Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 EKİM 1999 PAZARTESİ
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
A 18 Sinop B 17 Adana Y 24
Edime A 18 Samsun PB 17
Kocaeli A 17 Trabzon PB 17
Çanakkale A 19 Giresun
Izmir  24 Ankara
PB 17
PB 18
Manisa
Aydın
_A 25 Eskişehir PB 18
A 27 Konya
Denizli A 22 Sıvas PB 15
Zonguldak B 18 Antalya PB 24 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
Y
PB
PB
PB
PB
23
23
24
22
22
16
12
PB 11
Yurdun güney ve dogu
kes'mlen parçalı bolut-
lu, Do£u Akdenız, Gü-
neydoğu Anadolu'nun
baüsı ıle Doğt Anado-
lu'nun güneybatısı sa-
ğanak yağışlı, ötekı yer-
'er SL bulutlu ve açık
geçecek. Hava sıcaKJı-
ğı yağış alan yerierde
biraz azalacak, ötekı
yefierde değışmeye-
oek. Rüzgar. kuvvetlı
oterak esecek
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
PB
8
10
10
17
18
18
17
14
Münih Y 17 Zürih
Beriın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
HB
PB
Y
Y
B
B
PB
B
M
18
19
17
19
17
22
26
Y 19 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
Y
Y
Y
Y
Y
PB
B
10
23
14
20
17
22
16
32
Y 27
Parçaiı bulutlu Buiutlu <, Çok bulutlu ^ f e Yagmurtu Karlı S u l u
* > Gok gürultüiü
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
H Baştarafı 1. Sayfada
Kocatepe Camii'nde atılan "Ordu millet el ele"
sloganını murad ediyorsa Kutan, bu saptaması
doğru.
llk kez, TSK, astsubayından orgeneraline kadar
her kademesiyie bir sivilin cenazesini selamladı.
Siyasal bir cinayetin ardından ilk kez TSK, bir bi-
lim ve yazın adamının yorulrnaksızın yinelediği ve
savunduğu ilkelerin arkasında durduğunu somut bi-
çimde gösterdi.
TSK, laik cumhuriyeti ve Atatürk ilkelerini koruyan
ve kollayan, ulusa güven veren yegâne organize güç
olduğunu bir kez daha kanrtladı.
Halktan kesimler camideydi. Ulusun parçası ordu
camideydi.
Cenazenin arkasından yükselen yoğun alkış, as-
kerlerie sivillerin tasada ve kıvançta birlikteliğini ser-
giledi.
Recai Kutan, toplumda bütünleşmeyi bu anlam-
dasöylüyorsa..
Kimi partilerin siyasal rant peşinde olduğunu vur-
gulayarak olayı basrte indirgemeyi hedefliyorsa..
Malum cephenin yadsınan yorumlannın tutsağı ol-
muş demektir.
Kuşkusuz Recai Kutan'ın toplumla ilgili yorumu
kocaman bir yanlışı sergiliyor.
Kutan, Kışlalı'nın laik kimliğiyle cenaze törenine
katılan laik askerterin aynı doğrultuda örtüştüklerini
nedense anımsamak istemiyor.
Köktendinci şeriat uşağı kesimlere son olay şu
gerçeği anımsattı mı, bilemeyiz.
Yüzlerce nutuk, yüzlerce demeç, TSK'nin ulusuy-
la birlikte Atatürk yolunda laik cumhuriyetin koruyu-
cusu ve kollayıcısı konumunda olduğunu bu tören
kadar açık ve seçik biçımde gösteremez.
Her şey ortada...
Köktendinci çevreler, FP Genel Başkanı Kutan'ın
da katıldığı bir telaş içinde.
Laikliği savunan, Atatürkçülük'le bütünleşmiş olan
kişileri radikal Islamcı örgütlerin ortadan kaldırdığı ka-
nısını silmeye çalışıyorlar.
Oysa kanıtlar ortada:
Akit gazetesi!
Dün "Yine şeriata sövgü" manşetiyle çıktı. Binler-
ce kişinin "Kışlalı'yı uğurlamak adı altında şeriata
söven sloganlar attığını" duyuruyor.
Tahran Radyosu, Kışlalı olayıyla "Müslümanlann
hedefhaline getirilmek istendiğini" yayıyor.
Içimizdeki şeriatçılarla Iran'daki molla rejiminin ka-
fası, aynı kafa.
Sonuca bakalım. sonuca:
Şeriat kafasının karşısında laik cumhuriyet ve Ata-
türk düşüncesi dimdik ayakta!
Türkiye'nin laik kalacağını..
Atatürk'ün gösterdiği Kemalizm yolunda olduğu-
nu haykırmak..
"Kahrolsun şeriat, Mollalar Iran'a" diye bağırmak
şeriata sövmekse..
Evet; ben laik cumhuriyetçiyim!
Evet; ben Atatürk devrimlerinin ve Kemalizm ilke-
lerinin savunucusuyum!
Evet; ben köktendincilerin, Türk modeli mollalann
kahrolmasından yanayım!
'Siyasfler yargıya müdahale ettFANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Danıştay Başkanı Erol ÇH
rakman, Cumhurbaşkanı Sûley-
man Demirel ile Başbakan Bü-
JentEcevit'in, MerveKavakçı'nın
ifadesini almak isteyen Ankara
DGM Savcısı NuhMete Yüksele
yönelik tepkilerini "yargıya ağır
bir müdahale" olarak değerlen-
dirdi. Gelinen noktada savcının
ne dokunulmazlığını kaldırmayı
isteme ne de bizzat suçu soruştur-
ma olanağı bulunmadığına işaret
eden Çırakman, "Bu durum ne
dokunulmazhğı bulunan miüet-
vekili ne de vatandaşlar için geçer-
li olmayan nıutlak dokunulmaz-
lık rejimi ortaya çıkarnuşür" de-
di.
DGM Savcısı Yüksel'in, geçen
hafta başmda beraberindeki po-
lislerle ifadesini almak üzere
"böJücülük ve terör örgütüne yar-
dım ve yatakhk" gerekçesiyle
hakkında soruşturma yürüttüğü
Kavakçf nın evine gitmesi. Cum-
hurbaşkanı Demirel ve Başbakan
Ecevit'in tepkisine neden olmuş-
tu. Demirel, bu konuda "ikazda"
bulunduğunu söylerken, olayı
yadırgadığını belirten Başbakan
Ecevit, konunun üzerine daha
fazla gidilmemesini ve kapatıl-
masını istemişti. Ecevit, olayın
yatıştınlması için Başbakan Yar-
dımcısı Hüsamettin Özkan ile
Içişleri Bakanı SadettinTantan'ı
görevlendirmişti.
Akbulut kurtarmışö
Savcı Yüksel'e "Kavakçı'nın
milletvekili olmadığT içerikli bir
yazı göndererek soruşturmanın
başlatılmasına neden olan TB-
MM Başkanı Yıldınm Akbulut
Kavakçı'mn avukatına Kavak-
çı'nın milletvekilliğinin askıda
olduğunu, vatandaşlık işleminin
iptaline ilişkin itiraz başvurusu-
nu görüşen Danıştay karannın
beklenmesi gerektiğini savunan
bir yazı vermişti. Akbulut'un bu
çelişkili tutumunun ardından so-
ruşturma askıya alınmıştı.
Kavakçı'nın yasal konumu ko-
nusunda gözlerin çevrildiği Da-
nıştay Başkanı Erol Çırakman,
AA muhabirinin sorulannı yanıt-
larken Yüksel'in, TBMM Başka-
nı Akbulut'un 15 Eylül tarihli ya-
zısında Kavakçı'mn "millerveki-
li olmadığu dolayısıyla yasama do-
kunulmazlığının kaldınlmasmın
söz konusu olmadığT şeklindeki
yazısı üzerine yürüttüğü soruş-
turmada harekete geçtiğini belirt-
ti.
Savcının talimatı üzerine ihzar
celbinin polis tarafından iletil-
mek üzere götürüldüğûnde bir kı-
sım milletvekilinin engeliyle kar-
şılaştıklannı anımsatan Çırak-
man, polisin adli görevinin açık-
çaengellendiğini söyledi. Bunun
üzerine Yüksel'in olay yerine
kendisinin gittiğini ve bunda bir
zaman sınırlamasının söz konu-
su olamayacağını kaydeden Çı-
rakman, "Bunlar yargı görevini
engclleme niteliğindedir. Ama
olayın en acı yanı, yapılan açıkia-
malarla yargr>a ağır bir müdaha-
le olmasıdır. İdarece polisin olay
mahallinden çekilmesi emrini
veraıek açık bir müdahaledir"
dedi.
"İdari işlemler tesis edDdikten
itibarengeçerliolur" ilkesi karşı-
sında, Kavakçı 'nın yurttaşlığının
sürdüğünü gösteren hiçbir işaret
yokken vatandaşlığının "askıda"
olduğunu ve bunun sonucu mil-
letvekili dokunulmazhğma sahip
bulunduğunu söylemenin olduk-
ça zor olduğuna dikkati çeken Çı-
rakman şunlan söyledi:
u
Bu tutum ve davranışlar so-
nucu ifade alma engellenmiş, ara-
ma karannın da kaldınlması ge-
rekmiştir. Hâlâ yargıya müdaha-
lede bulunulmadığını söylemek
çok zordur. Bugün ortaya çıkan
sonuca göre, savcının takip erme-
si gereken bir suç bulunmasına
rağmen savcuun ne dokunulmaz-
lığını kaldırmayı talep etme ne de
bizzat suçu soruşturma imkânı
bulunuyor. Bu durum ne doku-
nulmazhğı bulunan milletvekili
ne de vatandaşlar için geçerli oi-
mayan bir mutlak dokunulmazük
rejimi ortaya çıkarmışör.*'
Çırakman. Akbulut'un anladı-
ğı anlamda Kavakçı'mn millet-
vekilliği durumunun netleşmesi
için Danıştay'da açılan davanın
beklenmesi durumunda, dava sü-
reci dikkate alındığında Mec-
lis'in bu dönemine yetişemeye-
ceğine dikkat çekti.
Senaryo çok, sonuç yok
Maçta çirkin gösteri
Gericfler saygı
duruşunda yuhaladı
Yiırt Haberleri Servisi -
Gazetemiz yazan ve eski
Kültür Bakanı Prof. Dr.
Ahmet Taner Kışlalı'nın
bombalı bir saldın sonucu
öldürülmesine tepkiler gi-
derek artarken gerici güc-
ler de saldinya desteklen-
ni sürdürüyorlar.
Dün oynanan Elazığs-
por-Malatyaspor karşılaş-
ması öncesi tstiklal Mar-
şı'nın ardından Kışlalı'nın
katledilmesini protesto et-
mek amacıvla 1 dakikahk
saygı duruşu anonsu yapıl-
dı. Anons yapılırken stadı
dolduranlar arasındaki ba-
zı gruplar. tekbir getirerek
"Allahü ekben bismUlah"
sesieri ve ıslıklarla yuhala-
dı lar. Bu protesto karşısın-
da maçın hakemi Kenan
Gökkaya oyunu başlatmak
zorunda kaldı. Ancak bu
protestoyu kalabalık içinde
bazı gruplann yaptığı, tri-
bündekı çoğunluğun ise
saygı duruşuna katıldığı
gözlendi.
• Baştarafı 1. Sayfada
açıldıktan sonra içeriye
girdi. Aramada, şüpheli bir
durumun olmadığı görül-
dü. Her iki evden de par-
mak izi örnekleri alınırken
ihbann asılsız olduğu bil-
dirildi.
Soruşturma çerçevesin-
de özellikle Ortadoğu ül-
kelerinden giriş-çıkış ya-
panlann kimlikleri istihba-
rat birimlerinin arşivlerin-
de araştınlırken Kışla-
lı'nın suikasttan önce yap-
tığı telefon konuşmalan-
nın da dökü/nlen ^ıkanla^
rak incelemeye alindı. > -
Soruşturma sonucu ge-
lişme sağlanamaması. su-
ikastın nedenlerinin sorgu-
lanmasına yol açıyor. Bu
çerçevede gündeme gelen
çeşitli senar>-olar şöyle:
İslam ülketeri mercekal-
tında: Türkiye'de istikrar-
sızlık yaratmaya çalışan ve
şeriatla yönetildikleri için
toplumsal hareketler ve re-
jim değişikliğinden endişe
duyan tslam ülkeleri mer-
cek altında. özellikle Iran
istihbaratı "destekfi" şeri-
atçı terör örgütleri üzerinde durulu-
yor. lran'ın, ülkesinde yaşanan öğ-
renci hareketlerinin sorumlusu ola-
rak Türkiye'yi gösterdiği biliniyor.
Güvenlik birimleri. geçen yıllarda
yaptığı operasyonlarla Türkiye'de çe-
şitli cinayetlere adı kanşan Iran des-
tekli Islami Hareket Örgütü'nü
(İHÖ) dağıtmış, örgüt üyelerinin bü-
yük bir bölümünü ele geçirmişti.
Iranlı operasyonu dikkat çekti: Su-
ikastın ardından Türkiye'den çıkış
yapmak isterken şüphe üzerine gö-
zaltına alınan 3 Iranlı sorgulandıktan
sonra serbestbırakılmışlardı. Konu-
nun uzmanlan, Türkiye'nin tranlı 3
Kara para trafiğitSTANBUL (A.4) - Türkiye'de geçen yıl 7
ı para akîama yolunun ortaya çıkanldığı
.,,. bildirîidi. Kara para akiamada. para transfert
|- yüzde39ileençokragbetgörenyönteaıolur-
fcen, kurye, araçta zula, banka teminat mektu-
bu ve sahte fatura, diğer aklama yollannı teş-
kii etti. Nakit paranın kulianıldığı otomobil yı-
kama, taksiciük, gazinoculuk, otelcilikgibi iş-
S[ kollan da kara para akiamada tercih ediliyor.
^ Törkiye Bankalar BirKği"ran yayımladığı
Bankacılar dergisinin son sayısmda, kara pa-
ranın aklanmasına üişkin yasal düzenlemeler
ele alindı. Içişleri Bakaokğı Kaçakçüık ve Or-
ganize Suçlarla N4ücaxiele Daire Baskanlı-
ğı"nınkatktdabıüunduğu çahşmayagöre, "ya-
sadışj yollardan eldeedüen parantn,kimüğinin
değiştiriJmek surethie meşru bir kaynaktao
kazanıMığı izleniminiıı >aratılmasına neden
rfan hertûrlü tşiem
r
' oiarak nitelenen kara pa-
ranm aklanması sûrecL gene! olarak 3 aşama-
dan olusuyor.
fe "lerieştirme" aşamasiTida suçlu. suçtan el-
P de ettiği kazancı, büyük miktarfarda dikkat çe-
* Mci hale gelen nakit formundan kurtarmayı
• amaçhyor. "Ajirma" aşamasında fonun kay-
nağmı gizlemek amacıvla sıkhk, hacimve kar-
maşıklık açısmdan yasai işlemlere benzeyen
bir dizi (şlem gerçekleştirilirken "bütünlepıe"
aşamasında ise suçlu yasal gibi görünen ka-
zançlan ile yahnm yapıyor, liiks bir hayat sü-
röyor veya kaynaklann bir kısmım tekrar suç
işlemek için kullanıyor.
Yasadışı yollardan elde edilen paranın khn-
Bğini gizlemek için başta teknolojinin sağla-
dığı olanakjar olmak üzere birçok metot kul-
lauıhyor. Yurtdışına kaçırma. kıymetli evraka
dönûştürme, serbest böîgelerde sunulan mali
hizmetlerden yararianılması, kredi kartlannm
kıülanılması. nakit ahmlannm yapılmast, ban-
katransferinden fâydalanma. izîenenyoilardan
sadece birkaçı.
Türkiye'de. 4208 sayılı yasa ile uyuşturucu
ffladde kaçakçjlığı, gümrük kaçakçüığı, silah
ve mûhiramat kaçakçılıgı, kültür ve tabiat var-
Iıklannın kaçakçılıgı. organ ve doku kacakçı-
îığı, vergi suçlan, devfct şahsiyetine ve şahıs
hürriyetine karşı işîenen suçlarıle sahtecilik ve
dolaiKfanctlık suçlannm işlenmesi neticesinde
elde edîlen tüm geürierin yasalaştınlması ça-
balan suç olarak sayüıyor.
Bu suçlan işleyenlere. 2 yildan 5 yıla kadar
hapis. para ve müsadere cezalart öngörülüyor.
Yasa kapsaımnda, bankalar ve diger maîi
kuruluşJar nezdindekara para incelemesi yap-
mak ve bununla ilgili soruşturma açılması için
savcılıklara baş\TirmakIagörevli olarak Mali-
ye Bakanlığı'na bağlı Mali Suçlan Araştırma
Kurulu Başkanlığı kurularak 1998 yıbnda fa-
aliyetegeçti.
Tûrkiye'de kara para aklama olaylan değer-
lendtrüdiğinde, 1997 ve 1998'de ?'şer olay
meydana geldiği görülüyor. 1997 yılında An-
kara'da 2, Edime'de 4 ve Bingöî'de 1 olay gö-
rülürken. 1998'de suç mahallinde dcğişiklik
dikkat çekiyor.
Geçen yıl îstaobul'da 3, Ankara'da 1, Iz-
mir'de 2 ve Mardin'de 1 kara para aklama ola-
yı ortaya çıkanldı. Kara para akiamada kulla-
nılan yöntemlerde ilk sırayı yûzde 39 ile para
transferi ahrken, kurye ve araçta zulanm pay-
lan yûzde 25'er, sahte föîura yözde 7 ve ban-
ka teminat mektubu yüzde 4 oidu.
kişiyi gözaltına almasını. Anka-
ra'nın. 'kuşkulann odağındaki Tah-
ran yönetimine mesajf olarak değer-
lendiriyor.
îran, gözaltına alınan kişilerin el-
çilik binasmdaki anzalı bilgisayarla-
n onarmak amacıyla Türkiye'ye gel-
diğini ileri sürüp "Gereksiz >«re gö-
zamna aMınız" derken Türkiye, "Bu
kişilerden resmi pasaport çıkmadı.
PoBs görevini yerine getirdi" yanıtını
vermişti. 6 yıl önce Ankara'da Uğur
Mumcu'ya yapılan suikastın ardın-
dan da lslami örgütlerin Iran bağlan-
tısı üzerinde durulmuştu.
Istihbarat birimleri. lslami terör ör-
gütlerine Tahran iie Kum kenti ara-
sındaki bir bölgede bomba eğitımi de
verilen askeri bir tesis bulunduğunu
saptamışlardı. Türkiye'de yakalanan
bazı teröristlerde sorgulan sırasında
verdikleri ifadelerde bu kampın var-
lığını dogrulamışlardı. İran'ın, başta
Hizbullah ve lslami Cihad olmak
üzere birçok köktendinci terör örgü-
tüne maddi destek sağladığı, ulusla-
rarası istihbarat raporlannda da yer
almıştı.
Bu nedenle istihbarat birimleri ça-
lışmalannı ağırlıklı olarak İran des-
tekli tslami terör örgütlerine yönelt-
tiler.
Konfrgerüla kuşkusu: Susurluk
kazasının ardından gündeme gelen
ve devlet içindeki kontrgerilla olarak
nitelenen yasadışı örgütlenmelerin
suikastı yapmış olma olasılığı da göz
önünde bulunduruluvor. Başbakan
Bülent Ece\it bu yöndeki sorulan.
"O konular daha önce büyük rahat-
sızlığa neden olmuştu. O tiir yapılar
büyük oranda önlendi" şeklinde ya-
nıtjamıştı.
Ülkede kanşıkhk yaratmak: Ka-
sım ayı ortasında İstanbul'da yapıla-
cak olan Avrupa Güvenlik ve İşbirli-
ği Teşkilatı (AGİT) toplantısı önce-
sinde Türkiye'yi kanştırmak hedef-
leniyor olabilir.
Aynca PKK'yle mücadelesinde
önemli adımlar atarak sonuca ulaşma
aşamasına gelen Türkiye'nin AB
adayhğı da yoğun olarak tartışılma-
ya başlandı. Insan haklan konusun-
da Türkiye'de ilk kez devlet bakanı
başkanlığında demokratik kitle ör-
gütleriyle bir araya gelerek yapılabi-
lecek düzenlemeleri konuşmalan bir
adım olarak görülmüştü.
Devlet içindeki sertlik
yaniısı gruplann demokra-
tik açılımlann önünü kes-
mek için rejimi zorlama gi-
rişimlen de göz önünde bu-
lunduruluyor.
Bombanın Mumcu su-
ikasbyla benzerliği: Kışla-
lı'nın katledilmesinde kul-
lanılan bombanın, Mumcu
cinayetinde de kullanılan
"C-4" tipi patlayıcının
hammaddesi "RDX" içer-
diği belirlenmişti. tki cina-
yette de kullanılan bomba
NATO standartlanna sahip.
Uzmanlar, Kışlalı suikas-
tmda kullanılart bombanın
"düzeneğinin yasadışı sol te-
rör örgütleri, PKK ve şeri-
atçı terör örgütlerinin yön-
temlerinin kanşımı olduğu-
nu, bu nedenle amacın ba-
zı çevrelerce kafa kanştıra-
rak hedef saptırma olabile-
ceği de dile getirdi.
Yeni hedef kanşık: Ko-
nuyla ilgili çevreler, Türki-
ye'de laik- antilaik çatışma-
sını köriiklemek için Kışla-
lı suikastını gerçekleştiren
odağın; benzer nitelikleri
taşı>an başka birini daha
öldürerek toplumdaki infiali tırman-
dırmak isteyebileceğine dikkat çeki-
yor. Aynı çevreler, Islamcı kesimin,
önde gelen herhangi bir ismine yöne-
lik bir suikast düzenleyerek dikkatle-
ri dağıtıp hedefi saptırabileceğini
kaydediyor. tslamcılann gerçekleşti-
recekleri eylemin kontrol edilmesi-
nin güç olabileceğine de işaret edili-
yor.
Devlete mesaj: Kışlalf ya yönelik
bir saldınnın: siyasi, edebi, akade-
mik ve basın dünyasındaki yeri nede-
niyle tüm toplum kesimlerini ayağa
kaldırabileceği düşüncesiyle 'doğru
seçim' olduğu kaydedildi.
Bu nedenle suikastın Kışlalı'nın
katledilmesiyle devlete verilen bir
mesaj olduğu da senaryolar arasında
yer alıyor.
Öcalan davasiyla aynı günde: Öca-
lan davasının Yargıtay'daki temyiz
duruşmasının başladığı saatlerde su-
ikastın gerçekleşmesi de soruşturma
birimleri tarafından değerlendirili-
yor.
İran'da yayımlanan Tehran Times
gazetesi dünkü başyazısında, Iran-
Türkiye ılişkilerini iyileştirmek için
ne zaman ciddi bir girişim olsa belir-
li çevrelerin bunu engellemek için
harekete geçtiklenni öne sürdü.
Soruştunna sırasında gözaltına alı-
nan tranlılann kim olduklannın Türk
yetkililer tarafından bilindiğininkay-
dedildiği yazıda. "Ancak bazı eller,
İran OeTürkive arasında sorun yarat-
mak için işbaşındalar. Bu ellerin Siyo-
nist rejünle bağları açıktır. Ne zaman
Türkiye bir Müslüman ülke ile ilişki-
lerini hileştirmeye çalışsa bu eller fit-
neye baş^uruyor. Türkiye, Ankara-
Tahran ilişkilerine zarar vermek iste-
yenlerin kim olduğunu ortaya çıkar-
malıdır" denıldi.
Yazıda, 3 Iranlının gözaltına alın-
ması ve "laik basının buna geniş yer
vermesüıin Siyonizm yaniısı bazı un-
suriann Türkiye'de karar alma me-
kanizmalannda etkjli olduğunu gös-
terdiği" de ıddıa edildi.
Gazete bugün yayımladığı bir ha-
berde ise İran'ın Ankara Büyükelçi-
liği'ndeki birka>Tiağa dayanarak, gö-
zaltına alınan 3 kişinin lran'ın Anka-
ra Büyükelçiliği askeri ataşeliğinin
bozulan bilgisayar şebekesini tamir
için Ankara'da bulunduklannı öne
sürdü.
FP'li üst
düzey
heyet ABD
yolcusu
NEWYORK(AA)-Fa-
zilet Partisi 'nden üst düzey
bir heyetin kasım başında
VVashington ve New
York'u ziyaret edeceği öğ-
renildi.
Edinilen bilgilere göre.
1 Kasım'da ABD'ye gide-
cek olan heyette Fazilet
Partisi Genel Başkanı Re-
cai Kutan'ın yanı sıra Baş-
kan Yardımcısı Ertan Yü-
lek, Kayseri Millervekili
Abdullah Cül. Sıvas Mil-
letvekili Temel Karamol-
laoğlu, Istanbul milletve-
killeri Nazlı Ilıcak ve Aii
Coşkun ile Ankara Millet-
vekili Oya Akgönenç'in
bulunduğu belirtildi.
Merve Kavakçı'nın da
heyette yer alabileceği ile-
ri sürüldü.
VVashington'da 1-2 Ka-
sım'da temaslar yapacak
olan Fazilet Partisi heyeti,
3 Kasım akşamı New
York'a geçecek. Türk-
Amerikan Demekleri Fe-
derasyonu (TADF), 4 Ka-
sım Perşembe günü New
York'taki Türkevi'nde Fa-
zilet Partililerin katılacak-
lan bir toplantı düzenledi.
Toplantının amacının, Fa-
zilet milletvekilleriyle
New York ve çevresindeki
Türk toplumunu tanıştır-
mak olduğu ögrenildi.
5 Kasım Cuma günü
New York Fatih Ca-
mii'nde öğle namazı kıla-
cak olan Fazilet milletve-
killerinin aynı gün New
York'tan Türkiye'ye hare-
ket edecekleri bildirildi.
G U N D E M MLSTAFA BALBAY
• Baştarafı I. Sayfada
edecek. Ancak senaryolann çoğu, olayı aydınlat-
maya değil, olasılıklar yelpazesini genişletmeye
yarıyor.
2- Islamcı kesimin olaya bakışını ikiye ayırabili-
riz:
- Konuyu çarprtanlar...
- "Kesinlikle bizimkiler işlememiştir" telaşında
olanlar.
Birinci şıkkın başını Akit gazetesi çekiyor. Basın
özgürlüğünü, hakaret ve komplo özgürlüğü sanan
bu gazetenin "basın organı" niteliği taşımasına izin
verilmemesi gerekiyor. Basınla ilgili 170'e yakın ya-
sal düzenleme var, ama hiçbirinde 'küfür özgürlü-
ğü' sağlayan madde yok!
Ikinci şıktakiler daha farklı bir tutum içinde. Ya-
nıtını ilk verdikleri soru şu oldu:
- Cinayeti Müslümanlar işlememiştir!
Işlemiştir diyen yok ki. Bu kesimdeki yayın or-
ganları da bu cinayetin son olmasını, faillerin mut-
laka bulunmasını 'manşetten' istediler. Ancak bi-
rinci sıraya, olayla kendi etkinlik alanındaki kesim-
lerin ilgisinin olmadığını koydular. Bu, "teröre ha-
yır" cephesinin genişlemesini olumsuz etkiledi.
Onlara göre, sanki cinayetin sorumluluğu kendi
kesimlerinde değilse, sorun yok!
3- Kışlalı'nın cenaze töreni için "unutulmaya-
cak" demek, yetersiz birtanım olur. Meclis'in için-
deki tören gösteriye dönüştü, "Suskun Meclis is-
temiyoruz" sloganı haykırıldı. Kocatepe Cami-
si'ndeki törende siyasiler protesto edildi, askerier
alkışlandı. Buna siyasilerin ne alınganlık göster-
mesi yakışır ne de "Küçük bir aynntı" deyip kü-
çümsemesi. Kocatepe'deki tören kocaman bir
Türkiye fotoğrafıydı. Bu fotoğrafa herkesin çok iyi
bakması, hiçbir aynntıyı gözden kaçınmaması ge-
rekiyor!
4- Gazetemizin başyazan llhan Selçuk'un Cum-
huriyet Ankara Bürosu'nun önündeki törende yap-
tığı konuşma da bir başka fotoğraftı. Artık çağdaş,
demokratik, laik Türkiye'den yana olanların oklan
birbirine çevirmekten vazgeçmesi gerekiyor. Cum-
huriyet gazetesi, sözünü ettiğimiz kesimlerin ze-
minidir. Zemin ne kadar güçlü, geniş olursa, üze-
rine inşa edilecekler de o kadar çok ve sağlam olur.
Bu görev herkesin. Cumhuriyet gazetesi okuruy-
la nefes alıp veren bir yayın organı. Nefesinin güç-
lü olması, okur sayısıyla doğru orantılı...
Yaşarken öldürmek
5- Kişisel düşüncem o ki, Kışlalı'nın da eklendi-
ği cinayetler zincirinin en önemli hedefi, Türki-
ye'dekı Atatürkçü aydın-önder sayısını azaltmak.
Buna verilecek en güzel yanıt, bu sayıyı arttırmak-
tır.- Geçen a^artia Ankara'dakr görev süresi sona
eren bir büyükelçi, Türkiye'deki gidişe ilişkin yo-
rum yaparken şu tümceyi de eklemişti:
- Kemalist aydınlannız azalıyor!
Bu konuda duyarlı her kesimin yukandaki tüm-
ceden alacağı ders var. Üzerine görev düşen ku-
rumların başında Atatürkçü Düşünce Derneği
(ADD) geliyor. ADD sayıları arttıkça, Kışlalı, doğru-
dan kendisiyle ilgili güzel bir şey olmuş gibi sevi-
nirdi. Şimdi ADD'lerin "Kışlalı Okullan" açması,
kalplerdeki Atatürkçülüğü beyinlere de taşıması
gerekiyor.
6- Son söz hepimize... Şu yoruma katılır mısınız:
- Aydınlarımızı yaşarken öldürüyoruz, ölünce ya-
şatmaya çalışıyoruz!
"Yaşarken öldürmek" tanımını açalım... Yazılı,
görsel "aydınlık bir Türkiye'den" yana olan bütün
yayın organlan Kışlalı'nın katline büyük duyariılık
gösterdiler, acımızı paylaştılar. Sonsuz teşekkürier
ediyoruz. Ama keşke Kışlalı'nın ölümüne gösteri-
len ilgi, yaşamına da gösterilseydi. Katıldığı panel-
lerde, verdiği konferanslarda yaptığı konuşmalar
dahaberolsaydı.
Yayın organlarımızı, Anadolu'nun yetiştirdiği ay-
dınlara el vermeye çağınyoruz. Onlar ölünce ha-
ber olmasınlar.
Aydın insan, bugünden çok geleceğin yapısına
harç taşıyan insandır...
Onlara yaşamlannda el uzatmak, kardıklan har-
cı arttırır, geleceğin yapısını güçlü kılar...
Tabii ki o harç iyi kullanılabilirse...
Harç sulandırılırsa hiçbir işe yaramaz...
Saglık-İs Cenel Başkanı Mustafa Başoğlu
6
Sendikal
önündeki
GAZİANTEP (AA) -
Türkij'e Sağuk İşçileri Sen-
dikası (Sağhk-Iş) Genel
Başkanı ve Türk-İş Baş-
kanJar Kurulu üvcsi Mus-
tafa Başoğlu, çalışma ban-
şının sağlanması ve eme-
ğin hakkının alınması için
sendikal örgütlenme önün-
deki engellerin kaldınlma-
sı gerektiğini söyledi.
Başoğlu. Sağlık-lş Sen-
dikası Gaziantep Şube-
si'nin genel kurulunda
yaptığı konuşmada, işve-
renlerin sendikalaşma ko-
nusunda olumsuz tavır içe-
risinde olduklannı savun-
du.
Birçok alanda olduğu gi-
bi sağlık alanında da çalı-
şanlann sorunlan bulundu-
ğunu kaydeden Başoğlu.
"Bu sıkıntılann çözümü
için yapıunası gereken ger-
çek alanda sendikal örgüt-
îenmeye girmektir. İşveren
de bu konuda Üzerine dü-
şen görevi yerine getirmek
zorundadır'" dedi. Başoğ-
lu. Türkiye'de yaşanılan
tüm sorunlann çözümünün
demokrasi içinde aranması
örgüdenmenin
engeller kaldınlmalı
gerektiğini ifade ederek
"Hiç kimse çözümü başka
yerdearamamalı. Sorunla-
nn tartışılması ve çözüm-
lenmesinde bazı kimselerin
zaman zaman demokrasi
dışı çözüm aradıklan yaz-
dıklanndan, konuşmala-
nndan, telkin ve tavsiyele-
rinden anlaşılmaktadır"
diye konuştu.
Başoğlu, Türkiye'de ba-
zı kesimlerin "ShiDe ol-
maz, askerie olur" anlayı-
şından bir türlü kendilerini
kurtaramadıklannı söyledi.
Tabip odasından açıklama
Grip aşılan tam
koruma sağlamıyor
Istanbul Haber Servisi - tstanbul Tabip Odası
Basın Sözcüsü Dr. Rjfat Yüceİ, grip aşılannın
yûzde 100 koruma sağlaraadığmı belirtti.
Yücel yaptığı yazdı açıklamada, korunma
oranının grip virûsünün çeşitlerine göre
değişeceğini. bu tür aşılarla korunmamn yüzde
60 - 80 dolaylannda olduğunu vurguladı. Grip
aşüaraun koruyuculuğunun, yapıldıktaTî en erken
15 gün sonra başladığına dikkat çeken Yücel,
gebeligtn iik fiç ayinda, başka bir ateşli hastalıği
olanlarda ve yumurtaya karşı alerjisi bulunan
kişilerde bu aşıiann kesinlikle uyguJanmaması
gerektiği bildirdi.