25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13MAYIS1997SALI 4 HABERLER Kuvvet Komutanlan ve MGK Genel Sekreteri, Genelkurmay'daki toplantıda 8 yıl, ve şeriatçılan değerlendirdi Koınutatılar: Refalı çizmeyi aşü YUSUFÖZKAN ANKARA - Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlan arasında yer alan 8 yıl- lık kesintisiz eğitim konusunda henüz somut bir adım atmayan koalisyon par- tileri. sokaktakı geriJimin tırmanmasına dolaylı biçimde katkı sağlarken; kuvvet komutanlan ve MGK Genel Sekrete- ri'nin, Genelkurmay Karargâhı'nda top- lanarak durum değerlendırmesi yaptık- lan öğrenildi. Toplantıda, 28 şubattaki tanhı MGK'de alınan kararlann uygu- lanmasına dönük çalışmalann yanı sıra gündemdeki gelışmelenn ele alındığı kaydedıldı. Komutanlann, RP Şanlıurfa Mılletvekili İbrahim Halil Çelikin, "İmam-hanplerkapanırsa kan dÖkülür" içerikli açıklaması ıle önceki gün Istan- bul'da yapılan ve şeriatçı gösteriye dönü- şen mitinge RP'nın de destek vermesi- nin altını çizerek "şeriatçı kesimin dzme- yiaşoğı" değerlendirmesınde bulunduk- lan öğrenildi. Komutanlann, hüküme- tin, "oyalama taktigi"nı sürdürmesi du- rumda, MGK de sert bir dille uyanlma- sından yana olduklan belirtildi. "Kesintisiz 8yılkarşrtıcephe"nin, "şe- riat provası"na dönüşen gösterilerle, MGK karanna yönelik tepkileri sürerken askeri kanat da dün toplanarak son ge- lişmelere ilişkin durum değerlendirme- si yaptı. Genelkumıay Karargâhı'nda ya- pılan toplantıya Genelkunnay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet KöksaL, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, Hava Kuvvet- leri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörek- çi, Jandarma Genel Komutanı Orgene- ral Teoman Koman, MGK Genel Sekre- teri Orgeneral İlhan Kıhç ile Genelkur- may Ikinci Başkanı Orgeneral ÇevikBir, Genelkurmay Genel Sekreteri Tümge- neral ErolOzkasnakkatıldı. Atatürk'e saldınlar Edinilen bılgilere göre toplantının gündeminı 28 şubattaki MGK toplantı- sında alınan yaptınm uyanlı kararlann uygulama düzeyi ile son günlerde Ata- türk'e ve laık, demokratik cumhuriyete yönelik saldınlar oluşturdu. Toplantıda Kıhç, hükümetin, MGK kararlannın uy- gulanması konusunda "oyalama taktiği- ni"sürdürdüğünübelirtereközellıkle ke- sintisiz 8 yıl eğıtim konusunda yeterli, somut adım atılmadığını bildirdi. Kıhç, şeriatçı vakıf ve derneklenn denetimin- de bulunan yasadışı Kuran kurslannın kapatılması konusunda valilerin çalış- malannın iyi gittiğini anlattı. Toplantıda komutanlar. son günlerde kesintisiz 8 yıllık eğitim bahane edilerek Atatürk'e, laik, demokratik cumhuriye- te ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yönelen saldınlan da değerlendirdiler. Komutanlar, bazı RP'lilerin TSK'yi he- def alan açıklamalan ıle RP Şanlıurfa Milletvekili Çelik'in. "RP iktidannda i- mam hatipleri kaparmaya kalkarsanız kan döküiür. Ben de kan dökülmesini is- tiyorum, demokrasi böyle gelecek. Fısök gibi olacak" açıklaması üzerinde durdu- lar. Komutanlann. "Buaçıklamalar,Türk ulusu ile onun bağnndan çıkan TSK'yi karşı karşı getirmeye yönelik provokas- yonlardır. Türk halia, bu oyuna gelmeye- cekve bu çevrelere gerekli yanrtı verecek- tir" görüşünü dıle getirdikleri kaydedil- di. Sultanahmet'teki imam-hatip mitin- gine RP milletvekillennin de katıldığı- na dikkat çeken komutanlar, "Toplanu Oe devrim yasalan göz göre göre ihlal edfl- di. RP'liler de buna çanak tuttu. Hükü- met ortağı RP, var olan yasalan uygula- madığı gibi yasadışı hareketlere de des- teğiyle cesaret veriyor, bunlan kışkırö- yor. Mitingde, Ulu Önder Atatürk'e ve laik cumhuriyete yönelik sloganlar atan şeriatçı kesün, çizmeyi aşmaktadır" de- ğerlendirmesinde bulundular. Komutanlann, REFAHYOUun, MGK kararlannın uygulanması konusunda oyalama taktiğine devam etmesi ve şeri- atçı güçleri cesaretlendiren tavırlannı sürdürmesi durumunda, 31 mayısta ya- pılacak MGK toplantısında uyanlmasın- dan yana olduklan kaydedildi. Rektörden irticaya AIDS benzetmesi • Prof. Berkarda, "Bugünlerde bir irtica tehlikesi var. Şeriata karşı olmamız gerekir. Olmazsak 5-10 yıl sonra hemşireliğin sorunlannı konuşamayız bile" dedi İstanbul Haber Servisi - Hemşireler; demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin çağdaş çalışanlan olduklannı vurguladılar. Istanbul Üniversitesi Rektörü BüJent Berkarda, hemşirelerin kendi mesleki sorunlanndan önce memleketin sorunlanna eğilmelerini isteyerek "Bugünlerde bir irtica tehlikesi var. Şeriata karşı oJmamız gerekir. CNmazsak 5-10 yıl sonra hemşireliğin sorunlannı konuşamayız bile" dedi. 12-18 Mayıs Hemşirelik Haftası lstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Yüksekokulu'nda düzenlenen bir törenle kutlandı. lstanbul Üniversitesi'nin hemşireleri ortak bildirilerinde, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin çağdaş çalışanlann olduklanm vurguladılar. Prof. Bülent Berkarda, hemşirelerin çeşitli sorunlan olduğunu, ancak bundan önce memleket sorunlanyla ilgilenilmesi gerektiğini söyledi. "AIDS gibi irtica çtkn" diyen Berkarda, bunlann çözümünün eğitim olduğunu belirtti. Türkiye Cumhuriyeti'nin bazı temel ilkeler üzerine kurulduğunu vurgulayan Berkarda, şöyle devam etti: "Insan haklanna sahip olmak, devrimci olmak, akhn ve bilimin gösterdiği yolda ilerlemek Okeieri hâlâ gecerü. Akhn ve bilimin yolunda gidildiği sürece toplum flerler. Biz inançlara saygıhyız. Ama dini esaslan devlet düzenlemesine kanştırmamak gerek. Bugünlerde bir irtica tehlikesi var. Şeriata karşı olmamız gerek. Olmazsak 5-10 yıl sonra bugünleri aranz, Hemşirelik sorunlannı dile bile getiremeyiz." Sorunun çözümü için öncehkle Seçim Kanunu nun vatandaşın lehine değişmesi gerektiğini belirten Berkarda. "Önce iyi ve dürüst millervekilleri Meclis'e girmeli. Kadınlann daha çok temsil edilmesi sağlanmalı. Haklaruuzdan önce bunlan düşünün. Birlik olun ve sokaktaki insana bunu anlatuT diye konuştu. Hemşireler kadar Türkiye "de tüm çalışanlann hakJannm gasp edildiğine dikkat çeken Bülent Berkarda. bundan da kendi çıkarlannı düşünen liderlerin sonımlu olduğunu söyledi. Erkek hemşireler Florence Nightingale Hemşirelik YüksekokuJu Müdürü Prof. Dr. Çaylan Pektekin, hemşirelerin sağlık sistemindeki önemine dikkat çekti. Öncelilde hemşirelik mevzuatının çıkanlmasını isteyen Pektekin, isteklerini şöyle sıraladı: - Hemşirelik eğitimi lisansh hale getirilmeli, - Eğitim yeniden düzenlenmeli ve 9 yüksekokul fakülte düzeyine çıkanlmalı, - Hemşirelik hizmeti çağdaş düzeye getirilmeli, - Erkeklerin de hemşirelik yapması için gerekli düzenleme yapılmah. Y a r g ı t a y y e t k i l i s i : SPY i l e e l i m i z b a ğ l ı 'RP açıkçaşeriatistiyor'EVİNGÖKTAŞ ANKARA - Milletvekillerinin şeriat çağnsı nedeniyle RP'yi yakın izlemeye alan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileri, Siyasi Partiler Yasası'nın. parlamenterlerin irticai çıkışlanndan partileri sorumlu tutmadığına dikkat çektiler. Başsavcılık yetkilileri. "RP milletvekiUeri açıkça şeriat isterken yönetkiler konuşmalanna dikkat ediyorlar" dedi. Cumhuriyete açıklama yapan başsavcılık yetkilisi. son olarak RP Şanlıurfa Milletvekili tbrahim HalU Çelik in. "Temel eğitim 8 yıla çıkanlamaz. İmam- hatip liselerinin orta kısımlan kapatılamaz. kapatıürsa ülke • Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan bir yetkili, partiler hakkındaki kapatma davasının, ancak genel başkan, yardımcılan ve genel sekreterinin konuşma ve eylemleriyle ilgili açılabildiğine dikkat cekerek milletvekillerinin açıkça şeriat istemelerine rağmen RP hakkında dava açamadıklannı belirtti. Yetkili, "RP yöneticileri konuşmalanna dikkat ediyorlar. Tabanlanna millervekilleri aracıhğı ile mesaj veriyorlar" dedi. kan gölüne döner. Kan dökülecek; demokrasi böyle gelecek, fısnk gibi olacak" içerikli sözlerini anımsatırken "RP milletvekili yasadışı eylem çağnsı yapıyor, ancak RP hakkında kapatma davası açaınıyonız" dedi. Aynı yetkili, siyasi partilerin herhangi bir üyesinin, kapatma nedeni sayılan suçlan işlemesı durumunda da kapatma davası açılabilmesini öngören yasa değişikliği önerisinin TBMM'den bir an önce çıkanlmasını istedi. Geçen mart ayında hazırlayıp TBMM Başkanlığı'na sunduklan yasa önerisinin gündeme alınması için partilerle diyalog içinde olduklannı anımsatan başsavcılık yetkilisi. "Nedense köşe yazarlan bu konuda çok Büyük Önder Atatürk'ün, Kurtuluş Sa\ aşı'nı başlatmak üzere Samsu n "da karay a ayak basrjğı iskeleye genç- ler tarafindan çıkanlan bayrak, dün sabah düzenlenen törenle Yali \ üksel Çavuşoğiu'na teslim edildi (AA) 'Sevgi bayrağı' yola çıktı SAMSUN (Cumhuriyet) - Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel'e sunulacak. üzerinde "GençBkten, Atatürk Sevgisiyle Cumhurbaşka- nı'na" ibaresi bulunan "Sevgi Bay- rağT dün, Samsunlu atletler tara- fından yola çıkanldı. tşçi Partili Mansur Erk de Samsun-Ankara güzergâhında "Laiklige Bağhlık" yürüyüşü yapacak. Büyük Önder Atatürk'ün, Kur- tuluş Savaşı'nı başlatmak üzere Samsun'da karaya ayak bastığı is- keleye gençler tarafından çıkanlan bayrak, dün sabah düzenlenen tö- renle Vali YükselÇavuşoğlu'na tes- lım edildi. tstiklal Marşı'nın söy- lenmesi ve saygı duruşunun ardın- dan Vali Çavuşoğlu. bayrağı Çağ- lar Yeneradlı atlete teslim etti. Tes- lım sırasında top ve fişek atışlan yapıldı. Samsun Valisi Yüksel Çavuşoğ- la törende yaptığı koıuışmada, "78 yıl önceki sevinci ve gurunı aynı yerde yaşryoruz. Biıüğimizi ve bera- berliğimizi sembolize eden bu bay- rağı sizlere gururla teslim ediyo- rum. Bu bayrak. topraklan için sa- vaşan vecanını veren şehitlerimizin kanını temsil ediyor" dedi. Bayrağı alan öğrenciler Atatürk Anıtı çevresini döndükten sonra Ankara'ya doğru yola çıktı. Sevgi Bayrağı, Atatürk'ün 25 Mayıs I9l9'da Havza'da karargâh olarak kullandığı binada dün gece bekletildikten sonra bu sabah Sam- sun-Amasya il smınnda Amasya Valisi KemalNehrozoğhı'na teslim edilecek. Bayrak Tokat, Sıvas, Kayseri, Nevşehir, Kjrşehir ve Kmkkaleli atletler tarafından sırayla taşmdık- tan sonra 19 Mayıs kutlamalan sı- rasında Ankarah atletler tarafından Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel'e sunulacak. duyarsız kakh. Hiçbir köşe yazan bu konuya değinmedL Oy sa ülke ve rejim yaranna çok ciddi bir çabşma yapük" dedi. Yargıtay Başsavcısı V^ıral Savaş imzasıyla geçen mart ayı başında TBMM Başkanhğı'na gönderilen yasa önensinde, anayasanın 64. maddesinin 4. fıkrasının, Siyasi Partiler Yasası'na (SYP) da konulması isteniyor. Partilerin genel başkan. yardımcılan ve genel sekreterinin konuşma ve eylemleriyle ilgili olarak kapatma davası açabilen başsavcılık. yasa değişikliği önerisinin TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmesi durumunda, herhangi bir üyesinin yaptığı eylem nedeniyle partinin yasadışı çıkışlanyla ilgili kapatma davası açabilecek. Değişiklik önerisinde. siyasi partilerin "kanunsuz siyasi faaliyetlere odak (mihrak) olma nedeniyle kapaülmasrnı düzenle_yen SPY'nin 103. maddesi ile anayasanın siyasi partiler hakkında kapatma davası açılabilmesi için koşullan belirleyen 69. maddesi arasında çelişki bulunduğu belirtildi. Celişkinin içinden çıkılmaz sorunlar yarattığı kaydedilen yasa önerisinde, konunun anayasaya uyum yasalannm görüşüldüğü komisyonlarda ele alınması ve yasanın 103. maddesi yürürlükten kaldınlarak "anayasanın 69. maddesinin 6. fıkrasının. hiçbir değişiklik > apılmadan yasa metni haline getirilmesi*' istendi. Yargıtay Başsavcılığı, daha önce RP Propaganda Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Cevian, Calışma Bakanı Necati ÇeBk. Rize Milletvekili Şevki Yümaz ve Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe'nin laiklik karşıtı konuşmalan nedeniyle, Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in RP'nin kapatılması için yaptığı başvuruyu işleme koymuş ve ilgili başsavcılıklara yazı yazarak rejim karşıtı çıkış yapan milletvekiUeri hakkında dava açılmasını istemişti. UZ YAZI IORHAN BİRGİT Polis, silah kullanmadaki becerisini dikkate aldığı için, dün sabah "Hürriyet" gazetesine silahlı saldın düzenleyen Hü- seyin Vuran'ın bir örgüte üye oiup ol- madığını araştırıyormuş. Yani. olayın arkasında bu ışi düşünüp planlayan bir örgut var mı, yok mu? ls- tanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mü- cadele Şubesi'nin sorumlularının araş- tırdığı konu bu imiş. Polisin işi gerçekten zor. Üç yıl önce Atatürk Devlet Hastane- si'nde on gün süre ıle psikiyatri tedavi- si gören saldırganın dosyasında "anki- siyetelidavranış", "obsesyon"ve "kom- pesyon" teşhisleri yazılı. Bu tıpsal terimlerin bizim gibi sade in- sanlann anlayacağı karşılıkları da "ruh- sal gerginlik", "kafadaki saplantı" ve "saidırıyı uygulamaktan çekinmeyen" sözcükîeri ıle anlatılıyor. Bugünkü kuşaklar bilmezler. 1954'lü yıllarda, öncesinde merhum Başbakan Adnan Menderes, Demokrat Parti'nin iktidaragelmesi için vargücü ıle bu par- tiyi destekleyen gazeteci Ahmet Emin Yalman ile bozuşmuştu. Bozuşma ne- deni, Aydın Menderes'ın babasının Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a rağmen radıkal islamcılara goz kırpan bir politı- ka izlemesine. Yal-nan'ın sahıbı olduğu Vatan gazetesi ile karşı çıkı- şıydı. Merhum Ahmet Emin Yalman, Adnan Bey'in ve Demokrat Parti'nin kalem- şorlarının öylesine hücumlarına hedef olduğu bir sırada, Malatya'da tabanca ıle öldürülmek istendi. Yaşlı gazeteci ölümden yaralanarak, kıl payı kurtul- muştu... Saldırgan, mahkemedeYalman'a yö- nelen eleştirilerin etkisinde kaldığını sak- lamayan sözler söylemışti. Kuzum, gunlerdir "bir kısım basın"a yönelen büyüklü küçüklü hücumlar, bir örgüt üyesi olsun olmasın birtakım fana- tiklerde, hele sıcilli ankisıyeteli dayranış sahibi, obsesyonlu kimselerde etki yap- mamıştır derseniz, inanacak tek bir kul bulabilir misiniz? Bayan Çiller'in, medya savaşı, dün bizim gazetemizin manşetinde yer alı- yordu. Tansu Hanım'ın, ıki büyük med- ya grubunun hükümetlerden aldığı teş- vikler için, ipe sapa gelmez saçmala- maları, bir süre Erbakan ile yardımcısı- nın dilinin altında tehdıt konuşu yapıldı. Daha sonra cumartesi mitingi için, kür- sü malzemesi oldu. Zavallı Doğru Yol Partısi'nın, büyük ortağının ülkeyi adım adım radıkal sağa teslim etmek ıçın yap-; tığı planlı uygulama karşısında girdiği Çöküş Öncesi..gaflet uykusundan uyanması için yapı- lan yayınlar, bu gazetelerın bağlı olduğu gruplara devletin verdiği teşviklerin ke- silmesı ile ilişkili olarak gösterilıyor. Başbakan Yardımcısı, Refah Partisi ile iktidar olduğu günden bu yana, Er- bakan'ın "Rantiyelerin işini bozduk" sö- zünü ciddiye alan bir saplantı ıçine gır- miş. Kendisine ve ailesine yapılan eleş- tirilerden de yeterince ruhsal gergınlığe düştüğü yüz hatlanna yansımış. Hele bütün bunlann yanı sıra ülkede şeriatı egemen kılmayı amaçlayan büyük orta- ğını. ne pahasına olursa olsun koruma görevini üstlenmeyi de, neredeyse ken- disine maveradan verilmiş bir mısyon gibi algılamaya başlamış. Böyle bir ruh haleti içinde konuşmalar yaparken za- man zaman teleyizyon karşısında san- ki Şarlo'nun ünlü "Diktatör"filminiizli- yormuş gibi oluyorum. Ve düşünüyo- rum: Kendi ekonomik sistemleri içinde, sa- nayici ve işadamına teşvik verılmesını başlatan Tansu Çiller'e, "kartel" "tröst" gibi terminolojileri kendi karşıtlarını suç- lama amacıyla kullanırken nasıl yapma- cık içinde olduğunu biriteri söy- lemeyecek mi? Gene o birileri, yer yer konuşmasına besmele ile başladığı zaman da, aynı yapmacık tavırlar takındığının apaçık fark edildığini hatırlatmayacak mı? Ama kim olacak o liderin yüzüne bu kadar açık açık gerçekleri söyteyecek yakın birisi? Doğru Yol'un genel sekreteri mi? Ya- nı Bayan Çiller'in hemen arkasındaki adam Nurhan Tekinel mi? Dün, bazı gazetecıler "Hürriyet"e ya- pıian saidırıyı sormuşlar Tekinel'e. Ver- diği yanıt "Bize üçyıldırkan kusturuyor- sunuz. Artık yeter diyoruz. Yeterin de bırzamanı var. Yanlı, taraflı, iftiralı yayın- lardan bıktık" olmuş. iktıdann küçük ortağının da, "ankisi- yete, obsesyon^ ve kompesyon" gibi teşhislerde, Hüseyin Vuran'dan üç aşağı beş yukarı bir görünüm sergiledi- gi görülüyor. Siyasetçinin sınııien laçka- laştı mı, tek yol görevi bırakmak olmalı- dır. Zaten, REFAHYOL için geri çekilme başladı. Bu çekilişin bir ricata, yani ba- şı bozuk halde ve her şeyi yüz üstü bı- rakarak koltuk boşaltmaya dönüşme- mesı, DYP'nin lehinedır. Çünkü DYP, bu ülkeyegerekli bir par- P 1 la tidir. Oysa DYP, Çiller ve kurmayları saye- sinde, kendi geleceğini bir kenara itmiş- tir... Erbakan ın dadün. cumartesi gün- kü Suttanahmet rnrtinginde Çiller'in yar> tığı konuşmayı överken söylediği gibi, üike gündemini yapay bir biçimde de- ğiştirmekle meşguldür. Hükümetten asıl çekilmesi gereken zihniyetin, yani radikal sağın etrafını, o zıhniyeti eleştiren gazeteleri suçlayan açıklamalarla kapatma becerisini göste- ren Tansu Çiller'e, Erbakan'ın gündemi değiştirdiğı için verdiği başan notu da şayet Doğru Yol Partisi milletvekiUeri için bir uyarı etkısı sağlamıyorsa... • • • Geçen hafta sonu Flash televizyonu baskını. Bu hafta başında da "Hüıri- yet'e yönelen saldın, sadece Refah Par- tisi'nin ışine yarıyor. Erbakan'ın da de- diği gibi, gündemi sürekli değiştirdiğı için. Hükümetin ömrü, Yalım Erez grubu- nun sayısı söylendigi gibi ise bir iki haf- ta içinde sona erecektir. Refah Partisi, sekizyıl karşısındager- çek tavnnı almadan, iktidardan aynlmak zorunda kaldığı söylemi ile kendi yan- daşlarını avutma yolunu seçerken DYP'liler ne yapacaklardır? Keskin, Erbakan \e Çiller'i işçilerin dilinden hkve- den göstericUer eşliğinde basın toplanüsı yapü. CHP Genel Sekreteri Keskin 'Hükümet ülkeyi kaosa sürükledi'ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, hükümetin ülkeyi çatışma ortamına ve kaosa götür- düğünü söyledi. Keskin, "Çıkarcı çevreler bu ikili- ye koltuk değnekliği yapı- yor. Ar perdesi yırülan ya- lancı, çcşitii yalanlarla lial- kı arkasma almaya çahşı- yor" dedi. Adnan Keskin, makyaj- la Başbakan Necmettin Erbakan. Başbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller ve bir işçiye benzetilen gösteri- ciler eşliğinde bir basın açıklaması yaptı. Kısa gösteride Erbakan'ı temsil eden göstericinin, "Kanh mı geleceğiz. kansız mı? Adil düzen, adil düzen" sözlenni ışçiyi temsil eden gösterici, "Adil düzen de- diler, kanımızı emdiler" di- ye yanıtladı. Işçiyi temsil eden gösterici, Çiller'i temsil eden göstericinin. "Bu bacınıza sahip çıkın" sözlenne. "Bacuuzım de- diler, suyumuzu çıkardı- lar" dıye karşıhk verdi. Keskin. "manevraa" olarak adlandırdığı Başba- kan Necmettin Erbakan ile "yalancı" olarak suçladığı Başbakan Yardımcısı Tan- su Çiller'i eleştirirken. "Çeteleri, yandaşlan ve ki- şisel çıkarlan için kamu ka> naklannı peşkeş çeken yalancı Ue ülkemizi İran benzeri bir karanhk düze- ne göbırmeye çahşan ma- nevraa her gün yeni bir ya- lanla ülkeyi çabşma orta- mına ve kaosa götürüyor- lar. Çıkarcı çevreler de bu ikiliye koltuk değnekliği yapıyor" dedi. Keskin, "Kan döküle- cek" içerikli açıklamalar yapan RP'lilen eleştirir- ken. "Vampir takunı kan dökme çağnlan yapıyor. Sultananmet nütinginde Arapça yazılı pankartla- nn, yeşil bayraklann altın- da cumhuriyete. demokra- siye küfuredonkri manev- racının amigolan yönlen- diriyor" diye konuştu. Keskin, önceki gün Sulta- nahmet Meydanı'nda mi- ting yapan DYP liden Çil- ler'i de, "Ar perdesi yırti- lan yalancı,çeşitli yalanlar- la halkı arkasına almaya çalışıyor" diyerek eleştır- di. Keskin, Yalım Erez ve Yüdırun Akhına'nın isti- falanyla boşalan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Sağ- lık Şakanlığı'naatamayaf-j pılmamasını eleştirirken, "Parti içi dengeieriçin ana- yasayi ihlal ediyorlar" de- di. Hükümetin kavgaorta- mından yararlanarak iğne- den ıpliğe her şeye zam yaptığını söyleyen Keskin sözlenni şöyle sürdürdü: "Ekonomide iddialan birer balon gibi sönmüştür. Kaynak pakctlcri. denk bütçe fos çıkmışor. Enerji- den habeıieşmeye, ulaşun- dan gıdaya her şeye zam yapnlar. Zamlarla halkın suyunu çıkanhlar" dedi. RP'den örtülü alkol yasağı Güneydoğu'da 4. Murat devri ADANA (Cumhuriyet Güney tileri Bürosu)- RE- FAHYOL hükümetinin kurulmasının ardından ül- ke genelinde alkollü içki kullanımına karşı geniş kapsamlı örtülü bir savaş başlatıldı. Bazı kamu ku- ruluşlan ile belediyeler. sosyal tesislerinde içki sa- tışını yasaklarken, işyerle- nne içki ruhsatı verilmesi zorlaştınldı. Güneydo- ğu'da da '4. Muratzihniye- ti' egemen oldu ve birçok kentte içki içilecek yerkal- madı. GAP dolayısıyla yerlı ve yabancı heyetlerin akı- nına uğrayan Şanlıurfa'da başbakanİığa bağlı GAP Bölge Kalkındırma İdare- si Başkanlığı Bölge Mü- dürlüğü Misafirhanesi. Bayındırlık ve Imar Mü- dürlüğü lokali, DSİ 15. Bölge Müdürlüğü ve loka- linde içki satışı yasaklan- dı. Bu arada, 3 yıldızlı tu- ristik Harran Oteli de lo- kanta kısmında içki satışı- nı durdurdu. Karan güven- lik gerekçesiyle aldıkJan- nı belirten otel yöneticisi SattDenek, kentte içki içi- lebilecek yer bulunmama- sını utançla karşıladığını. ancak yapabıleceği bir şey olmadığını kaydederek "Lffa'mız ne yazık ki İran'ın Kum kentine dön- dü"dedi. Şanlıurfa'da içki içilen son yerlerden Atatürk Or- manı'ndakı kır gazinosu içkisiz hale dönüştürülür- ken Vilayet Işhanı'nda bu- lunan Hukukçular Lokali ile Cebeci Işhanı'nda yer alan Tabip Odası Lokali, "üye otanayanlan aldıldan' gerekçesiyle Valilik tara- fından kapatıldı. Batman'da kent içerisin- de içki satan lokanta bu- lunmuyor. Ruhsatsız içki verdikleri için kapatılan T- PAO Tesisleri'ndeki Kris- tal Park Oteli ile Trolbur- ger Lokantası, 200'ermil- yon lira verip ruhsat alın- ca iki gün sonra yeniden açıldı. Siirt'te Polisevi ve askeri gazinolar dışında hiçbir kamu lokalinde içki verilmiyor. Herhangi bir kurum tarafından doğru- dan içki yasağı getirilme- mesine karşin kentte içki veren lokanta sayısı yıllar- dan beri ikiyi geçmiyor. Yeni il Osmaniye'de ön- ce MHP'li bir imamın, sonra da bir RP'linin peş- peşe belediye başkanlığını kazanmasıyla Özel İdare Lokantası dışında içkili yer kalmadı. Kurulduğu günden beri içkili lokanta olarak hızmet veren Bele- diye Gazinosu da RP'li Başkan Mehmet Gürbüz tarafından önce aşevine, sonra da içkisiz lokantaya dönüştürüldü. RP'nin ye- rel iktidan ele geçinnesiy- le içkili lokanta ve işlet- melerin kendilığinden ka- panmak zorunda kaldığı bildirildi. Malatya'da çok az sayı- da otel ve lokanta, Kahra- manmaraş'ta bırkaç işlet- me. Adıyaman'da Polisevi ile bazı tesisler içki satışı yapabılıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear