceğini söyledi.
IMF'nin ve Dünya Banka-
sı'nın işçinin, memunın aldığı
ve alacağı ücretlerle uğraşması-
nın büyük saygısızhk, sorum-
suzluk olduğunu belirten Me-
ral, kıdem tazminatının kaldı-
nlması için çalışmalar olduğu-
nu, bunun gerçekleşmesinin
Türkiye'de "ikincibir deprem"
olması anlamına geleceğini
kaydetti.
Meral, "Asıl özeUeştirilmesi
ve kapaolması gereken bir mü-
essese varsa o da Özelleştinne
tdares'ninta keudisidir. Çünkü
özeUestirmeye rnafya kanşnuş-
tr,ÖMİIeştirme İdâresi hakkın-
da çeşitli veciddi iddialar \ardır.
Özelleştirme hiçbir sorunu çöz-
memiş,başta işazhk otanaküze-
re sorunlanmıza yeni sorunlar
ekfcmiştir" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Altan
Öymen. IMF politikalanyla
emeğin bir kenara itilmeye ça-
hşıldığına dikkat çekerek "Bu
gidişe karşı, başta işcUerimiz,
memurlanmız, sendikalar ve
emeğin hakkuu savunan kuru-
luşlar birlikte mücadele etmeh-
dir" dedi. Öymen, ekonomide
ne kadar olumsuzluk varsabun-
lann tümünü çahşanlann sırtı-
na yüklemenin "moda" oldu-
ğunu belirtti.
Genel kuruldan sonra ilk toplantısını yapan GÖC'te başkanlık divanı üyeleri belirlendi
Çîller deneyinJîleıi tercflı etti
• Başkanlık divanının
üye sayısı 9'dan 13'e
çıkanldı. Çiller'in, yeni
milletvekillerine yer
vermediği başkanlık
divanına giren tek kadın
üye ise eski Edirne
Milletvekili Ümran
Akkan oldu.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP Genel tdare
Kurulu (GİK). 20
Kasım'daki olağan büyûk
kongreden sonra yaptığı ilk
toplantısında, partinin yeni
vitrinini belirkdi. DYP
Genel Başkanı Tansu
Çiller'in başkanlığında
toplanan GtK'te, yeni
başkanlık divanı belirlendi.
Çiller, kongrede yapılan
tüzük değişikliğiyle aldığı
yetki çerçevesinde başkanlık
divanının üye sayısını 9'dan
13'e çıkardi. Çiller'in, yeni
milletvekillerine yer
vermediği başkanlık
divanına giren tek kadın üye
ise eski Edirne Milletvekili
Ümran Akkan oldu. 20
Kasım kongresinde seçilen
yeni GİK, dün ilk
toplantısmı Çiller'in
başkanlığında yaptı. Yapılan
seçimler sonunda oluşan
yeni başkanlık divanı şöyle:
Genel sekreter: MŞevld
Erek Genel muhasip: Doğan
Baran. Genel başkan
yardımcılan: Mehmet
Sağlam, Nevfel Şahin, İsmet
Atilla, Salim Ensarioglu,
Silah ruhsatıyla okul inşaaüBURSA (Cumhurh'et)- Içişleri Bakanı
Sadettin Tantan. eski Bursa Valisi Orhan
Taşanlar'm adına okul yaptırmak için tl
Hizmetîeri Yardım Deraeğı üzerinden ba-
ğış topladığıru ve bu uygulamanın vatan-
daşlann şikâyeti üzerine kaldınldığmı
açıkladı.
SadettinTantan, DSPBursa Milletveki-
li AB Arabaa'mn yazıh soru önergesme
verdigi yamtm eklerinde, Taşanlar'm adı-
nın verildigiYüdınm'daki ilköğretim oku-
luna ilişkin Müli Eğitim Müdürlüğü bel-
gelerine de yer verdi. Bu belgelere göre
OrhanTaşanlar,*siah ruhsaüan"ndan 250
ile 500 miVyon lira bagış aldırarakyapımı-
nı törenle başlattığı okulun MilH Eğitim
Bakanlığı yatmm programına ahmnasını
önermiş, ancak bu önerisi kabul edilme-
miş. Taşanlar'ınBursa'da görevyaptığı sü-
re içinde, can güvenliği amacıyla silah ta-
şımaruhsatı içinmüracaatedenve silah ta-
şımak için yasal engeli bulunmayan 152
kişiden 1998 yılı içinde 250'şer milyon
karşıhğında 38 milyar lira, 140 kişiden de
1999 içinde 500'er müyon lira alındığı ve
bu bağışlann makbuz karşıhğı 11 Hizmet-
îeri Yardım Derneği'ne aktanldığı, yasal
olarak veriien silah ruhsatlanndan topla-
nan 108 milyar liranın okul yapımı için
harcandıgı öğrenildi. Orhan Taşanîar îî-
köğretim Okulu'nun inşaatının, Taşan-
lar'ın merkeze alınmasmdan sonrayavaş-
ladıgı. Bursa'daki silah ruhsatlanndan ba-
ğış alma uygulamasınm da Taşanlar'dan
sonra kaldûıldığı bildirildi.
tçişleri Bakaru Sadettin Tantan'ın yazı-
lıyanıtmagöre Taşanîar, görev yaptığı sü-
re içinde 450 silah ruhsatı verdi. Bunlar-
dan 292'sinden bagış ahndı. Yönetmelik-
lere göre görev gereği silah ruhsatı için
başvuranlardan 158 kişiye *referans"
maddesine dayanıîarak taşıma ruhsatı ve-
rildi. Referansh olarak silah taşımaruhsa-
tı alanlar arasmda 9 şehit yakını bulunur-
ken, Bursa'da görev yapan kamuyönetici-
leri, üniversite öğretim üyeleri ve parti yö-
neticileri dikkat çekiyor. Uludağ Cniver-
sitesi Rektörü Prof. Dr. AyhanKızıl'ın ya-
nı sıra eski Bursa Milli Eğitim Müdûrü
Mustafa Türköz ve Milli Eğitim Müdürü
Engin Özbekde taşıma ruhsatı alanlar ara-
smda bulunuyor.
OrhanTaşanlar'mgörevden alınma söy-
lentilerininçıktığı dönemlerde "gövdegös-
terisi''ne dönüştûrerek temehni attığı il-
köğretim okuluyla ilgili belgelerin îçişle-
ri Bakanlığı tarafindan inceleadiğı de öğ-
renildi. Bursa Emniyet Müdürü Aydm
Genç'in, ArabaCT'nm soru önergesi üzeri-
ne Milli Eğitim Müdürlüpne biryazı >-a-
zarak, "Eski Bursa Valisi M. Orhan Ta-
şanlar'ın ifimizde okul yapönp yaptmaa-
dığı, vaptırmakta ise btına daiir bakaniık
onayuun <tlup ohnadığıru, varsa ooaydan
bir suretin tasdikJenerek gönderflmesiııP
istediği, bu istek karşısmda okulla ilgili
yazışmalann Içişleri Bakanlığı'na gönde-
rildigide bildirildi.
Taşanlar'a yakınlığı ile bilinen Milli
Eğitim Müdürü EnginÖzbek'in, okulla il-
gili bilgi verirken, okuhm Baymdırlık ve
IskânMüdürlüğü teknikelemanlannm de-
netiminde yapunma başlandığım aktardı-
ğı, Milli Eğitim Bakanlığı Yatmmlar ve
îesisler DairesiBaşkam KenanTurnaim-
zalı yazıyı bilgi olarak gönderdiği de öğ-
renildi. Bu yazıda Taşanlar'm yaptırdığı
okulun 345 milyar keşif bedelli, 32 ders-
likli olduğu aktaniryor %-e şöyle deniliyor.
"Vafi M. Taşanîar tlköğretim Okuhı in-
şaabişj içintamamı halk katkısı olarak be-
lirtümiş, ancak İl Daimi Encümeni karan
ve protokolü olmadığı için yapun prog-
rammızbakanljğımızca onaytknmamıştırr
Hayri Kozakçıoğlu, Ufuk
Söylemez, Hasan Eldnci,
Ümran Akkan, Nurhan
Tekmet, Hacı FUiz, Mehmet
AK Yavuz. Hasan Ekınci,
Hayri Kozakçıoğlu, Nurhan
Tekinel ve Ali Şevki Erek,
başkanlık divanına yeniden
girerken eski üyeler Cihan
Paçacı, tsmail Karakuyu ve
Mehmet Gölhan divan
dışında kaldı. Genel başkan
yardımcılan arasmda görev
dağılımı ise Çiller'in
yetkisine bıraküdı. Yeni
divanda; kadın, gençlik,
yurtdışı ilişkiler ve sivil
toplum örgütleriyle ilişkiler
olmak üzere 4 yeni genel
başkan yardımcıhğı daha
oluşturuldu.
Edinilen bilgiye göre
toplantıda Çiller, ağırlıklı
olarak kongre
değerlendirmesi yaptı.
Partinin "bölünmüşlük"
gÖTÜntüsünden kurtanlması
gerektiğini belirten Çiller'in,
"her ne nedenle olursa olsun,
partklen ayrümış bütün
isimlere çağn y apılarak
partinin yeniden bütün
kesimleıie banşmasırun
sağlanmasmı" istediği
bildirildi. Çiller, basına
yaptığı açıklamada ise
yılbaşından sonra başta
siyasi partiler ve seçim
yasalan olmak üzere birçok
konuda değişiklik yapılması
için siyasi partileri ziyaret
edeceİderini söyledi.
Çiller, toplantının ardından,
yeni GİK üyeleri ile birlikte ,
Cumhurbaşkam Süleyman
Demirel'i ziyaret etti.
Kmlay
Meydanı'nuı
süsü(!) îşçüer
ŞÜKRANSONER
Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me-
ral ve de konuşma metninin hazırlan-
masında katkısı olan uzmanlannın iyi
niyetle, her gereken durumda işçinin
Kızılay 'da olacağını vurgulama kastı
ile kullandıklanndan şüphem yok. A-
ma Bayram Meral'in Türk-tş'in 18.
Olağan Genel Kurulu'nu açış konuş-
masmda yer alan, işçinin, Turk-lş'in
trajikomik durumunu ortaya koyan
cümleyi siz de okumalısınız:
"Sorunlanmıza çözüm bulamayan,
>
ı
erdikleri sözleri yerine getirmeyen si-
yasilere karşı sizler dün olduğu gibiya-
nn da Kızılay Meydanı'nın süsü ohna-
ya devam edeceksiniz."
Dervişin fıkri ne ise zikri de odur,
özdeyişine uygun bir saptama. Işçile-
rin gereken durumlarda Kızılay Mcy-
dam'nı doldurmuş olmalan önemlidir.
Isçiler Kızılay Meydanı'nın süsü ola-
rak toplanabildikleri sürece, Türk-îş de
demokrasinin. sendikal haklann süsû
olarak kalabilecek, sendikacüar dakol-
tuklanru koruyabilecekler demektir.
Bu ölçüler içinde Kızılay Meyda-
m'nı dolduran işçilerin haklanni^İmsJc,
şöyle dursun, sürekli kaybedıyor olma-
lan çok da önemli değildir. Meydanın
doldurulabilmiş olması övünç oldu-
ğunda da işçilerin sonunda mezarda
emeklüiğe mahküm olmuş olmalan
ayıbı, kaybı, Türk-lş'in yönetiminm
başansızlık hanesine yazümaz. Daha-
sı Türk-lş yönetiminin bu konuya iliş-
kin ortaya çıkmış suç ortakhğı bile
unutulabilir.
Türk-lş'in 18. Genel Kuruhı'nu te-
levizyonlardan izleıken siyasi partiler-
denyoğun katıhmı gözlemleyecek, her
şeye rağmen bir etkinliği, ağırhğı oldu-
ğunu düşünerek sevineceksiniz. Oysa
Türk- lş'in en •vurdumduymaz delege-
si bile genel kurulun ilk gününün ha-
vasından hiç hoşnut değil. Selamlaş-
malar, "Üzerimize ölö toprağı ekfldi"
yakınmalan ile yapıhyor.
Yuhalanacaklarını bile biîe de başba-
kanîar, bakanlar daha önce yapılmış
bütün genel kurullara katılmak zorun-
luluğunu duyarlardı. Işçiden yana olan
gerçek söylemlerle, ucuz politik şovlar
arasmda aynm olur, olumlu ve olum-
suz, ama canh tepki verilirdi.
Delegeler her dönem bindirilmiş kı-
talarsayılsa da, desteklenen başkanlar,
görüşler öe karşı çıkılanlan ayırabilir,
birbeklenti işçi örgütündeohnazsaol-
maz coşkuyu, dinamiği yakalayabilir-
diniz. Sendikal hareketin bu kadar ağır
tehditler alttnda olduğu, geriye saydı-
ğı bir süreçte bu kadar beklentisiz,
umutsuz bir genel kunıl açıhşı olabilir
mi?
Yaşama geçm^en karariar
Türk-lş'in genel kurul raporlanna
şöylebir göz attığmızda dikkatvnizi çe-
kebilir. Geçmiş genel kurullarda alin-
mış yüzlerce ilke karan var. Hiçbiri ya-
şama geçirilememiş. Şimdi yeni karar
taslaklan ile söz konusu merinler gûne
uyarlanıp, yeni sorunlar. işçi aleyhine
gelişmelerle geçen genel kurulun 147
olan karar sayısı 150'nin üzerine çıka-
nlacak. Bununtek anlarru güzel amaç-
lar, doğru hedefler kâğıtlaray azıltpra-
fa kaldınhyor, kimilerinin îuç savun-
ması, savaşırm verilmiyor. kimileri için
iseçok cılız seslerçıktığı için sonuç alı-
namıyor. Bu tablonun yansımasım,
Türk-îş yönetiminin bütün çalışmala-
nna Üişkinbelgelerde, ba§kanîann de-
meç ve açıklamalannda, başkanlar ku-
rulu kararlannda gözlemleyebilirsiniz.
Metinlerbirbirini yineliyor. Oç yıl ön-
ceki, dünkü açiklamametuüeri arasm-
daki belirgin farklılıklar, bilgisayar
üzerinden kolayca yapılabilen öncelik
sıralamalan ve metinler üzeriadeki ki-
mi sözcûklerde ancak oluyor.
Medyanın savunulacak hali yok,
Sermayenin sesı olma özelliği onada.
Ama koskoca Türk-lş Genel Kurulu
öncesi televizyonlarda haber olunamı-
yorsa, ancak siyasiler de katılmak zo-
rurvda olduklan için öylesine yer veri-
liyorsa, sorunu asıl Türk-lş'te aramak
gerekmiyormu? "Birzanıanlar Anka-
ra'da bir Türk-lş vardı" yakınması ile
neyazıkki değişen biı şey olmuyor. Ye-
niden toparlanmak için gerçek niyet
her şeyin üstüne çıkıyor.