25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 KASIM1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Avrupa Konseyi'nden I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa Konseyi'mn, AB i!e Türkiye arasmda hızmetlenn ve karnu alımlannı serbestleşmesini sağlaj acak bır anlaşmanın görüşmelennı yönlendirecek esaslan öncekı gün kabul ettıği bıldirildi. AB Avrupa Komisyonu Tiirkiye Temsılcılığı'nden yapılan açıktamada, "Hizmetler konusunda bır serbest ticaret anlaşması. yaygın meslek alanı ve sektörleri kapsayacaktır: Mesleki hizmetler, bilgısayar, Ar- Ge, gayrimenkul, iletişim (posta. kurye ve haberleşme) inşaat ve mühendislık, dağıtım eğlence, kültür ve spor hizmetleri, ulaşım, eğtim, çevre sağlık ve turizm hizmetleri" denildi. Türk Medeni Kanunu • tstanbul Haber Servisi - Kadın Araşürmalan Derneğı, milletvekillerine yaptığı çağn ile 2000 yılına girmeden önce Türk Medeni Kanunu tasansının TBMM'de kabul edilmesinı istedi. Demekten yapılan yazılı açıklamada, 12 Kasım 1999tarihindeTBMM gündemine gelen ve 1926 yılında kabul edilen Türk Medeni Kanunu'nun, milletvekilleri tarafindan bir an önce yasalaşmasının istendıği belirtıldi. CHPMYK toplandı • ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu)-CHPMerkez Yönetim Kurulu (MYK) dün Genel Başkan Altan Öymen başkanhğında genel merkezde toplandı. Oymen. 3 ay arayla ikinci depremi yaşayan Marmara Bölgesi'nde en önemli gereksinimin çadır olduğunu vurguladı. Oymen. 17 Ağustos depremının üzennden 3 ay geçmesıne karşın, bu konuda_kt eksiklikkı?, r,,,^iu_ gideremeyen hükümeti*. r>-- eleştirerek " Bu süre içinde çadır fabrikası bıle kurulurdu" dedı. AiDS'li kan davası • ANKARA (AA)- Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Siverekli Müzeyyen Işıkgöz'e Şanlıurfa Devlet Hastanesi'nde yaptığı doğumdan sonra verilen kanın AIDS'li çıkması üzerine, aile fertlerinin Sağlık Bakanhğı ve Kızılay aleyhine açtığı tazmınat davasmda, 15 milyar liralık manevi tazminata ilışkin yerel mahkeme karannı onadı. Yüksek mahkeme. mahkemenin aileye maddı tazminat ödenmesine gerek olmadığına ilişkin hükmü ise bozdu TBMM'de YÖK tarüşması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMM Genel' Kurulu'nda YÖK ile ilgili araştırma komisyonu kurulması oybirlığiyle kabul edildi. MHP Elazığ Milletvekıli Mustafa Gül, YÖK'ün "ceberut merkezi bir kurum görüntüsünde olduğunu" öne sürerek "YÖK. eleşttrilmeye degil, mahkûm edilmeye layıktır" dedi. Mılli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu ise YÖK'le ilgili iddialann dogru olmadığını söyledı. sopuşturması • ANKARA (AA) - Ankara Cumhunyet Başsavcılığı, Kızılay Genel Başkanlığı'nca 1998 yılında yapılan çadır ihalesine fesat kanştırdıklan, rüşvet aldıklan ve böylece görevlerini kötüye kullandıklan iddiasıyla dönemin Kızılay yöneticileri ve görevlileri hakkında sonışturma bas.lattı. Gazyağına zam • ANKARA (AA)- Gazyağınm perakende litre satış fıyatma, bugünden geçerli olmak üzere yüzde 6.3 oranında zam yapıldı. Petrol Ofısi Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, gazyağı Ankara'da 366.700 lira, Istanbul Anadolu yakasında 361.400 lira, Avrupa yakasında 362.200, Izmir'de ise 360.400 lira oldu. Bolu'da 10 bin yurttaş valinin gerçekleri gizlediği gerekçesiyle gösteri yaptı Depremzedeler yürüdüDtLEK AKIRMAK BOLU - Bolu Vah Yardımcısı ve Knz Merkezi Başkanı Bekir Toksoy, Bolu merkez ılçede yurt- taşlara göstenlen ılgisizlıkten do- layı istifa noktasına geldığinı be- lirterek "Başımı sokacak bir bara- kam olsa istifa dilekçemi hemen vereceğün" dedı. Bolu'da yaklaşık 10 bın depremzede, Vali Nusret Miroğlu'nun depremle ilgili ger- çeklen gizlediğini öne sürerek protesto amacıyla dün öğle saatle- nnde Ankara-lstanbul karayolunu trafiğe kapattı Bolu merkez ılçeye bağlı köy ve mahalle muhtarlan ile toplantı ya- pan Devlet Bakanı Hasan Gemkri. 80 bın nüfusu banndırmanın zor olduğunu belirttı. Gemıci. "17 Ağustos'ta devletin elinde 32 bin çadır mevcuttu. dış ülkelerden ve hayırsever vatandaşlardan gelen- leıie çadır sayısı 112 bine ulaşmış- b. Şu an dünv ada çadır alacak \er kaunadı. Paramız var, ancak ala- cak çadır bulamryoruz" dedı. Ta- şınma ve acil yardım talebinde bu- lunan yurttaşlara 100'er milyon a- vans ve vasıta ücreti verilecefinı belirten Gemıci, "Devletimiz va- tandaşımızın vamnda olmaya gay- ret gösteriyor. Ancak, vatandaşla- ruıuz da biraz sabırh ve itidallı ol- mak zorundadır" dıye konuştu. Başbakanlık Müsteşar Yardım- cısı M. Selçuk Polat, Bolu Valısı Nusret Miroğlu ndan bölgeyle ıl- gilı bilgi aldı. Bu sırada Bolu Kriz Masası'na Gemıci, kriz masası önünde toplanan yurttaşlann tep- kısıyle karşılaştı. Devletin yurtta- şın yanmda olmadığını dile getıren depremzedeler."Devletnerede,te- levizvonlarda 'Bolu'da bır şey yok'denilnor. Bunu sövlevenler gelsinler de Bolu'da oturacak tek bir ev kalmadıgını gözlerivle gör- sünler. Devletdeyok,çadırda" de- dıler. Belediye Başkanı Yüksel Ce>- lan da, Bolu'daki bınalann yüzde 80'ınin ağır hasarlı ve oturulamaz durumda olduğunu ifade ederek "tlk olarak 800'e yakın binada ha- sar tespiti vapûk. 50 bin \atanda- şımız sokakta perişan durumda" ısı ve Bolu Kriz Deprem raporu MTA'dan Hendek fayı Bolu'da 8 bin 500 çadır kurulmasına karşın kalacak yer bulamayan depremzedeler sokaklarda yaşıyor. (Fotoğraf:HATtCE TUNCER) Başkanı Bekir Tokso\ da, 37 yıl- dır bürokrat ol duğunu. böylebir il- gisizliğe tahammül edemediğinı belirtti. Bolu merkez ılçede yurt- taşlara göstenlen ilgısızlıkten ısti- fa noktasına geldiğını dıle getiren Toksoy. "Başımı sokacak bir bara- kam olsa istifa dilekçemi hemen verecegjm" dedi. Karayolu trafiğe kapandı Bolu'da 10 bın kadar yurttaş, Vali Miroğlu'nun depremle irgili gerçekleri gizlediğini öne sürerek protesto amacıyla Ankara-lstan- bul karayolunu trafiğe kapattılar. Sağanak yağışa karşın saat 14.00'ten itibaren D-100 karayo- lunun ORÜS Işletmesi önünde toplanarak eski valilik binasından yürüyen depremzedelenn bir bö- lümü yola yatarak bir bölümü de araçlanyla karayolunu çift yönlü olarak kapattılar. "VaB istifa" slo- ganı atan depremzedeler, Bo- lu' nun mağdur olduğunu, çadırla- nn yetersız kaldığını belirterek ey- lemlennı sürdürmekte ısrarlı ol- duklannı söylediler. Bolu Emni- yet Müdürü UğurGür, depremze- delenn evlenne dönmelerini iste- yerek aynı acıyı kendilerinin de yaşadığmı anlattı. Ancak deprem- zedelen ıkna edemedi. Bölgeye takviye olarak gelen jandarma güçleriyle yurttaşlar arasmda za- man zaman arbede yaşandı. D-100 karyolunun her ıkı kesiminde 5 ki- lometre uzunluğunda araç kuyruk- lan oluşurken bir aracın kaza yap- ması üzerine yurttaşlar lstiklal Marşı okuyarak eylemlerine son vermek zorunda kaldılar. Deprem- zedeler çadırlanna dönerken ha- reket eden araçlan taşladılar. Yak- laşık 45 kişıhk grup daha sonra valilik binasına yürüyemeye baş- layınca polisin müdahalesiyle da- ğıtıldı. Kentın 12 noktasında polis ve jandarma ekiplenne, olası bir eyleme karşı 24 saat nöbet tutma talimatı verildi. Kadın, çocuk ve yaşlı depremzedelerin de bulun- duğu grup, Bohı'ya yeterli yardım gelmediğı takdirde bugün yeniden eylem yapacaklannı bildirdiler. Vali Miroğlu da eylemin ardından yapüğı açıklamada. kamuoyunun Bolu'ya ilgisinin azalmasının so- nucu olarak bu tepkilerin meyda- na geldiğıni ıleri sürdü. Miroğlu. tepkı gösteren yurttaşlara söyleye- cek bir şeyi olmadığını, onlan an- ladığını belirttı. Düzce'nin Çay Mahallesi Tabak Sokak'taki tek katlı evde aılesiyle oturan lise 1. sınıf öğrencısı Nur Işık, depremden önce çadırların toplanmasını protesto etmek ama- cıyla evlerinin çatısına "Çadnian topladüar. mezbahaya çevirdiler" ve "7J değil, İ U " yazılı pankart- lan astı. TSK'yi yıpratıyorlar 4. Kolordu ve Deprem Bölgesı Koordinatör Komutanı Korgene- ral Enrf Tutal, deprem bölgesinde 7 bın 218 Türk Sılahlı Kuvvetleri (TSK) personelinın görev yaptığı- nı bildirdi. Korgeneral Tutal, böl- gede askerler tarafindan 8 bin 588 çadır kurulduğunu, 4 bın 300 ça- dırvn ise kurulma aşamasında bu- lunduğunu bildirdi. 17 Ağustos depremınden sonra kendilerine yönelik haberleri de eleştıren Kor- general Tutal, 12 Kasım akşamı Düzce'de olduklannıve yayınlann TSK'yi yıpratmak amacıyla yapıl- dığını belirtti. Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafindan Bolu merkeze gönden- len 250 kutup çadınnın kurulma- sına başlandı. Bolu 2. Komando Tugay Komutan Yardımcısı Kur- may Albay Hikmet Başıbûyük, Bolu merkeze kurulmaya başla- nan 30 kişi kapasitesi ve eksi 18 derece soğukta bannanlan muha- faza edebilen kutup çadırlannın içinde katalitik soba, battaniye ve uyku tulumu da bulunacağını bil- dirdi. Sapanca Gölü'ndeki su seviye- si ve sıcaklığın normal seviyede seyrettiği bıldirildi. Sakarya Üni- versitesi (SAÜ) Çevre Mühendis- liği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bur- han Sümer, deprem söylentısını kuvvetlendıren "Sapanca Gö- lü'ndeki su seviyeâ artü ve göl su- yu Bindı" iddialan üzerine, DSt ve Çe\Te İl Müdürlüğü ekıpleriy- le birlikte ortak bir araştırma yapıldığuu belirtti. uyarısıANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Maden Tet- İcik ve Arama (MTA) Enstitüsü. 12 Kasım'da meydana gelen depre- min, 17 Ağustos'ta Mar- mara Bölgesi'nı etkile- yen depremdeki kınlma- lann Düzce faymın doğu bölümünü tetiklemesı sonucu geliştiğini bildir- di. Raporda, Türkiye'de yüksek maliyetli yapıla- nn jeolojik ve deprem- sellik açısmdan aynntılı araştırmalarda bulunul- madan yapıldığı, TEM otoyolu ve viyadüklerini- nin bunun son örneği ol- duğu vurgulandı. Raporda, Düzce dep- remi ile Düzce fayindaki beklentinin gerçekleşti- ği, ancak Hendek fayvn- da henüz bir enerji boşa- hmının meydana gelme- diği belirtıldi. MTA Enstitüsü, 12 Kasım'da Düzce'de mey- dana gelen depremle il- gili "Saha Gözfcmleri ve On Değerlendirme Ra- poru" hazırladı. Depre- min, Düzce faymın hare- keti sonucu oluştuğu be- lirtilen raporda, bu fayın Akyazı ile Bolu Dağı tü- nelı arasında doğu-batı yönünde yaklaşık 73 kı- lometre uzunluğunda ol- duğu kaydedildı. Akya- zı-Gölkaya arasında ka- lan 30 kılometrelik batı bölümü kınlan söz konu- su faym, son depremde 43 kilometrelik bölümü- nün kmldığı kaydedildı. Marmara depreminde olduğu gibi, 12 Kasım Düzce depreminde de can kaybına yol açan ya- pı hasarlannm çoğunlu- ğunun, zeminlerin niteli- ğine bağlı olarak gelişti- ğı vurgulanan raporda, kınk üzerindeki en fazla hasann, Kaynaşlı ile Ha- cıyakupköyü (Gölyaka) arasındaki bölümde meydana geldiği bıldiril- di. Raporda, TEM otoyo- lu viyadükleri ile bu oto- yolun Asarsuyu Vadı- si'nde yapım çalışmala- nnın sürdürüldüğü kesi- minde, deprem kınğmın neden olduğu çeşitli de- formasyonlann meydana geldiği belirtilerek geniş bir bölgede vıyadük ta- van betonlan arasında toplam 140santimetrelik açılma ve deformasyon oluştuğu bildirildi. Enerji boşalmadı Düzce depreminin, 17 Ağustos'ta meydana ge- len kınlmalann Düzce fayının doğu bölümünü tetıklemesi sonucu geliş- tiği ıfade edilirken Düz- ce depremi ile Düzce fa- yındaki beklentınin ger- çekleştiği, ancak Hendek fayında henüz bir enerji boşalımının meydana gelmediği üzerinde du- nıldu. Raporun önenler bölü- münde. 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinin Türkiye'de çok katlı ya- pılaşmanın yoğun oldu- ğu gevşek alüvyon ze- minler üzerinde bulunan yapılarda. büyük can kaybı ve hasann olabile- ceğini bir kez daha gös- terdiği vurgulandı. Raporda, "Ulkemizde yürüriükte olan ve yapı- laşma parametrelerini belirieyen deprem yönet- meliği dünya standartla- nndadır. Ancak meyda- na gelen her yeni deprem, yapılann projelendiril- mesi, uygulanması ile ze- min nitelikleri arasında gerekli teknik bağlantı- nın kurulamadıgı veya denetimlerin yeteri kadar yapılamadığı gerçeğini ortaya koymaktadır. Bunda deprem biUncinin, ulusal kültürümüze yer- leşmemiş olmasının payi büyüktür" denildi. 18 Kasım 1999 Perşembe, 2Ü00 ulubu kadife sokak no: 16, kadıköy - istanfcul t e l : +90 216 449 17 25 - 26 e-mail: kargacrow©iıotmail.com Y.-etî mrm.karga.com DUZYAZI ORHAN BİRGtT Gündemin llk Maddesi Bundan önceki Avrupa Güvenlik ve Işbiriiği örgü- tü'nüntoplantısı, Finlandiya'nın başkerrti Helsinki'de yapılmışt. O toptantıda ulaşılan kararlar, uluslararası literatür- de "Helsinki Şartı" adıyla anılıyor. Arna yarın Istanbul'da yapılacak yeni toplantıya katılacak 52 devietın başkanlan tarafindan oluşturu- lacak yeni kararlan açıklayacak olan "sonuç bildir- ges/"nin adı "Istanbul Şartı" olarak tanımlanacak. Peki, Istanbul toplantjsında, hemen bütün üye dev- letleri ilgilendiren ana gündem maddesi ne olabilir? Bana kalırsa, o ana gündem maddesinin adı "in- san haWan"dır. önceki gün, Çankaya Köşkü'nün tören kaptsırnn önündeki ayaküstü basın toplantısı sırasında bir Amerikalı gazeteci, Demirel'e işkence ile ilgili bir so- ru yöneltince, Cumhurbaşkanı hiç düşünmeden, devletin işkenceye karşı olduğunu belirttiği gibi, bizi tam olarak tanımayanlan bile şaşırtacak bır yanıt ver- di. Devlet adına konuşanlann, hiçbirtevile kaçmadan, kem küm etmeden işkenceye karşı olduklannı söy- lemeleri, elbette beklenilen cevap olmalıdır. Ama ay- nı devlet, kendi görevlileri arasında bireysel olarak bu yolu seçenlervarsa onlann üzerine yürümekte tered- düt göstermemelidir. Geçmiş yıllara göre bu konuda atılan adımlar bir hayli umutverici sayılsa da işkence olaylan karşısın- da devletin tam bır karaıiılık içinde olduğu söyiene- mez, Söytenemez, çünkü 81 yıllık "Memurin Muhake- mat Kanunu" henüz yerinı, suç işlemiş kamu görev- lisinin yakasına adaletin hızlı bir biçimde yapışması- nı sağlayacak bir yapıya terk etmemıştir. Gerçi bu ko- nuda hazırlanmış bir hukümet tasansı, parlamento genel kurulunun gündemindedir. Ama suç ışlemek- ten çekinmeyen kamu görevlisinin etrafında bir Ber- lin Duvan gibi dokunulmazlık surlan oluşturan Os- manlı döneminin yasası, bir Demokles kılıcı gibi mu- hafaza edilmektedir. Kaldı ki 81 yıllık ünlü kanun yürürlüktedir diye, özel- likle güvenlik görevlilerinin, kendilerini yasalarüstü gibi algılayarak hareket etmelerini onaylamak müm- kün değildir. Adana'daki masum babanın yasadışı örgüt üyesi savı ile öldürülmesi olayı ile devletin arasında hıçbir organik bağ olmadığı, haftalardır gün ışığına çıkan- lamamıştır. Iskenderun'daki genç kızlann olayı da benzer bir karanlık örtü altında değil midir? Hatta Ulucanlar baskını sırasında kamuoyuna açık- lanan saviann çoğunun gerçekleıie ilgisi olmadığı, dahasonraki resmi sağlık kurullannın raporlan ile ka- nıtlandığı halde, döverek adam öldürme suçu ile hiç- btr resmı göreviı hakkında soruşturma başlatıldığını duyan olmamıştır. Güvenlik örgütlerinin, görevlerini yerine getirmek için çoğu kez kendı yaşamlanm tehlikeye atacak bi- çimde davrandıklan da bilinıyor. Ama aynı örgütlerin, kimi zaman çizgi ötesine taşan haşin tutumlan, "in- san haklan" üzerinde az gidip uz giden, ama bir ar- pa boyu yol alamayan adamın sergüzeştini anımsa- tıyor. Dün Anavatan Grubu'nda, böyle benzer birtutum yüzünden Ekrem Pakdemirli ile ülkedeki yolsuz- luklann üstüne gitmekte karartı olduğu bilinen Içişle- n Bakanı Sadettin Tantan arasındaki tartışma ilgınç- tir. Adnan Oktar ve şürekâsının marifetlerinin gün ışı- ğına çıkanlıp, adaletin kendılennden hesap sorması için yapılan operasyon, elbette alkışlanacak bır olay- dır. Ama o operasyon sırasında, görevlilerin "yanlış- lıkla" ve üstelik bir eski ANAP il başkanının evinı bas- malan, hele o baskın sırasında evin köpeğinın yaşa- mına son vermeleri, adeta Bakan Tantan için hazır- lanmış bir tuzak kuşkusuna dönüşmüştür. Sadettin Tantan, polislik mesleğinin en att basa- maklannı tırmanarak ve salt dürüstlüğü ile bugünkü görevinegeldiği bilinen, azsayıdaki politikacı arasın- dadır. Ama onun görev anlayışını kötüye kullanarak, alı- şılmış kusurlan için bir içişleri bakanını kalkan halin- de kullanmaktan çekinmeyenler, umut bağlanmış bir bakana kötülük yapmak isteyenlerdir. İçişleri Bakanı, görevlerini yaparken iç dünyalann- daki bunalımı, kalın tabanlı ayakkabılannı masum in- sanlann başlannda dolaştırmak ya da coplannı ora- ya buraya sallamaktan çekinmeyecek kadar kontrol- lerini yitirmiş kimselerle başarıya ulaşamaz. OysaTantan'ın başanlı olmasını ve kravatlı it uğur- suz takımının maskelerini indirmesini özlemle bekle- yen milyonlarca insan var. Onlar, İçişleri Bakanı'ndan, başan yolunda en şaş- maz işaret levhalarının "tnsan haklan" yönünü gös- terdiğini hiçbir koşul attında unutmamasını istiyorlar. Faks: 0212-677 07 62 E-mail: orhan.birgit(a do.nettr FP'den Bahceli'ye suçlama Kutan: MHP hükümetin zencisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan, MHP ve lıderi Devlet Bahceli'ye yönelik suçlamalannın dozunu art- tırrjı. Partisinin grup toplan- üsı için hazırladığı konuşma metninde "MHP'yi hûkü- metin zendsi'' otarak nitele- yen Kutan. "Bahçeli çadır edebiyannı bıraksin da ça- murun hesabını versin. Ka- mu araçjannı geri gönderip. enkaz kaldırmalan kimlere ve kaç lirayB ihale ettiklerini açüdasui" görüşünü sa\Tin- du. Kutan, gazetecilere dağı- tılan konuşmametninde y- er almasına karşın bu suçla- malan dile getirmekten son anda vazgeçerek metnin ta- mamını okumadı. Kutan grup konusmasın- da. gazetemiz yazan Ahmet Taner Ktşlah suikastının fa- illennın henüz bulunamadı- ğına da dıkkat çekerek "Ne zamançağdaşnk, demokrasi, insan haklan «' özgürlükler konusunda toplumdave par- lamentoda bir konsensus oluşsa hemen bir oia\ çıkan- lrveriyor. Kışjata cinayetinin a>dınlatılması önemli bir fir- satnr"' dıye konuştu. FP'nin ıl kongrelerinde yaşanan yenilikçi-gelenekçi kavgası, gruptoplantısına ta- şındı. FP grubunun basına kapalı bölümünde söz alan Kaysen Milletvekıli Abdul- lah Gül, partı yönetimini eleştirirken "iktidann tüm beceriksizlikJerine karşın F F nin oyoranmıyüzde 15in üzerine çıkaramadığınr be- lirterek "15 mumluk ampul Türkije'ji a\dınlatamaz" dedi. Gül, partınin yetkilı ku- rullannın devre dışı bırakıl- masından şikâyetçi olurken de "One man shon 'dan vaz- geçümeB" dıye konuştu. Ikti- dann "beceriksiz ve acemi da\ randığmı" öne süren Gül, buna karşın FP'nın ana mu- halefet partisı olarak oy kay- bettığinı savundu. FP Istanbul Milletvekili Nazhlbcakda tstanbulkong- resıne değınirken kongrede Gül ve Bülent Annç'ın ko- nuşturulmamasını eleştirdi. llıcak. "Arkadaşlanmız za- man darlığı gerekçe gösteri- lerek konuşturulmadı" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear