25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13MAYIS1997SALI OLAYLAR VE GORUŞLER Türkiye ve Uygarlık Prof. Dr. SUNA KİLİ / Boğazıçı Unıversıtesı A taturk'un 10. YılSoyle- vfnde yer alan şu tum- ce bıze Ataturk Devn- mı'nın ozû ve amacını açıkça belırtmektedır "Hiçbir kuşkum \ok- tur ki, Turkluğun unutulmuş buyuk medcni \asfı bundan sonrakı gelışımh- le gelecegm mederuvet ufkunda >eni bir guneş gıbi doğacaktır.Turkluk \e uy- garlık -Ataturk'un sık sık bırlıkte kul- landığı ıkı anlamlı sozcuk TurkJuk ve uygarlığı bırlıkte duşugmek oncelıkle ırkçı, saldırgan bır ulusçuluk anlayışı- nın benımsenmedığını gostenr Türklu- ğun uygar dünyada yer alışı kuşkusuz uygar dunyanın benımsedıgı evrensel, ınsansal değerlere \enlen onemı de vurgulamaktadır Ancak unutmamak gerekırkıulusaldevletıkurmadan çağ- daş bır sıyasal yonetım uygulamadan bu evrensel değerlere açık olmak ola- naksızdır Ulusal devletı kurarak, ulu- sallığı ve laıklığı temel ılkeler olarak benımseyıp çağdaş uygarlık duzeyıne ulaşmamız ıçın dunya ıle ıletışım. dıya- log ıçınde bır Turkıye amaçlanmıştır Bu konuda Ataturk dıyor kı "Uyuyan bir ulusu uyandırmak cesur bir girisim- dir, fakat biz uvanmaya ve uyanık kal- maya karar verdik. Modern büûn ev- renseldır. Biz bu bihmden rumuyle ya- rarlanacağız. fakat daıma da Turk kal- mava çalışacağız." (11 Çağı vakalamak ıçın sıyasada. kul- turde hukukta yonetımde, kısacasıher alanda us ve bılımın egemen olması ge- rekmektedır Ataturk, "Yaşamda en gerçek vol gosterici bilimdir" dıyerek çağı yakalamamızı sağlayacak yontemı belırlemıştır Buyontem tumgelışmış ulkelenn de benımsedıgı bıryontemdır Bu yontemı kullanarak Turkıye hem uygarlık yonunde yuruyecek ve hem de dunyavla ıletışım ıçınde bır ulke ola- caktır Ataturk pek çok soy lev ve demecın- de, "ortak uvgarük", **çağdaş uygar- ük", "uvgar dunya", "Turkluk ve uy- garlık" sozcuklennı, kavTamlannı kul- lanmıştır Ataturk gelışmış düny ayı bır- çok yönuyle ornek alırken mazlum uluslann haklı davalannı da benımser ve destekler Ataturk un ıç ve dış sıya- sası gerçekçı, usçu ve ınsansaldır Tum uluslann bağımsız olmalanndan, m- sanlığın firsat eşıtlığıne gonence ka- vuşmasından yanadır Ve Ataturk der kı "SomurgeciHkveempervaliznıver- yuzunden yok olacak ve verlerine ulus- İar arasında hiçbir renk, din ve ırk far- kı gozetmeven veni bir uyum ve işbirii- ği çağı egemen olacaknr." (2) Ataturk donemınde odun vermeden, kararlılıkla uygarlık yolunda hızlı adımlarla ılerleyen. hem kendı kulturu- nü gelıştıren ve hem de tum dunyavla ıletışım dıvalog ıçınde bır ulkeyken, özellıkle bır suredır uygarlık yolundan saptırma gınşımlen ve çağdışı uygula- malarlakarşıkarşıyayız "Yurttaşlann biıyuk çoğunluğu Iran, Suudı 4rabıs- tan, Cezayir'in konumuna duşecek bir ülkede yaşamak ıstemivor. Dinci bir devlet duzenmde ummet olmak, laik Turkıye Cumhuriveti yurttaşının ve Turk ulusunun asla kabul edemeveceği bir genciliktir (irticadır). \sker ile srvi- lin sonuna dek paylastığı bir uygarlık sorunu gündenıdedir."(3) Ulkemızdekj son gelışmeler şenatı tumuyle egemen kılma gınşımlendır Bu gınşımler, şenatın yanı sıra başka vasalann da yasama geçınldığı Osman- lı donemınden de genye gıtme amacı- nı sergılemektedır Bu, uygarlık yolun- dan aynlmaktır Turkluk kımlığinın, ulusal kımlık bıhncının yenne dıncı- tslamcı bılınç, ulusçuluk yenne um- metçılıkkonmakıstenmektedır Turki- ye Cumhuriveti yenne Tûrkije İslam Cumhuriyeti'nın hazırlıkJan yapılmak- tadır Ataturk'u, Ataturk ılkelennı, du- şünce ve amaçlannın en buyuk engelı gören rejım duşmanlan, şevhler mol- lalar bırleşmıştır Dışkaynaklı şenatçı, hılafetçı duşünce vakıflaşarak, şırketle- şerek ekonomıyı, eğıtımı, oğretımı toplumsal yaşarm, dev let orgütunu de- netımı altına almakta, tumuyle almayı hedeflemektedır 1924yılındayaşama geçınlmış olan oğrenımın bırleşerek eğıtımm ulusal, laık temele oturmasını sağlayan yasa gıbı obür devnm yasala- nnın uygulanması engellerle karşılaş- maktadır Öte yandan toplumsal yaşa- mımızı, devletımızı dın temelıne da- >andırmanın gınşımlen yapılmaktadır Şenat duzenını benımseyen kurslar, okullardesteklenmektedır Boylecebır taraftan hâlâ laık, ulusal varlığını sur- durebüen eğıtım kurumlannda Ataturk Devnrru, uygarlık^anlısı kuşaklar ye- tıştınlmektedır Ote vandan dınsel amaçlı okullarda da karşıdevnmcı ku- şaklar yetıştınlmektedır Ataturk Dev- nmı ne karşı yetıştınlen bu kuşaklar "uygarhğuı asgari müştereklerini" an- lamamakta hatta yadsımaktadırlar Bu bağlamda Ataturk Devnmı'nın ıkıncı adamı İsmet İnönü'nun şu uyansını belleğımızden çıkarmamalıyız "De\- rimin davasu başhca iki vönde ortaya çıkmaktadır. Bırinci ve surekli gorev yo- nu şudur: Seçilen vollardan hıçbır sebep ve suretle genve donmemelı, hiçbir se- bep vesuretle kazandıklarunızı kaybet- memeli ve gozden çıkarmamalıyız. Turk Devrimi bu konuda çıfte cepheli bir dikkat ve savunmava zonınludur. Çifte cephe,dışandan saldın ve içeriden saldın olasılıklanna karşıdır. Bir dev- rim için ölum darbesi, her şeyin kaza- nılmış ve guvenilir bulunduğunun sa- nılmasıdır." (4) Dıyebılınz kı Ataturk donemınde sı- yasal sıstemın hem ılencı, hem de ıs- tıkrarlı olması onemlı olçüde onder kadronun ulusallığından, dınamızmın- den, karariılığından ve yüksek nıtelı- ğınden kaynaklanıyordu Ataturk ve onun ılencı kadrosunun ozellıklen sı- yasal sıstemın alabılırlığıru (kapasıtesı- nı) arttıncı ve çağdaşlaşmayı hızlandı- ncıbıroğeydı Bukadro amaçvearaç- ta bırlık ıçındevdı Amaç çağdaş uy- garlık duzeyıne ulaşmaktı Araç ıse ulu- sal guce, usa ve bilime dayanarak eum- hurivetçi, halkçL ulusçu. devletçi. laik vedevrimci ilkeler doğruHusunda çalış- mak ve çaba gostermekti. Insanı toplum ıçınde, ulusu uluslar topluluğu arasmda devletı de oburdev- letler karşısında kışılık sahıbı sozune guvenilir, uygar, bağımsız, ozgur kılan nıtelıkler. özellılder. değer>argılan, ıl- keler vardır Bunıtelıklerve değer yar- gılan, kışılenn. toplumlann ve devlet- lenndavranışlannda kararlannda, uy- gulamalannda vonlendıncı etkenlerdır Kışının, toplumun devletın ılkelen de- ğeryargılan onlann davranışlannın na- sıl olacağının onceden kestınlmesının, bılınmesının olduğu kadar, onlara kar- şı takınılacak karşı davranışlann da çer- çeve v e dozunun ayarlanmasında da be- lırleyıcı ölçutlerdır Ömeğın ruşvete meylı bılınen kışıye ruşvet önensı ko- laydır Yanağına tokat şakladığında obür yanağını çevıren kışının tokattan kurtulması olanaksızdır Haksızhklar karşısında duyarsız. tepkısız duruma dûşen toplumlann haksızlıklardan kur- tulmasmaolanakvoktur Bır başka dev- letm > onlendırmelenne, kararlanna sı- yasalanna boyun eğen onlann gudü- mune gıren devletlenn bağımsızlığın gereklenm yenne getırmesı olanak dı- şıdır Durustluk. doğruluk, başkalannı ku- çuk gormemek, hoşgörulü olmak, baş- kalannın ınançlanna saygı duymak, ozû sozu bır olmak, ıyılıkseverlık, ıyı- lığı başa kakmamak, başkalannı da du- şunebılmek, zayıfi. guçsuzu korumak, ar duygusuna sahıp olmak, kendımıze yapılmasını ıstemedığımızı başkalanna uygun görmemek, haksızlık karşısın- da susmamak, ozgürluğe herkesm hak- kı olduğunu kabul etmek v e sav-unmak, yasal olmayan kazanç peşınde koşma- mak ınsan varlığına saygı, ınsanın ın- san olmaktan kaynaklanan haklan, ödevlen, sorumluluklan olduğuna ınanmak, gorevı, yetkıyı kotuye kullan- mamak Bunlar kışıyı erdemlı, uygar nıtelıklı kılan değerlerdır Bu değerler toplumlarca devletlerce de pavlaşıldı- ğı, topluma ve devlete mal edıldığı ol- çude toplumlann, dev letlenn değer yar- gılan duzeyıne ulaşır Bu değerlenn hepsı kışılenn toplumlann, dev letlenn yuzunu ağartan onlan yucelten onur- lu, erdemlı, uvgar kılan nıtelıklerdır Biz yukanda sıraladığım değerlen buyuk olçude Ataturk donemınde ya- şamış bır ulusuz Böyle bır geçmışten gelıyoruz Biz bu değerlen hâlâ yıtır- medık ınancını taşıyorum Bu değerle- n benımsemeyen, köşe donmecılığı on plana alanlar manıyorum kı hâlâ ulke- mızde azınlıktadır Azınlıktadırlar, an- cak bu koşe donmecı ılkesız kesım sı- yasada, ekonomıde güçlu bır konuma gelmıştır Bunlar ulkemızı uygarlık yo- lundan saptınp, Ataturk devnmının ay- dınlatıcı yolundan uzaklaştınp, yozlaş- mışlık. gencılık batağına suruİdemek ıstemektedırler Ancak unutmamak ge- rekırkıaskenyle, sıvılıyle aydınlıktan, erdemden, tutarlıhktan, uygarlıktan, Ataturk'ten ve Ataturk Devnmfnden yana olan bızler çoğunluktayız Konuya sennkanlılıkla eğılırsek, her- kesın bır noktada bırleşeceğını sanıyo- rum Bu bırieşme noktasını açıkJaya- lım Herhalde Turkıye'nın durumu Mustafa Kemal'ın 19 Mayıs 1919'da Samsun'aayakbastığı Kurtuluş Sava- şı'nın daha orgutleme aşamasına gel- medığı gunlerden daha kotu. herhalde toplumumuz ve halkımız o yıllardakı kadar yoksul değıldır Daha açıkçası Turkıye o gunku Turkıye değıldır Er- keğıyle. kadınıyla. bunca ıyı yetışmış, deneyımlı ınsan gûcuyle Turkıye dun- yada çok daha ılen bır konumda olabı- lırdı, olabılır Yeterkı sıyasal sıstem bu gucü kullansın, kullanmasını bılsın Ancak çok onemlı bır noksanlık bunu engellemektedır O da şudur Turkıye, hukumet etmesını. halkın ve ulkemn yarannı bılen, ulke sonınlannı her şe- yın ustunde tutan yeteneklı tutarlı guçlu, erdemlı guvenverenbırıktıdar- dan yoksundur îşte bu nedenledır kj bu avdınlıktan ve uygarlıktan uzaklaşılışa "Ataturk Devrimi'nin amacını anlamış olan" ordu, demokratık kıtle orgutlen kıtle ıletışım araçlan ve Turk halkı gıt- tıkçe artan bır oranda "dur" demekte v e devnrru korumaya u muktedir" olduk- lannı gostennektedır (U Ernesl Jackh Dunku Bugunku Yannkı Turluve hlanbul 1946 s 201 (2) h.n\erZı\aKaral Ataturk tenDüşunceler Ankara Türk Tanh Kurumu Basımew 1956 s n (1) Kesın Öngoru Cumhunyel 31 Mart 1997 s 1 (4) tsmetlnönü Mrfhyet 21 Mart 1934 ARADABİR MUHAMMED DAFİEmekh Vaız Köy Enstitülerinden İmam-Hatiplene!.. Ataturk onderlığıncfekı Turk aydınlanma sure- cınde Koy Enstıtulerı, eğıtım yoluyla çağa açılma- nın sımgesıydı Cumhunyet Osmanlı'dan, yoksul, dıngın ve dunyaya kapalı bır koy teslım almıştı Ana- dolu ınsanı okumasız yazmasızdı Urettıklennı ure- tıcı gucunu savaşlarda tuketmış Ataturk'un deyı- şıyle "Harap ve bıtap duşmuş "tu Yenı devletın varlığı bu "harap" yurdun temelden onarılmasına ve "bıtap" duşmuş ınsanın eğıtım yoluyla canlan- dırılmasına bakıyordu Turk devnmının çağıncıl ay- dınlanmacı ozunu ıçınde taşıyan Halkevlen, Turk Dıl ve Tanh Kurumları ıle Koy Enstıtulerı gıbı temel ku- rumların ozgorevı (mısyonu), yıkık yurdu onararak bıtkın ınsanı dınlterek dıpdın bır toplum/ulus, yep- yenı bayındır bır ulke yaratmaktı Sorun karmaşık, ışler yoğun ve zorluydu Yine de çok kısa surede "Çok ve buyuk ışler " başanldı Bugunkulerın sa- ta sata bıtıremedıklen kamu kurum ve kuruluşlar, o yurekten savaşım gunlennın, o ozverılı çalışmala- rın urunudur Yıkılmış ulkeyı onarmak, bıtkın ınsanı canlandır- mak amacıyla kurulmuş, çok amaçlı eğıfjm kurum- lanydı Koy Enstıtulerı Bınlerce oğretmen, usta oğ- retıcı, sağlıkçı ve tarımcı yetıştırdı kısa surede 21 enstıtude, parasal değen katrılyonlara varan yapı kuruldu alan açıldı, mılyonlarca donum toprak ış- lendı, ekenek durumuna getınldı, mılyonlarca ağaç yetıştırıldı, buyuk ve kuçuk baş bınlerce hayvan uretıldı Ben Anfıye, Duzıçı, Ladık, Pazaroren, Er- nıs, Dıcle, Çıftelerve Yıldızelı Koy Enstıtulerını gor- dum Anadolu ınsanının Anadolu gençlığının onu açıldığında bagnaz baskılardan arındınldığında na- sıl bır yaratıcı guce donuştuğunu oralarda gozle- dım Koy Enstıtulen kapatılınca, aynı kaynaktan ge- len ınsanlar, ımam-hatıp okullarına kanalıze edıldı Koy Enstıtulenne de beyler, ağalar çocuklannı, ya- kınlarını gondermıyoriardı imam-hatıp okullanna da beyler ağalar çocuklarını yakınlarını vermedı- ler Ama Koy Enstitülerinden yetışenler uydu, uya- roğlu kışılığı reddettıklen ıçın başlarına gelenler, ımam-hatıplılerın başlarına gelmedı Imam-hatıplı- ler uydular, uyarlandılar Koy Enstıtululer uretıcı ol- dukları ıçın akıllarına ve bıleklerıne guvendıler Imam-hatıplılertuketıcı ve ınançlı olduklan ıçın gu- venceyı ve dayancayı kendı dışlarında aramak zo- runda kaldılar Koy Enstıtululer kendılerını bılgıle- nyle urettıklerı bılımsel verılerle, sanatsal, yazınsal urunlerie savundular Polemığe, polıtıkaya sığın- madılar Kendılenne yoneltılen ıftıralardan, çamur- lamalardan hep yuzlen ak çıktılar Hıçbır Koy Ens- tıtulu komunıstlık suçundan hukum gıymedı Aynı kaynaktan gelen ve ımam-hatıp tezgâhından geçen koylu ve ışçı çocuklarıysa tuketıcı olarak yetıştırıl- dıler Aılelerınden gelen yaratıcı damarları korletıl- dı Akıllannın onune ınanç engelı konuldu Ellenyle beyınlennın arasına boşınanç helıklerı yerleştırıldı Onun ıçın de ımam-hatıplıler Tanrı nın kendılenne verdığı ınsansal yetılen kullanmaktan acız kaldılar Sorunlarının, karşılaştıkları guçluklerın çozumunu Tann'dan dılemekten oteye geçemedıler Sığınıcı- yetıştırıldıklerı ıçın sığınmacı oldular Zorluklar, zo- runluklar karşısında takıyyecılığı temel felsefe ola- rak benımsedıler Koy Enstıtulennde kurumlaşan Ataturkçuluk, yurt ve ulus sevgısı, ımam-hatıp okul- lannda geçerlı ve gerçekçı olmayan bırtakım dın ve ınanç soylemlerıyle bulandırılarak zaman zaman duşmanlıklara varan yonelımlere eğılımlere donuş- turuldu 'Dunyada her şey ıçın uygarlık ıçın yaşam ıçın başan ıçın en gerçek yol gostencı bılımdır, fendır Bılım ve teknığın dışında yol gostencı aramak ay- mazlıktır, bılgısızlıktır, sapkınlıktır" dıyen Ataturk, dıne-ınanca karşı değıldı Dını ve ınancı sıyasal emellerıne dayanak edenlere, ınsanlan bırtakım dın- se yonlendırmelerle kışkırtanlara ınsanların yara- tıolıklannı korletenlere ınsanların uretıcı damarla- rım dınsel, ınançsal bırtakım baskılarla kesmeye yötenenlere karşıydı Onun ıçın bılım dedı, fen de- dı, laıklık dedı, uygarlık dedı Yanlış Kaynaklı Büyüme - Enflasyon Dr. ŞEVKET 1 997 yılının buyume hızının yuzde 7 5 dolaylannda olacağı anlaşılıyor Gelışmış obur ulkelenn buyume hızlan duşûnülduğunde sevırulecek bır oran olmasına karşın kaynağı ıtıbanyla onumuzdekı aylaraçısın- dan tehlıke yaratacak bovuttadır Turkıye'de 1994 y ılında vaşanan ekonomık bunalıma yol açan para pıyasalanndakj bunalım, dövız kur- lanndakı hızlı artış ve uluslararası derecelen- dırme şırketlennın Turkjye nın kredı notunu duşunnesı ıle başlamış, vanlış para polıtıkala- nvemudahalelenngecıktınlmesı ıle bunalım, malı kesımden ekonomının genelıne ve reel kesıme kavmıştır Malı pıyasalarda bunalıma yol açan hızlı pa- rasal genışlemenın yanı sıra 1991 sonrasında uy gulanan ıç tuketıme dayalı ve kısa vadelı dış borçlanma ve sermaye hareketı ıle fmanse edı- len hızlı buyume polıtıkası da etkılı olmuştur Rakamsal venlenn benzerlığınden hareketle 1994 yılı başında gerçekleşen dov ız bunalımı- nın 1997 > ılı sonunda ya da 1998 yılı başında tekrar etme olasılığı soz konusudur (tabıı kı kaynak paketlennın ve denk butçe hedefının, genelın beklentısının aksıne havata geçmez ıse') Turk ekonomısınde dovız vetersızlığıne ve dovız knzlenne yol açan onemlı nedenlerden bın ekonomıdekı buyume hızı ve büyumenın kaynağıdır Tûrkıve ekonomısının buyume hı- zı ıle dış tıcaret açıklan arasında çok yakın bır ılışkı bulunmaktadır Turkıye'de yatınmlarve ımalat sanayıındekı buyume ıle kapasıte kul- lanımı buyuk olçude dışalıma (ıthalata) bağım- hdır Bu nedenle sanayı kesımınde yatınmlar ve uretımde artış, Türkıye'nın dışalımını da yük- seltmektedır Turkıye'nın sanayıleşmeye da- yalı buyumesının dovız dengesıne getırdığı olumsuz etkınm gıdenlmesı ıçın sanayıleşme- nın avnı zamanda dışsatıma (ıhracata) yonelık gerçekleştınlmesı zonınludur 1991 -1993 y ıllan arasında uy gulanan ıç tû- ketıme dayalı buyume, dışalımın da hızlı artı- şı ıle dış tıcaret açıklannı yukseltmıştır 1995 ve ozellıkle 1996 yılının ılk yansında da dışa- lıma dayalı ve ıç tuketımın yönlendırdığı bır buyume yaşanmıştır Buyume hızlan ve kay- nağı yonunden 1993 ve 1996 yıllan arasında buyukbenzerlıkbulunması 1997ve 1998 vıl- lan ıçın dov ızde sıkıntı beklentılennı haklı çı- karmaktadır Bununla bırlıkte 1993 yılı sonun- da 108 4 olan sanayıde uretım endeksıne ha- len ulasılamamıştır (1996 Ağustos=105 4) Bu yanlış kaynaklı buyume polıtıkasının en somut ve tehlıkelı sonucu da gelır dağılımın- dakı bozukluk olarak karşımıza çıkmaktadır Bunagore mıllıgelırdenaldıklanpay ıtıbany- la 1 grup 1987 yılında 5086 dolar alırken, mıl- uzmanı lı gelın paylaşan obur 4 grubun aldığı payın toplamı 5094 dolar olmaktayken, bu durum 1994 yılında, 1 grup 5931 dolar olmuş. obur 4 grubun aldığı pay ıse 4871 dolara düşmuş- tur Bu paylasımı yuzde olarak ıfade edecek olursak 1 grup mıllı gelınn yuzde 49 9'unu alırken obür 4 grup 50 1 'ını almaktay dı 1994 yılında ıse payİaşım olumsuz olarak değışerek 1 grup gelınn yuzde 54 9'unu almaya başla- mış, obur 4 grup ıse yuzde 45 1 'mı almıştır Butun bu sayılar buyume ıçın kullanılan yolun yanlışlığının en açık ıfadesıdır Aynca kullanı- lan yontemlenn olumsuz sonuçlan karşımıza çıktıkça tedavı amaçlı gundeme gelen araçlar hep para polıtıkası araçlan olmakta. hıç malı polıtıka araçlan gundemı yeterlı şekılde ışgal edememektedır Bu da kısır bır döngunün ıçı- ne duşmemızı kaçınılmaz kılmaktadır Kamu harcamalannın karşılanması ıçın her gun yenı kaynak arayışlan ıçınde olan Turkı- ye, asıl kaynaklann gelıştınlmesı konusunda ıstenen başanyı gosteremıyor Kamunun temel kaynaklannın başında gelen vergı gelırlennın de, pek çok etkene bağlı olarak potansıyel ver- gı gelınnın ancak uçte bın elde edılebılıyor 16 mılyon cıvannda seçmene karşılık, sade- ce 4 mılyon vergı mükellefi olan Turkıye'de hükumet adeta gelırden alınan vergılerden umudu kesmış durumdadır 1987'de toplam vergı gelırlen ıçınde gelır ve kurumlar vergısı toplamının payı yuzde 60'lar düzeyındeyken, bu oran 1995-1996 donemınde yuzde 40 ora- nına ınmıştır Rollenn değışmesı ıle bırlıkte, gelırden alınan vergılerden umudunu kesen hu- kumetler ıse artan bır tempoyla dolaylı vergı- lere yuklenmektedırler Mal ve hızmetlerden alınan katma değer vergısı, ıthal mallardan alı- nan katma değer vergısı ve akaryakıt tuketım vergısınde gerçek bır patlama soz konusudur Dolaylı vergılerdekt bu patlamanın yanı sıra gelır ve kurumlar vergısı tahsılatında da goru- len artışın ardında geçen yıl ekonomının ıyı bır performans göstermesı ve şırketlenn kâr patlaması gerçekleştırmesınınetkısı büyuktûr Yanı 1996 ve 1995'm bır anlamda kaynağını yemektedır Nıtekım vergı gelırlenndekı bu olumlu gıdışı dıkkate alan Malıye Bakanlığı. 1996 yılı ıçın 2 katnlyon 23 tnlyon lıra olarak belırlenen vergı gelırlen hedefını 2 katnlyon 200 tnlyon lıra olarak revıze etmıştır Görunuşte, yıl sonu ıçın 1 katnlyon 300 tnl- yon lıraya ulaşması beklenen butçe açığının 1 5 katnlyon lıraya firlamaması açısından umut vencı olan bu gelışmeler. Ekonomık Işbırlığı ve ICalkınma Teşkılatı (OECD) uyesı ulkeleT- le karşı laştınldığında Türkıve'nın yaşadığı so- runlannın kaynağını yanı buzdağınm gorun- meyen kısrrunın ne olduğunun ortaya çıkması açısından önemlıdır Rakamlar Turkıye'nın en duşuk vergı gelınne sahıp ülke olduğunu açık- ça gostenyor Bunun bırkaç nedenı vardır Her şeyden one OECD ulkelen arasında kayıt dışı ekonomının GSMH ıçmdekı payının bu kadar yuksek ol- duğu bır başka ulke yoktur Bunun yanı sıra vergı otontesının etkın ça- lışabılmesı açısından sıstemın otomasyona geçmesı konusunda gereklı adımlar atılmamış olması bu baska eksıklıktır Otomasyon sıste- mının ohjşturulmamış olması nedenıyle, her Turk vatandaşına bır vergj numarası venlme- sı hedefı de ne yazık kı kâğıt üstunde kalmış- tır Aynca bakılacak olursa, 1995 yılı venlen ıle gaynsafı yurtıçı hasılasının yuzde 50'sı ora- nında v ergı gelırlen toplamına sahıp Avrupa ul- kelennde gelır ve kurumlar vergısının toplam vergı gelırlen ıçmdekı payı onemlı bır rol oy- nuyor En yuksek vergı gelırlen GS YİH ora- mna sahıp olan Danımarka'nın yuzde 52'lık oranırun sadece yuzde 28'ı bıreyîerden alınan gelır vergısı ıle oluşmaktadır Fransa'nın ıse bu derece yuksek vergı gelırlenne karşm ka- mu açığı sorunu yaşaması duşundurucudür ABD ıse ekonomısının buyüklüğune ters oran- tılı bır vergı gelır sahıbı ulke olarak goruntu ve- nyor Butçe açığı sorunu nedenıyle Temsılcı- ler Meclısı ve Senato'da cıddı bır ıddıalaşma ıçıne gıren Clinton yonetımı ve Cumhunyetçı- ler. vergı gelırlennı arttırmak ıçın turlü proje- len devreye sokmuşlardır Vergı gelırlen konusunda başanlı olan ulke- lenn başında Uzakdoğu'nun Asya Kaplanlan olarak nıtelendınlen ülkelen gelmektedır Pek çok Asya ulkesı, "tekoranh" vergı sıstemı sa- yesmde, hem sıstemı hem de vergı tahsılatını kolaylaştırmış durumdadır Oysa başta Tûrkı- ye olmak uzere pek çok Avrupa ulkesı, vergı- sını gonüllü olarak odemek ısteyenlen bıle bez- dırecek bır burokrası uygulaması ıçındedır Türkıye'mn bır başka sorunu da yuksek ver- gı oranlandır Gerek gelırden alınan vergıler- le ılgılı oranlar, gerekse de KDV gıbı dolaylı vergılerde uygulanan oranlar çok yuksektır Serbest meslek erbabı olarak nıtelendınlen ke- sım. kazancının yuzde 50'sını vergı olarak ka- muya aktarmaktadır Boylesı yuksek vergı oranlan, vergı gelırlenm aıuıııııak yenne ka- çak orarunı arttırmaktadır Amaç, oranı arttır- mak değıl yaygınlığmı arttırmak olmalıdır Sonuç olarak Turkıye, yatınmın gıderek GSMH'den daha az pay aldığı, GSMH'nın en fazla hısse senedı, faız ve kıra gelırlennden oluştuğu ekonomık yapılanmanın ıçınde he- defsız ve bılınçsız olarak suruklenıyor Bu bu- yume modelının ıse enflasyonla mucadelede olumsuz bır etkısı olduğu netleşmış durumda- dır tstıkrarsızlığın ıktıdannı pekıştırdığı boy- le bır donemde sanıyorum arabanın duvara çarpmasını beklemekten baska bır şansımızın kalmadığı ortadadır Son soz Hedefe ulaşmak ıçın once hedefe gıden yolun açılması gerekır TARTIŞMA Çağdaş Bir Öneri Olmaktan Uzak 2 Mavıs 1997 Cuma gunu Cumhurivet gazetesmde yayımlanan Turkçe Kuran ve Çağdaş Uygarlık başlıklı yazısında, * Kadınlanmızın. kızlarunızuı ortunme sorunlanvsa,vTirt çapında gızli «y lama ile çozumlenebilır" dıyen Sayın Mahir Unlu, ortunmenın kadınlara, erkekler tarafından dayatıldığını gormezhkten gelıyor Oysa,bır Yuksek İslam Enstıtusu Oğretım Görevlısı olan Bekir Topaloğlu, şöyle dıyor "Kadınruhu bentsiz bir nehirdir, o nehre malik olabüçıek için onu bentlemek lazundır. Işte ortu budur"(1) HzOmer'ın ıse şoyle dedığı nvayetedılıyor u Kadınlanmızın sokakta gezmesini istemiyorsanız onlara sevimB (guzel) elbiseler gj>dırmeyın. Çunku onlar (kadınlar) güzel, sevimli olmayan elbıse ile goruıunek istemezler" (2) Kadının ortünme sorununa yurt çapında oylama ıle çözum arayan Sayın yazar kadının ne yıyıp ne ıçebıleceğını, sokağa hangı koşullar. altında çıkabıleceğını, sokakta nasıl yuruyebıleceğını (bu sorunlar daha da çoğaltılabılır) yurt çapında bır oylama ıle belırlemek ıstemez mı7 Nıtekım Hz. Muhammed'ın kadınlann yolda nasıl yürumelen gerektığıne ılışkın şu sözlen soyledığı nvayet olunur "Geriye kalın, yolun ortasından vurumek size caiz değildir, yolun kenanndan gidin." Sonuç olarak kadınlann ortunme sonınlannı referandumla çozumleme onensı çağdaş bır onen olmaktan uzaktır Ve yukanda bazılanna değındığım daha ağır sorunlann yaratılmasına neden olacaktır Prof. Dr. Hayriye Özden (I 2) Oral Çahşlar Islamda Kadın ve Cmselhk Afa Kadın 18 s 156 \e 158 PENCERE Itirafçı Bır dostum var, Şaıbe Hanım'a çok ofkelenirdı; televızyonda suretını gordukçe çıleden çıkardı, şım- dı acımaya başlamasın mı1 • Geçen gun dedı kı - Zavallı1 -Neden? - Neyaptığını bılmıyor, kocası olacak Rus Çan'nın elınde oyuncak - Özer Çiller nereden Rus Çan oluyormuş9 - Kendısını Rus Çan'na benzettığını soyledı ya1 Karı koca ıkılısı uçuklukta butunleşıyorlar, ama Ozer, kadının arkasında oyununu oynuyor, hem bu- yuk oynuyor - Sonuç ne? - Tansu, polıtıkaya geç başladı, erken bıtırecek, gıdış o gıdış - Pekı Yalım Erez?.. - Sonucu gordu, akıllı davrandı, kendısını kurta- racak - Nasıf - Doğu Pennçek'ın "Çiller Özel orgutu" dıye ta- nıtladığı olgu gerçeğı vurguluyor Orgut, Çiller aıle- sını ele geçırmış ya da Çiller aılesı orgute bağlan- dığından guç kazanmış, ama felaket bununla da kalmıyor. Çiller yazgısını Erbakan'a bağlamak zo- runda kaldı, yobazlığın elınde Rehıne Hanım oldu - Şaşılası bır ış' - Şaşma1 Turkıye, Asya'da ve Afnka'nın gen ul- kelennde çok gorulen bır dramı yaşıyor, 'aıle bo- yu' hırs, ıktıdar oyununda sınır otesıne taşıyon b\- zımkı mafıozıyle ışbırlığıne geçıyor, gencılığe aşıla- nıp dayanak sağlıyor - Pekı, neden acıyorsun Tansu'ya"? Turkıye'ye acısan daha doğru olmaz mı9 • Tansu Çiller, genç yaşında anılannı yazmaya baş- lasa ne olur? Doğruları yazsa da kımse ınanmaz' Kadıncağıza şımdı herkes yuklenıyor; ama, çok yakın geçmışte boyle mıydı9 Uçaklar dolusu ga- zetecıyle al takke ver kulah butunleşıp bulutlar ara- sında hah/et olduğu gunler çok mu uzakta'? Med- ya gullerı bır araya toplanıp kendılerını çıçek buke- tı gıbı Şaıbe Hanım'a sunmadılar mı? Tansu'yıı kım tohumlayıp besledı? Kım bu gunlere getırdı? Medya değıl mı? Al gulum ver gulum, Şaıbe Hanım da medyanın tekelleşmesını devlet hazınesınden beslemedı mı? • Izmıt'te pışmanıye satılır, bırde "Pışmanlık Yasa- sı"vardır kı evlere şenlık' Tansu, şımdı polıtıka tezgâhında pışmanıye sa- tıyor, ama, alıcısı yok "Itırafçı" oldu Şaıbe Hanım Neyı rtıraf edıyor? Medyada tekelcılık patlaması 1992 yıhndan bu yanadır çok yakından yaşadığımız surecı, Şaıbe Hanım yumuk ellenyle beslemış Pekı, bu ışın fıyatı ne? Kımse danlmasın, gucenrrtesin, medyadaMctee»- larımız koleksıyonları açıp yazılannı gozden geçır- sınler' Arkalarına devletın desteğını ŞŞbe Hanım marıfetıyle alanlann Cumhurıyet'e "devletç)" diye saldırdıklan gunlenn dokumunu bır bır yapsınlar' Medya gullen aldıklan yuksek ucretlerın mayasın- da devlet desteğını goreceklerdır • Tansu Hanım ıtırafçı oldu 1 Ancak çok yakın geçmışte ışledığı suç oylesıne buyuk kı bu vakıtten sonra Katolık bıle olsa guna- hını çıkartacak papaz bulamaz BAŞSAĞLIĞI Uyemız mımar Kerim Erbaş'ın ve şehır plancısı Emine Erbaş'ın sevgılı oğullan CANDENİZ ERBAŞ'ı yıtınnenın denn uzuntusu ıçındeyız Aılesıne, yakmlanna ve sevenlenne başsağlığı dıleğımızı ıletıyoruz TMMOB MtMARLAR ODASI İST\NBLL B O I K K E N T ŞUBESt VEFAT Baromuzun 4445 sıcıl sayısmda kayıtlı Avukat RASİN TANEL vefat etmıştır Azız meslektaşımızın cenazesı. 13 5 1997 Salı gunu (bugun) Teşvıkıye Camıı'nde kıhnacak ogle namazını muteakıp ebedı ıstırahatgâhına defhedılecektır Merhuma Tann'dan rahmet, kederlı aılesıne ve meslektaşlarımıza başsağlığı dılenz ISTANBLL BAROSL B4ŞKANLIĞI VEFAT Ordu Perşembe den merhum Mahmut Hamsıcı ıle Hamdi) e Hamsıcı'nın oğlu Coşkun Gurcan Mehmet Hamsıcı'nın karde>ı Ozgur \e Mahmut Hamsıcı nın bıncık babalan Nıhal Hamsıcı run havat arkada^ı 68 hareketı oğrencı lıderlennden Yuksek Teknıkerler Derneğı kurucu ve genel başkanlanndan SHP Persembe eskı ılçe başkanı, Çağdaş Gazetesı \ e \ ıra lnşaat ve Tunzm A Ş sahıbı tnşaat Yuksek Teknıken CİHAN HAMSİCİ yi trafik kazasında kaybettık Cenazesı bugun (13 05 1997) <\takoy 5 Kısım Camıı nde kıhnacak oğle namazını muteakıben Catalca tzzettın Kov Mezarlığı'nda defhedılecektır Tum dost ve akrabalara duvurulur 4tLESt Ehlıyetımı kaybettım Hukuımüzdur ŞERtFE ŞEL 4LE SONMEZ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear