25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
*SAYFA CUMHURİYET 13 MAYIS 1997 SALI HABERLER Koç Holding 'Çiller'in söderi ülke adına hazin' Haber Merkezi - Başbakan Yardımcısı Tansu ÇiDer'in. Sultanahmet mitinginde Doğan Grubu'nun ardındaki güç olarak nıtelendirdiği Koç Holding'i hedef alan ifadeleri, holding yönetim kurulunca 'yakışıksz ve ülke adına hazin' bulundu. Türk Sanayıcı ve Işadamlan Derneği (TÜSfAD) Yönetim Kurulu, DYP liderini halkı birbirine karşı kışkırtmakla suçladı. Koç Holding Yönetim Kurulu'nca yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin yıllardır en çok vergi ödeyen özel sektör kuruluşu olan Koç Topluluğu'nun, daha çok yatınm yaparak istihdam ve katma değer yaratma çabasında olduğu ifade edildi. Hükümetlerin. ülke sanayüne uluslararası rekabet gücü kazandıımak amacıyla yıllardır çeşitli yatınm ve ihracat teşvikleri uyguladıkian belirtilen açıklamada, Koç Topluluğu'nun da yasa ve kararnamelerle belirlenen bu teşviklerden yararlanmakla beraber, yatınmlann çok önemli bir"bölümünü de kendi kaynaklanyla gerçekleştirdiği kaydedildi. Açıklamada, "71 yıllık geçmişimizde ima edildiği gibü hiç kimse cebünize para koyma cüretinde bulunamamışör. Bu beyanda olsa olsa bir adres yankşlığı vardır" denildi. Başbakan Yardımcısı Çiller'in konuşmasında geçen süre olan 1983-1996 yıllannda, Koç Topluluğu'nun 3 milyar 250 milyon dolarlık yatınm, 7 milyar 109 milyon dolar tutannda da ihracat yaptığı ve ihracatını yıllık yaklaşık 1 milyar dolar seviyesine ulaştırdığı belirtilen açıklamada, bu siire içinde topluluğun, Hazine'ye 11 milyar 543 milyon dolarlık vergı ve fon otarak katkıda bulunduğu bildirildi. Açıklama şöyle devam etti: "Görüldüğü gibi bu teşvikler kısa sürede vergi. döviz girdisi ve istihdama katkı olarak ülke ekonomisine fazlasıyla geri dönmüştür. Koç Topluluğu'nun siyasi bir mitingde hedef gösterilmesinin nedeni bizce bellidir. O da yasalara ve yüksek ahlaki değerlere saygılı calışma prensiplerinden ödün vermemcsi ve politik çıkarlara alet olmamasıdır." TUSIAD'ın açıklaması TÜSlAD da dün yaptığı "Çiller, Vatandaşı Birbirine Karşı Kışkırnyor" başlıklı yazılı açıklamasında, Çiller'in basına ve iş dünyasına yönelik sözlerini kınadı. Açıklamada, Çiller'in, siyaset sahnesinde sıkıştığı her an ya işçiye, ya işadamına, ya basına saldırdığına dikkat çekilerek "Kendisi şimdi de Türkiye'nin vergi rekortmenlerine, ckonomimizin uluslararası çaptaki kunıluşlanna, Türkiye'ye yabnm yaparak ülkenin gelişmesine hizmet edenlere, iktisadi düzenin temel taşlarına ve yasal kunımsal yapılanna saldırmaya karar venniştir" denildi. Çiller'i, kendi bakanlığı dönemindekiler de dahil olmak üzere bütün kuruluşlann aldığı teşvikleri açıklamaya davet eden açıklama şöyle devam etti: "Kişisel hırslan ön plana çıkaran, gerçekleri çarpıtarak yurttaşlan birbirine cepbe almaya iten, bu cepheleşme içinde kendi sonınlu iktidannı kurtarmaya çahşan; işçiyi, işadamını, basını düşman ilan eden polhikacılar dünyada her zaman var olmuştur. Bu tür siyasetin temelinde, demokratik hukuk devleti fehsefesi değil; otoriter, baskıcı rejimlerin karanlık ahnheti yatmaktadır. Bu siyaset anlayışı, demokrasisini geliştirmeye çahşan Türkiye'nin sırtında bir vüktür." Galatasaray Universitesi'nde oluşturulan araştırma grubu, trafik ekipleriyle birlikte denetime çıkacak Sürücüler sılvi talrîbe âbmyor• Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, 1996yıhnda meydana gelen 346 bin 228 trafik kazasında, 5 bin 347 yurttaşımız öldü, 111 bin 59 kişi de yaralandı. Bu yılın ilk üç ayında ise 92 bin 582 trafik kazası meydana geldi. İstanbul Haber Servisi - Galatasaray Ünıversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldız- han Yayla, üniversitede oluşturdukJan araştırma grubunun, İstanbul'a yakla- şım yollannda trafik ekipleriyle birlik- te denetime çıkarak trafik lcurallanna uymayan süriicüleri takibe alacagını söyledi. "Trafik canavan" denilerek "anonim"' bir sorumlu yaratılmasının yanlış olduğunu. kazalara neden olan insanlann sorumluluğunun gözardı edildiğini belirten Rektör Yıldızhan Yayla, "Kurallara uymayan sürücük- rin denetime alınmasının kazalan azal- taeağını düşünüyoruz. Araştırma gru- bumuz daha sıkı bir denetimin yapıl- masına yardımcı olmaya çaüşacak" de- di. BM örgütünün aldığı karar gereğin- ce, örgüte üye ülkelerde bu yıl 3-10 ma- yıs tarihleri arasında "Karayolu Gü- venüği Trafik Haftası" olarak çeşitli et- kinlikleryapıldı. Türkiye'deki etkinlik- ler, 3 mayısta tçişleri Bakanı Meral Ak- şenertarafından Cenajans'ta düzenle- nen toplantıyla başladı. Meral Akşe- ner'in verdiği bilgiye göre, Türkiye'de 1996 yılında meydana gelen 346 bin 228 trafik kazasında 5 bin 347 yurtta- şırruz öldü, 111 bin 59 yurttaşımız da yaralandı. Emniyet Genel Müdürlüğü verileri- ne göre, 1996 yılının ilk üç ayında 78 bin 387 trafik kazası meydana gelirken 1997'nin ilk üç ayında ise 92 bin 582 trafik kazası meydana geldi. Yine Em- niyet Genel Müdürlüğü verilerine gö- re, 1987 yıhnda 2 milyon 987 bin 215 motorlu araç varken bu rakam 1997'de yüzde 138'lık artışla 7 milyon 109 bin 926'ya ulaştı. Aynı dönemde personel- deki artış ise yüzde 40.9 oranmda kal- dı. (96'da, 10.894. 97'de 15.353) Em- niyet Müdürlüğü'nün elindeki araç sa- yısı ise şehir içinde 2 bin 152. şehir dı- şında 1308 olmak üzere toplam 3 bin 460. Trafik kazalannı önlemek için dev- letin yaptığı çalışmalann yanı sıra çe- şitli kuruluşlar da araştırmalar yapıyor. Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldızhan Yayla, geçen yıl trafik sorunuyla ilgili yaptıldan araştırmanın kitap halinde yayımlandığmı anımsata- rak bu yıl istanbul Trafik Vakfı ile bir- lite "Trafik Eğitimi Semineri" düzen- lediklerini söyledi. Hukuk konulannı içeren seminere katılan "Şahinler"e katılım belgesi verdiklerini anlatan Yıl- dızhan Yayla, üniversitelerinde oluştu- rulan araştırma grubunun trafik ekip- leriyle birlikte denetimlere çıkacağını söyledi. Etkin denetimin trafik kural- larına uymayı arttıracağma inandıkla- nnı vurgulayan Yayla şunlan söyledi: "Bu yıl araşarma grubumuz, İstan- bul'un yaklaşım vollannda, trafik ekip- leriyle birlikte denetimlere katılacak. Şehirlerarası yollarda bu çalışma yapı- lacak. Yapılan araştırmalarda, trafik kazalanna neden olanlar arasında tah- siüılerin durumu hiç de az değil. Düz- gün yollarda daha çok kaza oluyor. Sa- dece kötü havalarda değil, iyi havalar- da da kazalar meydana geliyor. Bir yer- de 90 kilometre hızla gidifccek deniyor- sa bu kurala uyulmalı. Araştırma gru- bumuz, sürücü hareketlerini izleyecek. Sühicü. bir trafik kuralını çiğnemiş ise trafik ekipleri onu nereye giderse gitsin izleyecek. Bö> lesine bir denetimin oldu- ğunu bilen sürücüler, trafik kurallan- na uymaya özen göstereceklerdir. Bu bi- zim tezûniz. Araştırma grubumuz bu- nu ispatiamaya çahşacak. Trafik cana- van denilerek anonim bir sorumlu ya- raülryor. Bu bizce yanlış; insanlann so- nımluluğunu gözardı ediyor. Sorumlu mutlaka bulunmah. Süriicülerin trafik kurallanna uyması böyle sağlanır." t f i t s ı n K ı ı l F l P l V P r l * » e o r l v o l i r l ı u n ı a t n n Geçen >ilcezaevierindeyapılanöiümorucunakatüdıktan sonraüd b»- I M a i l I H l l LT^jrlTl 11C fcCtiyeil U U I U Ş l l l d c a ^ tutmavanveduruşmalarasedyeUegetirilenMehmetYaman'ınyar- gılanmasına devam edildi. İstanbul 4 No'lu DGM'de görülen dava>a hâlâ Bayrampaşa Cezaevi'nde ruruklu olan ve "örgüte üye ohnakr> su- çundan yargılanan Mehmet Vanıan yine sedye ile getirildi. Duruşmada, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi'nin (DHKP-C) propagan- dasının yapıldığı bildirilerin sanığa ait olup olmadıgını beUrlenmesi için Adh' Tıp Kurumu'ndan beklenen y^zuun geunediğine dikkat çeken avukat Ozcan Tekin, "Müvekkilimin sağhk durumu ortada. Cezaevinde tedavi otamryor. Bu halde bir yere de kaçamaz. Tahliyesini istiyo- rum'" dedi. Mahkeme heyeti, sanığın rurukluluk halinin devanuna karar verdi (Fotoğraf: HÜLYA TOPCU) Diyarbakır DGM, Yüksekova çetesiyle ilgili ana iddianameyi hazırladı 13 sanığa 403 yıl hapis isteıııi Yiırt Habeıieri Servisi -Diyarbakır DGM Baş- savcılığı, yaklaşık 10 a> dır sürdürdüğü Yükseko- va çetesi soruştunmasını tamamlayarak ana iddi- anameyi hazırladı. Aralannda 4 subay, bir bele- diye başkanı, bir özel tim görevlisi, üç köy koru- cusu. üç kamu yöneticisi ve bir PKK'li itirafçı- nın da bulunduğu 13 sanık hakkında "cüriim iş- lemek için teşekkül otuşturmak, de>1ete ait araç- larla uyıışturucu ve silah kaçakçılığı yapmak" suçlanndan toplam 403 yıl ağır hapis cezası iste- miyle dava açıldı. DGM. sanüclann adlanrun geç- tiği 15 faili meçhul cinayet dosyasıyla ilgili de ta- kipsizlik karan verdi. lddianamede, köy korucusu olan sanıklar h- met ve Kemal Öünez'in, 1996 yılında 15-20 ki- logram eroiru 2 çantayla Hakkâri Tugay Komu- tanlığı'na getirdıği; sanık Kurmay Albay Hamdi Poy- raz'ın ızniyle ikı sanığın. eroini Diyarbakır'a götür- dükieri belirtildi. Sanık Binbaşı Emin YurdakuL Beledıye Başkanı Ali Ihsan Zeydan, EBK Kombina Müdürü Mustafa Koca. Belediye Başkanı'nın şo- förü Oğuz Baygüneş'in yer aldığı grubun uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetlennde bulunduğu anlatılan iddi- anamede, sanıklann PKK adını kullanarak bazı kişi- lerden para aldıklan da kaydedildi. Hazırlanan iddianame- de. 13 sanığın suçlan ve haklannda istenen cezalar şöyle açıklandı: Kurmay Albay Hamdi BDyraz: Lyıışrurucu ve si- lah kaçakçılığından 20 yıl hapis. Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul: Çete kurmak. cürüm işlemek için teşek- kül oluşturmak. Uyuşturucu ve silah kaçakçılı- ğından 73 yıl hapis. Yüksekova DYP'li Belediye Başkanı AH Öı- sanZeydan: Uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yap- maktan 15 yıl hapis. Yüzbaşı Nihat Vığiter: Silah kaçakçılığı, feri suç ortaklığı yapmaktan 36 yıl. Yüzbaşı Bülent Yetüt: Silah kaçakçılığından 20 yıl. Ozel Harekât tim görevlisi Enver Çu-alc Cü- rüm işlemek için çete oluşturmak, silah kaçakçı- lığı, feri suç ortaklığından 48 yıl. PKK'li itirafçı Kahraman Bügiç: Uyuşturucu ve silah kaçakçılığı, cürüm işlemek için çete oluş- turmak, 6136 sayılı silah yasasına muhalefet, fe- ri suç ortaklığından 53 yıl hapis. Polis müdürlerine tahliyeyok "Söylemez Kardeşler" olarak bihnen or- ganize suç örgütü ü>eterine rüş\et karşı- hğı yardım ettikleri öne sürülen polis mü- dürlerine > ine tahliye çıkmadı. İstanbul5. AğırCeza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanıklar eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Deniz Gökçetin. eski Asayiş Şube Müdürü Sedat Demir, eski Cinayet Büro Amiri Erdal Durmaz ve Başkomi- serHalimApa>dınkatılırken sanık Meh- met FaysaJ Söylemez gelmedi. Duruşma- da taıuk olarak dinlenen Süleyman Zey- rek, Ömer Ayık, Caner Doganel ve Bekir Sıtkı Sualp; Sedat Demir'den çeşitli ta- bancalarakhklannısöyicdiler.Daİıason- ra söz alan sanık avukanan, mfrv^kkille- rinin tahHyelerini istedi. Mahkeme heye- ti sanıklann rutukiuhıkdunımlanna ka- rar vererek dosyadald eksikliklerin ta- mamlanması ve Sedat Demir ile eşj Na- lan Demir adlanna Nakıibank Yeşflköy Şubesi'ndeki 231 No'lu kiralık kasaya tedbir konulmasını kararlaşdrarak du- ruşmayı ertekdL (KEREMILGAZ) Köy koruculan tsmetOlmezve HasanOztunç: Uyuşturucu ve silah kaçakçılığı, 6136 sayılı ya- saya muhalefetten 2O'şer yıl. Köy korucusu Kemal Ofanez: Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, uyuşturucu ve silah ka- çakçılığı yapmaktan 53 yıl. Yüksekova Et ve Balık Kurumu Müdürü Mus- tafa Koca, kurum şefleri Oğuz Bağgüneş ve Ali Kurtoğlu: Uyuşturucu kaçakçılığı yapmaktan 15'er yıl hapis. Diyarbakır 4 No'lu DGM'de görülecek dava- da 13 sanıktan 7'si tutuksuz yargılanacak. Sanık- lardan Nihat Yiğiter, Bülent Yetüt, Kemal Ölmez, tsmet Ölmez, Hasan Öztunç ve Enver Çırak, DGM Başsavcılığı'nca salıverilmişti. Kurmay Albay Hamdi Poyraz da serbest bırakıhnıştı. DGM, sanıklann adlaruun kanşüğı 15 faili meçhul cina- yetle ilgili dosyalar hakkında da takipsizlik karan vererek dosyalan Hakkâri Cumhuri- yet Başsavcılığı ve Hakkâri 21. Jandarma Tümen Komu- tanlığı Askeri Savcılığı'na gönderdi. Savcılık iddianame- sinde Fatih Özhan, Yusuf Az- miAydın. Abdülkadir Bayram ile PKK'li itirafçı Emin Er- gen'in 9, Albay Hamdi Poy- raz'ın 1, Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul ve Yüzbaşı Nihat Yiğiter'in adlan ise 5 ayn faili meçhul cinayette ge- çiyor. Yüksekova çetesiyle il- gili iki ayn davada 22 sanık yargılanıyor. Necip Baskın'ın kaçınlması olayıyla ilgili ha- zırlanan birinci iddianamede, 9 sanık hakkında toplam 535 yıl hapis cezası isteniyor. Ana iddianamenin de hazırlanma- sıyla Yüksekova çetesinin 22 üyesiyle ilgili istenen hapis cezalanrun toplamı 938 yıla çıko. CHP'li Sağlar, Başbakan Erbakan'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi 6 Flash TV baskınında yakalanan kişi nerede?' Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. HALİL SOMUNCU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -CHP îçel MilletvekiHFikri Sağ- lar, Başbakan Necmettin Erba- kan'ın yanıtlaması istemiyle ver- diği soru önergesinde, "Flash TV baskınında yakalanıp kelepçelenen ve polise teslim edilen kişi nerede ûulunmaktadır" sorusunu yönelt- tı. Sağlar,-soru önergesinde. Flash TV baskınının "Susurluk olayıyla siyasetliteratürümüze 'karanhk üç- gen" olarak geçen mafya-devlet-si- yasetçi olgusunun yeni bir eylemi" olarak değerlendirildiğine dikkat çekti. Sağlar, Erbakan'a şu sorula- nvönelttı: "Saldınyaklaşık 15da- kika sürmüştür. Bu süre içerisinde polis neden ola> yerine gelmemiş- tir? Olay sırasında ABD Konsolos- luğu'nda önemli bir resepsiyon ol- masuıa rağmen, konsolosluğun önünde görevli ekibin saldından birkaç dakika önce başka bir bölge- ye sevk edildiği iddiası doğru mu- dur? Baskın sırasında Flash TV il- gilileri tarafından Kasunpaşa Ka- rakolu'na bilgi verilmesine rağmen, karakol yetkiüleri ola> a niçin müda- haleetmemiştir? Olay sırasında ya- kalanıp polise teslim edilen kişi ne- rededir? Polisin açıklamalannda neden bu kişi ile ilgili bilgi verilme- miştir? Bu kişi, elinde telsiz olan bir srvil polis memuruna Flash TV gö- rcv lilerince teslim edildiği halde, ne basm açıklamasında, ne soruştur- ma tutanaklannda ne de İstanbul Emniyet Müdürü Ramazan Er'in açıkladığı zanular arasında bulun- maktadır. Bu kişi ile ilgili olarak da- ha önceki benzerlerinde olduğu gi- bi, yakalanmasına rağmen hiçbir tutanak turulmadan serbest bırakı- lan 'şerefli insan statüsü' mü uygu- lannuşbr? DYP minibüsünün oiay yerinde neamaçla bulunduğu tespit edilmiş midir?'' Sivil toplum örgutlerinden tepki şeriatgösterisVA.NKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) - Sultanahmet'te yapılan "tmam- hatiplerinıe dokunmayın" mitingi tepkilere yol açarken sivil toplum örgütleri (STÖ), 8 yıllık kesintisiz temel eğitimin "hetnen, şimdi" uygulanması için TBMM'ye çağn yaptılar. STÖ'ler mitingi "RP güdümlü, şişirilmiş bir şeriat gösterisi''olarak nitelendirirken CHP Grup Başkanvekili Önder Sav, "Geride bfrakbğımız vıllara baknğımızda. cumhuriyete karşı başkaldınlann, gerici ay aklanmalann hep böyle başladığınj görüyonız" dedı. CHP grup" başkanvekilleri dün parlamentoda bir basın toplantısı düzenlediler. Önder Sav, Sultanahmet'te iki gün üst üste düzenlenen mitinglerin, REFAHYOL'un iki kanadının da demokrasiyi raydan çıkanşı. özgürlukleri baskı altına abna çabalannın ve laik cumhuriyetin ortak değerlerine saldınnın göstergeleri olduğunu söyledi. Sav, mitingde atılan bazı sloganlar ve açılan pankartlara dikkat çekerek ve cumhuriyete karşı tüm başkaldınlann böyle başladığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Dün devlete karşı ayakianan Şeyh Sait ve yardakçüan, Kubilay'ı kör testere ile kesen yobaz Derviş Mehmet ve arkadaşlan, Sıvas'ta tekbir getirerek 35 Idşiyi yakanlar da Sultanahmet mitingindeki türden sloganlar atarak cihat çağnlan yaparak yeşil bayraklar açıp emellerine ulaşmak istemişlerdi. Cumhuriyet, kendisine inanan ve onu yaşatacak kuşaklar yetiştirmişur. Teokratik devlet kurmak isteyenlere, şeriat isteriz, diyenlere Türk uhısu asla geçh vermeyecektir.'" 154 sivil toplum örgütünün oluşturduğu "Sivü Toplum Kuruluşlan Birliği" (STKB) Koordinasyon Kurulu adına bir açıklama yapan Prof. Dr. Jale BaysaL 8 yıllık kesintisiz temel eğitıme karşı olanlarrn şeriat özlemi çektiklerini belirterek Sultanahmet'te açıkça " cihat" ilan ettiklerini savundu. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Merkezi ve tüm şubeleri adına bir açıklama yapan Prof. Dr. Türkân Saylan ise "Aydın dinadamlan" yetiştirmek üzere kurulan ÎHL'lerin kısa sürede oy deposuna dönüşütürülüp "RP militanı" ve "siyasal İslam"ın oyuncağı insanlann yetiştirilmeye başlandığını vurguladı. Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı ise 8 yıl konusunun eğitünden çıkıp bir imam hatip ve Kuran kurslan sorununa indirgendiğini, RP'nin bir bardak suda firtına • "Sivil Toplum Kuruluşlan Birliği" Koordinasyon Kurulu adına bir açıklama yapan Prof. Baysal. Sultanahmet'te açıkça "cihat" ilan edildiğini söyledi. CHP grup başkanvekilleri basın toplantısı düzenledi. kopardığmı kaydetti. Semah Kültür ve Araştırma Vakfı Genel Başkanı Lütfi KaleB ise milletvekillenne yeminlerine sadık kalmalan çağnsında bulundu. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Suphi Gürsoytrak, mitingin 8 yıllık, kesintisiz, zorunlu temel eğitime hemen geçilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyduğunun altmı çizdi. İstanbul Tabip Odası da önceki gün gerçekleştirdiği Olağan Ara Genel Kurulu'nda alınan 4 karardan ilkinin 8 yıllık eğitimin bir an önce uygulanması ve laik Türkiye'nin korunması olduğunu açıkladı. Türkiye Yazarlar Sendi'kası (TYS) Genel Sekreten Emin Karaca da dini esaslara dayanan eğitime 1950'den bu yana hız verildığini. şımdiye dek buna karşı olmayanlann şimdi İHL ve Kuran kurslanna karşı görünmelerinin pek dürüst bir tavır olmadığını savundu.. . -, RP yasa önerisi hazırlıyor 8 yıl için referandum hazırlığı SEBAR4T K\RAKOYUN ANKARA-RP. 8 yıl- lık zorunlu temel eğitim- le ilgili bunalımı aşmak için referandum hazırlı- ğına ginştı. Başbakan Necmettin Erbakan'ın danışmanı. RP Kahra- manmaraş Mılletvekili Mustafa Kamalak, 8 yıl- lık temel eğitimle ilgili modelin halkoylamasıy- la belirlenmesıni öngö- ren bir yasa önerisi üze- rinde çalışıyor. Kama- lak, "Ankara'dasinirieri germenin anlamı yok. Asıl söz sahibi halk. Re- ferandum olmadan kriz aşüamaz" görüşünü sa- vunurken RP sözcüsü, Süleyman Arif Emre de "Gerekirse referandum yolu tercih edilmelklir- dedı. REFAH- YOL hükü- meti açısın- dan kritik eşik olarak değerlendiri- len 8 yıllık te- mel eğitim bunalımının aşılamaması üzerine konu- yu TBMM'nin temmuz ayuıda başlayacak olan tatiline kadar askıya al- mayı planlayan Başba- kan Erbakan, hükümeti bozmadan sorunu çöze- bilmek için başka yön- temler üzerinde çalışı- yor. 8 yıl kesintisiz eği- time karşı çıkarak 5 artı 3 modelinde ısrarlı olan hükümetin RP kanadın- da son günlerde sık sık referandumdan söz edil- meye başlandı. RP Kah- ramanmaraş Milletvekı- li Mustafa Kamalak, so- runu bir süre rafa kaldır- manın hiçbir işe yarama- • 8 yıl kesintisiz eğitime karşı çıkarak 5 artı 3 modelinde ısrarlı olan hükümetin RP kanadında son günlerde sık sık referandumdan söz edilmeye başlandı. yacağını savunarak "Uyutmanın hiç yaran yok. Temmuza kadar oyalamak çözüm değil. Ortam hergeçen gün da- ha da geriliyor. Demok- rasinin asıl sahibi halk. Halka inanmak ve gü- venmek dummundayız. Ankara'da sinirleri ger- mek yerine, halka git- mek ve çözüm yolunu sormak gerekir'' dedi. Mevcut yasal düzenle- melere göre doğrudan referanduma başvurma- nın olanaklı olmadığına dikkat çeken Kamalak, şunlan söyledi: "Ancak bir yasa çıkanlabilir. Bu yasada, '8 yıl zorunlu eğitimin kesintisiz mi, kademeli mi olacağı ya- pılacak halkoylamasının sonucuna göre belirle- nir' hükmü- ne yer veriHr ve halkoyta- masının han- gi tarihte ya- pılacağı da beürtilir. Bu yasa çıknk- tansonra be- lirlenen ta- rihte referan- duma gjdilir \e sonucuna göre temel eğitim yasa- sında düzenleme yapıhr. Bu sorunun Bakanlar Kurulu'nda ya da TB- MM'de çözümü çok zor görünüyor. Sonunda herkesin halka girmek- ten başka bir yol olmadı- ğını aniayacağmı düşü- nüyorum." Kamalak, referandu- mu öngören yasa öneri- siyle ilgili olarak RP yö- netimiyle temaslannı sürdürürken daha önce bu yöntemden söz etme- yen RP sözcüleri de son günlerde sık sık halkoy- lamasmı gündeme getir- meye başladılar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear