Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 17 EKİM 1999 PAZAR
HABERLER
DUN1ADA BUGUN
ALİ StRMEN
Fotoğraf Dediğin...
Sevgili
Iki gündür Izmir'deyim. Burada yaz hâlâ sü-
rüyor. Dostum Daniel Colagrossi'nin Başak
Sigorta Sanat Galerisi'nde açtığı sergiyi izle-
mek için geldim.
Daniel Colagrossi'nin geçmişinde rugby
oyunculuğunun yanı sıra aşçılık da var. Dünya
görüşlerimiz kadar damak zevklerimiz de bağ-
daşıyor.
Cuma akşanm Sevgili, Daniel'in fotoğrafian-
nadaldım, gittim.
Fotoğraf dediğin nedir ki?
Bu soruyu, onun broşürüne önsöz yazmam
jgerekince sordum kendi kendime.
Evet gerçekten Sevgili, fotoğraf dediğin ne-
dir ki?
Bir objektif, bir deklanşör, bir fotoğrafçı rrndır
sadece? Dostum değerli sanatçı Ara Güler her
ne kadar fotoğrafın bir sanat olmadığını söyle-
se de onun affına sığınarak ve de haddim ol-
mayarak, ben fotoğrafı sanatların içinde en
sürprizlerie dolu ve en şaşırtıcı olanı olarak gö-
rürüm.
Işin içinde objektif olması, bu sanatı tümüy-
le nesnel mı kılar? Burada Paul Valery'nin şiir
için söylediklerı gelıyor aklıma. Herkesin fellik
fellik peşinde koştuğu, "esin perisini" sanatın
içindeki gerçek yerine, emeğin çok arkasına
yeıieştiren Valery, şiirin yalnız duyguiarla yazı-
lamayacağını, onun duygu ile zekânın, sürekli
savaş sonunda, vardıklan uzlaşmanın bir ürü-
nü olduğunu söyler.
Fotoğraf da öyle değil mi? O da objektifin so-
ğuk ve şaşmaz nesnelliği ile sanatçının onu
kendine ram etmeye çalışan, öznelliğinin sürek-
li savaşımlan sonucunda, vardıklan uzlaşmanın
ürünü değil mi?
öyle olmasaydı, aynı mahallede aynı nesne-
yi, aynı makine ve objektifı kullanarak çeken i-
ki sanatçının bize sundukları görüntüler bu de-
rece ayn, bu derece birbirlerinden farklı duygu-
lar uyandıran bir biçim alabilirler mi?
Evetbelki de fotoğraf, objektifin nesnelliğinin
sanatçının öznelliğine yenik düştüğü ya da
onunla uzlaştığı bir sanattır.
Ama hınzır objektif de çerçevesini inceden in-
ceye d.üzenlemiş, herşeyi sabırla ayariamış sa-
natçıya, zaman zaman oyun oynar, görüntü-
nün içine davetsiz misafirler sokar. Ve çağnsız
konuklar kıyıda, köşede, ilk bakışta göze çarp-
mayan varlıklanyla kimi zaman hedeflenen nes-
neleri, amaçlanan-kişileri köşeye itıp, dikkatimi-
zi kendilerine çekerek bizde unutulmaz izler bı-
rakırlar.
Daniel'in sergisinde, Sevgili böyle bir fotoğ-
rafa rastladım. Bir lokanta ya da meyhanede
toplanmış olan insanlar arasında ön planda elin-
de rakı kadehi olan dazlak bir adam duruyor. A-
ma benim dikkatimi en çok o değil de, taa dip-
te koyu renk gözlükleriyle herkesten kopmuş,
tek başına kendi dünyasına dalmiş kişi çeteti.
BeJki sanatçı öyle istemiyordu. Ama ben öy-
le okudum resmi.
Daniel'in sergisinin bir başka hoş yanı da Pa-
ris ile Istanbul'u, Izmir ile Marsilya'yı tıpkı onun
gibi, süperpoze görüntüler gibi alabildiğine coş-
kuylayaşayan büyük şairSalih Ecer'in kimifo-
toğraflar yanındaki enfes dizeleriydi. Dilersen
birini okuyalım birlikte?
# "Ben sanmıştım ki, • • -' ; ' *" •
" padişahlar sandık dolusu
rüşvet verdiler
şu soru sorulmasın diye;
Paris mi âşık Istanbul'a
Istanbul mu Paris'e?"
Izmir'de şiir ile fotoğrafı birlikte okuyup tatma-
nın keyfini yaşadım.
Adana'daki operasyon
6 polis hâlâ
teslim olmadıADANA (Cumhuriyet
Güney tlkri Bürosu) -
Akıncılar Mahallesi'nde
2 kişinin ölûmü ile sonuç-
lanan baskına katılan po-
lislerden haklannda gıya-
bi tutuklama karan bulu-
.nan 6'sı, Emniyet Müdü-
rû Şûkrfi Yetimoğlu'nun,
"EDerimle teslim edece-
ğjm" demesine karşın dün
de teslim olmadı. Emni-
yet yetkililerinden konu
ile ilgili bir açıklama ya-
pılmazken, polislerin pa-
zartesi günü teslim ola-
cajdan belirtildi.
Yüreğir ilçesi Akıncılar
Mahallesi'ndeki bir bina-
ya 'hûcreevi' oldugu iddi-
asıyla baskın düzenleye-
tek DHKP-C militanı ol-
dugu açıklanan Erdinç
Aslan ile Murat Bektaş
adlı kişileri öldüren, yine
DHKP-C'li oldugu ileri
sûrülen Mustafa Köp-
rfi'yû sağ yakalayan Em-
niyet Müdürlüğü Terörİe
Mücadele Şubesi'nde gö-
revli polisler, Bektaş aile-
sinin " Yanhş adam öldür-
'düler" suçlamasıyla sav-
cılığa yaptıklan suç duyu-
rusunun ardından hafta
içerisinde başlatılan sor-
gulamanın önceki gün ta-
mamlanması ve gıyapla-
nnda tutuklama karan
çıkmasına karşın dün de
teslim olmadılar.
Tutuklama karanndan
sonra Emniyet Müdürü
Yetimoğlu; Başkomiser
Fevzi Mustan, polisler
Haydar Erot, Ali Erduru-
can. Nurettin BülbüL Mu-
harrem Topaç ve Eyüp
Yakankaya'yı "kendi elle-
riyle teslim edeceğini"
söylemişti. Öte yandan
polislerin pazartesi günü
teslim olacaklan iddia
edildi.
Akmcılar Mahalle-
si'ndeki baskında öldürü-
len Murat Bektaş'ın aile-
si, Emniyet yetkililerinin
yaptığı açıklamalann ak-
sine Bektaş'ın terörist ol-
madığını, yanlışlıkla öl-
dürüldüğünü, Erdinç As-
lan'ın ailesi ise oğullan-
nın yakalandıktan sonra
öjdüriildüğünü savunmuş
ve baskına katılan polis-
ler ile diğer yetkililer hak-
kında suç duyurusunda
bulunmuşlardı.
Bu arada CHP Parti
Meclisi üyesi ve eski Is-
tanbul Milletvekili Meh-
met Sevigen ve il başkanı
E. Hakkı Öztürk, Murat
Bektaş'ın ailesi ile yakın-
larına başsağlığı ziyare-
tinde bulundu. Erdinç As-
lan'm ailesi, yakınlan ve
arkadaşlan ise dün Ha-
tay'ın Samandağ ilçesine
bağlı Tekebaşı beldesin-
deki mezan başında anma
toplantısı düzenlediler.
Katıhmcılann "Erdinc.'in
KatUi Susurluk Devleti-
dir". "KatiUer Cepheye
Hesap Verecek" ve " Yaşa-
sın Omırlu MücadeJemiz"
sloganlannın atıldığı tö-
rendejandarmanın çok sı-
kı güvenlik önlemi aldığı
gözlendi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ilişkileri düzeltmek için yann Bakû'ye gidecek
Ene egenyeSERKAN DEMİRTAŞ
ANKARA - SSCB'nin yıkılmasının
ardındanbağımsızlıklannı kazanan Türk
cumhuriyetleri sayesinde "enerji diplo-
masisi" ile tanışan Türkiye, 10 yıla ya-
km bir süre geçmesine karşın etkin bir
politikayı yaşama geçiremedi. Tansu
Çîller'in başbakanlığı döneminde yaşa-
nan koordinasyonsuzluk, Bakû-Ceyhan
boru hattı projesinin geleceğini olum-
suz etkilerken, 57. hükümette de benzer
bir dagınıklık gözleniyor. Dışişleri Ba-
kanlıgı'nın tamamen devre dışı kaldığı
"enerji diploroasisini" ANAP'lı bakan
ve diğer yöneticıler idare etmeye çalışı-
yorlar. ANAP Genel Başkanı olmasımn
yanında hükümet adına yetkisi bulun-
mayan Mesut Yümaz'ın ÂBD ve Rusya
gezilerinde enerji konulannda yaptığı te-
maslar, Türkiye'nin çıkarlan açısından
olumsuz değerlendirildi.
Haziran ayında imzalanması gereken
Bakû-Ceyhan boru hattı projesi için ke-
sin anlaşma hâlâ imzalanma aşamasma
gelmezken. Transcaspian adı verilen
Türkmen doğalgazinı Türkiye üzerinden
Avrupa'ya taşıyacak boru hattı projesi-
nin geleceği belirsizliğini koruyor. 57.
hükümetin enerji konulannda yaşadığı
dağınıklığın temelinde şu unsurlar yatı-
yor
Cem pasif: Dışişleri, petrol ve doğal-
gaz boru hatlan ile girişimlerde pasif ka-
lıyor. Dışişleri Bakanı tsmafl Cem, me-
saisinin büyük bölümünü Türkiye-AB
ilişkileri ve ABD ile geçirirken, uzun sü-
redir Türk cumhuriyetlerine gitmedi.
Cem, bugün de Venezüella ve Küba'yı
kapsayan 6 günlük bir tura çıkıyor.
TtKA MHP'de: Dışişleri Bakanlı-
ğı'nın kurdugu Türk Işbirliği ve Kalkın-
Doğalgaz-petrol oyunlarında yeni iddia... Eski BOTAS Genel Müdürü Hayrettin Uzun'dan uyarı
'Mavi Akım, Bakû-Ceyhan'a alternatif
BANUSALMAN
ANKARA-Eski BOTAŞ Genel Müdürü Hayret-
tm Uzun. Mavi Akım projesinin dogalgaz taşıma ye-
rine Bakû-Ceyhan'a altematif proje yapılmaya ça-
lışıldığina dikkat çekti. Mavi Akım'daİd boru hat-
• lannın çapınm büyütülerek 52 inçe çıkanlmasının
ve doğalgazm işareti olan komprosör istasyonlan-
nın ihale dışına çıkanlmasınm bu tehlikenın göster-
gesi olduğunubelirten Uzun. Mavi Akım kapsamm-
da Türkiye'nin Samsun-Ankara hattının ihaiesini de
yaptığına dikkat çekerek, "Boğaztar'dan geçmesin,
bu hattı yaptık dnecekler. Samsun'dan Ce>han'a
basarak, yani tersine çabşürarak Bakû-Ce\han'a
gerek kalmaz düşüncesi a\nca bir tehdittir" dedi.
Hayrettin Uzun, Türkiye'nin ulusal politika ha-
line getirdiği iki projesi bulunduğunu, bunun birta-
nesinin Bakû-Ceyhan petrol boru hattı, diğerinin de
Türkmenistan-HazaT geçişli dogalgaz projesi oldu-
ğunu anımsatırken "Mavi AJamdadahJloimakuze-
re diğerieri, bu projeji baltalayan projelerdir" dedi.
Bakû-Ceyhan'la Türkmen doğalgazı projesinin
biriikte olduğunu, Dogu-Baü Enerji Koridoru kap-
samında malıyetleri yan yanya düşürdüğünü anla-
tan Uzun, Mavi Akım'm da kesin dogalgaz proje-
si olup olmadığının belirsizliğine işaret etti.
Uzun, Mavi Akım'a ABD'nin de karşı olduğu-
nu, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ile Başba-
kan Yardımcısı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Cumhur Ersümerin Washington'a yaptıklan res-
mi olmayan gezilerinde ''Mavl Akım'm birinci ön-
ceük" olduğunu söylediklerini ve Türkmenistan'da-
ki '^rça
B
yı ABD'de de gizli kapılar arkasında *je-
diklerini" söyledi. Uzun, ABD'nin ardından Yıl-
maz ve Ersümer'in Rusya'ya yaptığı gezinin de işa-
damı ŞankTara ve bazı şirketler tarafindan fınan-
se edildiğine dikkat çekti.
Ersümer'le Yılmaz'ın bu gezide Gazprom şirke-
ti ve rejim muhalifleriyle, Moskova Belediye Baş-
kanı'yla görüştüğünü kaydeden Uzun, muhalif ka-
nadın ağırlıklı oldugu Duma'da bu geziden hemen
sonra Mavi Akını projesiyle ilgili anlaşmanın onay-
landığını ve vergi teşviklerinin geçirildiğini anım-
sattı.
Yılmaz'Ia Ersümer'in gezisinin resmi olmamâ-
sına karşın "beürkjid ve organize edki" yapısı ol-
duğuna dikkat çeken Uzun, "Yılmaz'ı bir işadaım
olarak görmek lazun" dedi.
ma Ajansı (TtKA), koalisyonda yer alan
MHP'ninsorumluluğunaverildi. Böyle-
ce Türkıye'nin dış ilişkileri konusunda
politika yapmakla görevli Dışişleri Ba-
kanlığı'nın Orta Asya ve Kafkasya'daki
ülkelerle olan sorumluluğu bir siyasi
partiye bırakılmış oldu.
Enerji pazarbklan ANAP'ta: Türki-
ye'nin iç ve dış tüm enerji pazarlıklan
ANAP'lı yöneticilere teslim edildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
ANAP'lı Cumhur Ersümerde ANAP
lideri olmasımn dışında hükümetle bir il-
gisi bulunmayan Mesut Yılmaz'ın ABD
ve Rusya gezileri, Türkiye'nin enerji çı-
karlan açısından olumlu değerlendiril-
medi.
Yılmaz'uı rolû: Yılmaz'ın Rusya te-
maslan, Azerbaycan ve Türkmenis-
tan'da büyük tepki topladı. Mavi Akım
projesini Bakû-Ceyhan ve Transcaspian
projelerine alternatif olarak gören bu ül-
keler, bu projeleri Türkiye'nin bilerek
geciktirdiğini düşünüyorlar. Enerji ve
BOTAŞ yetkilileri, bu ülkeleri ikna et-
mek konusunda yetersiz kalıyorlar.
BOT.'VŞ da uzak: BOTAŞ ise her iki
bakanhktan da uzak. BOTAŞ'ın '^icari
bir kuruluş" olduğunu her fırsatta dile
getiren yetİcililerin, bazı uluslararası an-
laşmalann metinlerini bile Dışişleri Ba-
kanlığfna vermek istemedikleri basın-
da çıktı.
Demirel Bakû'ye gjdiyor: Kurumlann
boru hatlanndaki dağuııklığı geçen haf-
ta içinde Çankaya Köşkü'nde yapılan
zirvede ele alındı. Cumhurbaşkanı De-
mirel'in konuyla ilgili bakanlara, anlaş-
malann bir an önce yaşama geçirilmesi
için gerekli çalışmalan yapmalan tali-
matını verdiği kaydedildi. Daha sonra
Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev, De-
mirel'i Bakû'ye da\
r
et ederek, petrol hat-
lan konusunu "baş başa görüşmek" is-
tediğini bildirdi. 18 Ekım'de gerçekleşe-
cek Demirel-Aliyev zirvesinde Bakû-
Ceyhan ile ilgili kesin anlaşmanın bir an
önce hazırlanması konulannda birkara-
ra ulaşılması bekleniyor.
Dogalgaz gereksinimi büyük: Demi-
rel'ın de bu konuda gazetecilere yaptığı
açıklamada, petrol boru hatlan konusun-
da bazı tereddütleri olduğunu, buradaki
tartışmanın ekonomik olmaktan çok si-
yasi olduğunu düşündüğünü söyledi.
Türkiye'nin hem Türkmenistan'dan hem
de Rusya'dan dogalgaz alacağını belir-
ten Demirel, "Herdunımda2010yıhna
kadar olan gereksinimimizi me>cut kay-
naklar karşılavamayacaktır" dedi.
Bulent Ecevit
'Çeteler af
dışında
kalacak'ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Başbakan
Bülent Ecevit koalisyon
ortağı partilerin çetelerin
af kapsamı dışında kal-
masında birleştiğini bil-
dirdi. Koalisyon ortaklan
arasında uzlaşı arayışına
girdiklerini belirten Ece-
vit, "Her konuda anlaşa-
mayabiliriz, onu da doğal
karşdamakgerekir'' dedi.
Ecevit, milletvekilliği do-
kunulmazlığının sınırlan-
dınlması konusunda so-
run çıkacağını sanmadı-
ğını belirtti. Ecevit, Sos-
yalist Enternasyonel'e
üye olacaklannı söyledi.
Başbakan Ecevit, CNN
Türk'te kendisine yönelti-
len sorulan yanıtladı.
Ecevit. "Şu andaki
MHP'den sizin kuşkulan-
mzvarmı"yönündeki so-
ruya "Birbirimize karşı
kuşkumuz yok" karşılı-
ğını verdi.
"Milletvekilhği doku-
nulmazhğı konusunda
TBMM'de uzlaşma olabi-
lecekmi" sorusuna ise şu
yanıtı verdi:
"Biz,sayın Devlet Bah-
çeli ve Mesut Yılmazia
bir araya geldik. Meclis
çahşmalanndaki öncelik-
leri saptadık. Daha doğru-
su, anayasa değişiklikle-
rindeki öncelikleri sapta-
dık. Bunlann başında 83.
maddeile 100. madde. ya-
ni milletvekili ve bakan
dokunulmazltğını smırla-
yıa maddeler ele alındı.
lçeriğinc henüz girmedik.
tçeriğine gjrince biranlaş-
mazhk çıkar mı, çıkmaz
mı bilmiyonım ama bir
ııyum sağla> abflece^mize
inanıyorum. Bu konuda
tam görüşbüi^me vanhk.
Bir sorun çıkacağuu san-
ıruyorum. Kamuoyunun
daDekkDtisivar."
Ecevit, af yasasına iliş-
kin olarak, tamamen insa-
ni nedenlerden afkonusu-
nu gündeme getirdikleri-
ni söyledi.
Başbakan Ecevit,
"Her partinin kendine
göre göriişleri vardır.
Onu beğenmesek de say-
gıyla karşüamak gerekir.
Af yasası Cumhurbaşka-
nı tarafindan iade edilin-
ce, koalisyon ortaklan
arasında uzlaşı arayışına
girdik. Her konuda anla-
şamayabiliriz, onu da do-
ğal karşüamak gerekir"
diye konuştu.
Ecevit, "Çetelere af
kapsama nasıl girdi" so-
rusu üzerine, koalisyon
ortağı partilerin liderle-
rinin çetelerin af kapsamı
dışında kalmasında bir-
leştiklerini kaydederek
"Bir yerde girdi ama o
konuda şimdi 3 koalisyon
ortağı da aynı düşüncede
birteşiyor. af dışı kalması
konusunda birleşiyor"
dedi.
Başörtüsü konusunda
"Üzücü bir konu" diyen
Başbakan Bülent Ecevit,
"BUdiğiniz gibi, Türki-
ye'de doğal olarak tarla-
da çalışan kadın, saçını
başını korumak için ka-
patır. Üniversitelerdeki
sorun, doğal bir giy si olan
başörtüsünün bir siyasal
simge haline. laikliğe,
devlete meydan okuyan
bir simge haline getiril-
mesinden kaynaklamyor.
Bu konu siy~asal açıdan is-
tismar edilmez dunım
haline gelsin, ortalıkta so-
run diye bir şey kalmaz"
diye konuştu.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN
İzmirti bir grup avukatın, Demirel'in Çağtar ve Çörtük'le çektirdiği fotoğraf nedeniyle manevi acı ve çökün-
tüye uğradıklannı belirterek Cumhurbaşkanı Demirel aleyhme açtığı 2 miryar 10 miryon lirahk manevi tazrai-
nat davası 26 Ekim'de başhyor.
Aileler
'Affi
mahkûmlar
istemedi'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Adlı tutuklu ve
hükümlü yakınlannın kur-
duğu Mahkûm Aileleri
Yardımlaşma Dayanışma
Vakfı yönetieilerij koalis}
yon ortaklan arasında pa-
zarlıklan süren affı mah-
kûmlann istemediğine
dikkat çekerek "Siyasiler
çaresiz insanlann üzerin-
den pazarhk yapmasınlar"
dediler.
Vakıf yöneticileri, Cum-
hurbaşkanı Süleyman De-
mirel tarafindan yeniden
görüşülmek üzere TB-
MM'ye gönderilen af ya-
sasının eşit ve adil olmadı-
ğını vurguladılar. Başba-
kan Bülent Ecevit in mah-
kûm yakınlannın yüzde
76'sının oyunu alarak ikti-
dara geldiğini savunan yö-
neticiler."Başbakan bunu
seçim yatınmı olarak kul-
landı. Ancak, şimdi çaresiz
insanlann üzerinden pa-
zarhk yapıyorlar" dediler.
Cezaevinde af nedeniyle
huzursuzluk yaşandığını
belirten yöneticıler, mah-
kûmlann hiçbir zaman "af
istiyoruz" diye isyan çıkar-
madığını. sessiz sedasız
cezalannı çekerken siyasi-
lerce afFın gündeme geti-
rildiğini kaydettiler.
Abdullah Öcalan silaha başvurma riskinin banş sürecini zorladığını söyledi
Iııırah
9
dan PKK'lilere banş mektubu
ENVERSEVtŞ
DİYARBAKIR-PKK lideri Ab-
duDah Öcalan örgütün başkanlık
konseyi ve merkez komitesine
gönderdiği mektuplarda, çatışma
yaşanabilir havasına kesinlikle son
verilmesi gerektiğini belirterek her
an silaha başvurma riskinin banş
süreceğini zorladığını söyledi.
Türkiye'den geri çekilen militan-
lann bu işlemi hızlı bir şekilde sür-
dürmesi gerektiğine işaret eden
öcalan, devletin daha çok pratik
sonuçlan dikkate aldığrnı belirtti.
Kendisine ve diğer idam mahkûm-
lanna karşı MHP'nin infazcı bir
yaklaşım sergilediğini belirten
Öcalan, her türlü gelişmeye hazır-
lıklı olunması gerektiğini bildirdi.
Abdullah Öcalan imzalı, PKK
Başkanlık Konseyi ve Merkez
Komitesi'ne gönderdiği."PKK
Demokratik Çözümün Anahtan-
dır" başlığmı taşıyan 12 sayfalık
mektupta Öcalan, geri çekıbne-
nin hızlanduılmasını isteyerek
şunlan dedi:
"Sizlerin de birçokaçıklamamz-
da vurguladığuıız gibi geri çekflme
stratejik bir karar ounak kadar,
tüm silahh birimleri kapsamasına
Oişkindir. Bizzat Genelkurmay
Başkanı'nın tahmini de olası bir k>-
• Banş ve kardeşlik için şimdilik mütevazı da olsa her şeyi
yapmanın esas olduğunu vurgulayan Abdullah Öcalan,
mektubunu şu satırlarla bitirdi: "Sağlığımı zor da olsa
koruyorum. Duyguların dayanılmaz gûcünü dengeliyorum.
Kayıp yakınlannın çocuklanna, kadın ve ihtiyarlara, tüm
yoksullara ve yardıma muhtaç olanlara, acı çekenlere ve
güzelliklere, benden yana istemlerine yanıt olursanız çok
memnun olurum. Hepinizi tarif edilmez özlem ve
sevgilerimle kucaklar, sonuna kadar hepinizin, herkesin
istediği kadar onlann olduğumu belirterek selamlanm."
srnıgücümüzün kahbfleceğinl ob-
sılık dahilinde de olsa belirtilmesi
önemlidir. Yani biraz kıışku vardır.
Hatta sağ basında hep yaptıklan
taş geri çekilmesi ve hazırlıklandır
btçüninde propaganda bile yaptl-
maktadır.Vıneheransüahhmüca-
deleye başlayacakımşız gibi tah-
minler de yapıhnaktadır. Ayriyet-
ten dışta üslenme durumumuzyan-
hş degerlendirmelere konu olmak-
tadır. Bazı tebükeleri beraberinde
getirmektedir. Gerek yanlış anla-
malara son vermek ve gerekse bu
taribi dönüşüm sürecinin hazırhk-
lannı doğru, kapsanüı yapabflme-
miz için geçmişten de ders çıkarta-
rak stratejik kararlara tam bağb-
hk ve gereklerini güvenlik içinde
tam yerine getirmek önemlidir. Ya-
ni güçlerimiri mûmkünse en ktsa
sürede ama güvenlik içinde tama-
men sınır dışına çekme ve hazırhk-
laruı özüne uygun üslendirme, em-
niyet altmda yeni sürecin dersleri
temelinde eğitime, bulunduklan
alanlarda pratik göre>1erine, esas
görevlerine zarar vermeyecek bi-
çimde katiada buhınma söz konu-
sudur. Kısaca bu adımla Türki-
ye'den disiphn içinde çeldldikleri
bflgisini gerçekçi olarak devlete,
tophuna ve ara güçlere inandına
kıbnak durumundasmız. Bunda
kuşku ve yanbş degerlendirmelere
firsat vermemelisiniz."
Devletin daha çok pratik sonuç-
lan esas aldığıru, özellikle geçmiş-
teki benzer çağnlar nedeniyle hay-
li kuşkulu ve ihtiyatlı olma gereği-
ni duyduğunu kaydeden Öcalan
şunlan söyledi:
"Ashnda devletin tümüyie du-
yarsızyaldaştığı söylenemez. Cum-
hurbaşkanı, Başbakan ve Genel-
kurmay Başkanı'nm değeıiendir-
mekrinde, yasal çerçevede çözüm
konulanndasmırh da oba bazı işa-
reder görmek mümkün. Kamu-
oyunda, basında daha acık tutum
ve beklentiler ortaya çıkn. Her şart
altmda yok etmed yaklaşım güçle-
ri de vardır. Ama eskiye nazaran
daralmışOr. Bilindiği üzere son af
tarüşmalan ve ardmdan gelen ve-
to, vineterörlemücadeleyasasmda-
Id dahada dararalarak basmda piş-
manlık denilen yasanm çıkanhna-
sı bizierk yakmdan ilgüklir. Af&n
dışında tutulmak kadar, yönetici
kesiminantiteröryasasmuıdışmda
tutulması bunu acık gösteriyor. Bu-
rada bir noktaya daha açddükgetir-
me gereği vardır. Antiterör yasast-
na pişmanlıkyasasıdenmesikamu-
oyu ve basının bir yaklaşımıdır."
Öcalan, MHP'lilerin kendisi ve
diğer idam karan verilmiş
PKK'lilere infazcı bir yaklaşım
içinde olduğunu belirterek şöyle
devam etti:
"MHP'nin infaza yaldaşun ru-
tumu dahaçoktaban kin sürdürül-
mekte. Gücü yeterse sonuna kadar
bu tavnnı sürdürecektir. Hatta po-
fitik malzeme olarak diğer partile-
ri de sıkıştıracaktır. Ordu benim
durumumla ilgili olarak 'Işin so-
rumluluğu siyasilerdedir' diyor.
Başbakan tutum beürlemediği gi-
bi, Cumhurbaşkanı da 'son yılla-
nn en zor sorunu' diyor. Bu durum
yohınsonunakadar böyle gideceğe
benzivor. Işin içyüzünü kestirmek
zor. Halbukigeldiğimden beri tanık
okhığum, gözlemlediğim biraz da-
ha derin. olgun devlet tavn da diye-
bilecegim yaklaşım, banş ve kar-
deşlik yaklaşımlannı sesJendirmek-
ten geri kalmıyordu. Bu halen böy-
ledir. Cumhurbaşkanı, Başbakan
ve Genelkurmay Başkanı'nm de-
meçlerinde şiddeti ortadan kakhr-
ma istemleri var."