25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 HA2İRAN 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 11 Şevket Kazan, savcılar hakkında soruşturma açılması için talimat verdi Adalette istenmeyen bakatıAJVKARA/İZMİR (Cumhuri- yet) - Adalet Bakanı Şevket Ka- zan, Genelkurmay BaşkanlığYnın "Irticai faalryeüer" konusunda ön- ceki gün verdiği brifınge katılan adli yargı yargıç ve savcılan hak- kında soruşturma talimatı verdi. Brifinge katılan Yargıtay 8. Ceza Dairesi Başkanı Yusuf kenan Do- ğan. "Bu brifingi izledikten sonra. ülkemi/in ne kadar büyiik bir teh- like altında okJuğunu anladım.Ge- nelkurmay görevini layıkı ile yap- ü, şinıdi sıra devletin diğer birim- leıinde"dedi. Milli Savunma Ba- kanı Tıırhan Tayan ise yargı men- suplanna verilen brifingin daha öncekilerden farklı olmadığını \ e siyasi bir yönûnün bulunmadığı- nı söyledı. K_azan'ın talimatı üzerine dün sabah harekete geçen Teftiş Kuru- lu başkanlığı. soruşturmayı yü- rütmekle görevlendırdiği iki mü- fettişin. öncelikle brifınge katılan adli yargıç ve savcılann adlannı saptayıp sicil durumlannı incele- meye başladıklan öğrenildi. Adalet Bakanlığı yetkilileri. so- ruşturmanın 2802 sayılı Hâkim- ler ve Savcılar Yasası'nın 63. mad- desinin (c) bendi kapsammda yü- rütüleceğini belırttiler. Söz konusu y asa bendınde. ma- zeretsiz olarak göreve geç gelmek ya da görev den erken aynlan yar- gıç ve savcılara "uyarma" cezası- nın verileceği öngörüldü. Yetkılı- ler, soruşturmayı yürüten müfet- tişlerin öncelikle brifınge katılan yargıç \ e savcılann ıfadesine baş- vuracaklannı, daha sonra bu ko- nuda hazırlayacaklan raporu Hâ- kimler ve Savcılar Yüksek Kuru- lu'na (HSYK) sunacaklarını kay- dettiler. Soruşturmanın cn erken i- ki ay içinde tamamlanabileceğine dikkat çeken yetkililer. müfettiş raporlannın Kazan'ın başkanlı- ğında toplanacak HSYK'de tartı- şıldıktan s^nra, kimler hakkında ne cazanın verileceğinin belirle- neceğini söylediler. 'Soruşturmadan sonuç alınamaz' Eski Adalet Bakanlığı Müsteşa- n ve Yargıtay 8. Ceza Dairesi üye- si Yusuf Kenan Doğan, brifınge katılan yargıç ve savcılar hakkın- da açılan soruşturmadan sonuç alınamayacağını söyledi. Dogan, Cumhuriyet'e yaptığı açıklama- da. "Genelkurmay. Türkiye'nin içinde bulunduğu sıkıntılar konu- sunda iyi bir haarük yaprruş. Bu sıkınnlar yine çok iyi bir sunuşla yargıya aktanldı" dedı. Dogan, şunlankaydetti: " Elbette ki bir ülkedeve özellik- leAtatürk'ün kurmuşolduğu Tür- kiyçCumhuriyeti'nde iilkenin bir- ligine. laik ve demokratik sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriye- rin nitetiklerine yönelik tehlikeleri anayasal bir kuruluş olan Genel- kurmay 'ın. yine anayasal bir kuru- luş olan yargıya anlatması çok do- ğaldır. Bir anlamda Genelkur- may'uı görevleri arasındadır. Ada- let Bakanlığı'nın izin vermeme gi- rişimi. 2802 sayılı yasanın 48. mad- desinin yanlış yorumu anlamında- dır. Ancak. Türkiye'de yargı ba- ğunsızuğuun ve yargıç güwncesi- nin yeniden ciddi bir biçimde göz- den geçirilmesinin zarureti ortaya çıkmıştır." Doğan. yargıç ve savcılann bü- yük bölümünün ve özellikle laik, demokrat ve Atatürkçü olarak bı- linen kesiminin brifınge yogun şe- kilde katılmış olmasından mem- nuniyet duyduğunu vurguladı. Bakan Şevket Kazan'ın yargıya yaptığı baskının etkili olmadığı- nın ortaya çıktığını bildiren Do- ğan, "Katılanlann yoğun bir bi- çimde Adalet Bakanlığı'ndan laik düşünceleri nedeniyle uzaklaştın- lan arkadaşlanmız olması da ko- nunun bir başka önemli vanıdır" diye konuştu. Doğan, daha sonra şunlan kay- detti: "Kişisel bilgilerimin de yanın- da, bu brifingi izledikten sonra 50 yıldan beri İslami akımlara ve la- iklik aleyhindeki gelişmelere veri- len tavizler sonunda, ülkemizin ne kadar ciddi bir tehlike ile karşı karşıyla olduğunu gördüm. Esa- sen Geneikurmay'ın düşünceleri ve açıklamalan karşısında. yargı- nın da aynı doğrultuda hassas ol- ması lazım. Üzülerek ifade ermek gerekir ki devlet. süratle bazı dü- şüncelerin kadrolaşmasına itil- mektedir." 'Siyasi yönü yok' Bu arada NATO Savunma Ba- kanları İlkbahar Toplantısı'na katılmak üzere dün Brüksel 'e ha- Genelkurmay 'ın medyaya verdiği brifingin yargı için verdiği brifing kadar faydalı olduğu belirtildi. reketinden önce Atatürk Havali- manı'nda bir açıklama yapan Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan. Genelkurmay Başkanlığı tarafından yargı temsilcilerine yönelik verilen brifingin daha öncekilerden farklı olamdığını belirterek "Bu son brifingin de ötekilerden hiçbir farkı ve amacı yoktur. Söz konusu brifingin hiç- bir siyasi yönü de yoktur. Bu ba- kımdan Adalet Bakanı'nın has- sasiyetini anlamakta güçlük çeki- yorum"'dedi. İzmir Barosu Başkanı Çetin Turan Adalet Bakanı Şevket Ka- zan'ın hâkim ve savcılara yönelt- tiği "brifing tehdküni" "Cumhu- riyet tarihinde benzeri görülme- miş bir skandal" olarak nitelen- dirirken. hukukçular gelinen noktada DSP'nin de büyük payı olduğunu vurguladılar. Kazan'ın köktendinciliğe duy- duğu hayranlığı her fırsatta dile getirdiğini vurgulayan Çetın Tu- ran. "Bakan. başka ülkelerde uy- gulanan çağdışı şer'i hükümleri örnek almakta. bunlan laik cum- huriyet rejimine uygulama dü- şüncelerini öv gü dolu cümlelerle açıklamaktadır. Şeriat çığlıklan ile toplu kıy ını düzenley en sanık- lann avukatlığını üstlenmeye te- şebbüs etmiş, köktendinci suçla- malarla tutuklu bulunanlan ce- zaevlerindeziyaret edip yüreklen- dirmek istemiştir. Adalet Bakanı Kazan 'bostan korkuluğu" olma- dığını. memlekefi "babalannın bostanına' çevirip yiyip bitiren- lere. çetelere.suç örgütlerine kar- şı kamtlama durumundadır" di- ye konuştu. Çağdaş Hukukçular Derneği tzmir Şube Başkanı Ahmet Hamdi Yıldırım ise Kazan'ın tavnnı hâkımlere ve sav cılara yö- nelik tehdit olarak niteledı ve " Bu açık tehdidi kmryoruz** dedi. Islamcı sermaye REFAHYOUla daha da büyüdü Kombassan, YÎMPAŞ, Ülkerve Ittifak Holding 'e yaklaşık 10 trilyon liralık teşvik belgesi verildi ANKARA (Cumhuri)et Bürosu)-REFAHYOL hü- kümetinın kurulmasının ardmdan geçen 1 yıllıksü- rede İslami sermayenin ön- de gelen holdinglerinden Kombassan. YtMPAŞ. Cl- kervetttifaka lOtrilyonli- raya ulaşan miktarda teş- vik belgesi verildi. Faizsiz sistemde çalışan özel fi- nans kuruluşlanna 6 ay içinde hem aracı kurum kurma hem de altın alım- satımı ve ithali izni sağlan- dı. Petlas, Kombassan Hol- ding'e. daha önceki satış fıyatmın yansına satıldı. Hükümet İslami serrna- yeye, özellikle fınans piya- sasında yeni düzen oluştu- rabilmesi ve gelişmesı için arka arkaya yeni kapılar aç- tı. RP-DYPkoalisyonudö- neminde Kombassan Hol- ding'e 3.4 trilyon liralık. YİMPAŞ Hold'ing'e bağlı şirketlere 3 trilyon liralık. Ittifak Holdıng'e 1 trilyon liralık. Ülker'e 2 trilyon li- ralık yatınm v e ihracat teş- vık belgesi dağıtıldı. Özelleştirme kapsamın- da 2 yıl önce Nadir tm- pex'e 57 milyon dolara sa- tılan \e geri alınan Petlas, Kombassan Holding'e 7 yıl vadeli olmak üzere 37 miljon dolara verildi. Ozel fınans kuruluşlan- na lstanbul Menkul Kıy- metler Borsasfnda işlem yapabilmelen için aracı kurum kurma izni verildi. Yetkililer. İslami serma- yeyle çalışan holdınglerin. halktan 'kâr payı dagırjmı' adı altında topladıklan pa- ralara karşılık hisse alım- satımını yapabilmek için aracı kurum kurmak iste- diklerine. yeni düzenleme- nin bu şirketlere büyük ko- laylık sagladığına dikkat çektiler. Özel finans ku- rumlanna. aracı kurum iz- ninin ardından altın alım- satımı yapma ve altın ithal etme izni de verildi. Hazine Müsteşarlığı'nın önceki gün yayımlanan tebliğiyle. altın piyasasın- da çalışabılecek aracı ku- rumların özel finans ku- rumlan tarafından açılma- sına izin verildi. Aynı teb- liğ. bir finans grubuna al- tın ithal etme olanağı da sağladı. Aynı tebhğle. yurtdışm- daki kışı ve kurumlara al- tın alım-satımı yapma yet- kisı v erilmesi de düzenlen- di. Ilgili çevreler. bu mad- denin de özellikle. Türk- menistan ve Kazakistan'da birçok şırket açan İhlas ile Nur cemaatinın önde gelen isimlerinden FethullahGü- len'in şirketi Asya Hol- ding'e büyük olanak sağla- yacağına dikkat çektiler. Hazine tebliğınin ardın- dan dün de Maliye Bakan- lığı birtebliğ yayımlayarak ihracat işlemlerinde katma değer vergisinın muaf tu- tulması uygulamasına özel finans kurumlanmn işlem- lerini de aldı. Özel finans kurumlanmn \erecekleri teminat mektuplanntn devlet ihalelerinde kulla- nılmasma olanak saâlandı. 6 Laîk cumhuriyet tehdit edüiyor' • Baştarafi 10. Sayfada öcalana milletvekilliği tekllfl: Bir siyasi partinin irtica yanlısı Di- yarbakır ll Başkanı. bölücü örgüt ba- şının kendı partisinden aday olabilece- ğini açıklıkla ifade etmiş ve bu görüş maalesef aynı partinin bazı parlamen- terlerince de desteklenmiştır. Benzer olay, 1991 yerel seçimleri öncesinde de HADEP'le işbirliği yapılmak sure- tiyle sergilenmiştir. 163. madde: Diger taraftan irticai kesime karşı bilinçli olarak devletin ilgili organla- nnca yeterlı denetim yapılmamasın- dan ve yasalann gereği gibi uygulatıl- mamasmdan istifade ile; bu kesımin eylem ve faaliyetlerıni artan bir cüret- kârlıkla icra ettıği görülmektedır. Özellikle Türk Ceza Kanunu'ndan kaldmlan 163. maddenin yarattığı boşluğun doldurulmaması. ırtıcaı ke- sime güçlü bir propaganda imkânı ve ortamı sağlamıştır. Artan irticai faaliyetlere karşı alı- nan MGK kararlan göstermelik bazı tedbirler dışında uygulanmamıştır. Kararlann kamuoyoı gündemıne soku- larak engellenmesine çalışılmaktadır. MGK kararlannı TSK'nindayatma- sı olarak kamuoyuna yansıtan irticai kesim, TSK ile halkı karşı karşıya ge- tirerek silahlı kuvvetleri yıpratmaya çalışmaktadır. Önemli bir ekonomik güce sahip olan irticai kesimin. bu alandaki. art- tırarak devam ettirdiği faaliyetlerini sürdürebilmesi halinde, daha güçlü malı ımkânlara kavuşabilecegi değer- lendirilmektedir. irticai kesim, kendı ideolojisini ül- keye yerleştirmek ve hâkim kılmak doğrultusunda. halıhazırda ülkenın en hassas konusunu oluşturan kanlı terör örgütü PKK ile ılişkiye girmekten ka- çmmamakta. bu şekilde terörü sona er- direceği noktasından hareketle, örgü- tü ve bölge halkını kendi amaçlan için kullanmanm yollannı aramaktadır. irticai kesimin, bır yandan içte siya- sal islami gerçekleştirmeye çalışırken. diğer yandan Türkiye'deki laik ve de- mokratik rejimi kendileri için tehdit olarak gören. başta lran olmak üzere teröre destek veren bazı tslam ülkele- riyle dayanışma içine girerek halkımı- zı Atatürk'ün hedef olarak gösterdiği batı medeniyetinden uzaklaştırmaya yönelik çabalar içinde olduğu gözlen- mektedir. tnönü'nün tarihi konuşması: 4 Mart 1929 tarihinde, devrin başbakanı mer- hum Ismet tnönü. TBMM'de yaptığı tarihi bir konuşmada; w Efendiler teh- like kapının eşiğine geUnceye kadar sabreden büyük Meclis, cumhuriyeti kurtarmak için keskin ölçülerin zama- nı geküğine hükmcrmiş. dinin. devlet- ten ve siyasetten uzaklaştınlması da ge- çen devirde tamamlanmıştır. \ atandaş mabedinde kendi itikadı ve vicdanı ile serbest bırakılmış, onun ank ve tefhiz inancı bu dünyanın karışık işlerinden kurtanunışnr. Hiç kimse bir vatanda- şa. dini inancından, ibadetinden ötiirü bir engel çıkarnıav a nasıl rnuktedir ol- mayacaksa, dindar silahı ile de hiç kim- seTBMM'nin herhangi bir kanununa. bir vatandaşın emniyet ve haysryetine dil uzatmaya imkân bulamay acaknr" demıştir. Oysa ki bugün: mensuplanna banş. saygı ve sevgı. karşılıklı yardımlaşma ve iyi ahlakı öğütleyen toplumu ayıran değil. kaynaştıran. diğer dinlere dahi hoşgörü ile yaklaşan dinimize aykırı olarak: "Dinimize küfrettüer" slogan- ları ile insan boğazlayan caniler. Ab- bası döneminden bile geri bir ilkelliği açıkça sergilemektedir. tşte bu anlayıştır ki. bu kesim, bu- gün bilinçli bir şekilde TSK'yi din düşmanı olarak göstermektedir. Netice olarak irticai kesimin hali- hazır faaliyetleri itibanyla; Atatürk'ün temellerini attığı ve çerçevesi anayasa- mız ile belirlenmiş olan demokratik. laik ve sosyal hukuk devleti anlayışı dışma çıkarak. TC devletini yıkmayı amaçladığı açıkça görülmekte ve ülke- mizde siyasal İslami gerçekleştiıme yolunda oluşan irticai tehdidin çok ciddi boyutlara ulaştığı değerlendiril- mektedir. Ancak Türkiye Devleti'nin şekli cumhuriyet. rejimi demokrasidir. Cumhuriyet. ümmet olmayan bir mil- let kavTamını ve üniter devlet yapısını esas alfnıştır. Türkiye Cumhuriyeti dev letinin enbariz karakteristiği. Ata- türk ilkelerine, demokratik, laik ve sosyal hukuk dev letıne. insan hakları- na. hukukun üstünlüğüne dayanan çağdaş bir siyasal sıstemı benimsemiş olmasıdır. Nitekim anayasanın; Bırinci mad- desi: Türkiye Devleti bır cumhuriyet- tir. tkinci maddeii: Türkiye Cumhuri- yeti, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, de- mokratik, laik ve sosyal bir hukuk dev - letidir. Dördüncü maddesi ise; Bırinci ve ıkınci maddelerdekı hükümlerin de- giştirilemeyeceği ve değiştirilmesinin teklif edilemeyeceği hükümlerine amirdir. Böylece anayasanın temel ni- telikleri kapsamında. Türkiye Cumhu- rıyeti'nin bağımsızlığına, halkın ege- menliğine, milli değerlerine, laikliğe, dev letin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne ve üniter devlet yapısına bağlılık Türk devlet sisteminin temel taşlarıdır. Bu husus milleti ile devlet arasında bir antlaşmadır. Bu antlaşmaya kurallan bilerek, uy- gulayarak ve uygulatarak rıayet eden her vatandaş Türk milletinm onurlu ve saygıdeğer mensubudur. Bugün itibanyla; artan boyutta de- vanî eflen' frîicai tehdidin. Türkiye Cumhuriyeti"ni yıkmayı hedef alan fevkalade ciddi boyutu; Atatürk'ün kurduğu cumhuriyet ılkeleri doğrultu- sunda memleketini seven demokratik ve laik her vatandaşın dikkatle izleme- si ve bu tehdidi her kesime anlatması, tarafsız kalmaması ve icraatta bulun- ması ana görevidır. Bu noktadan hareketle: Atatürk'ün kurduğu modern ve laik Türkiye Cum- huriyeti devletinin nitelikleri değişme- yecek ve değiştirilemeyecektir. Bun- lar: - Tek mıllet, - Tek vatan. - Tek dev- let. - Tek dil. - Tek bayrak olarak ifa- de edilmektedir. L i b y a , i r a n . S u d a n v e S u u d i A r a b i s t a n i r t i c a i k e s i m e d e s t e k s a ğ l ı y o r ' TSK, radikal örgütler konusunda uyardı PKK terör örgütü tarafından Lüb- nan'da gerçekleştinlen ikincı kon- feransta alınan kararlar çerçevesin- de: "İmamlarBirliği 1 "oluşrurulmuş. her camınin "Propaganda ve lsyan Merkeri" haline getirilmesi karar- laştınlmıştır. Bu kararlar bazı cami- lerde bölücü ve irtica yanlısı bazı imamlar tarafından hayata geçiril- miştir. Terör örgütü, daha geniş kitlelere hitap edebilmek düşüncesi ile bu kez "Kürdistan tslam Hareketi'" ad- li örgütü hayata geçirmıştir. 1993 > ı- lı Temmuz ayında yapılan Kürdistan İslam Hareketi Kongresi'nde: diğer din ve gruplarla ilişkilerin geliştiril- mesi, kadınlann savaş içerisinde y- er almalan. sözde Kürdistan'ın bir- leştirilmesi ve eski Kürt medrese ve külliyelerinin tekrar canlandınlma- sı hususlannda bir dizi karar alın- mıştır. K. Irak'ta faaliyet gösteren ve şeriat düzenini Türkiye'ye de ih- raç etme gayreti içinde olan lran ta- rafından desteklenen İslami Hare- ket Partisi lideri ŞeyhOsman, ülke- mizde bilinen çe\ relerden büyük iti- bar görmüş ve hacca gönderilmiştir. K. Irak'ta İslami esaslara dayalı bir Kürt devleti kurmayı amaçlayan Şeyh Osman'ın, Güneydoğu Ana- dolu Bölgesi'nde de sempatizanla- n bulunmaktadır. Bu kişi vasıtasıy- labölgede tslami Hareketcanlandı- nlmaya çalışılmaktadır. Bölücü terör örgütünün yan kuru- luşu olan Kürdistan İslam Hareke- ti'nin hac organizasyonu yaparak hacca personel göndermesi, irticai kesimin sempatısıni kazanmak için yapılan bir faaliyet olarak kıymet- lendirilmiştir. A\ rupa'daki bölücü örgüt bürola- n ile Avrupa Milli Görüş Teşkila- tı'nın. Türkiye Cumhuriyeti aley- hinde yapılan eylemleri. birlikte or- ganize ettikleri, yurtiçınde de Milli Gençlik Vakfı ile HADEP'in cum- huriyet rejimine karşı ortak mücade- lebaşlattıklan hakkında önemli tes- pitleryapılmıştır. 26 Nisan 1997 günü bölücü terör örgütü PKK'nin Almanya'ntn Düs- seldorf kentinde. Ermeni örgütleri- nin Bonn'da. sonra irticai unsurlann Köln'de uydu vasıtasıyla yaptıklan rejim karşıtı propaganda yayınının aynı günlere gelmesi, Batılı ülkeler- de Türkiye'ye karşı Kürt kartından sonra Ermeni ve irtica kartlannın da aynı anda oynanmaya başlandığı şüphesini beraberinde getirmiştir. Türkiye'de etkinliği gittikçe azalan bölücü terör örgütünün yurti- çinde ve y'urtdışında ir- ticai unsurlann gerisin- de ve desteğinde yer al- maya başladığı ve itti- fak oluşturma çalışma- lan ile yeni bir çıkış yo- lu arama gayreti içinde olduğu bugün belirgin- lik kazanmaktadır. Bunun yanı sıra: irti- cai kesimin. hedefine ulaşmak için İslami te- rör örgütleri ve başta lran olmak üzere ulus- lararası terorizme des- tek veren ülkelerle olan bağlantıları incelendi- gınde durum özetle şu şekildedir. İrticai kesimle yakın ilişki içeri- sinde bulunmakta ve başta maddi destek olmak üzere her türlü yardı- mı yapmaktadır. Son olarak 14 Ni- san 1997 tarihinde Libya'da düzen- lenen bir festivale Libya lideri Kad- dafi'nin özel davetlisi olarak Türki- ye den irtica yanlısı 3 millervekilinin katılması fevkalade dikkat çekici- dir. Libya. ayrıca islami Selamet Cephesi vasıtasıyla da. Türkiye'de- ki irticai unsurlarla yakın işbirliği ve desteğini sürdürmektedir. Suudi Arabistan: İrtica eğılımı olan millervekili ve bürokratlara ilave hac imkânı sağla- yarak. sempati kazanmakta ve irti- cai unsurlara maddi destek vermek- tedir. Hac sezonunda S. Arabis- tan'da işçi olarak çalıştınlmak üze- re Türkiye'ye 5 bin kişilık konten- jan verildiği, işçilerin vize işlemle- rinin S. Arabistanlı bir firma tarafın- dan yapıldığı. vize ücreti olarak iş- çi başına biner dolar talep edildigi ve toplanan paranın Türkiye'deki irti- cai örgütlere aktanldığı tespit edil- miştir. Suudi Arabistan aynca, Müslü- man Kardeşler ve Rabıta örgütü va- sıtasıyla Türkiye'de faaliyet göste- ren bankacılık ve finans sektörleri ile temasta bulunarak irticai kesime yüksek düzeyde maddi destek sağ- lamaktadır. Sudan: Türkiye'deki irticai kesimle yakın ilişki içerisinde bulunduğu. İslami terör örgütlerine destek verdiği bi- linmektedir. Yakalanan Hizbullah örgütü mensubu bir şahıs verdiği ifadede. "Sudan makamlannın ken- dilerine her rürlü lojistik ve para yar- dımı yaptığını. kamp kurnıalan için başkent yakınlannda yer tahsis et- tiklerini ve askeri eğitim kampının kurulma aşa- masında olduğunu" ı- fade etmiştir. Yine bu devlette bulunan teröristlerin içinde ir- tica yanlısı 4 Türk'ün de bulunduğu belirlen- miştir. İran: Şenat esaslarına da- yalı bir rejimın Türki- ye'de kurulması için planlı olarak maddi ve manevi her türlü deste- ği sağlamaktadır. Bu çerçev ede; terör eylem- leri de icra eden radikal Islamcı gruplardan Hizbullah. Selam ve İs- lami Hareket örgütlen- nin lran tarafından yön- lendirildiği ve üst düzey yöneticile- rinin Iran'da eğitildiğine dair tespit- ler mevcuttur. Bir örnek olmak üze- re, yakalanan bir İslami Hareket mi- litanı. verdiği ifadede. "İran'daeği- tildiğini ve Türkiye'deki İranlıdiplo- matlarla ilişki kurduklarını" beyan etmiştir. tran. Türkiye'de eylemlerde bu- lunan İslami Terör Örgütü militan- lanna maddi destek. pasaport ve Iran'da bannma imkânlan vermek- tedir. Yakalanan bir Hizbullah terör örgütü militanı açıklamasında: "Tahran'a dönen Ankara Büyüke^ çisi Ali Rıza Baghari'nin, Türkiye Oe İran arasındaki rüm bağlantıyı sağladığını. elçinin ay nlışından son- ra Ankara'daki bu görevi İstan- bul'da bulunan İran Başkonsolo- su'nun üstlcndiğini. kaçaklara para ve pasaport sağladığınL, İran'da ba- nnma ve bütün ihtiyaçlannuı karşı- lanması için görev lilere talimat ver- diğûıi" ifade etmiştir. tran. özellikle basın yoluyla icra ettiği propaganda ile irticai kesime destek vermekte, Türkiye'nin içişle- rine açıkça müdahalede bulunmak- tadır. Nitekim 4 Mayıs 1997 tarihli Tahran Times gazetesi verdiği ha- berde, Türkiye için, "Generallerkı- sa sürede halkı bastırabilirler, ama uzun sürede Ceza>ir'de ortaya çıkan olay Türkiye'de de tekrarlanabilir'* ifadesini kullanmış. maalesef bu tip müdahalelere ilgililerce sessiz ka- hnmıştır. tran, Türkiye-lsraıl ilişkilerini kendi amaçlan doğrultusunda kul- lanmaktadır. Bu kapsamda; 10 Ma- yıs 1997 tarihli Kayhan Internati- onal gazetesinin bir haberinde, "Türkiye'deki İslamiyetçiler, İslami dünyanın menfaatlerini tehdit eden tehlikelere karşı çıkmak için diğer İslami ülkeler ile siyasetlerini koor- dine etmeye gajTet edeceklerdir" di- yerek irticai kesime destek vermiş- tir. lran. Türkiye'deki irticai unsur- lan motive ermek için her türlü gay- reti göstermektedir. Nitekim lran Devrim Muhafızlan Komutanı Ge- neral Rızai. televizyonda yaptığı bir konuşmada: ikı cephede birden sa- vaşabileceklerini. bunlardan birinin ABD. diğerinin de Batı komşusuol- duğunu söyleyerek Türkiye"deki ir- ticai unsurlara destek verdiğini açık- ça ortaya koymuştur. Ayseli Göksoy dan Şevki Yılmaz 'a 'Meclis'e neyüde geldin?' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM'ye, mil- letvekillerine ve Atatürk e hakaret eden RP Rize Mil- lervekili Şevld Vılmaz. dün korumalanyla Meclis'e geldi. Yılmaz. RP grup başkan- vekilleriyle görüştükten sonra Meclis'ten aynldı. RP grubu tarafından di- siplin kuruluna sevk edilen ve bir haftalık sav unma sü- resi bugün sona erecek olan Yılmaz. konuşma kasetle- rinin yayımlanmasından sonra ilk kez Meclis'e gel- di. Y'ılmaz. halkla ilişkiler binasmdaki çalışma odası- na giderken Manisa Ba- ğımsız Milletvekili Ayseli Göksoy'la karşılaştı. Yanında kalabalık bir ko- ruma grubu bulunan Yıl- maz, gülümseyerek Gök- soy'u selamladı. Göksoy bunun üzerine. "Ne yüzle geldin buraya terbiyesiz adam" diye bağırdı. Şevki Yılmaz. bu sözlere yanıt vermezken tepki gösteren korumalan ile Göksoy ara- sında tartışma yaşandı. ANAP liden Mesut Yıl- maz'ın Meclis kürsüsün- den hakaret dolu sözler söylediğinı öne süren Yıl- maz. kendisıni şöyle savun- du: "Bu sözler karşısında duyariı çevneler neredeler? Buna Meclis Başkanı dahil- dir. Bir milletvekiline ağza ahnmayacak şekilde haka- retler yağdınyor. Türki- ye'nin Başbakanı'na bir başkası aynı hakareti yapı- yor. Bir Müslüman ülkenin liderine de y apıyor. Başba- kan Yardımcısf na namus iftirası atılıyor. Tansu Cüler Hanımefendi'nin kadınlık onuru yok mu? " Yılmaz. RP grup yöneti- minin kendisinden ıstifa et- mesini isteyipistemediğine ilişkin bir soru üzerine. "Öy le bir şey söz konusu de- ğU" dedi. ÂNAP milletve- killeri de Yılmaz aleyhine dava açması için. partinin avukatınanoteraracılığıyla vekâlet verdiler. ANAP Grup Yönetimi. Şevki Yılmaz'a dava aç- mak isteyen milletvekille- rine kolaylık sağlamak amacıyla 11. Noter görev- lisı Nurcan İnce'yi dünkü grup toplantısına getirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear