Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
5 EKİM 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kuttur@cumhuriyet.com.tr 15
Ünlü yönetmenin filmlerindeki olağanüstü titizliğini fotoğraflan çok önceden yansıtıyordu
Kubrick ve yaşayan fotoğraflar• Stanley
Kubrick'e ilk
fotoğraf
makinesini 13
yaşındayken
babası hediye
etmişti.
Yönetmenin
filmlerinde de
görülen
olağanüstü • »
titizliğini,
mükemmeliyetçi
yanını
fotoğraflan çok önceden
yansıtıyorlardı. Kubrick'in 1945-50
yıllan arasında çektiği fotoğraflanmn
yer aldığı Still Moving Pictures
(Yaşayan Fotoğraflar) başlıklı sergi
Paris'te 15 Ekim'e dek sürecek.
ASLISELÇUK
•*Ben,babamuıdoktorlukyaptığıNew Yorkken-
tinin Bronx semtinde doğdum. Annem de, babam
da benim de doktor olmamı istiyorlardı. Lisedey-
ken doğrusu iyi bir öğrenci değUdlm, nollarım tıp
fakültcsine yazılmak içinse hiç de yeterli değildi.
Fakat sonra rastlantılann en iyisi saydığım. yaşa-
mım boyunca başıma gelen en iyi şeylerden biri
olarak gördüğüm olay gelişti. En i>i arkadaşlanm-
dan biri ünlü Look dergisinde çalışıyordu ve bana.
stüdyo fotoğrafçısı olarak Look'ta çalışmamı öner-
di. Atö a\ sonra ben Lookta tam gün çahşmaya baş-
ladım. Haftada 105 dolardan fazla para kazananu-
yordum. fakat bu arada \merika'nın her yerini işim
gereği gezdim. En olağanüstü şevse bu gezüeıimin
Avrupa'va kadar u/anması oldu. Daha sonra, 1951
yılında o yillann yıldız sporcusu boksör \Valter Car-
tier ileilgjüilk beigeselimi çektim:' Day of the Fighf
(Dövüş Günü). Ftlm, tek bir günü kapsrvor, dövüş
gününde geçiyordu. Belgesel sinemada bir geJecek
saglayabilirim diye düşünüyordum, fakat çektiğim
belgeseller doğrusu bana bir kazanç gctirmedi..."
Usta ve özgün sınemacı Stanley Kubrick (1928-
1999) fotografçılığa nasıl başladığını, fotoğrafçı-
lığın büyülü dünyasıyla nasıl tanıştığım, bu dün-
yanın sinemaya dogru açılan kapısını nasıl gördü-
ğünü anlatıyor.
Çok daha öncelerinde. 13. yaşgününde babası,
Stanley Kubrick'e bir fotoğraf makinesi armağan
ediyor. 12 Nisan 1945'te Franklin D. Rooseveh
ölünce Kubrick bir gazete satıcısının kulübesini gö-
rüntüler Kulübeyı tümüyle kaplayan gazeteler,
salt, bu çok sevilen Amerikan başkanının ölümün-
den söz etmektedır Kubrick, bu fotoğrafı 25 do-
lar karşılığmda Look dergisıne satar 1945 yılının
tfifcrtayinda da arfcadaşrmn ÖnerisJyTe de Xook
dergisinde parttaym (part time) fotografçılığa böy-
lece başlar.
Kubrick, Montgomery Clift'i 28 yaşında daha çok ünlü ohnamışken ziyaret etmiş, fotoğrafinı çekmiştL
Usta yönetmenin son filmi "Eyes VVlde Shufm
(Sımsıkı Kapalı Gözler)'m Fransa'da 15 Eylül ta-
nhinde göstenme girmesiyle, fotoğraflanmn yer
aldığı "StiD Moving Pictures" (Yaşayan Fotoğraf-
lar). albûmünün Fnac ve Iccarus tarafindan basıl-
masıyla birlikte Paris'teki görsel. işitsel, yazılı tüm
yayınlann satıldığı ünlü Fnac Montparnasse
duvarlannı yönetmenin 1945-50 yıllan arasında Lo1
-
ok dergisıne çektiği fotoğraflara ayırdı
Hayranı olduğum bir ustanın filmını ızlemeden
önce sıyah-beyaz fotoğraflanndan oluşan bu ser-
gisinı geziyorum. Kubrick'in, seçtıği konulara ola-
ğanüstü keskin, derin ve belirgin bir bakışı var.
Çerçeveler bilgece çizılmiş; açılar, hatlann bütûn-
lüğü, yayılımı, bir ustanın ve estetin kesin damga-
sını taşıyor.
Sergide yer alan fotoğraflan dikkatle tek tek in-
celiyorum: Orta siklet boks şampiyonu VValter Car-
tier'nin tüm bir günü. Kubrick bu çalışmalannda
boksörün sadece tüm bir gününde geçen dışsal
olaylan görüntülememiş, aynı sürede kahramanın
içsel dünyasını da gözlemiş. Bu fotoğraf serisi,
Kubnck'in aynı zamanda 1951 yapımı ilk belge-
seli "Dövüş Günü"nün bir ön çalışması sayılabi-
lir nitelikte de. ~
Sirk apayn bir dünyadır. Oyunun, düşsel numa-
ralann. heyecanlann, aykın davranmamn ve tabu-
lann olmadığı ahşılmadık bir dünya... Sirkte yer
alan ftnl fınl dönen gösterilerin ardında ise zorlu
birdirencin. süreklı çalışmaıun saatleri vardır. Kub-
rick'in sirk dünyasına bakışı da fotoğraflanndabi-
zi içine çeken etkilerle dolu.
Okullann açılışı yine onun gözüyle fotoğraflan-
mış. Kubrick, bir anın özgünlüğünü yakalamak
için dramatik kompozisyon sanatının olanaklannı
burada da kullanıyor. Ona poz veren çocuklan fo-
toğraflamak için makinesini, kendilerini hayran-
lıkla seyretmeye hazırlanan çocuklan yansıtan ay-
nanın arkasma saklıyor. 1950'li yıllann o pünten
Amerika'sı, romantizmin dorukta olduğu o dönem
çarpıcı bir açıkhkla yansıyor onun fotoğraflann-
da. Aydınlatmanın başanh dramatik düzenlenme-
si, Kubrick'in sinemasal niteliğıni yenıden ortaya
koyuyor. Tıpkı gölge tiyatrosunda olduğu gibi bir-
birlerine çekınerek hoşça kal öpücüğü veren bir çif-
tin profıli görünüyor fotoğrafın binnde bu kez. Gi-
zemli ışık fondan. geriden geliyor ve iki yüzün
arasından geçerek dış çızgilere okşarca, hafifçe
dokunuyor.
Ergenlik, ilk aşk, Dixieland, Michigan kam-
pusunda yaşam Kubrick'in ilgisini çeken, seçtiği
diğer konular. Yüksek sosyeteden sahneler de yer
alıyor fotoğraflannda. Kubrick, New York Bignou
Galerisi'ndeki Salvador Dali'nin resım sergisirun
açılışında bu kez. Amenkan yüksek sosyetesinin
önemli önde gelen yüzlerinin fotoğraflannı çek-
miş. Salvador Dali başta geliyor. ardından arşidük
FranzJoseph, ünlü fotoğrafçı Cecfl Beaton ve var-
sıllann tanınrmş kuyumcusu Cartier'nin eşi bayan
Cartier.
Stanley Kibrick, Amerikalı oyuncu Montgomery
CMft'i, 28 yaşındayken, daha çok ünlü olmamış-
ken, yasadığı apartmanın beşinci katındaki küçük
dairesinde ziyaret ediyor. Mobilyasız, hemen he-
men yan boş bir ortam burası ve sonraki filmle-
rindeki başansıyla unutulmaz aktör Clift, o yıllar
buraya ayda 45 dolar kıra ödüyormuş. Kubrick'in
objeİctifine poz verirken "Red Rıyer" (Kanlı Ne-
hir) ve "The Search" fılmleriyle Montgomery Clift
sinemaya ilk adımlannı atmıştı... Sonra güzel bir
kadın süslüyor görüntüleri: daha 7 yaşındayken
CenterTheater'da dans eden Betsy Vbn Fürstenberg.
On dört yaşındayken manken olmak amacıyla Pa-
ris'e gelen Von Fürstenberg, kısa bir süre sonra ulus-
lararası kadın dergilennin çoğunun kapaklannda
yer alıyor, on sekiz yaşında da fılm çevıriyor. Bu
tanınmış yüzleri geçıp kentin en etkili toplu taşı-
malanndan birinden, New York metrosundan et-
kili insan manzaralan çıkıyor karşımıza. Sıradışı
bir kent olan Chicago da, Kubrick'in bu siyah-be-
yaz çalışmalannda son derece etkileyici. Yönetme-
nin filmlerinde de görülen olağanüstü titizliğini,
mükemmeliyetçi yanını fotoğraflan çok önceden
yansıtıyorlar.
Fransızlann büyük ilgisiyle beğenilerek gezilen
"Stin Moving Pictures'' (Yaşayan Fotoğraflar) ser-
gisi Paris'te 30 Ekim'e dek sürecek...
'îlkel toplumun baskılan vardı; burjuva toplumunun aynalan; bizim ise görüntülerimiz var'
Yaşama
4
üçüncü gözle bakmak...
AYŞEEMELMESTÇİ
HenriCartier Bresson'un Darphane-ı
Amire'de açılan •'Avrupahlar" adlı fo-
toğraf sergisi kapsamında bırkonferans
vermek üzere Istanbul'a gelen Jean Ba-
udrfllard'ın basın toplantısındaki sözle-
n bunlar (Radikal, 19 Eylül 1999).
Gerçekten de günümüz msanının algı-
lama kanallan çok yönlü bir görüntü
bombardımanı tarafindan şekillendirilı-
yor. Kültür ve sanatla birlikte tiyatro da
bu belırleyicı olgudan payına düşeru alı-
yor. Sahnesel zaman-mekân kavrayışı
çağın ntmınden ıster istemez etkıleni-
yor.
Bu yüzyıl başının (ya da geçen yüzyıl
sonunun) dâhi tiyatro yazan Anton Çe-
hov'un oyunlannı düşünün. Henüz kabu-
ğunu tam kıramamış. ama yenı bir yaşa-
mın nabız ahşlannın da gıderek yoğunlaş-
rığı bir çağda ve toplumda, ınsanın za-
manla ve zaman akışı içinde kendiyle yüz-
leşmesiru hem yazım tekruğıne ve dra-
matik kurguya. hem de karakterlenn iş-
lenişine en yetkın biçimde yedırmış ya-
zarlardan bindır Çehov. Üstelık çağ dö-
nümünün hüznünü ve umudunu eşsız bir
şiirsellık içinde sahneye taşımayı başar-
mıştır. Yani zaman akışını hem karakter-
lerde içselleştirmiş, hem de zamanm ola-
sı kınlma noktalannın habercısı olmuştur.
Ama bugün o denlı parçalanmış, çe-
şitliliklenn belli söylem sınırlamalann-
dan kurtulup kendilerini o derece çok
çerçeveli bir halde resmettikleri bir dö-
nem yaşıyoruz ki, sanıyorum bu çağın yıl-
dınm hızıyla akıp giden görüntü bombar-
dımanı içinde kendi resımlerimızi klasik
dramatik metinlerin akış ririmleri içinde
yakalamak giderek imkânsızlaşıyor. Dün-
yanın her köşesinden, memleketimizin her
köşesınden. yaşadığımız kentin farklı
semtlerinden birbiriyle çelişen. çok par-
çalı ve hiçbirönem hiyerarşisi tanımayan,
asla tek sesli bir dramatik kurgu akışın-
da ifade edilemeyecek. o kadar çok gö-
rüntü yagıyor kı üstümüze, tüm insani de-
rinliklerine karşın üç duv ar içinde akıp
gıden, kahramanlann hep aynı mekâna
dönüp geldikleri bir çember içinde zaman
akışını'değişimi vurgulayan Çehov oyun-
lannın zamanla bu tek çizgilı hesaplaş-
malan günü ıfade etmekte yetersiz görü-
nüyor.
Ama insani ele alışlannda ulaştıkla-
n düşünsel derinlik ve bu derinlik üze-
rine inşa edilmiş umudun ve hüznün
inandıncılığı hâlâ geçerliliğini koruyor.
Bugünün ritmine uyum sağlayamasa-
lar da. melodileri vazgeçılmezliklenni
Akbar Behkalam"m"Devrim başladığında siz başka bir yaşam bekJemiştiniz' ve 'Yılalnuş yaşam adas' adlı çafaşmalarL
sürdürüyor.
Ancak algı alanımızı yüzjnl başına
(hatta otuz, kırk yıl öncesine) oranla ına-
nılmaz ölçüde genişleten görüntü impa-
ratorluğu, med-cezir dalgalan gibi, dü-
şünsel'kültürel düzlemde bir sığlığın da
hazırlayıcısı oldu. Bılgi ve habere ulaş-
mada görelı bir "demokratikleşme" (ta-
bii bu da oldukça tartışmalı bir konu). bu
bilginin sanat/kültür düzleminde estetik
biçimlenişinde çok yoğun bir standartlaş-
ma ve deyim yerindeyse "dUrtatörlük"le
atbaşı gidiyor. Görüntü üretıminin belir-
leyicısi konumundakı telev izyor^'med-
ya. hem tüketim standartlannda "global-
leşmenin" bir numaralı taşıyıcısı olarak
hem de kültür ve sanatın yaratıcılığa de-
ğil, anında tüketilmeye yönelik bıçimle-
rini öne çıkararak. bu sığlaşmanın temel
etkenleri arasında yer alıyor.
Medya 'kültûrü' işgal ediyor
Özellıkle de çağdaşlaşma sorununu
tam çözmeden küreselleşme girdabına
kapılan ve kendi geleneksel birikimlen-
ru kişiliklı bir çağdaş kültürel mirasa sıç-
ratma sürecıni gereği gibi yaşamamış bi-
zimki gibi toplumlarda, televizyon/'med-
ya kaynaklı görüntü egemenliği ve bu-
nun sonuçlan alternatifsiz ve muhalefet-
siz bir kabulle karşılaşıyor. Ve kendisi-
ne altematif karşı-güç odaklan oluştura-
rak kültürel erozyonu dengelemesi gere-
ken diğer kültür-sanat üretim odaklannı
da, piyasa kurallannı kullanarak, şu ya
da bu ölçüde kendi yörüngesine çekip,
kendine uyduruyor.
TelevizyorL medya görüntü ve imge
üretım-tüketim standartlannın bu tarz
yaygınlaşması kültürün en temel unsur-
lanndan biri olan gündelikdışı ve genel
kabuldışı alanlann giderek daralmasma
neden oluyor. Suyun üzerindeki zeytin-
yağı lekesi gibi yerküreye yayılan bu
standartlar yaşamın soluk alma kanalla-
n olan kültür ve sanat alanlannı da işgal
edıyor. Bu işgal tabiı doğrudan bizim bi-
reysel varoluş biçimlerimizı de etkisi al-
tına alıyor. Yağ giderek suya kanşıyor, mo-
leküler yapıy ı değiştiriyor artık. Sorun er-
telenemeyecek kadar acil ve önemli, çün-
kü gündelik yaşam döngüsü dışına çıkıp
yaşama belli bir mesafeden ve farklı bir
boyuttan bakılan alanı. kısacası kültürün
yeniden üretimini ilgilendiriyor.
17 Ağustos depreminin Yalova'da yol
açtığı dehşet görüntülerini izlerken biryan-
dan da düşünüyorum: Yalova yazlık bir
belde, daha doğrusu şehir. Şehirleştiği-
miz bir yazhk. Daha pek çoğu gibi bir be-
ton-site.
Insanlann tatil için, yani işle ev arası-
na sıkışmış bir döngünün dışına çıkıp
dinlemek, enerji depolamak vb amaçlar-
la gittikleri bir mekânda, içinden henüz
çıkıp geldikleri çevre düzenini aynen in-
şa etmeye çahşmalan sadece çarpık kent-
leşme. imar yolsuzluğu, çevTe kirliliği, vb.
gerçeklerin ötesinde, daha derinden akan
kültürel bir sorun aslında ve yukanda
değındiğim erozyonun doğrudan sonuç-
lanndan biri. O beton-site yazlıldar, ya
da daha genel bir örnek istenirse, tüm
dünyaya yayılmış beş yıldızh otel zıncir-
lerinin Singapur veya Nevv York'ta ben-
zer görüntüler üreten tektipliği, 21. yüz-
yıla girerken insanlık kültüründe yaşanan
bu çok ciddi sapmarun dışavurumu ben-
ce.
1945'te Naziler tarafindan gözaltında
tutulurken ölen Hollandalı tarihçi Johan
Huizinga. insan homo sapiens ya da ho-
mo faber olduğu kadar, homo ludens'tır
(oynayan insan) de demiş ve gündelik
yaşamı askıya alıp kendi özgün kuralla-
nyla bir parantez açan "oynn" olgusunu
insanlık kültürünün temel unsurlanndan
biri olarak tarif etmişti. (*) Aslında her
türlü sanat etkinliğinin kökeninde bu
"oyun" karakteristiği bulunur: Günde-
lik yaşamı durdurup yeni bir yaşam baş-
latma, yaşama gündelik koşullanmalar al-
tında bir çift gözle değil, bir "üçüncü
göz"le bakma. Sanatı sanat yapan en
önemli özellıklerden biridir bu çaba.
Gündelikdışı bakış çabası
Oysa okunan metne bıre bir (Ya da
"arife tariT') görüntü yapıştırmanın ör-
nek habercilik; çağnşımı ve düşünmeyi
değil, anında tüketilmeyi hedefleyen ko-
medi ve "espri" anlayışınm bir zekâ be-
lirtisi ve neredeyse bir hayat "febefesi"
sayıldığı bir ortamda yaşıyoruz. Biryan-
dan görsel/işitsel teknolojı ve malzeme
ınanılmaz boyutlara ulaşıyor ve moda
deyimle "dünya bir küçük köy halinege-
liyor"; ama diğer yandan ufku komşu
daireyi anahtar deliğinden dikizlemek-
ten ötesine açümayan televizyon dizileri
kaı-şısiKİacanıayarjışnw~. budizikTİn"ra-
ting" hesaplanna da neredeyse
u
referan-
dum" rolü biçiyoruz.
Aslında bu yerli ya da yabancı diziler
başta sözünü ettiğimiz, görüntü bombar-
dımanıyla atbaşı giden sığlaşmanın en gü-
zel örneklerini oluşturuyor. Denecek ki,
dizi, tefiika, vb üriinler bugünün işi de-
ğil!.. Değil tabii; ama 19. yüzyıl gazete-
ciliğinın roman tefnka ederek okur kit-
lesini arttırma çabasının birucunda Bal-
zac' ın. haydi o kadar geriye ve uzağa git-
meyehm, bizde de 1930'lann başmda ör-
neğin "Kuyncaklı YusuPla Sabahattin
Ali'nin durduğu hatırlanırsa, sanınz sığ-
laşmadan neyi kastettiğimiz daha iyi an-
laşılacaktır.
Bu koşullarda sanatta gündelikdışı ba-
kış çabası ayn bir işlev ve önem kazanı-
yor: Sanatı sanat yapan ilkelerin öne çı-
kanhnası, sanatın üretim sürecinde piya-
sa kurallannı aşkın estetik ve toplumsal
kaygılann korunması, aslında insanlık
kültürünün yapıtaşlannın savunulması
anlamına da geliyor. Belki de bugün sa-
natın en önemli işlevi budur: Çağının
nabzına ve ritmine yabancı kalmadan,
sıradanlığa karşı kendi gündelikdışı ala-
nını ve yaratımıru savunabilmek... İçin-
de yaşadığı toplumun, "asdyaşamn
ı dur-
durup kurallannı altüst etme ve o yaşa-
ma farklı bir boyuttan bakma hakkını,
kendini yenileyebilme, soluk alma hak-
kını savunabilmek...
(*) Homo Ludens.Oyunun Toplumsal
İştevi Üzerine Bir Deneme. Türkçeye çe-
viren: M.A. Kılıçbay, Aynntı yay., 1995.
Henri Cartier-Bresson'un
'Avpupalılar' sergisi uzaüldı
• Kültür Servisi-
Pamukbank Fotoğraf
Galerisi'nin 1999yılı
sergi programı
çerçevesinde Tarih
Vakfi işbirliğiyle
Darphane-i Amire'de
açılan 'Avrupalılar-
Europeans' sergisi,
izleyicilerden gördüğü
yoğun ilgi nedeniyle
17Ekiml999Pazar
gününe dek uzatıldı.
Dünyanm en büyük
fotoğraf ustalan
arasında yer alan,
Magnum Fotoğraf
Ajansı kuruculanndan Henri Cartier-Bresson'un,
192O'lı yıllann başından 1950'lere uzanan elli yıllık
süreçte Avrupa'yı oluşturan halklann ve yerel
coğrafyalann ortak kimliklenni ve benzerliklerini
sorguladığı yaklaşık iki yüz fotoğraftan oluşan sergi,
açıldığı 2 Ağustos tarihinden bu yana yaklaşık 25
bin kişi tarafindan ziyaret edildi. Sergiye bağlı
etkinlıkler kapsamında ünlü kuramcı Jean
Baudnllard, sanat tarihçisi Mark Havvorth-Booth,
Ara Güler, Coşkun Aral, Ergun Çağatay gibi ünlü
fotomuhabirlerinin katıldığı panel ve konferanslar
da gerçekleştirildi.
Ali Akay bugün Nevv York
Üniversitesi'nde
• Kültür Servisi - Ali Akay bugün Nevv York
Üniversitesi'nde 'Yapısalcılık Sonrası Fransız
Felsefesi'nin 199O'lı yıllarda Türk Plastik
Sanatlanna Etkileri' konulu bir konuşma yapacak.
Konuşmada Foucault, Deleuze. Guattari, Lyotard,
Baudrillard ve Derrida'nın konulan ve kavramlan
üzerinden yapılan sergiler ve bu sergilerdeki işler
ele ahnacak. Azınlık, şiddet poiitıkasi, iz, yersiz
yurtsuzlaşma, kaos gibi kavramlann Genç
Etkmlikler ve diğer kavramsal sergiler üzerindeki
etkilen irdelenecek.
Dünya Kitap Şiir Ödülü
• Kültür Servisi - Dünya Kitap Dergısinin
düzenlediği ŞiirÖdülleri'nden yedincisine katılmak
için son tarihin 22 Ekim olduğu açıklandı. Katılımcı
yaşı ve şiir konusunda sınırlaması olmayan ödülde
değerlendirmeler Hulki Aktunç, Başaran, Refik
Durbaş, Melisa Gürpınar, Faruk Şüyün'den oluşan
seçici kurul tarafindan yapılacak. Sonuçlar kasım
ayında açıklanacak ve kazanan şair, 50 milyon lira
para ödülü ve plaketle birlikte, Dünya Yayınlan
tarafindan basılacak kitabmın satışı üzerinden yüzde
20 telif ücreti alacak. Yanşmayla ilgili aynntıh bilgi
için 269 08 08 numaralı telefondan 1814 numaralı
dahili hatta başvurabilirsıniz.
Mavi miizik gtinleri
• Kültür Servisi - Mavi
Jeans, Londra, Dakar ve
Kahire'den sponsor
olduğu gruplan
müzikseverlerle
buluşturmayı sürdürüyor.
'Şehirler ve Müzikleri'
başlıklı konserler,
performans merkezi
Babylon'da
gerçekleştiriliyor. 1 ve 2
ekim tarihlerinde
Londralı sanatçılar
Badmarsh ve Shri'nin verdiği konserlerin ardından 5-
6 Kasım'da Dakar'dan gelen, müziğınde aşk, kader ve
inanç gibi temalan yansıtan Cheikh Lo; 10-11
Aralık'ta ise Kahire müziğini Akdenız melodileriyle
bırleştiren Salamat izleyıciyle buluşacak. Konser
bıletlenni Mavi Jeans Beyoğlu Mağazası'ndan temin
edebilirsiniz. , _.
E68 Bank'tan tiyatroya destek
• Kültür Servisi - EGS Bank, bireysel ve kummsal
bankacılık faaliyetlerinin yani sıra kültürel
etkinliklere de katkıda bulunmayı sürdürüyor. EGS
Bank, 'Bilim, Kültür ve Sanat Yayınlan'nın
dördüncü yapıtını da 'Devlet Tiyatrosu 50 Yaşında'
adıyla sanatseverlere armağan ediyor. Izmir Devlet
Tiyatrosu sanatçılanndan Fikret Tartan tarafindan
kaleme alınan kitap, Devlet Tiyatrolan'nın
kuruluşundan günümüze dek geçirdiği evreleri
anlatıyor Kitabm, Devlet Tiyatrolan konusunda bir
başvuru kaynağı niteliği taşıdığı belirtiliyor.
Kirk Douglas ikinci kez Yahudi
ergeni oluyor• Kürtür Servisi-Unlü
Amerikalı aktör Kirk
Douglas 83 yaşına
girdiği 9 Kasım günü
ikinci kez Yahudi ergeni
olacak. Yahudi
geleneklerine göre ilk
kez 13 yaşında
Amsterdam'da
düzenlenen bir törende
Yahudi ergeni olan
Douglas bu törenin
ardından bir ömür kabul
edilen 70 yıl geçtiğinden yeniden 13 yaşında kabul
ediliyor. Sanatçı aynı zamanda Diamonds adlı yeni
fılmmin tanıtım çalışmalannı sürdürüyor.
Roma sokaklarma ünlülerbı
isimleri veriNyor
• KüHür Servisi - Roma'nın şehir konseyınin aldığı
karara göre ünlü müzisyen John Lennon, fılm
yıldızı Marilyn Monroe, komedyen Bustler Keaton
ve efsane sinema oyuncusu Greta Garbo'nun
isimleri şehrin sokaklanna verilecek. Şehrin
Laurento bölgesinde yer alan 14 sokağa ünlü
oyuncu. şarkıcı ve yönetmenlerin ısimlerinin
verilmesi düşünülüyor.
BUGÜN
• BABYLON'da bu akşam 'Butch Morris
Ensemble'ın programı yer alıyor. (292 73 68)
• AKSANAT'ta 12.30 ve 18.30 saatlerinde
videodan caz belgeseli 'A Great Day in Hariem'ı
izleyebilirsiniz. (252 35 00)
• BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT
MERKEZİ'nde saat 19.00'da verecekleri
'Istanbul'dan Yeni Müzik' başlıklı klasik müzik
konserinde A. Yürür ve H. Uçarsu, Onur Nurcan'ın
yapıtlannı yorumlayacaldar.
• TOHUM KÜLTÜR MERKEZt'nde saat
20.00'de başlayan 'Şiir Akşamı'na katılabilirsiniz.