28 Nisan 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 1997 PERŞEMBE 12 DIZIYAZI TBMM 1 Mayıs Araştırma Komisyonu üyesi Cevdet Selvi: Ölenlerin üzerinden çıkan mermilerin balistik araştırması yapılmadı Suç var suçlu yokDEVRİM SEVİMAV •3- ^^ ^â eçen yıl 1 £ ı Mayıs'ta 3 M — kişinin B M öldürülmesi ve ^ k t e ^ ^ milyarlarca liralık maddi hasann mev dana gelmesı üzerine olayın sorumlulannı bulması amacıyla TBMM'de oluşturulan "1 Mayıs Araştırma Komisyonu "nun DSP'li üyesi Cevdet Selvi "Ortada suç var, ama suçlu yok"dedi Kendi İcomisyonlannı Susurluk Komisyonu'na benzeten Selvi, kutlamalar sırasında kafalanndan aldıklan tek kurşunla öldürülen 3 kişiden çıkanlan mermilerle ılgilı kendilerine balistik rapor verilmediğıni belirterek bövle bır balistik • araştırmanın yapıldığından bile kuşku duyduğunu söyledi. Selvi, raporun gerçekleri yansıtmadığını vurgulayarak TBMM'nin genel kurulda görüşme açması gerektiğini vurguladı. Komisyon. 4 aylık araştırma süresini kasım ayının sonunda tamamlamış: DSP Milletvekili Cevdet Selvi, CHP Milletvekili Eşref Erdem'le birlikte rapora muhalefet şerhi koymuşlardı. Selvi. raporu "•eksik" bulduklan içın desteklemedığıni belirterek. "Bu rapor daTEDAŞ. TOFAŞ.maharlığıve Susurluk raporu gibi DYP'yle RP'nin karşılıklı tavizleriyle hazırianmış. gerçekleri yansıtmayan bir rapordur. Bu nedenle TBMM, iç tüzüğünün 105. maddesi geregince genel kurulda görüşme açmalıdır. Bu gerçekleştirilmediği takdirde TBMM araştırma komisyonlanna olan güvensizük daha da artacaktır" dedı. 1 Ma> ıs Araştırma Komisyonu'nun başta Şevket Kazan olmak üzere dönemin muhalefetteki RP'li m'lletvekillerinin önerileri doğrultusunda kurulduğunu anımsatan Selvi, RP"nin ıktidar olmasından sonra Kazan'ın Adalet Bakanı yapılmasına karşın araştırmaya hiçbır katkıda bulunmamasının düşündürücü olduğunu savundu. Aynı şekilde mülkiye müfettişlerinin raporunda da saptanan davranışlan nedeniyle Istanbul Valisi Rıdvan Yenişen'e "aylık kesimi cezası"nın verilmesine karşın îçişlerı Bakanlığı'nın komisvonun bu kararını 1Mayıs'taki olaylan 'toplumsal birpatlama' olarak değerlendiren Selvi, "Türkiye'de sınıflar arasında adalet sağlanmadığı sürece daha çok kanlı 1 Mayıs'lar yaşanır" dedi. TBMM 1 Mayıs Araştırma Komisyonu üyesi Cevdet Selvi, geçen yılki olayların İstanbul Emniyeti'nin başarısızlığından kaynaklandığını söyledi. yurttaşlann karşı karşıya getirildiğıne dıkkat çekti. Geçen yıl kutlanan l Mayıs'ta genç kızların çiçekleri yolması. göstericilerin trafık lambalannı kırmasını "toplumsal bir patlama"" şeklınde değerlendiren Selv i şpyle devam ettı: "Açlık. içine düştükleri karamsariık ve haksı/lığa uğramışlığın verdiği hınç bu gençleri sokağa dijkhı. Bi/im, komisyonumuzun eksik , . kaldığını söv lememin «edenlerinden lıiri de bu zaten. Kesinlikle polisin, topiumun eğitim ve refah dözevinin arttınlması gerekiyor. Bunun için sağlıklı politikalann önerilmesi gerekiyor. Umutsuzluk ve valıuzlık gibi toplumsal huzursuzluğa neden olan faktörlerin incelenmesi şart. Türkive'de bu konulara girilmediği. sınıflar arasında adalet sağlanmadığı sürece daha çok kanlı 1 Mayıs'larvasanır." uygulamadığma dıkkat eden Selvi, bunun açıkça "tarafhıtmak" olduğunu söyledi. Selvi, MtT'in 1 Mavıs öncesinde geniş kapsamlı bır rapor hazırladığını ve gerekli bırimlerı uyardığını belirterek bu uyanlann dıkkate alınmadığını. olayların tamamen İstanbul Emniyeti'nin başansızlığından kaynaklandığını savundu. Polısın 1 Viayıs'ın kamuoyunun gözünde lekelenmesı içın olay çıkaran gruplara özellikle müdahalede bulunmadığı hatta katıhmcıları provoke ertıği yolundakı ıddıalan ıse Selvı. "Bövledüşünmek istemivorum. Komisvon yeteri kadar araştırma yapamadığı için elimizde de bu konuda net bir delil yok. Ancak polisin gerilimi arttırdığı kesin" değerlendirmesinı yaptı. Selvı. polısın toplanmanın sağlandığı noktalar yerine yürüyüş anındayken kimlik araması yapmasının bile havayı gerginleştırdığıni. olayların da bu noktadan sonra başladığını söyledi. Polısın yurttaşlara kışısel kın ve öfkeyle saldırdıgını belirten Selv i. bugüne kadar izlenen polıtıkalar nedenıv le toplumda polisle BITTI Otûar1Mayıs'uı kan ğçeMmoldıı1 Mayıs 1977'de Taksim'dekı Işçı Bay- ramı kutlamalan sırasında 37 kişınm ölü- müy le sonuçlanan v e tanhe "Kanlı 1 Ma- yıs" olarak geçen katliamın üzerinden 20 yıl geçmesine karşın faillerhâlâ ortaya çı- kanlmadı. DlSK'e bağlı Emekli-Sen Genel Sek- reten ve DlSK'ın hukuk danışmanı avu- kat Rasinı Öz, katliamla ilgili açtıkları hiçbır davanın sonuçlandınlmadığını be- lirterek •"Önümüzdeki 1 Mayıs'ta artık 20 yıllık zaman aşımı süresi dolmuş oluvor. Bundan sonra davamızı Avnıpa İnsan Haklan Mahkemesf ne taşıv acağız. Türki- ye ne yank ki Avnıpa önünde bir kez da- ha insanlık suçundan mahkûm olacak" dedı. 1 Mayıs 1977 Işçi Bayramı tertipkomi- tesinde görev alan ve katliamı v a>av an Ra- sim Öz, sorulanmızı şöyle ya- nıtladı: - O güne dönersek. katliam öncesindeki hava nasıldı? - Tam bir şenlikîi. DlSK'li. Tûrk-Iş'li ışçiler. sanatçılar, ka- dınlar. çocuklar. esnaf odalan, meslek odalan. hepsi oraday- dı. En az 500 bın kışiydik. Fab- nka ışçilen çalışma alanlanna göre mizansenler oluşturmuş- Tar, demırci demirini döverek halıcı tezgâhına iplık atarak ec- zacılar ellerinde ilaçlanv la yü- rüyorlardı. "Maocu bozkurt- lar" denılen ve korteji bozmak- la tehdıt eden sol bır grubu da kortejın en arkasında yürüyüşe katılmay a ikna etmıştim. Taksım'de birleşmek üzere saat 07.00'den ıtibaren Beşik- taş'ta ve Saraçhane'de toplan- maya başlamıştık. Tüm Beşık- taş-Taksim-Elmadağ. Aksaray- Vatan-Tarlabaşı yollan trafiğe kapatılmıştı. Cadde kenarları. DlSKın görevlendirdıği 20 bın kırmızı önlüklü güvenlik görevlisiyle doluydu. Kortejler rengârenk, coşkulu ve çok disiplinliydi Taksim'e girdiğimızde saat ak- şam 18.00'di. -11 saat yürüdünüz ve hiçbir olay olmadı mı? - Havır olmadı. DİSK Genel Başkanımız Kemal Türkler sa- at 18.00'i bıraz geçe konuşma- sına başladı. Türkler. elindeki 5,00 bin kişiydiler. Polisin sıkı güvenlik önlemleri aldığı bir alanda üzerlerine 5 ayn noktadan ateş açıldı. 5'i kurşunla. 32'si ise polis panzerlerinin altında öldüler. Yüzlercesi yaralanıp, 522'si de gözaltına alındı. 89"u hakkındaki dava ise ancak 12 yıl sonra beraatle sonuçlanırken olayın katilleri hâlâ bulunamadı. bültenin bıtmesine bir paragraf kala ko- nuşmasını keserek ışçileri saygı duruşun- da bulunmaya çağırdı. Türkler saygı du- ruşundan sonraki ilk cümlesinde Saraç- hane tarafından bellı belirsız bır patlama sesı duyuldu. Ancak megafonla uyanlar- da bulunulması ve Türkler'ın serinkanlı bir şekilde konuşmasına devam etmesı üzerine herhangi bır panik ortamı oluş- madı. Fakat bırden sanki atom bombası düştü Taksim'e. - Nerelerden ateş açıldı? - 5 noktadan ateş edıldı. tlk ateş Sular İdaresı'nin üzerinden geldi. Polisten baş- ka kimsenın üzerine çıkılmasına izın ve- rilmeyen Sular İdaresi'nın üzerinde elle- rinde uzun namlulu sılahlarla 4 kışı ateş edıvordu. Arkasından şımdıkı Marmara Oteli'nın 5. katından ateş edıldı. Oysakı otel kutlama nedeniyle tamamen boşaltıl- mış. sadece 4. katına mısafır ve konuklar verleştirilmiştı. Üstelık burası da sıkı po- lıs denetımı altındaydı ve ateş tamamen kürsüye dönüktü. Kürsü şu anda otobüs plantonluklannm yanından parka doğru çıkan merdivenlerın üzennde kuruluydu. Sonra da Kazancı Yokuşu'nun başındakı Pamuk Eczanesi ve AKM'den Gümüşsu- yu'na kıvrılan yoldaki çiçekçiden ateş edıldı. Bu sırada bır de beyaz bır Renault otomobılden ateş edildı ve araba polıs panzerlerinin önünden kaçıp gittı. Açılan ateşte 5 kışı ölmüştü Mayıs 1977 katliamının üzerinden 20 yıl geçti. Katiller bulunsa bile zamanaşımından artık yargılanamayacak. - Kalan 32 kişi nasıl öldü? -Onlanpolüler panzerlerinin altınaala- rak öldürdü. Ortalık bır kan gölüne dön- müştü. Herkes polisin yardım edeceğıni düşünürken bırden polıs, panzerlenni ın- sanlann üzenne sürmeye başladı. Bir yan- dan da ses bombalan atarak panığı çoğal- tıyordu. Herkesçığlıkatıyordu. vergökın- lıvordu. Insanlar Kazancı Yokuşu'nun başında dalga gibi çoğalıvon üst üste düşüyorlar- dı. O gün kürsüve doğru kaçanlarkurtul- du. Çünkü Kazana Yakuşu'ndan kaçmak ısteyenlenn önüne polis koca bir kamyon. getırdi. İkı arada stkkjfc insanlar. - Türkler ne vaptfî" - Türkler. ben ve DlSK'ın diğer kur- mav ları. olav dan herh'en sonra Şinasi Ka- va'nın ev ınde toplandtk. Sıkn önetım ılan edıleceğıni ve kesinlikle suçlu gö- rüleceğimizı bitiyorduk. Bu neden- le evlerimıze donmedık. Türkler ve Abdallah Baştürk'le beraber Ataköyröekı Genel-tş Sen- dıkası'nın boş dâıresıne gıttık. Za- ten radyodan da sıkıyönetımın ılan edildığıni ve ÖtSK yönetıcılerı hakkında gıyabı tutuklama karan- nın çıktığını öğrendik. Daha sonra bu karan 2. Ağır Ce- za Mahkemesi'nde bozduk. Ama olaylarda 522 kışı gözaltına alın- mıştı. Hastaneyeyaralı gıdenleri bi- le gözaltına almışlardı. Bunlardan 98"i hakkındaki dava ıse ancak 12 yıl sonra beraatle sonuçlandı. 1 Ma- yıs 1977. daha sonra 1980 Askeri Darbesı sırasında da DlSK'ın kapa- tılmasındakullanıldı. - \a failler? - Onlann kım olduklan ortada. Hatta bırtanesı şu anda \letin Gök- tcpe davasmın avukatlanndan N'ej- det Küçüktaşkıner. Ama kımse kanlı 1 Mayıs'ın üzerine gitmedı. Bızını avukat arkadaşlarımız bile ılk bır ıki davadan sonra davalara gelmedı. Her yıl yenıden başvur- dum mahkemeye. ama her yıl 'za- man aşımına uğradf dedıler. Bu v ıl başvuru sürem de doluyor. Dava artık Avnıpa İnsan Haklan Mahkemesf ninyolcusu. Hiçbır in- sanlık suçu zaman aşımına uğraya- maz. Nasıl Hitler'in Nazılen hâlâ bu- lundukları verde mahkemeye çıka- rılıvorsa. onlardacezalandırılacak. ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ İlhan Selçuk'un Yeni İnsan'ı Anlatısı: (2) Anadolu Müslümamyla Arap Müslümanı Ayn! CumhuriyetYazarı İlhan Selçuk, 25 Nısan 1997'de, Strasbourg'dayapılan "Türkıye'deAydınlanma Hare- /tef/"konulutoplantıdasunduğu bildirıde, "Anadolu'da Yeni İnsan"a sözü getirerek özetle şunları belırttı: "Osmanlı aydınları 19. yüzyılda Avrupa ile yakından tanıştılar. Aydınlanmanın Rönesans ile reformdan da- ha değişık bir niteliği vardı. Rönesans ile reform, Hı- ristıyanlık dünyasının iç hesaplaşması gıbı görvnüyor- du; Rönesans ressamlan kıliselenn tavanlannı süslu- yor. reform ise Papa 'ya başkaldınyı sımgelıyor, her iki büyük olgunun üstünde kilisenin kubbesi yükseliyor- du. Oysa 'Aydınlanma Devrimı' kilıseye karşıydı, Hıristi- yanlığa ters düşüyordu. Bu içerik aydınianmayı evren- selleştıren nitelıklerden bırıydı. Osmanlı aydınlan Avrupa 'ya gıdıp geldikçe Yeni İn- san 'la tanıştılar. Bu tanışıklık kendi benlıklennde yeni- leşmeyı güdüledi. Tehlıkeli bir dönuşumdü bu. Çünkü Osmanlı topraklannda 'Yeni insan'/n oluşup beslenme- si içın gerekli altyapı yoktu. Avrupa ile tanışıp 'Jön Türk'/eşen Osmanlı aydınlan, aydınlanma felsefesın- den paylannı aldıkça kendi yurtlannda dışlanacaklar, halkın gözünde 'Con' diye anılacaklardı. Batı'da 'aydınlanma' sınıfsal bır temele dayanıyor- du. Osmanlı mülkunde ıse sanayı burjuvazisiyoktu. Ta- nm ideolojisinin egemenlığindeki bir toplumda 'öz- gürlük, uluslaşma, laıklik' kavramlannı savunan aydın-, lann acı çekmeleri doğaldı. Türkiye 'de toplumsal ve ekonomik altyapı değışımi gerçekleşmeden 'fikır ınkılabf gündeme gırmişti." İlhan Selçuk bıldırısinde, daha sonra Osmanh'da en- gelleri anlatıyor, "1923 Devrimi'ne gelinceye dek, çağ- daşlaşmanın yeterli uygulaması gorülemedı" diyor. "Tanzimat yenılikler getirmıştı. Ancak devlet düzeni, padişahlığın ve halifelığin dınsel egemenlığinden kur-\ tulamıyordu; hılafet laıklığe engeldi" dıye eklıyor. ; "Kurtuluş Savaşı donemecı"ne geçen İlhan Selçuk,' "6u savaş, Anadolu Aydınlanması 'nın önündekı engel-'. leri kaldırmak için gerekli ortamı yaratmış; devrımin te-', mellerını atmıştır" dıyerek şoyle sürduruyor: ; "Aydınlanma felsefesınin 'laiklık, insan hakları, ulus- laşma, demokrasi, sanayileşme' kavramlanyla bağın-, tısını, Anadolu, dış düşmana ve emperyalızme karşı ve- rılen savaşın ulusal ıçeriğınde öğrenmeye başladı. Anadolu ihtilalınin başlangıcında kurulan Ankara'daki Büyük Millet Meclisı hükumetı 'Egemenlık kayıtsız şart- sız ulusundur' dıyerek ümmet bılıncınden uzaklaşan yeni çözümü dile getırdi. Halıfenın düşmanla ışbırlığı, laıklığe giden yolun taş-, larını döşedi. ; Padişahın bır Ingiliz savaş gemisine binerek kaçma- sı, Cumhuriyet'in ilanını kolaylaştırdı. \ Osmanlı aydınlannın Avrupa 'da benımsedıkleri fıkir- lerın ülkede gerçekleşmesi içın gerekli ortam oluştu; Türkiye'nın aydını, Kurtuluş Savaşı ile 'asker-sıvil' ;ş- birliğinde fikirlerini hayata geçırebilecek bir güç sağ- ladı. Anadolu halkının, Muslumanlık dunyasındaki ozel konumunu bunlara eklersek 1923 Devrimi'nin eşıne rastlanmayan özellıği ortaya çıkar." ilhan Selçuk, bildirısinın sonunda, ''Anadolu Muslü-', manlığının yapısı "na değiniyor, bu konuda şöyle dıyor-' * fArap dünyasının İSIamıyia-Anadolu Müsiümarflığı arasındakı önemli farl<ın onemlı bir boyutu Alevı-Bek- taşi toplumunun özel niteliklennde vurgulanır. Alevı- ler, Sünni şeriatına karşıdırlar. Sünnı halıfenin padı- şahlığı, Alevilerı Osmanlı saltanatında dışlanan bir bü- yük mezhebin topluluğu olarak ezmıştı. i Cumhuriyet'in laiklikilkesinı benimsemeleri, Osman- h'da dıncı devletin ağır baskılan altında yaşayan Ale- viler içın Sunnilerle eşitlık düzeyine erışmeleri demek olacaktı. Mustafa Kemal. Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi, laıklığın devletin temel ılkesı olarak benımsenmesın- de Alevı-Bektaşı toplumunun desteğıni sağlamıştır...". Bıldırisinde, "Anadolu aydınlandı mı" sorusunu so- ran Selçuk, bu konuda da şoyle diyordu: "Yalnız Anadolu değıl, aydınlanmanın anayurdu sa- yılan coğrafyada bile bu sürecın sona ermedığinı ve devam ettiğinı söylemiştik. Buna bir sıcak boyut da- ha ekleyebılınz: Turkiye, aydınlanma olgusunu 'devrim' ile 'karşıdevrım' gelgitlennde yaşıyor. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra çok partilı rejime açı-, lan Anadolu 'da, Aydınlanma Devrimı 'nı demokrasi or-\ tamında yenıden kazanma sınavını veren bir Türkiye'. var... ; Türkiye bu konuda bır model! t Anadolu'da yaşanan hesaplaşmada aydınianmacı-l lar değıl de şenatçılar kazanırsa model yıkılacak, As-] ya'dan Afnka'ya değın tüm Islam dünyasında denge-\ ler değişecek. köktendıncilenn tarihı tersıne çevırmeh savları başan kazanacak. Son yıllarda Islam dünyasında dın savaşlan arttı ve yoğunlaştı; köktendincilik tehlıkesı çok ulkede yoğun- laştı. Bu, 'yeni insan' ile 'eskı insan'/n kavgasıdır." • • • Sevgili okurlar, 1 Mayıs "EmekçiBayramı" kutlu ol- sun! BULMACA SEDAT YAŞAYA\ 1 2 3 4 5 6 7 SOLDAN SAĞA: 1/Arpacık soğanı- na venlenbirad... Muğla'nın bır ıl- çesı. 2/ Yemek... Bezekçilikte kul- lanılan yeşıl ve pembe dalgalı bır 4 çeşıt sedef. 3/ Gemılenn yükle- me boşaltma yap- tıklan yer... Bır nota. 4/ Telefon sözü... Esrar ıçen- lennkullandıgıbır tür nargıle. 5/ Bır 9 yarışın belırlı uzaklığı kapsavan bölüm- lenndenherbın... "Çırkın bana kurban, ben de güze- le,—severgüzelimaldan ^ ziyade" (Karacaoğlan). 6/ Uzun bır tahta parçasının dehklerine ıp geçınlerek 5 yapılan bır çocuk oyunca- g ğı 7/Kuçükerkekkardeş. Yünden döv ülerek yapılan kalın ve kaba kumaş. 8/ 8 Yok etme... "Çalma. hır- 9 sızlık" anlamında argo sözcük. 9/ Yumurta ve ırmikle yapılan bır tatlı. YT'KARIDAN AŞAĞIYA: 1/Oguzlar'ın24boyundanbın. 2/Hafıfışık.. Bırnota 3/Te- pelitavukdadenılen ve Güney Amenka'da yaşayan uçamayan bir kuş. 4/Yınelenen bir savının toplamı.. "El dayanmaz. dış davanmaz—başlannda Kavaklaryatarboyluboyunca" (Or- han \'elı). 5/ Fıde ya da fıdan dikılen yer.. Adlan sıfat yap- maktakullanılanbıryapımekı 6/Kuçükçocuklan korkutmak için uydurulmuş yaratık... Tuzaga düşürülen şey. 7/Akıl... İs- kambıllerle ovnanan bır kumar 8/ts\ıçre'de tunstık bır göl. . Sıcak bolgelerde yetışen yağlı bır agaç. 9/ Bır süs taşı... "Dol- durey —bu cem bezminde bir gün mey bıter" (Şarkı).
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear