Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet |
lmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç
9 Genel Yayın Koordınatörir Hikmet
Çetinkaya 0 Yazıışlen Müdûrü' tbrahim
Yıldız • Sorumlu Müdür: Fikret llkiz
Haber Merkczi Müdürü. Hakan
Kara 6 Görsel Yönetmen Fikret Es«r
tstıhbaıat: Cengiz Yüdınm 9 Ekonomi. ÖzJem
Yüzak 9 Kültür: Handan Şenköken • Spor:
Abdülkadir Yücelman # Makaleler. Sami
Karaören 9 Düzeltme: Abdullah Yazıcı 9
Fotograf Erdoğan Köseoğlu 9 Bilgı-Belge:
Edibe Buğra 9 Yun Haberlen: Mehmet Faraç
Yayın Kuıulu: tlhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Oktay
Knrtböke. Hikmet Çetinkaja,
Şûkmn Soner. lbrahim Yüdız,
Ortaao Bursah. Musttfa Baibay.
Hakan Kara.
Ankara Temsilcisı: Mustafa Baibay Atatürk Bulvan
No: 125, Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7
hat), Faks:419502''•lzmırTemsilcisi SerdarKızık,
H.ZıyaBlv 1352 S.23Tel:4411220, Faks-4419117
9 Adana Temsilcisi: ÇetinYiğenoğlu, tnönüCd. 119
S.No:l Kat.l.Tel 363 12 11,Faks 363 12 15
Müessese Müdürü İ stiin Akmen
9 Koordınatör Ahmet Kornlsan
9 Mubasebe: Bülent Yener 9 tda-
re Hüseyin Gürer 9 Bılgı-lş-
lem: Naİl lnal 9 Satış: Fazilet
Kuza
MEDYA C: • Yonetım Kurulu
Başkanı - Genel Müdür Cülbin
Erdunın # K-oordınatör Reha
Işıtman # Genel MüdurYardîHvcıs
SevdaÇoban Tel. 514 (T 53 -
5139580-5I384«Kl.Faks 5138463
la>sn ve Basan: Yem Gun Haber Aıansı. Basın ve Yayıncıhk A Ş
C2JI Cad >v 41 Cağalcğlu 34334 Istanbui PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul
Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat)
Faks: (0^121 513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 15KASIM1999 lmsak:5.14 Güneş: 6.44 Öğle: 11.56 tkindi. 14.30 Akşam: 16.54 Yatsı: 18.18
Bambi ödülleri
• Haber Merkezi -
Almanya'nın başkenti
Berlin'i yine bir ödül
töreni için uluslararası üne
sahip sanatçılar doldurdu.
Önceki gün gerçekleşen
şeleneksel Bambi Medya
Ödülleri. 1999yılmdada
sahiplerini buldu. ABD'lı
sinema sanatçısı Goldie
Hawn, kendisine layık
görülen ödülü, Fransız
moda tasanmcısı Jean
Paul Gaultier'e
gösterirken coşkusunu
gizleyemedi. Törende
ABD'li ünlü şarkıcı
NVhitney Houston' da,
MTV Avrupa'dan sonra
aldığı Bambi ödülüyle de
dalının en iyisi olduğunu
kanıtladı. Burda dergisini
yayımlayan grubun
düzenlediğı Bambi
ödülleri her yıl yerel ve
uluslararası şöhretlere
veriliyor.
Çizgi poman
nostaljisi
• ANKARA (AA) - 60'lı
yıllarda 50 Kuruş"a satılan
Teksas, Tommiks, Mister
No ve Kaptan Swing gibi
macera dolu çizgi
hikâyeler, bugün 4.5-5
milyonluk fiyatlanyla cep
yakıyor. Avrupa'daki ilk
baskılan 1965 yılında
yapılan resimli
hikâyelenn basıldığı
kâğıt. odun hamurundan
(wood-pulp) yapıhyordu.
Ucuz kâğıt kullanıldığı
için fiyatlan uygun olan
çizgi romanlar, büyük
kitleler tarafından satın
alınıp zevkle okunuyordu.
Türkiye'de bir dönem Tay
Yayınlan ve ardından Alfa
Yayıncıhk tarafından
çıkanlan hikâyeler, bugün
Aksoy Yayıncılık
tarafindan okuyucular ile
buluşturuluyor. Fpkat
çizgi hikâyeler. ilk
örneklerinin aksine cıltli
olarak. 1. smıf hamura
basılıyor ve 4 milyon 500
bin liraya satılıyor.
Fiyatlann pahalı
olmasının nedeni ise,
'korsan yayıncılar ile
mücadele' olarak
açıklanıyor
Barajlar ve
raîting
• YUSUFELt(AA)-
Çoruh Nehn üzerinde
yapımına geçen yıl
başlanan Denner Barajı
ve yapırru projelendirilen
4 ayn barajın nehirde
rafting yapılmasını
olumsuz etkileyeceği
bildirildi. Artvin'in
Yusufeli ilçesinde bulunan
K.ayak-Rafting-Dağcılık
thtisas Spor Kulübü
Demeği Başkanı Sırali
A\dın, Güney AİTİka'daki
Zambezi Nehri'nden
sonra raftinge en uygun
parkurun Çoruh
Nehri'nde bulunduğuna
dikkati çekerek "Yöreye
çeşitli ülkekrden yılda 5
bin civannda yabancı,
rafting yapmak için
geliyor. Bu sayı her yıl
artıyor. Rafting göz
önünde bulundurularak
proje yeni baştan revize
edilirse hem enerji üretiriz
hem de rafting devam
eder" dedi.
Kemer
uyaracak
• VVASHINGTON (AA) -
Fazla yemek yiyerek kilo
sorunu çekenler. bundan
böyle bellerine takacaklan
elektronik kemerin
uyansıyla daha az yemek
yiyebilecek. Amerikalı
diyet uzmanlannm buluşu
olan 'Slim Smart'
adındaki elektronik
kemer. kilo almak
istemeyen oburlara,
ihtiyacı kadar yemek
yediklerini titreşimlerle
haber veriyor. Elektronik
kemenn işler duruma
geçmesi için. üzerinde yer
alan küçük bir düğmeye
basmak yetiyor.
Dünyada 143 milyon diyabetli olduğunu açıklayan WHO'ya göre 2025 yılmda bu rakam 300 milyonu bulacak
EHyabetin maKyeti tarbşıhyor
SAADETUSLU
Günümüzde dünyada 143 milyon diyabet-
li bulundugu tahmin edilirken, ülkeler hasta-
lıgın maliyetini düşürmek için çalışmalar ya-
pıyor. Uzmanlar, rnaliyetin düşürülmesi için
hastahğa bağh olarak ortaya çıkan sorunlann
engellenmesi gerektiğini vurguluyor. ABD'de
diyabetli bir kişinin 3 yıllık tedavisi 11 bin do-
lan bulurken bunun yanında kalp, >r
üksek tan-
siyon varsa maliyet 44 bin dolan geçiyor.
Insülinin keşfedilmesini sağlayan Frede-
rick Bantingin doğum günü olan 14 Kasım
Dünya Diyabet Günü'nde bu yıl hastalığm
maliyeti tartışılıyor. Dünya Sağlık Örgütü
(WHO) ve Uluslararası Diyabet Federasyo-
• ABD'de diyabetli bir kişinin 3 yıllık tedavisi 11 bin dolan bulurken, bunun yanında kalp, yüksek tansiyon
varsa maliyet 44 bin dolan geçiyor. Uluslararası Diyabet Federasyonu, devletlerin hastahğın maliyetini gözden
• geçirip hizmetlerini biçimlendirmesi gerektiğini vurguluyor.
nu'nun (IDF) verilerine göre 2025 yılında
dünyadaki diyabetli sayısı 300 mityonu bula-
cak. Gelişmekte olan ülkelerde diyabetlilerin
çoğunun üretken yaş grubunda olması bekle-
nirken, gelişmiş ülkelerde yoğunluk 65 yaş üs-
tünde görülecek. WHO. diyabetlilerin yüzde
90'ını oluşturan Tip 2 diyabetlilerin yansın-
dan fazlasının henüz tespit edilemediğini, bu
kişilerde diyabete bağh bozukluklann görü-
lebileceğini vurguluyor. Devletlerin hastahğın
maliyetini gözden geçirip hizmetlerini biçim-
lendirmesi gerektiğini vurgulayan Dünya Sağ-
lık Örgütü ve Uluslarası Diyabet Federasyo-
nu, şu tespitlerde bulunuyor
"Her tophımda diyabete bağb olarak uzun
dönemde ortayaçıkan bozukluklan engeDemek
büyük bir ekonomik fayda sağlayacakür. Mad-
di açıdan engellenmesi en kolay olan diyabet
bozukluklan göz rahatsızhklan, ayak yarala-
n ve ampütas\onlandır. Diyabetlilerde etkili
bir ayak bakınu hastaneye gitme sayısuu, has-
tanede kalma süresini ve ampütasyon oranını
yüzde 50'lere kadar azaltıyor. Dıyabetfiyi has-
tane dışuıda da kontrolünü sağlayacak "pay-
laşılmış' bakımsistemkritedavideverirniart-
Unp maliyeti düşürmeninen i>i yohı olarak su-
nulmaktadır.''
Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Diya-
bet Federasyonu, diyabetten kaynaklanan ye-
tersizlik, sakathk, erken emeklilik gibi du-
rumlann hastahğın asıl maliyeti kadar tuttu-
ğuna da dıkkat çekti. Diyabetin toplumda yan-
lış algılanması nedeniyle bazı diyabetlilerin
iş ararken zorluklarla karşılaştıklanna deği-
nen iki kuruluş, devletlerin eşitliği sağlama ko-
nusunda çalışmalar yapması gerektiğini vur-
guladılar.
ABD"de diyabetin doğrudan ve dolaylı ma-
liyetinin 1997 yılında 98 milyar dolar olduğu
belirtildi. Etkin birbirleşme olmaması duru-
mundahastahğın önümüzdeki yıllarda salgın
halini alacağını da vurgulayan kuruluşlar, şu
görüşleri dile getirdiler:
"Başan ancak ve ancak dhabetüJeri, ai-
klerini, sağlık bakım ekibi üyelerini, toplu-
mu, sağlık sigortası yapanian, sağlık bakım
sektörü tüketicilerini ve tkari sektörü de içe-
ren sağhk bakım sisteminin bütün kişilerini
birleştirmek ve eğitmekle dde edUebilir."
Türkiye Diyabet Tedavi
veEğHİmVakri,'14
Kasım Dünya Diyabet
Günü' nedeniyle
İstanbul'da ücretsiz
kan şekeri taraması
yaptı. Vakfin organize
ettiği Diyabet Gemisi'
ile Kadıköy, Eminönü,
Beşiktaş ve L sküdar
tskelelerinde; 'Diyabet
Tramvavı'yla da
Suhtanahmet-
Zeytinburnu hattında
di\abet taraması ve
kan şekeri ölçümü
yapüdL Yurttaşlara
diyabet konusunda
eğitici matenaller
dağıtan Türkiye
Diyabet Tedavi ve
Eğitim Vakfi'nca
yapılan açıklamada,
Türkive'deki diyabetii
sayısının en az 2^
mirvon olduğu
belirtilerek birçok
kişinin hastauğmdan
habersiz olduğuna
dikkat çekfldL Dünya
Diyabet Günü,
nedeniyle birçok ilde de
etkinlik düzenlendi
18 YAŞIN ÜSTÜNDEKİLERE TEST ÇUBUCt] YOK
Çocuklarda psikolojik
sorunlara yol açiyor
Erken teşhis hastahğın seyrinde belirleyici
Yaşam sürdürülmeli
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı SülejTnan Demirel, di-
yabetle yaşamamn, her şeyden önce bir
bilinç işi olduğunu belirtti.
Demirel, 'Dünya Diyabet Günü' do-
layısıyla yayımladığı mesajda, diyabe-
tin içinde bulunulan yüzyılda artış eğı-
liminde olduğunun gözlendiğini ifade et-
ti. Demirel, gûnlük hayatı paylaştığı-
mız her 10 kişiden
binnin diyabet has-
tası olmasının, bu
hastalık hakkında
herkesin daha çok
bilgi edinmesini ve
doğru bir şeküde
yönledirilmesini zo-
runlu kıldığını kav -
dederek her geçen
gün doğrudan ya da
dolaylı olarak daha
çok insanı yakından
ilgilendiren bu du-
rumun, dünyadaki
birçok sağlık kuruluşunu harekete ge-
çirdiğini, diyabetlinin yaşamını normal
koşullarda sürdürebilmesine yönelik
programlar gelışririldiğini vurguladı.
Diğer tüm hastahklarda olduğu gibi
erken teşhisin, diyabet hastahğının sey-
rinde de belirleyici bir unsur olduğunu
ifade eden Demirel, erken teşhisin ya-
m sıra doğru tedavi yönteminin belirle-
nerek uygulanmasınm da diyabeti cid-
di bir hastalık olmaktan çıkaracağını
belirtti.
Diyabetin. ciddi olduğu kadar tehli-
keli ve etkileri çok yönlü bir hastalık ol-
• Günlük hayatı
paylaştıgımız her 10
kişiden birinin diyabet
hastası olduğunu belirten
Cumhurbaşkanı, dünyadaki
birçok sağlık kuruluşunun
diyabetlinin yaşamını
normal koşullarda
sürdürebilmesine yönelik
programlar geliştirdiğini
sÖyledi.
duğunu vurgulayan Demirel, şunları
kaydetti:
" Diyabetle yaşam her şey den önce bir
bilirıç işidir. Bu bakımdan \ aşamını da-
ha da kolay laştırmak kişinin kendi elin-
dedir. Aynca. belirlenen teda\i > öntemi-
nin gereklerinin kişi tarafından bilinçli
bir şekilde yerine getirilmesi de yaşamı
daha sağlıklı ve daha kola> bir hale ge-
tirebilmenin önemli bir
şartını oluşturmakta-
dır. Kişinin kendi has-
talığını izknebilmesi için
gereken egitimin veril-
mesi ve buna bağh ola-
rak hasta olmasından
kaynaklanan endişele-
rinin ortadan kaldınl-
ması, diyabetlinin öz-
güven kazanmasırun en
temel koşuludur. Diya-
betlinin. hastalığından
ötürü kendisini diğer
üısanlardan farkh gör-
mekten kurtulup yaşamında gereken
düzenlemeleri yapması, ona sağlıklı ve
uzun bir hayat sürdürebihnesinin yolla-
nnı da açacaktir."
Bu arada Izmir'deki diyabetli çocuk-
lar için Ege Pediatrik Endokrinoloji Der-
neği tarafından Devlet Tiyatrosu Ko-
nak Sahnesi'nde, 'Denizin Dibinde Zil'
adlı çocuk oyunu sahnelendi. Devlet Ti-
yatrosu fuayesinde bir diyabet standı da
oluşturuldu. Ege Pediatrik Endokrino-
loji Derneği'nin üyesi doktorlar diyabet-
li çocuklara hastalık hakkında bilgi ver-
diler. sorulannı yarutladılar.
Türkiye 'de
5 milyon
hasta
Özeîlikie çocuk yaş-
iarda başlayan durum-
îarda yaşam boyu insü-
lin kullanımını gerekti-
ren diyabetin durumu
rakamlarla göz önüne
seriliyor. Diyabetli has-
ta sayısı dünyada 150,
Türkiye'de ise bu rakam
hasta olduğunu bilme-
yenlerle bırlikte 5 mil-
yonkişiyibuluyor. Has-
talıkla ilgili bazı rakam-
lar şöyle sıralanıyon
- Avrupa'da 20 >-aş üs-
tü körlük nedenleri için-
de birinci sırada,
- Ölüm nedenleri ara-
smda Türkiye'de üçün-
cu, ABD'de dördüncü
sırada,
- Amenka'da diyabet
yüzünden biryılda aya-
ğı kesilenlerin sayısı Vi-
etnam Savaşı'nda ayağı
kesüenlerden fazla,
- Böbrek yetmezliği
nedeniyle hemodıyaliz
cihazına bağlananlann
üçte biri diyabetli,
- Evde bakım olması
durumunda körlüklerin
yüzde 70, böbrek yet-
mezliğinin ise yüzde 50
oranında azaidığı tespit
edilmiş.
st. Vincent Milenyum Cözümu
'Diabeûüertopluma
kazandmltnalı'
Diyabetli hastalann du-
rumlan ve yapılması gere-
kenlerle ilgili olarak 10 yıl
önce imzalanan St vincent
Deklarasyonu bu yıl İstan-
bul'da toplandı. Tüıkiye'nin
de altına imzaattığı dekla-
rasyonla ilgili olarak yapı-
lan toplantı sonucunda "St
Vincent Milenyum Çözü-
mü" başlıklı Istanbul Bil-
dirgesi yayunlandı. WH0
adına J. Asvall. IDF adına
Avrupa Bölge Başkanı
Massimo Beredetti ve Tür-
kiye adına Sağlık Bakanı
Osman Durmuş ve Prof.
Dr. TemelYümaz'ın imza-
ladıklan bildirgenin mad-
delen şöyle:
• Diyabetli bireylerin
toplumda temsil edilebil-
mesi için temel insan hak-
lanndan yararlanabilmesı
garantı altına alınmalıdır.
• Diyabetli kişilerin tıb-
bi ve sosyal gereksinimle-
ri, insan kaynaklannın eşit
dağılımının sağlanması ile
karşılanabilir.
• Geçmiş deneyimler-
den elde edilen bilgilerin
gelecekteki diyabet takip
vetedavisinde kullanılma-
sı sağlanmalıdır.
• Diyabetliler yalnızca
hizmetin sunulduğu birey-
ler olarak algılanmamalı,
diyabet tedavi ortaklığmın
bir üyesi olarak kabul edil-
meli ve kendilerini iyi his-
setmeleri için yeterli bilgi
verilmelidir.
• Sorunlan ortadan kal-
dırmak. hareket planı oluş-
turma maksadı ile sağlık-
çılar. politikacılar, idareci-
ler, endüstri temsilcileri ve
hastalan kapsayan birortak-
hk oluştunılmahdır.
tstanbul Haber Servisi -
Büyiiklerin aksine yaşam bo-
yu ensülinkullanmak zorun-
da olan çocuk dıyabetikler,
sosyal güvenceleri olsa bile
18 yaşından sonra bazı im-
kânlardan yoksun kalıyorlar.
Bağkur, Emekli Sandığı ve
SSK güvencesi altında olan
hastalar 18 yaşından sonra
test çubuğu alamıyor.
Çocuk ve Adolesan Di-
yabetikler Demeği Başkanı
ve tstanbul Tıp Fakültesi Ço-
cuk Hastalıklan ögretim üye-
si Prof. Dr. Hülya Günöz,
çocuklann yetişkin diyabe-
tiklerden aynlması gerekti-
ğini söyledi. Çocuklannçok
hareketli olmalan nedeniy-
le hastahğın kontrol edihne-
sınin zorlaştığını vurgula-
yan Günöz, "Çocuklar bü-
yüklerden farkh olarak de-
vunfa ensülin ahyorlar. Bu-
günkü übbuı olanaklannda
bu, enjeksiyon yöntemiyle
ohtyor. Çocuklar ortalama
günde 4 kez ensülin almab-
lar ve 3-4 kez paraıaklann-
dan kan şekerierini ölçmele-
ri gerekiyor. Bu, çocukta psi-
kotojik sorunlara nedenola-
biüyor" diye konuştu. Ço-
cuklardaensülin tedavisinın
düzenlı olmaması durumun-
da kalp, böbrek ve gözde so-
runlann ortaya çıktığını be-
lirten Prof. Günöz, en bü-
yük sorunlannın diyabetin
hâlâbelli biryaşta iyileşir gi-
bialgılanması olduğunu söy-
ledi. Hülya Günöz.
u
Bu sü-
reküve pahalı birtedavi Has-
ta, yaşamı boyunca ensülini
almak zorunda. Almadığı
zaman çeşitlisorunlarla kar-
şılaşması mümkün. L lkemiz-
de hâlâ testçubuklan 18 ya-
şm üstündekilere verümrvor.
Bu sorunun bir an önce aşü-
ması gerekiyor'' dedi.
Risk gruplan önemli
Kardeşı diyabet olanlann
birinci derece. annesi veya
babası diyabet olanlann ise
ıkinci derece risk grubu ara-
sında olduklannı söyleyen
Günöz, bu kişilerin kontrol
altına alınmalan gerektiğini
belirtti. Prof. Günöz, yatkın-
lığı olanlann çeşitli çevresel
faktörlerin etkisiyle hastalı-
ğa yakalandıklannı ifade et-
ti. Günöz, henüz kesin teda-
visi olmayan diyabetle ilgi-
li çeşitli araştırmalann yapıl-
dığmı bildirdi.
SÖYLESİ ATTİLÂ İLHAÎ
İngiliz 'Tezgâhı'
e-posta : tan @ prizma. net tr
Ruslar, bizim edebiyat neslimizi, başka türiü et-
kilemişti: o yıllarda, 'Dünya Muharrirlerinden
Tercümeler Sen's/'nde, Rusçadan üst üste çeviriler
yayımlanıyor, ya Mustafa Nihat'ın kalemınden, ya
Hasan Âli Ediz'in kaleminden: Dostoyevskiy.Tur-
geniyef, Gogol, Çehof, Gorkiy, hatta Şolokhof ya
daZoşçenko! '40 Karanlığı'nın yatılı öğrencileri, so-
ğuk yatakhanelerinin çıplak aydınlığında, o roman-
lardan bazı cümleleri, ezbere okurlardı: "-...sen
Aleksiy Maksimiç, hırsızlığa alışma; görüyorum
ki senin yolun başkadır, sen, maneviyât adamı-
sın!"; yâni, Maksim Gorkiy'in ünlü üçlemesınin son
kitabı, 'Benim Ünrversrteterim'den. 'Hırsız' Başkin'in,
Alyoşa'ya (Genç Gorkiy'e) söyledikieri; ya da, 'Ka-
ramazof Kardeşler'den. 'Ecinniler'den Dosto-
yevskiy'in akla durgunluk veren 'asabiyeti'; hep-
sinden, her biri, birbirinden ilginç 'kahramanlar': Ni-
kolay Stavrogin, Şigaliyef, Klim Samgin, Dimit-
ri Karamof, Kukuşkin, Netoçka Nezvanova ve di-
ğerieri.
30'lu yıllar, Avrupa'nın dcjğusu, bir inkılâp coğraf-
yasr. Moskova, Bolşevik thtilâli; Ankara, Anado-
lu Ihtilâli: Gâzi'nin deyımiyle, emperyalizme kar-
şı müşterek mücâhedât'; o kadar 'müşterek' ki,
iki ülke 'birieşikkaplargibi', beraber sanayileşiyor-
lar; bolşevik diye Avrupa'nın 'ittiği' Sovyetler Bir-
liği'ni, Milletler Cemiyeti'nde, Türkiye Cumhuri-
yeti'nin Dışişlen Bakanı Tevfik Rüştü bey temsil edi-
yor; Cumhuriyet'in 10. Yıldönümü şenliklerinde,
SSCB'nin gözde kumandanı, Voroşilof, Çanka-
ya'da, Gâzi'nin misafiri; 'Ankara Türkiye'nin Kal-
bidir' belgesel'i, Yutkeviç imzasını taşıyor. Bilir mi-
siniz ki, 'II. Dünya Savaşı' yıllannda olsun, 'Soğuk
Savaş' sırasında olsun; 'Gâzi Cumhuriyeti'nin bu
gerçeğıni' dile getirmek, adeta bir ihanet sayılırdı;
Ankara, Osmanlı gafletinin 'safh-ı mâili'ne düş-
müş, eski ve yürekler acısı bir Tanzimat 'yanlışı'na
kayıyordu: üstelik, Ingiliz'in tezgâhladığı, eski bir
'yanlış't bu!
Osmanlı'yla Moskofu kapıçtırmak!
Bakar mısınız, bir zamanlar bunu, nasıl anlatmı-
şım:
"...önce, doğru teşhisi XIX. yy'da Devlet-i Aliy-
ye, eski satvetini kaybetmiştir. Birbirini ızleyen ye-
nilgiler; hepsi mülk'ün aleyhine. Karlofça, Pasarof-
ça, Kaynarca Anlaşmalan; Osmanlı askeh üstün-
lüğünün, artıksona erdiğini gösteriyor. Öyleki, Hris-
tiyan, kapitalist ve emperyalist Bat için, eski 'Şark
Tehlikesi',yavaşyavaş, 'paylaşma'anlamınagelen,
'Şark Meselesi'ne dönüşecek; gerçek tehlikeyi, git-
tikçe yayılan, yayıldıkça güçlenen Rusya oluştura-
caktır..."
"...o zaman Batı'nın yapacağı basrt: güçten
düşen devlet-i Aliyye'yi denetimi altında tuta-
rak, Rusya'ya karşı kullanmak! Osmanlı'ya kabul
ettihlen Tanzimat fikhnin ardında yatan stratejik he-
sap budur, nitekim Reşit Paşa'nın özel kâtibi M. Cor,
bunu saklamıyor: '-...Fransa ve Ingiltere için, Tür-
kiye'yi Rusya'ya karşı bir engel oluşturma zorun-
luluğu içinde düşünüyoruz'. Bunun pratikteki so-
nucu, XVIII. yy'a kadar savaşlannı, Batı'da Avus-
turya/ Macaristan, Doğu'da Iran'a karşı yürüten
Osmanlı Devleti'n/n, artık münhasıran Rusya ile sa-
vaşması olmuştur: 1768'den, 1918'e kadar, tam al-
tı kere!.." ('Hangi Batı', 5. Basım, s.200, Bilgi Yayı-
nevi, 1999)
Bu 'tezgâh', yayılmacı Çarlığın işine gelmişti; oy-
sa Osmanlı, o zaman Ingiltere Devlet-i Fehime-
si'nin ya 'kuklası', ya 'maşası' olan Tanzimat sad-
razamlannın elinde. mukadder akıbetine hızla yak-
laşıyordu: düşmanlığı, daha da kızıştırmak için,
Pan/Slavizm'e karşı, Pan/Türkizm devreye sokul-
muş; o da çözümü savaşsız düşünemediği için, işi
-Osmanlı'nın aleyhine- büsbütün çıkmazasokmuş-
tu: gerçek 'geleneksel' düşman, -yânı Ingiltere- ye-
rini, kumazca Rusya ile değiştiriyor; hem Avrupa'lı
saymadığı iki büyük devtetin yakınlaşmasını, hem de
ikisinin de daha çok güçlenmesini, böyle engelliyor.
Osmanlı'nın 'gaflet'i elbette Moskofunkinden
büyük; düşünsenize, Rusya'ya karşı, Çarlarla
'mülkü' paylaşma pazariığı yapan, Londra'ya sı-
ğınmış! Keçecizade Fuat Paşa'nın ünlü vasiyetini
unutmadınız elbet: 'Devlet-i Aliyye ile Ingiltere
Devlet-i Fehimesi'nin ihtilâfa düştüğünü gör-
mektense, mülkün bir eyâletinin feda edilmesi
evlâdır'.
Batı Türklerini, Sevres çıkmazına getiren, işte bu
kafadır en yakın, en güçlü muhteme! 'ortağı',
'düşman' diye almak; 'müttefik'i cehennemin
fınnannda aramak! Her iki ülke içinde, bu vahim
yanlışın farkına kim vardı? Ankara'da ve Mos-
kova'da 'zuhur eden', iki ihtilâlci: Mustafa Ke-
mal ve Vlâdimir llyiç!..
Kafkas Seddi' ve ötesi...
Daha 1920 yılının Ocak ayında. Mustafa Kemal
Paşa, ünlü 'Durum Muhakemesi'm, bütün ku-
mandanlara tebliğ ederek, Anadolu'daki Harekât-
ı Millıye için, 'Kafkas Seddi'ni kaldırmak 'zarureti-
ni' gündeme alır: 'Itilâf Devletleri, Bolşevikler'le
Kemalistler'in irtibatını kesmek için, Azerbaycan,
Ermenistan, Gürcistan, belki Kuzey Kafkas hü-
kümetJerinin bağımsızlıklannı tasdik ederek; on-
lan, kendi yönlerine çevirmişler'dir; 'Kafkas Sed-
di', işte bu sed, Gâzi'nin fikrince 'Türkiye Kafkas-
ya'dan Bolşevik istilâsını kolaylaşbrmak ve onun-
la hareket birliğini sağlamakla, Batı'dan Doğu'ya
doğru, Anadolu, Suriye, Irak, İran ve Afganistan
ve Hindistan kapılannı müthiş surette açmış ola-
caktır'; halbuki, Ingilizler '...bu açık kapıları kapa-
mak için sonuç alıcı stratejik taarruz kuvverJe-
rini sağlayamazlar.'
O tarihte, henüz petrol konuşulmuyor, ingittere için
önemli görunen, Hindistan ve Uzakdoğu yolunun
açık ve onun denetiminde olması; buna engel olan
da, Türkiye ile Rusya'nın yakınlaşması; 'Kafkas
Seddi' bunun için tasarianıp uygulanmış: Gâzi'ye
göre, Ankara ile Moskova el ele verirse, bu sed yı-
kılır; her şey, A'dan Z'ye değişir.
Bildiğiniz gibi o sed yıkılmış, her şey değişmiştir.
Meraklısı için NOT: Gâzi'nin, mutlaka okunma-
sı gereken, -ve nedense 'Söylev ve Demeçleri'nde
bulunmayan- 'Durum Muhafcemes/'nintarihi, gerçek-
te Ocak 1920 değil, 5 Şubat 1920'dir; o yazıyı ka-
leme aldığım sırada, tam metnı, elimde değildi, son-
radan Stefanos Yerasimos'un değerii eserini okur-
ken, belgeler bölümünde doğru tarihi ve tam metni
buldum: ('Türk/Sovyet llişkileri/ Ekim Devri-
mi'nden Millî Mücadele'ye', S.142/146. Gözlem
Yayınlan.1979.)
O da, dipnotunda. metni 'Harp Tarihi Vesikalan
Dergisi'nden aldığım belirtmiş, Belge No.338.
http-y/www.prizma.nettr/AlLHAN
http^/www.bilgıyayınevi.com.tr./ailhan
Faks/0-212/26019 88