22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 1997 PERŞEMBE HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Çanakkale Kocaeli Izmir Manisa Aydın Denizli Y Y Y Y Y Y Y Y 16 17 10 17 13 20 21 19 Sinop 14 Adana B 22 Samsun 15 Mersin B 22 Trabzon Y 15 Diyarbakır B 19 Giresun Y 14 Şanlıurfa B 24 Ankara Konya 15 Mardin 18 Siirt B 18 B 18 Eskişehir Sıvas 16 Hakkâri 13 Van 14 14 Zonguldak Y 15 Antalya Y 20 Kars Y 11 Butün bölgeler parça- lı ve çok bulutlu, Mar- mara, Ege, Batı Akde- nız. Iç Anadolu Kara- deniz ile Doğu Ana- dolu bölgelerı yağmur ve sağanak yağışlı ge- çecek. Hava sıcaklı- gında önemli bir değı- şıklik olmayacak. Ruzgâr guney ve batı yönlerden orta kuv- vette esecek. AVRUPA Londra Paris Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel B B B B B B Y B 22 20 20 17 15 25 16 17 Budapeşte Y 19 Münih Atına Milano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Vıyana Bonn Y B Y Y B Y Y B 18 22 14 11 10 20 19 15 13 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tıflıs Kahire B Y Y Y Y Y Y A 20 25 25 25 18 24 24 30 Şam 27 tf**?\, Parçalı bulQAÇIK ılutiu £ 2 } Bulutlu h Çok bulutlu ı Yağmurtu Karlı S t j > u K a r Gok gürultütü G Ü N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada güçlü direnişi dikkatle izlediğine kuşku yok. VVashington'un, PKK-irtica bırtikteliğine karşı sa- vaş veren Türkiye'de "darbe olasılığına" ılımlı ve olumlu gözle bakmadığı biliniyor. Ne var ki, demokratik yollardan geçen çözüm yollan bir bir kapanırsa ne olacak? "Şer cephesi" dilediği gibi at oynatsın diye başıboş, alabildiğine özgür mü bırakılacak? Başta gelen sorunumuzun özü bu. Burns'e du- yuralım ki, uzaktan davulun sesi "başka ses verir". Ulusal bütünlüğümüz, laik Atatürkçü rejimimiz "teh- Iikenin sınırlan"na dayanınca ne olabileceginden kaygılanmak "bizim ulusal görevimiz". Yedi sekiz aylık Refah iktidan, her açıdan iflas et- tf. Ama çeşitli icraatıyla halkımıza ne mal oldukla- nnı anlama ve anlatma fırsatını verdi. Sedat Ergin'in ortaya çıkardığı ödüllere layık o- lay; Kaddafi'nin başkomutanlığındaki Uluslarara- sı Islamı HalkKomutanlığı'naTakkeli'nın üyeliğine, hatta ve hatta Ortadoğu Bölge Genel Sekreter Yar- dımcılığı görevini üstlenmesi gibi çapı büyük reza- lete, partilerimizden -bir iki soru önergesi dışında- kıpırdanma yok! Bu, REFAHYOL rezaletlerinin sadece bir parça- sı. Onca kepazeliğe karşın; Refah'ın "gidip gitme- yeceği" kesintisiz 8 yıla bağlantılı kaldı. Artık köy ufukta göründü; Takkeli 8 yıl tasarısını imzalarsa RP'de bölünmeyi, en azından Takkeli kaptanlığındaki "gemide, daha şimdiden ucu gö- rünen isyanı" başlatacağa benziyor. Takkeli Başbakan öyle kolay sinirlenir insanlardan değil. Recep Tayyip Erdoğan 4 çocuğunu okut- tuğu "Imam-hatipler kapatılamaz" diye bağırınca, "Sus veotur. Kabadayılığa lüzumyok"diye sert çık- mış. Ikili ile temiztik! Vay canına! Demek ki, RP'de işler "bu hale" gel- di. Saygısız atışmalara kadar dayandı. Haydi hayır- lısı. Imzalamasa tasarıyı.. gözünün önünde MGK! Asıl sıkıntıda olan, attı mı dağları çatlatan sanki müthiş savaşçı Zeyna. Hani şu, TV dizisindeki sü- per kadın. Şaibe ne yapıyor? Aldı mı emri, kesintisiz 8 yıl. Değişti mi emir 5+3'e hemen evet diyen MEB Sağ- lam Mehmete Batı'yı fethetmek için Brüksel'e uçarken "Kesintisizden bir adım geri yok. Bu böy- le biline" diyor. Oysa hesap şu: Takkeli kaçarsa, tabii bugüne ka- dar söylediklerini yalayıp yutmazsa Şaibe hükü- metten olacak. O zaman vay benim köse sakaltm! Bakınız şu TakkeH'nin düştüğü derakeye: ''Dar- be yapmaya karar verseydi askerler, (MGK'de) se- kiz saat konuşmazlardı" diyor. Hâlâ TSK'yi anlaya- mamış. Karadayı'yı Arap usulü yanaklarından öp- tü mü, "Oldu da bitti maşallah. Hiç sorun kalma- yacak inşallah" benzeri çocuk tekerlemeleriyle Ge- nelkurmay Başkanı'nı kabul ediyor. Sorunların üze- rini örteceğini sanıyor. Tabii, böylesi davranışları ne askerliğe ne devlet ciddiyetine ne de kişiliğine sığdıramayan Orgene- ral Karadayı, kertıen midir değil midir bilemiyoruz ama, Takkeli'nin elini sıkmakla yetiniyor. Genelkurmay'da medyaya verilen geniş brifingi izlerken akıllara takılan soruya gerçekçi yanıtı kim- ler verebilir? "Irtica ile PKK işbirliğini, bu hükümetle, malum Takkeli ve malum Şaibe Hanım'la önleyeceğiz, or- tadan kaldıracağız, öyle mi?" Olumlu biryanıt bulacağını söyleyene kargalar bi- le güler. Şaibe hâlâ irticaın kendi hükümetleri zamanında başlamadığı edebiyatıyla savunuda. Takkeli için ge- rici, şeriatçı akımlar zaten söz konusu değil! "Pazara değil, mezara kadarRP'liaydınlaria", ül- kenin içine düştüğü buna- _ _ - _ _ ^ _ ^ ^ ^ _ lımdan kestirme yol ara- ITfflTTITHr^TTT^^^^ yacağı yerde hâlâ partizan yararları ön planda tutan siyasetçilerle, kesintisiz 8 yıl deyince bir öyle bir böyle konuşup ne istediği, neye karar vereceği bilin- mediğinden "ana "mızı ağ- latan "muhalefet"\e... Devlet düzlüğe çıkabilir mi? Tezkere alınabilir mi? 'Başınızın çaresine bakm 9 • Baştarafı 1. Sayfada ma gereksiniminin ulusal gelire oranının yüzde 14-15'lere çıktığı- nı, bunun devlet yönetimindeki "beceriksizlikten" kaynaklandığı- nı \ urgulayan Demirel. "Bu açıkla enflasyonun yüzde 160'lara çıkma- dığına dua edin" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Demirel, Anka- ra Sanayi Odası (ASO) meclis top- lantısında yaptığı konuşmada, sa- nayıcilerin anlattığı sorunlann ço- ğunu 1991 'de yeniden iktidara gel- diği zamandan beri izlediğini, 1993"ten sonra da her hükümetin önüne koyduğunu söyledi. Demirel. konuşmacılann, Türki- ye"deki siyasi istikrarsızlığın. eko- nomik istikran da bozduğu yönün- deki şikâyetlerini doğru bulduğunu belirterek şöyle konuştu: "Türki> e. h iir ve serbest bir iilke- dir. Bu tartışmalar olacaktır. kastı- ruz, hiikümetkrin sık degişmesi ise bu, çoğulcu, çok partiye dayalı par- lamenter demokrasinin nericesidir. Bu sistemin yerine konulacak baş- ka bir sistem de yoktur. Bizim siya- si sistemimizin hırpalanmış olması bu neticeyi doğurmuştur: parçalı bir Meclis. Partiler arasında parça- lanmış bir oy tabanı. Bu kendiliğin- den olan olay değildir. Siyasi gelişi- mimizden doğan neticedir. Siyasi gelişimde hiçbir şey yokmuş gibi ba- kıp. sistemi köfüleyip alternatif ara- maya kalkarsak çok yanlıştır." Demirel. siyasi istikrarsızlığın çözümlenmesi için sabır göster- mek gerektiğini belirtirken. "Ya- pacağımız, sistemin aldığı yarala- nn kapanmasuıa gayret sarfermek- tir. Yerine koyacağımız başka şey yoktur. Yapmaya kalkarsanız, vaz- geçmekzorunda kalacağımız şeyler çok agirdır. Önce burada ülke me- selelerini tartışmava kalkmaktan vazgeçeceksiniz" dedi. Sanayicilerden. üretim ve yatı- nmlannı siyasetten bağimsız yü- rütmelerini isteyen Demirel. "Böy- lesine tabanı bozulmuş siyaseti düz- gün hale getirmek laman alacaktır. Işadamı, kendisini bunun dışında tutarak işini yürütecektir" di ye ko- nuştu. Demirel, 2. Cumhurbaşkanı İs- met İnönü'nün. •'Büyük devletler- le iş yapmak. ayı ile yatağa girnieye benzer. A>ı ile yatağa giren uyanık olacaktır" sözlenni de anımsattı. Sanayicinin enflasyon yakınma- lannda da haklı olduğunu belirten Demirel, fıyat artışlannın ekono- miye büyük zarar verdığini söyle- di. Demirel bunun. kamu maliyesi- nin bozulması ve bir türlü düzele- memesinden kaynaklandığını be- lirterek şöyle konuştu: "Faizfettrmananborç içindedev- let enflasyonu düşiiremez duruma düştü. Türkiye, ne yapıp yapıp bu enflasvonu yiizde 20lerin, yüzde 10'lann altına düşürmek mecburi- yetindedir. Bu sizin değiL devlet >ö- netiminin sebepokluğu birdurum- dur. Devlet yönetimi bunu düzelt- mek zonındadır. Devletin iki vaka- sını bir araya getirme, hesabını düz- giin yapma olayı ile Türkiye karşı karşıyadır. Kamu borçlanma gere- ğinin milli gelire oranı yüzde 16'la- ra çıktı. Bu düzeyde açıkla enflas- yonun yüzde 160lara çıkmadığına dua edin." Devlet yatınmlannın çok az ol- duğunu vurgulayan Demirel şöyle devam etti: "Devlet, borç batagina düştüğü için yatınm yapamaz hale geldL Yatınmlara ne kadar para >e- recekseniz, o kadar telaffuz edin.' I katrilyon vereceğiz. Yok. Veriyor gibi görüneceğiz. Martın 7'sine ka- dar yatınm ödenekleri bloke. 7"sin- de yüzde 25 açık. Ağustos sonuna doğru yüzde 25 daha açık; yüzde 50." O tarihten sonra özellikk ülke- nin doğu bölgelerinde inşaat imkâ- nı yok. \'üzde 50 vermiş oluyorsu- nuz. O zaman, işin başında yüzde 50 verin. Birçok şey bitirilemiyor. Be- nim yaptığım hesaba göre, başla- nan projeleri bitirmek için 14 yıl la- zun." Genelkurmay'dan Kazan^a dosya EVİN GÖKTAŞ ANKARA - Tuğgeneral Osman Özbek hakkında soruşturma açıl- ması için gırişimde bulunan Ada- let Bakanı Şevket Kazan ile Genel- kurmay Başkanlığı arasında başla- yarı "suç duyurusu bunalımı" de- rinleşiyor. Kazan'ın, Genelkur- may'ın Adalet Bakanlığı'na yaptı- ğı suç duyurulannın sayısı konu- sunda yeterince araştırma yapma- dan kamuoyuna yanlış bilgi verdi- ği ortaya çıktı. Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan'ın. Genelkurmay Başkanlı- ğı "nın 1990-1997 döneminde Ada- let Bakanlığfna 431 suç duyuru- sunda bulunduğunu açıklaması üzerine önce bu sayının 431 değil 255 olduğunu savunan Kazan'ın, bu süte içinde kaç suç du>oıruşun- da bulunulduğunu yeni araştırma- ya başladığı bildirildi. Adalet Ba- kanlığı kaynaklanndan alınan bil- giye göre, Genelkurmay Başkanlı- ğı! 1990-1997 yıllan arasında çeşit- li konulara ilişkin yaptığı suç duyu- rjlannın tarih, sıra %e sayı numa- ralannı içeren bir dosyayı kuryey- le Şevket Kazan'a gönderdi. Dos- yada yer alan bılgilere göre Adalet Bakanhsrna 1990"da 1. 1991"de 14. 1992'de 36, 1993"te 183, 1994'te58.1995'te26, 1996'da 82 ve 1997'de de 31 olmak üzere, çe- şitli konularda toplam 431 suç du- yurusunda bulunuldu. Dosya>ı inceledikten sonra, "ya- nıldıgı ve kamuoyuna yanlış bilgi verdiği" kanısına kapılan Kazan, Ceza Işleri Genel Müdürü Hüseyin Turgut'u makamına çağırdı ve suç duyurulannın yeniden araştınlarak Askerlerden bankacılara brifing Şeriat kara para aldıyor • Baştarafı 1. Sayfada fing sırasında, PKK'nin hangi bankalan kuilandığı. isim ve- rilmese bile kullanılan bankalar arasında kamu bankalanmn da bulunup bulunmadığı yolunda ısrarlı sorulara muhatap olan Çetin Doğan isim vermedi. Doğan, PKK'den Türkiye'ye yapılan para transferleri İconu- sunda dekont ve benzeri bilgi- lerin Milli Istihbarat Teşkila- tı'nda bulunabileceğine dikkat çekti. Bankacılara verilen bri- fîngdö de PKK'nin kara para aklama sistemlerine dikkat çe- kildiği ve özellikle Türkiye'ye gönderilmek üzere Avrupa'dan aktanlan dövizler konusunda dikkatli olunması isteminde bulunulduğu öğrenildi. Brifingde bankacılardan, başta RP ile bağlantılan bilinen Milli Görüş Teşkilatlan olmak üzere, Islami örgütlerin Türki- ye'ye aktardıklan dövizlerin kaynağının ve kullanımının or- taya çıkanlabilmesi için ticari işlemler dışındaki yüksek dö- viz transferlerinin kayıtlarda tutulması isteminde bulunuldu- ğu kaydedildi. Iş Bankası Ge- nel Müdürü Ünal Koruk- çu'nun. "Bankalar BirliğiBaş- kanı" olarak brifingdeki bilgi- ler ile Genelkurmay'ın istemle- rini diğer bankalara ilettiği öğ- renildi. enkısazamandakendisinebildiril- mesini istedi. Bunun üzerine hare- kete geçen Ceza Işleri Genel Mü- dürlüğü'nde çalışan onlarca görev - li, tartışılan süre içinde ne kadar suç duyurusunda bulunulduğunu araştırmaya başladı. Adalet Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili. bu çalışmanın en az bir hafta daha sürebiieceğini belirttı. Suç duyurulannın. içerik ve sonuç- lanna göre tasnif edildikten sonra önümüzdeki günlerde Kazan'a su- nulacağını bildiren aynı yetkili. ş.u ana kadar belirlenen suç duyurula- nnın büyük bölümünün "bölöcü- lük\«irticayanlısı''olduğu ileri sü- rülen yayın ve konuşmalar hakkın- da yapıldığını söyledi. Adalet Bakanı Kazan'ın geçen hafta perşembe günü Erzurum Jan- darma Bölge Komutanı Tuğgeneral Osman Özbek hakkında inceleme başlatıldığını açıklaması üzerine ertesi gün basın toplantiM düzenle- yen Milli Savunma Bakanı Tayan, Adalet Bakanlığı'nın. Türk Silahlı Kuvvetleri'yle (TSK) ilgili suç du- yurulanndayargıyı tek taraflı işlet- meye çalıştığı mesajını verdi. Ta- yan, son dönemde TSK mensupla- nna sözlü ve yazılı saldınlan göz- den uzak tutmamak gerektiğini \ urgulayarak Adalet Bakanlığı'nın bu konuda görevini yerine getirme- diğini söyledi. Tayan. özetle şöyle denildi: "Genelkurmay, bu saldınlarla il- gili olarak 400'den fazla suç duyu- rusunda bulundu. Ancak. Adalet Bakanlığı tarafından bunun yüzde 80"i sürüncemedebırakıldı. Kamu- \TI bir cepheleşmeye götürmemek la/ım. Tahrikler sürerse, hepimizi rahatsız eden olaylar otabilir." Kazan'ın açıklamalanna tepkı gösteren Genelkurmay Başkanlığı da, aynı gün yazılı açıklama yaptı. Yazılı açıklamada şöyle denildi: "Adalet Bakanı tarafından bu- gün (cuma) düzenlenen bir basın topjanfısında Genelkurmay Baş- kanlığı'nca görev ve ilgi alanına gi- ren konularda yapılan suç duyuru- sunda bulunulduğu \e bunlardan büyük bir kesiminin sonuçlandınl- dığı açıklanmıştır. Genelkurmay Başkanlığı'nda mevcut kayıtiara göre, 1990-1997 devresinde Adalet Bakanlığı'na 431 adet suç duyuru- sunda bulunulmuşrur. İdarenin bü- tünlüğü \e dev letin doamlılığı kav- ramlan çerçevesinde bu gibi işlem- lerde kişiler değil, \ürütme ve ida- renin görev li veyetkili birimlcri mu- hatap alınmaktadır. Dolayısıyla Adalet Bakanlığı'nın görev ve so- rumluluk alanı esas alınmaktadır. Genelkurma\ Başkanlığı'nda mev- cut kayıtiara göre. Adalet Bakanlı- ğı'na intikal ettirilen suç duyurula- nnın büyük bir bölümü henuz sonuçlandınlmamıştır. Keyfı>et. kamuovuna duvurulur." Caz ustaları I Baştarafı 1. Sayfada eMGroupkonseri izleyecek. Festivalin son gecesinde ise. ülkemizin değerli caz usta- lanndan oluşan KeremGör- sev, Can Kozlu. îlhan Erşa- hin ve V'olkan Hürsevierdört- lüsü ve ardından saluıe ala- cak olan müzik dünyasmın ünlü, yetenekli vokalistle- rinden BobbyMcFerrinkon- ser verecek. "Parliament Superband Jazz Festival'*i izlemek iste- yenler 3 Mayıs 1997 tarihin- den itibaren festival biletle- rini tzmir'de Vakkorama (Alsancak). Galeri Nur (Karşıyaka) ve Izmir Devlet Opera ve Balesi (Konak) ile Istanbul'da Akmerkez ve Taksim Vakkorama'lardan satın alabilecekler. Yer kategorilerine göre 1.500.000. 1.000.000 ve 750.000 TL fiyatlarla satışa sunulacak olan biletlere ek olarak tüm konserleri eksik- siz olarak izlemek isteyen- ler için ise 4.750.000, 3.250.000 ve 2.500.000 TL'lik özel fiyatlarla kom- bine biletler de 19 mayıs tarihine kadar satışta ka- lacak. JCflN GGNGT HLzmetcıLerTİYATRO ^ t - OYUNEVİ -: : Mahır Gunşıray ------ .: Çettn Sankartal - . .. :SalahBırse< .->. • ;••-. Claude Leon,Selım Bırsc! ".:.: Turgay Erdener <%0P~' :f. ••• . _--. - -• --, Zeynep Kcloğlu • •: Yüksel Aymaz TanerBırsel Cuma 20.30 Cumartest-Pazar 18.30 ErdınçDağan Sahne Foks: Fınn Sok. Mahır Günşıray Na: 43 SDrnnntı, ŞfŞlı Gışe Te!: İOZ1Z) Z4Q Z8ZS ^/. Bılcîler gışe, Adam Kıtaoevı ve ; | Vaickorama'larrJa. ^ ., . EFESPUseil itı fcılin ve unalı katkilati artarak surcc YAVUZTANYELİ Resim Sergisi 2 Nisan - 12 Mayıs 1997 Abdi İpekçi Cd. 18/2 Nişantaşı Tel: (0212) 241 21 83 2 3 İDSO c ISTANBUL DEVLET SENFONI ORKESTRASI Mayıs Mayıs 1997 1997 Cuma Cumartesi Saat Saat 19.00 11.00 ENDER SAKPINAR NİHAN YAPALI SIMPSON PiyatlO S. Rahmaninof Piyano Konçertosu No. 2 Op. 18, Do tnlnör A. L. Webber "Cats" Müzıkalinden Seçmeler J. WiUiams "Hook" Film Müziğinden Seçmeler G. Gershwin Paris'te Bir Amerıkalı YER: ATATURK KULTÜR MERKEZİ BÜYÜK SALON Bu ılan OyokHBank 'ın katkılarıyk vayınlanmıştır. gMİSTANBU^Y^KŞEHİRBEliDİYESİA SEZONUMUZ 4 MAYIS PAZAR OÜNÜ SONA ERECEKTİR. HARBIYE MUHSIN ERTUGRUL SAHNESI T;): 0 3ı 2 2W 77 20 Ekrem Reşit REY/Cemal Reşit REY LÜKÜS HAYAT Yöneten: Haldun DORMEN 30 NİSAN / 1 -2-3-4 MAYIS FATIH RES4T NURI SAHNESI W. Shakespeare BİR ATA, KRAUJGIMI KurgulayarvYöneten: Baçar SABUNCU 30 NİSAN/1-2-3-4 MAYIS USKUDAS MUSAHIPZADE CELAl SAHNES! M.0 314 JM03S Sevim BURAK SAHIBININ SE5I Yöneten: Orhan ALKAYA 30 NİSAN/1-2-3-4 MAYIS KADIKOY HAUHJN TANER SAHNESI Gûrkan GÜR METRO CANAVARI Yöneten: Engin ALKAN 30 NİSAN /1-2-3-4 MAYIS GAZIO5MANPASA SAHNESI w-. Dinçer SÜMER MAVİYDİ BİSİKLETİM Yöneten: Mustafa ALABORA 30 NİSAN /1-2-3-4 MAYIS HARBIYE CEP TIYAT8OSU Behiç AK AYRILIK Yöneten: Tamr BARLAS 29 NİSAN 1-2 MAYIS OYUN GUNLERI: SALI: 2O.3O / ÇARŞAMBA: IS.OO-20.30 PERSEMBE: 2O.3O / CUMA: 2O.3O C.TESI: 15 OO 20 30 / PAZAR 1S.OO-I8.3O BILET SATIŞ YERLlttİ $EHİR TİYATROLARI GİŞCLCRİ İLE CAPİTOL. KADIKÛY HALOUN TANER IMERHEZ GİSEStt O Paulo Coelho - Mevlana Yoneter Mehmet Ulusoy Oy^svarla- Genco Erkal - Tülay Çimenser - Emre Kınay Kenter Tiyatrosu'nda 5 Mayıs'dan başlayarak Yalnız 13 Oyun H« gun 20 30 • Pazar 15 00 Tel 0-212I2İ7 3634-2163589 8 . Kültür l Sanat ;j ilanlannız için: 1 •• -V *• !% :İ FERIT OZŞEN H E Y K E L S E R G İ S İ 2 9 N i s a n - 2 9 M a y ı s 1 9 9 7 G A L E R İ B Husrev Ge-ede Cad Ffrm Sofc No 2/1 Tejvıiaye Tel - Fax. 227 16 5! Ga'er Pezar ve Pazatesı Osınöa r>ergûn 13 00- '8 00 araa açıtor BASAK SIGORTA SANAT GALERİSİ AYLA AYDÎNÇ RESÎM SERGISI 28 Nisan - 17 Mayıs 1997 Şair Eşref Bulvan 19 35210 ÎZMÎR |Başak Sigorta Sanat Galerisi, Başak Sigorta'nın bir kültür hizmetidir. G U N D E M Ml-STAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada mak. Herkes rejim için çıkış yolu arıyor. Biz de yolma- dayız. Yol arkadaşım, hırdaşım San Çilokyo yla bir- iikte rejimin orasını burasını yoluyoruz... Geçen gün: Odalar ve Parsalar Biriıği'ndeki gün- lerim aklıma geldi. Ancak polis zoruyla koltuğumu alabilmişlerdi. Ama şimdı bir avantajım var, hizmet- çim... Bütün borçlarına, yaptıklarına kefıl olup yanı- ma aldım. Sesini yükseltecek gibi oldu mu, ettiği haltlan eteğine yapıştırıyorum. Bugünlerde halt etmem gereken konuların başın- da sekiz yıllık kınntısız muhtemel eğitim geliyor. To- pu, Büyük Maliyet Meclisi'ne atalım dedik, olmadı. Top şimdi kucağımızda, ama bir yolunu bulup seki- zi deyolanz... Beşle üçün toplamının sekiz ettiğini söyledim. A- ma. daha kolayı varmış, akıl edemedim. Meğer iki sıfın üst üste koyunca da sekiz ediyormuş. Bütün mesele, iki srfırdan hangisinin üste konacağı. Bunu da çözeriz... Askeıierle de durumu, çiğlikle-pişkinlik arasında idare ediyoruz. Parola şu: "Kapalı kapılarardından eğilebildiğin kadareğil..." Işaret de şu: "Dışanda ne derterse desinler, oralı değil..." Bir süre daha böyle gider ama, nereye gider ora- sını tam kestiremiyorum. Askerlerin tepesi bir yana, altı da hararetli... Erzurum paşasının çıkışı da bunu gösteriyor. Altını tutamazlarsa durum kötü olur. üstümüze edeıier. Neyse, şimdi bunları düşünmenin sırası de- ğii. Şimdi her yere adamlarımızı yerleştirme zamanı. Çok değil, bir yıl daha böyle gıdersek, devletin çar- kına lyice yerleşiriz. Arada bir toz kaldıran oluyor a- ma, işin bu yanı mükemmel gidıyor. Geçen gün, on kadar köy imamı geldi. Müdürlük- lerden hangilerini istiyorsanız seçin, başına geçin dedim... Memleketi yeniden büyük yapacağız. Küçük ya- pınca olmuyor. Öyle bir memleket hayal ediyorum ki... Eli kalem tutan herkes, bızım partiye; Rant Partısi'ne yazıla- cak. Ötekilerin kökü kazınacak. Seçimlere de gerek olmayacak. Herkes, bizim partiyi desteklemenin sı- nırsız özgürlüğünü kullanacak. On ay... onay... Ekonomi gidiyor. Gidiş o gidiş ama nasıl gidiş, şimdilik anlaşılması zor bir iş... Bütün talimatları verdım; ne olursa olsun bütçeyi denk gösterecekler. Göstermezlerse ben onîara göstereceğim. Hep kârda görüneceğiz. Kârda ola- tım da, isterse sahte kâr olsun... Münasebetsiz Işadamlan Demeği'yle aramız iyı. Ekonomide ağırlığı onlar aldı mı, ötekiler siyasette yaya kaldı demektir. Yatıp kalkıp dua ediyorum, Allah her iktidara böy- le muhalefet versin. Bu muhalefet afet... llerde hü- kümetimizin başına bir şey gelirse, bugüne kadar yaşamasına katkıda bulunduklan için ilan verece- ğim. Biraz toparlanacak gibi olurlarsa hemen seçim sopasını gösteriyorum. Milletvekilleri iki yıl dolma- dan emeklilik hakkı elde edemedikleri için seçime cesaret edemezler. Bu yüzden de biz rahat rahat hü- kümet ediyoruz. Partinin içine de ediyoruz. idare ediyoruz. Men- deres esecek gibi oldu, hemen presledik. "Sen" de- dik, "pazara kadar değil mezara kadar" demedin mi? Tayyip'in ipi uzadı. Geçen gün kenara çektim, "BakAcayipHırdoğan"dedim, "ipinidenkal... Yok- sa kanlı mı gideceksin kansız mı. buna sen karar ve- rirsin." Yine de uslanacak gibi değil. Usu varsa uslanır... Süleyman Bey başlangıçta sütlimandı. Ona da bir haller oldu. Görev süresiyle oynayıp, bize uyum suresini ezberletiriz dedik, olmadı. Sütliman Bey ol- du Silleman... Elinden gelse bize, sille tokat gire- cek... Bundan sonrayazdığı mektupları, "Adresinde bu- lunamamıştır" dedirtip geri göndermeyi düşünüyo- rum... Anayasa Mahkemesi'yle başım biraz belada. Öz- den hep düzden gidiyor. Adaleti Dağıtma Nazın- mızla hep bu konuyu düşünüyoruz. İktidara geleli on ay oldu... Bu on ayı askerlere de söyletsek, ne güzel olur. "On ay" dediler mi, hah tamam işte deriz, "On ay on ay dediniz, bizi onayladınız..." Nadi ve Tayanç'a beraat • Baştarafı 1. Sayfada dikleri gerekçesiyle yargı- landıklan davanın ilk otu- rumunda beraat ettiler. Gazetemizde 6 Kasım 1996 günü yayımlanan "Her yerden iddia yağıyor1 " başlıklı haber nedeniyie te- rörle mücadelede görevli Mehmet Ağar, Kemal Vıl- maz. Korkut Eken ve İbra- him Şahin'in isimlerinin yayımlanarak hedef göste- rildikleri iddiasıyla Genel- kurmay Başkanlığı'nın suç duyurusu üzerine Terörle Mücadele Yasası'nın 6. maddesi uyannca DGM'de dava açılmıştı. 6No'luDGM'degörülen dav anın dünkü ilk oturumu- na Dinç Tayanç ile avukati Fikret flkiz katıldı. ftimlik tespitinden sonra sorgusu yapılan Dinç Tayanç, söz konusu yazının Susur- luk'taki trafik kazasından sonra ortaya çıkan emniyet- mafya-siyaset ilişkisi çer- çevesinde, günün koşulları içerisınde sansasyonel ha- ber değeri taşımasından do- layı yayımlandığını belirtti. Tayanç, devlet televizyonu dahil tüm yazılı ve görsel basında bu konuyla ilgili haberlerin yayımlandığını anlattı. Terörle mücadelede görevli kişileri terör örgüt- lerine hedef gösterme gibi amaçlan olmadığını savu- nan Tayanç. hedeflerinin di- ğer gazetelerde olduğu gibi haber vermek ve toplumu olaylardan bilgilendirmek olduğunu kaydetti. Daha sonra esas hakkın- daki göriişünü bildiren Sav- cı A\han Gödekmerdan. vazıyla ilgili Terörle Müca- dele Yasası çerçevesinde dava açıldığını belirterek "Sözü edilcn yazının yaym tarihinde güncel Susurluk kazası ve sonrası gelişmeler- le ilgili haber mahiyetinde olduğu ve atıh suçun kanu- ni unsurlannın oluşmadığı kanaatine vanldığından her iki sanığın beraaüna karar verilmesini talep ediyoruz" dedi. Başkan Sedat Kara- gül, yargıçlaTSaygıNalban- toğlu veKöksalŞengün'den oluşan mahkeme heyeti, savcının görüşü doğrultu- sunda suç unsurlannın oluşmadığı gerekçesiyle Nadi ve Tayanç hakkında beraat karan verdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear