29 Nisan 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatorü Hikmet Çetinkaya • Yazıışlerı Müdürlerr IbrahirnVıldız. Dinç Tayanç (Sorumlu) # Haber Merkezı Müdüru: Hakan Kara # Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu # tstıhbarat: Cengiz \ ıldınm • Kııltür: Handan Şenköken • Spor: Abdülkadir Vücelman • Makaleler Sarai Karaörcn O Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge: Edibe Buğra # Yurt Haberlen Mehmet Faraç YaymKunılu. İlhan Sdçuk(Başkan), Orhan Eriırç, Okta> Kurtböke, Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner, Ergan Bafcu Dinç Tayuif, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay. Hakan Kara. AnkaıaTemsılcısı: Mustafa Balbay9 HaberMüdürü: Doğan Akın Ataturk BuKan No 125. Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 • fzmır Temsilcısi SerdarKınk,H.ZıyaBN. 1352 S.Z3Tel 4411220, Faks: 4419117 • Adana Temsilcısi: Çetin Yiğenoğlu. lnönü Cd 119S.No 1 Kat 1. Tel: 363 12 11, Faks 363 12 15 Koordınatör Abmet Koruban 0 Muhasebe' Bülent Yener 0 İdare: Hüseyin Gürer 0 tsletme: Önder Çelik 0Bügi-Işlem. Nafl İnal 0 Bilgisayar Sıstenr Mürüvet Çfler MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Mudür Gülbin Erduran • Koordinatör Reha Işıûnan # Genet Müdür Yanhmcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-513-8460-61,Faks 5138463 Yayımla}an >e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın \e Yayıncıhk A Ş Türkocağ, Cad 39 41 Cağaloglu 34334 lsl PK. 246 lstanbul Td (0/212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0212)513 85 95 11MAYIS1997 Imsak: 3.58 Güneş: 5.44 Öğle: 13.08 İkindi: 17.00 Akşam: 20.17 Yatsı: 21.55 'HacHjacı'ya nükleer atric • ADANA (Cumhuriyet Güney Üleri Bürosu) - Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Seyhan Uçe Örgütû, "Akkuyu'da nükleer atık mı depolanıyor, açıklayın" diye çağnda bulunduğu Başbakan Necmettin Erbakan ile Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'e "temsili nûkleer atık" postaladı. Vahaı* Müzayedesi' • Haber Merkezi - Artium Sungur Sanatevi'nin 'Bahar Müzayedesi', bugün saat 13.00'teHarbiyeAskeri Müze Kültür Sitesi'nde yapılacak. Anneler Günü'ne rastlayan müzayedede, küçük boyutlu hediyelik resimler de satışa çıkanlacak. Bu güne dek müzayedelerinde yalnızca resim satışı yapan Artium Sungur Sanatevfnin bu müzayedesinde de ağırlıklı olarak 1960-1970 dönemi Türk resim sanatına yer veriliyor. Sakatlap Haftası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "özürlü ve sakat olmanın, asla bir kusur olarak görûlmemesi ve hiçbir zaman en önemlı hayat bağı olan yaşama sevincine engel teşkil etmemesi gerektiğini" bildirdi. Demirel, Sakatlar Haftası dolayısıyla yayımladığı mesajda. özürlü vatandaşlara sahip çıkmanın ve onlann etkin bir şekilde yaşama gayretlerine destek vermenin, toplumsal bir görev olduğunu kaydetti. CHPIi kadınlar Sıvas'ta Annelerden aydmlık istemi • Demokrasi İçin Kadın Platformu bu yıl Anneler Günü'nü, "Anneler Günü'nde bize aydınlığı verin" talebiyle kutluyor. CHP Kadın Kollan, cumhuriyete, laikhğe ve demokrasiye yönelik tehditlere karşı çıkmak üzere kutlamayı, cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sıvas'ta yapacak. Haber Merkezi - Anne- ler Günü bugün çeşitli et- kinlıklerle kutlanıyor. De- mokrasi İçin Kadın Platfor- mu Başkanı ve Çagdaş Hu- kukçular Derneği Genel Başkanı ŞetıalSanhan. an- nelerin bedenlerinde ço- ğalthklan insanın mutlulu- ğunu herkesten daha faz- la düşündüklenni belirte- rek "Biz anneler; cumar- tesi anneleri.cuma annele- ri ve Manisalı öğrenci an- neleri olarak anılmaktste- mıyoruz" dedi. CHP Ka- dm Kollan Genel Başka- nı GüMalOkuducu Anne- ler Günü'nü Sıvas'ta kut- layacaklarını bildirdi. ANAP lıderi Mesut Yıl- maz yayımladığı mesajda "Analann hizmetindeyiz" dedi. DTP Genel Başkanı Hflsamettin Cindoruk ise anneliğin doğanın yükle- diği en zor görev olduğu- nu bildirdi. CHP Sıvas'ta Güldal Okuducu, yap- üğı yazılı açıklamada, An- neler Günü'nü Sıvas'ta kut- la>'acak]anru bildirdi. Oku- ducu açıklamasında, "Cumhuriyete, laikbge ve demokrasiye yönelik tehdk- lerin karşısındaki örgütlü güç olmamız hilincryle An- neler Günü'nde Srvasiayız. Cumhurivetin temelleri- nin aoklığı kentte gücümü- zü ve dayaıuşmamızı yük- setonekamacmı tasıyoruz" dedi. CHP Kadın Kollan, bugün Sıvas'ta sanatçı Tol- ga Çandar.Güisen Altun ve Müslüm Sümbül'ün katı- lımıyla kapalı spor salo- nunda bir toplantı düzen- leyecek. Istanbul'daki etkinlikler Anneler Günü, tstan- bul'da çeşitli etkinlıklerle kutlanacak. Kentte yapı- lacak bazı etkınliklerin programı özetle şöyle: CHP lstanbul ll Kadın Kolu Başkanı Muazzez Çe- lebi, il ve ilçe kadın kuru- lu üyeleriyle birlikte An- neler Günü nedeniyle bu- gün saat 12.00'de Samat- ya sahilindeki Zübeyde Hanım Parkı'nın içinde Atatürk'ün annesi Zübey- de Hanım büstüne çiçek bırakacak. Türk Anneler Derneği tarafından saat 10.30'da Taksim Atatürk Anıtı 'nda düzenlenecek törende ">> lın annesi" açıklanacak. Bahçelievler'de "yıhn an- nesi" seçilen şehit Jandar- ma Teğmen Tamer Ay- dın'ın annesi Nafiye Ay- dm. saat 11.00'de Barba- ros Caddesi üzerindeki meydana "Şehit Teğmen TamerAydmMeydanT ta- belasını çakacak. Tetıa Pak AŞ tarafından, Çocuk Esirgeme Kurumu, Süreyya Ağaoğlu Vakfı, Sokak Çocuklan Gönül- lüleri Derneği ve Sokak Çocuklan Vakfi bünyesin- de bulunan yaklaşık 1000 çocuğu "Anneler Gü- nü'ndeyahuzbnrakmamak amacıyla" saat 15.00'te Lütfü Kırdar L'luslararası Kongre ve Sergı Sara- yı'nda bir şenlik düzenle- necek. Taksim Gezi Par- kı'nda saat 13.00'te"Çağ- daş eğitim ve çocuk hakla- n konusunda kamuoyuna bilgivermek ve bu konula- nn uygulanmasmı sağla- mak amacıyla" çocuklar tarafından hazırlanan gös- terilerin sunulacağı "Çağ- daş Eğitim ve Çocuk Hak- lanŞenliği'" gerçekleştın- liyor. lstanbul Trakyalılar Kültür ve Dayanışma Der- neği tarafından Çatalca/th- saniye'de Anneler Günü ve hıdrellezi kutlamak amacıyla piknik düzenle- niyor. ÎTU Maslak Kam- pusu'nda devam etmekte olan u Windows WorkT97 Bflgisayar Kuuanıalan Fu- an" da yann tüm annele- re açık olacak. Coplandılar, tutuklandılar, ama yılmadılar Acdı annelerin mücadele yıh Diinya dııydiL.. Ankara duyarsız Galatasaray Lisesi önünde 104. kez topianan "Cumartesi Anneleri", gözanında kaybolan çocuklannın bulunmasını isteyerek "Yann (bugün) Anneler Cünü, peki kimin anneler günü" dediler. İstanbul Emniyet Müdüriüğü'nün kavip yakmlan için Galatasara> "a gönderdigi otobüse her hafta olduğu gibi sırtlannı dönen ka\ıp yakmlan, bu haftaki eylemlerinde. Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde İ1 Mart 1997 tarihinde gözalöna alınan İlyas Eren'i andı. Eyleme CHP Baku-köy, ÖDP Zeytinburnu flçe örgütlerL, HADEP Kadın Komisyonu, Mezopotamya Kültür Merkezi Aile Birliği ve İstanbul Üniversite Oğrencileri Derneği üyeleri kanlarak destek verdi. Anneler Günü nedeniyle çeşitli kuruluşlann destek mesajlan okundu. ABD'de bulunan İşkence Kurbanlan Tedavi Merkezi'nden (Centre for Mctims of Torture) John Salzberg de eyleme katalarak destek verdL (Fotoğraf: BERTAN AĞANOĞLU) DEVRtMSEVtMAY 1997 annelenn mücadele yıh oldu. Onlar, öldürülen çocuklannın failleri- nin bulunması, geliyorum diyen *şe- riata" dur denilmesi, DGM'lerin ka- patılması ve çocuklannın daha aydın- lık bir Türkiye'de yaşamalan içfiı baş- ta lstanbul, Ankara, Manisa, Izmir ol- mak üzere birçok kentte protesto ey- lemleri yaptılar, oturdular, yürüdüler, dövüldüler, halay çektiler, suç duyu- nılannda bulundular ve "Susma, sus- tukça sıra sana gelecek" sloganını keş- fettiler. Annelerbugün tüm dünyada sevgiy- le kucaklanırken Türkiye'dekı birçok anne acıyı yaşıyor. Sessiz direnişleri ikinci yılını dolduran Cumartesi An- neleri'nin önceleri kimselerin fark et- mediği oturma eylemi, geçen mayıs ayından inbaren hare- ketli sahnelere tanık oldu. Izmir Konak Meydanı ve lstanbul Galatasaray Lisesi önünde her cumartesi günü yetkililere, "Ço- cuklanmızuı katiüni bulun" dıye çağnda bulunan annelere des- tek artokça polisin tu- tumu da sertleşti. Ço- cuklannın "diri'sinin değil kemiklerinin bu- lunmasına bile razı olan bu acılı anneler yerlerde sürüklendi, köpeklere ısırtıldı, coplandı, gözaltına alındı. Cumartesi annelen gibi dayak yiyip hakarete uğramasalar da yürek- leri acıyla dolu başka anneler de var- dı. Kendilerine kâh "cuma anneleri" dediler, kâh acılannı vatan millet söy- lemleriyle yoğurdular. Ya da hep baş- lannı önlerine eğmek zorunda bıra- kıldılar. Onlareviatlannı "Sen hiçoğul emrirdin mi kör kurşun" dizesine sa- ğır bir savaşta yıtirdiler. Sonra bir gün bir haber geldi: Ali- beyköy'de, 17 yaşındaki t A. adlı genç, polisin dur ihtanna uymadığı gerekçe- siyle açılan ateş sonucunda öldûrûldü. Gencin üzerinden ise görgü tanıklan- nın ifadelerine göre sadece sol bir frak- siyonun dergileri çıktı. Böylece onun da annesi acıyla tanıştı. "YargKE infaz" kokan bir İstanbul gecesinde ise polisle çaüşmaya giren yasadışı örgüt üyelerinin saklandığı evdeki gençler de örgüt üyesi olmak- la suçlandı. Çocuklanyla birlikte gö- zaltına alınan. ardından hastaneye kal- dınlan Hanmı Gül nedense kendisini • Başta îstanbul, Ankara, lzmir, Manisa olmak üzere birçok kentte anneler, çocuklannın daha aydınlık bir Türkiye'de yaşaması için eylemler yaptılar. "Kayıplan bulun" dediler, faili mechul cinayetlerin aydınlanmasını istediler, işkenceye karşı çıktılar ve şeriat tehlikesine karşı yürüdüler. ziyaret etmek isteyen yakmlanyla hiç görüştürülmedi. Çok geçmeden Gül'ün gözaltında tutulduğu hastanenin 2. ka- tından aşağıya atladığı ve "intihar" ettiği söylendi. "Kurşuni" bir tstanbul gecesi daha bir anne için işte böyle sonaerdi. 1996 yılının temmuz ayına gehndi- ğinde, cezaevinde açlık grevi yapan tu- tukluve hükümlüler eylemlerini ölüm orucuna çevirmişti. Hükümetle ceza- evindekiler arasında başlayan sıkı pa- zarlık sürecinde ise olan yine annele- re oldu. tlkönceleri ne çocuklannı ne de hükümeti kararianndan geri dönme- ye ikna edemeyen anneler sonımda aç- lık grevlerine başladı. AdaletBakanı Şevket Kazan ve eski Adalet Bakanı Mehmet Ağar için suç duyurulannda bulundu. lstedikleri. koşul ne olursa ol- sun çocuklannın yaşatılmasıydı. Bu istekleri kabul edilene kadar 12 ölü çıktı ce- zaevlerinden. 12 an- neninciğenyandı.. Tarih3kasıraagel- diğınde, kamuoyuyla birlikte annelerin de kafasında yıllann ya- nıtsız sorulan aydın- landı. Kazayla ortaya çıkan "Susurluk" ola- yı,*16MartkadBmı", "Bahçeüevler katli- amı"ve"KanhlMa- ys"ta ölenlerin anne- İerinin kafasındaki "Neden benim çocu- ğum öldürüldü, kim öldürdü" sorulanna yanıt oldu. Ağar'm "Bin operasyon yapak" sözlen ise Cumartesi Annele- ri'nce "itirar' olarak kabul edıldı. Bu annelerle aynı "kader"i paylaşmak- tan korkan, giderek artan şeriat kad- rolaşmalarmdan ürken ve belki de o gü- ne dek hiçbir eyleme katılmamış an- neler sokağa çıkmaya başladılar. 'DGM Anneleri' Bu yılın bir de "DGM Annefen" oldu. Manisa'dan. tstanbul'dan, An- kara'dan yaklaşık 40 anne çocuklan- rtlh' tbplam 407 yıl hapis cezâsı aldı- ğını öğrendi DGM salonlannda. En duymaya dayanamadıklannı ise hep ço- cuklan anlattı. Nasıl dayak yedikleri- ni, nerelerine cop sokulduğunu, nasıl taciz edildiklerinı anlatan çocuklannı gözlerini kısıp dişlerini sıkarak dinle- yen anneler, hapishaneye gıden tel ör- gülü arabalann arkasından "Meraket- me yavrum. Seni çok sevryoruz" diye bağınrken de seslennin titremesıne engel olamadılar. SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN Atatürk diyor ki: "En cahil olanlar bile bu gibi adamlann mahiyetlerini pekâlâ anlamaktadır. Fakat bu hususta tam bir emniyet sahibi olabilmekliğimiz için bu uyanıkiığı, onlara karşı bu nefreti, hakiki kurtuluş anına kadar bütün kuvvetiyle hatta artan bir azimle muhafaza ve müdafaa etmeliyiz." M.K. Atatürk Ali Ulvi Yıllar önce Cumhuriyet'in birinci sayfasında çıkan bir karikatürü çok beğenmiştim. Ulvi Ağabey'e telefon ettim. "Eline kafana sağlık, çok güzel çizmişsin" dedim. "Onu sana vereyim" dedi. Gittim orijinalini aldım evinden. Üzerine güzel sözler yazdı benim için. Çok eski dostum Ulvi Ağabey. Karikatür şöyle: Iki katlı bir yapı. Üst katında Rodin in düşünen adam heykeli var. Alt kattan varlıklı bir adam tavan süpürgesiyle tavana vuruyor, "Düşünerek beni rahatsız etme" der gibi... Gene eline sağlık Ulvi Ağabey. Karikatürcüler Bu derneğin Ankara Temsilciliği'nden Metin Peker bana tüm karikatür albümlerini göndermiş. Içlerinde nefis şeyler var. Öneririm. Edinin. Özellikle "özel sayı" nefıs. Sayın Rüştü Ergun Türk dili ile ilgili yazılannı zevkle takıp ettiğirn bir kişidir. MSM'ye uğrayarak Türk dıli ile ilgili dokümanlar • bırakmış. Teşekkür ediyorum. Neyzen'den: "Ne ararsın tann ile aramda I Sen kimsin ki orucumu sorarsın? Hakikaten gözün yoksa haramda I Başı açığa neden türban sorarsın? Rakı, şarap içiyorsam sana ne I Yoksa sana bir zaran içerim Ikimiz de gelsek kıldan köprüye I Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim. Esir iken mümkün müdür ibadet I Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et. Senin gibi dürzülerin yüzünden I Dininden de soğuyacak bu millet. Işgaldeki hali sakın unutma I Atatürk'e dil uzatma sebepsiz Sen anandan yine çıkardın amma I Baban kimdi bilemezdin şerefsiz. Haldun Halk Sıgorta. Haidun Dormen'e bir süre önce sanat danışmanhğı önermişti. Meyveler yavaş yavaş olgunlaşmaya başladı. Afife Ödülleri'ni buldu Haldun. AKM'de içki yasağına karşın içkili olarak muhteşem bir ödül töreni yaptı. Sanatçılar ödüllerini aldılar. Afife sahneye çıkan ilk Türk (Müslüman) kadınıdır. Yaşamıyla ilgili bir de film izledik. Törenin ikinci bölümü îse muhteşemdi. Ingiltere Kraliyet Çember Çocukluğuma bakıyorum. Sokak aralarında çember.çevirir çelikçomak, kukalı saklambaç oynardık. İkinci Savaş'tan yeni çıkmış bir toplumun (her ne kadar fiilen katılmasak da) çocuklan olarak fakirdik. Oyuncağımız olmadı, olamadı... Dün penceremden bakarken paten kayan çocuklan gördüm. Pahalı şeylermiş bu patenler. Alt kattaki çocuk da bilgisayarla oynuyor. Artık çelikçomak, çember tarihe karıştı. Şimdi varsıl oyuncaklar var. Böylesi daha iyi. Dünya ileriiyor. Çember de neymiş? O yokluktandı. Orkestrası (Royal Phiharmonic) Beethoven ve Tchaikovsky dinletti. Harikaydı her şey. Böyle Halk Sigorta gibi, Efes Pilsen gibi, Yapı Kredi gibi sanata yardım eden kurumlan seviyorum. Ama böyle güzel bir organizasyonu Haldun'dan başka kimse yapamaz diye düşünüyorum. Çünkü o, o kadar seviliyor ki, kime "Gel" dese, koşup geliyor. Allah bilir Kraliyet Orkestrası'nı da bir dostluk işiyle getiımiştir. Bir olay Urfa'nın bir köyünde bir kedi telefon direğine çıkmış inemiyor. Köylü televizyonculara haber vermiş. TV muhabiri, bir köylü ile konuşuyor. Köylü: "Siz hakkaden bu kedi için mi geldiniz?.. Yahu bizim okadarçok sorunumuz var ki, bi kere bu köyde su yok..." Ama medya için direkteki kedi susuz köyden daha matrak haber... Offfffff of... Engelliler Türk tiyatrosu Fazla bir şey istemiyorum. Devlet spora gösterdiği ilginin küçücük bir kısmını tiyatroya ve sanata gosterse ne güzel olurdu. Ama o zaman da deylet için, poljtikacılar için bir dert başlardı. Çünkü sanatla ilgilenmeye baştayan toplumtan uyutmak zorlaşır. Onlann gözieri açılır, ufuklan genişter. Zordur abuk subuk şeytere onlan inandırmak. Tiyatro izleyen, operadan zevk alan, kitap okuyan, sinemalan takip eden birini, "Cehennemde cayır cayır yanarsınız bize oy vermezseniz" palavralanyla kandırabilir misiniz? Ama her şeye karşın tiyatroya olan ilgi ve sevgi hiç bitmeyecek. Buna öze* çaba harcayacaâız. Bahar geldi. Onlann içinde bir milyona yakın yürüme engelli vatandaşımız var. Rakamda yanılıyor olabilirim, ama yanılmadığım şey bu güzel havalarda sokağa çıkmak isteyecekleri. Belediyelerden Kadıköy ve Beşiktaş'ın kaldırım kenarlarına tekerlekli sandalyeler için bölüm ayırdıklarını biliyorum. Ya diğer belediyeler? Borsa Ben bu sözcüğün ne anlama geldiğini hâlâ bilmiyorum. Borsada ne oluyor? Hısse senedi adı altındaki bu kâğıtlar ne? Alınıp satıldığında sahibine neden para kazandırıyor?.. Acaba çok param olsa ben de buralarda kendime bir şans arar mıydım? Hiç sanmıyorum. Ben yaşamım boyunca bir tek piyango bileti bile almadım. Toto oynamadım. Şans oyunlanna bel bağlamamak gibi bir saplantım vardır. Biz gene işimize bakalım. Beni hiçbir geliri olmayan öğretmenlik mutlu ediyor. Bu iş, yazı yazma işi de öyle. Yaşam mutluluk değil midir? Ben böyle şeylerle mutlu oluyorum, gerisi aynntı. Pazarın fıkrası Adamın papağanı çok küfür ediyormuş. Bir arkadaşı akıl vermiş. ört şunun kafesini bir örtüyle, kapasın çenesini. Adam öyle yapmış. Gerçekten bir hafta, on gün papağanda hiç ses yok. Merak etmiş, öldü mü kaldı mı? Açmış kafesteki örtüyü. Papağan bunu görünce adama: - Gene kaşınıyorsun galiba? demiş. Altunizade günleri Yıl 1961. Konservatuvar öğrencisiyiz. Altunizade'de Memet Fuat, Altınyurt Kulübü'nün başında. Orada salt spor faaliyetleri değil, sanat gösterileri de sunuluyor. Aramızda bir grup yaptık, Savaş Dinçel, Yaman Tüzcet, Oğuz Demircioğlu, ben, Moliere'in "Sicilyalı" adlı komedisini oynuyoruz. Çok genciz. Oyunlar bitti. Bizim tiyatromuz Yenikapı'da. Altunizade'den dekoru sırtladık Üsküdar'a. Oradan araba vapuru ile Kabataş'a. Oradan o koca dekor sırtımızda Yenikapı'ya. Bir aktör sırtında dekor taşımamışsa onun için üzülürüm. OKUYUN: Emre Kongar / Demokrasi ve Laiklik (Remzi Kitabevi). İZLEYİN: Bakırköy Belediye Tiyatrosu "Kuğular" Ferdi Merter. SEVİN: Çiçek. (Özellikle dalındayken.) Aktörle faktör Cahit Irgat'a sormuşlar "Aktör kime denir" diye. O sırada orada büyük oyuncu Avni Dilligil, yeteneksiz bir oyuncu ile oturuyormuş. Cahit Ağabey, Avni Hoca'yı göstermiş ve: - İşte bu aktör. Sonra yeteneksizi göstererek: - Bu da faktör, demiş. Televizyon dizilerini • izliyorsunuz. "Kara Melek Dizisfnöe bir aktör var: Mustafa Alabora. Eğrtimli, otuz beş yıllık bir tiyatrocu. Hah işte o aktör... Birdeşarkıcı türkücü makulesi rrjj. oynuyor dizilerde. İşte onlar da faktör... Çok mu reyting alıyorlarmış. Olabilir. Onlan izleyenler bu başımızdaki yöneticileri de seçtiler. Basket 1950'li 60'h yıllarda ben Vefa'da basket oynardım. O . zamanlar en uzun boylu basketbolcu, bizim antrenörümüz olan eski Vefalı, Fenerbahçeli Artan Dinçer'di. 1.90'ın biraz üzerindeydi boyu ve pivot oynardı. Şimdi bakıyorum 2.10'luk basketçilerimiz var. Avrupa çapında hepsi. Onlar bizim gibi savaş zamanının çocuklan değil. İyi beslendiler, geliştiler. Şimdiki zaman, eski zamandan iyi. Ama bizi hâlâ eski zamanlara götürmek isteyenler var. Buna fırsat vemneyelim. Pazarlık ve duvarlık sözler: Moda denilen şey o kadar çirkindir ki, onu her altı ayda bir değiştirirler. (Erbakan modası?) OscarVVilde. Sigarayı bırakanlar B u hafta üniuier var 0 sigarayı bırakanlar arasında. Usta oyuncu, benim çok sevdiğim ağabeyim Gazanfer Özcan sigarayı elli yıl sonra bıraktı. Dile kolay. Onu kutluyorum. Oyun yazan Tuncer Cücenoğlu'nun eşi de ünlü tiryakilerdendi. O da ani bir kararia işi halıetti. Aygül'e de tebrikler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear