Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 13 ARALIK 1999 PAZARTESİ
HABERLERİN DEVAMI
(stanbul
Edime
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizlı
Zonauldak
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
CR
15
13
16
17
19
16
17
16
16
TURKIYE
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehir
Konya
Sıvas
Antalva
ÇB
ÇB
ÇB
ÇB
Y
Y
Y
Y
Y
15
15
14
14
9
9
9
4
18
Adana
Merstn
Dıyarbakır
Şanhurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Kars
Y
Y
Y
Y
Y
Y
K
K
Y
17
18
12
16
13
11
7
6
5
f*% Parçalı bulutlu
Butun bolgeler parça-
lı çok bulutlu, Karade-
niz kıyılan dışında tum ÎTT**
yurtta yağış beklenı- u s ) 0
15 MERKEZLER
K -4
yor. Yağışlar yağmur. Helsinki K 1
DoğuAkdenızdeetkı- Stockholm K -2
lı olmak uzeresağanak .r , n r ı r a 9 Q
ve gokgürultülu sağa- L P
' " j r d
I E
nak yağış şeklınde da- Amsterdam Y 9
cak. Hava sıcaklığı Brüksel Y 8
yurdun güneyınde bı- p_,jc
raz azalacak. dığer r d I l a Y 10
yerierdeonemiıbırde- Bonn Y 8 _
ğişıklık olmayacak. Münih Y 6 Zürih K 3 Şâm
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
PB
K
Y
Y
PB
PB
6
6
10
2
9
6
13
20
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Trflis
Kahire
K
PB
PB
A
PB
PB
PB
Y
1
9
-9
5
9
-2
6
20
Y 17
Taşkent
: SlSİI Bulutlu ^ Çok bulutlu p Yağmuriu Sulu kar Gofc gûrultülü
CUMHTJRİYET'TEN
OKURLARA
AB Köriin Fili mi?
• Baştarafi 2. Sayfada
kapatma karan verilmiş olduğunu görmezden gelebilirsiniz.
Bizim aklı evvellerin yorumuna göre Avrupa'da şeriatçı par-
ti yasağı olmadığı için bizde de olmamalıdır. Türkıye kendi
laik cumhuriyetini kofumamalıdır. Korursa Avrupa'ya karşı
çok ayıp dur.
AB kurallanna göre hüküm kuran Avrupa Insan HakJan
Mahkemesi, laik bir ülkede türban yasağının insan haklan-
na aykjn olmadığı yolunda çok sayıda karar vermişken, Mer-
ve Kavakçı'ya ayncalık tanıması olası mıdır?
Kokoreç ve sakataon AB dışında kalmaa da ülkemizin öne
çıkanlan sorunlanndan bir başkasıdır.
Bizde değertendirmeler niye böyle yapılır derseniz med-
yamızın başlıklan önemli bir ipucudur. Çünkü hepsi "Türki-
ye'nin Avrupa'ya girdiğini" müjdelemektedir.
Yabancı gazeteler ıse öyle dememektedir
Die Welt: Türkiye, Avrupa kapısına adımını attı.
Katimerini: Yunanistan istediğini, Türkiye de Avrupa bile-
tini aidı.
Frankfurter Rundschau: AB Türkiye'ye kapıyı açtı.
AB'nin koşula bağlı karan Türkiye için bir zoraki başan-
dır. Ama adaylık süresini Bulgaristan, Romanya, Slovakya,
Malta, Letonya ve Litvanya ile birlikte geçirecektir.
Ylne ayak sürer de, şu anda kendisinden geride olan di-
ğer aday ülkelerin gerisinde kalırsa seyredin gümbürtüyü.
•
önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta ge-
çirmeniz dileği ve saygılanmızla.
5t Öİİİ111
cezasını tarlışıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Başbakan Büient
Ecevit'in, AB'ye üye ülkeler-
de kaldınlan ölüm cezasına
partısırun karşı olduğu açıkla-
masına, koalisyonun diğer or-
taklan ANAP ve MHP "Ab-
duHah Öcabm çekmcesr koy-
du.
Ecevft. dün akşam katıldığı
"Poütikanın Naba" progra-
mında ölüm cezasını uygula-
yan birüEkenin AB'ye üye ola-
mayacağma işaret ederek şun-
lan söyledi:
"Her ülkenin hukuk astemi
\ardir.amaohnazsaohnazko-
şullar vardır. Ölüm cezasını
sürdüren bir ülkenin AB'ye
üye otaıaa mümkün değOdir.
Hem AB'ye üye oiahm diyor-
lar. bir yandan da ölüm cezas-
nın kaktanlmasuıa karşı çdo-
yorlarsa bu bir çelişki oluyor.
Bu Abdullah Öcalan mesdesi
değildir. tdama karşryım diye
berhalde kimse beni PKK'ye
destek otmakla suçlayamaz.
Öcalan'ı Afrika'da yakaiayan
hükümetin başbakanıyım. A-
ma ben Türkiye'yi gözeönek
dununundayun. Falan kimse
yararianır dhe idamı kakfar-
maktan kaçınacak olursak
Türkhe'nin çıkanna aykın
davranmış oiunız."
Hükümet ortağı dığer parti-
leri kastederek "herkesin yeni
bir değerlendinneyapması ge-
rektiğini'' kaydeden Ecevit,
"Ashnda bütün partiier karşL
EJIeri vannıyor idamı uygub-
maya. Bunca hükümiü uzun
yıflardır cezaevlermde. İdamı
kamuoyu da içine sindiremi-
yor"
MHP Aksaray Milletvekili
ve AB Karma Parlamento Ko-
misyonu Eşbaşkanı Kürşat
Eser, Avnıpa Parlamento-
su'nun AB'ye üyelik ile Öca-
lan'ın idamının ilintilendiril-
mesüıe ilişkin önergeyi red-
dettiğini vurgulayarak konu-
nun abartıldığını savundu. In-
san hakları açısından ele alın-
dığında Öcalan"ın büyük bir
katliama neden olduğunu an-
latan Eser, "Öcalan'uı eünden
kan damlamaktadır. Bu çerçe-
vede Mecüs bu konuda karar
verecek.Mağduriyete uğrayan
insanlann da haklan var, ka-
mu vicdanı >ar. Bu çerçeveiçİH-
de bir karar verilmesinin daha
uygun olacağuu düşünüyo-
rum" dedi.
AİHM'nin Türkiye için
önemli olduğunu, ancak Tür-
kiye'nin ölüm cezasının kaldı-
nlmasına ilişkin Avrupa İnsan
Haklan Sözleşmesi ek 6. pro-
tokole imzaatmadığını kayde-
den Eser, "Bunu siyasi bir mal-
zemc yapmadan, Türkiye'nin
menfaatlan. kamu \icdanı
doğrultusunda hükümetin o
yönde karar alması uygun ota-
caknr" dedi.
MHP'li Devlet Bakanı lun-
ca Toskay, Öcalan'ın idamıy-
la ilgili olarak MHP'nin görü-
şünü koruduğunu belirterek i-
dam karannın TBMM'ye gel-
mesi ve karann uygulanması
gerektiğini söyledi. Toskay,
Başbakan Büient Ecevit'in
*AB ilekbun karan bağdaşmı-
yor" açıklaması anunsatılarak
hükümette bir sıkıntı olup ol-
mayacağının sorulması üzeri-
ne, "Siyaset sıkınd çözmektir.
Onu beraber gönışeceğiz'' de-
di.
MHP'li Devlet Bakanı Sadi
Somuncuoğhı ise şunlan söy-
ledi: "15 yıldır idam cezalan
Türkiye'de uygulanmıyor. Da-
ha önce de bu cezanın kakhnl-
ması için çahşmalar ohnuştu.
Ama bunda kasıt Abdullah
Öcalanüe Ugöi biridam ise onu
ayn düşünmek lazım. Türla-
ye'uin idatnla ilgili kanuai dü-
zenlemesi ayn şeydir, bu ülke-
nin toprakbumıböimekiçin30
bin insanmm caıunı alan bir
örgütün başmm idamıayn şey-
dir.''
Hükümet ortağı ANAP ise
ölüm cezasının kaldınlması
konusunda net bır tutum orta-
ya koymaktan kaçınırken "ki-
şisd" düzeyde açıklama yapıl-
ması dikkat çekiyor. ANAP
Genel Başkan Yardmıcısı AM
Dogaa. "Hele AB'ye tam üye
oialım, o zaman idam cezasını
biz de kaldmnz" dedi. Türki-
ye açısından ölüm cezasının
"mevzsatta var, uygulamada
yok*" niteliğinde olduğunu
anımsatan Doğan, ancak Oca-
lan hakkındaki idam karannı,
bu anlayışın dışında değerlen-
dirmek gerektiğini vurguladı.
Öcalan'ın binlerce insarun kat-
linden sorumlu olduğunu ve
"yüz kere, bin kere idamı hak
ettiğini" kaydeden Doğan, "O
nedenledosya Meclis'e gefirse,
ben kişisel olarak idam cezası-
mn uygulanması yönünde o\
Inılbnfgım" dedi.
ANAP Van Milletvekili ve
TBMM Dışişlen Komisyonu
Başkanı Kamran tnan ise
Öcalan dosyasıyla ilgili yargı
süreci devam ettiği için görüş
açıklayamayacağını belirtir-
ken "tdam cezasmm kaknnhp
kakhnlmayacağı konusundaki
karan Mecfe verir. Eğer bu ko-
nuda görüş açüdarsam, Oca-
lan dosvası ile ilgili de göriişü-
mü açıklamış olurum ld bu da
anayasaya aykmdn-" demekle
yetindi. Inan, Türkiye'nin
AB'ye adaylık için Ege soru-
nu ve Kıbns'ın Lahey Adalet
Drvanı'nda çözümüne dönük
koşullann getirilmesinin
"üzüntfi verid" olduğunu söy-
ledi. Bunun, Türkiye'ye aday-
lık karşüığı "bedel ödetmek"
anlarmna geldiğuıı kaydeden
Inan, Kıbns Rum kesiminin
AB'ye adaylık yolunun da
açıldığına işaret etti. ANAP
Grup Başkanveküi Murat Ba-
şesgioğlu ise ölüm cezasının
parti grubunda henüz tarüş-
maya açılmadığını, Türki-
ye'nin bu konuyu uzun uzun
tartışması gerektiğini belirte-
rek "Başbakan'm sözJeri üze-
rine de yorunı vapmayı doğnı
buhnam'" demekle yetindi.
Türkiye'nm AB'ye üye aday-
lığına mesafeli yaîdaşan FP ise
hükümetin, "ne getirip ne gö-
türduğünü bilmediği bir zafer
sarhoşrağu'' içine düştüğünü
savundu. FP Genel Başkan
Yardımcısı Ertan Yülek, AB
üyeliği adaylığmın Türkiye'ye
çok ciddi ev öde\ leri getirdiği-
ni belirtti ve Necmetün Erba-
kan'ı kastederek "Acaba hilâ
Türkiye'de partiier kapaûla-
cak nu? Hâlâ, başbakanhk
yapmış bir kimse idam ceza-
sıytı yurguanacak rm?" dedi.
ödüün• Baştarafi 1. Sayfada
di. Konuttaki dış politıka zirve-
sınde Helsinki'nin ardından Yu-
nanistan ve GKRY'nin olası tu-
tum değişiklikleri ele alındı. Baş-
bakan Ecevit, zirvenin ardından,
kaygılanm gidermek için KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı
telefonla arayarak Kıbns konu-
sunda güvence verdi. Ecevit, ak-
şam saatlerinde de Cumhurbaş-
kam SüJeymanDemirel'e Helsin-
ki zirvesi ile ilgili bılgi verdi.
Ankara, Kıbns ve Ege konula-
nnda yeni koşullar getrren Helsuı-
ki zirvesi sonuç bildırisiyle AB
adaylığını kabul ettıkten sonra,
Yunanistan'ın ve GKRY'nin olası
tutum değişikliklerine karşı Türki-
ye'nin takınacağı tavn görüşüyor.
Ankara'da, ABD'nin Kıbns konu-
suna çözüm için baskılannı arttır-
dığı bir dönemde AB'nin karan-
nın GKRY'nin tavnnda degişikli-
ğe yol açacağı değerlendirmeleri
yapılırken buna karşı Türkiye'nin
ızleyeceği yol tartışılıyor.
Başbakanük Konutu'nda 1 saat
45 dakika süren dış politıka zırve-
sinın ardmdan kısa bir açıklama
yapan Ecevit, bakanlar ile Helsin-
ki zirvesi sonrasında durum de-
ğerlendırmesi yaptıklannı bildir-
di. Kıbns konusunda hiç kimse-
nin en küçük kuşkuya, kaygıya ka-
pılmamasıru isteyen Ecevit, "Hd-
sinki'dedefelarcabelirttim;herve-
sile ile söytedim. Bizim Kıbns ko-
nusundaki tutumumuz belKdir.
Degjşmesı söz konusu değildir" de-
di. Ecevit, akşam saatlerinde de
Çankaya Köşkü'ne çıkarak Cum-
hurbaşkanı Demirel ile görüştü.
Yaklaşık40 dakikalık görüşmenin
ardından gazetecilerin sorularuu
yanıtlayan Ecevit, Cumhurbaşka-
nı Demirere Helsinki'de yaprık-
lan görüşmeler ve alınan sonuçlar
hakkında bılgı verdiğuü söyledi.
Ecevit şunlan kaydetti:
"Türkiye'nnı AB'ye üyelik ko-
nusunda yapması gereken hazır-
hklar kendi borcudur. Bu konuda
saym cumhurbaşkanı ile de görüş
bhüği içinde>iz. Benim kanım şu:
Asunda önceki günkü kararda,
Helsinki karannda. Türkiye'nin
Kopenhag kriterlerindeki ölçürJe-
re, normlara uynıası konusunda
son aytarda attığı adımlardan öv-
güyle söz ediliyor. Asunda fazla bir
şey değil. birkaç daha adım atma-
mız lazun. Meclis'in son aylardaki
çahşma temposuyla \e uzlaşı orta-
mı içinde bu eksiklikleri öyle bir-
kaç yıl içinde değü, birkaç ayda ta-
mamlayabileceğimiz kanısmda-
yım. Biryandan da ekonomhı düz-
lüğe çıkarmak için karartı d^ra-
nryoruz. Çok kesin karaıiar aldık.
Tabii ekonomiyi düzlüğe çıkar-
mak, insan haklan konusunda ab-
lacak adımlar kadar çabuk sonuç
vermeyebiler, ama tam üyetiğe ge-
çişsürecini kısaltmak bizim elimiz-
dedir. Bunu başardığunız zaman,
adaylıktan tam üyeliğe geçişüniz
de kolayiıkla sağjanabilecektir.''
'Denktaş'ın morali iyi'
Ecevit, Denktaş ile yaptığı tele-
fon görüşmesinin anımsatılması
üzerine, "Karardaki ifadeler kay-
gı ayandıracak nitelikte oba da
kendisiyle ügut olarak aslında kay-
gıverecek hiçbirşey ounadığuu, bi-
ma kararhoğınuzda en küçük bir
sapma obnayacağmı antatom. Sa-
ym Denktaş'ın moraüni de gayetiyi
butdum" diye konuştu. Ece\it bir
gazetecinuı "KKTCCumhurbaş-
kanı Denktaş, Güney Kıbns'ın
AB'ye üyeliği konusunda AB'nin
vebal üstİeneceğini söyiüyor. Denk-
taş ile görüşmenizde bu konu gün-
deme gekü mi" sonısunu da "Ta-
bii, hakbdır. Görüşmemizde,aynn-
nlara gjrmedik" diye yarutladı.
Başbakan Ecevit dün akşam
TRT 1 'de canlı olarak yayunlanan
"Poütikanın Nabn" programında
da KKTC içinde "bügi eksikngiıı-
den kayTiaklanan" yanlış anlama-
lar olduğunu söyledi. Helsınki'de
Kıbns ile ilgili bir önkoşul ıleri sü-
rülmediğuıi söyleyen Bülent Ece-
vit, Kıbns'ta varolan gerçeklerin
göz ardı edilemeyeceğini Helsin-
ki'de yinelediklerini kaydetti.
"KKTC'nin içindeki tehliketere"
dikkat çeken Ecevit şunlan söyle-
di: "KKTC'den gelen haberleregö-
rebaa çevreler,bana kırgınlıklan-
nı ifade etmişler. Ödün verebüece-
ğimizi düşünenlere ben kırgınlık
duyanm. Bu bir bilgi yanhşhğıdır.
KKTC için Türkiye Cumhuriyeti
varoklukça hiçbirtehleki sözkonu-
su olmayacaktır. Kıbns TürkJeri-
nin kaderini pazaıiık konusu yapa-
mayiz. Tümüyle yok edihne tehü-
kesi ile karşı karşıya kaldılar. Bir
daha aynı tehliketeri biz göze ala-
mayız, AB'nin de alamayacağuıı
temenni ederim. .4ma eğer KKTC
içinde ulusal dava ile ilgili olarak
ciddi görüş ayniıkian çıkarsa o bir
tehlikedir. Içeriden geiebilecek teh-
likeleri önlemek KKTC'nin sevgi-
ü ve bilinçli vatandaşlanna düşer."
Türkiye'nm ,\B ada> lığında hü-
kümetin 6-6.5 aydır çıkardığı ya-
salann etkisi olduğunu savunan
Başbakan EceMt şu görüşleri kay-
detti: "Helsinki bikürisinde de be-
lirtüdiği gibi insan haklan konu-
sunda övgüyle söz edilecek adrnı-
lar atnk. Ekonomiyi düzlüğe çıkar-
mak için ülkenin vüksek ateşli has-
tahk gibi çektiği enflasyonu aşağı
çekmek için kararh adımlar atuk.
Bu adımlar ve demokrasimizin
abartılmaması gereken eksiklikle-
ri konusunda dünyamn takdirini
sağladık ve Avrupa ailesine uyum
sağJayabileceğikantsıhâkim ojdu."
'İstenen seviye
yakalanacak'
İnsan haklan ve demokrasi ko-
nusunda çok kısa sürede AB'nin
ıstediği seviyenin yakalanacağına
inandığıru belirten Ecevit, Cum-
hurbaskanı Süleyman Demirel'uı
"Türkiye'de işkence var, ama de\-
letpoütikasıdeâl"' sözlenni arunı-
satü. Ecevit. 'İşkence bir uygula-
ma hataa Ama uygulamayı önle-
mek gerekir. Yasayı değiştirmek
yetmiyoı; uygulamalan da gözal-
tmda tutmakgerekijor" dedi.
Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel, Kuzey Kıbns'ı yok sayıp
Rum yönetimini bütün Kıbns gi-
bi kabul etmenin mümkün olma-
dığmı her platformda dile getir-
diklerini belirtti. Demirel, "2004
yıh sonunda, "Siz bu işi çözemedi-
niz, ben Güney Kıbns'ı ahyonun
derlerseneyapılacak" sorusuüze-
nne, "Bakın ne deniyor.'Kıbns so-
rununa sıyası çözüm bulunması.
Kıbns'm birliğe katılımını hızlan-
dıracaktır. Bulunmadı... Kıbns'ta
bir çözüme ulaşılamaması halı,
AB Konseyi'nin tam üyelik kara-
nnda herhangi bir önkoşul ohna-
yacaktır. Eğer bir uzlaşmaya van-
lamazsa; siz madenı kı uzlaşmaya
varmaduıız, öyleyse ben sizi red-
dediyorum demeyecektir'" diye
konuştu.
Cem: Lahey lehimize
Dışişleri Bakanı Ismail Cem,
TRT 1 ve TRT iNT'te yayunlanan
PazarPanorama programında yap-
üğı değerlendumede, Helsinki so-
nuç bildirisinin Kıbns'la ilgili bö-
lümüne kesınlıkle katılmadıklan-
nı, Ege'ye ilişkin bölümün ise Tür-
kiye'nin lehine olduğunu vurgula-
dı. Cem, Türkiye'nin Kıbns konu-
sunda görüş değiştirmeyeceğini
çok önceden AB'ye ulaştırdıklan-
nı belirteti. Cem, Ege'deki sorun-
lann çözümüne göndenne yapan
bölümün ise özünde Türkiye'nin
lehine olduğunu açıkladı. Cem,
"Biz Ege'de sorunlar vardır, ancak
bunlar bir bütün olarak ele afamr-
sa çözüm bulunabinr diyonız. Vu-
nanistan ise hayır, Ege'de' fir hattı'
sorunu vardır diyordu. Şimdi Ege
sonınlannın bir bütün olarak ele
ahnmaa söz konusu. Konu Labey'e
gidecekse böyle gklecek'" diye ko-
nuştu.
AB'nin bugüne dek Kıbns ve
Ege konusunda Yunanistan'ı dın-
lediğini, Türkiye'nin tezlerini ise
dolaylı öğrendiğini söyleyen Cem
şu görüşleri savundu: "Şimdibizde
Yunanistan kadar söz sahibiyiz.
Tezlerimizi bizden dinleyecekler.
Bugmıiçta ldmse ah vah etnesm.
Kaybettiğimtz.ödün \çrdiğimiz bir
durum yok. Eğer iyi kuUanabflir-
sek önümüzde yepyeni bir süreç
var."
Türban için izinsiz eylem• Baştarafi 1. Sayfada
"Türktyelaiktir.laikkalacak-,
"Türkfye'nin şu andaki gün-
demi türban değil" sloganlan
atnlar.
Akit, Yeni Şafak ve Milli
Gazete'nin günler öncesinden
propagandasını yaptığı ve ka-
tılırnı arttınnak için günlerce
çağn yaptığı izinsiz türban ey-
lemi çeşitli illerde gerçekleşti-
rildi. Izimir'de, sabahın erken
saatlennden itibaren Fahrettın
Altay Meydanı'na birer-ikişer
gelen, aralannda türbanlılann
da bulunduğu eylemciler el ele
tutuşarak "insan zincirir
oluş-
turdular. Buradan Ba>Tamye-
ri'ne yüriryüşe geçen eylem-
ciler, zaman zaman alkışlı gös-
teride bulundular. Eylemcile-
re karşı, Fahrettin Altay Mey-
danı ndaki apartmanlarda otu-
ran vatandaşlar, camlanna ve
balkonlanna Atatürk posterle-
ri ve Türk bayrağı asülar. Gü-
zergâhta yer alan apartmanlar-
da oturan bazı vatandaşlar da
"Türkiye laiknr,laikkalacak'\
"Türkiye'nin şu andaki gün-
demi türban değü" şeklinde
slogan attüar. Izin almadan
gerçekleştirilen eylem, Hıfzıs-
sıhha Meydanı yakmlannda,
3-4 minibüs dolusu çevik kuv-
vet polisinin bölgeye gehnesi
üzerine sona erdi. Eylemciler
olaysız dağddılar.
Polisten hoşgörü
Istanbul'da Topkapı'dan
Gebze'ye kadar oluşturulma-
sı planlanan "insanzinciri'' ey-
leminde göstericiler umdukla-
n kalabalığı toplayamadılar. tstanbul Valili-
ği'nce yasaklanmasma ve güvenlik kuvvetle-
rince yoğun önlemler ahnmasına karşm, ey-
lemci gnıplar saat 11.00'den itibaren Avrupa
ve Anadolu yakasmda bazı bölgelerde kısa bir
süre zincir oluşturdular. Gösterinin başladığı
saat 11 .OO'den itibaren polis telsizlerinden, ön-
celikle eylemin yasal olmadığı ifade edilerek
göstericilerin ikna yöntemiyle dağdmalannın
sağlanması, yeterli sayıda ekip oluşturmadan
göstericilere müdahale edilmemesi ve kötü
görüntülerefirsattanuımaması yolunda anons-
lar yapıldı. Aralannda türbanlı kadınlann ya-
m sıra çember sakallı ve takkeli çok sayıda er-
keğin de yer aldığı göstericilere polis zaman
zaman müdahale etti. Göstericiler polisi
"Müslüman olmamakla" suçlarken Pazartek-
ke'de bir helıkopter ile panzer ve eğitimli kö-
peklerin yardunıyla harekete geçen polis de
güzergâh üzerindeki eylemcileri kovâlamaya
ve dağıtmaya başladı. Bu şekilde Aksaray'a
tstanbul'da Topkapı'dan Gebze'ye kadar ohışturulması planlanan "insan
zinciri" eykminde göstericiler umduğu kalabahğı toplayamadL Aralann-
da turbanh kadınlann yanı sıra çember sakaDı ve takkeli çok sayıda erke-
ğindeyer aküğı gösterkikrden 150'sigözaltınaalmdL Potis,topluhığa karşı
copkTiUanmazken, bazı >TimaşWeyternipnrtesto etti.(ÜĞUR GÜNYÜZ)
kadar eylemcileri dağıtan güvenlik kuvvetle-
ri, Aksaray Meydanı'nda biriken topluluğa da
cop kullanmadan müdahale etti. Güvenlik
kuvvetlerinin müdahalesi sırasında kaçan ey-
lemciler ise geride kalan arkadaşlarmca "kor-
kakJar" şeklindeki slogan ve ıslıklarla protes-
to edildiler. Aksaray'da polisin dağıtması so-
nucu ara sokaklara kaçışan eylemciler, bazı
yurttaşlar tarafindan yuhalandı ve alkışlarla
protesto edildi.
"İnsan zinciri'' eylemi, yoğun önlem altın-
da tutulan ve geçişlere kapatılan Galata Köp-
rüsü ve Boğaziçi Köpriisü üstleri hariç, diğer
güzergâhlarda da sürdürüldü. Poüs, Sultanah-
met Meydanı'nda zincir oluşturarak yürüme-
ye çalışan göstericilerden "dağümalanm'' is-
terken, uyanya aldırmayan göstericilerden bir
kısmını "kollanna girerek" gözalrma aldı. Ey-
leme, göstericilerden ayn bir şekilde yürüyen
Akit gazetesi yazan Abdurrahman Düipak da
katıldı. Tüm Istanbul'da yapılan eylemde yak-
laşık 150 kişinin gözaltına
alındığı belirtildi.
Samsun'ım Cedit Mahalle-
si'nde öğle saatlerinde topla-
nan yaklaşık 50 kişi, 100. Yıl
Bulvan'na doğnı yürüyüşe
geçti. Uyanlara rağmen dağıl-
mayan gruba polis müdahale
etti ve 8 kdşiyi gözaltına aldı.
Konya'da geniş katılım
Eylem Konya'da geniş katı-
lmüagerçekleştuildi. Zafer ve
Alaaddin Tepesi çevresinde
gerçekleştirilen eylemde YÖK
alkışlarla ve sloganlarla pro-
testo edildi. "Başörtüsüne kal-
dınlan eüer kırüsın*" sloganı
atan eylemciler, pohsm "Dagı-
hn" uyansına uymadılar. Gü-
venlik güçlen grubu zor kulla-
narak dağıttı ve 1 OO'den fazla
kişiyi gözaltına aldı. Bursa'da
da değişik bölgelerden gnıp-
lar halinde gelen ve Fomana
Meydam ile Setbaşı'nda topla-
nan türbanlı eylemciler polisin
uyanlarmı dinlemediler, za-
man zaman polisle çatışmaya
girdiler ve Orhangazi Par-
kı'ndan Atatürk Anıtfna ka-
dar yürüdüler. 10-15 kişilik
gnıplar haünde Yeşil Cami'ye
ulaşmayı hedefleyen eylemci-
ler burada yaklaşık 2 bin kişi-
lik bir grup oluşturdular. Yeşil
Cami önünde yapılan protesto
gösterisi sırasında 3 kişi gözal-
tına alındı.
Erzurum'da da dün sabah bir
grup üniversite öğrencisi, tür-
ban yasağını protesto yürüyü-
şü yaptı. Atatürk Üniversitesi
Kampusu'nda türban eylemi
yapılacağı duyumu nedeniyle
polis üniversite çevresinde güvenlik önlemi
aldı. Ancak, 150 kadar türbanlı öğrenci üni-
versite yerine Gezmahallesi semtinde toplana-
rak, Hastaneler Caddesi'ne doğnı sessiz yürü-
yüş başiattı. Polisin son anda müdahale ettiği
yürüyüşte 25 kişi gözaltına alındı.
Kahramanmaraş'ta, Şekerdere yolu ile müf-
tülük binası arasında el ele tutuşan türbanlı
kadınlann yanı sıra eyleme erkekler de katıl-
dı. Bir saat süren eylem sonunda bir grup Trab-
zon Caddesi'nde kısa bir yürüyüş yaptı. Ge-
niş güvenlik tedbirlerinin alındığı eylem olay-
sız sonuçlandı.
Kayseri 'de küçük bir grubun eylem yapma-
suıa polis izin vermedi. Düvenönü semtinde-
ki Park Caddesi üzerinde toplanan 20 türban-
lı kadın, el ele tutuşarak eylem yapmak istedi.
Önceden tedbir alan polis, türbanlı kadmlara
dağıhnalan için uyanda bulundu. Türbanlı ka-
dınlar da bu uyanya karşı çıkmayarak sessiz-
ce dağıldılar.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada , -*••<••.
ritten gitmesine mi yanarsınız...
Olay yerine gelen iki devlet aracının çarpışma-
sınamı yanarsınız...
Helsinki'nin ardından, "pekiiçimize bakalım, na-
sılız" sorusuna yanıt ararken gelen bu haber, kal-
kınmışlık düzeyimize ilişkin küçük bir gösterge.
Azrail kol geziyor deyimi çoktan değişti, azrail
yol geziyor oldu. Ne hafta sonu dinliyor ne hafta
başı, ne gece dinliyor ne gündüz. Trafiğe verdiği-
miz kurban, çağımızdaki değme savaşlarda yaşa-
mını yitirenlerden fazla. Ceza arttınmının çözüm
olmadığını, ölümleri yaşayarak görüyoruz.
Bu yanımız uygar dünyaya ne kadar yakışryor?
Enflasyon canavarryla banş içinde yaşamaya o
kadar alıştık ki, hangi hükümet onu indirmeye kalk-
sa inanmıyoruz. Her hükümetin enflasyona ilişkin
düşüncesi ortak:
"Bir yılda yüzde 50'ye, ikinci yılın ilk yansında
yüzde 20'lere, ardından tek haneli rakamlara..." •
Son yıllarda ne bu sözü vermeyen hükümet bi-
liyoruz ne bu sözü tutan hükümet tanıyoruz.
Şimdi benzer bir sözle daha karşı karşıyayız.
Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel'in açıkladığı
para hedefleri AB zirvesinin gölgesınde kaldı. Ya-
kın geçmişteki umut yorgunluğu bu sözlere inan-
mamızı güçleştiriyor.
Enflasyonu yüzde binlere çıkan ülkeler, birkaç yıl-
da tek haneli rakamlara indirdiler. Bizdeki aylık enf-
lasyon AB ülkelerinde yıllık olsa bile kıyamet ko-
par.
Bu yanımız uygar dünyaya ne kadar yakışıyor?
Cezaevlerimizden gelen haberlerin ortası yok:
"Falanca baba cezaevini saraya çevirdi..."
- Cezaevi kan gölüne döndü, şu kadar ölü şu ka-
dar yaralı...
"Cezaevindeki tutuklulaıia masaya oturan yöne-
ticiler bütün istemleri kabul ederek anlaşma sağ-
ladılari"
Bir devletin kendi koruması altındaki insanlara
kan kusturması ya da onlara tesiim olması...
Bu yanımız uygar dünyaya ne kadar yakışıyor?
Yargı borsası...
Siyasi partiier için en çok, 'demokrasinin vazge-
çilmez unsurlan' tanımı kullanılır. Peki, partilerin
içindeki demokrasi ne kadar?
Birkaç istisna dışında, partisinin kurultayına a-
day olarak katılıp kaybeden bir tek genel başkan
yok. Kendilerini seçecek kişileri kendileri seçiyor-
lar.
YSakın geçmişte, AJmanya'da Kohl, Ingiltere'd^
Major partiteri değil seçım hezimeti ikinciliğe dü-;
şünce genel başkanlıktan istifa etti...
Türkiye'de en kötü sonucu alan parti bile, "Seç-
men bu kez bizi anlamadı" pişkinliğine yatıyor...
Bu yanımız uygar dünyaya ne kadar yakışıyor?
Yargı sistemimizle borsa arasında şöyle bir ben-
zerlik var
Her ikisi de siyasi hareketlilikten etkilenerek yük-
selip düşüyor!
9O'lı yıllara yargı penceresinden bakınca, aynı
suçun bazen hafrf bir cezayı bazen ağır hapsi ge-
rektirdtğini görüyoruz. Aynı suça verilen ceza böl-
gelere göre de degişebiliyor.
Avukatlar arasında yapılan bir araştırmada ezi-
ci çoğunluk yargıda rüşvetin nonnal hale geldiği-
ni söylüyor.
Bu yanımız uygar dünyaya ne kadar yakışryor?
Verilecek örnekler, sorulacak sorular arttınlabi-
lir. Burada keselim.
Uygar dünyanın adamı olmak bir yaşam biçimi.
Ekonomik kalkınma elbette bunda çok önemli.
Türkiye'de genel kabul gören rakam 3 bin dolar.
Kimileri, demokrasinin rayına oturması için en az
5 bin dolarlık yıllık gelir gerektiği görüşünde. Bun-
da haklılık payı var, ama yıllık geliri 20 bin dolan ge-
çen petrol zengini ülkelerin durumuna ne demeli?
9O'lı yıllarda pek çok darboğazdan geçtik, pek
çok boş boğazla yönetildik. 2000'li yıllara en azın-
dan yüzümüzü uygarlığa dönerek girmek, umudu
yeşerten bir iklim...
Fransa'da tutuklu bulunuyor
Çakıcı'mn bugün
iadesi bekleniyor
tstanbul Haber Servisi- yor. Türkiye daha önce
Yeraltı dünyasının ünlü
isimlerinden ülkücü maf-
ya elebaşısı AlaaranÇakı-
cı'nm bugün Türkiye'ye
getirilmesi bekleniyor.
Çakıcı, Fransa Hıncal U-
kıç'u yaralamayı azmettir-
mek ve çete kûrmak suç-
lanndan iadesini kararlaş-
tırdığı için yalnızca bu
suçlardan yargılanacak.
Fransa'da tutuklu bulu-
nan Alaattin Çakıcı'nm
Türkiye'ye iadesine iliş-
kin Fransa Başbakanlığı-
nın kararnamesı geçen
hafta onaylanmış ve Tür-
kiye'ye bildirilmiştı. Bu-
nun üzerine harekete ge-
çen Türk hükümeti Emni-
yet Genel Müdürlüğü ta-
rafindan oluşturulan 4 ki-
şilik ekibi Fransa'ya gön-
dermişti. Türk Hava Yol-
lan'na ait bir uçakla bu-
gün Türkiye'ye getirilme-
si beklenen Çakıcı'nin o-
da tipi cezaevlerinden bi-
rine konulması bekleni-
yor. Hakkında tstanburda
sekiz, Bursa'da bir dava
bulunan yeraltı dünyası-
nuı tanınmış isminin, bu
davalardan 5 kez ölüm ve
64 yüa kadar ağır hapisle
cezalandırılması isteni-
Çakıcrnm "Hmcal U-
luç'u yaralatmak, eski ka-
nsı Uğur Kılıç ile eski or-
tağı Tevfik Ağansoy'u öl-
dürtmek ve çete suçlann-
dan" iadesini istemışti.
Fransa ise Çakıcı'yı yal-
nızca Uluç'u yaralatmak
ve çete suçlaruıdan Tür-
kiye'ye iadesini kararlaş-
ürdı.
Yeni bir koruma rm?
Çakıcı, yalnızca çete
suçundan yargılanması
halinde infaz yasası gere-
ğince en fazla 5 yıl yata-
cak. Bu nedenle Çakı-
cı'mn yalnızca çete kur-
mak suçundan iadesinin
kabulü aslında Çakıcı için
yeni bir koruma anlamına
geliyor. Devlerlerhukuku
uzmam ve Türkiye'nin
eski AİHM savunmanı
Prof. Dr. Aslan Gündüz,
basında yer aldığı gibi Ça-
kıcı'mn, yahıızca Hmcal
Uluç'u yaralamayı azmet-
tirmek ve çete kurmak
suçlanndan yargılanması
koşuluyla Türkiye'ye ia-
de edihrse uluslararası hu-
kuk gereği yahıızca bu da-
valardan yargılanabılece-
ğini söyledi.