01 Mayıs 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA 30MAYIS1997CUMA 14 15 Haziran • 8 Temmuz 1997 Size en yakın festival gişesi: Telefonunuz. i 2i 15 °- j Atatürk Kültür Merkezi. Biıyuk Salon Ittanbul Devtet Senfoni Orkcstraaı tstaabul State Symphony Orchescra - 16 İS M 17 18 U 19 20 £-! 21 S S IJ 7-1 « T *f 23 îl £•* 24 •5 = 3 25 S.J 26 1* 27 İ-? u J; 28 14 c 29 30 « 3 1 •% ? *i 2 1i Iı \\ 4 E -2 L. 1 _ 5 ?•! İJ 6 7 j j Concertgebouw Krmüyet Orkestrası Roval Cofıcengebotro Orchestn 19 00 Concertgebo<jw Kralrfet Orkestrası Roval Concertgcbouw Orchestra 19.00 Gülsin Onay ptyano j-ıano 21 V) Katia & MarieHe Labequc ptyano üoSsi pıaoo dtıc 2i. 50 Kibbutz Çafdaş Dans TopMugu Kjbbuız Conteraporar> Dan« Cumpany 2! 30 Kibbutz Çıîdas Dam TopMuJu Kibbutz Contemporarv Dsnce Comfsany İ9Ü0 Aruı Karamunel jMyano pnnt> r.< w Atatürfc Kultur Merkezi, Büyük Salon U.m«rk i uîturil < <mrt (.r.ıtnf H •'! Ravi Shankar sitar 2İ.3O Christopher Parkemng gıor guıuf 2/ }•) i «-= I ^ 7 2 3 ü =T £_ = CL — 4 Cu 5 = 0 •" 6 ^ - 7 = ? t | £ 8 Atatürk Kültür Merkezi Aziz Nesin Sahnesi BeHinH Çagda* Bestectfer Berliner Contemporary Composcn (S^eşi ve (Conser Pane! aod CöacertJ Berimli Çagda5 BestecHer Berliner Contsmporarr Ccsnpoaers (Soyteşi ve tConser Paacl and Cc-îKerr) BerHnİİ Çagdaj Bestecfler Berîıaer Conttrnporary Ctımposett {Konser Coocert) MÜzİk ve Görteri Musıc and PeHbrmarice ı Flyat -'- - O f4 O M m O O o o 1041 M O 1043 fi MO s s O £ K fi Ş r* 091 O Fiyat - IIOC 3021 m m 3041 O rencl O cıoc 3022 1043 M O "i Ataıurk KuUur Merkezi. Konser Sjlonu - o o 3 S e ss K K 1083 1084 09] n O • a R * " - - - •••• •-• - r ^ H «.'.- - Yr,U i: :•" b>dÇ*yıriı 21.30 SOteyman Ergunsr m TopMuJo Sfileyman Erguner and h» Ensembit Bafafc En«z Sirt flutr Asfe A)Wl soprmo Itah^an Apx/ viyotonsei t eUo Özsy <Sunay mezzo-soprano M i l p Hendekll piyıno paoo Burak Efçi baıiton barjtone , - r.«> Ayda Tun< keman vıolm 0r)em« Çalfilar B«jliıl Göknrl Öıkök vrrota «lod tttanbul Od» M0zi(l TopluJutu l&tanbul Chambtfr Mustc Eosemble H Ataturh Kultur Merkezi, Komer Salomı S 3 H Aı.^lurk Kultur Mrrkczl H Oria Tiyatro-üi ^ ^ | \t,,ıı,rk ( u!tııs..l 1 ırtlr«..<.rı.<mlxr Mu <ı •- m m n S m ; -VVho'.AfraJdofAnTrllin!;" • 9 e y> Z e II Aya Irinİ Muıesi - fi O r i ri O m m n t fi Is fi r« S S K H fi •~ r* 09 SD * İ- O Fiyat - The King's Stngers IS or. KremHn Oda Orkestn» CSıamber Orchescra Kremlin '9 yı. Camersta Acadcmka Saizburg 19 •>• Camcrata Acaderrrfca Sahcburg 79.00 Orfeo fa«-r Aüegri Yayt. Çalptar DörtJUîu Atlcgrt Stnng Quarteı Chainpbeit kbmec ekrinec "Le Crand T»njo" GMİon Krcmer ; <- fo CabrieS Consort A CabrieK Plzyen •y<«. Gaborii Consort & GabrieH Ciayers İ9.CI0 Bonısan Oda Orlcestras Borusan Chzmber OrcrmEra 19 00 Vıyana ve IsunbuTdan ŞarMar Song5 frooi Vienna and tstanbui 79.00 Accademi» Bizantina -•--*** J90C Aya Irinİ Miizesi M.ı-t } ,rtm MI^LI nı BBC S«nfoni Ortt*rtr»»ı ve Korom BBC Svmphonr Orcbescra »nd Chorus 19 00 BBC Senfoni Orkestnu. ve Korosu BBC &_\tnphony Orcbestra and Chorus •y.'« BBC Symphony Orchestra 19<JV HarmYenrm» KdiUJl vtoıın 19 nn The Sbtteen Lb,a :-4>xn İ9.00 TheSixteen Chrımpherr Ş? 1900 ] o Lutfı Kırdar Uluslararav Kongre & Sergi Sarayt Ul.lllb.1 1 1 .HKl'IIIVitl .\ 1 Vİllhll,. ,.1 I * l>l r. LaScaia Füarmoni Ortcestran Orchesrra F3arrnr>nica detla Scaİa La Scala Filarmom Orkestrmsı Orcnestra Fılarmonlca defia Scala Mjm i. M f i M M O f« H w e — ri O O M M K _ O M S07I ffl wı 1091tıoı M ırı M fi M M S K O •A ri awı S EI02 «t r i M Flyat| r i ISI 191 f i M 112 c 171 M 09 M - S e M ri » Fiyat r* ri 3 ri ri e H O O M M S M S M M O o M 554 uı o «A »S O w» M i M FI01 m M 111 m ıt m üC m M 153 C9I 173 M <D M m 0> M Fiyat S m ö Mt ğ •A S 5094EI04 uı i zM UI 164 S S M suı rencl O S S 24 saat boyunca hizmet verecek olan SMARTEL Rezervasyon Sistemi 31 Mayıs 1997, Cumartesi giinü saat 10:00 da başlayacak ve 6 Haziran 1997, Cuma giinü saat • SMARTEl ile rezervasyon yaparken sadece telefonunuzun tuslannı kul- lanacaksınrz. Lütfen kâğıdınızı ve kalemi- nizi hazır bulundurunuz ve rezervasyon sonunda sıze bıldirilecek olan REZERVASYON KOD NUMARASInı not ediniz. Rezervasyonla ayırttıgınız biletleri alırken, makbuz karşılığı S(X).000 TL servis ücreti talep edilecek- tir. • 65 yaş ve üstü için tüm bilet kademelerinde %25 indırim uygu- lanacaktır. • Gösterilerin kod numaralannı içeren program çizelgesinı inceleyip, hangi gös- tenlere gıdece|ınize karar verdikten sonra (0212) 293 51 30'u tuşlayınız. • Rezerve edilen biletlerin tümünün alınması zorunludur. Satılan bilet geri alınmaz; ancak bır başka gosterinin aynı fiyattaki bilet! veya bir ust kademedeki bıletiyle, aradakı fark bdenerek degişti- rilebılir. Gösterı günü bilet degişimi yapılamız. • Rezervasyon Kod numarasmı duy- madan iütfen telefonu kapatmayınız. Aksi takdirde rezervasyonunuz geç,erii olmayacaktır. Biletlerinızi teslim alırken size Rezervasyon Kod Numaranız soru- lacakur • Gösteri girişinde 65 yaş ve uzerı ile ögrencı mdinminden yararlanacak olan irleyicilenn kımlik gostermesi zorun- ludur. • AtatürV Kültür Merkezi'ndeki Festival Gişesi 7 Haziran 1997, Cumartesi gunünden itibaren saat 10:00 - 19:00 arası. saat 2l:30'da gösterı olduğu gün- ler ise saat 21:30'a kadar açık kalacaktır. SMARTEL'I NASIL KULLANACAKSINIZ ^ 1. Sisteme girdikten sonra size 2 seçenek sunulacaktır: 1. 65 Yaş Altı ve 2. 65 Yaş ve Ustii Bilet rezervasyonu hem 65 yaşm altı, hem de 65 yas ve üstü kışiler için yapılacaksa (2.) seçenegi, yani 65 Yaş ve Üstü seçeneğini kullanınız. Bu seçenekle 65 yaşın altı ve üstü kışiler için aynı anda rezervasyon yapılabılır. Rezervasyon talebınizde 65 yaş ındırimınden yararlanacak kimse yok ise (1.) seçeneği kullanınız. 2. Yukanda belirtilen seçiminizi yaptıktan sonra, elinizdeki çizelgeden yararlanarak, gıdeceğiniz gösteriye ve istediğiniz fiyat kademesine ait olan kod numarasırı tuşlayınız. Örnek: Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın konse- rine gidecekseniz ve 850.000 TL'lik bilet istiyorsanız 101 l'i tuşlayacaksınız. 3. Sıstem size kaç adet bilet istediğinizi soracak. Cevap olarak istediğiniz adedi tuşlayınız. Herhangı bır gosterinin her- hangi bir fiyat kademesinden en fazla 10 adet bilet rezerve edebılirsiniz. 4. İstediğiniz bilet kademesinde bilet kalmadığı takdirde sistem bu bilgiyi size bildirecek ve bir başka kademeden yer isteyıp istemedığinızı soracaktır. 5. Bir gösteriye yaptığınız rezervasyon bittiğınde sıstem size başka bir gös- teriye rezervasyon yapmak isteyip istemedığınizı soracaktır. İstiyorsanız sistemin belirttiği sayıyı tuşlayıp rezer- vasyon yapmaya devam edebilirsıniz. 6. Rezervasyonla ilgıli tüm işlemleriniz bittiğınde önce telefon numaranızın sis- teme tuşlanması, sonra da adınız ve soyadınızın sisteme söylenmesı iste- necektir. 7. Sistem size yaptığınız rezervasyonun toplam fiyatını söyleyecektir. 8. Bu sistemle ayırttığınız biletleri. rezervasyon tarihinden 4 gün sonra Vakıf Merkezi'nden flstiklal Caddesi, Luvr Apt. No. 146; Beyoğlu) 10.00- 17.00 saatlerı arasında alabileceğintz gibi, Aktif Dağıtım ile adresinize teslim edilmesini isteyebilirsiniz. Sistem bu ter- cihinizi sıze soracaktır. 9. Biletlennizın Aktif Dağıtım kanalıyla ulaştırılmasını istiyorsanız, biletlerinizin teslim edilmesini istediğiniz adresin sis- teme söylenmesi istenecektir. 10. Aktif Dağıtım ile biletlerin adrese tesliminde, bilet tutarı kurye tarafından NAKİT olarak tahsil edilecektir. 11. Tüm rezervasyon işleminiz bittikten sonra size sistem tarafından verilecek olan REZERVASYON KOD NUMARASI™ Bu sıstem SMARTEL İietisim Ürünİeri Ltd. Ştı tarafından yaptlmıstır. İHEczacıbaşı MARMARA I S T A N B U L V Bu dan Cumhurİyet Gazetesı'rnn katkısıyla yaytnlanmıştır. RENAULT 'Diva'lann tükenmeyen ateşi... Kültür Servisi - Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı, bu yıl kuruluşunun 25. yıldö- nümünü kutluyor. Tiyatro Festivali de Yüdız Ken- ter'in 'Maria Callas, Mas- ter Class' adlı oyunuyla bu kutlamaya katılıyor. tngiltere'de Tony Ödü- lü'ne layık görülen Terence Mc Nall>-'nin "Maria Cal- las, Master Class" adlıoyu- nunu Memet Baydur ve Yüdız Kenter Türkçeye çe- virdı. Yıldız Kenter ve Mehmet Birkiye"nin birlik- te yönettikleri oyun, Yunan- lı opera sanatçısı, ünlü diva Maria Callas'ın trajik ve et- kileyıci yaşarrunı, ama ön- celikle nasıl efsane sanatçı olduğunu anlatıyor. Oyun, Maria Callas'ın ölümünün 20. yılı olması nedeniyle Londra'da Patti LuPune, Amerika'da Fa>e Dunavvay ve Zoe Cadwell, Fransa'da ise Fanny Ardant tarafindan oynanıyor. "Master bass" Maria Callas'ın sesini yitirdikten sonra Amerika'da üniversi- tede verdiği dersleri konu alıyor, büyük divamn yaşa- mına göndermeleryaparak. Bir piyanist ve üç opera öğ- rencisinin olduğu oyunda Callas, öğrencilere müzik dersi vermek yerine sesini yitirişini, Onasis'in kendi- sini terk etmesini, kavgala- nnı, çocuk sahibi olamayı- şını, çocukluğunu ve opera anılannı anlatıyor usta ders- lerinde. Oyunun yazan Terence Mc Nallynin dediği gibi, "Zaten kendi yaşanunı bir opera kahramanını canlan- dinyonnuş gibi oynadx Bü- tün operalardaki kadınlar gibi şarkı söyledi, aa çekti ve öldü. Kısa bir dönem için de olsa dünyanın tutkulu, ateş- li ve dinamik bir divasıydT Maria Callas. Dünya operasının divası Maria Callas'ı, Türk tiyat- rosımun divası Yıldız Ken- ter sahneye taşıyor. Bu oyun sadece Maria Callas'ın de- ğil, sanat dünyasında efsa- neleşmiş tüm isimlerin na- sıl efsane olduklanna dair bir yaşam dersi. Bu derste, neredeyse iç içe geçmiş ki- şiliklerde hem Maria Cal- las'ı hem de Yıldız Kenter'i birlikte izleyip, gerçek sa- natçılann bir yaşam boyu süren savaşına tanık olacak- sınız. 'Hitlerbir sokak köpeğiydi' GÜNERYÜREKLÎK BERLİN- 'ArturoUryi 70'li yılların başında, Manfred VViekvvert'in reji- siyle Ekkehard Schall'dan izlemiştim. Schall, Arturo Ui'yi, ağzı, dili, dudaklan kıpkırmızı kana bulanmış, dilini çıkardıkça bir yılan izlenimi veren, hareketle- riyle ise bir palyaçoya ben- zeyen yorumla oynamıştı. Ruh hastası bir tipleme çık- mıştı ortaya. MartinWutt- ke ise yerlerde sürünerek, dilini çıkanp soluyarak ay- nen bir köpek rolünü oynu- yor. VVuttke. yeni yeni bir anlatım biçimi ve yorumla oynamak zorunluluğunu vurgulayarak bu tiplemenin nedenini şöyle açıklıyor: "Myana sokaklan kö- pekledoludur.Hitler dene- reye gideceğini bilmeyen bir sokak köpeği gibiydi.. ve Hitier'in dısında odönemde daha bir dizi it vardı. Bu oyunda da belirtilir. Köpek tiplemesi önce buradan ak- lıma gcldi. Sonra oyunun is- mi, "Arturo Ui'nin Önlene- bilir Yükselişi' banabufik- ri verdi. Yorumumda bir yükselişi göstermelrydim. Yani çok basit bir tarifle, aşağıdan \ukan bir yükse- lişi anlatmalr. dım. Biliyor- sunuz, köpekler de her şeye aşağıdan yukanya doğru bakarlar. Goya'nın böyle bir resmi vardır. Sonuçta kana susanuş bir sokak kö- peğitiplemesini seçtim. Ek- kehard Schall'ın yorumu ve oyunu da olağanüstü güzel- di. Oynandığı zaman son derece moderndi, ama aynı oyunu aynı yorumla bugün oynayamazsınız. Çünkü Schall Arturo Ui'yi oynadt- ğı yıllarda herkes Hitkr ile çevresindeki itieri gayet i>i tanı>ordu. Bugünkü kuşak- lar için aynı şe>i söylemek olası değil. Gönng'i, Doll- fuss'u ve diğerlerini bugün kaç genç tanıyor?" YAZI ODASI SELEVI tLERİ Yazmak... Edip Cansever'in Şairin Seyir Defteri'ne "Başlangıç" şiirini hep, 'yazmak' olgusunun bir yanıtı gibi alımlanm: "Doğanın bana verdiği bu ödülden I Çıldırıp yitmemek için I Iki insan gibi kaldım I Birbiriyle konuşan iki insan." Gerçekten oluyor: Yazılarım, yazdıklarım ba- zen benimle konuşuyorlar. Önceki yaz Cahide ölüm ve Elmas'ı yazarken bunu şiddetle hisset- tim. Aralıksız çalışıyordum; sokağa bile çıkmı- yordum. Kimseleri gördüğüm yoktu. Fakat bom- boş evimin içi ne kadar kalabalıktı! Cahide Ha- nım tantanalı günleriyle, düşkün günleriyle ve çevresindekilerle burada, evimde, yazı masamın dort bir yanındaydı. Rüya içinde yazıyordum. Zaten sevdiğim yazıları hep rüya içinde yaz- dım. Cahide Sonku konuşuyordu, boyuna birşey- ler söylüyordu. Yakınıyor, öfkeleniyor, sövüyor, üzülüyor, meydan okuyordu. Bu uğuldayan söz- lereyazı makinesindeyetişemiyordum. Koridor- da, arkamda duruyordu sanki. Dönsem göre- cektim onu. Hiç dönmedim. Yalnızca dinledim. Oldum bittim böyle gelişti bende yazılar çizi- ler. Her birini önce 'ses' olarak duydum, sonra billuriaşmış bir biçim kazandılar. Ama önceleri o sesleri, sözcükleri, sözleri, da- ha yazı masasının başına oturmamışken, baş- kalanna, arkadaşlanma anlatmaya bayılırdım. Belki tartışmak istiyordum, belki de paylaşmak. Çoğu kez hayal kırıklığına uğrardım. Bana bü- yüleyici gelen her şey, başkalarına 'etkisiz', 'sı- radan' geliyor olmalıydı ki, susarlar, coşkumu paylaşmazlardı. Sonra ben de susardım. Henüz yazıya dökmediğiniz bir şeyi anlatmak, galiba söz..o yazıya özgü söz dağannızı zedeli- yor. Anlatınca, neredeyse yazıp bitirdiğinizi sa- nıyorsunuz. Asker Mektubu adlı bir senaryo ta- sanm vardı, o kadar çok anlattım ki, bir gün ya- zıp noktalamışcasına doydum Asker Mektu- bu'na. Yaşla da ilgisi olabilir. Çünkü eskiden böyle de- ğildi. Bir sözü, bir sahneyi yazmadan ille yaşa- mak, yaşatmak isterdim. Bu yüzden başkaları- na aktarıyordum. Sonra içe kapanıyor insan. Birbiriyle konuşan iki insan işte! İçe kapandık- ça tek kişi olmaktan kurtuldum. Oktay Akbal'ın Batık Bir Gemisi'ni yenilerde okuyupbitirdim. 'Yazmak'olgusunudilegetiren bir roman. Kısa bir roman, ama o kadar özlü ki, okumak günler alıyor. Ortayaşıaşkınyazar'ş/md/'yleve 'geçmiş^e, 'anılar'\a ödeşmektedir. İç içe insanlar, olaylar, öyküler, serüvenler, duygular, ayrılıklar, umıitlar, bekleyişler..hep birbirine kenetlenir, hep birbirin- den doğar, hep birbirini terk eder. Suluboya re- simler tadıyla okunuyor. Batık BirGemi'nin güzel Türkçesine kapılmak- tan kurtulduğumda, anıları düşündüm. Anılar... Yaşandıktan sonra git grt şekil değiştiren yaşan- tı öbekleri. Böyle tanımlayabilir miyiz? Fellini'nin bir sözü var, diyor ki: "Bugün bili- yorum ki filmlerimde anlattığım yaşam, benim için, gerçekten yaşadığım yaşamdan daha ger- çek." Bu sözü keşke ben bulsaydım. Asıl yaşamım, hep yazdıklanmda geçti. Yazılanmı hatırladıkça günler, anılar geri geliyor. Günleri, anıları. birtür- lü tek başlarına hatırlayamıyorum da, yazılar ak- la gelince, onlar kendiliğinden canlanıyor. Ya da: Anılar, günler, düşsellikte dirim kazan- dıkça, kendileri olmaktan çıkarak, 'yazı Yıın dün- yasında, dekorunda çok başka birer varlık edi- niyoriar. Çocukluğumda yaşadığım Cihangir değil ar- tık gönlümü çelen, bir iki romanda 'yazmaya' ça- lıştığım Cihangir'i daha çok seviyorum. Bana kendini yazdırtan düşsel Cihangir'i. Oktay Akbal'ın Batık Bir Gemi'deki semtle- rinde dolaşıp duruyorum şimdiler. Kâh Fatih tramvay caddesindeyim, kâh Bostancı'da, Bo- ğaziçi'nde. Yazıda yaşatılmış bu yerier, üstelik benim göremeyecegim yıllarda, benimle birlik- te var oluyorlar. Bu hep böyle oldu. Fellini şunu da söylüyor: "Film benimle konuş- maya başlarsa bu bir aşk fısıltısı gibidir." Yazmak, okumak, güzel bir film, iyi bir oyun, ince bir müzik, etkileyici bir resim..bütün sanat- lar birer aşk fısıltısı. Belki de aşk fısıftılan için yazıyorum. Fatih'ten tramvaylar geçiyor... Takvimde iz Bırakan: "Neyi anımsadığımızı söylemek zor. Bu eski anılar gerçekten bize mi, yoksa başkalanna mı ait? Bu olaylar gerçekten oldu mu? Yoksa sa- dece bize anlatıldılar mı? Düşlerim bana o ka- dargerçek görünüyor ki, bazen yıllar sonra so- ruyorum, bu gerçekten başıma geldi mi, yoksa sadece düşledim mi?" Charlotte Chandler (Çev: llknur Igan), Ben Fellini, Afa Yayınları, 1994. K K U A L M T t U L R M • A S Ç A t R Z A IK CI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear