25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 EKİM 1999 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorusu/ cumhuriyet.com.tr Demokrasi Mekanizması '. Dr. Alper U R A Z Hatettepe LnneiMtesı Muhendıshk Fakultesı emokrası bır kultur so- nızca halk arasında ve genel seçımden Drunudur Halk katman- lanna y av ılması zaman almaktadır Ulkemızde- kı vanmyuzvıllıkgeç- mışıne bakıldığında. de- mokrasıye ıçten ınananlann sayısının hıç de fazla olmadığını ancak sozde demokratlann çoğunlukta olduğunu gor- mekteyız tkı noktayı bırbırınden ayır- mak gerekır 1) Sandık ve seçım hemen demokrasi çağnştırıyor Sandık ve se- çım. demokrasının yerleşmesı ıçın ge- reklı araçlardır. ancak yeterlı değıldır 2) Demokrasının yerleşıp yeşermesı (ka- lıcı olması) n,ın tum gereklı v e yeter ko- şullann sağlanmasi gerekmektedır Bun- lardan başlıcalan a) yonetenlerde ve yo- netılenlerde. en az (asgan) duzeyde de- mokrasıye ınanç ve demokrat olma b) hem aıle ortamı gıbı ozel ve hem de ış ortamında ya da kamusal yaşamda bı- reyı ılgılendıren kararlara. olabıldığın- ce, katılım hakkı. c) "aykınolma yada ay kın duşünme (dissent)" hakkı ç) ço- ğulculuk. d) ınsan haklanna saygı e) hukuk dev letı yapısı ıçınde demokratık rejımın kendısını koruvabılme ve yaşa- tabılme duzeneklendır (mekanızmala- ndır) Gunumuzde "sandık" neredeyse de- mokrasıyle eşdeğer tutulur oldu Ço- ğunluğun sandıkta ortaya koyduğu ıstenç (ırade), kazananlara mutlak yonetim hakkı vermekteymış gıbı algılanıyory a da öyle algılanmak ıstenıyor "Sandık oyununa" adav olarak katılanlann, de- mokrasi anlay ışı, demokrasıye olan ıç- ten ınançları ve demokratlığı fazla goz önunde tutulmuyor ve sorgulanmıyor Uzulerek göruyoruz kı bu vanılgı yal- genel seçıme ortaya çıkmış değıl unı- versıtelenmız gıbı toplumun omek ku- rumlanndan sayılan yerlerde v e oğretım uyelen arasında da vaygındır "Sandığa sıkıştınlmış." demokrasi an- lay ışı ıçınde ver alan bır başka vaygın duşunce de seçılmışlerden de buvurgan (otorıter despot) yonetıcı olabıleceğı v a da seçım mekanızmasının her zaman en doğru yonetıcıyı çıkarmadığı gorü- şudur (1) Ancak uzun donem ıçınde. bılıvoruz kı, atanmışlardan ıyı yonetıcı çıkma olasılığı seçılmışlerden çıkma olasılığından çok daha azdır Ulkemız- de, 1980 sonrası yeğlenen ve denenen "atanmışlarla yonetim" (açık dongulu mekanızma) anlay ışı. ıstenen ve bekle- nen sonuçlan verememiş genelde ba- şanlı olamamıştır Bu anlay ış gıderek za- yıflamış ve yennı daha demokratık yo- netim bıçımlerıne bırakmak zorunda kalmıştır Yerçekımı bır doğa (yasası (kuvvetı- dır Insanoğlu tanh boyunca hep yer- çekımının etkısı altında kalmış. tekno- lojık gelışmesını onu hesaba katarak bı- çımlendırmıştır ^ncak 1660 yılında \ewton tarafından bu yasa bulununca- ya değın bılınçlı olarak hıç ay ırt edıle- memıştır Yerçekımıne benzer bıçımde ta 20 yuzyıla dek gızlı kalmış ıkıncı bır doğa mekanizması ıse geribesleme (fe- edbacktyadageribildirimdır Genbes- leme. doğada varolan ve ınsanoğlu ta- rafından 1932 yıl ına dek ayırdmda olun- madan başanyla kullanılmış bır kav- ramdır Genbesleme mekanizması. yer- çekımı gıbı her gun her verdedır Ku- çukorneklervermekgerekırse sabahay- naya bakıp saçımızı duzeltmemız. ara- ba kullanırken yola göregereken hız ve konum duzeltmelennı yapmamız. yaz- kış demeden vucut sıcaklığımızın 37 derecede tutulması hep genbesleme mekanızmasının ışlemesının sonuçla- ndır İlk kez. 1932 yılında "feedback" sozcuğu ıle kavramoluşrurulmuş ve bı- lınçlı kullanımortayaçıkmıştır(2) Ge- çen yetmış yıl ıçınde, bu kavramdan. özellıkle bırçok muhendıslık alanı. tek- nolojık gelışme ve endustn başta olmak ûzere, ekonomı, sosyolojı, tıp bıyolojı vd gıbı çok çeşıtlı alanlarda yararlanıl- mıştır Ancak tansıksal (mucızevı) sa- yılabılecek bu çok yaşamsal kavramın ulkemızde toplumsal duzenlemelerde. sıyaserte yonetımdebılınçlı kullanımı- nın fazla olmadığı gozlenmektedır Ge- nbesleme kav ramınınyetennce veyav- gın bılınmedığı duşuncesındevız Konu- lann ve sorunlann uzmanlarca yoğun ola- rak tartışıldığı ve bazı çozumlenn ure- tıldığı medyada, "geribesleme" kavra- mından bılınçlı bıçımde yararlanılma- diğını ve bu tenmın hıç mı hıç kullanıl- madığını gormekteyız Tartışma. çozum uretme karar verme, uygulama, alınan sonuçlan ırdeleme ve duzeltme aşama- lannın. çoğu kez herhangı bır sıstem yapısı ıçınde ele alınmadan yapıldığı bılınmektedır Genbesleme mekanizması, bılınçlı kullanıldıği ortamda, sıstem çıkışında bu- yuk sapmalan azaitır (daha kararlı ya- par) sıstemı bozucu dış etkenlere ve beklenmedık ıç değışmelere karşı daha dayanıklıkılar Buradaonemlıolan, du- zeltmenın ıstenen olçude. saglıklı bı- çımde yapılıp yapılmadığıdır Çıkışta "ince ayar" ancak genbesleme ıle ola- sıdır Insanı ınsan yapan en belırgın nı- telık, beyınde genbesleme mekanızma- sını kullanılabılmesıdır Ne olçüde ve nasıl kullanıldığı bıze "aklı" tanımlar Sokrates'ın "Kendini bil" sozu, "gen- besleme kullan" onensınden başka bır şey değıldır Turkive'de gözlenen en büvuk eksik- lik, geribesleme mekanizması içinde dü- zeltme aşamasının işletilmemesi ya da iş- lerilememesidir. Bu kanı, ulkemız duze- yınde vaygındır Denetım, valnızca bır ışın doğru yapılıp yapılmadığının araş- tınlması değıl eğer. bır ışın yapımında eksıklık ya da aksaklık varsa onun (zor olan) duzeltme aşamasınıda ıçerır *INe- den işler doğru ghmıvor?' sorusu ven- ne 'görulen aksaklıklar üzerine, neden gereken duzeltme vapılmıyor?' olmalı- dır En çarpıcı omeğı yaşadığımızdep- rem felaketı sonrası gormekteyız Eğer, "ders alınıp" 17 Ağustos 1999 bır mı- lat olur, bundan sonra tum yapılar de- netlenerek ongorulmuş koşullara uygun beldeler kentleryapılırsa, genbesleme ıçınde. duzeltme aşaması 'başanlıuygu- lanmtştır' dıyebılınz Yonetim bıçımlen arasında demok- rasıvı dığerlennden ayıran ve kalıcı kı- lan en onemlı ozellık, ıçınde bu genbes- leme mekanızmasını banndırmasıdır Bır başka ıfadeyle, yönetım bıçımı ola- rak demokrasi. kapalı dongülu bır sıs- tem yapısına sahıptır Boylece. toplum- sal sıstem, kendı-kendını duzeltme ye- teneğıne kav uşmuş olmaktadır Demok- ratık toplumlardaoneçıkan "hesapver- me","sa\dam>önetim"gıbı uygulama- lar hep genbesleme mekanızmasının çalışırkılınmasıdır Demokratık ortamın enstrumanlann- dan bın olan kurullar, yoresel genbes- leme mekanızmasını oluşturur Buyur- gan bırbaşkanın hukmettığı bırkurul de- ğıl de, her uyenın ozgurce gorüşunu ak- tarabıldığı eleştınsını yapabıldığı ve kararlann. oluşan ortak goruş doğrultu- sundaalındığıbırkurul olmalıdır Boy- lece. bu yapı daha saglıklı v e dengelı ça- lışabılen bır duzene sahıp olur Bıreyın demokrat kışılığe sahıp ol- ması, başta aıle ortamı olmak uzere edı- nılen eğıtım ve ıçınde bulunulan çevre gıbı kulturel etkenlere bağlıdır \vnca. ozumsenmış demokrat davranış bıçımı y alnızca seçım donemlennde v e gerek- tigı zaman değıl, her gun, 24 saat boyun- ca. ış ve ev ortamında sureklı sergılen- melıdır Demokratık kışılıközellığı nın karşıtı buyurgankışılıktır Turkıyedebu- yurgan kışılığe sahıp ya da buyurgan yonetıcı ozlemı ıçınde olanlann sayısı oldukça fazladır Nedenını ıse tanhın derınlıklerınde ve Islam geleneğınde aramak gerekır Toplumda*engerçekyol gösterici" olarak "aklı \e bilimi" temel almış ozerk veozgürbıreylenn sayısı art- tıkça, bu tur ozlemlenn gıderek azala- cağı ınancını taşımaktayız Sevınç veumutlaoğrenıyoruzkı Mıl- lı Eğitım Bakanlığı demokrasının yer- leşmesı ıçın belırtılen koşullar arasında yukarıda anılan "demokrat bire>" ye- tıştırmeprojesı çerçevesınde kuçuk bır umut ışığı olarak. 1999-2000 yılında lı- selerde "Demokrasi ve İnsan Haklan" dersının okutulması kararını almıştır (3) (1) Bu \a:ıdakı goruşlerın oluşmasın- da katahzor gore\ ı vapan Sa\ ın Pmf Dr Osman Kadıroglu nateşekkur ede- nm (2) 'Feedback " tenmı ılk kez elekt- ronık muhendıslığmde M qınst tarajın- dan 1932 ulında kullanılmıştır (3) 3 Evlııl 1999 tanhh Cumhurnet gazelesı ARADABIR MUSA SEYİRCİ Fakir Ağabey İçin "ölum, olum hezen olum I Evden eve gezen olum I Her duzenı bozan olum" Fakır agabey ul- kenden uzaklarda Essen'de senı buldu Bılınm, çok uzaklardadaolsan "Turkıye'debırdamçokse, ora- da senın yureğın sızlar Yurdunun ınsanıyla olur, yurdunun ınsanıyla dınlırsın Ölumun Karabayramlan, Irazca Analan, Elıflen, Sokelı pamuk ışçılennı, Manısalı tutun ışçılerını, oğ- retmenlerı, aydınlan, sevenlennı çok uzdu. 1962 yılında Gonen llkoğretmen Okulu'na gırdı- ğınde, ustsınıflardan bır ağabey, "Yazarı okulumuz- dan mezundur" dıyerek 'Yılanlann Öcu 'nu tutuştur- du elıme, saat 21 30'da yat zılı çalıp yatağa gırdı- ğımde gozume uyku gırmedı, Karabayram'ın seru- venının sonunu bılmelıydım Yataktan kalkarakokul hamamının kulhanına gıderek kıtabı bıtırmek ıçın sabahladığımı, şımdıkı gıbı anımsıyorum Sonrakı yıl- lar'Ç;///'yı. 'Kaplumbağalar"} Tırpan'\, 'Irazca'nınDır- lığı'rn, 'Amenkan Sargısı'r», oğretmen okulundakı cff- ğer arkadaşlanm gıbı bır solukta okudum 1969'da, çıçeğı bumunda ılkokul oğretmenıyım Oğretmenhk yaptığım Odemış'te tarım ışçılığı yoğun Tutune dayalı uretım fazla Koylulerın yanı sıra unı- versrte oğrencılennın de katıldığı uretımın değerlen- dırılmesıne yonelık yuruyuşler, mıtıngler yapılıyor Ve sız, uyesı olduğum Turkıye Öğretmenler Sendı- kası'nın (TOS) genel başkanısınız Oğretmenlenn daha ıyı yaşamasına yonelık hakların venlmesı ıçın dort gunluk oğretmen boykotunu başlatıyorsunuz Çevremdekı tum oğretmenlenn boykota katıldığını goruyorum Çunku sıze ınançlan tam 1974'lerde Adıyaman'da edebıyat oğretmenıyım Mehmet Başaran, Talıp Apaydın Mahmut Ma- kal ve sızın gıbı Koy Enstıtulu ve koylu yazariann ya- pıtlannı çevremdekı aydınlann TOB-DER toplantı- lannda eleştırdığını, bu eteşbnlenn zaman zaman dost toplantılarına da yansıdığını goruyorum Ve şıddet- le karşı çıkıyorum "Eğersız bugun FakırBaykurt'la- n, Mahmut Makal'lan eleşttnyorsanız, Bızım Koy'u, Tırpan'ı, Yılanlann Öcu'nu, Kaplumbağalan oku- masaydınız, bu bılınç duzeyıne gelmeseydınız on- lan eleştırebılırmıydınız? Onlara çok şey borçluyuz" dıyerek şıddetle karşı çıkıyorum Aradan yıllar geçıyor 1997 kışında Antalya'da sı- zı gorme, tanıma olanağına kavuşuyorum Kırk yıl- lık tanış, dost gıbı sabaha dek soyleşıyoruz Gonen Koy Enstıtusu'nu, TÖS yıllarını ve Almanya'dakı dostlannızı ve benım sınıf arkadaşım -bır başka Go- nenlı- Emanet Çeyız ın yazan Kemal Yalçın'ı konu- şuyoruz Yalçın'la, Essen'de bırlıkteymışsınız Bırkaç hafta once, Cumhunyet gazetesınde Me- tm Gür'le yaptığınız soyleşıyı, olume yaklaştığınızı okuyorum Yureğım cız edıyor Sevgılı Fakır ağabey, mezarın Anadolu'dakı bır ardıç veya ahlat ağacının attına daha yakışırdı is- tanbul'a uygun gormuşler, olsun Işık ıçınde yat Halkın senı 'bır türku soylemı suresı' kadar değıl, sonsuza kadar anımsayacak 1 BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ? Mekânsal Planlama Gerçeği Y. Doç. Dr. İ. YAŞAR HACISALİHOĞLU /1 Ed Fuk cogmfu, Boiumu Öğrelım u\esı Tuık Coğrafra kunıııtu 4sbci)kanı Şehııalık Derneğı iımetım Kıırulu Uvesı Y aşanan bu buvuk felaketın acı- yaran gozeten eşıtlıkçı, ulusal. kulturel ve çev- lannın sanlmaya çalışıldığı şu gunlerde yaşananlardan tıtızlık- le, sennkanlılıkla ve bılımsel bır duyarlılıkla dersler çıkanl- malıdır Gelışmışlığın olçule- rınden bın de hatalanndan ders almasını bıl- mek, herolumsuz gelışmeden olumlu çıkanm- lardabulunabılmeyı becermektir Kuşkusuzbu- nun onkoşulu da aklın ve bılımın ışığından ay- rılmamak. onu temel rehber kabul etmektır Doğayı anlamak dengelennı ve kurİBarpı keşfetmek, ue onunla uyu»lu-b*r ınsdncıHbeşe- n) dunya yanıtmak. Ulımın temel hedefiecinden- dır Bu temel hedefler kumesı ıse toplumla bu- luşturulmalı. toplum da bu temel hedeflere ge- reken ılgıyı gosterebılmelıdır Toplumu bılımle buluşturmak bılgıyle yoğurmak sorgulayıcı. araştıncı ve muhakeme yapabılen bır toplum oluşturmak. toplumsal etkılemede gücu ve et- kıyı elınde tutan tum bırey ve kurumlann temel duyarlılığı ve oncelıklı hedefı olmalıdır Oysa Marmara depremı bıze bu konuda çok gen kaldığımızı acıy la gozyaşıyla gostermıştır Bılımın ongörduklen y enne boşvermışlığın, de- netımsizlığın kadercılığın ve dahası paranın rehberlığınde bu anlayışın egemen olduğu go- rulmuştur Ancak bu anlay ışve sınırtanımaksı- zın daha fazlasına sahıp olma hırsı doğaya ye- nık duşmuştur Marmara depremı bır sonuç kumesı yarat- mıştır Bu sonuç kumesı yerleşme duzenınde bı- lımın ongorduğu temel ılkelerden uzak kalındı- ğını gosteren bırdızı çıkanmlan zorunlu kılmış- tır Her şeyden once mekânsal planlamanın one- mı ve gereklılığı bır kez daha anlaşılmıştır Gu- numuze dek vapılan bırçok beş yıllık kalkınma planlannda ulkenın dengelı bır bolgesel kalkın- ma ıdealı sosyal- ekonomık açıdan vurgulansa da bu yakmlaşım uygulamaya donuk bır mekân- sal planlama pratığıyle hayata geçınlememıştır Son vıllarda ıse bolgesel planlamanın tamamen unutulduğu bır surecın vorungesıne gınlmıştır Bu süreç. var olan planlama mevzuatının yeter- sızlığmı, plan hazırhğının ve uy gulanmasının cıd- dı eksıklıklertaşidığını gızlemıştır Oysa kamu recı değerlerle uyumluetkın ve uygulanabılırbu planlama anlayışından yoksunluk, bır kez daha, ancak bu kez çok acı bır tabloy la ortaya çıkmış- tır Mekânsal planlama gıbı bırçok araç ve sılahı elınden alınmış bır sosyal devletın, sosyal olma yonu sadece kâğıt uzennde kalmaya mahkûm- dur Zıra mekânsal planlamanın en temel stra- tejısı, mekânsal yapılaşmanın ekolojık tanhsel ve kulturel değerler kumesınden oluşan çevre- sel değerlerle çelı%B*deB. bu değerlen yok say- madanıiersıne bu değerlen koruyarak şekılkn- mesıdır Buevrensel ılkenın zaafa uğratıiması, temel hedefınden saptınlması. coğrafı çevre de- ğerlennın yıkılmasına. yozlaştmlmasına vara- bılen tehlıkelı bırgıdışı yansıtmaktadır Mekânsal planlama. bılımler arası bır ekıp çalışmasıdır Orneğın doğayla-ınsan arasındakı ılışkının sentezıne dayanan ve bır mekân bılımı olan coğrafyanın ve dolayısıyla coğrafyacının planlama surecıne katılımı zorunlu kılınmalıdır Ilen ulkelenn bırçoğunda coğrafyacı, planla- manın hazırlık surecının asıl aktörlennden bın- dır Bunun sağlanması, bolge ve kentsel planla- ma surecınde coğrafi çevrenın tüm özellıklen- nın en rasyonel şekılde değerlendınlerek doğru yerleşım kararlannın venlmesını olanaklı kıla- caktır Zıra mekânsal planlamanın (bölge ve kent planlaması) sadece plancıya veya mımara bırakılmayacak kadar çok yonlu, yoğunluklu bır eylem olduğu ne yazık kı Marmara depremıyle acı bır şekılde gorulmuştur Bu noktadan hareketle planlamanın, bolge bazında. coğrafı ünıtelenn sınırlan ıçınde (or- neğm havza bazında) yapılması zorunlu kılın- malıdır Bır bolge planı ıçınde kentleşme sana- yıleşme sureçlerı ve başka ekonomık ve sosyal hareketlılıkbırbutunolarak, karşılıklı ılışkı du- zenınde gelecek ıçın ongorulmelıdır Yoğunluk- lar, bu butunun gereklenne gore hesaplanmalı- dır Oysa deprem bolgesı ıçınde gerek kentsel yerleşme dokusu gerekse sanay ı etkınlıklen bol- ge butununun yoğunluğunu değerlendırmeden, tekıl bınmler (unıteler) olarak tasarlanmıştır Kuşkusuz bu tasanmın temel şehırcılık ılkele- nyle çelışen. zıtlaşan bırçok yönu bulunmakta- dır Iztnıt kentınden Yalova'ya kadar uzanan kı- yı boyunca sayısız yerleşme bırımının belde be- ledıyelenne donüşerek denetımsız yoğunluk arttıncı öğeler olarak varlığı. ımar ve yapılaş- mada sınırtanımaksızın büyuk olçude ranta da- yalı bır yerleşme dokusu yaratmıştır Korfez bo- yunca, kısa aralıklarla da oka, bırbınnden fark- lı morfolojık (yeryuzu şeklı) bınmlenn varlığı- na, farklı zemın karakterlenne, yer ver farklıla- şan sosyal ve ekonomık yapıya karşın bolgenın butunluğunu aynı karakterde var savarak yapı- laşmaya açmak onemlı bır hata olarak dıkkatı çekmektedır Orneğın Yalova'da Hacımehmet Ovası'nın, tarımsal nıtelığı ve potansıyelı yok eAJerek zemın-yapılaşma ılışkısı kurulmadan ımar^açılması ıhrnalden ote bırsuçun ışlendi- ğmı göstermektedır Nıtekım deprem sonrası bu bölge. en çok zarara uğramış afet alanlanndan bındır Bolgede yoğunluk arttıncı bır oğe olarak sa- nayıleşme, yıllarca sınırtanımaksızın mekânsal bır yoğunlaşma ve yaygınlaşma surecı ıçınde- dır Adapazan Ovası'nın sanayıleşmeye açılma- sı, kentın ımar ve yapılaşma surecını de etkıle- yerek bolgenın coğrafı butunluğunu zedelemış- tır Korfez hattındakı sanayı yoğunluğu. hıçbır guvenlık çemben tasarlanmadan fay hatlanna rağ- men ınsan yaşamı ıçın tehdıt oluşturacak duzey- de ve turde (petrol ve kımya sanayı gıbı) bır ku- melenmeyı yansıtmaktadır (Orneğın Kocaelı ve Yalova'dakı kımyasal uretım bınmlennın dep- rem sonrası çevreye zehırlı atık yayması engel- lenememıştır) Buacı orneklerdendersçıkanlmalıdır Yapıl- ması gerekenler doğru belırlenmelı, odunsüz ve koşulsuz uygulanmalıdır Bu yaklaşım, sadece deprem bolgesı ıçın değıl bundan sonra tehlı- kenın var olduğu ve arttığı bölgelerde (Deprem- le ılgılı yapılan araştırmalar istanbul ve Kuzey Anadolu Fay hattının başka yan kollannda teh- lıkenın varlığına ve hatta tehlıkenın arttığına ışaret etmektedır) ve tum yurtta yerleşık kılın- malıdır Insan yaşamının her şeyın ustunde olduğu gerçeği asla unurulmadan tutsak olduğumuz tum maddı değerlenn denetımınden sıyrılarak aklın ve bılımın ışığında yol almak, bılımın se- sıne kulak vermek bılıme sımsıkı sanlmak ve yaşam bıçımımız hahne donüştürmek kurtulu- şumuz olacaktır / YEDEK PARÇA •Alfemo moduler urüntennin yedek parça garontlsı taşıctğını •Hectıangi bır nedenden dolayı anzalanan hasar gören kısmın modülun tamamına zarar vennecten değıştınlebildlğını •Zamonla uretımden kalkan ûrünlenn bBe bır süre ıhtıyacı karşıkjyabılecek yedek parça stoldannın bukınduğunu bılıyor muydunuzi A L F E M O Cumhurıyetın, Ataturkçulüğün, laıklığın ınançlı savunucusu, aydın bılım adamı, gazetecı-yazar Profesör Doktor AHMET TANER KlŞLALl'ya uzanan haın ellerı kınar, sevenlerıne, aılesıne, unıversıte camıasına, Cumhunyet'e, çalışma arkadaşlarına başsağlığı dılerız. DENETDE Devlet Denetım Elemanları Derneğı, Çalışma Bakanlığı Iş Mufettışlerı Derneğı, PTT Mufettışlerı Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğı, Tapu ve Kadastro Mufettışlerı Demeğı, TEK Mufettışlen Derneğı, TEKEL Mufettışlerı Derneğı, THalk Bankası AŞ Mufettışlerı Bırleşme ve Dayanışma Derneğı Demokrasi duşmanlan suıkastlan başlattı, kamplaşmaya ıtılıyoruz Özgürluklenn ye*nnı korku almasın Demokrasının ve toplumsal banşın topsuz tufeksız güvencesı olan HUKUKU saf dışı bırakmak ıstevenlere karşı 27 10 1999 Çarşamba gunu 12 30'da istanbul Barosu onünde buluşup değerlı bılım adamı ve yazar Prof.Dr. AHMET TANER KIŞLALI'nın anısına Taksım Cumhunyet Anıtı'na karanfıller gotureceğız tüm meslektaşlar cüppelerimizle istanbul Barosu Yönetım Kurulu FATİH 4. ASLİYE HUKLTC HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo 199^ 65 Karar No 1997 510 Davacı Dılek Zekıye Yetkın tarafından davalı Kurtuluş Yetkın alevhıne açılan boşanma davası sonunda, Mahkememızce venlen 8 7 1997 tanhlı karar davalıya teblığ edılememıştır Davali Kurtuluş Yetkın"ın adresınde bulunamamabi sonucu vapılan adres> araştırmasmdan sonra yıne adresı tespıt edılemedığınden Mahkememızce davanın kabulüne taraflann boşanmalarına muşterek çocuk Mert Can"m velavetının davacı anneye venlmesıne her ayın ıkıncı ve dorduncu pazar gunlerı saat 09 00 ıla l 7 00 araü dını bavramların ıkıncı gunlen aynı saatlerde davalı baba ıle goruşturulmek suretıyle şahsı ılışkı du- zenlenmesıne daır karar venldığının ılanen teblığıne, Işbu karann gazetede ılan tanhınden ıtıbaren I ay ıçınde temvız edılmedığı takdırde kesınleşmış sayılacağı hususu teblığ olunur 4 10 1999 Basın 48810 CUMHURİYETTEN OKURLARA ORHA1N ERİNÇ 28 Şubat Sürecinde Bip Kemalist: Kışlalı Mahmut Tali Ongoren ve Fakır Baykurt'un acılan kullenmeye yuz tutmamışken Ahmet Taner Kışlalı'nın uğradığı saldırıyla bır kez daha sarsıl- dık Kışlalı da, kendınden oncekılergıbı laık, demok- ratık Ataturk Cumhurryetının kuruluş amaçlanna yu- reğı ve beynıyle bağlı odunsuz Kemalıstlerden bı- nydı Ahmet Taner Kışlalı her zaman saygı ve sevgı ıleanacağımızbıryazanmızdı 21 Ekım gunu saat 9 40'ta, uğruna canını verdığı Kemahzmın olum- suz sımgelerınden bın oldu Tıpkı Uğur Mumcu gıbı Çeşıtlı polıtık oyunlarla etkısız kılınmak ıstenılen 28 Şubat Surecı'nın koşe taşlanndan bınydı ken- dısını sonsuzluğa uğurladığımız 23 Ekım Cumar- tesı gunu Oyle olmasaydı, Sayın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Huseyın Kıvnkoğlu resmı gezısını kı- saltarak donup ayağının tozuyla Kocatepe Ca- mıı'ndekı cenaze torenıne katılır mıydı9 Devlet pro- tokolundekı yennı bırakıp komutanlann yanında yer alır mıydı7 Yayımlanan Genelkurmay Başkanlığı emnyle başta kendılen olmak uzere okulunu yenı bıtınp kı- taya çıkmış en kıdemsız astsubaya kadar Ankara Garnızonu'nda gorevlı Turk Sılahlı Kuvvetlen uye- len unıformalarıyla Kışlah'ya selam durur muydu9 Bu davranış 28 Şubat Surecı ne bu kez de "Hâl dılıyle" sahıp çıkılmakta olduğunun gostergesı sa- yılmalıdır Yalnızca Genelkurmay Başkanı, eskı Anayasa Mahkemesı Başkanı ve Ataturkçu Duşunce Der- neğı Genel Başkanı Yekta Gungor Ozden, Yar- gıtay Cumhurıyet Başsavcısı Vural Savaş ıle An- kara DGM Savcısı Nuh Mete Yuksel e yoneltılen sevgı ve saygı alkışları ıse, laık cumhurıyetten ya- na yurttaşların 28 Şubat Surecı'nı sahıplendığının gostergesıdır Kışlah'ya yoneltılen alçakça saldınnın tetıkçılen vearkasındakıler ıçın çeşıtlı kuşkular var Emnıyet, jandaıma ve MİT çalışmalarını surduruyorlar Hıç olmazsa Kışlalı nın katıllen bulunsun, dosyası Ab- dı Ipekçi davasında tanık olduğumuz gıbı zama- naşımına uğramasın dıyoruz Aklımıza takılan bır soru var 'Acaba" dıyoruz, "tetıkçılenn ortalığın başıboş kaldığını sandıkları donem mı yaşadık?" Yıne aklımıza, kısa sure on- ce Fazıletlı Merve Kavakçı nın gızlıce başrolunu oynadığı polıtık beklentılere dayalı senaryo gelıyor Hanı DGM Savcısı Nuh Mete Yuksel'ın elındekı "Merve Kavakçı mılletvekılı değıldır" yazılı TBMM Başkanlığı yazısına guvenerek Merve Kavakçı'nın evıne gıdışını nereden duymuşlarsa FP'lı mılletve- kılı ve yonetıcılenn Yuksel'den once evın onune var- mış olduklannı goruyoruz Sabah yenı bır sureç başlıyor. CumhurbaşkarM "uygulamadan rahats&bttiuğunu"soyluyor Baş- ?i»kan ayaı btçitnde yaMaşıyor ve eklıyor "Içışlef- n Bakanı aracıhğıyla sorvnu çozduk " Bu sozlenn çevırısı şu olabılır 'Polıslere DGM Savcısının emırlenne uymayın denıldı " Bu kadarla kalsa (so- zun gelışı) neyse Hakkında DGM tarafından yurt- dışına çıkma yasagı bulunan Kavakçı ıçın "yurtdı- şına çıkmasında sakınca gormem' cumlesı ıse açıkça yargı karannın eleştırısı oluyor Ve mutlu sona ulaşılıyor TBMM Başkanlığı ılk yazısından yuzgen ederek Merve Kavakçı nın mılletvekıllığının duşmeyıp as- kıda olduğuna ılışkın yazıyı yazıyor Ecevıt huku- metının, Kavakçı'nın Turk vatandaşlığından çıka- nlması kararı henuz yururlukte ve yurutmenın dur- durulması ısteğı de Danıştay'ca reddedılmışken po- Irtıka hukuka ustun gelıyor Ardından da, TBMM Baş- kanlığı yazısı nedenıyle DGM yurtdışına çıkma ya- sağını kaldınyor Işte, Ahmet Taner Kışlalı suıkastının bırkaç gun oncesındekı goruntunun ozetı Akıt adlı gazetenın Ahmet Taner Kışlalı'yı hedef gostermış olması da ışın bır başka yonu Fotoğ- rafının uzerıne Yuh pışkın zorba " yazılı bır X ışa- retı koymasını yanı ıptal etmesını, eskı sabıkasını unutup tevıl etmeye çalışıyor Hem de daha genış- letıp 28 Şubatçı dedığı butun laık aydınlara yaya- rak Ama yanıtını da yıne kendı yazarlarından Hü- seyin Üzmez den alıyor Uzmez 22 Kasım 1952 gunu Vatan gazetesi başyazarı Ahmet Emın Yalman'a Malatya'da su- ıkast gırışımınde bulunan kışı "MalatyaSuıkastı' adlıanı kıtabındaBuyukDo- ğu gazetesınde Necıp Fazıl Kısakurek'ın Yalman ıçın açtığı kampanyayı anlatırken Kısakurek'ın ya- zısından şu paragrafı aktanyor "Bu mıllet olmuş Aylardıryazıp çızryoruz Bırba- bayığıt çıkıp da şu herıfe bır mantar tabancası da- hı patlatmıyor" Sonra kendısı anlatmaya başlıyor "Bu sozlerden tam bır hafta sonra ben tabanca- mı Yalman 'a boşaltmıştım " Bu da, her hedef gosterılenın aynı gun yok edıl- mesı gıbı bır zorunluluk olmadığını belgelıyor Dıkkatı çeken bır başka nokta da şenatçı bası- nın bır bolumunde radıkal Islamcı teror orgutlen- nın hemen korumaya alınması Zorda kalınırsa te- rorun kınanması, ama teronstın kapsam dışında bı- rakılması Savunma yollanndan bır başkası da, durup du- rup "şerıata sovulduğunu" ılen surmelen Bız de- mokrasi dedıklennde onların hedefledığı demok- rasının anlamını bılıyoruz, ancak onlar protestolar- dasoylenen "şerıat" sozcugunun kendı çarpıkdın anlayışlarının yarattığı kızgınlığı yansıttığını anla- mazdan gelıyorlar Kışlalı'yı kaybeden yakınlarına gorev aldığı or- gutlere yuksekoğretım topluluğuna, oğrencılenne, okurianna başsağlığı dılıyoruz Teşekkurumuz de her rutbe ve konumdakı go- revlılerle bızlen yalnız bırakmayan okurlanmıza, Ata- turk Turkıyesı nın aydınlık orgut ve kışılenne Ahmet Taner Kışlalı'nın olumlu bedenı de her Ataturkçu gıbı elbet toprak olacak Ama karşıdev- nmcılerın tum çabalanna karşın Ataturk un laık de- mokratık cumhunyetı sonsuzluğa değın yaşaya- cak Bu gorevın yenne getırılmesı ıçın de Cumhun- yet gazetesi yenı şehıtler verme pahasına yıne çalışanları okurları ve Ataturk Turkıyesı'nın aydın- lık ınsanlan ıle gorev başında olacak • Gonlunuzce bır hafta geçırmenızı dılemek bu hafta ıçın ıçımden gelmıyor Saygılanmızı yınelemek- le yetınıyorum oerincfrı cumhuriyet.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear