25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İnıthaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkava # Yazıişlerı Müdurlerı. IbrahimYıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara # Görsel Yonetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu • tstıhbarat: Cengiz Yıklınm • Kültür Handan Şenköken • Spor: Abdülkadir Vücelman # Makaleler Sami Karaören • Düzeltme: Abdullah Yazıcı 9 Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge: Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç YayınKundu ÜhanSdçuklBaijkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke, Hikmet Çetinka\ a, Şükran Soner, ErgunBalcı.DB>(Ta)anç, tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcisı: Mustafa Balbav 9 Haber Müdüru. Doğan Akın Atatürk Bulvan No 125, Kat4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7 hat), Falcs 4195027 • Lzmır Temsılcisı Serdar Kıak, H Zıya Blv 1352 S 13 Tel- 4411220. Faks 4419117«AdanaTemsılcisı:ÇetinYiğenoğlu, lnönüCd 119S.No:l Kat:l,Tel 363 12 11,Faks 363 12 15 Koordinatör Ahmet Korukan 0 Muhasebe: Bülent Yener O tdare Hüseyin Gürer • tşletme' Önder Çelik • Bılgı-tşlem. Nail İnal • Bılgısayar Sıstem Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Mudur Cülbia Erduran # Koordınatör Reha Işıtman 0 Genel Müdur Yardımcısr Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 h auınlaıan \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yavıncı]ıW A Ş r ü r < x a a C a d ?f 41 Cağaloglu 34334 tst PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 <20 hat) Faks (0 212)513 85 95 22 HAZİRAN 1997 lmsak: 3.23 Güneş: 5.25 Öğle: 13.13 Ikindi: 17.11 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.40 Geleceğin yıldıdarına destek • İstanbul Haber Servisi - ERALeasingveERA Factonng'ın. buz sporlannda geleceğin yıldızlarına destek vermek amıcıyla düzenledığı Artıstık Buz Pateni Yan^ması dün GalleraUa yapıldı. 5-7 yaş arasındaki 60 çocuğun katıldığı yanşmanın madalya töreninden önce, 1997 Türkiye 2.'sı \e Balkan 3,'sü Aslı Canan Aydın ile 97 Türkiye Erkeİder Şampiyonu Denız Atak bırer gösteri sundular Oyuncak dünyası zenginleşiyor • İstanbul Haber Servisi - Çocukların oyuncak dünyası yenı gelışmelerle giderek zenginleşirken oyuncak ka\ramı da her geçen gün daha çok amacı ıfade ediyor. Dünyanın büyük ölçekli eğıtıci oyuncakçılan arasında yer alan Alman Quadro firmasının ürünlenni ülkemıze getiren Mavi Bilye şirketinın ortaklanndan Hadiye Coşkun, oyuncak seçımını bılimsel değerlendirme sonucunda yaptıklannı ıfade etti. Çocuk istismarı • STRASBOURG(AA)- Avrupa Konseyı tarafindan hazırlanan bir raporda, çocuk işçi sayısında Türkiye'nin, üye ülkeler arasında ilk sırada yer aldığı bildirildi. Slovenyalı parlamenter Irena Belohorska tarafindan hazırlanan ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin (AKPM) gelecek hafta japılacak genel kurul toplantılannda tartışılarak oylanacak olan raporda, Türki>e'de 2 milyona yakın çocuğun maaşlı ışçi olarak çalıştırıldığı belırtıldi. Turizm polisi • ADIYAMAN (AA) - Türkive'nın kiiltür turizmi açısından önde gelen merkezlennden Adıyaman'da. 'Turizm Polisi" kuruldu. Valı Kadir Çalışıcı, turizm polisinin, Adı>aman'a gelen turistlere her türlü kolaylığı sağlamak, ilin daha iyi tanıtılmasına >ardımcı olmak amacıyla kurulduğunu söyledi. Siyanürle altının zararsız olduğunu savunan Avustralya Büyükelçisi, protesto üzerine basm toplantısını terk etti Bergama'da siyanüre geçit yoklZMtR(CumhuriyetEgeBü- rosu) - Bergamalı köylüler, Avustralya'nın Türkiye Büyü- kelçisi DavidW. Evans'ın. ken- di ülkesindeki "siyanürlü alün madenlerinin hiçbirzaranofana- dığTna yönelik görüşlerini an- lattığı basın toplantısını bastı- lar. Basın toplantısında köylü- ler adına konuşan Çevre Yü- rütme Kunılu Başkanı Oktay Konyar'ın. "Köylülerin görüş- lerini dikkate almayacak mısı- mz" sorusuna. "Ben bu sorunun Ankara'da halledileceğine ina- myorum" yanıtını veren büyü- kelçi. daha sonra "Eurogold gi- decek, bu iş bitecek* sloganla- n arasında toplantıyı terk etti. Avustralya Büyükelçisi Da- vid W. Evans, Otel Mercury'de düzenlediği basın toplantısın- da, Eurogold'un en büyük or- taklanndan birinin Avustralya kökenli olduğunu ve ülkesinde bulunan siyanürlü altın maden- lerinin çevreye hiçbir zaran ol- madığını anlattı. Büyükelçi Evans, Türk hükümetinin ma- •Avustralya'nın Türkiye Büyükelçisi David W. Evans'ın basın toplantısı Bergama köylülerince basıldı. "Halkın görüşünü dikkate alacak mısınız" sorusuna, "Bu iş Ankara'da çözülür" diyen büyükelçiyi köylüler sloganlar atarak denin çevTeye zaran olmaması için gerekli önlemlerin alınma- sı konusunda da çok titiz dav- randığını söyledi. Bu sırada. Bergama'dan oto- büsler dolusu gelen yöre köy- lülen oteldeki basın toplantısı- nın yapıldığı salona girerek ses- sizce büyükelçinın karşısına sı- ralandı. "EurogoM DeibT yazı- lı pankart açan köylüler adına söz alan Oktay Konyar, büyü- kelçiye "Biz, madeni istemiyo- nız, halk istemiyorsa burada maden işletilemez. Türkiye bir hukuk devletidir. halka ve yar- gı karanna rağmen bu iş yapı- lamaz. Siz, köylülerin görüşle- rinidikkateabnayı düsünmüyor nuısunuz" sorusunu yöneİtti. Soruya. "Türkiye'dekinıadeD- le ilgili tarüşmalara şahsi ota- rak kaölmaktstemiyonım. Ben, Türkhe'deki hükümetierin ma- denin açılmasına büyük destek olduklannı «ö/iedim. Endişeie- rinizi anlrvorum. ama bu sorun- lann Ankara'da halledileceği- ne inanıyonım" yanıtını veren Büyükelçi Evans. daha sonra köylülerin "Eurogold gidecek buişbıtecek", "Türkiye Afrika oknayacak" sloganlan ve "yuh'' seslen arasında basın toplantı- sını terk etti. Basın toplantısını Avustralya Büyükelçisi Evansdan devralan Bergama Çevre Yürütme Kunı- lu Başkanı Oktay Konyar, top- lantıya "kendilerini daverü ka- bul ederek" geldiklerinı belir- terek Bergama'da "Dünyanın en namuslu. en dürüst en karar- lı köylü örgütlenmesini" ger- çekleştirdiklenni ve bu örgüt- lenmenin, maden kapatılıp Eu- rogold gidinceye kadar eylem- lerini sürdüreceğini söyledi. Ye- di yıldır sürdürdükleri müca- delenin ulaştığı bu noktada, -çağdaş, ilkeü demokratik bir tavır" içerisınde ve yasal sınır- lar çerçevesinde gerçekleştir- dikleri eylemlerle hatlılıklan- nı tüm dünyaya kanıtladıklan- nı belırten Konyar. "siyanûrhı alün madencilerine" karşı bile bu disiplini bozmayacaklannı vurguladı. Köylüler. "Yargı kararlan uygulansm" sloganmın tersien yazıldığı pankartı açarak "Hü- kümet bu sözleri düz yazdığı- mızdaanlanuyor,anlasmdrvcbir de tersten yazdık" dediler. Basın toplantısının ardından köylüler otelden çıkarken polis tarafindan bir süre gözaltına alı- nan Oktay Konyar. daha sonra serbest bırakılınca, eylem olay- sız sona erdi. Otel Mercury'de düzenlenen basm toplantısını basan Bergamalı köylüler, "Eurogold gidecek, bu iş bitecek", "Türkiye Afrika oJmayacak" sloganlan atarak yargı kararlannın uygulanmasını istediler. Diana y yı gençleştirdi Karşımızda yepyeni bir Diana var. Yaşadığı onca mutsuzluktan. dedikodudan. acıdan ve sıkınüdan sonra tekrar kendine gelen ve dümanın en çekici kadınlanndan biri olduğunu objektiflere kanıdayan Diana, güzelliğini büyük ölçüde \cni aşkına borçlu. Bunte dergisine; u Hintii OnassLs" olarak anılan. dünyanın en zengin işadamlanndan 58 yaşındaki Gulu Lavani ile masallardaki gibi bir aşk yaşadığuu açık açık anlatan güzel prenses, Charles ile ev liliğinden sonra gerçek bir erkek tanımaıun kendisini genç kızlığına döndürdüğünü söylüyor. Lzun yıllar sonra ilk kez gülen fotoğraflan yayımlanan Diana, Hintlİ sevgilisinin hediye ettiği ipek ve incilerden oluşan veni gardırobuyla da dikkatieri üzerine çekiyor. \atlara. özel uçaklara ve sayısız limuzine sahip olan Gulu La\ani. Diana"\ a hem aşk hem de alışık olduğıı lüksü avnı paket içinde sunuyor. Ayrıca dans ermeyi. u/un sohbetleri ve kitap okumayı çok seven Diana, a> nı ilgi alanlannı paylaşüklan Lavani ile çok mutlu olduklanm her fırsatta dile r. Yeni saç kesimi, makvajı ve givim tarzı ile adeta on yü gençleşen ve yüzünde acıdan eser kalmayan Di, arûk kendisi olmak istediğini söylüyor ve Lavani'ye kendisi olnıa fırsaünı tanıdığı için âşık olduğunu belirthor. Yakın çevreleri, çiftin yavaşyavaş evüliğe ilerlediğini nsıldıyoriar. ULUSLARARASI SEMİ>ER HEYBELİADA'DA BAŞLADI 6 Adalardaki atık sorunu bir an önce çözülnıeli' İstanbul Haber Servisi - Ada Belediyeleri Birliği tarafindan Prof. Dr. Kriton Curi anısına düzenlenen "KüçükveOrta Öl- çekli Adalarda Kan Aûk Yöne- timi" konulu uluslararası semi- ner, dün Heybeliada Merit Hal- ki Palas Oteli'nde başladı. Ku- zey Kıbns Türk Cumhuriyeti Girne Belediyesi'nden bir yet- kilinın katılacağını öğrenen Yu- nanistan ise tüm adalannın da- vet edilmesine karşın son anda katılmaktan vazgeçti. Seminere, Suriye ve Tunus'un yanı sıra ltalya da bir temsil- ciyle katıldı. Akdeniz Çevresel Teknik Destek Programı (ME- TAP), Birleşmış Mılletler Kal- kınma Programı (UNDP). Kır- sal ve Kentsel Gelişme Vakfı, DenızTemiz Derneği (DTD), Doğal Hayatı Koruma Derne- ği (DHKD), Marmara ve Boğaz- lan Belediyeler Birliği (UMMR) ve Çevre Koruma Vakfi (ÇEV- KO) gibi çeşitli vakıf ve der- neklerin de desteklediği semi- nerin en önemli hedefınin, ka- tı atık yönetımiyle ilgili konu- larda Akdeniz adalan arasında deneyim alışverişi tesis etmek olduğu vurgulandı. Turizm mev- simiyle birlikte nüfusun artma- sı sonucu adalarda ciddi çevre kırliliğine yol açan katı atıkla- nn bertaraf edilmesi konusun- daki tedbirlerin tartışıldığı se- minerin diğer bir hedefınin de özel sektör seçeneklenni göz- den geçirerek kamu-özel sektör işbirliğini geliştirmek olduğu kaydedildi. Ada Belediyeleri Birliği Genel Sekreteri Ceyhun Targın, "Dünya ülkelerine bak- tığımızda adalar, anakaralar- dan farklı yerler olarak daha fazla koruma artına ahnmıştır. Bu Belediyeler Birliği, gerek ül- kenıi/de. gerek uluslararası plat- formda çözüm getirecektir" de- di. Merkezi hükümetin adalara daha vicdanlı da\Tanabileceği- ni ifade eden ilk Çevre Bakanı ve ANAP istanbulMilletveki- li olan Ali Talip Özdemir ise Boğaz trafiğine değinerek Ka- radeniz'den gelen kirliliğe de çözüm bulunması gerektiğinı belirtti. Özdemir, 13 ülkenın kirliliğini taşıyan Tuna Neh- ri'nin atıklannın Karadeniz'e, oradan da Marmara'ya ulaşma- sının ciddi bir sorun oluşturdu- ğunu söyledi. Prof. Dr. Kriton Curi'nin anısına düzenlenen se- minerden sonra çöp, katı atık ve çevre konusundald katkılanndan dolayı Curi'nin adının Kınalı- ada'da bir sokağa verileceği ve anısına yüzlerce fidan dikile- ceği bildirildi. SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN Beni güldürenler Yetmişli yıllardı. "Ortaoyunu" adlı bir belgesel film yaptım. TRT bu filmi oynatmak istedi. Fakat film denetime takıldı. Gerekçesini sordum. Hık mık ettiler, sonunda denetimde zarif bir hanım gerekçeyi açıkladı: "Filmdeki külhanbeyi argo konuşuyor." Merak ettim atladım gittim TRT denetçisıne. Filmi birlikte izledik. Tam denetime takılan yere geldi sıra. "Işte burası" dedi kadın: "Bakın ne diyor?" "Ne diyor?" dedim... "Heyt anam var mı bana yan bakan" diyor... Güleceğim gulemıyorum. "Değiştiririz" dedim. "Nasıl yapacaksınız" diye sordu. "Orada külhanbeyi 'Anneciğim, anneciğim bana yan bakmak mı istiyoriar' diye bağınr" dedim. "Ama o zaman külhanbeyi olmaz ki" dedi kadın. "Ben de onu demek istiyorum işte" diye yanıtladım. Film aynen geçti veoynadı. Külhanbeyi argo konuşuyor diye de hiçbir şey olmadı. Aklıma geldikçe gülerim. Levent Kırca Ayton Sert, bizım; çok iyi oyuncu, dublaj sanatçısı, tiyatrocu sevdiğimiz bir ağabeyimizdir. Iki kez beyin amelıyatı geçirdi. Doktorlar üçüncü bir ameliyatı gerekli görmüşler. Pek çok tiyatro sanatçısının kaderi olduğu gibi O'nun da bir kenarda birikmiş önemli bir parası yok. Durumu kötü değil ama, bu ameliyata gidecek olan para da az buz değil. Hadi Çaman bir formül düşünmüş, bütün arkadaşlar bir araya gelip bu işı yapabıliriz demiş. Levent'e telefon açmış... Levent atlamış gitmiş hastaneye: "Bütün ameliyat masraflannı ben üstleniyorum" demiş ve çıkmış... Şımdı birçok kişi, "Bir yığın para kazanıyor, tabii yapacak" dıyebilir... Biz, ne paralar kazanıp da böyle durumlar oldu mu "yurtdışında" dedirtenlere çok rastladık. O nedenle Levent'i kutluyorum... TV programlarına gelince. Onlar için artık kutlama yazısına gerek var mı bilmiyorum... azarlık ve duvarlık sözler Bilginin efendisi olmak için okumanın uşağı olmak şarttır. Balzac. Yetişme biçimi "Torunuma mutluluk getirdiğin için teşekküher." Böyle diyor yaşlı dede bir canavara. Torun ormanda oynarken bir canavar bulup eve getiriyor. Nine, önce bu canavan istemiyor, fakat torunu çok mutlu bu hayvanla. Dede, baskı yapıyor ve canavar evde kalıyor. 4-5 yaşlarında bir çocuk oyuncu oynamış bu rolü. Izlemenizi isterdim. Onlann kültüründe ta anaokulundan tiyatro kültürü aşılanır. Eğitim sistemlerinde bu Yasaklanan oyunlar Ankara Sanat Tiyatrosu (AST) ve Ekin Sahnesi'nin oyunlarına yasaklama getirerr düşünce, bence yasaklanmalı. 21. yüzyıla geldik ve ülkemizde hâlâ oyun yasaklanıyor. Bence oyun yasaklama üzerine kurulan oyunlar artık bitmeli. Utanıyorum. Bir yabancı meslektaşım soru soracak diye ödüm kopuyor. Aldanış Haritalara bakıyorum I Hiçbirinde evin yok Ansiklopedilere bakıyorum I Hiçbirinde resmin yok Sözlüklere bakıyorum /, Hiçbirinde adın yok Bakıyorum kendime I Seni görüyorum Benden başka yerin yok. AzizNesin 1983 Nesin Vakfı PORTRE vardır. Tiyatro ve sanatın diğer dallanndan uzak bir eğitim düşünülemez. Böyle olunca da engin bir kültürle donanmaya başlayan çocuk, ileride iyi bir yurttaş olmanın adımını atar. Işte o ülkelerde bizde olanlar olmaz. Kimse kimseyi yüzyıllar öncesine döndüımek adına politika yapamaz. Ve kimse asker acaba ne zaman gelecek telaşıyla yaşamaz. Dünyanın hangi uygar ülkesinde böyle bir düşünce kaldı?.. Sadık Abi O'nu hep sevgi ve gülümsemeyle ananm. Sadık Şendil büyük mizahçıydı. Bir gün birine çok kızmıştım. Terbiyesizlik etmişti. "Bu terbiyesizi döveceğim" diye tutturdum. Gençlik işte. Sadık Ağabey beni kenara çekip, "Evladım, bir eşek seni teperse senin de gidip eşeği tepmen mi gerekir? Sana bu öfkeyi hiç yakıştıramadım" demişti. Bunu hiç unutamam. Bir yığın aşağılık kompleksi olan insan var. Muhatap olmamak gerekiyor. Bu ustamın öğütünü hiç unutmuyorum. O'nu 1966 yUında tanıdım. Askerden dönmüş senaryo asistanlığı yapıyordum. Sadık Ağabey'in verdiği küçük paralarla yaşamımı sürdüfürken bir gün telefon çaldı. Ali Poyrazoğlu, "Ulvi Uraz Tıyatrosu'ndan anyorum, Hababam Sınıfı'nı oynayacağız, Ulvi Hoca seni istiyor" dedi. Atfadım gfttim. Ulvi Uraz'ı ilk kez orada gördüm. Bir yıl onunla çalıştım. Asistanlığını yaptım. Ondan önce birçok tiyatroda çalışmıştm. ŞehirTiyatrolan, MüntrÖzkut, Muammer Karaca, Tevhid Bilge tiyatrolan da benim için hep birer okul olmuştu, ama Ulvi Hoca'dan öğreridiklerimi ne konservatuvarda ne diğer tiyatrolarda görmedim. Büyük Hoca'ydı. Her oyunu inceden inceye irdelemeyi bilir ve öğretirdi. Birine oynatmak istediği bir rolü hep başka aktöriere okuturdu. Yani bir oyuncu, o oyundaki bütün rolleri okur, bilir, ezberler sonra da hocanın istediği rolü oynardı. Ama tüm oyuna hâkim olurdunuz böylece. Bir yıl çalışıp aynldım tiyatrosundan. Ama ondan öğrendiklerimi hiç unutmadım. O'nu hep iyi ve büyük usta olarak anacağım. A^f, Türk tiyatrosu Geçen hafta Devlet Tiyatrosu'nun turneler yaptığını, I. B. ŞehirTiyatroları'nın dayapmasını dilemiştim. Asıl amacım Rumelihisarı Oyunları'nın yeniden başlamasını vurgulamaktı. Şehir Tiyatroları'ndan aldığım faksta Ankara, Adapazarı, Bergama, Antalya gibi yörelere turne yapıldığı ve Ordu, Ünye, Bursa, Konya, Ankara gibi yeriere de yapılacağı belirtiliyor. Bu çok güzel bir şey. Bir de Rumelihisan temsilleri yeniden başlatılırsa, o zaman tiyatro adına çok sevindirici olacak. Çünkü o temsiller binlerce izleyiciye seslenen yaz oyunları idi. Muhsin Ertuğrul Hocamız, buna çok önem verirdi. Türk tiyatrosu, gelecekte böyle sorunları tartışmayacak. Dünya tiyatrosuna nasıl bir katkıda bulunabilirizi tartışacak ki o da Türk yazariarının yazdığı oyunlardır. Pazarın fıkrası Temel köpeğiyle dolmuşa binmiş. Tam yanında oturan adam buna fena halde bozularak: - Beyefendi, şu anda üzerimde kocaman bir pire dolaşıyor, biliyor musunuz deyince Temel: - Aman Karabaş, demiş köpeğine, sakın kıpırdama yanındaki adamda pıre var, sana sıçrayabilir. Politika Ben bu topraklarda doğup büyümüş biriyim. Bu ükeyi seviyorum. Her tür insanın ve düşüncenin bulunduğu bir ülke burası. Ama son zamanlarda bir dayatmadır gidiyor. Küfürler, saygısızlıklar, terbıyeyi aşan davranışlar bizi yönetenlerden geliyor. Ben bunlann yönetiminde yönetilmek igtemiyorum. Politikacılann, bizden daha üst düşüncelerde, saygın özellikli olması gerekirmiş gibi geliyor bana. Devletiyle banşık bir ülke vatandaşı olmak ne güzeldir. Bunu bir Ingiliz, bir Isveçli, bir Fransız yaşamlan boyu hiç düşünmediler. Onlar "Ne zaman darbe olur? Acaba irtica geh gelir mi" gibi düşünceleri hiç yaşamadılar. Bu bizim de hakkımız değil mi?.. Bu kadarcık şeyi istemek çok mu?.. Devlet dilediği zaman eğer koşullan uygun görürse bir vatandaşını vatandaşlıktan ihraç edebilir. Ben de bir vatandaş olarak bir gün devletimden hoşnutsuzluğum çekilmez bir hal alırsa, aynı şeyi düşünüyorum. OKUYUN: Sulhi Dölek / KİRPİ - İş. B. Yayınlan. İZLEYİN: Olacak O Kadar Televizyonu SEVİN: Demokrasi. Çocuklar-gençler... Sigaradan sakının, sigara ınsanı öldürür. Siz büyüklerinıze bakmayın. Bir berber bir berbere bre berber gel beraber bir berber dükkânı açalım demiş. Kırk küp kırkının da kulpu kınk küpVSusurluk'ta susuz sucu, sus pus olmuş örtmüş suçu. Atatürk diyor ki: Şûrayı nazarlannıza arz ederim ki böyle adi ve sefil hilelerte hükümdarlık yapan halifeler ve onlara dini alet yapmaya tenezzül eden sahte ve imansız âlimler, tarihte daima rezil olmuşlar, terzil edilmişler ve daima cezalannı görmüşlerdir. Golf Yıllar önce Amerika Bırteşik Devletleri'nde bir arkadaşımın evinde misafirim. Şöminenin üzerinde kocaman bir golf kupası gördüm. Çok hoşuma gitti. "Seni kutlanm kupa almışsın" dedim. "Evet, EN KÖTÜ GOLFÇÜ KUPASI". Olayı anlattı. Bir golf turnuvasına girmiş. O kadar kötü oynamış ki ona bir kupa vermişler. Adamlar insanlann komplekslerini yenmesine nasıl yardımcı olunacağını biliyortar. Şimdi bizde de böyle kupalar konsa, örneğin politikacılarımıza bu anlamda kupalar versek... Hemen şunu diyeceksiniz biliyorum: "O kadar çok kupayı nereden bulacağız?" Adalet Türkân Şoray "yangına sebebiyet vermekten" dolayı hapis istemiyle yargılanıyor. Susurluk ekibi ise elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor. Bu ne be?.. Hukuk kişilere göre değişir mi?.. Başlanm böyle dokunulmazlığın şeyine... Adalete inanmamamız için her şeyi yapıyorlar. ' g n Kitap, mektup, faks, telefon, telgraf gibi çeşitli haberleşme araçlanyla bana ulaşanlan size duyuruyorum: • Bilgi Yayınevi'nden Erendiz Atasü "Taş Ustüne Gül Oyması" adlı kitabını göndermiş. • Kültür Lisesi Öğrencileri "Kuvay-i Milliye" adlı oyunu oynadılar. • Judocularımız Avrupa Judo Şampiyonasf nda dereceler aldılar. Kutluyoruz. # Gazhane Çevre Gönüllüleri Kadıköy-Hasanpaşa'daki Havagazı Fabrikası'nı Kültür Merkezi yapmak istiyoriar. Destekliyoruz. • Mitos Boyut Yayınlan'ndan Tamer Leverrt'in "Ya Tutarsa" oyunu çıktı. • Erol Soysever adlı okur emeklı binbaşıymış. Kendi emekii olmuş, ama bir türlü emekliliğe alışamamış olacak ki hâlâ emir verir gibi mektup yazıyor. Oldukça da terbiye dışı. O nedenle yanıt yok.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear