Catalog

10 KASIM 1999 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI R K I Y E stanbul Sınop B 16 Adana rdme 8 15 Samsun PB 15 Mersfn Cocaeli B 16 Trabzon ^anakkale B 16 Gıresun Y 16 Diyarbakır rnnr Y 21 Ankara Y 165 Şanlıurfa B 15 Mardin Vydın PB 19 Eskişertir B 16 Siirt PB 22 Konya PB 16 Hakkâri >enizlı PB 19 Sıvas B 13 Van Tonguldak B 15 Antalya Y 23 Kars P a r ç a l 1 b u l u t i u Doğu Karadenız, Do- ğu Anadolu'nun ku- zeydoğusuileGüney Qs|o EgewAtatanızlayıb- Helsinki n çok bulutiu sağanak yağışlı, dığer yertef parçalı ve az bulutiu geçecek. Hava sıcak- lığı yurdun kuzeyinde biraz azaJacak, dığer Paris yerlerde önemli bır Bonn değişiklikolmayacak. Münih DI5MERKEZLER PB 7 Berlin 8 PB 7 Budapeşte Y 12 PB 20Stockholm PB 8 Madrid Londra PB 13 Viyana 9 Amsterdam PB 12 Belgrad Y 12 Brüksel PB 10 Sofya Y 8 PB 12 Roma PB 18 Y 12 Atina Y 21 Y 8 Zürih Y 8 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bjşkek Tiflis Kahire PB Y PB Y Y Y Y PB -6 12 2 11 11 10 10 25 PB 22 Bulutiu k ÇOK bulutiu Yağmurfu Kart , Gok gufûttuiu w * GüNCELcÜNEYT ARCAYÜREK U Baştarafi 1. Sayfada Hangi çevre? Medyadazaman zaman TBMM'den, ratta pek çok kurumdan dahafazla sözü edilen, söz- leri yansıtılan çevre: Iş çevreleri! Iş çevrelerinin dört kodamanından alınan demeç- ler hükümete uyan nitelikli başlık altında toplanıyor "Ortaklann anlaşmama lüksû yok". Bu başlıktan sonra hükümet ortaklan anlaşmazlı- ğa düşüp koalisyonu dağıtsınlar da boylannı göre- lim. Geçen gün, fazla yemekten mide ve bağırsak spazmı geçirerek hastaneye kaldınlan Sakıp Sa- bancı, "Ben sanayiciyim. Istikrardiyehaykınyorvm" diyor. TOBB Başkanı Fuat Miras, "Son günlerde koalis- yon hükümetı içinde büyük olaylara sebep olacak gelişmeler görmüyorum" diye konuşuyor. İSO Başkanı Hüsamettin Kavi, "Koalisyonun bo- zulacağı veya devam edeceği sürecinde biz olsa ol- sa akıllı olmaları ve Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu programı hayata geçirmelerini temenni ederiz" di- ye uyanyor. Iktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Meral G. Eriş ise "Üç parti aralannda itişip kakışabilirler ama" diye başlıyor söze ve koalisyonun bozulacağına olasılık tanımıyor. Bu demeçlerin ardından Ecevit'in, Devlet Bahçe- li'nin söyledikleri hükümet krizlerinde sadece çerez. MHP lideri Devlet Bahçeli de DSP ile aralannda giderek sıklaşan anlaşmazlıklan ikiye ayınyor. "Büyütülecek ve büyütülmeyecek anlaşmazlık- lar". örneğin büyütülmeyecek anlaşmazlıklar arasında Moskova'da büyükelçilikteki toplantıya MHP'li ba- kanlann çağnlmaması. "Büyütülecek anlaşmazlıklar" arasına bir yenisi ekleniyor. Sorun taze: MHP'li Devlet Bakanı Sadi Somun- cuoğlu'na bağlı Toplu Konut Idaresi bünyesindeki deprem bölgesinde kalıcı konutlann yapımı işlemle- rini Ecevit'in Başbakanlık'a bağlaması. Genel Başkan Bahçeli'nin "kimi anlaşmazlıklann • fazla büyütülmemesi"ri\ istemesinden sonra, ilgili Devlet Bakanı Somuncuoğlu, "Ecevit'ten, aldığını geri vermesini" isteyeceğini açıklıyor. O isteyedursun; Ecevit, MHP'yi doyuracak birfor- mül bulmuş ve açıklamıştı bile. Konut sorununu Baş- bakanlık'a bağlamaktaki neden, yetki kargaşasını önlemekmiş. Görevi de yine Somuncuoğlu yürüte- cek. Böylece sorun açıldığı gibi kapandı. Güzellik başa bela Kimi yorumlara göre; Bahçeli, hızlı MHP'lileri fren- lerken koalisyonu bozma sorumluluğunun partisine yüklenmesini istemjyor. Bir başka etken de; MHP'nin yıllardan sonra hü- kümet olması ve kadrolaşmaya gereken özeni gös- termesi olabilir. Devlet Bahçeli, "koalisyon 'küttürünün'yerte^me- sine" dikkat edilmesini isterken, partisinde Medeni Kanun'daki kimi maddelere karşı çıkan "milliyetçi kültürün" yeni ve derin anlamını içeren bir rapor da açıklanıyor. Bakanlara dağrtıldığı söylenen rapora göre, eli yü- zü düzgün kız ve erkeklerin evlenmesi sakıncalı! Tasanda mal paylaşımında kadına yönelik eşitsiz düzenlemeler ayıklanıyor. Bu yeniliğe rapor şöyle bakryor "Güzel kızlaria yakışıklı gençler, kendilerine zaafı olan zenginle evlenip onlaria yaşadıklan birkaç yıl içerisinde edinilen yüksek kazancı paylaşarak zen- gin olma yolunu seçebilirter". . Nasıl, iyi mi? ' • Af Yasası krizini boyutlandırma hevesinde MHP Genel Başkanı: Dün grupta DSP'ye, hatta sol kesi- me meydan okuyan konuşmasında araştırma ko- misyonu kurulmasını istediği bir konuya giriyor: "7 TlP'ligencin katillehnin peşinde iz sürenlerbu ülkeyi çok sevmekten başka düşünceleri olmayan binlerce ülkücü gencin katillerinin hesabını da sor- ması gerekmez mi" diyor. Soru çok, yanrt yok. Ama, sırası gelmişken sora- lım: Rahmetli Türkeş'in "Komandolar benim malım" sözünün önünde ve arkasmdaki gerçekler de araş- tınlacak mı? Pandora'nın kutusunu açarken hesabı iyi yapmak gerekmiyor mu? Bır ışık dağı göçtü. Cumhuriyet ve Atatürk aşığı ağabeyimiz Em. is.Kd. Alb. (1944-8) NECDET KAYADEMTR'İ Cumhuriyet BayTamı sabahı törenler başlarken yitirdik. CSO'nun en sadık dinleyicilenndendi. Ve Cumartesi günü, yurtta biitün senfonik orkestralar çalarken O'nu son yolculuğuna uğurladık. Acımız sonsuzdur. LEMAN ÖZEN NERİMAN KARAA TÜRK GENÇLİĞİNE HİZMET VAKFI ATATÜRK'ÜN VEFATININ 61.YILDÖNÜMÜ Atatürk'ün vefatının 61. yıldönümü nedeniyle düzenlemiş olduğumuz program aşağıdadır. Bilgilerinizi ve teşriflerinizi saygı ile rica ederiz. Düzenteme Kurulu Adına Prof.Dr. Güngör ŞATIROĞLU PROGRAM: ; - -• Tarih: 10 KASIM 1999 ÇARŞAMBA: Yer Istanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Tesisleri (MAÇKA) • • ..- " Saat 18.00 Konuşmacı: ALİSİRMEN (Cumhuriyet Gazetesi Yazarı) ATATÜRK'ün 10. Yıl Nutku, 1935 Kurultay Açış Konuşması. - (Aynı anda da dia gösterisi) tnsaıı lıaklaıi tarbsıldı Iskenderun • Baştarafi 1. Sayfada lan ilkesine uyumlu ve ne derece riayet ettikle- ri değerlendirildi. AGlT Gözden Geçirme Konferansı, bugün teş- kilatın ekonomik boyutunun ele alınacağı basına kapalı toplantısının ardından, öğleden sonra yapı- lacak kapanış oturumu ile sona erecek. AGlT'e üye 54 ülkenin temsilcileri ve yansı Türkiye'den olmak üzere 170 sıvil toplum örgütü yöneticisi ile Akdeniz Işbirliği Ortaklan olan ül- kelerin yanı sıra, Japonya ve Güney Kore'nin de gözlemci olarak katıldığı konferansta, dün Mar- mara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vak- fı Genel Başkanı Akkan Suver bir konuşma yap- tı. Konuşmasında PKK'nin insan haklannı ihlal e- den saldmlanna dikkat çeken Suver, Türkiye'nin, 16 yıldan ben bu örgüte mensup "insanlıkduşma- nı eşkrya sürüsûnün örtülü taamızuna" maruz kaldığını ifade ettı. Suver, Türkiye'nin bu saldın- lar karşısında ünıter yapısını ve devlet bütünlüğü- nü koruyarak PKK liderini yakalayıp adalete tes- lim ettığini kaydetti. Toplantıda, "işkence" konusu gümdeme getiri- lirken AGlT üyesi ülkeler bu konudaki göriişleri ile işkenceyi önlemeye yönelik çalışmalannı an- lattılar. Halklann Özgürlüğü ve Halklan Ulusla- rarası Birliği temsilcisinin, Türkiye'de işkence ya- pıldığı yolundaki iddialan dile getirmesi üzerine, Türkiye'nin AGlT nezdindeki temsilcisi Büyükel- çi Yaüm Eralp söz alarak iddialan yalanladı ve bunlan "hayal mahsulü" olarak nitelendirdi. Çeçenistan temsilcisi Isa Abzotov ise gazeteci- lerin sorulannı yanıtlarken Istanbul'a, "Çeçenis- tan'da yapdmakta olan soykuimı ve insanhk dışı Rus işgah'nin gerçeklerini AGtT önünde dile getir- mek" içın geldıklerıni söyledi. "Kafkaslar'da \GtV konulu topiantıda, AGlT'in, Rus-Çeçen görüşmelerine başlanması ve bir uzlaşma saglan- ma konusunda aracılık ve önderlik etmesi gerek- tiği dile getirildi. Toplantıda, çocuklann silah al- Ona alınması eleştirilirken konu üzerine AGtT üye- si ülkelerin ortak tavır belirlemesi istendi. Kürt Enstitüsü de AGfT Sekreteryası'na bir ra- por sundu. Raporda, Türkiye gibi sosyo-ekono- mik sorunlan olan ülkelerin bunlan asabilmeleri için teşkilattan ayn bir bütçe yapılmasım istendi. Enstitü Başkanı Hasan Kayî, konuyla ilgili ola- rak yaptığı açıklamada, amaçlannın Türkiye'yi şi- kâyet etmek olmadığuıı vurgulayarak AGIT'in şu anda sorunlu olan ülkelerin refah düzeyini yüksel- tebilmesi ve belli mevcut sorunlann çözülebilme- si için, üye ülkelerin birbirleriyle yardımlaşması ve dayanışma içinde olması gerektiğini bildirdi. Öte yandan, bir süre önce Türkiye'ye gelerek Güneydoğu Anadolu'da incelemelerde bulunan ABD İnsan Haklan'ndan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı HaroM Koh, basın mensuplannın "İn- san haklan konusunda Türk hükümetinin ekle et- tiği aşamalardan memnun musunuz" sorusu üze- rine, "Memnunuz, ama daha çok yapdması gere- ken şeyler var" karşılığını verdi. Bir gazetecının "Kosova ik Çeçenistan olayı bir benzerükgösteriyor rau" sorusuna da Koh, "SivU- lerin zarargörmesi açtsuıdan benziyor gözüküyor" dedı. Bu arada. Koh'un yanına yaklaşan Doğu Tür- kistan Göçmenler Dernegı Başkan Yardımcısı Ars- lan Alptekin, Çin'in Doğu Türkıstan halkına kar- şı yürüttüğupolitikayı protesto eden birbildiri ve- rerek ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı 'nın yaka- sına Doğu Türkistan'ın bayrağının bulunduğu ko- kartı iğnelemek istedi. Ancak Koh, teşekkûr ede- rek kokartı cebine koydu. Aynca Koh, konferans esnasında eski İnsan Haklan Derneği Başkanı Alan Birdal ile bir görüşme yaptı. Çırağan Sara- yı'nda gerçekleşen görüşmenin ardından biraçık- İama yapan Birdal. Koh'un serbest oluşundan duy- duklan mennuniyeti dile getirdiğini söyledi. 'İşkenceci polislere' suç duyurusu AKIN BODÜR Baku-Ceyhan V/Kazak ıımııdu • Baştarafi 1. Sayfada petrol boru hattının gerçekleşmesi olasılığı artıyor. Azerbaycan, Gürcistan ve AIOC ile uzun süredir yürütülen yoğun gö- rüşmeler sonunda 18-19 Kasım'da yapılacak AGlT zirvesi sırasında hü- kümetJerarası anlaşmaların imzalan- ması konusunda önemli bir adım atan Türkiye, zirve sonrasında da projenin işletilebilirliği açısından ça- lışmalarda bulunacak. AlOC'nin yüzde 40 hissesine sa- hip olan BP-Amoco şirketinin, "Ba- kû-Ce>han'dan sadece Azeri petrotü geçerse proje kâriı olmaz. Kârh ol- mayacak bir projeye para verroeyiz. Bu battan geçecek daha fazla petrol buhnahsınız'' mesajını vermesi üze- rine Türkiye de, özellikle Kazakistan pazanna yöneldi. Aynı mesajın, ABD Başkanı BUI Clinton'ın Hazar havzası Temsilcisi Jonh W)lf tara- fmdan da verildiği biliniyor. Türkiye'nin enerji politikalannın belirlenmesi sürecinde yer alan bir kaynak, Kazakistan 'daki şirketlerle temas kurulduğunu belirterek özel- likle Texaco. Exxon ve Chevron fır- malanyla geri planda zemin yokla- malan yapıldığmı söyledi. Aynı kaynak, Bakü-Ceyhan petrol boru hattından günde 1 milyon varil petrol gecmesi gerektiğini, bunun da yıllık yaklaşık 50 milyon ton petro- le denk geldiğini belirterek şunlan bildirdi: "Bakû-Ceyhan beiiıii bir ivme ka- zandı. Şirketlerle önceden çözemedi- ğimiz sorunlan konuşup aşılması, BP-Amoco'nun açıklamasu. Anlaş- manın AGİT'te imzalanmasıvia şir- ketierie olan karşılıkiı rekabet orta- mı müşterek çalışma>a dönecek. O zaman petrol bulunması işini şirket- lerle birtikte yapacağız. Projenin bu aşamaya gelmesi. Kazakistan'daki şirkederin de ilgilenmesine neden ol- du. Oradaki şirketkr de sadece Rus- ya'ya bağh kalmak istemivoriar. On- lar da çeşjtiendirme istiyorlar. Rus- ya'ya karşı 'beni sıkıştınrsan benim de başka kozlanm var. Petrolü Cey- han'dan akıtınm' divebilirter. Budu- rum hem Kazakistan'ın hem de şir- ketlerin lehinedir." Türkiye'nin bölgesel enerji politi- kasının "çokhı hat" olduğunu, ancak Bakû-Ceyhan'ın ana petrol ihraç hat- tı olarak kullanılacağını belirten kay- nak, bu durumun Kafkasya ve Orta Asya'daki yeni cumhuriyetlerin ba- ğımsızlıklannın pekiştirilmesi açı- sından da Türkiye'nin dış politika amaçlan arasında olduğunu bildirdi. Aynı kaynak. bu gelişmelerin Rus- ya'yı dışlamak anlamına gelmediği- ni de kaydetti. İSKENDERUN- Isken- derun Emniyet Müdürlü- ğü'nde gözaltında iken "coplu tecavüz, cinsel taciz ve işkence"ye uğradığı öne sürülen N.S.C. (16) ile Fat- ma Deniz Polattaş'ın (19) ailesi, "işkenceci poüsler" hakkında suç duyurusunda bulunurken Iskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturma açtı. Dün avukat Bülent Ak- bay aracıhğı ile Iskenderun Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na başvuruda bulunarak Iskenderun Emniyet Mü- dürlüğü Terörle Mücadele Büro Amirliği ve polisleri hakkında TCK'nin 243, 416 ve 421. maddelerinin işletilmesini istedi. Fatma Deniz Polattaş'ın ailesi, suç duyurusunda kızlannın gözaltında "makattan cop- hı tecavüze", kaba dayak ve hakarete uğradını ifade et- ti. N.C.S'nin ailesi ise suç duyurusunda, kızlannın gözaltında iken elle doku- narak ve sözle cinsel taciz, ailesine karşı tecavüz iddi- ası, kaba dayak, düz askı, basınçh ve soğuk su vb. uy- gulamalara maruz kaldığı- nı belirttiğine yer verdi. Her iki suç duyurusunda da işkence yaptığı öne sürü- len polislerin, sanıklara iş- kence yapmak, fiile muka- vemet edemeyecek bir hal- de bulunan bir kişiye karşı tecavüz etmek ile kadtnla- ra yönelik sarkıntılıkta bu- lunduğu gerekçesiyle TCK'nin 243., 416. ve 421. maddeleri kapsamın- da 12.5 yıl ile 14yılakadar hapis cezasıyla yargılan- maları talcp edildi. Öte yandan, cumhuriyet başsavcıiığınayapılan baş- vuruda CMUK'un 153. maddesi uyannca N.C.S. ve Polattaş'ın Çapa Tıp Fa- kültesi ve ÇÜ Tıp Fakülte- si Psikiyatri Anabilim Da- lı'na sevkinin sağlanması istemine de yer verildi. Iskenderun Cumhuriyet Başsavcısı M. Mutlu Eker. iddialar üzerine soruştur- ma açtığını açıkladı. Hatay Tabip Odası (HTO) ise dün olağanüstü toplanarak ko- nuyu masaya yatırdı. HTO Iskenderun temsilcileri Dr. İbrahim Tarüca ve Dr. Adü Akyol, "basında çıkan ha- berler, işkenceye uğradığı belirtilen kızlann ailelcri- nin başvurusu ve odanıı/a bağlı olup olavda adı geçen hekimlerin 'bizi soruştu- run' başvurusu" üzerine konuyu görüşeceklerini söyledi. DSP-MHP sersiııliâ sîderefc tuananıyor • Baştarafi 1. Sayfada iyice gerilmesine neden olan bunaJım noktalan bu- gün yapılacak liderler zir- vesinde masaya yatınla- cak. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirei dün Çankaya Köşkü'nde gazetecilerin hükümete ilişkin sorulannı yanıtlarken " Hükümet zor iştir. Hele koalisyon hükü- meti yürütmek fevkalade zor iştir. Koalisyon kültürü ister. Türkiye 30 seneye ya- kın zamandır koalisyon kü]- türüvle haşır neşirdir. Ko- aüsyonJardaki sürtünmele- ri çok büvütmemek lazım. Düşüne tâşina, konuşa ko- alisyon lideıieri onlara bir çare bulurlar" Zirvede, DSP-MHP ara- sında gerginliğe neden olan af, türban, irtica paketi ve TOKİ'ye bağlı proje uygula- ma biriminin Başbakanlık'a bağlanması konulan yeralı- yor. Sıkıntı yaratan konula- nn gelişimi şöyle İrtica paketi 28 Şubat 1997 tarihinde- ki Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından yasa- laştınlması istemiyle hükü- mete tavsiye edilen 18 dü- zenlemeyi kapsayan paket, 55 ve 56. hükümetler döne- minde TBMM'den ge- çirilemeyerek 57. hükümete devredildi. Başbakan Ece- vit'in geçen dönemlerden kadük olan yasa tasanlannı Başbakan Yardımcısı Bahçe- li'ye damşmadan imzalaya- rak TBMM'ye göndermesi MHP kanadının tepkisine neden oldu. Yasalardan bazı- lan komisyonlarda görüşü- lürken sıkıntı yaşandı. İrtica yasalannın görüşülmesi sıra- sında MHP'lilermuhalefetle birlikte tavır alarak tepkileri- ni gösterdiler. Halen yasalar- dan 4'ü TBMM'den ge- çüilirken, 14'ü komisyonlar- da bekliyor. Af bunahmı Ecevit'in başbakan oldu- ğu 56. azınlık hükümeti dö- neminde Rahşan Ecevit'in "kaderkurbanlanna'" af ge- tirilmesi konusunda istemi 57. hükümete sarktı. Koalis- yonun kurulmasından önce affa karşı çıktığını açıklayan MHP'nin af konusundaki koşullan DSP'de rahatsız- lıklan doruk noktasına ulaş- tırdı. Kamuoyunda Bahçeli- evler katliamı olarak bilinen 7 TtP'li gencin öldürülme- sinden mahkûm Haluk Kır- a'nm da MHP'nin isteğiyle af kapsamına alınmasına D- SP içinden itiraz sesleri yük- seldi. TBMM'den geçtikten sonra Ecevit'in "Benim de kimesuımeyen noktalar" var diyerek değerlendirdiği af yasası, Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demird'in geri gön- dermesiyle yeniden görüşül- meye başlandı. MHP'nin Kırcı maddesinde geri adım atmaması, hükümetin büyük ortaklan arasında en güçlü bunalım oldu. Af yasası ha- len Adalet Komisyonu'nda bekletiliyor. Türban bunahmı 18 Nisan seçimlerinde FP milletvekili olan Menr e Ka- BAŞSAĞUĞI * , ''V '-•''--• Fakültemiz Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Şermin Tekinalp'in eşi Eczacı VAHÎTÖZCAN TEKİNALP'in vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve yakınlanna başsağlığı dileriz. KOCAELİ ÜNtVERStTESt ÎLETİŞİM FAKÜLTESt vakçı'nm türbanla yemin et- mek istemesi nedeniyle baş- layan bunahmda, DSP ve ANAP Meclis lçtüzüğü'nü değiştirerek kesin çözüme kavuşturulması üzerinde an- laştı. MHP'liler, yeni düzen- lemede getirilen ve millet- vekillerinin başının açık ol- ması koşuluna muhalefet ederek FP ve DYP'nin ya- nında tavır sergilediler. Oğ- retim yılının başlamasıyla üniversite ve imam-hatip li- selerindeki öğrencilerin okullara başörtüsüyle gir- mek istemesi DSP ve MHP'yi bir kez daha karşı karşıya getirdi. Rusya gezisl Başbakan Ecevit'in, 4-6 Kasım tarihlerinde gerçek- leştirdiği Rusya gezisinde MHP'li bakanlann Mavi Akım projesi ile ilgili Rus- ya'daki Türk Büyükelçili- ği'nde yapılan toplantıya çağnlmaması, iki parti ara- sında yeni bir bunalıma ne- den oldu. Geziye katılan MHP'li Devlet Bakanı Şo- ayip Lşenmez. Toplantı teknik ise konuyu benden daha teknik bilen var mı? MHP'nin enerji pob'tikasuıı ben çizdim" diyerek tepkisi- ni dile getirdi. TOKİ-deprem konutları Ortaklar arasmdaki son bunahmı, TOKl'nin proje uygulama biriminin So- muncuoğlu'na sonılmaksı- zın Başbakanlık'a bağlan- ması oluşturdu. Dünya Ban- kası'nın deprem bölgesine vereceği 500 milyon dolar- lık kredinin tek elden yüni- tülmesini istemesi üzerine proje uygulama birimi Baş- bakanlık Müsteşan Ahmet Şağar'a bağlandı. Bakan Somuncuoğlu, uy- gulamanın mevzuata ve ko- alisyon protokolüne uygun olmadığmı belirterek biri- min yeniden TOKİ'ye bağ- lanması için Hazine'den so- rumlu Devlet Bakanlığı'na ve Başbakanlık'a yazı yaz- dı. Bu anlaşmazlık noktala- nnın ardından dün grup top- lantısında konuşan MHP li- deri Bahçeli, af yasasındaki bunalım nedeniyle partisini eleştirenlere, "Siyasi hayat- lan zikzaklarla dohı olanla- nn, her ortama kolayca uyum göstermeyi marifet sayanlann, MHP'ye verebi- leceği hiçbirakıLtavsiyeola- maz" diye yanıt verdi. MHP'yi eleştirenlere "önce aynaya bakmalannı" öne- ren Bahçeli, "Bugün parti- mize dil uzatmaya çalışan- lar, adeta, ne kadar değişip değjşmediğinıizin faiına ba- kanlar, aslında 12 Fylül ön- cesinin soğuk sa\aş dönemi psikotojisinden kurtulmak- ta zorluk çekenlerdir. Gdin, 12 Eyiül öncesinin terör olayiannj ve 12 Eylül döne- mini Meclis araşnrması \o- hıyla çok yönlü olarak ince- leyip araşüralun'' diye ko- nuştu. MHP'nin, geçmişin yara- lannı deşmek kolaycıhğına kaçmadığını, siyasi kan da- valannın üzerine siyaset oluşturmak gibi bir düşün- cesi olmadığmı savunan Bahçeli şunlan söyledi: "7 TtP'li gencin katilleri- nin peşinde iz sürenlerin, bu ülkeyi canından çok sev- mekten başka düşünceleri olmayan binlerce ülkücü gencin katiUerinin hesabını da sorması gerekmez mi? Biz hiç kimse için özel af is- temiyoruz. Mesela 35 erin katili caninin bile bir tek i- dam cezası aimasına rağ- men başka davaiardan yar- gılananlann sadece sağcı oi- duklan için birkaç misli ce- zaya çarponlması bir ada- letsizligi göstermektedir." Ecevit'in Moskova ziya- reti sırasında MHP'li bakan- lann bütün resmi toplantıla- ra ve davetlere katıldığını belirten Bahçeli, "Bunun dışuıda yapılan görüşme ve buJuşmalarise Sayın Başba- kan 'ın özel toplanülandır ve bunlara kimlerin kaülacağı da kendilerinin takdiridir" dedi. Başbakan Ecevit, Bah- çeli'nin gruptaki konuşma- sınm ardından TOKİ'ye bağlı proje uygulama biri- minin Başbakanlık'a bağ- lanması ile ilgili bir açıkla- ma yaptı. Ecevit. deprem- den sonra kalıcı konut yapı- mı konusunda Somuncuoğ- lu ile Bayındırlık ve Iskân Bakanı Koray Aydın'ın ken- di istekleri doğrultusunda işbölümü yaptığını kaydet- ti. Dünya Bankası'nın iş- lemlerde yetki karmaşasmı önlemek içın görevın Baş- bakanlık'tatoplanmasını is- tediğini ve sağlayacağı fi- nansmanı bu koşula bağla- dığını belirten Ecevit, "Dünya Bankası'nın isteğj hakh bulunarak, yetki Baş- bakan'da toplandü. İşlemle- ri Başbakan adına, Devlet Bakanı Sayın Sadi Somun- cuoğlu yürütecektir. Dolayı- sıyla koalisyon uyumu açj- sından herhangi bir sorun yoktur" dedi. Ecevit, Bah- çeli'nin, Moskova Büyükel- çisi Nabi Şensoy'un görev- den alınmasını İcendisinden isteyip ıstemediğinin sorul- ması üzerine. "Böylebirşey söz konusu değildir. Sayın Büyükelçi'nin herhangi bir kusuru yok. Benim isteğim üzerine iki bakan arkada- şım ve baa bürokratlarla büyükeiçiykte bir özel top- lantı yapök. Sayın Bahçe- ii'den de bu yönde bir istek gdmesini hiç olasıgörmüyo- rum" dedi. Bırgazetecınin, "halkta MHP'li bakanlara bilgi \«rilmediği yönünde kuşkuiar otduğunu" sö\'le- mesı üzerine Ecevit, "Oyle bir şey söz konusu değildir. Her bakan ya da başbakan gerekli gördiiğü vakit bazı bürokratlann veya doğru- dan bakanlann kaolımıvla görüşme yapar. Bunun ya- dırganacak yanının da ol- madığuıı Sayın Bahçeli söy- ledi" değerlendirmesini yaptı. Ecevit, depremzedelere verilecek konut edindirme yardımı ile ilgili karamame- nin imzalanıp imzalanma- dığının sorulması üzerine. "Zannediyonım, onunla il- giligenelgeyayımianmışoia- cakü" diye konuştu. Geçıci konutlann 30 Kasım'a yeti- şipyetişmeyeceğinin sorul- ması üzerine Ecevit, "Bü- yük ökjüde yetişecek. İnşal- lah tamamı yetişir" dedi TÜRK-İŞ 18. GENEL KURUL İLANI Konfederasyonumuzun 18. Olağan Genel Kurul Toplantısı 1 Aralık 1999 Çarşamba günüAnkara'da Devlet Su İşJeri Genel MüdürlüğüKonferans Sa- lonu'nda saat 10.00'da aşağıdaki gündem üzerinde çalışmalanna başlaya- cak ve 2-3-4 Aralık 1999 günlerinde sürdürülecek çalışmalann ardından 5 Aralık 1999 Pazar günü yapılacak seçimlerie sona erecektir. Bu toplantıda yeterfi çoğunluk sağlanmadığı takdirde, ikinci toplantı aynı yer ve saatte aynı gündemle 15-16-17-18-19 Aralık 1999 tarihinde yapıla- caktır. ... t Keyfiyet, 2821 ve 2908 sayılı Yasalarve TÜRK-İŞAna Tüzüğü gereğince ilanolunur. . . f r. ^ - - - GÜNDEM: ^ 1. Yoklama ve açılış, 2. Genel Başkanın konuşması, .; 3. Başkanlık Divanı seçimi, 'r ' .' . ,' 4. Saygı duruşu ve Istiklal Marşı, „ 5. Konuklann konuşmalan, 6. Komisyonlann seçimi; a) Hesap Tetkik Komisyonu, b) Eğitim ve Teşkilâtlanma Komisyonu, c) Tüzük Tadil Komisyonu, d) Bütçe Komisyonu, ' ,-'•'- e) Karariar Komisyonu. 7. Zorunlu organ seçimlerinde aday başvurulannın alınması, 8. Çalışma Raporiannın görüşülmesi, 9. Komisyon Raporiannın görüşülmesi, 10. Eleştirilere cevaplar, \ ' „• .'-,.• 11. Kurullann ibrası, • • - ' - • • 12. Seçimler. . . ' , : . • *- a) Yönetim Kurulu Asıl ve Yedek Üyeleri, b) Denetim Kurulu Asıl ve Yedek Üyeleri, c) Disiplin Kurulu Asıl ve Yedek Üyeleri. 13. Kapanış.