25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 AĞUSTOS 1997 PAZAR 10 HABERLERIN DEVAMI İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli Y Y Y Y Y Y Y Y 26 26 25 26 31 31 33 29 Sinop PB 25 Adana Zonguldak PB 26 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB PB PB Y Y PB PB 26 26 26 29 26 30 27 Mersin Dıyarbakır A Şanhurfa A Mardın A_ Siırt A Hakkâri Van 29 Kars Ege, göller bölge- si, içAnadolu'nun kuzeybatısı ile Ba- Oslo tı Karadeniz'in iç Helsınki kesimleri sağanak stockholm ve gök gürültülü Londra 35 30 28 27 sağanak yağışlı Amsterdam diğeryeıierazbu- Brüksel lutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklı- ğı artacak. Münıh ASYA Y 28 Viyana _Y 29 Belgrad _Y 30 Sofya PB 32 Roma PB 27 Atina PB 30 Mılano PB 28 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire A Y PB A Y A A 2/ 33 28 26 30 26 30 32 Şam 33 Parçalı buiutlu Sıslı l Çok bukıttu ı Yağmuriu Kartı Sulukar > Gök gurultülu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Kuşkusuz, bölge halkı. Türk demokrasisi ve in- san haklan ıçin sevindirici bir gelişme. KısasüreöncetoplananTerörie Mücadele Ko- ordinasyon Yüksek Kurulu'nda Olağanüstü Hal'e artık son verilmesi ele alındı. Başbakan Yardım- cısı Ecevit'in o sıralarda yaptığı ve son günlerde benzeriyle tazelenen açıklamalara göre, kurul "Güneydoğu'da olağanyönetime geçişe" yeşil ışık yaktı. Yüksek Kurul'da Genelkurmay'ı ikinci Başkan Orgeneral Çevik Bir temsil ediyor, MGK Genel Sekreteri Orgeneral llhan Kılıç da bulunuyor. Ecevit, "askeriyetkililerin OHAL'in 'kaldınlabi- leceği' görüşüne katıldıklarım" söylüyor. Ecevit gibi her sözcüğün hakkını vererek ko- nuşan birsiyasetadamı, askerferin OHAL'in "kal- dırılmasına" degıl, "kaldınlabileceğı"görüşüne katıldıklannı özenle vurguluyor. Sorun, yıllardır MGK'nın başlıca konusu. Kuş- kusuz askerlerin sorunla ılgileri, bir çırpıda geçış- tirilecek içenkte değil. Askerler yüzlerce şehıt vererek Güneydoğu'da- ki eşkıya olayını "marjinal hale getırdiler". Ne çare, PKK'nin artık vur-kaçlara dönüşen eylemlen düşük düzeye ınerken, bölgedeki eko- nomik ve sosyal sıkıntılar sürüp gıdıyor. Örneğin, Diyarbakır'da. Kent, terör olaylanndan önceki nüfusunun bel- ki beş misli insanı banndınyor. Çöplüklerde yiye- cek arayan, sokaklarda aç ve işsız gezinenler, TV'lere konu oluyor. Kimi kaygılar Terörü "marjinalhale getiren" askerler -ulusal sorunda- hükümet ayırt etmediler. REFAHYOL döneminde -bile- "Güneydoğu sorununa 'artık' ekonomik yönden yaklaşmanın zamanı geldiği- ni" sürekli anımsattılar. Nafile! Şaibeli palavralar, takkeli yutturmacalar- la trilyonlarca liranın seferber edildiği söylendi ve.. bölgeye beş paralık hızmet götürülmediğini Ecevit, hükümet olurolmaz gıttiği Güneydoğu il- lerinde saptadı, açıkladı. Güneydoğu insanı "Sürekli vaat ettiler, ger- çekleştirmediler" diyor, OHAL'in kalkacağına kuşkuyla bakıyor. Güneydoğu insanı ekonomik ve sosyal açılar- dan gelen giden siyasal heyetlere veya siyaset- çiye umut bağlıyor, olumlu sonuç görmüyor. Bu kez, durum değişik gibi. Hükümet olumlu izlenimler veriyor. Güneydoğu'da galiba "bir şeyler" yapılacak ve hiç değilse, "bir şeyler yapılmasına önayak olacak" devinimlere girişilecek. Ne ki, askerlerin kullandığı OHAL'in "kaldınla- bileceği" irdelemesi kimi kuşkulan beraberinde getiriyor. Ekonomik ve sosyal düzenlemelerin başarıya ulaşabilmesi için OHAL'in kalkmasından sonra bölgede "sivil otoritelerin gereken güvenlik ön- lemlerini başanyla sürdüreceklerini" varsaymak gerekiyor. il Idaresi Yasası'nı işletmek valilere düşen bü- yük görev ve daha doğrusu, birinci dereceden sorumluluk. OHAL'den sonraki dönem ıçin güvenlik konu- ları gözden geçirilip, "bilinen sorulara karşı" ge- rekli önlemler gözden geçırildi mi acaba? Yoksa askerlerin çekilmesinden cesaretlenen, bugün vur-kaçla yetinen PKK, yeniden daha da hızlana- rak, kanlı büyük eylemlerı sürdürecek mi? Kuzey Irak dağlarında PKK yeniden kamplar kurarak "sızma hareketlerine" giriştiği zaman... Ya da, söylendiği gibi üç kolordudan oluşacak yeni bir ordu Güneydoğu'nun yazgısına egemen mi olacak? Bu olasılık gerçekleşirse olağanüstünün kalk- tığı, olağan yönetimin geldıği varsayılabilir mi? Bu ve benzeri birçok soru. Bir noktada topla- nıyor Olağanüstü Hal'de askerler "inisiyatif alarak" harekete geçiyorlardı. İl idaresi Yasası'nın getir- diği yüzeysel duruma göre, olağan yönetimde "inisiyatif" sivillerin elinde olacak. Oysa başan; "inisiyatifi eline alan sivil otorite- lerin sivil-askerbirimleri arasında kuracağı 'uyum ve koordinasyona' bağlı" görünüyor. "Eski günlere" dönmemek için! Atina Hipodromu'nda kokain skandalı... MURAT İLEM ATİNA - Yunanistan'ın başkenti Atina'da yapılan at yanşlarında jokeylerin \e atlann idrarlannda uyuştu- rucu maddeler çıkması ya- nşseverlerin büyük tepkisi- ne yol açtı. Yunanistan'da 1 ağustos- ta sona eren yanş mevsimi öncesinde alınan idrar ör- neklerinin Londra'da yapı- lan tahlillerinin neticesi açıklandı. Tahlillere göre jokeylerin ve atlann idrarla- nnda önemli miktarda ko- kain ve esrar bileşımlerine rastlanması, Yunanistan Jo- key Kulübü'nü harekete ge- çirdi. Kulüp yönetim kuru- lundan yapılan açıklamada, idrar örneklerinde uyuştu- rucuya rastlanan jokeylere 3 ile 6 ay arasında biniş iz- ni verilmeyeceği belirtildi. Balkanlar ve Ortado- ğu'nun en bakımsız ve kö- tü zeminlı hipodromları arasında bulunan Atina Hi- podromu'nda. ocak ayında yapılan tahlillerde de bazı atlann idrannda kokain maddesıne rastlanmıştı. Önemli paralar kaybeden iştirakçiler, Atina Hipodro- mu'nda polisin bile kontrol edemediği tepkiler gösteri- yor. Atina Hıpodromu'nda- ki uyuşturucu skandalını değerlerin atçı çevreler, bu durumun yanş günlerinde- ki ciroyu önemli oranda et- kileyebileceğinı belirtiyor- lar." Sadece kum pist bulunan Atina Hipodromu'nda ça- lışmapisti bulunmuyor. Bu dunımda atlannı ana cad- delerde ve asfalt yollarda çalıştırmak zorunda kalan at sahıpleri, zaman zaman meydana gelen ve coğun- lukla atlann öldüğü kazala- nn önlenmesi için acilen yenı bir hipodrom yapılma- sı için girişimlerde bulunu- yorlar. Kitaplar yüzde 75 zamlandı • Baştarafı 1. Sayfada ler ve öğrencilertarafindan seçile- cek. Tebliğler Dergisi'nde eski Milli Eğıtim Bakanı Mehmet Sağlam imzasıyla yayımlanan genelgede, bu öğretim dönemindeki ders ki- taplannın, bakanlığın belirlediği listeden veliler ve öğretmenlerce seçileceği bildirildi. Genelgede, ör- gün ve yaygın eğitim kurumlann- da okutulacak ders kitaplannın okullara asılacağı ve bakanlığın belirlediği fiyatlann üstünde kitap satılmayacağı belirtildi. Öğrenci- lenn, lıstede açıklanmayan kitapla- n kullanamayacağı vurgulanan ge- nelgede, velilerin de hiç kimsenin baskısı altında kalmaksızın istedi- ği kitabı seçme hakkına sahip oldu- ğu kaydedildi. Genelgede. bakan- lıkça belirlenen fiyatlann üstünde satış yapanlar haklunda yasal iş- lem yapılacağı vurgulanarak şöyle denildi: "Sınıf geçme sistemine göre ders kitabı bulunmayan dersler için da- ha önce kredili sisteme göre hazır- lanmış ve kabul edilmiş ders kitap- lanndan yarartanılabüir. Ancak, bu volla ders kitabı temin edilemeyen derslerde bakanlıkça tavsiye edil- miş kaynak kitaplardan yararlanı- lacaktır." Milli Eğitim Bakanlığı'nca dün yapılan yazılı açıklamada. bu yıl ilköğretim kurumlan için 9 milyon, ortaöğretim kurumlan için 8 mil- yon olmak üzere toplam 17 milyon adet kitap basıldığı belirtildi. Ders kitaplannın fiyatlannın kullanılan malzemenin kalitesine bağlı oldu- ğuna dikkat çekilen açıklamada. "Kitapların içeriğinin akademik bakımdan farkı bulunmuyor" de- nildi. Akademik içeriği bırbirine eşit birden fazla kitabın kaliteyi art- tırdığı savunulan açıklamada. aile- lere de bütçelerine göre kitap alma olanağı tanındığı belirtildi. Açıkla- mada, öğrencilenn ders kitabı sı- kıntısı çekmeyeceği kaydedilerek şu bilgiler verildi: "Milli Eğitim Bakanüğı, 1996- 1997 öğretim yıiında 19 üde Müf- redatta beraberlik, ders kitabında serbestlik' adıyiapUotprojeolarak ilköğretim kurumlannda serbest kitap seçimi uygulamasını gerçek- leştirmiş ve olumlu sonuçlar almış- d. Talim Terbiye Kurulu Başkanb- ğı da geçen yıl okul yönetkUeri ve özel yayınevieri ile yapüğı toplanti- Katıümcılar, hükümeti haJkın sorunlannı geri plana atüğı için eleştirdi. (Fotoğraf: KADER TUGLA) Halkevlerizamlara karşıyürüdü İstanbul HaberServisi - ANASOL-D hükümetinin art arda yaptığı zamlara kitle örgütlerinin gösterdi- ği tepki sürüyor. İstanbul Halkevleri, Okmeyda- nı'nda düzenlediği yürüyüşle zamlara karşı çıktı ve geri alınmasını istedı. Halkevleri yöneticilerinden Ertuğrul Büir, ANASOL-D hükümetinin de emek- çilere kaşıkla verdiğini kepçeyle derhal geri alarak sermayenin hükümeti olduğunu şaşmaz bir şekilde kanıtladığmı söyledı. ANASOL-D hükümetinin finansman açığını ve 8 yıllık kesintisiz temel eğitimi gerekçe göstererek yaptığı zamlar, dün istanbul Halkevleri'ne bağlı bir grup tarafından protesto edildi. Okmeydanı Örnek- tepe Etıbank Caddesi 'nde kurulan pazar yerinde top- lanan yurttaşlar, ellerinde zamlan protesto eden dö- vizler taşıyarak ve sık sık "Zamlara hayır", "Zam- lar kader değüdir", "Susma, sustukça sıra sana ge- lecek", "Söz,yetid,karar; iktidar halka" şeklinde slo- ganlar atarak yürûdüler. Halkevleri yöneticilerinden Ertuğrul Bilir de is- tanbul Halkevleri adına yaptığı açıklamada. hükü- metin MGK destekJi olduğunu ve halkın tüm sorun- lanm geri plana ittiğini sa\oındu. Bilir. hükümetin da- ha öncekilerden bir farkının olmadığını belirterek şöyle dedi: "EmekçOer olarak daha yoksul ve nite- liksiz bir hayab yaşamaya mahkûm bırakıfanak iste- miyonız. Zamlar her gelen hükümetin yapmak zo- runda olduğu bir şey değildir. Zamlann geri aiınma- suu, özellcştirilmenin durdurulmasınu emekçilere in- sanca ücret \erilmesinu Cüne^doğu'daki kirli sa^a- şa son verilmesini ve her tür adaletsiz uygulamanın sona erdirilmesini istiyoruz." Şapka ve harf devriminin yıldönümleri • Baştarafı 1. Sayfada dığını anımsattı. Bayındırlık ve ls- kân Bakanı V'aşar Topçu ise Ata- türk'ün yıkılmış bir imparatorluğun ıçinden, dünyanm 10-15 ülkesı ara- sında yer alacak bugünkü cumhuri- yeti kurduğunu ifade ederek. "Çağ- daş uygarhk seviyesini yakalamak gerekmektedir. ,\ksi takdirde, Os- manlı'nuı akıbetine uğranz" dedi. Törenin ardından Etnoğrafya ve Atatürk müzelennı de gezen bakan- lar. daha sonra TESK îşletmelerüs- tü Tesisleri'nin temel atma törenine katıldılar. Harf devriminin 69. yıldönümü Time oylaması Atatürk 5. sırada CHICAGO (AA) - Time dergisinin, 20. yüzyılın en önemli kişilerinin belirlen- mesi amacıyla düzenlediği kampanyada, Mustafa Ke- mal Atatürk, 14 bin 063 oy- la 5. sıraya yerleşti. İnteraet aracıhğıyla ya- pılan oylama devam eder- ken dün saat 23.00 itibany- la ilk 8'e giren isimler ve al- dıklan oylar şöyle: Ronakl Reagan: 29.206 oy (yüzde 10.67), H inston ChurchUl: 26.370 oy (yüzde 9 64). Franklin Roosevelt: 17.921 oy (yüzde 6.55), Adolf Hit- ler: 16.971 oy (yüzde6.20). Mustafa Kemal Atatürk: 14.063 oy (yüzde 5.14). Madonna: 13.661 oy (yüz- de 4.99), Dave NVhütmer: 11.456 oy (yüzde 4.19). Steve \Vozniak: 11.053 oy (yüzde 4.04). nedeniyle Tekirdağ'da düzenlenen tören de "Cumhuriyete sevgi, saygı, halkla dayanışma ve Atatürk dev- rimlerine bağlılık'* jiirüyüşü ile baş- ladı. Tören, 50. Yıl Harf Devrimi Arutı'naçelenkkonuhnasının ardın- dan saygı duruşu ve tstiklal Mar- şı'nın okunmasıyla devam etti. Tö- rende konuşan Tekirdağ Valisi Zeld Şanai harf devriminin Türkiye'nin Batı'yla bütünleşmesi yolunda önemli adımlardan biri olduğunu be- lirterek, "Bugüne kadardeğişikçev- relerce tartışılmayan tek devrim, harf devrimidir" dedi. Yıldönümü nedeniyle, yazar Na- mık Kemal'ın evinde "Harf Devri- mi ve Tekirdağ" konulu Atatürk fo- tograflan ile "Atatürk ve Tekirdağ" konulu kitap sergilerinin açıhşı ya- pıldı. Atatürk 24 Ağustos 1925'te Kas- tamonu'ya düzenlediği yurt gezisin- de halkın karşısına ilk kez şapkayla çıkmıştı. 25 Kasım 1925 günü TB- MM'de kabul edilen şapka devrimi, aynı gün Resmi Gazete'de yayımla- narak yürürlüğe girdi. 23 Ağustos 1928 tarihinde Tekirdağ'da bulunan Atatürk, buradan da harf devrimini halka duyurdu. 1 Kasım 1928'deBa- kanlar Kurulu'nda kabul edilen harf devrimi, 3 Kasım'da Resmi Gaze- te'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 'Cezaevlerinde/d baskılar arttyor J DETAK üyesi bir grup tutuklu yakını, hükümetin cezaevlerinde hücre sistemine geçiş için hazuiık içinde bulunmasıru endişe ile karşıladıklarmı beürtti. Gazetemizi ziyaret eden tutuklu yakmlan, her yeni gelen hükümet gibi ANASOL-D hükümetinin de cezaevlerinde her zaman var olan baskılan daha da arttırdığını, bunun örneklerinin Ümraniye ve Bayrampaşa cezaevlerinde görühneye başlandığını öne sürdüler. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'nun hücre sistemine geçiş için hazırhk yapnğuıı da savunan DETAK'lı aileler, "Hücreleştirmeyle tutuklulan yalnızlaştırma. kişiliksizleştirme, teslim alma, itirafçılaşürma ve siyasi kimliklerindcn anndırma amaçtanıyor" diye konuştular. Ümraniye Cezaevi'nde fırarlann bahane edilerek elektrik, su >erilmemesi, aile görüşü engeü. avukat görüşü engeli ve cezaevi çıkışında gözaltı gibi baskılar uygulandığını anlatan tutuklu yakuüan, baskılann cezaevlerinde yeni olaylar için zemin hazuiamaya yönelik olduğunu kaydettiler. larda uygulamayi değerlendirerek bütün okullara yaygmlaştınlması karanna varmışO. 54. hükümet za- manmda gerçekleştirilen bu uygu- lamanın sonuçlaruun olumlu gö- rüldüğü için de söz konusu karann uygulanmasma devam edilmiştir." Bu yıl piyasaya sürülen 17 mil- yon adet kitap içinde en pahalılan- nı matematik, sosyal bilgiler ve fen kitaplan oluşturuyor. "ÇevTe, sağ- lık.trafik.okuma" 101 bin-283bin lira, dın kültürü 92 bin-265 bın li- ra arasındakı fiyatlarla en ucuz ki- taplar olarak piyasada yer alıyor. Matematik kitaplan. 203 bin-533 bin lira arasında: fen bilgısı kitap- lan 250 bin-465 bin lira arasında; sosyal bilgiler kitaplan 266 bin- 547 bin lira arasında satışa sunulu- yor. Anadolu liseleri • Baştarafı 1. Sayfada verileceğini bildiren Uluğbay, branşlardaki açığı kapatmak için emekli öğretmenlere eylül ayında duyuru yapılacağını açıkladı. Cumhuriyet'in 8 yıllık kesintisiz eğitimle ilk adımı gerçekleşen eği- tim reformuna ilişkin sorulannı ya- nıtlayan Milli Eğitim Bakanı Uluğ- bay, 8 yıllık kesintisiz egitıme ilişkin olarak ortaya çıkacak öğretmen ge- reksinımini kapatmak üzere emekli öğretmenlerden yararlanılacağını söyledi. Emekli öğretmenlere eylül ayı içinde resmi duyuru yapılacağı- nı bildiren Uluğbay. 8-9 bin branş öğretmenine gereksinim olduğunu kaydetti. Uluğbay, 8 yıllık kesintisiz eğitimle birlikte her öğrenciye ya- bancı dıl olanağı sağlayacaklannı söyledi. flkokulun 4. sınıfindan iti- baren yabancı dil eğitimi verecekle- rini bildiren Uluğbay. "tngUizce branş öğretmeni ihtiyacı nedeniyle bunun gerçekleşmesinin çok zor oi- r duğuna yönelik endişeteryersiz" de- di. Uluğbay, öğretmen gereksinimi- nin çözümünde eğitim fakültesi çı- kışlı öğrencilerle emeklilere başvu- rulacağını vurguladı. Geçen yıl baş- vuruda bulunan ve atanmayı bekle- yen yaklaşık 10 bin öğretmen ada- yının da değerlendirileceğini kayde- den Uluğbay. "ÖnceUkle pedagojik formasyonu olanlar terdh edilecek" dedi. Uluğbay, yükseköğretime geçiş süreci konusunda yeni düzenlemeler yaptıklannı, bu konuya ilişin açıkla- malann da gelecek günlerde yapıla- cağını söyledi. Daha önce Başbakan Yardımcısı Bülcnt Ecevit'in açıkla- dığı, felsefe, sosyoloji ve psikoloji derslerinin imam-hatip liseleri dahil tüm liselerde zorunlu olarak okutul- masına yönelik çalışmalann da de- vam ettiğini kaydeden Uluğbay, "Ancak, bu çabşma bu öğretim yıb- na yönelik değü" dedi. Uluğbay, 8 yıllık kesintisiz eği- timden sonra liselerin önüne kona- cak hazırhk sınıflannda öğrencilere mesleki yönlendirme yapılacağını belirtti. Hazırhk sınıflannın 1998- 1999 öğretim döneminde öngörül- düğünü kaydeden Uluğbay, hazırlık sınıflannın gereklı görülmesi duru- munda açılmasmı öngören yasayla ilgili olarak da şunlan söyledi: "Bu konu, önümüzdeki yihn konusu. O nedenle şu anda \ apüğınıız çalışma- lar arasında bulunmuvor. Hazuiık suuflan. buralarda verilecek dersle- rin içeriği. öğrencilerin ve öğretmen- lerin istemine göre belirlenecek. Şu anda konuşmak için erken." Uluğbay, 8 yıllık kesintisiz egiti- min 34 ilkokul, 13 ortaokul ve 13 li- sesi bulunan azınlık okullanyla, 12 yabancı okulun durumunda bir de- ğişiklik yaratmadığını, bu okullann Lozan Antlaşması'nın 40 ve 41. maddelerine göre uluslararası anlaş- malardan doğan haklannı koruya- caklannı kaydetti. Milli Eğitim Bakanı, Anadolu li-^ seleri ve özel okullar sınavına koşut olarak hazırlık dersleri veren yakla- şık 400 dershanenin 8 yıllık kesinti- siz eğitimle birlikte değişen koşulla- nna yönelik net bir çalışma olmadı- ğını belirtti. Anadolu liselerine yö- nelik çalışmalann gelecek yılın ko- nusu olduğunu kaydeden Uluğbay, "Bu konu üzerinde benüz karar ve- rUmiş değil. Anadolu lisesi sınavlan tamamen kaldınlacak nu, yoksa bu okullar öğrencilerin başan ortala- masına göre mi öğrenci alacak, bu henüz belûienmedi. Bu konu, önü- müzdeki yıDa flgüP bilgisini verdi. Bakan Uluğbay, 8 yıllık kesintisiz eğitime yönelik olarak yapmayı planladığı projelerin gerçekleşmesi çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlı- ğı'ndaki "değerli bürokratJardan" yararianacağını ve çalışmalannı on- larla yürütmeyi düşândüğünü belir- terek. "Fakatbu konuda şu anda da- ha fazla açıklama yapmak iste- miyorum'" dedi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafı 1. Sayfada altmışmdaki bir insanda yirmisindeki bir delikan- lıdan daha fazla olabilir. Hiç kimse sadece sene- lerin sayısıyla yaşlanmaz. Ideallerimizi kaybettiği- miz sürece yaşlanınz. Seneler cildi kırıştırabilir... Coşkudan vazgeç- mek ise ruhu kınştmr. Endişe, korku, kendine gü- vensizlik kalbe baş eğdirir ve ruhu öldürür. Altmış veya on altı; herinsan, yüreğinde mera- kın cazibesi, sırada ne var diye soran, bitmek tü- kenmek bilmeyen bir çocukluk ve yaşam oyunu- nun sevincini taşır. Yüreğimizin tam ortasında kab- losuz bir merkez vardır. O;güzellik, umut, neşeve cesaret mesajlannı insanlardan ve sonsuzdan al- dığı sürece genç kalırsınız. Yapmak istedikleriniz ve sizi ayakta tutanlarye- re indiği zaman ruhunuz da karamsaritğın kahan ve buzlanyla kaplanır. Yirmisinde bile olsanızyaş- lanırsınız. Oysa iyimseıiiğin dalgalannı yakalamak için ideallerinizi yukanda tuttuğunuz sürece sek- seninde bile genç olma umudunuz vardır..." Değerlendirme Samuel Ulman'a ait... Bir Cumhuriyet okuru çevirip göndermiş. "Çevirenin notu" bölümünde şu var: "Birzamanlar'\ç\nde bahar' hissedip, şimdiler- de yaşlara takılanlar için..." Çevirenin adı yok. Ama, bilgisayardan aldığı çık- tının karakterini tanıdığımı sandığım bir kişi. Artık kişiler de sanal. Sevgili okur, çok süre önce bu köşede yayımla- nan, "fçimizdeki Bahar" yazısına gönderme yapı- yor. olmalı... Mektubun gönderiliş nedeni de, 10 Ağustos Pa- zar günü bu köşenin konusu olan, "Renkler... Yaş- lar...". başlıklı yazı. Bu köşede yayımlanan yazılara ilişkin mektup- larda birinci sırayı kediler, ikinciyi serçeler, üçün- cüyü de kelebekler aldı. Hafta içinde ülkemizin içinde bulunduğu duru- mun anlam ve önemine ilişkin düşüncelerimizden bir buket yapıp, rahatsız etmeden sunmaya çalı- şıyoruz. Doğal olarak buketi alanlann bize gönde- receği paketi merak ediyoruz. Ama, gelen yansı- malarfarklı yönde... Genel olarak "yaşama dair" olanlar, ilgiye dahil oluyor. Demek ki, sadece şeytan değil, yaşam da aynntıdagizli... Mektuplardaki kelebeklere ilişkin değerlendir- melerin farklılığı, çok sevgili kelebeklerin ömürle- rinin doğallığından çok çok fazla olduğunu orta- ya koyuyor. Belki kelebeklerin kendi içinde şöyle bir sözü var: "Baki kalan şu kubbede hoş bir kanat imiş.^",n Bir kelebek yılı... Her neyse. Bu yanını geçelim, gençlikten bir başlangıç seçelim. Ulman'ın düşüncelerindeki renkliliğe yaş çıkar- mamakolanaksız. Bu düşünceleri içinde çiçeklen- direbilen bir kişi yaşlanabilir mi? Ulman'ın gençliğe ilişkin düşüncelerini Home- ros'un sık kullandığı birtanımlamayla karşılayabi- liriz: "Kanatlı sözler..." Ama Andre Gide gençliğe Ulman'dan uzak bir pencereden bakıyor: "Ah! Gençlik... Insan yalnız bir zaman sahip olur ona, ömrünün gerisinde de onu çağınp durur." Gide, gide gide bizi umutsuzlar kapısının demir mandalına toslatırken Turgenyev farklı bir yakla- şımla ıslatıyor: "Gençliğinde genç olabilene ne mutlu..." lyi de gençlik ne? Onlarca, yüzlerce yanıtı olan bir soru... Belki de konuyu uzatmanın anlamı yok: "Umutlanmız kadar genciz..." Satır bitiyor ama, sormadan geçemeyeceğim: ... Bir kelebek yılı kaç saniyedir dersiniz? Sekizyıla kesintisiz destek Haber Merkezi- 8 yıllık zorunlu temel eğitime kat- kı sağlamak için başlatılan kampanyaya destekler sü- rüyor. Gaziantep'de Şahin- bey Belediye Başkanı Ya- şar Ağyüz okul yaptırmak isteyen yurttaşlara arsa ba- ğışlayacağını söyledi. Şan- lıurfa'da kampanyaya ilk bağışı, Milli Eğitim Müdü- rü ReşH Helvacı yaparken, Türk Eğitim-Sen, zorunlu eğitimin yükünü kaldıra- mayacak dunımda olan ai- lelere yardım sağlanmasını istedi. Gaziantep'in Şahinbey Belediye Başkanı Yaşar Ağyüz düzenlediği basın toplantısında, 8 yıllık ke- sintisiz temel eğitimi des- teklediklerini belirterek, bu yıl bir okul yaptırarak Milli Eğitim'e teslim ede- ceklerini söyledi. Ağyüz, aynca okul yapmak şartı ile de üç hayırsever yurtta- şa arsa bağışında buluna- caklannı bildirdi. Şanlıurfa'da kampanya Şanlıurfa'da, kampanya- ya ilk bağış. Milli Eğitim Müdürü Reşit Helvacı'dan geldi. Milli Eğitim Müdü- rü Helvacı, yaptığı açıkla- mada. valiliğin eğitim-öğ- retim sorunlannın gideril- mesi amacıyla Vakıf- bank'ta açtığı 2007208 nolu "Eğitim-Öğretim'' hesabına 25 milyon lira ya- tırarak ilk yardımı yap- maktan mutlu olduğunu söyledi. Kampanyaya vatandaş- lann gereken desteği sağla- yacağına inandıgını bildi- ren Helvacı, "Devlet-va- tandaş işbiriiği ile Şanhur- fa'mn eğitim ve öğretim so- rununu çözeceğimize ina- nıyorum" dedi. Farmakom Eczane Bil- gisayar Hizmetleri Sanayi ve Ticaret AŞ, 8 yıllık ke- sintisiz eğitimi destekle- mek amacıyla bir kampan- ya başlattı. Kampanya kap- samında, Farmakom Ecza- ne Programı alan her ecza- cı, 8 yıllık kesintisiz eğitim için 5 milyon lira katkıda bulunacak. Fakir ailelere yardım Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı ŞuayipOzcandün yaptığı yazılı açıklamada. zorunlu eğitimi 8 yıla çı- karan yasanın ailelere de mali yük getireceğini savu- narak, bu yükü kaldırama- yacak dunımda olan ailele- re yardım sağlanmasını is- tedi. Özcan. ilkokul çağın- daki 650 bin çocuğun oku- la gitmediğini, bunun ne- deninin ekonomik yeter- sizlik olduğunu kaydetti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear