25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1' KASIM 1999 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURKIYE İstanbul Edrne Kccaeli Çanakkale İznir Menisa Aydın Deiizli Y Y Y Y Y Y PB PB 13 12 13 16 22 20 22 20 Sinop Y 12 Adana Samsun Y 16 Mersin Trabzon Y 17 Diyarbakır PB Gıresun Y 17 Şanlıurfa PB 22 Ankara Y 15 Mardın PB Eskişehir Y 15 Siirt PB 16 Konya PB 19 Hakkâri PB 14 Sıvas Y 15 Van PB 11 Zonguldak Y 11 Antalya A 23 Kars Marmara, Kuzey Ege. Iç Anadolu'nun kuzeyı ve Karadentz ile Doğu Anadokj'nun kuzeyi yağtşh, diğer yeftef par- çalı ve az bufutlu geçe- cek. Yağışlar Marmara ve Karadenız bolgete- rinde etkılı olacak. Ha- va sıcaklığı yurdun ku- zey kesımlennde biraz azalırken güney kesim- lerindefcnrazartacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y PB PB Y 5 4 5 11 11 9 cn 7 Beriin PB 7 Moskova PB Budapeşte 4 Aşkabat Madrid 9 Astana Viyana PB 7 Taşkent Belgrad 1 Bakû PB 13 Sofya 4 Bişkek Roma Y 15 Tıflis Atina Y 21 Kahire A 24 Münih PB 4 Zürih K 1 Şam A 24 Parçalı bufcjtlu ^Çokbulutlu Kaiı GökgürütüB GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Arnerikan muhibbi olmanın kıvancıyla sınm sırım sınîıyor. Clinton'ı "demokrasi şemsiyesi" diye niteleyen mi stersiniz, yoksa ABD Başkanı'nı "Türkgibi" di- ye yücelten başlıklar mı? Ya da "Bizden biri gibi" diye öven mi? Ayakta alkşlanan sözleri madde madde sıralayıp, AB'ye girmemıze yardımcı olacağını söylediği için "söz verdiğini" manşetlere tırmandıran mı? Medyanın paracı kesimi daha başka bir âlem: Örneğin biri "ayaküstü 500 trilyon" diyor. Başkan Clinton'ın Türkiye'ye eli boş gelmemek için sağla- dığı 1 milyar dolar krediyi büyütüyor. Çankaya Köşkü'ndeki görkemli akşam yemeği öncesi işadamlanmızın, aralarındaki söyleşilerde "1 milyar" dolann cinsini cibiliyetini tartışmaktan başka hiçbir konuya değinmediklerini meslektaş- lanmız anlatıyor. Kımi diyor ki: "Kredi bize yaramaz." Üçkâğıda yakın olanlar ise, dolariann kenanndan köşesinden yararianacaklannı söylüyor. Işadamı bu; sinekten yağ çıkarır. Deprem kredi- sini bile "komşuda pişer, bize de düşer" hesabıy- la değerlendiriyor. Fakat, işadamları arasında tarihe geçecek talih- li insan; dede Vehbi Koç'tan bu yana, bir yüzyıla yakın zamandır Amerikan şirketlerinin temsilciliği- ni yapan, Amerikan malı satıp üreten holdingler patronu torun Mustafa Koç! Kolay değil: (Program değişmezse) Antalya'da imparatorla gotf oynayacak! Clinton, Türkiye'yi "ortak" diye tanımlıyor. Keder- de mi kıvançta mı, şimdilik belli değil. Adı "stratejikortaklık". Negetirirnegötürür, şim- dilik hesap uzun vadeli. 20-25 yıl kadar! Bilim adamlan, enerji kaynaklannın Ortadoğu ve Kafkaslar'da bulunmasının Türkiye'nin coğrafi önemini arttırdığı için ABD'nin bu kavramı günde- me getirdiğini söylüyorlar. Yedikleri naneye baktn; Clinton "lyigünde de kö- tü günde de yanınızdayız" demedi mi? Dedi! So- run bitmiştir! Nedir istediğiniz? Ulusal yararlarımızı baltala- mak mı? Ulusun aynası medyanın topyekûn söylediğine bakın: America; I love you! Kimi şeyler sorulmaz O kadar yakınlaştık ki ABD ile; devletin kafasın- dan atamadığı sorunlar, örneğin Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasında Amerika'nın bugünkü ve yannki tutumunu Köşk'teki ikili görüşmelerde devletimizin mümtaz evlad/ büyüklerimiz Clinton'a sordu mu sormadı mı, belli değil. Basına yansıyan haberlerde Kürt devleti, Ame- rika'nın Güneydoğu'ya siyasal bakışını içeren bil- giler yok. Kıbns sorununun çözümünde bir adım atmamız için bir zahmet KKTC'yi tanısanız... Söylenip so- ruldu mu? Devlet esrarı, bilinmez. Ama, "Türkiye'nin Kürt vatandaşlan için" Clin- ton'ın yerine getirmemizi istediği kimi önerilerinden söz ediliyor. Clinton "Kürtlerin doğuştan olan haklannı kul- lanması" gereğinden söz edince; organize olan ve olmayan Kürtlerin yayın organı özgür Bakış, ko- nuşmayı "Kürtler için yollar açılıyor" manşetiyle duyurdu. Clinton'ın Meclis konuşmasını FP lideri Kutan, olumlu buldu. ANAP ile DYP'yı bir kenara koyun. DSP'liler, Ecevit'ten birkaç kez söz etti diye Clinton'dan ya- na. Yeni Şafak, konuşmayı "Işte 2000 vizyonu" di- ye sunduğuna göre köktendinciler de Clinton'a vi- ze vermiş görünüyor. Her kafadan bir sesin çıktığı Türkiye'de Clinton, her kafayı memnun eden usta bir konuşmacı. Ye- diği içtiği helal olsun. Onca gürültü patırtı arasında kaynayıp giden "bir şey" var. Devletimizin tepesini ilgilendiren bir şey: Clinton, Atatürk'ten sonra Türkiye'ye reformist bir içerik kazandırdığını söylediği Özal'ı övdü. Reformist Özal tanımlamasından sonra kullan- dığı ifadeler Demirel'le Ecevit'i de övmesine övü- yor. Ne ki Özal'ı izleyen siyasetçiler konumuna ge- tiriyor. Sonuçta; Özal'dan sonra gelenleri.. Sıradan siyasetçilerden mi görüyor, ne? ABD'nin 2025 planı1. Sayfada yıl sonraki durumuna atıfta bulu- nulduğuna dikkat çekildi. Clinton, TBMM'deki konuşma- sında, "Dünyada ve bu bötgede, ge- lecekleri bu odada (Genel Kurul Sa- lonu) 25 yıl boyunca ahnacak karar- lara bağiı olan müyarlarca insan bu- hınmaktadır" dedi. Üst düzey bir ABD yetkilisi de Clinton'ın Demi- rel'le yaptiğı görüşmede. 25 yıllık bir süreçte yaşanacak bölgesel geliş- meler konusunda görüş alışverişin- de bulunduklannı bildirdi. ABD'nin 21. yüzyılın ilk çeyre- ğinde görmek istediği Türkiye, şöy- le bir portre çiziyor: Avrupa'ya tam entegrasyon: 10- 11 Arahk 1999'da Helsinki 'deyapı- lacak zirvede adaylığının tescil edil- mesinin beklendiği Türkiye'nin bir- liğe tam üyeliğinin sağlanması. ABD, Türkiye'nin Avrupa ku- rumlanna entegre olamaması dunı- munda Doğu'ya kayıp Islami unsur- lann daha fazla etkisine girebilece- ğini düşünüyor. Kıbns ve Türk-Yunan ilişkileri: Bölgedeki iki NATO üyesi ülkenin sürekli gerginlik içinde yaşamalan bölgenin istikran açısından olum- suzluk yaratıyor. ABD, Kıbns soru- nunda başlatılan inisiyatifin somut sonuçlannın alınması isteğini belir- tirken Ankara ile Atina arasındaki işbirliğinin de NATO'nun çıkarlan açısından yararlı olacağını öngörü- yor. Kıbns'ta sorununun çözümü Doğu Akdeniz'de de istikrar açısın- dan önemli. Kafkaslar ve enerji: Azeri-Erme- ni sorununun çözümlenmesi ve An- kara-Envan arasında diplomatik ilişkınin kurulması, Güney Kafkas- ya'da istenılen ortamın sağlanması açısından yaşamsal önemde. Bu böigede istikrann sağlanması, Ha- zar havzası enerji zenginliklerinin boru hatlanyla Türkiye'ye taşınma- sı açısından önemli. Türkiye, enerji hatlannın geçtiği ülke olursa Rus- ya'nın eski Sovyet cumhuriyetleri üzerindeki nüfuzu azalır. Dünyanın en zengin petrol ve doğalgaz yatak- lannın bulunduğu bu bölgenin Rus etkisinden kurtulması. Orta Asya ül- kelerinin demokrasi ve serbest pazar ekonomisine geçişlerini hızlandıra- cak bir gelişme olarak görülüyor. Türkiye'nin bu ülkelerle ilişkisi, bu sonuca vanlması açısından uygun bir ortam olarak değerlendıriliyor. Demokrasi ve insan haklan: Clin- ton, Türkiye'nin yapması gereken ilk işin, demokrasi ve insan haklan konusunda reformlar olduğunu söy- ledi. Demokrasi ve insan haklarını uluslararası standartlara ulaşnrması- nın, Türkiye'nin siyasal ve sosyal gelişimi açısından da önemli oldu- ğu belirtiliyor. Laikiik ve tslam: ABD, son yıllar- da yaşanan gerginliklere karşın Tür- kiye'nin laikiik ve lslamı dûnyada en iyi bağdaştıran ve uygulayan bir- kaç ülkeden biri olduğunu düşünü- yor. Inanca "hoşgörü"nün daha faz- la uygulanması durumunda Türki- ye'nin bu özelliğinı başta Ortadoğu ve Orta Asya olmak üzere diğer Müslüman toplumlara da yayabile- ceğini öngören ABD, Türkiye'nin bu ülkelere kültürel ve siyasal açı- dan liderlik yapabileceğini de plan- lıyor. Ekonomik gûç: Türkiye'nin güç- lü bir ekonomiye sahip olması da bölgesel politikalan açısından önemli. Enflasyonunu düşürmüş, ulusal geliri geniş halk kitlelerine adaletli dağıtabilmiş, refah seviyesini artnT- mış bir Türkiye. ABD, Türkiye'nin ekonomisini kalkındırmak için de katkıda bulunacağını bildiriyor. 'Faylarıpaüatarak enerjiyi boşaltalım' ÎTÜ (den deprem bildirisiM Baştarafi 1. Sayfada rem riskini artûnr.- Tarihte Marmara'da 4-5 met- relik yer değiştirmeler meydana geldi. 1912 yı- Iında Marmara Denizi Saroz arasında meydana gelen depremde 4-4.5 metre yer değiştirme ile 7.4 büyüklügünde bir deprem yaşandı. I912kı- nğına kadar olan yerde, 233 yıldır büyük bir deprem yaşanmadı. • Marmara'nın içinde gerilimi yüksek alan duruyor ve 4 metrelik bir birikim söz konusu. • 4 metrelik bir yer değiştirmenin Marmara Denizi içinde tek başına bir fay kınlırsa 6.5-7, birkaç tane fay bir arada kınlırsa ise 7.2-7.5 bü- yüklügünde deprem meydana getirecek. • Marmara Denizi için yeterli veri şu an var. Burada 50 yıl içinde bir deprem beklentisi var. Ama ne zaman meydana geleceği bilinmıyor. • Tüm bu veriler dikkate alınarak riskin azal- tılması için binalann sağlamlaştınlması gereki- yor. Prof. Dr. CelaiŞengör, Marmara Denizi için- de meydana gelmesi mohtemel brr depremm 7.2-7.4 büyüklügünde olacağını, bunun da 10 üzeri 22 erk enerjinin açığa çıkacağını söyledi. Marmara'da tek bir kınlmanın olacağını çünkü ayn ayn 6 büyüklügünde 100'den fazla kınlma- nın gerçekleşmesinin mümkün olmadığını söy- ledi. Şengör. "Marmara'da me>'dana gelecek deprenün büyükHiğü de 7'den büyük olmak zo- rundadır" diye konuştu. Prof. DT. Üiben Ezen ise Şengör'ün hesaplannın yanlış olduğunu ile- ri sürdü. Ezen, "6 büyüklügünde 100değQ6 dep- rem meydana getir. Çünkü bu kadar enerji açı- ğa çıkmaz" dedi. Bu arada TÜBİTAK Deniz Araştırmalan Koordinatörü ve İTÜ Maden Fa- kültesi Dekanı Prof. Dr. NaciGörür ve çalışma arkadaşlan yaptıklan ortak yazılı açıklamada. Körfez'de sismik veriler üzerinde çalışmalann sürdüğü sonuçlann 25 Kasım Perşembe günü açıklanacağını duyurdu. Marmara"daki araştır- malann sonuçlannın da bir ay sonra açıklana- cağı kaydedildi. Naci Görür, MTA Sismik 1 ge- misinin 5 kilometreye kadar inceleme yapöğı- nı ve yetersiz kaldığını belirtti. Görür, NA- TO'nun daha derinlerde araştırmalar yapılabil- mesi îçıı» gerekli oian genuyı vereceğini do^u yurdu.lTU'lü öğretim üyeleri, Prof. Dr. Nad Göriir, Prof. Dr Yücd Yılmaz, Prof. Dr.Aykırt Barka. Prof Dr Haluk Eyidoğan, Prof. Dr.Ce- lal Şeıı^r, Prof. Dr. Aral Okay, Prof. Dr. Okan Tüysüz, Doç. Dr. Emin Demirbağ, Doç. Dr. Tuncay Taymaz, Doç. Dr. Berkan Ecevitoğhı ve Yard. Doç. Dr. Aysun Güney'in imzaladığı bil- diride şöyle denildi: • Marmara Bölgesi'nin tarihsel depremselli- ği 20. yüzyılda Kuzey Anadolu fayı boyunca depremlerin batıya doğru göç etmesi, Marma- ra Bölgesi'nde enerji birikimi nedeniyle önü- müzdeki 30 yıl içinde Marmara Denizi içinde fstanbul'u eıkileyecek bir deprem beklenmek- tedir. • Marmara Denizi'nde gerçekleşecek bir dep- remin oluş zamanı, günümüz bilim düzeyi ile yıl, ay, gün veya saat olarak önceden bilmenin imkânı yoktur. • İstanbul bölgesindeki kara alanlannda dep- remi yaratacak aktif faylar bulunmamaktadır • Bir depremin binalarda yapacağı tahribat, depremin büyüklüğüne, yerleşim yerinin yırtı- lan faydan uzaklığına, binalann üzerinde dûrdu- ğu zemin koşullanna ve nihayet binanın inşaat kalitesine bağlıdır. i Moralbown açıklamalaryapmayın' ANKARA (Cumburi>T< Büro- su) - Düzce depreminde yaşamını yitirenlerin sayısı 550'ye, yaralı- lann sayısı da 3 bin 299'a ulaştı. Başbakan Büknt Ecevit deprem konusunda yurttaşları paniğe ve moral bozukluğuna sevk edecek açıklamalardan kaçınılmasını iste- di. Bolu'da dün akşam meydana gelen artçı sarsıntıda bazı hasarlı binalar yıkıldı. Ecevit gazetecilerin sorulannı yanıtlarken son günlerde bazı sis- mik araştırmalarla ilgilijeoloji uz- manlannın olası depremler konu- sundaki tahminlerini, önemli bul- gular gibi kamuoyuna her gün açıklamaya başladıklanna dikkat çekti. Bu açıklamalann halkın mo- ralini bozduğunu ve herkesin *^»- nn deprem oiabüir" kaygısı için- de yaşar duruma getirildiğini anla- tan Ecevit şunlan söyledi: "Tabii uzmanlann nivederi bu degiL ama her akla gdenin büyük bir olasüık gibi açıklanması vatan- daşınıızı korku ve tdaşa sevk edi- yor. Bu konuda v^pümaa gereken şe> şudur: Doğal afetfcr \« deprem- le ilgili uzmanlar kendi beklentile- rini, tahmin ve önerilerini bize bil- diririer. Zaten bazılan bunu >apı- yorlar veona göre > ine uzmanlann katkısıyla gerekli tedbüieri almak için eümizden gelen çabayı gösteri- riz, zaten göstennekteyiz." Önümüzdeki günlerde konuya ilişkin Başbakanlık' ın bir genelge- sinin yayımlanacağını bildiren Ecevit şunlan söyledi: "Benimuz- manlardan dUeğim vatandaşlar arasında paniğe, moral bozuklu- ğuna neden olabilecek açıklama- lardan kaçuunalandır. Tavsiyeleri, uyanian varsa bîz bunian süratle değerlendirmeye alınz. Zaten de- ğeriendinnekteyiz. Elden gelen ted- birkri alıyoruz. Onun ötesinde ar- ok Allahın takdirine bırakmak la- zaaT Başbakanlık Kriz Yönetim Mer- skezi'nden yapılan açıklamada, Düzce depreminde yaşamını yiti- renlerin sayısının 550'ye, yarala- nanlann sayısının da 3 bin 299'a yükseldiği kaydedildi. Açıklama- da, deprem bölgesinde enerji ve ulaşını problemi bulunmadığı bil- dirildi. Kriz merkezi açıklamasın- da, Bolu merkezde 10, Cumaye- ri'nde 4, Düzce'de 350, Gölyaka'da 50, Kaynaşh'da 301 olmak üzere toplam 715 binanın yıkıldığı bildi- rildi. Bolu'da artçı sarsmü Bolu'da dün saat 19.51'de mey- dana gelen 4.8 büyüklüğündeki artçı sarsmtı, Karamanlı Mahalle- si'ndeki hasarlı evlerin bir bölü- münün yıkılmasına sebep oldu Artçı sarsıntı, Vali Nusret Miroğ- hı'nun bir ulusal televizyonun can- lı yayınında oldugu sırada meyda- na geldi. Televizyon yayını kesilirken bir süre haberleşme sağlanamadı. Po- lis ekipleri, yaptıklan anonslarla yurttaşlan evlerine girmemesi için uyardı. Çadırlann yetersiz kaldığı Bolu'da yüzlerce kişi sağanak yag- murda sığınacak yer arayışına gir- di. Panik yaşayan depremzedeler- den bazılan, artçı sarsmtının mey- dana geldiği saatlerde Bolu'nun üzerinde kırmızı bir ışık kümesi gördüklerini iddia ettiler. Kızılay kri masasını suçladı ANKARA (Cumburiyet Börosa)- TBMM Kızılay Araştırma Komis- yonu'na bilgi veren Kızılay Genel Başkanvekılı FadM Üaver ve Genel MüdürFatflıEvrea, 17 Ağustosdep- remınm ardından malzeme dagm- mında yaşanan aksaklıklarla îlgili olarak kriz masalannı suçladılar. Kızılay Araştırma Komisyonu Başkanu MHP İstanbul Milletvekili Nazif Okunw$, komisyona bilgi ve- ren kurum yöneücilerinin 17 Ağus- tos depremiBden sonra maizeme da- ğıtımındaki aksaklıklarla ilgili oia- rak' gedei» dasorunayoiactı" açıklamasını yap- tıklanm belirtti. CELAL YILMAZ tZMtR - Bolu-Düzce depreminden sonra Mar- mara Denizi'nde beklenen olası depremin gecikmesi- nin enerji birikimini arttı- racağı ve uzun süreçte da- ha büyük felaketlere kay- naklık edeceğine dikkat çe- kilerek varlığı bilinen aktif faylardaki enerjinin "pat- btma yontemiyfc'' açığa çı- kanlabileceği savunuldu. Yalova-Çınarcık baseninde son depremle biriken ener- jinin yeni bir kınlmayla 1 yıla kadar boşalacağı tah- mininde bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Tekno- lojısi Jeofızık Bölümü Baş- kan] Prof. Dr. AtiHa Uhığ, bunun gerçekleşmemesi ve uzun sürece yayılması ha- linde yaşanacak bir depre- min büyük felaketlere yol acabileceği uyansında bu- lundu. Fay zonlannın patlayıcı- larla harekete geçirilmesi yönteminin ABD'de ve Rusya'da denendiğini, olumlu sonuçlar alındığını kaydeden Prof. Dr. Uluğ, gecen zamanın deprem ris- kini sürekli arttırdığına dik- kat çekerek "Çmarak'ta enerji biriktiren fey 1 yıb kadar kmtabflir. Bu da 6^ büyüktûgandebirdepreme nedea oiabâir. Bu gerçek- leştnezse, biriken etastik enerji harekete geçer ve MarmaraUa başta Çmar- ak, Adabr, Tekirdağ Çu- kunı&vbnpeşpeşekırita- rak 8 boyüklüğüne ulaşan bir depreme neden ohır. Bu devsanmnnın btrakm yıla- cı etldsini, sadece denizde yanrtacagı 25-30 metrelik dev sfanulc dalgalar (tsuna- mOtstaobul'uperişan ed- er"dedi. Bolu-Düzce'de meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki deprem sonrasında Mar- mara Denizi'nde beklenen olası sarsıntılannbiranön- ce gerçekleşmesinin gele- cekte yaşanabilecek daha büyük felaketleri önleyece- ğisavlandı. Prof. Dr. AtiHa Uluğ, Türkiye'nin 'Ağustos dep- remi'yle blok olarak hare- ket ettiğini ve batıya doğru 4-5 metre ötelendiğini be- lirterek, Bolu-Düzce dep- rcmiyle de aynı yönde 1.5 metrelik hareketlenme ol- duğunu kaydetti. Prof. Dr. Uluğ, beklenen olası dep- rem sürecinin uzamasıyla riskin büyüyeceğine de dikkat çekerek şunlan söy- ledi: "Marmara Deniri'ndeki deprem 10-15 yıl bekleme- yecek.JeodtaamikcOer, ter- modmamikçfler depremle- ri dünyanın sogumaya olan egKminden kaynaktendığı- m ortaya koymuşlar, orta cddrdekteid acakhk arüşı- nı saptamışlardjr. Bu, dün- >unın deprem aktivitesmi büyük boyutta artnrmıştır. Nhekim, depremlerin dün- ya geneHnde artögmı görü- yoruz. Marmara Deni- zi'nde deprem bir an önce olmabdır. En azından var olanfayiardan bir tanesikı- rdsm. Bir yıl sonra Adalar fayı, sonra da aynı zaman keshiıtde Tekirdağ baseni kmlmahdır ki, bu aşama- dan sonra Marmara Deni- zi 30 veya daha fazla bir za- man dflkni için rahatlanuş, deprem riskinden kurtul- muş olsun. Son Düzce dep- remi Marmara'yı rahatlat- madı,aksine stresi artbrdı." Depremi durdurmanın mümkün olmadığını, an- cak, ender de olsa bazı is- tısnalann olduğunu belir- ten Prof. Dr. Atilla Uluğ, dünyada bazı ülkelerin de- netimli deprem yaratma ör- nekleri olduğunu anımsa- tarak Marmara Denizi'nde de bu yöntemin kullanılma- sıyla faylarda biriken cner- jinin boşaltılabileceğini, olası depremlerin de önle- nebileceğıni kaydetti. Prof. Dr. Uluğ, bu konuya ilişkin şöyle konuştu: -ABD'de Idmyasal aük- lan depoiamak için petrol kııyulanndan yerin alnna yağ pompabyortar. Bu işlem de fay zonunu yağlandın- yor ve suni deprem oluştu- ruyor. Gözenek basma art- nnklığında kHyaçbnn da- ha çabtık lantması sağbna- bilr/or. Marmara Deni- zi'nde boşabcak enerjinin uzun yıllar bekleyerek bü- yük bir doğal afet yaratma- dan kontrollü bkjimde açt- ğa çıkmasuu sağuunakda mümkün.Zamanın akyhi- mize çauşogı biliniyor. Marmara çukuru içerisin- de gerçekleştirUecek patl*- mayla bir depremin tetik- lenmesûün hiçbir yerieşinı yerine zaran ounaz. Böyle bir tetikieme Çuarcık ba- seninde var olan enerjinin boşahmnu sağlayabilir. Rustar da bu yöntemi de- nemişierdir. Şanslı olduğu- muz bir tarafvardır. Kuzey Anadolu Fayi (KAF) gibi deprem kaynaklannın üst kabukta oMuğuna, biriken enerjiyi ötçmeimkânma sa- hip oMoğumuza göre kont- rollü biçimde boşahmanın youan da olabilir. Japon- ya'da Pasifik'te dauna- bakma zonlanndaki 500- 600 metre derinkre inen depremlerde bu şans yok- tur. KAF yırukiı mı yeryü- zünden izmi görüvorsunuz. 15 küometre delerseniz ka- rada bilebu patfatmayı ger- cekleştirebiürsiniz. Deprem ocağuun derinliğine inip patlatma yöntemiyle enerji bosahmı sağianabUir. Tek- noloji 30 kflometreye kadar sondajyapmıştB-. Marmara Denizi'ndeki paüamayı ve faylan bu yöntemle hareke- te gecirebümeyi uzmanlar gercekleştirebüir." Rüştü • Baştarafi Spor'da Geçmişte "yalnız adam" kalecilerin futbof takımında çok özel konumu dik- kate alınarak Erzik Federasyonu'nca kulüplere şart koşulan 'kalecı antrenör- lüğünün' başanlı sonucudur. Rüştü ti- pik bir Anadolu çocuğu olup tertemiz ve saf duygularla kendini bu ışe adamıştır. Zaman zaman hatalı goller yemesı onun psikolojık yönden sıkıntısı olarak kaldı- ramayacağı sorumluluklar olarak düşü- nülmelidir. Degajlan ile Turgay Şeren'ı, cesare- ti ile Cihat Arman'ı. refleksi ile Şükrü Ersoy'u. Yasin Özdenak ve Varol Ürk- mez'i anımsatan bu 1 No'lu dev, yan toplardaki zamanlama eksikliğini de aş- mış ve klas olmuştur. Rüştü'ye* karşı karşıya gol atmak zordur. Kollannı, vü- cudunu ve ayaklannı onun kadar iyi kul- lanan kaleci şu anda dünyada yoktur. Burun buruna rakip şutlara ve gol vu- ruşlanna engel olan müthiş bir sezgisi vardır. Santradan top ile gelen en iyi for- vetlere karşı teke tek bir olağan üstün- lük taşır. Antrenmanı sever. Geçirdiği sakatlığın onun futbolu bırakacağı gü- ne kadar engeli olmayacağı bir sporcu anatomisi özelliğidir. O bir kalecidir. O ülkemizde yabancı talanlara son veren bir ilktir.Ona en bü- yük destegi veren ve Rüştü'yü büyüten nedenlerden birisi olan Engin'dir. Ulu- sal takım ve F. Bahçe'deki bu birliktelik Rüştü gerçeginin önündekı Ulusal fut- bolculanmıza, Denizli'ye Türk Futbol severıne güven vermektedir. 6 Fînal' • Baştarafi Spor'da cak kâğrt üzerindeki avantajlan alanda uy- gulama koşulu ile... Her şeyden önce ma- çın final niteliği büyük bir ruhsal gerilim yaratıyor. Bu gerilimle başa çıkmak, oyu- nun teknik-taktik uygulamalanndan daha önemli ve güç. Çünkü zihinsel ve ruhsal olarak dingin olabildiğiniz ölçüde, beceri- lennizi teknik anlamda alana doğru biçim- de yansıtabilirsiniz. Alandaki oyun kurgusuna gelince; Irlan- da doğal olarak savunma ağıriıklı oynaya- caktır. Öte yandan takım olarak en güçlü yönleri savunmalan; iri-yan fizikleriyle ve üst düzeydekı yardımlaşmalan ile alanla- nnı çok iyi kapatabiliyorlar. Yağışlı hava ve kaygan zemin onlann bizden daha alışkın olduklan koşullar. Ada futbolunun 'inatçı' yapsı en önemli özelliklerinden; hakemin bitiş düdüğüne dek sonuç neolursa oteun, üst düzeyde uğraş veriyorlar. Ancak bizi geçebilrneleri için kesinlikle gol atmalan gerekiyor bunun ıçinse savunmada kalıp, bizim geride bırakacağımız geniş alanlan hızlı oyunculanyla değerlendirmek isteye- cekler. Bu nedenle tribünden bakıldığında sokak deyimiyle dan-dun futbol oynuyor- larmış izlenimi doğabılir. Ancak Ingiliz fut- bolunda oyunculann artistik olmasa da tek vuruşlardaki becerisi unutulmamalıdır. Karşılaşmayı istediğimiz sonuçla bitire- bilmemiz için herşeyden önce soğukkan- lı olmalı ve ilk toplara girerek rakibe şans bırakmamalıyız. Özellikle savunmada çok dikkatli ol- malı, rakibin baskısına olanak vermeyecek biçimde garantilı oynamalıyız. Denizli • Baştarafi Spor'da samki maçtan tur bekliyor- lar. Kampta tek konusulan konu trlanda maçı. Kasetler izleniyor. Yorumlar yapılı- yor. Dün öğle saatlerinde Bursaspor Vakıfköy Tesisle- ri'ne geçerek dış dünya ile ilişkilerini tamamen kesen ay yıkhzlı takımın Galatasa- raylı futbolculannın ise bir başka beklentilen var Bur- sa'da. Galatasaray forması altında Şampiyonlar Li- gi'nde Chelsea karşısında aldıklan 5-0'hk yenilgi son- rası ilk maçlannı Bursa'da oynayan ve Bursaspor taraf- tan taraündan Chelsea teza- hüratlan ile karşılanan G. Saraylı futbolcular, "Biz Türk futbokrusuvTiz ve ya- bana takımUra karşı hangi foıma aiünda mücadele edersek edelim. tüm Türki- ye'nin destefini istiyoruz. Acımtzı veüzüntûmüzüpay- laşalun. Bize bu yalasu-" di- ye konuşuyorlar. Havuzda biriken paralan ve federasyonun vereceği özel pirim ile birlikte futbol- cular 80 milyar liraya yakın paraya hak kazanırken, fi- nallere gidileceğı her ftıtbol- cuya bir cip verilmesi de gündemdekı yennı koruyor KorttaAvustııryii riizgân Nev* York'ta başlayan 2 müyon dolar ödüllü Ba>anlar Tenis Turnuvası'nm ilk turu Dginç maçlara sahne oklu. Fransızla- nn ünlü raketi Mary Pierce. Rus rakibi Anna Kournikova'yı zorlanarak da oba 2-1 yenerken, bir dönem Ispanyol tenisin- de firbnalar estiren Arantıa Sachez Mcario, Avustury alı ra- kibi Barbara Schett'e 2-0 yenilerek turnuvaya veda etti. Son dönemlerde efde ettigi başanİarla 7. sıra\a kadar çıkan Schett, korttaki performansının yanı sıra sempatik hareket- leriyle de izleyicilerden tam not aldı. (Fotoğraf: REUTERS) Şaşırtan takıııı • Baştarafi Spor'da uzaklaştı, direncini kaybetti, hatalar yapmaya başla- dı. Bu nedenle bir yanda 15-20 farklarta rahat oyna- yıp, diğer yanda skor 1 -2 sayıya inince maçı zora sok- ma tehlikesi arasında gidip geldiler. Bu da oyun içe- risindeki istikrarsızlığın ta kendisiydi. FBahçe'nin dün en olumlu yönü, takımın tek pivotu hatta bir adım öte- sinde tek etkili uzunu Curcic'in ilk devre 4 faule u- laşmasına karşın, savunmada yardımlaşmalar, içeri- ye iyi gömülmeler sayesinde bundan fazlasıyta olum- suz etkilenmemesiydi. Aynca çelimsiz yapıa nedeniyle fazlaca dikkat çek- mediği için benchde kendine iyi biryer (!) edinen Cö- mert'in, dünkü hem şut, hem de fast-break perfor- mansı önemliydi. Gerçi bu çıkışı Beşiktaş maçında da göstermişti ancak devamını sergileme şansını yedekter sırasında oturtulduğu için sürdürememişti. Jennings'ı getinnce takıma küsen Miller ve ayağı kı- nlan Kemal'den yoksun Fenerbahçe dün galibiyeti buldu ama kaybettıği birbirinden basrt maçlan çok arayacak. NBA Lakers kazandı Spor Servisi - NBA'e dün sabaha karşı oynanan 4 maçla devam edildi. Doğu Bölümü Pasifık Grubu'nda ikinci sırada bulunan Los Angeles La- kers, aynı grupta 5. sıra- da yer alan Phoenix Suns'ı deplasmanda 91- 82 yendi. Utah Jazz ise geçen yılın şampiyonu San Antonio Spurs'u 91 - 85 yendi. Diğer sonuçlar şöyle: Houston -Indiana: 87-%, New Jersey-Seatt- le: 92-100. Basketbol Efes Pilsen Buducnost SporServisi-Basketborda takunlanmızın Avrupa Kupa- lanndaki mücadelesi bugün oynanacak maçlarla devam edecek. Erkekler Avrupa Li- gi D Grubu'nda Efes Pil- sen'in 8. maçtaki rakibi Yu- goslavya'nın KK Buducnost Podgorica takımı. Yugoslav- ya'daki güvenlik sorunlan ne- deniyle Budapeşte'de oyna- nacak karşılaşmanın başlama saati21.30. 'Koraç'ta 4 maç Avrupa Radivoj Koraç Ku- pası programı ise şöyle: (Ab- dı lpekçi) 20.00 Galatasaray- Imola (ıtalya), (Ankara Ata- türk) 18.00 Türk Telekom - Herzogtel (Almanya), (Izmir Atatürk) 19.00 K.Yaka - Ljubljana (Slovenya), Cellom Galil (Israil)- Beşiktaş.Ba- yanlarLilliana Ronchetti Ku- pası'nda ise şu maçlar oyna- nacak: 18.00Beşiktaş-B. Par- ma (Italya) BJK Spor Salo- nu, 18.00 Botaş-Elitzur Ho- lon (Israil) Menderes Spor Salonu, 1930 Bne Yehuda- I.Ü.S.K. (Israil).
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear