01 Mayıs 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
: MAYIS 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Nrin'in Aatiirk sevgisi •-'konomi Servisi - Tûkiye Tekstil Sanayii İşvrenlen Sendikası Yöetim Kurulu Başkanı HatNann. Marmans'te Atriirk Meydanı Içmeler veVntalya tekirova bellesındeki Atatürk heycellennden sonra Çeıcezköy 'e bır Atatürk heyceli kazandırdı. Hekeltıraş Prof. Tankut Ökem'in yaptığı Atatürk He;keli, Çerkezköy Bel-dıye Meydanı'nda dünaçıldı. Halit Narin, "tçnde bulunduğumuz zorjûnlerde yine o bizim ımdidımıza yetışıyor. Sözerinı ve eylemlerini hatrlıyor, ne yapmamız gerectığını O'nun işantlerinden çıkanvoruz. O"nun ismnı bizı bırbınmizden ayınnak ıçin kullanmak en biyük ihanettir" dedi. Yoksullukta bölgesel deıgesizlik • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Türkiye Ekor.omık ve Sosyal ErüdierVakfı(TESEV) ile Bırleşmiş Milletler Kalkınma Proaramı'nın (UNDP) ortakîaşa düzenlediği "Yoksulluğu Önleme Stratejileri" konulu toplantı Dıyarbakır'da başladı. Birleşmış Milletler Türkiye Daimı Koordınatörü Pauj van Hansvvijck de Jonge. Türkiye'nin kalkınmasında bölgesel dengesizlikler ortaya çıktığını belirterek. ••Türkiye'deki yoksulluk, bölgesel kalkınma dengesizlıklennden ortaya çıkıyor. Marmara ve Ege bölgelennde yoksulluk oranı yüzde 1.4 iken. Doğu \e Güneydoğu'da bu oran yüzde 30"a çıkıyor" dedi. Merter, Demirel'i konuk edecek • Ekonomi Servisi - Merterli işadamlan uzun süredir konuk etmeyi bekledikleri Cumhurbaşkanı Süleyman Demırel'ı. 19 hazıranda ağırlamaya hazırianıyor. Merterli Sanayıcı ve İşadamlan Derneği (MESİAD) Genel Sekreten Hüseyin Gökçe. ziyaretin. Türkiye'nin tekstil merkezı olan Merter için büyük önem taşıdığını belırtti. Cumhurbaşkanı Demirel'den kendi imza yetkısıyle verdıği fonlar için talepte bulunacaklannı kaydeden Gökçe. ziyaret sırasında Örsa Holding'in merkez binasinın resmi açılışının gerçekleştınleceğini, aynca Akın Holding'e ait ITT Iş Merkezi hakkında bilgi verileceğını de ifade etti. Sanayi Bakanı: KOBİ kredisi az • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Küçuk ve Orta Ölçekli Sanayi Gelıştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı(KOSGEB) Genel Kurulu dün Devlet Bakanı Sabri Tekir'in başkanlığında toplandı. Tekir ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Alı Rıza Gönül. KOSGEB-OSTİM Danışmanlık ve Kalite Geliştirme Merkezi'nin açılış töreninden sonra genel kurula katıldılar. Gönül. KOBİ'lerin Avrupa ülkelerinde toplam kredilerdenaldığı payın yüzde 40-50 civarında olmasına karşın, bu oranın Türkiye'de yüzde 3-4 düzeyinde kaldıgmı sövledi. Dünya piyasalannda tonu 170 dolar olan buğday 235 dolar oldu, kilo fiyatlan yüzde 100 arttı Seçim ekonomisi başladıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Erken seçim yolunâ gı- renhükümet, Millı Güvenlık Ku- rulu"nun (MGK) şubat ayında al- dığı kararların ardından. son 3 aydır uyguladığı '"seçim yaönm- lannı" destekleme alım fiyat- lannı arttırarak sürdürdü. Me- murve emekJi maaşlanna ek zam veren, belediyelere son 3 ayda 100 trilyon liraya yakın kaynak akta- ran. küçük ve orta boy işletme- lere kamu bankalan aracıhgıyla 150 trilyon liraya ulaşan kredi des- teği sağlama vaadı veren ve ka- mudaki işçilerin toplusözleşme- lerinı erken bağıtlayan hükümet. destekleme alım fiyatlarını da yüzde 100'ün üzennde arttırdı. Son 3 aydır artan gerginlikJe bir- likte gündeme gelen erken seçim karan hükümeti harekete geçirdi. Hükümet. mart ayında bütçeye 250 trilyon lıra yük getıren. me- mur maaşlan ile memur ve işçı emeklı aylıklarına ocak ayından geçerli olmak üzere yüzde 18 ile 44 oranları arasında zam verdi. Aynı dönemlerde. kamu ban- kalanna. dış fonlardan da sağla- dığı kaynaklarla. KOBİ'lere ve- rilmekiçin 150 trilyon lıralık kre- di bağlantıları yapan hükümet. *Fak-Fuk-Fon" diye adlandırı- lan Sosval Yardımlaşma ve Da- Liderler. seçim yatırımlarını destekleme alım fivatlarını arttırarak sürdürdüler. yanışma Fonu'ndan. gıda,gıyim. eğitım ve konut yardımı olarak 40 trilyon liralık harcama yaptı. Her yıl 5-6 ay ertelenerek im- zalanan kamuda çalışan işçilerin toplusözleşmelennı kısa sürede bağıtlayan hükümet, genelde tem- muz ayında görüşmelerine baş- lanan yeni asgan ücretın belir- lenmesi için bu yıl komısyonu mayısta topladi. Hükümet son olarak tarım des- tekleme alım fiyatlarını yüzde 100'ün de üzerinde açıklayarak seçimin bütün sınyallerini eko- nomıde gösterdı. Çay destekleme alım fiyatla- n, geçen y ıla göre yüzde 110 ora- nında antırılırken. buğday için dünya fıyatlannın çok üzerinde bır bedel açıklandı. Tanm ve Köyışleri Bakanı Mu- sa Demirci. dün düzenlediği ba- sın toplantısında, buğday destek- leme alım fiyatlarının yüzde 100 oranında arttmldığını açıkladı. Haziranda makarnalık Anadolu durum buğdayının fiyatı 44 bin 550. ekmekhk Anadolu kırmızı sert buğdayınkı 33 bın. en düşük kaliteli buğday ınki 28 bin 50. be- yaz arpa, çavdar ve yulafın fiya- tı 24 bın 750, 1. ürün mısınn fi- yatı da 29 bin 700 lira olarak be- lırlendı. Buğday destekleme alım fiyatlarının temmuz. ağustos. ey- lül aylannda, enflasyon dıkkate alınarak aylık 2 bın. arpa. çavdar ve yulaf fiyatlarının da 1250 lı- ra arttınlacağı bildırildı. Demirci. dünya buğday fiyat- larının tonda 170 dolar olduğunu kaydederek, verdikleri fiyatın 1 tonda 235 dolara karşılık geldi- ğını söyledi. Ödemelerin peşin yapılacağını belirten Demirci, ha- ziran alımlanm ödeyecek kadar kaynağın hazır olduğunu söyle- di. Demirci. 2.5 milyon tonu buğ- day olmak üzere toplam 3.7 mıl- yon ton hububat alınacağını kay- dederek. toplam 100-110 trilyon ödeme yapılacağını belırtti. Tazlası spekülasyoıT Demirci. buğday alım fiyatla- rının yüksek açıklanmasının ek- mek maliyetlennı 1500-2000 li- ra etkjleyeceğinı belirterek. bunun üzenndeki artışlann spekülatıf nıtelıkteolacağını söyledi. Türkiye Ziraat Odaları Bırliği Başkanı Faruk Yücel. hububat alım fiyatlarının dünya fiyatları- nın üzerinde oluşunun memnuni- yet verici olduğunu söyledi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Rıza Gönül de 1996-1997 dö- neminde destekleme alımlan ıçin bırliklenn 74.3 trilyon lıralık alım yaptığını. Destekleme Fiyat Is- tikrar Fonu'ndan da 49.6 trilyon liralık kaynak kullandırıldığını bıldırdı. Gönül, destekleme alım fıyatlannın fındıkta yüzde 108. ayçiçeğmde yüzde 94, kuru üzüm- de yüzde 79 arttmldığını belırtir- ken, 400 bın üretıcıyi ılgılen- diren pancar fıy atlannın da yakın- da açıklanacağını söyledi. I fVIY fl U n 1 \/U u ı T v Clu Lılllvilll ıv^v u ı ı u v ui-vı ı ı ı u v U V **•**•»J uı nn. */ *^ \y * wn.ıııvn.4iı\ j&uuui-rıtA ı\ıı u ı ı ^ ı l\_/lJ\Jt* ^ ~ / w UU1UİU IV(41 JLl 1I\ CLV1UI v^^vıı L^*J.J IWLU 1 1 T ULIVM 111111 *^u J u n i i 1 lan Sosval Yardımlaşma ve Da- seçimin bütün sınyallerini eko- sert buğdayınkı 33 bın. en düşük ğını söyledi. Ödemelerin peşin da açıklanacağını söyledi. Yüksek yargı kararma 'uyulmamasına' ilişkin yayımlanmayan 'prensip karan' ortaya çıktı Ozelleştirme için yasadışı talimat • DYP-SHP hükümeti. 1992 yılında aldığı "yazılı ve imzalı prensip karan'" ile çimento fabrikalannın Fransız firmasına, USAŞ"ın da SAS'a satışı ile ilgili Danıştay karannın "uygulanmarnasını" sağladı. IŞIK KANSU ANKARA - Kamu kuruluşlannın özel- leştirilmelerine karşı yüksek mahkemele- rin verdiğı iptal kararlarının uygulanma- ması ya da savsaklanması doğrultusunda ilk kez bır Bakanlar Kurulu yazısı ortaya çıkanldı. DYP-SHP hükümeti, 1992 yı- lında aldığı ve Resmı Gazete'de yayım- lanmayan bır "prensip karan" ile Çt- TOSAN'a aıt 5 çrmento fabrikasının Fran- sız firmasına. USAŞ'ın da SAS'a satışı ile ilgili Danıştay'ın iptal karannın "uy- gulanmamasını" sağladı. Dönemın Baş- bakanı Süleyman Demirel ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ile 49. hüküme- tin bütün bakanlannın imzaladığı "pren- sip" karannda, Danıştay'ın verdiğı hük- mün uygulanmamasına gerekçe olarak "milletlerarası içtihaflar öne sürüldü. Danıştay. 1991 yılında ÇtTOSAN 'a ait 5 çimento fabrikasının hisselennin Fran- sız "Societe Ciment Francais S.A" fir- masına. USAŞ'ın hisselerinın de "SAS Service Partner AS" firmasına satışına ilişkin YPK'nin karannı iptal etti. Bunu/ı üzerine. dönemin DYP-SHP ko- alisyon ıktidan, 27 Nisan 1992 günü Res- mi Gazete'de yayımlanmayan bir "pren- sip" karan alarak. Danıştay'ın hükmünün uygulanmaması yönünde görüşbirliğine vardı. Söz konusu karann ilk bölümünde gerek anayasanm. gerekse ldari Yargılama Usulü Yasası'nın ilgili maddeleri uyann- ca. idarenin venlecek yargı kararlan doğ- rultusunda hareket etmesi gerektiğı vurgu- landıktan sonra "Ancak" denılerek. Da- nıştay'ın vardığı hükme uyulmamasının "gerekçesi" dile getirildı. Bakanlar Ku- rulu'nun karannda; şu görüşler savunul- du: "... Durumun iç hukukumuzdan zi- yade, ülkemizin diğer devletler ve mil- letlerarası kamuoyu nezdindeki itibarı ve çıkarlan ile milletlerarası münasebet- lerin gerektirdiği isterler çerçevesinde de- ğerlendirilmesinin uygun olacağına şüp- he yoktur. Başka bir deyimle, devletle- rin imzaladıkları uluslararası sözleşme- lere uyma zorunluluğu gerektiren ve milletlerarası camia tarafından umumi kabul görmüş bulunan 'ahde vefa' gibi bir devletlerarası kuralın yukarıda be- lirtilen iptal karan sebebiyle göz ardı edilmesinin. maddi ve ekonomik bakım- dan Türkiye'nin yararına olmayacağı biryana. böyle biru\gulamanın millet- lerarası hukukun temel prensipleri ile bağdaşmayacağı da izahtan varestedir." Prensip karannda. dev letlerin ortak ıda- relerinin ürünü olan bir tasarrufun, bır ıç hukuk organı vasıtası ile iptal edılemeye- ceği esasının açıkça olmasa da '"zımnen" kabul edildiğine değınilerek, şu sonuca ulaşıldr "... iptal hükmü uyarınca. ida- ri işlem, idarece verildiği andan itibaren ortadan kaldırılmış sayılmakta ise de iç hukukumuz bakımından geçerli olan bu kuralın. milletlerarası boyut kazan- mak suretiyle devletler hukuku alanına dahil olmuş bir olay hakkında ne dere- ce u>guJaaabileceği meselesi de tartış- mava açıktır." Bu kararla bırlikte Danıştay'ın verdiğı hüküm yenne getirilmedi ve çimento fab- rikalan Fransız firmasında. USAŞ da SAS firmasında kaldı. Yüksek Planlama Kurulu karan KİT sözleşmelilerine grup grup zam ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - KlT'lerde çalışan 215 bın sözleşme- linın maaşlanna yüzde 16 oranında artış öngören ve bu oranın yüzde 40'a ka- dar yükseltilmesı konusun- da yönetım kurullanna yet- ki tanıyan Yüksek Planla- ma Kurulu (YPK) karan teblığ edıldı. Kararda. ka- mu bankalan ile özelleşti- rilecek kuruluşlarda çalı- şan ve kapsamdışı sözleş- meliler olarak nıtelenen sözleşmeli personele yüz- de 20'yi aşmamak üzere artış yapılacağı belirtılır- ken. Olağanüstü Hal Böl- gesi ile mücav ir ıllerde gö- rev yapan sözleşmelılere yönetim kurullan karan ile ek ödeme yapılması da hükme bağlandı. 8 grup belirlendi Başbakanlığa bağlı Dev- let Personel Başkanlığı, sözleşmeli ücretlerinde ar- tış öngören YTK karannı KİT'lere teblığ etti. Karar- da, KlT'lerde çalışan per- sonel 8 gruba ayrılarak. yenı ücret skalalan belir- lendi. Bu gruplara göre. KlT'lerde çalışan sözleş- melilerde en yüksek ücret 133 milyon lira. en düşük ücret ıse 46 milyon lıra ol- du. Düzenlemede. sağlık ve teknik personele. kari- yerlerinden yararlanıfmak üzere idari görev lere atan- malan durumunda, en yük- sek temel ücretin verile- ceği kaydedıldi. YPK karanna göre. yö- netim kurullan kararlanna bağlı olarak Olağanüstü Hal Bölgesı ile mücavir il- lerde görev yapanlar söz- leşmelilerden 1. grup ile 4. grup arasında yer alan- lara her ay 6 milyon lira; 5. grup ile 8. grup arasın- da yer alanlarada 2.5 mil- yon lira ek ödeme yapıla- bilecek. YPK kararıyla. kamu bankalan ile ozelleştîrme karan alınan kuruluşlarda çalışan ve kapsamdışı söz- leşmeliler olarak nitelenen sözleşmeli personelın ek zammı da yüzde 20'yı aş- mama kaydıyla düzenle- di. Buna bağlı olarak yapı- lacak ücret düzenlemele- rinde, hertürlü sosval yar- dım, zam. tazminat, ödenek ve ikramıyeden her aya dü- şen miktar da ıçinde ol- mak üzere aylık ortalama- nın 46 milyon liradan dü- şük olamayacağı belirtildi. Karara göre, tavan ücret sınınTPAO.BOTAŞ.PO- AŞ. PETKİM. TÜPRAŞ. DİTAŞ ve İGSAŞ'ta 287 milyon lira. diğer kuruluş- larda 244 milyon lira ola- rak belirlendi. 20 bin kişiye istihdam sağlayan casinocular kapatılmanın devletin zaranna olacağını savunuyor. Casinoda 'siyasi belirsizlik' kumarı Ekonomi Servisi - Casınolar siya- si belirsızhkle kumaroynuyorlar. Tu- rizm Bakanlığı'nın casıno açma iz- ni venne yetkisini elınden alan ve mevcut casınoların 6 ay ıçinde ka- patılmasını öngören yasa tasansı, sı- yasilerin gündeminin yoğun olması nedeniyle bir türlü yasalaştmlamı- yor. Yasanm Meclis'e getirilmemesı- nin kendi lehlerine olduğunu söyle- yen casinocular. en azından kendi le- rine tanınan sürenin bu şekildeuza- mış olduğunu dile getinyorlar Casınoların 20 bin kişilik istihdam yarattığını söyleyen Talih Oyunlan Mahalli Işletmecilen Dernegi (TO- Ml) Başkanı Erhan Akbulut. 1997 yılında devlete 25 trilyon liraLık kay- nak yarattıklanm söyledi. Casinola- nn yalnızca Turizm Bakanlığı'na bu yıl ödeyeceğı paranın 12 trilyon lira olacağını vurgulayan Akbulut. casi- nolann kapatılmasının devletin zara- nna olacağını ılen sürdü. 'Kumar illegal olacak' Casınoların geleceğinın belırlen- mesı için toplanan ve 20 martta ta- sanyı gündeme sokan komısyonun bı- le bu gerçeklerin farkına varmadan hareket ettiğını ıfade eden Akbulut. bu yasanın Meclis gündemıne geti- rilmesı halinde casinolann kapan- masını öngören tasannın yasalaşma- sının kaçınılmaz olduğunu dile getir- di. Bu nedenle ülkenın gündeminde başka konuların bulunmasırnn ken- dıleri açısından büyük önem taşıdı- ğını söyleyen Akbulut. tasarmın yıl sonuna doğru Meclis gündemine ge- tınlmesı halinde, 1998 yılı ortaları- na kadar çalışabileceklerini söyledi. Casinoların kapatılmasının kumarı illegal konuma getıreceğıni bildıren Akbulut. "Bu durum devleti tril- yonlarca liralık vergiden mahrum ederken, kumar oynayanlara da zarar verecek" diye konuştu. Ku- marhanelerdekı oyun masalannda üst limitlerbulunduğunu bildiren .\kbu- lut. kumann illegal hale getinlmesi halinde oynayanı koruyanmekaniz- mamndevredışı bırakılmış olacağı- nı vurgulayarak. "Oynayanlar bü- yük paralar kaybedecek" dedi. Bu durumda en az etkı lenecek olan kışılerin casino sahipleri olduğunu ıfade eden Akbulut. birçoğunun şım- diden yurtdışı bağlantılar kurdukla- nnı bildirerek, kimısınin başka alan- lara sermave aktardıgını belirttı. REFAHYOL, turizmi de vııruyorEkonomi Servisi - Türkiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜRSAB), son siyasi gelişmelerin tunzmi olumsuz yönde etkileyeceğı uyansında bulundu. TÜRSAB Başkanı Talha Çamaş, kamuoyunun dikkatıne sunduğu deklarasyonda, "Biz hem birer yurttaş hem de ekmeğini turizmden kazanan kişiler olarak ülkemizde bir süreden beri yaşanan gelişmeler ve cereyan eden olaylardan rahatsızız" dedi. Turizm sektörünün. yapısı gereği dünyaya en açık ve en uluslararası sektörü olduğu vurgulanan bildiride. ülkemizde meydana gelen her olay ve yaşanan her gelişmenın uluslararası pazarda hemen yankısını buîduğu belirtilerek şöyle denıldı: "Dünyanın en güzel şehri olmasıvla övündüğümüz Istanbul'a layık bir kent müzesinin kuruluşu engellenirken, aynı şehirde 'Osmanlı Sillesi Dövüş Sanatları Merkezi' tabelalarını görüyoruz. Turizm. istikrarın olduğu ortam ve ülkelerde gelişebilir. Bu açıdan Türkiye'nin şu anki durumunun iç açıcı olmadığını söjlemeliyiz." Bildiride, sektörün kendi gücü dolayısıyla bütün olumsuzluklara rağmen gelişmeye devam ettiği belirtilerek "Bir ülkede, bir yandan hükümet ve sektör ile ilgili bakanlıklar, turizmi baltalamak için her gün adeta özel yol ve yöntemler geliştirirken bir vandan da uluslararası kamuoyunda kabul edilemez türde görüntü ve haberler, jazılı ve görsel medyada yer almasına karşın bu ülkede turizm gelişmeje devam edebiliyor" şeklinde yorum yapıldı. YORUM OZTIN AKGUÇ Avrupa Birliği ile licarette Gelişmeler Gümrük Birliği'nin (GB), Avrupa Birliği (AB) ileti- caretimiz üzerinde etkileri ne yönde oldu? GB'den once bu konuda farklı öngörülerde bulunulmuş, tahmınler yapılmış ıdı. Dış ticaret hacminin artaca- ğı, dış ticaretin bır ölçüde yön değiştireceği, öngö- rüler arasında ıdi. GB'yi destekleyenler dışsatımda buyük artış beklerken GB'ye karşı olanlar. en azın- dan GB'yi daha gerçekçi değerlendirenler, dışalı- mın özellikle ilk yıllarda daha hızlı artacagı, bu ül- keler grubu ile dış ticaret açığının büyüyeceği, dış ticaret haddinin ülkemıze karşı gelişeceğı tahmin- lerinde bulunmuşlardı. GB'nın mevcut sanayi işlet- melerinin üstünde yıkıcı etkisi olacağı, işsizliği bü- yük boyutlu arttıracağı da savunulmuştu. GB üzerınden bir buçuk yıla yakın bir süre geç- ti, elimizde 1996 yılının ilk on bir ayına, içinde bu- lunduğumuz yılın da ilk üç ayına ilişkin dış ticaret rakamları var. Bu rakamlara dayanılarak GB'ye iliş- kin farklı beklentiler irdelenebılir. GB'nin dış ticaret üstündeki etkileri ortaya konulabilir. 1996 yılının ocak - kasım döneminde AB ülkele- rıne yönelik dışsatımımız, bir önceki yılın eş döne- mıne göre yaklaşık yüzde 4.5 oranında artarak 10.407.9 milyon USD'ye yukselirken dışalımımız yüzde 34.9 arasında artarken 19.950.8 milyon USD'ye yükselmiştır. Söz konusu dönemde AB'ye yönelik dışsatımımızdaki artış, dışsatım genel artış hızı yüzde 8.1 'in altında kalırken dışalımımız genel artış hızı yüzde 20.7'nin çok üstünde olmuştur. Bu gelışme sonucu. 1996 yılının ilk on bir ayında AB ile olan dış ticaretımizdekı açık, yüzde 97.6 oranın- da artarak 9.542.9 milyon USD'ye yükselmiştır. GB'ye gırişin dış ticarette etkisi tüketim mallarında ve bir ölçüde de yatırım malları dışalımında hızlı ar- tış olarak gorülmüştur. 1997 yılının ocak - mart dönemine ilişkin geliş- melere gelınce, ekonomıdeki yavaşlama dış tica- rete de yansımış bulunmaktadır. Nitekim yılın ilk üç ayında dışsatım yüzde 6.0, dışalım ıse yüzde 5.5 ora- nında artmış ve dışalım artış hızı bu dönemde sü- rekli düşüş göstermıştir, 1997 yılının söz konusu dö- neminde AB ile ticaretimız genel artış düzeyinın de gerisınde kalmıştır. Gerçekten, ocak - mart döne- minde AB ülkelerine yönelik dışsatımımız yüzde 5.3 oranında artarken dışalım artışı yüzde 2.9 oranın- da kalmıştır. Rakamlarla bu gelışmeyi ıfade edecek olursak, yılın üç aylık döneminde AB ile tıcaretimiz- de dışsatımımız 2.728.7 milyon USD'den 2.874.4 milyon USD'ye yukselirken dışalımımız da 4.965.8 milyon USD'den 5.008.0 milyon USD'ye yüksel- miştir. AB ülkelerinden yapılan dış alımımızın bu denli yavaşlamasında, yatırım malları dışalımı etki- li olmuştur. Gerçekten yılın ilk üç ayı genelinde ya- tırım malları dışalımında artış hızı yüzde 2.6 olmuş- tur. 1996 yılında yatırım malları dışalımında artış, yüz- de 33.0 düzeyinde ıdı. 1997 yılında AB ülkeleri ile olan tıcaretimizde açık bır önceki yılın eş dönemine göre hemen he- men değişmemış, 1996 yılının ocak - mart döne- minde 2.137.1 milyon USD olan açık, 1997 yılında da 2.133.7 milyon USD olmuştur. GB'den abartılı beklentiler gerçekleşmeyınce AB ülkeleriyle olan ticaretımiz olağan gelişme eğilimine girmiştir. AB ülkelerinin, 1995 yılının ocak - kasım döne- minde dışsatımımız ıçindekı payı yüzde 51.7 ıken bu pay 1996 yılının eş döneminde yüzde 50.0'ye, 1997 yılının ocak - mart döneminde de yüzde 49.3'e gerilemıştir. GB'den sonra AB ülkelerine yönelik dışsatımımızın toplam dışsatımımız ıçindeki payı hafıfçe düşme eğilimi göstermektedir. Buna karşı, AB ülkelerinin dışalımımız içındeki payı, yukarıda- ki dönemler itibanyla. sırasıyla yüzde 47.1, yüzde 52.6 ve 50.3 olmuştur. Görulüyor ki GB'den AB ül- kelerine yönelik dışsatımımızın payı hafifçe de ol- sa gerilerken dışalımımızın payı yükselmış, bunun sonucu bu ülkelerle olan ticaretimizdekı açık, GB öncesine göre büyümüştur. AB ülkelerinin dış ticaret hacmimiz içındeki pa- yı, 1995 yılında yüzde 48.9 iken bu pay 1996 yılı- nın ocak - kasım döneminde yuzde 51.7'ye yüksel- miş, 1997 yılının ilk üç ayında da yaklaşık yüzde 50.0 olmuştur. GB'den son AB ülkelerinin dış ticaretımiz içindeki payı, dışalımdan kaynaklanmak üzere çok belirgin olmasa da yukselmiştir. Türkiye, ancak bırinci sanayi devrimi ürünlerini üretebilmekte, ikincı sanayi devrimi ürünlerinin ise ancak bır bölümünü üretmektedir. Üçüncü sanayi devrimine ıse geçebılmiş durumda değildır. Üretim yapısını değiştirmeden Türkiye'nin dışsatımda bir atılım yaparak dış ticaret dengesini sağlaması ola- sı gözükmemektedir. GB'den sonra pazar güçleri- nin yönlendirılmesiyle Türkiye'nin üretim yapısını bır orta sürede dahı değıştırmesi olanaklı değildir. Türkiye, ancak yönlendiricı bır planlama ile bazı te- mel değişiklikleri gerçekleştirebilir. GB'den sonra- ki gelişmeler, ne lyimserlerın ne de kötümserlerın beklentılerine uygundur. Gelişmeler GB'yi daha ger- çekçi değeriendırenlerin beklentılen doğruttusundadır. Termik santral satışma yargı engeli ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Ankara l Idare Mahkemesı. Tes-İş Sendikasf nın açtığı dava üzerine. Çayırhan Termik Santralfnın özelleştiril- mesi ışlemı ıçin yürürlüğü durdurma kararı verdi. Mahkemenin karannda. "Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanlığının, Ba- kanlar Kurulu'nun vet- kili olduğu bir konuda nihai bir işlem tesis edi- lecek şekilde ilan yapma- sının hukuka ve mevzu- ata aykırı olduğu" kayde- dildı! Çayırhan Termik Sant- rah'nın işletme hakkının 20 yıllığına devredilmesi ıçin ihale teklifleri alın- mış. ancak satış işlemi ta- mamlanmamıştı. Kafan ve yüreğinle gerçek bir Köy Enstitülü idin. Her 17 Nisan'da beraber olacağız. Aydınlanmanın güzel emekçisi MUSTAFA EKMEKÇİ Seni unutmayacağız. ÎSTANBUL'DAN EMEKLÎ OLAN KÖY ENSTtTÜLÜ ÖĞRETMENLER VE ÇOCUKLARI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear