Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15 KASIM 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DEPREM
Türkiye iyi
idare
• GAZİANTEP(AA)-
FP TBMM Grup
Başkanvekili Abdullatif
Şener, partisinin
Gaziantep il kongresinde
yaptığı konuşmada.
Türkiye'nin iyi idare
edilmediğini savunarak
"Hükümet. Türkiye
ekonomisini berbat hale
getirmiştir" dedi.
Kongrede divan başkanlığı
yapan FP Genel Başkan
Yardımcısı Veysel Candan
da "Bize Çoğunluğu
alsanız da size hükümet
kurma görevi vermezler'
diyorlar. Çok açık ve net
söylüyorum. Bu mevcut
yasa ve anayasa
yüriirlükte olduğu sürece,
asker-sivil herkes uymak
zorundadır. Allah'ın
izniyle 276'yı aldığımız
zaman bize hükümeti
vermeyecek anasından
dogmadı, öyle bir şey
yoktur" dedi.
Taüpöztürk
anılıyor
• İstanbul Haber Servisi -
Eski TÖB-DER İstanbul
Şubesi Başkanı Talip
Oztürk, öldürülüşünün 20.
yılında yann Topkapı-Yeni
Kozlu'daki mezan başında
anılacak. Öğretmen
örgütlenmesinin öne çıkan
isimlerinden olan Talip
Öztürk. Fatih-Ahmet
Rasim Ortaokulu"nda
Türkçe öğretmenliği
yapıyordu. 16 Aralık
1979'daokulçıkışında
vurulan Öztürk'ün
cesedinin yanıbaşında
"Onlar başlattı, biz
bitireceğiz-Türk tslam
Birliği" yazılı bir kâğıt
parçası bulunmuştu.
Memup-Sen'in
kongresi
• ANKARA(AA)-
Memur Sendikalan
Konfederasyonu (Memur-
Sen) Genel Başkanlığı'na
Akif Inan yeniden seçildi.
Memur-Sen'in dün
yapılan 2. olağan
kongresinde, 205 delege
oy kullandı. Tek genel
başkan adayı olan Inan,
oylann tamamını alarak
genel başkanlığa seçildi.
Yönetim kurulu
üyeliklerine de Kamil
Aydoğan, Zübeyir Yetik,
Hüsamettin Şanal, Ahmet
Aksu, Mevlüt Doğan,
Fatih Uğurlu ve Ekrem
Bağcı getirildi.
Dış ülkelere
niıkleer çağrısı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Dışişleri Bakanlığı.
Türkiye'nin de imzacılan
arasında yer alan "Nükler
Denemelerin Kapsamlı
Yasaklanması
Antlaşması" Resmi
Gazete'de
yayımlanmasmın ardıdan
onay sürecinin TBMM
açısından tamamlandığını
bildirdi. Dışişleri
Bakanlığı açıklamasında,
antlaşmanın kitle imha
silahlannın yayılma
riskinin yüksek olduğu
bölgelere cografi yakınlığı
bakımından Türkiye için
önemli bir güvenlik
önlemi olduğu belirtildi.
Gökalp yurda
dondu
• İstanbul Haber Servisi -
ltalya'da yapılan BM Gıda
ve Tanm Teşkilatı'nın
(FAO) 30. genel kurul
toplantısına katılan Tanm
ve Köy Işleri Bakani
Hüsnü Yusuf Gökalp,
yurda döndü. Gökalp'in,
Düzce'de meydana gelen
deprem nedeniyle
Italya'daki programını
tamamlamadığı ve deprem
bölgesinde incelemelerde
bulunacağı bildirildi.
Bilim adamlan Marmara'nın altının iyi bilinmediğini belirterek yetersiz verilerle kesin sonuç çıkanlamayacağmı bildirdi
Deprem için farkh görüşler• tTÜ Öğretim Cyesi Prof. Dr. Celal Şengör'ün, "Kuzey Anadolu
fayının Marmara Denizi'ndeki bölümü boydan boya kınlarak
yıkım gücü yüksek bir depreme yol açacak" savı bilim
çevrelerinde tartışma yarattı. Bazı bilim adamlan eldeki yetersiz
verilerle kesin bir şey söylemenin mûmkün olmadığını savundular.
İstanbul Haber Servisi - Kandilli
Deprem Araştırma Enstıtüsü Müdürü
Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara nın.
"Marmara'daki iki sismik boşlukta
deprem bekliyoruz" açıklaması ile
İTÜ Öğretim'Üyesi Prof. Dr. Celal
Şengör'ün, "Kuzey Anadolu fayının
Marmara Denizi'ndeki bölümü boy-
dan boya kınlarak yıkım gücü yüksek
bir depreme yol açacak" savı bilim
çevrelennde farkh yankılar buldu.
Prof. Şengör, bu yöndeki görüşünü yi-
nelerken bazı bilim adamlan "Mar-
mara'nuı albnın iyi bilinmediğbu" be-
lirterek eldeki yetersiz venlerle kesin
bir şey söylemenin mümkün olmadı-
ğını sa\-undular.
Prof. Dr. Celal Şengör, 17 Ağustos
depreminin ardından Fransız Prof. Le
Pichon ve İTÜ Sısmolojı Anabılim
Dah Öğretim Cyesi Doç. Dr. Tuncay
Taymaz ile bırlıkte bölgede yaptıkla-
n ıncelemeden sonra "Marmara De-
nizi boydan boya bir seferde kınlacak"
dediklerini anımsattı. Kendıleri dışın-
da kalanlann "Marmara Denizi'nde
küçük küçük fa>lar \ardır. bovdan bo-
ya bir seferde kınlmaz" görüşünü sa-
\-unduklanni anlatan Prof. Dr. Şengör.
şimdi herkesin kendileriyle aynı nok-
taya geldiğini vurgulayarak " Bu yal-
nız bilimsel olarak değil. millerimizin
tehükenin büyüklüğünü anladığını
gösteriyor. Bu, tedbir alınması yönün-
den çok önemli" dedi. Şengör. depre-
min gerçekleşme zamanı hakkında ise
şunlan sö>ledi: "Bugün ile30 yıl ara-
sındaki bir süreç. Benim tahminim 10
yü içindc olur. Çok fazla geç kalmaz.
Nedeni de 1754'te İzmifte büyük bir
deprem olmuş, ardından çok kısa bir
süre sonra 1766'da İstanbul depremi
gerçekleşmiş."
Söz konusu depremin Istanbul'da
en fazla güney kesimıni. sahil bölge-
lerini etkileyeceğinı, en emniyetli yer-
lenn ise en İcuzeyde kalan bölgeler ol-
duğunu kaydeden Prof. Dr. Şengör.je-
olojik olarak şu anda yapılması gere-
kenin, faylann çok iyi haritalanması
ve Marmara Denizi'ne mümkün ol-
duğu kadar yoğun bir sismometre ağı
yerleştirilmesi oiduğunu söyledi.
Marmara Denızi içındeki fay hatla-
nna ilişkin verilenn yetersiz olduğu-
na dıkkat çeken bazı bilim adamlan el-
deki verilerle kesin bir şey söyleme-
nin mümkün olmadığını, Prof. Şen-
gör'ün iddialanna ihtıyatlı yaklaşıl-
masını istiyor. Farklı görüşler şöyle:
İTÜ Maden Fakültesi Dekanı ve
TÜBÎTAK Türkiye Denız Araştırma-
lan Koordinatörü Prof. Dr. Nad Gö-
rür:
"Fayın Marmara Denizi'ndeki bö-
lümünün boydan bo>a bir seferde lo-
nlacağmı söy leyenler Prof. Dr. Şengör
ve Fransız Prof. Le Pichon'dur. Ben
kendileriyle aynı görüşte olmamama.
öyle olmayacağını düşünmeme rağ-
men, söylediklerini ciddiye almak la-
zım diye düşünüyorum. Ancak. onla-
nn söylediklerini test etmek maksa-
dıyla bazı baartiklanmız var; denizde
araşarma yapacağız. En sağlıkb sonuç,
o zaman ortaya çıkabilir. Bizim elimiz-
deki veriler onu göstermiyor. Ama on-
lartn iddiası da. aynı bizim \erilerle o
şekilde yorumlanabileceği ki: bu da
doğnı olabilir. Bir bilim adamı' Bcnım
dedığımdoğrudur' gibi bir ta>nn için-
de olamaz. Doğnı olanı bunlan incele-
mektir. Herkes genel jeotojik bügiden
bir şeyier söyhlyor. Ama iş o aşamada
değil. Arük işi yaparak bizzatölçüp M-
çerek konuşmak lazun."
TÜBİTAK Yerbıhmleri Enstitüsü
Müdürü Prof. Dr. Namık Yalçın:
"Bu kadar azveriyleöne sürülenier,
sadece hipotezler olmak durumunda
ve hipotezlerin doğrulanabilmesi için
yeni \erilere ihtiyaç \ar. Marmara De-
nizi'nin hem fay geometrisinin, fayla-
nn karakterlerini ve boy lannu uzun-
luklannı saptayabOecekek araşunna-
iara ihtiyaç var hem de o bölgenin sis-
molojik açıdan olsun. diğer yerbilim-
selyöntemlerkolsun.sürekli olarakiz-
lenip biraz daha bilgi dağarcığıınızın
zenginleştirilmesi gerekiyor. Onun ön-
cesinde yapılabilecek bütün yaklaşım-
lar ve varsayımlar hipotez olmak zo-
nındalar. MTA Sismik-1 in İTÜ ik be-
raber yapnğı çahşma ne kadar aydın-
laocı olacak onu gönnek lazun."
İTÜ Rektörü ve TÜBİTAK Konut
Araştırmalan Ünitesi Başkanı Prof.
Dr. Gübün Sağlamer
"Türkiye'de en büyük sonın orga-
nize, uluslararası standarüarda bütün
Kuzey Anadolu fay hattını boydan bo-
yaötçüm yaparak izleyebilecek bir' sis-
mık netvvork' ün bulunmamasıdır. Bu-
nun kurulması lazım >e bundan sürek-
li olarak bilgi toplanması. bu bilginin
de herkese şeffaf olarak anında açıl-
ması laam ki serbest bilimsel bir oıtam
oluşsun ve bu ortamda da herkes bu
bilgileredayanarak tahminlerini yapa-
bilsin. V'eri eksikliği olduğu için herkes
için biraz riski fazla tahminler yapa-
biliyor. İTÜ'de bulunanöğretim üyete-
ri. uluslararası düzeyde yapöklan bi-
limsel çauşmalaıia önde gelen insanlar.
Zaten Istanbul'u etkileyecek büyük bir
depremin 30 yıl içinde olacagını hep
söylüyorlar. Çünkü tarihi data ellerin-
de. Buna göre bir tah min yapıldığında
İstanbul'u böyle bir depremin bekle-
diği kanaatine varüıvor."
ZLENİMLER
'Biz devlete
güvenmiştik'
tLHANTAŞÇI
KAYNAŞLI - Bölgede
canhıraş çalışmalar sürü-
yor. Depremin oluşumu ko-
nusunda Güber Sakalboğ-
lu'nun. "Gözünü aç kapa
hepsi bu" sözünü tüm dep-
remzedeler paylaşıyor. Bo-
lu Dağı'nm eteğindeki yer-
leşkede sıkmtılann bundan
sonra başlayacağı görüşü
ağırlık kazanıyor. Nedeni
olarak bölgeye çok kısa bir
sürede kar yağacak olması
gösteriliyor. Onlara bakar-
sanız, kar yağışı gecikmış
bile. Bunun da açıklaması
hazır:
"Takdiriüahi!''
Cenaze evine dönen ça-
dırkentlerde bütün umutlar
devlete bağlanmış bekleni-
yor. Bu kışm da çok ağır ge-
çeceğinden korkan Gülser
Sakallıoğlu'nnn peşini kö-
tü olaylar hiç bırakmamış.
Bulgaristan'dan göç ettik-
ten sonra Varto, Van ve Ela-
zığ depremini de görmüş.
Evlatlannı devlete yararlı
olsunlardiye okutup büyüt-
tüğünü söylerken, devletin
kendine yardımcı olmaya-
cağından endişe duyuyor.
Ağır ağır konuşan şoför
Hasan Aydogan. TM-
MOB'ye çadırkurduğu için
minnettar. Ancak çadırlann
ayaz gecelerde çok yaran-
nın olmadığını vurguluyor.
Çocuklan ile kurtulduğu
için mutlu, ancak yitirdiği
komşulan için de gözyaşı
döküyor. Asıl sıkmtılann
yağacak kann ardından
başlayacağını söylerken,
gözleri dalıp gidiyor. Aydo-
gan, sorumsuzluklara dik-
kat çekerken, sorumlulann
da vıcdanlannın rahat olup
olmadığını sorarak şöyle
yakmıyor: "Önceki dep-
remden sonra hasariı bina-
lara oturulur dediler. Bura-
larda oturulmaz deselerdi
biz de başımızın çaresine
bakardık. Önceden sokak-
lardaydık. Girilir denince
de 10-15 gün önce evlerimi-
zedöndük ve buna yakalan-
dık. Oysa biz büyükJereçok
gÜNenmistik.*"
Yakılan ateşin yanında
yitirdiği finncı oğlu Faik'i
sayıklayan 80 yaşındaki Se-
ver Durdu, "Kül oldu ev.
Içinden kfilünü bile çıkara-
madılar. VapOğı iki ekmeği-
ni yemek nasip olmadı.
Komşulan da mezara bile
gömmüyoriar. Dtşarda bek-
letiyorlar" dedi Durdu, Al-
lah'ladertleşıyorve "Nege-
lirse senden gelir, sabır ve
ateş düştüğü yeri yakıyor**
diye dert yanıyor.
Bir "gümlemenin" ar-
dından gelen deprem Nu-
rettin Karagülen'i işyerin-
de yakalamış ve duvara
çarpmış. Çıkar çıkmaz da
koşarak evin yolunu tut-
muş. Devletin ellerinden
nasıl tutacağını da pek kes-
tirememiş Nurettin. Çi-
menler üzerine kurulu ça-
drrlara sabaha karşı kırağı
düştüğunü ve içinde yatıl-
maz haj aldığını söylüyor.
lşçi Özcan Yümaz. göçen
evinden. "bir çöp" bile ala-
mamanın üzüntüsünü yaşar-
ken. "Bu yaz kolay gelmez
çadniarda. Ama başka da ye-
runiz yok" diyor, çaresizli-
ğini anlatırken.
Nasıl olup da kurtuldukla-
nna inanamayan Hümeyra
Koçak, "Bu soğuktan nasıl
kurtulacağız bilemiyorum.
Yaza çıkıp çıkmayacağımız
da belB değil" derken, yitir-
diği umutlanndan söz edi-
yor. Canlanndan başka bir
şeyleri kalmadığını, "Devlet
de giderse nemiz kahr, siz
söykyin" diyor. Arslan Şiş-
man'ı ise deprem, komşuda-
ki hoşbeş sırasmda yakala-
mış. Yüksekçe biryere kuru-
lan çadırkentten, ugultunun
ardından gelen patlama sesi-
nin eserini gösteriyor.
Çadırkentin meydanında
yakılan ateş çevTesindeki
deprem sohbetleri sürüp gi-
diyor.Gecenin ilerleyen saat-
lerinde.. odun ateşinde pişi-
rilen tavşan kanı çaylar yu-
dumlanıyor.
Çocuklann koşuşturmala-
n \e bağnşmalan arasmda.
Geceyi teslim alan ayazda
geç saatlere kadar kimse ça-
dırlara yönelmiyor.
1ZLENİMLER
DEPREMM! / ORHAN BURSALI
Nihayet biiinen büyük gerçek
"yetkiii makamlarca" günde-
me getirildi! Bizim makamlara
saygımız sonsuzdur! Makam
sahipleri söylemedikçe, nere-
deyse hiçbirşey "resmiyet" ka-
zanmaz ve gerçekliği kabul
edilmez!
Çok şükür, Sayın Işıkara, Is-
tanbul'u etkiieyebilecek büyük
bir deprem olasılığını büyük bir
cesaretle dile getirdı. Kendisini
kutluyorum ve teşekkür ediyo-
rum! Böylece üç aydır bu konu-
dayazılanlar, çizilenler, uyanlar,
her şeyden önce, elde var olan
ve bir makamın doğrulamasına
ihtiyacı olmayan bilimsel veriler
de "gerçeklik kazanmış" oldu!
Kandilli'nin kamuoyuna açık-
ladığı Marmara'daki sismik ak-
tivite haritasını seyrediyoruz...
Benzer haritaları Cumhuriyet
Bilim Teknik'te birkaç kez ya-
yımlamıştık.
Marmara'da faylar üzerinde-
ki tartışma, bir bardak suda ko-
partılan fırbnadan başka bir şey
degildi!
Ortada da iki olasılık vardr.
1) Ya Marmara boydan boya
kınlacaktı, bu 150 km. uzunlu-
İstanbul Depremi Türkiye'yi Bitirir!
ğunda bir kınlma demekti. Bu
büyüklükte bir kırılmanın Rich-
ter ölçeğine göre büyüklüğü ve
tahribatı da boyuna posuna uy-
gun olacaktı. Bu düşünceyı ilk
kez Fransız yerbilimci Le Pic-
hon Cumhuriyet Bilim Tek-
nik'te dile getirmişti. Le Pic-
hon'un bu hipotezi üzerine kı-
yamet koptu. Prof. Celal Şen-
gör, 8 büyüklüğünde bir dep-
rem tehlikesinden bahsetti. Iki-
si de felaket tellalı olarak nite-
lendirildi. Televizyonların ünlü
sunuculan deprem olmayacak
diyen bilim soytanlannı sabah,
öğle, akşam ekranlanna çıkar-
mayı tercih ettiler. TV'ler ve
Star gibi gazetelerin jeolojiyi ilk
kez ağzına alan pek ünlü ya-
zarları "son noktayı" koymuş-
lardı: "Istanbul'da deprem ol-
mayacak'^. Deprem olsa bile
Istanbul'a çok uzakta olacaktı.
Arada deniz vardı ve İstanbul
etkilense etkilense, Izmit dep-
remi kadar etkilenebilirdi!
Düzce depremi öncesinde
Istanbul'da deprem perdesi
böylece kapanıyordu.
2) Ikinci olasılık, Marma-
ra'daki faylann bir sistem ola-
rak değil de bağımsız olarak
küçük boylarda kınlmalarıydı.
Şimdi Kandilli'deki bilim adam-
lannın açıkladığı gibi bu faylar,
artçı şoklarla zaman mesafeli
kınlsalar, büyüklükleri 6 civarın-
da olabilirdi. Tabii bu İstanbul
için şans olabilirdi ancak.
Önünüzde iki olasılık varsa
ve önlem alacaksanız, hangi-
sini önemsersiniz?
Tehükenin büyüğüne göre
mi, yoksa küçüğüne göre mi?
Aslında soru, bu kadar basitti.
Her neyse, üç aylık bir boca-
lamadan sonra, gerçeği başın-
dan beri bilen Kandilli nihayet
tartışmalara son noktayı koy-
du ve bizler de felaket tellalı ol-
maktan çıktık!
•••
Bu konu niçin önemli? Mar-
mara'nın boydan boya tek par-
ça halinde kınlması ile oluşa-
cak 8 civannda bir deprem, Is-
tanbul'u bitirir de ondan.
Sadece Istanbul'u mu? Tür-
kiye'yi bitirir!
Böyle bir deprem olasılığı
vardır. Hem de güçlü olarak
vardır. Felaketin en büyüğünü
düşünerek bu kent, bu ülke ör-
gütlenmek zorundadır!
Felaket beklenen çapta ger-
çekleşmezse, kaybedeceğimiz
hiçbir şey yoktur. Aldığımız ön-
lemler ve yapacağımız örgüt-
lenme, yanımızda kar kalacak-
tır. Faciayı kolay atlatmakla se-
vineceğiz!
Marmara'da yapılacak fay
araştırmalan, gerçeği değiştir-
meyecektir. Kandilli'nin Mar-
mara'daki sismik aktivite hari-
tası, her şeyi yeterince söylü-
yor. Bazılarımız, ağaçlan anyor,
ama koskoca ormanı göremi-
yor! Şüphesiz, Marmara'da ya-
pılan ve yapılacak bilimsel ça-
İışmalara ve buradan elde edi-
lecek verilere büyük ihtiyacımız
vardır.
Ama en büyük ihtiyacımız,
depremin etkilerini ve sonuçla-
nnı en aza indirebilecek önlem-
ler almak ve sıkı örgütlenmek-
tir. Felaketin büyüklüğü, sade-
ce Istanbul'u değil, Türkiye'yi
bitirir dedik.
80 milyar dolarlık zarann, on
binlerce ölünün, yüz binlerce
yıkılmış binanın üstesinden kim
kolay gelebilir?
Türkiye bunu kaldıramaz.
Asla kaldıramaz!
Türkiye. bugünkünün 10 ka-
tı daha çok dışanya muhtaç
olur. Türkiye, en az 30 yıl geri-
ye gider!
Türkiye, bugün dışardan
kendisine dayatılan dış politik
her şeye boyun eğmek zorun-
da kalır.
Ekonomik olarak dışannın
elinde oyuncak olur!
Böyfe bir durumun Türkiye'yi
nerelere sürükleyeceği konu-
sunda, herkes serbestçe fikir
yürütebilir!
Türkiye'nin, İstanbul için, 1
yılhk, 3yıllık, 10 yıllık ve 30 yil-
lık önlemler silsilesine ihtiyacı
vardır.
Hemen ve acilen!
Depremzedeler
soğukla
mücadele ediyor
SAADET USLU
BOLU - Düzce ve Kay-
naşh'da depremzedeler ön-
ceki geceyi de açıkta ve so-
ğukta geçirdi. Kızılay'ın
çok tartışılan asırlık çadır-
lan insanlan soğuktan ko-
rumakta yetersiz kahyor.
Depremzedeler çadırlar
önünde yaktıklan ateşle
ısınmaya çahşırken bulabi-
lenlerarabalarasığındı. Ya-
kmlan olanlar ise çevre
köylere gitmişler. Enkazlar
üstünde soğukkanh bir
bekleyiş var.
Çıkan yangınlar nede-
niyle enkaz altından canlı
çıkma beklentisi çok az. Bu
olasılığm bulunduğu en-
kazlarda ise yerli ve yaban-
cı kurtarma ekipleri çalış-
malannı sürdürüyor. Yıkı-
lan binalann önemli bölü-
münün Marmara depre-
minde hasar gören binalar
olması dikkati çekiyor.
Düzce Devlet Hastanesi
Başhekimi Dr. Saadettin
Çakmakoğlu, tüm sağhk
yardımlannın ellerine ulaş-
tığını, önümüzdeki günler-
de antibiyotik ihtiyacının
doğabileceğini söyledi.
400 yataklı hastanenin, 120
yataklık dahiliye kısmının
tamamen yıkıldığını diğer
bölümlerinin ise kullanıl-
maz durumda oiduğunu an-
latan Dr. Çakmakoğlu, po-
liklinik hizmeti veremedik-
lerini yalnızca travmalı
hastalara baktıklannı söy-
ledi. Çakmakoğlu, yaralı
depremzedelerin ilk müda-
halenin ardından helikop-
ter ve ambulanslarla Izmit
ve İstanbul başta olmak
üzere çevre kentlere gönde-
rildiklenni belirtti.
Bu depremde daha iyi
organize olduklannı anla-
tan Dr. Çakmakoğlu, salgın
hastalık tehlikesi bulunma-
dığını, ancak soğuktan kay-
naklanan grip gibi hastahk-
lar beklediklerini kaydetti.
Depremzedeler, bu kez
elini çabuk tutan devletten
yine de şikâyetçiler. Şikâ-
yetlerin başında seyyar tu-
valet, çadır ve battaniye ih-
tiyacının henüz karşılan-
maması geliyor.
Deprem bölgesinde ince-
lemeler yapan mimarlar
odası yetkilileri, bölgenin
iki derenin gerirdiği alüv-
yonlu toprak üzerinde bu-
lunduğuna dikkat çekerek
kalıcı yapılar yerine, düz-
gün bir yerde yeni bir yer-
leşim alanı açılmasını öne-
riyor. Düzce ve Kaynaş-
lı'ya elektrik henüz veril-
medi, ancak Telekom'un
kurduğu seyyar araçlarla
telefon bağiantısı sağlan-
mış durumda.
-6.4BÎNKİŞÎÖLDÜ
Türkiye'del03
yılda 44 büyük
deprem yaşandı
İstanbul Haber Servisi - Istatistiklere göre, Türkiye'de
son 103 yılda 44 büyük deprem meydana geldi. 10'u Rich-
ter ölçeğine göre 7 ve üzeri büyüklükte olan depremlerde,
64 bin 369 vatandaş yaşammı yitirdi.
Son 60 yılda sadece Erzincan'da biri 38 bin 131, diğeri
500 olmak üzere 2 büyük depremde toplam 38 bin 631 ki-
şi öldü. 194O'lı ve 1970'li yıllar, toplam 19 deprem ile ne-
redeyse ülkede
yüz yılda meyda-
na gelen deprem
sayısırun yansına
yakm felaket ya-
şanan yıllar oldu.
Amerikan
Smithsonian
Enstitüsü ve Glo-
bal Volkanik Ya-
yın Istasyonu ra-
porlanna göre,
dünyadaki en
şiddetli 105 dep-
remden 9"u Tür-
kiye'de meydana
geldi.
Türkiye'nin
bugünkü sınırla-
n içerisinde mey-
dana gelen en bü-
yük depremin.
526 yılında An-
takya'da oiduğu-
nu ortaya koyan raporlara göre, bundan 1471 yıl önce, 20
Mayıs'ta gerçekleşen depremdeki ölü sayısı 250 bin.
Raporda, en çok insanın öldüğü depremin, 4 Ocak
1556'da Çin'de meydana geldiği ve bu depremdeki ölü sa-
yısımn 830 bin olduğu kaydedildi. Aynı kayıtlara göre,
dünyadaki en büyük deprem, 8.9 büyüklüğünde 1933 yı-
lında Japonya'da meydana geldi, bu felakette 2990 kişi ha-
yatmı kaybetti.
Son 84 yılın depremlerı
1903
1912
1914
1922
1939
1942
1943
1944
1946
1 » »
1966
1970
1975
1976
1983
1992
1995
1998
1999
Malazgirt
Mörefte
Burdur
Şarkây
Erzincan
Niksar-Erbaa
Samsun-Ladik
Bolu-Gerede
Kariıova-BhTıs
Kariıova-Brüis
Varto-Muş
Gediz
üce
Çakiıran-Van
Erzurum-Kars
Erzincan
Dinar
Adana-Ceyhan
Kocaefi
-
-
7.0
7.0
7.9
7.0
72
72
5.9
6.7
7.1
72
6.7
7.5
7.1
&8
6.0
6.3
7.4
1.700
5.500
-
216
38.131
500
4.000
4.000
650
450
2.520
1.086
Z868
3.683
1.346
500
96
145
17.127