Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30MAYIS1997CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kredi
tamamlama
ppognamı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ders geçme ve kredi
sistemine bağlı öğrenciler
için yaz döneminde
"Yogunlaştınlmış Kredi
Tamamlarna Programı"
açılacağı bildirildi. Mıllı
Egitim Bakanlığı
tarafından "'Sınıf Geçme
Uygulamasr' adıyla
yayımlanan genelgede,
yoğunlaştınlmış kredi
programının 21 haziran-
I4e>lül tarihlerinde
dûzenleneceği belirtildi.
'Sujtanahmefte
ntfting
yasaklansm'
• tstanbul Haber Servisi
-Turistik Otelciler ve
Işletmeciler Birliği
(TÜRTOB) Başkanı Ali
Güreli, Türkiye Seyahat
Acentalan Birliği
(TÜRSAB) Başkanı
Talha Çamaş ve Türkiye
Turizm Yatınmcılan
Derneği Başkanı Barlas
Küntay, Sultanahmet
Meydanı'nda miting
yapılmasınm
yasaklanmasını istedi
8 yıjlık zorunlu
eğitim
• ANKARA
(Cumhuriyel Bürosu) -
Milli Egıtim Vakfi'nın
17. Genel Kurulu, Milli
Eğitim Bakanı Mehmet
Sağlam'ın başkanlığında
yapıldı. Mehmet Sağlam,
1997-1998 öğretim
yıhndan itibaren 8 yıllık
zorunlu eğitime geçilmesi
gerektiğini vurgularken,
makro eğitim planıyla da
öğrenci, öğretmen ve
okulun merkez olduğu bir
eğitim sistemi
hedefledıklerini kaydetti.
Savaş, Çin'e
gldecek
• PEKİN(AA)-
Yargıtay Başsavcısı Vural
Savaş, 2-9 haziran günleri
arasında Çin'i ziyaret
edecek. Ziyareti sırasında
Pekin'de Adalet Bakanı
Yardımcısı ve Çin
'"İîaşsavcısule ' '
: !
görüşmelerde bulunacak
olan Savaş. Çin Yûksek
Halk Mahkemesi ve
Pekin Belediyesi Halk
Savcılığı'nı da ziyaret
edecek. Savaş, daha sonra
Şian ve Tianjin'e geçerek
Shaanxi Eyaleti Halk
Meclisı, Tianjin'de de
Belediye Savcılığı
yetkilileriyle görüşecek.
Atılganlar'ın
yargılanması
• ANKARA (AA) -
Evienmelerine karşı
çıktıklan kızlannın
kayınbiraderini, "kiralık
katil tutarak
öldürttükleri" iddiasıyla
haklannda dava açılan
eski ANAP Ankara
Milletvekili Muzaffer
Atılgan ile eşi Ayten
Atılgan'ın
yargılanmalanna devam
edildi. Aydın Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görülen
davanın dün yapılan
dunışmasında, mahkeme
heyeti. hakkında gıyabi
tevkif karan bulunan
Faruk Işık'ın yakalanarak
mahkeme huzuruna
çıkanlmasını kararlaştırdı
ve duruşmayı ileri bir
tarihe bıraktı.
Tttel ayısı'
davası
• ANKARA (AA)-
Ankara 22. Asliye Hukuk
Mahkemesi, köşe
yazısında ANAP
Gaziantep Milletvekili
Mustafa Taşar'a "otel
ayısı" denilerek kişilik
haklanna hakaret edildiği
gerekçesiyle.
Hürriyet gazetesi ve
gazetenin köşe yazan
Emin Çölaşan"ı 200
milyon lira manevi
tazminat ödemeye
mahkûm etti.
Gazeteci
Tophı öldü
• ANKARA (AA) - Muş
Şark Telgraf Gazetesi ve
Radyo FM 49'un sahibi,
gazeteci Fahretrin
Toplu. tedayi gördüğü
Hacettepe Oniversitesi
Tıp Fakültesi
Hastanesi'nde dün sabah
öldü. Uzun süredir tedavi
gören. San Basın kartı
sahibi Toplu, evli ve 7
çocuk babasıydı. 60
yaşında ölen Toplu'nun
cenazesi, Muş'ta toprağa
verilecek.
DYP'den ihracı istenen Muğla milletvekili, savunmasını gönderdi
Erez: Asd suçhıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yet-
kisiz olarak alternatif hükümet arayışlan-
nı başlattığı gerekçesiyle DYP Grup Yö-
netim Kurulu'nun (GYK.) ıhraç ıstemiy-
le müşterek disiplın kurulu olan Yüksek
Haysiyet Kurulu"na sevk ettigi Muğla
Milletvekili Yalım Erez, hakkındaki ıddı-
alan reddetti.
Yüksek Haysiyet Kurulu"na gönderdı-
ği yazılı sa\oınmada, Genel ldare Kuru-
lu'nun (GÎK) herhangi bir karan olmak-
sızın 53. hükümet içın ANAP'la. 54. hü-
kümet için de RP ile koalisyon teması yü-
rüttüğüne dikkat çeken Erez, "Benim ey-
lemirn suçsa, GYK'nin beni disiplin kuru-
luna SayınÇiller Oebiriikte sevk etmesi ge-
rekirdi" dedi.
GYK'de, disiphne sevk ıstemı kendısı-
ne iletilmediği gerekçesiv le savunma yap-
• Yalım Erez> savunmasında, Tansu Çiller'in, kendisinin
bakanlıktan istifası sırasında, "Istifa etme. alternatif hükümet
modeli oluştur. gel biriikte bozalım" önerisinde bulunduğunu
belirterek " Çiller de benimle beraber haysiyet divanına
verilmeliydi" dedi.
mayan Erez, Yüksek Haysiyet Kurulu'na
gönderdığı yazılı savunmada. partı tüzü-
ğüne göre hükümet kurma ya da bozma
çalışmasına gırmenın bır suç olmadığını
vurguladı.
Türk siyasi yaşamında hıçbır partinin
böyle bir girişimı suç unsuru olarak gör-
medığini savunan Erez. gınşımlerinin te-
mastan ibaret olduğunu kaydetti. DYP'de
Kilıs Milletvekili Doğan Güreş. Bursa
Milletvekilı AJiOsmanSönmez'in deara-
lannda bulunduğu çok sa> ıda mılletveki-
linın. kendisinin yaptıgı türden temaslar-
da bulunduğunu anımsatan Erez. savun-
masında şu görüşlere yer verdi:
•'Kaldı ki bütün bunlara ilaveten yapû-
ğun temaslann sonucunda ortaya çıkan
aJtematifleri savın genel başkana arz ede-
ceğim. Keza tüm temaslanm süresince ne
sayın genel başkan, ne parti organlanndan
temaslarda bulunmamam gerektiği konu-
sunda herhangi bir uvarı vokrur. Anlaşıb-
yor ki disiplin kuruluna se\ kim. sivasi çı-
kar hesaplanna dayanmaktadır. DYP, tek
sesli \e her karan tek kişinin verdiği bir
parti haline dönüştürülemez. Bugüne ka-
dar partiden ihraç ve istifa suretiyle 40'uı
üzerinde millet\ekilinin ilişkisinin kesil-
miş olması da bu siyasi hesaplann yanlıs-
lığını gösterir."
Tansu Çiller'in. kendisinin bakanlıktan
istifası sırasında. "İstifa etme, alternatif
hükümet modeli oluştur gel, biriikte boza-
lım" önerisinde bulunduğunu vurgulayan
Erez. "Sayın genel başkan, Grup Disiplin
Kurulu Başkanı Mehmet Tatar'a da aynı
sözleri söylemiştir" açıklamasını yaptı.
Erez. bu konuşmanın doğruluğunun ka-
nıtlanması için Grup Disiplin Kurulu Baş-
kanı Tatar'm tanık olarak dinlenmesi is-
teminde bulundu.
Erez, Yüksek Haysiyet Kurulu Başka-
nı Abduüah Uraz'm, bir köşe yazısında,
kendisinin ihraç edilmesi yönünde görüş
açıkladığına da dikkat çekti.
Yılmaz
'BBP'li
koalisyon
güvenoyu
alamaz'
.ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yıl-
maz, son gensoru oyla-
masının BBP'li de olsa
hükümetin güvenoyu
alamayacağını gösterdı-
ğini belirterek.
u
Ne ya-
pacaklarsa yapsınlar.
Yoksa biz geregini yapa-
cağız. Durunı değişme-
dikçe hükümetin Siec-
lis'ten güvenoyu alması
mümkün değU" dedi.
Yılmaz, hükümet hak-
kında verecekleri genso-
runun tarihini, DYP'nin
son karannı gördükten
sonra beürleyeceklerini
söyledı.
Son gensoru oylaması
nda, BBP'nin destekle-
mesı halınde bile hükü-
metin güvenoyu alama-
yacağını belirten Yıl-
maz, "Çiller, gensoru oy-
lamasında Meclis'ten
destek alabümek için
kendi partisine karşı ta-
ahhütte bulunmuştur. Şu
anda vürüttüğü görüş-
meler bu taahhüte ters-
tir" dıye konuştu.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
Ecevit, CHP liderini, hükümetin ömrünü uzatmaya çalışmakla suçladı
'Baykal ateşle oynuyor'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DSP Zonguldak Milletvekili
Mümtaz Soysal ile arkadaşlan
tarafından CHP ile güç bırliğine
zorlanan DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit "Güç birliği yok,
ulusaJ uzlaşma ve çözüm
hükümetine gü-sinler" mesajını
yineledı. Ecevit, CHP Genel
Başkanı Deniz BaykaTın "ateşle
oynadığını" savunarak "CHP
içinde de Sayın BaykaJ'uı
taktiklerinden ve bunabm
stratejisinden kavgı duvanlar
bulunduğunu umuvorum ve
onlan. CHP'nin de içinde yer
alacağı ulusal uzlaşma ve çözüm
hükümeti seçeneğine destek
vermeye çagınyorum'' dedi. DSP
lideri, Baykal'ı, erken seçim
önerisine destek verdıği
hükümetin ömrünü uzatmaya
çalışmakla suçladı.
• Mürntaz Soysal'ın CHP ile güç birliği
önerisini redde'den DSP Genel Başkanı Ecevit.
"CHP'nin de içinde yer alacağı ulusal uzlaşma
ve çözüm hükümeti seçeneğine destek vermeye
çagınyorum" dedi.
DSP'nin önceki gün yapılan grup
toplantısınm basına kapalı
bölümünde. Zonguldak
Milletvekili Mümtaz Soysal'ın
"Hükümet arayışlan sürecinde
CHP ile güç birliği protokolü
yapahm"
1
önerisi kabul görmedı.
Soysal ile bazı arkadaşlannın
kendi aralannda loplantı yaparak
süreç içinde ızleyeceklen tavn
netleştirecekleri bildirildi. Sovsal
ile arkadaşlan. önerilenndeki
-birleşme değiL güç birliği'''
vurgusuna dikkat çekerken
Ecevit. dün yaptığı vazılı
açıklamayla bu isteklere karşı
"tşbirüği istiyorlarsa, çözüm
hükümetine girsinler'* yanıtını
yıneledi. Ecevit, REFAHYOL'un
ömrünün dolduğunu. ya
kendiliğinden ya da yeni bir
gensoru fiskesıyle çökecek
durumda olduğunu v urgulayarak
şu degerlendırmelen yaptı:
"Fakat Sayuı Baykal. Sa>ın
Çıllerin erken seçim cağnsına
destek vererek hükümetin
ömrünü önümüzdeki yıla kadar
uzatmaya uğraşrvor. Çünkü
REFAHYOL hükümeti işbaşuıda
kaldıkça laikliğe vönctik
tehlikenin tırmanacağmı biliyor,
CHP'nin de bundan puan
toplayacağını sanryor. Sayın
Bav kal'ın bu taktiği ateşle
oynamaktır. Sayın Baykal. Sayın
ÇiDer'in 1995'teki erken seçim
"hodri meydan'ınıda
destekleyerek bugünkü olumsuz
tablonun ve bunalımın oluşmasına
katkıda bulunmuştu. Son gensoru
önergesine imzasını atmakta
büyük güçlük çekilmiş olması,
Saym Bavkalın REFAHYOL
hükümetini iktidarda tutmak
istediğinin açık kanıtianndan
biridir. Sayın Bav kaL çözüm
hükümetine de karşı
çıkarak bugünkü hükümeti
seçeneksiz gibi göstermektedir.
BiryandanDSP-CHP
büieşmesini istermiş gibi
görünürken, bir yandan da
Türkiye'yi REFAHYOLdan
kurtarmak için DSP ile veni bir
hükümet için güç birligini bile
reddetmektedir."
Baykal
'BBP zaten
gizli
destekçiydi'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel'
Başkanı Deniz Baykal,
son hükümet
pazarlıklanyla ilgili
olarak "BBP zaten gizli
destekçiydi. hükümeti
güçlendirmez. Uzun
ömürlü olacağını
sanmıvorum"
değerlendirmesini yaptı.
Baykal. DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit'in
REFAHYOL'un ömrünü
uzattıklanna ilişkin
eleştirilenni "kendilerine
saygısızlık" olarak
niteledi.
CHP lıden Baykal, dün
parlamentoda Tarsus'tan
gelen 40 muhtarı kabul
ederek sorunlannı
dınledi. Baykal, bir
gazetecinin
"REFAHYOL-B'ye
destek olacak ırusınız"
sorusuna. "Olur mu hiç?
Bu sonı bizim için kıncı
bir değerlendirme. Bazı
eski dostlanmız bunu bize
yönelik bir suçlama
olarak kullanıyor. Böyle
bir şev söz konusu
olamaz" yanıtını verdı.
BBP'nin zaten hükümetin
gizli destekçisi olduğuna
dikkat çeken Baykal.
"Şimdi içine ginnesi bir
şey değiştirmez. Biz bu
hükümetin ülkeye zarar
verdiğini sov lüyoruz ve
bir an önce gitmesini
istiyonız. Bunun için de
her turlü katkıyı yapmaya
haanz*'dedı.
Baykal, BBP desteklı
REFAHYOL hükümetmin
güvenoyu alamayacağını
savunurken, partilerinin
bu hükümetin
devamından yana
olduğunu ileri sürmenin
kendılenne saygısızlık
olduğunu bildirdı.
Baykal. gelişmelerin
ülkeyi seçime
süriiklediğini yineledı.
Bakanlığa giderek
görüştüğü Turızm Bakanı
Bahattin Yücei'ın
CHP'ye katılıp
katılmayacağına ilişkin
sorulara Baykal, "Şimdi
öyle bir şey yok. CHP'ye
gekcekse bunu ben veya
Sayuı Yücel kendisi
açıklar. Olmamış şeyleri
olmuş gibi göstermek
yanlışnr" yanıtını verdi.
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr
Bugünkü DYP'ye bir siyasi
paıti demek kolay değil. Çağ-
daş anlamda bir siyasi partiyi
tanımlayan pek çok temel nite-
lik -artık- DYP'de yok. En azın-
dan böylesi nitelikler silikleşti.
O yüzden de DYP'nin sorunu-
nu ya da "DYP sorununu" Tan-
su-Özer Çiller ikilisi ile açıkla-
mak pek anlamlı değil.
Elbette Tansu Çiller, Demi-
rel'in DYP'sini bugünün
DYP'sine dönüştürmekte belir-
leyici etkenlerden biri. Ama sa-
dece biri. Belki en önemlisi. A-
ma gene de sadece biri.
• • •
Refah Partısi aynasında
DYP'ye bakalım:
Refah'ın önder kadrosu da,
alt kadroları da, militan tabanı
da, hatta kemikleşmiş seç-
menleri de birbirleriyle uyumlu.
Tümü de aynı partinin çatısı al-
tında buluşabilecek ve buluş-
ması gereken unsurlar.
Örneğin MÜSİAD elbette
Refah Partisi olduğu için var.
Bu yargının tersi de doğru. MÜ-
SİAD'ı zorunlu ya da gerekli kı-
lan ekonomik-sosyal koşullar-
da siyasi düzlemde de Refah'ın
var olması kaçınılmazdı.
Orta Anadolu bozkırındaki
DYP ve Mezar Kazıcısı
Konya, Kayseri gibi kentlerin
Refah'ın kaleleri olması bir baş-
ka anlamlı gösterge.
Büyük kentlerde Refah'ın
seçmen tabanının iç göçle ye-
rinden yurdundan kopup kent-
lerin çeperlerine yerleşmiş yok-
sul, işsiz, niteliksiz, umutsuz ve
geleceksiz kitlelerden oluşma-
sı da aynı göstergelerden biri.
Kurtuluş umudunu başka hiç-
bir umut kaynağı kalmadığın-
dan dinde arayan bu yığınlann
oylarını siyasal Islam manivela-
sını kullanan Refah'a yonelt-
memeleri şaşırtıcı olurdu.
Keza önderlik kadrosunda
Nakşıbendi-Nurcu dengesini.
Türk-Kürt dengesini hinoğlu-
hince bir titizlikle kurması Re-
fah'ın gerçekten de "parti gibi
bir parti" oluşunun kanıtlan.
• • •
Refah aynasında DYP'ye
bakmak demiştik. Yukarıdaki
göstergeleri bugünkü DYP'de
aradığımızda nasıl bir tablo çı-
kıyor karşımıza?
TÜSİAD resmen DYP'lı
(AP'Iİ) olmadı. Ama her zaman
DYP ile (AP) ile banşıktı. Ece-
vit CHP'sine gazete ilanlanyla
açık açık karşı çıkmaktan çe-
kinmedi de, çok daha zorlu ve
kanlı dönemeçlerde DYP (AP)
ile hiç karşı karşıya gelmedi.
Üstelik bu "resmi" görüntünün
yanı sıra TÜSlAD'ın ağır topla-
rı DYP (AP) ile her zaman sıkı fı-
kı. sarmaş dolaş oldular.
Keza bir başka sermaye ör-
gütü, Türkiye Odalar ve Borsa-
lar Birliği (TOBB) DYP'nin
(AP'nın) kalesiydi. Ziraat Oda-
ları Birliği öyle; Çukobirlık, Ant-
biriık, Fiskobiriik, Tariş gibi bü-
yük çiftçi örgütlerinde hemen
her zaman DYP'nin borusu
öterdi.
Ya şimdi? Partinin alt yöne-
tim kadrolarında da Demirel
DYP'si ile Çiller'in DYP'si ara-
sında fark dramatik. Istanbul
örneğine bir göz atalım: Per-
şembe Pazarı esnafı, fırıncılar,
Deniz Ticaret Odası Istanbul il
kongresinde delegeierin oyla-
yacakları (ve kabul edecekleri)
DYP il yönetimi lıstesinin hazır-
landığı ana karargâhlardı. İl
başkanı da neredeyse dönü-
şümlü olarak bu çevrelerden
birinden gelirdi.
Ya şimdi?
DYP Istanbul il yönetiminin
başında MHP eskisi, katil sanı-
ğı. siyasal kimlik kartına "ülkü-
cü" damgası kazınmış birinin
bulunduğunu söyleyenlere De-
mirel döneminde gülerlerdi.
Şimdi tersine gülünür oldu.
70'li yıllarda doğal olarak il-
kin büyük kentlerden gelen se-
çim sonuçları açıklandıkça
sosyal demokrat CHP'liler da-
vullu zurnalı seçim zaferi ilan
ederlerken Demirel kıs kıs gü-
lerek kırlardan gelecek oyîarı
beklerdi. Çoğu kez seçim zafe-
ri ilan etmek hakkı sabırlı Demi-
rel'de kalırdı.
Şimdi kırsal kesimin oyları
söz konusu olduktan DYP'ye
Refah'tan kalan ziyafet kınntı-
lan ile yetinmek düşüyor. Bü-
yük kent çeperlerindeki oy de-
polarının ana muslukları Re-
fah'a. yan muslukçukları
DYP'ye akıyor.
DYP'nin önderlik kadroları
Türkiye'nin etnik, dinsel coğ-
rafyasının hassas dengeleri üs-
tünde oluşturulurken, AP dö-
neminde partinin Güneydoğu
örgütlenmesinden ve sadece o
kadanndan sorumlu olan Nec-
mettin Cevheri'nin bugün ağır
top sayılması, önder kadro için-
deki silikleşmeyi, yedek oyun-
culann A takımında sahaya sü-
rüldüklerini gösteriyor.
Çiller etkenini bir yana bıra-
karak söylersek, DYP tabanı,
alt kadrolan, militanları altüst
olmuş. Ekseni kaymış, omur-
gası çatlamış bir tuhaf örgüt.
Gitgıde siyasal parti niteliğini
yitiriyor. DYP çok uzak olma-
yan bir erimde kepengi indirip
dükkânı kapatacak ve ülkenin
siyasal parti mezarlığında ken-
disi için kazılmış çukura uza-
nacağa benziyor.
Çiller bu oyunda mezar kazı-
cı rolünde. Üçüncü sınıf bir
oyuncu olduğundan bu rolü bi-
le berbat ediyor, yüzüne gözü-
ne bulaştırıyor. Izlenmekte olan
DYP konulu oyun, seyirciler için
bır ışkenceye dönüştü. "Şu
perde inse de işimize baksak"
diye homurdanan seyircileri
hepimiz, her gün, heryerdegö-
rüyor, gözlüyoruz.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Tarikat Okulları...
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) yarın Cumhurbaşka-
nı Süleyman Demirel'in başkanlığında toplanıyor...
Acaba MGK gündeminde neler var?
1 - Anayasanın 4,14.24. maddelerinin yaşama ge-
çirilmesi... 2 - Üniversite ve yargıda şeriatçı sızma-
lara karşı duyarlılık gösterilmesi, bu kurumların ya-
salannda değişiklik yapılması... 3 - Tarikat denetımin-
deki vakıflara bağlı özel okullann Öğretim Biıiıği Ya-
sası gereğince Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanma-
sı... 4 - Devletin çeşitli kademelerindeki şeriatçı ör-
gütlenme...
Tarikat denetimindeki özel okul ve yurtlar bugün
Milli Eğitim Bakanlığı'nca denetleniyor mu?
EvetL
Ancak bu denetleme üstünkörü yapılıyor, yapılan
soruşturmalardan bir sonuç çıkmıyor. Çünkü Milli
Eğitim Bakanlığı'nda tarikatlann egemenliği sürüyor.
Özellikle Nurculann Fethullahçı kanadının kadrolan
önemli görevlerde bulunuyor.
Milli Güvenlik Kurulu'nda bu konuda önemli bel-
gelerı içeren bir dosya var. Bu dosya yann MGK top-
lantısında açıklanacak.
Bu dosya içeriğinde 'tarikat şeyhlerinin' okullan,
yurtları da önemli yertutuyor. Imam-hatıp liselen ve
Kuran kursları dışındaki tarikat vakıflanna bağlı özel
okul ve yurtlarda 'şeriatçı yapılanma'run boyutlan
anlatılıyor...
Öteden ben sık sık değindiğımiz konu şuydu: 'Biz
bugünlere Necmettin Erbakan 'ın başbakanlığı dö-
neminde gelmedik...'
Türkiye'de şeriatçı yapılanma özellikle 1980 son-
rası ivme kazandı. Turgut Özal'ın başbakanlığı dö-
neminden itibaren de ekonomik olarak güçlenmeye
başladı. Yurtiçinde ve yurtdışında yüzlerce okul açıl-
dı. Din tacirleri, özellikle Orta Asya cumhuriyetlerin-
de örgütlenip parasal güç sağladı.
• • •
Milli Güvenlik Kurulu'nda 'tarikat okulları ve yurt-
ları' gündeme gelecek, bu konuda hazırianan dos-
ya tüm üyelerin bilgisine sunulacak... Dosyada, 'ta-
rikat okulları ve yurtlar' şöyle anlatılıyor: "Dipten ge-
len şeriatdalgası..."
Bu arada Fethullah Gülen'in avukatlan bize bir
yalanlama göndermişler...
9 Mayıs 1997 tarihli yazımızı yalanlıyor Fethullah
Gülen'in avukatları... 'Kapitalıst Önder' başlıklı yazı-
mızın hiçbiryerinde 'Fethullah'adı geçmediği halde
her zamanki yöntemlerini sürdürüyortar...
Yalanlama yazısının başlığı şöyle:
"Hukukun üstünlüğünü tanımayanlar Türkiye
Cumhuriyeti'nin temeli olan hukuk devleti ilkesiyle
ters düşmektedirier..."
Yalanlama ise şöyle:
"Hikmet Çetinkaya. mahkeme karanyla yayım-
lamak zorunda kaldığı tekzıplerdeki açıklamalarımı-
zı, yargı tarafından verilen hükümlerin hukuki ve ah-
laki bağlayıcılığını gözardı ederek; toplumun deği-
şik kesimlerince hoşgörü, uzlaşma ve diyaloğun
sembolü olarak görülen müvekkilimiz hakkındaki iti-
raflarını ısraria yinelemektedir. Bu hukuk dışı ve
düşmanca tutumun. basın hürriyetinin en ağır bi-
çimde kötüye kullanılışı olduğu ve gazeteciliksorum-
luluğuyla bağdaşmadığı açıktır. Diğeryandan belirt-
mek gerekir ki, milli kahramanımız Mustafa Kemal
Atatürk 'ün önderiiğinde Türk milletince yürütülen
Istiklal Savaşı'mız sonunda kurulan Türkiye Cum-
huriyeti Devleti'n/n en temel özelliklerinden bin, o-
nun bir hukuk devleti olduğudur. Hukuk devleti-
nin variıkşartı ise, herkesin hukukun üstünlüğü, yar-
gı karannın bağlayıcılığını kabul etmesi ve Anaya-
sa'daki hürriyetleri kötüye kullanarak yine Anaya-
sa 'da öngörülen kişilik haklannı ıhlale yeltenmeme-
sidir. Hukuk devleti ilkesine aykırı davranışların ise,
Cumhuriyetimizin variığına tehdıt teşkil ettiği izah-
tan varestedir."
Fethullan Gülen ve avukatlan önce şunu içlerine
sindirmelidir:
Türkiye Cumhuriyeti laık, demokratik bir hukuk
devletidir...
Bir sayfalık yalanlamalarında 'laik ve demokratik'
sözcüğü yoktur.
Onlara göre Türkiye Cumhuriyeti sadece kanun
devletidir. Hayır, Turkıye Cumhunyeti demokratik bir
hukuk devletidir. Laf cambazlığı yaparak, 'hukuk
devleti' diyerek işin içınden sıynlamazlar.
Hem Fethullah Gülen'e hem de avukatlarına so-
ruyorum:
"Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik bir hukuk
devleti olduğu halde siz niçin 'hukuk devletidir' di-
yorsunuz? Ben değil sizler niçin düşmanca bir tu-
tum sergiliyorsunuz?"
• • •
Yann yapılacak MGK toplantısı, 28 Şubat 1997'de
başlayan sürecin önemli bir noktası olacaktır...
Acaba Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller bu
'önemli noktayı' görebilıyortar mı?
Işteasıl sorun budur!..
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Çetinkaya (ğ Planet.com. TR
Cindoruk: Seçmen
kütükleri yenilemneli
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Demokrat Türki-
ye Partisi (DTP) Genel
Başkanı Hüsamettin Cin-
doruk, nüfus sayımı yapıl-
madan ve seçmen kütükle-
ri güncelleştirilmeden ger-
çekJeştirilecek bir seçimin
"ülkeye ihanet" olacağını
söyledi. Cindoruk. aynı
kadrolarla kurulacak yeni
bir hükümetin başan şansı-
nm bulunmadığını belirtti.
Cindoruk. partisinin baş-
kanlık divanı toplantısında
yaptığı konuşmada. hükü-
met bunalımının derinleşe-
rek rejim bunalımına dö-
nüştüğünü ıddia etti. Son
günlerde siyasi çevrelerde
"erken seçün" sözünün do-
laştıgını belirten Cindoruk.
iktidar ortağı partilerin se-
çimı şantaj aracı olarak
kullandıklannı ileri sürdü.
Nüfus sayımı ve seçmen
kütüklerinin güncelleştinl-
mesi yapılmadan gıdılecek
bir seçimin "ülkeye iha-
net" olacağını vehiçbırso-
runu çözmeyeceğıni belir-
ten Cindoruk, şunlan söy-
ledı: "Türkive'de demok-
rasi de, anayasa da. snaset
de, hukuk da eksiktir. Bu
eksikükler tüm partilerin
uzlaşması ile giderilmeli.
Nüfus savınıı vapılarak
temsilde adalet sağlanmalu
seçmen kütükleri güncel-
leştirümelidir. Cezayir'de
eksiklikler giderilmeden
böyle bir hata v apıldı. Tür-
kiye bu vanlışı \apmamah-
dır."
Cindoruk. RP-DYP'nin
yeni hükümet görüşmeleri
ve DYP Genel Başkanı
TansuÇiller'in başbakanlı-
ğı ile ilgili sorulan yanıt-
larken de aynı kadrolarla
kurulacak bir hükümetin
başan şansının olmayaca-
ğını söyledi. Cindoruk.
"Eski hamam eski tas. Bu
şekliyle haşanlı olmayan
hükümet ters çevrilince mi
başanlı olacak?" dedi.