25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 EKİM 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA JvLJJ-iJ. LJ XI. kuttur(a cumhuriyet.com.tr 15 ALLEGRO •-*. EVİN İLYASOĞLU Saııatııı yeııi mmıtlara desteğiGeçen hafta depremzedelere "yıkıının ardmdan yeni umut- lar" getirmek için düzenlenen konseri herhalde uzun zaman ko- nuşacağız. Sanatın. sanatçının destegi ile gelecek yeni umutlar! Her yönüyle gerçek bır "profes- yoneUik" örneği idi bu konser. Kusursuz organizasyonu. üstün sanatçılan. acıklı havaya uyan program içeriği ile son derece nitelikli bir yorum sergılendi. Baştan sona konseri ezbere yö- neten şef Yoel Levi, Barber'ın Adagio'sundaki ilk ölçüleri vur- maya başladığı anda dinleyiciyi derin bir duyarlılığa çağınyor- du. Tümüyle neredeyse üç saati bulan konserin programını uzun bulanlar oldu. Oysa öylesine do- yurucuydu ki! Bunca iyı sanat- çıyı her zaman bir arada bulamı- yoruz. Kocaman bir senfoni ile iki konçerto. Solistlerin herbiri- nin JJS. Bach'tan bis yapmalan ise konserin taşıdıgı anlamla çok uyumluydu. (Bach, bütün za- manlann bestecisi, belki de ölüm- süzlügün simgesi!) PekineBer, yeni oturuş şekli ile izleyici ile bütünleşiyorlar, tüm piyano ikilileri gibi kendi dûnya- lanna kapanmıyorlar artık. Do- ğal ki yıllann birikimiyle bulun- muşbiryöntem. Herbirisitekbir solist gibı orkestranın önüne yer- leşiyor, art arda. Birbirlerinin gözlerinden, fiziksel devinimle- rinden güç almıyorlarartık. tkiz olmanın. onca yıllık birlikteligm ve mûzik birikimlerinin verdigi ruhsal bütünlüğe gûvenerek bu şekli gerçekleştirmişler. Başka ikilîlerin başarabilmesi birazzor olsa gerek! Bu oturma şekli. ki- şisel yorumlannın aynntılara ge- tirdiği lezzet kadar, piyanolann kapaklan çıkartılmadığından çal- gılann tınısını da daha zengin duyurmayı sağlıyor. Pekinel ikı- lısini uzun zamandır dinleme- miştik Istanbul'da. Önceki hafta Zubin Mehla yönetiminde Mü- nih'te verdikleri konser ve bu konser ile uluslararası arenada kıvancımız oldular. Shlomo Mintz, kemanın çalgı olarak fi- ziksel varlığını yok etmiş bir sa- natçı. Yağ gibi kayan yayı ile MetideissönıTun güzerinîton- çertosunu "çaldı" demek zor, uçurup götürdü. Bilkent Orkestrası başkeman- cı Server Ganiyev'in denetimin- de, sağlam, kusursuz bir tonlama ve güçlü sololanyla pınl pınldı. Özellikle Brahms'ın birinci sen- fonisinde Massimo Sassetto'nun obua sololan ile Hajneddin How- la'nın baş çelistliğindeki çello topluluğu arasındaki hrik söyle- şiler, usta bir nakış işlemesiydi. Şef Yoel Levi, senfoni sindeki di- namik Beetboven ruhu kadar Brahms orkestrasımn kendine özgü paletindeki tüm renklere özen gösterdi. Hiç kimseye be- dava davetiye dağıtılmadığı Lüt- ç y e f Yoel Levi, konseri baştan sona ezbere yönetti. Pekineller'in yeni oturuş şekli, kişisel yorumlannın aynntılara getirdiği lezzet kadar, çalgılann tınısmı da daha zengin duyurmayı sağlıyor. ar zkan Manav'ın Sforzandolar adlı orkestra yapıtı Bavyera Radyosu'nun Musica Viva yanşmasında ikincilik kazanınca mevsimin ilk konserinde seslendirildi. fti Kırdar Salonu'ndaki konse- rin geliri depremzedelere veril- dı. Umanz doğru ellere gitmiş- tir. Konseri bir ay içinde düzen- leyen tsrail KültürTemsilcisi Za- "Hdfe'TofeaÖ'ya. İJatkıda bulunan1 tstanbul Kültür Sanat Vakfı'na, Bilkent Senfoni yöneticilerine ve lstanbul Belediyesi'ne teşek- kür ederiz. Kültür Vakfı'ndan gelen piyano, taşıması dahil üc- retsiz olarak salona ulaştığı hal- de Lütfü Kırdar Salonu'nun, ken- dı binasının içindeki piyano için ıstedigi iki bin dolar kira ücreti- ni hayretle karşılamamak elde değil. Vlahmut Tali ÖngöreıTin ardından Bu kadar da titiz bakılır mıy- dı o mercekJe? Şart mıydı tüm kır- lenen medyayı görmek ve gös- termek? Ne çıkardı birazcık gör- memezlige gelse? Hem bir kişi daha var mıydı onun gibi ince aynntılan eleştiren0 Evet, Mah- mut Tali Öngören, başka benze- n olmavan bir aydınımızdı. Ha- ' hf fıer a'ydı'Mn ölûmunderi sonVa "yeri dolmayacak" denir ama gerçekten de onun yen nasıl do- lar bilemem. Güzel ve öz Türk- çesi ile medyanın aksayan yanı- nı ortaya koyarken bir yandan da toplumumuzun aksayan yanla- nnı ortaya koymaktaydı. Sağ- lam. ödün vermeyen kişiliği ve zaman zaman acımasız (iyi ki) ka- lemıyle yüreklı bir eleştirtneni yıtirdık. Ozkan Manav'ın başansı Genç bestecılenmizın yurtdı- şında seslerini duyurması çok se- vindirici. Onlan bizim dinleyici- mizden önce dünyanın sanat mer- kezleri tanıyıp dinliyor. Ozkan Manav (1%7), Saygun ve Us- manbaş'ın sınıfiannda okudu. MimarSinan Üniversitesi'ni bi- tirdikten sonra Amerika'da. Bos- tonÜniversitesi'ndedoktorayap- \ : Lûkâs Foss gibtçağirn'fzîn fin- lü bır müzikçisiyle çalışma fır- satı buldu. Sonbaharda kendi okuluna. MimarSinan'ageri dö- nen Özkan. bu kurumda kompo- zisyon öğretmenliğine başladı. Önceki kuşaklardan bu görevi devralarak yeniöğrencileryetiş- tiriyor. Bestecinın Sforzandolar adlı orkestra yapıtı 1998'de 2. Eczacıbaşı Beste Yanşmasf nın birincılik ödülünü kazanmıştı, ama hiçbir şefimiz üstlenip de onu çaldırtmadığından Türki- ye'de duyma olanağı bulamamış- tık. (O zaman bu yanşmalann ne anlaımtalıyor, bilmem!) Ney- se ki aynı çalışma Bavyera Rad- yosu'nun Musica Viva yanşma- sında 126 yapıt arasında ikinci- lik kazanınca. Musica Viva kon- ser dizısınde mevsimin ilk kon- seri olarak, 8 Ekim 1999 tarihin- de Münih'in Herkül salonunda 4 sesletxWdi!T&avyerâ ftâdyö-TV Senfoni Orkestrası 'nı çağdaş mü- ziğin ünlü şeflerinden Hollanda- lı Lucas YTs yönetmiş. Konserin programınagözatınca, ilk yapıt yanşmanın binncisi İtalyanbes- teci AlbertoColla'ya ait. lkinci- si Özkan Manav'ın ve üçüncüsü de Piere Boulez in "Rıtuel" baş- lıklı, 1975'tekibirçalışması. Ya- nşma üçüncüsünün yapıtı ise ilk- baharda ayn bir konserde yer ala- cakmış. Konser kaydının siline- bilirbirCD'ye aktanlmış kopya- smı dinliyorum. Özkan'm Sfor- zandolar'ı karanlık ve yoğun dört akorlaaçılıyor. Akorlar arasında epey uzun boşluklar var. Burada sessizliğin değeri ortaya çıkıyor. Çağımız müziğinde ses kadar önem kazanan sessizlik öğesi- nin. Aynca 1980 sonrasının ni- ce yapıtında duyulan teknikler Özkan'ın kendine özgü birdeyi- şi içınde ele alınmış. Yaylı çalgılann ses yineleme- leri, ses kaydırmalan, piyano, çelesta, arp gibi değişik ses renk- lerinin orkestranın yoğunluğu arasına serpilişi, yer yer rastlam- sallar ve her şeyin ötesinde vur- ma çalgılann biraz da Türk kim- ligine özel kullanımı dikkati çe- kiyor. Bir solukta, dikkarinizi dağıt- madan baştan sona izliyorsunuz 14 dakikalık yapıtı. Umanz ya- kın zamanda Türkiye'de de ses- lendirilir ve CD"si basılır. 12 Ekim tarihli "Süddeutscbe Zeitung" gazetesinin kültür say- fasını okuyoruz. Egbert Tholl imzalı eleştirmen şöyle diyor: tt Ali Özkan Manav, Sfortzandi'ye değişik bir şekilde. küciik bir şa- ka ile başlıyor: Pek çok yanşma- da olduğu gibi bu vanşmada da katılımcılann adlan kesinlikle gtzli kalmısO. O iseadını Mors tek- niği ile orkestraya çakiırdı. Buna karşın eseri Colla'nınki ile kar- şdaşdnktağmda daha kesin \« cid- di bir yapıya sahip. Aynı zaman- da diğer eserle benzer şekilde kı- sa geliş gidişler, iniş çıkışiar me\- cut Eserin yapısını kuran tremo- lalar ısrarta tekrarlanmrş. Çeles- ta ve yayhlar, rrompetter ve bol vurmahlar arasında karşthkh h- nı aiış>ierişleri vegöndemieler ya- raülmış. 30'lu vaşlannın ilk yü- lannı siiren bu iki bestecinin ya- pıtı çok fazla yogurulmanuş, in- celikle işlenmiş bir > üze> üstün- deki bilinçli karşıtuklardan olu- şuyor. Boulez ile karşılaştınku- ğında her iki yeni eser de çok da- ha ilginçvezevkverici." 12 Ekim tarihli "Münchener Merkur" başlıklı gazetede iki ayn eleştiri yer almış. Tüdiger Snartz'ın "Duygular ve Patlamalar" adını taşıyan yazısında, Musica Viva ödülünü ve genç bestecilerin or- taya çıkışını öven yazar, Colla ile Özkan'ı ödülü paylaşmışça- sına bir rutarak "Gençler tınısal du\gusallıklar. müzikal paüama- brvekarşıtlıkyaratanrenkoyun- UnkaUanarakkcndUeriaiifade ettilerveeserlerinibüyükbu-zevk- le dinlettiler. Mana\ "ın Sforzan- di'si çapraz \ urgular >« karşılık- b işleven temalar \e bunlann de- vasa, anıtsal tını du\arianyla öz- deşleşmesiydL'' Aynı gazetedeki Peter Baier imzalı yazıda da şu satırlar yer almakta: "Yanşma- nın ikincilik ödülü Türk besteci- si Manav"a *Sforzandi' için veril- di. Girişteki rutri vuruşlar ara- sında yer alan uzun sessiziikler dikkate değerdL Yoğun vurma- lüarla. coşkulu bir kargaşa ve üf- iemeuierin yasn yakınmalan ara- sındaki gidiş geltşler sert bir tını- sal ortam yaradyordu." e-mail: e>ini(o boun.edıUr Frank Braley resital verecek 'Akıllı ve şair' genç piyanist Kültür Servisi - Piyanonun genç yetenegi Frank Braley, 22 Ekim Cuma günü saat 20.30'da Fransız Kültür Merkezi'nde bir resital verecek. Braley resi- talinde Bach. Beethoven, Debussy ve Gershwin'in ya- pıtlannı seslendirecek. 1968 yılında dünyaya gelen Frank Braley, piyano eğitimine 4 yaşında başladı, 6 yıl sonra solist olarak ilk konserini Pleyel salonunda Radio France Filar- moni Orkestrası ile verdi. Sanatçı 1986 yılında ken- dini tümüyle müziğe adadı. Bilimsel eğitimini bıra- kıp Paris'te Conservatoire National Superieur de Musique'e (Ulusal Müzik Konservatııvan) girdi. Bu- rada üç yıllık eğitimin sonunda oda müziği alanın- da ilk piyano ödüllerini aldı. 1991 yılında, ilk ola- rak uluslararası biryanşmaya katıldı. Belçıka Kra- liçesi EHzabeth adına düzenlenen vanşmada, henüz 22 yaşındayken büyük ödüle deger görüldü. Bir anda uluslararası sahnelere yönelen Frank Bra- ley, Japonya, AmerikaBirleşik Devletleri, Kanada ve bütün Avrupa'ya düzenli olarak da\et edilmeye başladı, Leipzig Gewaldhaus, Suisse Romande. Ca- pitol de Toulouse, Berlin Radyosu, Belçika Ulusal Orkestrası, Tokyo Filarmoni \e Radio France Filar- moni Orkestrasf yla sahne alıyor. Sıradışı kişiliği nedeniyle de ilgi odağı Braley. Le Monde gazetesinde çıkan bir yazıda genç piyanist için şu sözlere yer veriliyor: "Karizma öğrenilmez.- Dengeli >« usta tarzınaeleştirikr erişemhor." Le mon - de de la Musique ise genç piyanistin yeteneğini şu cümlelerle degerlendiriyor: "Akıllı genç piyanistler vardır, şair genç piyanistler vardır. Her iki özelliğin aynı miizisyende toplanması ise çok enderdir." Braley konser çalışmalannın yanı sıra ZIK adını taşıyan, değişken yapıda bir grup kurdu. Sanatçı bu grupla geleneksel konser tarzınıngeliştinlmesini he- defliyor. Harmonia Mundi 'den (HMN 91 154611995 yılında çıkan birinci plağı Diaposon d'Or ödülünü kazandı ve Claudio Arrau, Aİfred Brendel. Radu Lupu, Andras Schiff gibi isimlerle karşılaştınlarak büyük övgü aldı. Richard Strauss'un piyano için yazdığı eserlerden oluşan ikinci kaydı 1998 yılında yine Harmonia Mundi'den çıktı. Rus sanatçüarla muûu birakşam ÖNDER KÜTAHYALI İZMİR-lZDSOaçısından Sıgor- ta lşhanı'ndakı küçük ve sevimli prova salonu ile EÜ Atatürk Kültür Merkezi'nın agırlıkta oldugu sanat etkinlıklen tarihe kanştı. Bız dinle- >iciler de hiç değişmeyecekmiş gi- bi görünen biralışkanlıgı yitirmenin burukluğunu duyuyoruz. Izmirlı sa- natse\erlere seslenmenin yanında yabancı ülkelere dınletı gezıleri ya- pan ve C D' ler çı karan değerii bir or- kestradan bu mekânlar esirgendi. Artık Ismet tnönü Sanat Merkezi var ve Izmır'dekı senfoni dinletile- rinı, Büyükşehır Belediye Başkanı- mız Sayın Ahmet Piriştina'nın yar- dımlanna borçluyuz. Salonun ona- rılıp dinJeti verilebilir duruma geti- rilmesinde Kültür Bakaniıgı'nm eme- ği v e çabalan da büyiiktür Buca-Gölet'tekı açılıştan sonra yeni salonumuzla 8 Ekim akşamı verilen dınletide tanıştık. Fuayenin biraz dar oluşu dışında güzel \ e ra- hat bir yer. Akustik sorunu da elden geldiğince çözülmüş; bazı eksıkler gelecek yaz tamamlanacak. Bu din- letide orkestrayı Yoshinao Osawa yönetti ve P. t. ÇaykovskPnin "İtahan Kapriçjosu" ile O. Res- pighi'nin "Roma Çamlan" başlıklı senfonık şi- ınnı seslendirdı. Respıghi'ninyorumurenkliydi ve he>ecan verıciydi; ancak sanatçı her iki yapı- tı da önceki yıllarda burada seslendirmışti. Yaz a> lannda yitirdiğimiz değerli besteci J. RodrigD'nun "Aranjuez'" adını taşıyan gitar konçertosu da yi- nelendi. Yapıtı geçen yıl aynı konçertoyla Izmir'e gelen Mrginia Luqueçaldı. Sanatçı teknik ve mü- ziksel yönlerden yetkin bir gitarcı olduğunu bu konçertonun yanı sıra teşekkür için çaldığı Tar- rega'nın Hota'sında bir kez daha kanıtladı. Ken- disini geçen yıl da coşkuyla alkışlamıştık. Açık hava dinletilerinde ortaya çıkan teknik sorunlan gıderemıyoruz. Osawa'nın dinletisinde ise provalar salondaki son hazırlıklarla aynı an- da yapılmış. aynca orkestra sanatçılan yeni bir mekânda çalmanın tedirginliğini duymuştu. Bu bakımdan İZDSO. 1999-2000 mevsimine 15 Ekim akşamı başlamış sayılabilir. Geçen haftakı dinleti. orkestramızm genç yaş- ta ölen keman sanatçısı Ha\rettinÇöktü'nün anı- sına verildi ve şef Mark Ermler ile tanıştık. Adı- nın Almanca tınlamasına karşın Ermler. Lenıng- radlı bir Rus sanatçıdır. Platforma 16vaşındaçı- kar. Leningrad Konservatuvan'ndaki piyano ve şeflik eğitimi bu olay üzerine gerçekleşir. Sanat- çı daha sonra Bolşoy Tiyarrosu'na bağlanmış ve 1964'te "Ateş Kuşu" ile "Petruşka" balelerinde orkestrayı yönetmiştir. Rusya'nın Paganini'si: Fedotov Konuk şefdinletısinı M. Mussorgski'nin "Mos- kovaNehrindeŞafak"ı ılebaşlattı. Adf Peynirci'nın nefis klarnet solosu dışında bize fazla bir şey söylemeyen kısa parçanın işlevi. dinletinin orta- mını hazırlamaktı. Bu da P. I. Çaykovski'nin iki ünlü yapıtıyla sanatseverlere sunulan mutluluk- tu. Ermler, şeflikteki ustalığını bestecinin Op. 64 mi minör 5. Senfonisiyle ortaya koymayı yeğle- mişti. Senfonıyi çok iyi tanıyan orkestramız. sa- natçının isteklerinı eksiksiz yerine getirdi. Tahta ve bakır üfleme çalgılardakı tını, güzelliğin doruğundaydı. Ikincı bö- lümdekı ünlü komo soloyu çalan Er- tuğrul Karamenderes kusursuzdu. Şu var ki ezgi çizgilerini özenle or- taya çıkaran, cümle bitimlerini ti- tizlikle belirten Ermler'in yorumu kanımca biraz köşeliydi. Çaykovs- ki'ye özgü romantikliği belirtecek, dinleyene heyecan verecek esnek- lik fazla yoktu. Birinci bölümim ikinci temasında. daha dogrusu te- malargrubunda romantik duygusal- lığın azlığı. bunun bir örneği idi. Yi- ne birinci bölümün girişinde (An- dante) ısrarla vurgulanan "kader teraasrnın sonraki duyuluşlan ye- terince belirleyici ve uyancı degil- di. Her şeye karşın senfoni coşkuy- la alkışlandı. Dinletinin birinci yansındaki Çay- kovski yapıtı, bestecinin Op. 35 re majör Keman Konçertosu'ydu. Program notlan, konuk solocu Ma- xinı Fedotov'u şöyle anlatıyor "Rus- ya'nın değerii birsanatçısı. Mosko- va Devlet Filarmonisi'nin solisti, mükemmel bir usta, üst düzev bir kcmancne Rus\a"nın Paganini'sL" Bu ılginç virtüöz, St. Petersburg Konservatuvan Özel Müzik Okulu'nda ve Moskova Konserva- tuvan'nda ülkesinin en ünlü keman hocalanyla çalışmıştır. Kariyeri başanlarla ve ödüllerle do- ludur. Fedotov'un Çaykovski yorumu, kendisine "Pa- ganini" adını takanlan haklı çıkaracak güzellik- teydi. Teknik yönden hiçbir kusur ya da dinleye- ni tedirgın eden bir nokta yoktu. Sanatçı aynca Rus müziğinin özünü ortaya koyma bakımından ınandıncıydı. Bana göre son bölüm (Allegro Vi- vacissimo) şimdiye dek dinlediğimiz kemancıla- ra kıyasla hızın ve canlılığın doruğundaydı. Sö- zün özü, soluk kesen bir Çaykovski konçertosu yorumuna tanık olduk. Yasadığımız heyecan yetmiyormuş.gibi, sanat- çı sürekli ve coşkulu alkışlar üzerine sahneye gel- di: dinleyicilerin ilgisine teşekkür etmek için Pa- ganini'nin la minör 24. Kaprisini çaldı. Fedo- tov 'un bu parçadaki yaklaşımı. keman gibi güç bir çalgının, virtüözlerin elinde sevimli bir oyun- cak olabileceğini gösteriyordu. Antika Seminerleri başlıyor • Kültür Servisi - Antik AŞ'nın beş yıldır geleneksel hale getirdiği, Antik Palace'ta düzenlenen antika seminerleri bugün başlıyor. Üniversitelerde ve özel sektörde görev yapan, konusunda uzman, öğretim görevlisi, doçent ve profesörlerin yönetimi altında düzenlenen antika seminerlerinde ele ahnacak konulardan bazılan şöyle: Avrupa resim sanatı. Türk resim sanatı. hat sanatı ve malzemelen. tezhip sanatı. seramik ve porselen, Çin ve Japon porselenleri, Kütahya, koleksiyonculuk, gümüş, Iznik çinileri, cam sanatı, Tophane, tekstil ve işleme, mobilya stilleri. halı-kilim. Antika ve sanat meraklılanna teorik bilgilerin sunulacagı seminerler herçarşamba günü saat 14.00-17.00 arasında izlenebilecek. Bartm'da depremzedelep yararna gitar resitali • Kühür Servisi - Bartın Valiiigi ve Avrupa Bırlıgı Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilciliği işbirliği ile depremzedeler yaranna bugün bir gitar resitali düzenliyor. Javier Garcia Moreno'nun vereceği resital saat 20.30'da Bartın Kültür Evi'nde gerçekleşecek. tspanya'nın Malaga kentınde I966'da dünyaya gelen Moreno, gitar çalmaya Malaga Yüksek Konservatuvan'nda ögretmen olan babası ile çalışarak başladı. Lısansüstü çalışmalannı Madrid Yüksek Konservatuvan"nda yaptı, Onur derecesi ile mezun oldu. Daha sonra David Russel, Pepe Romaro ve Manuel Berrueco ile enstrümanda mükemmellik çalışmalannı tamamladı. Kültür Bakanlıği bursu ile birçok uluslararası kursa katıldı. 1988'de Malaga Konservatuvan'na gitar öğretmenı olarak atandı. Çeşitlı uluslararası yanşmaiarda ödülleralan sanatçı, lspanya, Fransa, Almanya. tngiltere, Hollanda, Danimarka, Yugoslavya, ABD, Küba ve ttalya gibi ülkelerde verdiği solo konserlenn yanı sıra orkestra eşliğinde de çaldı. Reklamlarla bir geleceğin geçmişiCültür Servisi - Akbank'ın 50 yıllık reklam arşivi arasından seçilmiş örneklen kapsayan 'Akbank- Reklamlarla Bir Geleceğin Geçmişi' ısimli sergi Aksanat'ta açıldı. Sergi, Akbank'ın gazete; dergi ilanlan ve reklam afişleri ile ülkemizin birçok ünlü sanatçısının da yer aldıgı sınema ve televızyon reklamlannın yanı sıra, kuruluşun tarihçesinden envanterler sunan degerli bır fotoğraf arşivini de kapsıyor. Sergide 2600 adet reklam afişi ve ilanı arasından seçilmiş 92 örnek ile 1500 sınema ve televızyon reklamı arasından seçilen 24 reklam filmi yer alıyor. Akbank'ın 50 yıllık arşivindeki ikramiyelerden ve piyangolardan ziynet hesaplanna, kumbaralardan yeni şubelere ve kurumsal atılımlar ile kültür sanat projelerine kadar birçok reklam ömeğini kapsayan sergi 13 Kasım'a dek görülebilir. Sehna Rebeka Ertovi'nln resim sergisi • Kühür Servisi - Selma Rebeka Ertovi'nin resim sergisi Uran Kültür ve Sanat Merkezi'nde sürüyor. Eserlerinde kaybolan bir zaman birimini yakalamaya çalışan Ertovi içinde yasadığımız karmaşık zamanı huzur ve denge ile tuvale aktaran bir sanatçı. On beş yıldır atölyelerde ve sanat okullannda ders veren ressam sanatçı iki yıl Ressamlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Sezen Aksu HoUanda'da • KüHür Servisi - Sezen Aksu 23. 24. 26 Ekim tarihlerinde Hollanda'nın Amsterdam. Rotterdam ve Utrecht kentlerinde üç konser verecek. Aksu konserlerde Avrupa ve Amerika'daki caz tutkunlannın yakından tanıdıklan Willıem Breuker Kollektief grubu ile sahne alacak. Agustos ayında Harbiye Açıkha\a Tiyatrosu'ndaki Sezen Aksu konserlerini izlemek için lstanbul a gelen Williem Breuker, Sezen Aksu ile ortak repertuvarlannı hazırladı. Aksu'ya Hollanda konserinde Aykut Gürel. Ozan Dogulu. Murat Yeter, Cihan Okan da eşlik edecek. Merkezi Amsterdam'da bulunan Kulsan vakfının organize ettiği konserin biletleri aylar öncesinden tükendi. Çınar Yayınları'ndan yeni kitaplar • Kültür Servisi - Çınar Yayınlan Sunay Akin'ın yeni şiirkitabını yayımladı. Önce Çocuklar ve Kadınlar adlı kitap denizin derinliklerinde gökyüzünden ve anılardan özenle toplanmış bir tarih olarak tanıtılıyor. Yayınevi Rıfat llgaz'ın kitaplannın yeni baskılan çerçevesinde de ünlü ustanın Yarenlik, Devam. Soluk Soluğa, Üsküdar'da Sabah Oldu adlı şiir kitaplannı: San Yazma, Karadeniz Kıyıcıgında. Yıldız Karayel. Halime Kaptan, Pijamalılar, Apartman Çocuklan, Meşrutiyet Kıraathanesi. Karartma Geceleri, Hababam Sınıfı adlı romanlannı ve Yokuş Yukan ve Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra adlı anı kitaplannı basacak. BUGUN • BABYLON'da saat 21.30 da Asiaminor'ün programı izlenebilir. (292 73 68) • AKSANAT'ta Lasse Hallström ün yönettığı 'My Life as a Dog' isimli film 12.30 ve 18.00 saatlerinde video'dan izlenebilir. (252 35 00) • BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ'nde saat 12.30'da Gershvvin Remembered" başlıkiı video belgesel gösteriliyor. (292 06 55) • FfL KÜLTÜR KULÜBÜ etkinlikleri kapsammda Teoman saat 20.00'de Ada Etkinlik Salonu'nda konser verecek. (244 28 39)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear