25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 1997 PERŞEMBE 18 SPOR Milli takım, Belçika'ya yenilerek Dünya Kupası finallerine katılma şansını büyük ölçüde yitirdi Paris uçağuu kaçırdıkHİLMİTÜRKAY Eskiye şöyle bır bakaduralım; neydi o maçlar öyle. aman. aman. Neydı o yediğımiz goller. Averaj tak'ımı olmuştuk bır aralar. Hatırlamak bile istemıyoruz o günlen. Sahaya çıktığımız zamanlar, rakıplerimiz kar- şısında ayaklanmız titriyordu, kendi sahamızdan ra- kıp sahaya doğru dürüst geçemıyorduk. sonuçlar hep hüsrandı. Mılletçe kahroluyorduk. her maç sonrasm- da sokaklarda sessizlik, ağlayan insanlar... Neydi ek- sik yanımız. Tesisse bizde de \ardı, futbolcuysa biz- de de vardı. Futbolun nasıl oynanacağını. golün nasıl atılacağınımı bilmiyorduk yoksa? Bu yüzden bır ara- lar faturayı kendi hocalanmıza çıkartıp yabancılara bı- le yöneldiğimiz olmuştu. Ama nafile. Sıfıra sıfır, el- de var sıfır. Yani değişen yine bir şey ler yoktu. Her de- fasında' Yeıtik yeııik yenmeyi de bir gûn öğreneceksi- niz'deniliyordu Nitekımdeöyleoldu. SonSyıldırtır- manıştaydık. Rakıplere artık kafa tutuyorduk, rakip- lerimızle başa baş dişe dış mücadele ediyorduk. Dış sahaymış, iç sahaymış, bizim için hıç fark etmiyordu. Her şey yolundaydı. Güzel mı güzel. Yani eskiye sün- ger çekmıştik. Bu takım Avrupa Futbol Şampıyonası finallerine katılma hakkını elde etmişti. şımdi Fransa 98 vardı hedefte. San Marino, Galler \e en son Bur- sa'da oynadığımız Hollanda maçından başany la aynl- mıştık. Sırada, 2-1 yenildiğimiz Belçıka maçı vardı. Türkiye: 1 - Belçika: 3 STAT: Ali Sami Yen HAKEMLER: Bernd Heynemann (6), Füllbrunn (6), Sahher /6) (Almanya Fed.) TÜRKÎYE: Rüştü (4), Recep (4), Ogün (5>. Bülent (3), Arif (2) (Dk. 46 Tayfur 4). Tayfun (4), To- lunay (3), Tugav (4) (dk. 75 Hami 2), Hakan Ütısal (3) (Dk. 46 Celil 3), Hakan Şükür (5), Oktay (4) BELÇtKA: Vilde (6), Meir (6), Smidts (6) (dk. 56 Doll 5), Roover (6). Crasson (6). Elst (6), Sta- elens (6), Scifo (7), Kerckhoven (8), Mpenza (7) (dk. 72 Lemoine 5), Oliveim (8) GOLLER: Dk. 12, 31 ve 45 Olhiera, dk. 35 Oktay SARI KART: Elst (Belçika) Ikincilık ıddıamız hemen hemen rakıbımızle eşıtti. A- ma bız bir adım öne geçmek istıyorduk. Işte dün gece... Muhteşem bir seyırcı topluluğu. milyonlarca msan da televızyonlannın başında. Ali Samı Yen'deki ugultu tüylenmızı ürpertiyordu. Hepi- miz inançlıydık. Patron Mustafa Denizfi'ye \e futbol- culara güvenimiz tamdı. Tek hedef vardı; bu maçı da 'kayıpsz' bıtırmek. Sloganlar atıldı. hep bır agızdan marşlar söylendı. Futbolcular bır bır tribunlere çagnl- dı, herkes bırbınne kenetlendı. Yani bayram sevinci ha- zırlığındaydık. Ama bu kez olmadı. Başarılar zinciri- ne devam edemedık. Belkı de son 5 yılm en kötü to- punu oynadık. Çok. hem de çok hatalar vaptık. Eski günlen anımsamak ıstemiyorduk. ama ıster istemez anımsargıbi olduk yeniden. Ve sonuçta. Fransa 98e •havluatnk' Kadromuzda iki sürpriz isim vardı. Biri Hakan Ün- saL dığen deArif lyi başladik oyuna. Ancak biranlık hata gol yememize neden oldu. Kerckhoven'in orta- sında Recep ve Ogün'ün hatasını OİKeira ustalığını göstererek affetmemişti. Sessizlik hâkimdi tribünle- re. Hırslanır gıbi olduk, yüklenmeye başladık. Ancak aksavan yönlerimiz fazlaydı. Bir Oğuz'la başlama- mak hata mıydı bilinmez, ama Hakan Cnsal'la Tay- fun'un ve Tolunay'ın bu alanda başanlı olamadıklan birgerçekti. Kanatlardan iyi akamadık. Hakan'a iste- nilen toplar maalesef gelmedi. Arif. süreklı rakibinin arkasındaydı. Toplan eziyorduk. rahat değıldık. Kötü oynuyorduk. Belçikalılann paslaşmalan. hücumda ço- ğalmaları, topları yerlı yerinde kullanmalan onlann oyuna fazlasıyla hâkim olduğunu gösteriyordu. Biz- den kat kat üstün olduklan bir gerçekti. 11 numaralı Kerckhoven'ı tutamıyorduk dogrusu. Sol kulvar da tren gibiydı adeta. Olıveira. Mpenza'lanm da durdu- rabilene aşkolsun. Olıveira ıkincı golü kalemize atıp skor 2-0 olduktan sonra Denizii. oyun ıçınde bazı de- ğışıklıklere gitti, gıtmek zorundaydı da. Bu arada Ok- tay çıktı sahneye. Bırçalım, bırçahm. bırçahmdaha, tam altı çalım Belçikalıya. Ve sonuçta kaleye gönder- diği nefıs gol. Ayaktaydık. Fakat işımız zordu. Nıte- kim ilk yannın bitimine saniyeler kala bir gol daha ata- rak skoru 3-1 yaptılar. lkinci yarıda yaptığımız iki değişikliğin takımı kamçıladığı söylenemezdı. Hatalanmızın yıneağırlık- lı olduğu bu böiümde üstünlük. ilk yanda olduğu gi- bı Belçikalılanndı. Topla istedıkleri gibi oynayabili- yorlardı. Dakikalann geçmesiyle telaşa giren futbol- cularımıza seyirci desteği de kesilınce maç erken kop- tu. Sonuç olarak takımımız Dünya Kupası finallerine gıdebilmek için bugüne kadar ıyı maçlar çıkarmıştt. başabaş mücadele etmişti. fakat dün gece daha farklı bır gece oldu. Diğer maçlardaki başandan eser yoktu. Sev inç, ye- rini ölüm sessizliğine bıraktı. Ağızlanmızı bıçak da- hi açmıyor. Uçak kaçmış olsa gerek. ALİ SAMİ YEN STADrNDAN NOTLAR / ARJF KIZILYALIN Scifo'nıın basına ar Her şey çok iyı gidiyordu; Bursa"daki 1-0'lık Hollanda galibiyeti sonrası yeşeren 'fuıaT umudu, Dünya Kupası Grup Elemele- ri'ndeki millileri 'ratmg'lerde 'bir'numara- ya taşımıştı. Belçika önünde alınacak birga- libiyet belki de Fransa'nın kapılannı açacak- tı. Bu düşüncelerle geldık Ali Sami Yen'e... Kırmızı-Beyaz renk baskındı tribünlerde. Maç öncesi açılan dev bayraktan havaya uçu- rulan binlerce balona kadar her şey, 'yeni bir zaferin' smyalıni venyordu sankı. Ama maç baslayıp. 'gerçek'yüzünü Oliveria'nın golle- riyle gösterince Istanbul'un göbeğine sanki bombadüştü. Çırağan Sarayı'ndakı hesap Ali Sami Yen Stadı na uymamıştı. 2 nisanda baş- layan futbol bayramı, yerini düş kınklığına bırakınca, EURO 96'nın en iyi 16 takımın- dan biri kimliğindeki Türkiye'nin, "Dünva Kupası Finali'düşü de 'kâbusa'dönüştü. Seyirei sustu (A) Milli Futbol Takımı. Beiçika önünde büyük bir seyirci desteği buldu Maç öncesi ortalığı "Avrupa,Avnıpa duy sesimizi. Işte bu Türkiye'nin ayaksesteri"dıye ınletıpGençlik Marşı ile de stadı bayram yerine çeviren futb- solseverler. Belçika'run ani gollen üzerine sus pus oldular. 2. yanda yapılan "Hayditakımı- mızı destekleyeünranonsuna karşın sessizli- ğini koruyan taraftarlar arasında zaman za- man tartışmalar çıktı. Bır grup seyirci, "Ba- ğırmayan taraftar çeksin gjtsm-" diye bağınn- ca polıs kavga edenlen güçlükle ayırdı. Flh'A'dan ceza gelecek Maçın. 1 Mayısanfesınedenkgelmesigüvenlikön- lemlennı daha "etkin" kılarken, polis maç öncesi stat çevresinde kuş uçurtmadı. Bileti olmayanlann bari- katlardan gen çevTİldiği görüldü. FIFA'nın'birincide- recede önemli maç'statüsüne aldığı karşılaşma öncesi yapılan tüm engellemelere karşın tribünlerden alana pet şişe yağdı. Maç öncesi ısınmak ıçm alana çıkarken tnbünlerden yagan yabancı cisimlerden polis kalkanı ile kurtulan Belçikalılar, maç ıçinde de tribün tacizine Okta>"ın6 Belçikaliüyuncuvuçalımlayarakattığı golgalibiyeteyetmedi. (Fotoğraf: KEREM KAÇARLAR) Mac sonrası Denizii 'ye çirkin saldırı Spor Servisi - 3-1'lik Belçika yenıl- gisı sonrası 'Amigo Orhan" adıyla anı- lan Orhan Erdenıir. Mıllı takım teknik dıreklörü Mustafa Denizii ye saldırdı. Basın toplantısı sonrası takımla birlikte otobüse doğru yönelen Mustafa Deniz- ii, merdivenlen çıktığı sırada AmıgoOr- han'ın üzerine uçması sonucu yere yu- varlandı. Çevresındekilenn yardımı ile ayağa kalkan Mustafa Denızli'nm sal- dırgana karşılık vermemeM olayın fazla büyümesıne enael oldu. Mustafa Denizii 'Suçbende' Spor Servisi - Belçika yenilgısi Mil- li Takımın moralinı bozdu. Milli Takım- lar Teknik Dırektörü Mustafa Denizii. Belçika maçından sonra. "Belçika yenil- gisi\le Fransa'ya gitme sansunız büyük ölçüde bitti. Özellikle vediğimiz ilk 2 gol, oyunumuzu kötü yönde etkiledi. Türk Milli Takımı olarak kötü bir günü geride bıraktık. Rakibimiz ise bizden daha iyi oynadı ve hak ettiği bir galibiyet aldı. Başanlı olmasını beklediğimiz bazı fut- bokulanmız ise kendilerinden bekknen oyunu ortaya kovamadL Suçlu aramyor- sa sorumluluk beniın." hedefolduiar. Ikincı yannın ortalannda Belçıka'nın ka- zandığı korner atışını kullanmak ısteyen kaptan Vin- cenzo Scifo yeni açıktan atılan pet şişeler nedenıyle ye- re düştü. Başına ve koluna şışe isabet eden Scifo kısa bır tedavı sonrası maça devam ettı. Ancak karştlaşma- nın lsvıçrelı F1FA gözlemcisı Anton Bucheli'ııııı olay- lan rapor ettıŞı \e Türk Futbol Federasyonu'na Fl- FA'dan agır bır ceza geleceğı belirtildı. A Milli Futbol Takımımızın Belçika ile oynadığı Dünya Kupası grup eleme maçını Beşiktaş'ın eskı Al- man Teknik Dırektoru Christoph Daum. Hollanda ve Galler milli takım antrenörleri ve Avrupalı menajerler şeref tnbününden ızledı Leekens eski dostlarla Yıllarca Trabzonspor'da görev yaptıktan sonra 3 ay önce Belçika Milli Takım Teknik Direktörlüğü'ne ge- tirilen Georges Leekens maç öncesi eski ögrencisi, Be- şiktaşlı Oktay, Trabzonsporlu Ogün ve Leekens'in gö- rev aldığı tarihte Trabzonspor'un başkanlığtnı yapan Sadri Şener'le bir araya geldi. Belçika'nın sürpriz ataklarla 2-0 öne geçmesi en çok milli takım teknik dırektörü Mustafa Denizli'yi et- kıledı. 2-0"dan sonra yedek kulübesınden çıkıp saha ke- nanna kadar gelen Denizii. futbolculannı uyanrken Tugay'ın kaçırdığı gol sonrasında hırsını duvarlardan aldı. Futbolculara. "Rüva âleminde gibisiniz. Çıkın. formanızınhakkınıv«rin"dıyen Denızlı. verdıği göre- vi yerine geriremeyen Arif ve Hakan Ünsal'a da çıkış- tı. Maçın sonlannda Denizii tarafından oyundan alınan Tugay Kerimoglu"nun yedek kulübesine dönmeyerek el koİ hareketleriyle teknik kadroyu protesto etti. Slovakya'yı 1-0 yendiler B Gençler çeyrek fînalde Türkiye: 1 - Slovakya: 0 STAT: Saint Pauli HAKEMLER: Ibanez (6). Krasnoshan (6). Szılagyj (6) (Macaristan) TÜRKfYE: Orkıın (7). Macıt (7). Ömer (6). Ozan (7>, Faruk (5)(Alper4) Okan (6). Hasan (7). Berkant (6). Em- re (8), Güvenç (6). Rıfat (6) SLOVAKYA: Manan (5). Zoltan (4ı. Michal (4). Slavom- ir (5), Branislav (3)(Dk. 65Atila i). Juraj (3)(Dk. 61 Fran- tisok 3). Fejer (4). Bodrek (4/ GOL: Dk. 51 Emre HAMBURG(Cumhuriyet)-(B) Genç Milli Takım çey- rek finalde. 15. Avrupa (B) Gençler Futbol Şampiyonası finallerinde mücadele eden, Milli Takım. grubundakı ikinci maçında. Slovakya'yı Galatasaray'lı Emre'nin at- tığı gol ile 1-0 yendi. Şampiyonada çeyrek finale kalma- yı garantileyen Milli Takım, grubundaki üçüncü ve son maçını, yann Hamburg Lurup'ta Izlanda'yla yapacak. Beşiktaş'ın eski teknik direktörü Christoph Daum 6 Türkiye futbol cennetT ASENA OZKL4N Beşiktaş'ın eski. Alman lıgı Bun- deslıga"nın 2"nci basamağında yer alan Bavern Leverkusen'in veni tek- nik direktörü Christoph Daumdan düşündürücü ıtıraf: u Türki\ehemftıt- bolcular hem de teknik adamlar için cennet. Çünkü aldıklan para tama- men ceplerinde kalıvor." Türkıye'yı zıyaret eden Christoph Daum. Türkı- ye'deki sısteme övgüler yağdınrken. nelersöyledi neler... Türkiye'nin ver- gi cennetı olduğunu üstü kapalı şekil- de ıtiraf eden Chnstoph Daum. "Fut- bolcular ve teknik adamlann aldıkla- n para ceplerinde kalıyor. Hiçbir \er- de bövle bir uvgulama >ok" derken sözlerını şöyle sürdürdü. "Türki- ye'deki transfer rakamları Avrupa'yı bile geçti. Rakamlann bu kadar \ük- sek olmaması gereklL İ stelik bu para futbolculann cebinde kalıyor. Beşik- Daum. milli maçı da izledi. taş'ıçokiyidurumdabıraktım. Mmıi- çile Amokachı Bayem Leverkusen'de olsa şampiyon olmuştuk. Türkive'den futboku transfer etmeyi düşünüvo- rum. Ancak Almanya'da da \abanci oyuncu olmak zor iş. Genellikle uyum sorunu yaşamyorr Dığer yandan Chnstoph Daum'un transfer listesınde yer alması bekle- nen Alpay. böylebirteklifi resmı ola- rak almadığını belirtirken "Daum'dan resmi olarak transfer teklifi almadun. ancak üstü kapalı teklifler geliyor" şeklınde konuştu Pazar günü Istanbulspor ile Fner- bahçe Stadı'nda oynayacağı maçın hazırlıklarını sürdüren Beşıktaş'ta ise Sergen'ın sakatlığı sorun yarattı. Ar- ka adelesınde kanama tespıt edılen Sergen'ın lstanbulspor'a karşı forma gıyıp gıymeyeceğı maç günü bellı ola- cak. Bu arada futbol şube sorumlusu Ilker Özbilek, teknik direktörden he- nüz rapor almadıklannı ancak trans- fen de Kara'nın vereceği rapor doğ- rultusunda gerçekleştireceklerini açıkladı. Siyah-Beyazlıların yolunu gözlediklen Nıjeryalı futbolcu Dani- elAmokachi ise dünkü antrenmana da katılmayınca ceza alması kesinleşti. Geleceğin Yönetici Türleri DOĞAN HASOL Günümüzde spor, özellikle de futbol tam bir gösteri olayı halıne gekjı. Göste- riyı canlı tutmak için büyük paralar öden- mesi gerekiyor. Daha iyi oyuncu, daha iyi teknik kadro, daha iyi tesisler... Bunlann hepsi paraya bağlı. Gösteriden sağlanan olağan gelırler. gi- derleri karşılamadığı için gelir kaynaklan- nı çeşitlendirmek, yeni başka gelirler ya- ratmak gerekiyor. Bu konudataraftan çok olan kulüpler doğal olarak daha şanslı- lar... işte son zamanlardaki şirket kurma çabalan bu amaca yöneliktir. Kulüpler ar- tık kendi sürekli gelırleriyle ayakta durmak için uzun soluklu, iyi birer işletme olmak zorundalar. Bunu yapamayan kulüplerin durumu gi- derek güçleşecektir. Kestirme çözüm ola- rak yıne üyelenn ve taraftarın, çoğu kez "paralı yönetici" diye tanımladığı varlıklı yönetici arayışları ve egemenliğı sürecek- tir. Varlıklı yönetici konusu tam bir kısır- döngüdür. Bu durumda çağdaş demok- ratik yönetimin yerini keyfi yönetım alır, "parayı veren" kulübü yönetır. Dılediğin- de, kulübe el koymaya gelır. dıledığı spor- cuyu alır, ıstemedığini kulüpten uzaklaştı- nr. Gerekli gereksiz, dilediği harcamaları yapan verilen paralar çoğu kez "bağış" degıl "borç"tur. Bu, yukarıda da belirttıği- miz gibı tam bir kısırdöngüdür ve kulübün bu çarpık yonetim biçiminden kurtulması giderek güçleşır. Bırçok kulüp çaresizlik ıçinde bu çözume katlanır. Başka bır kısa sürelı çözüm de beledi- ye başkanlarınm kulüp başkanı olmalan durumudur. Bunun başanlı başarısız çe- şrtli örnekleri görülmüştür. Bugün Kocaelı, Gaziantep, Zeytinburnu hemen aklımıza gelen örneklerdir. KocaelisporveGazıan- tepsporbaşanlannı sürdürüyorlar Özellik- le Kocaelispor, Başkan Sefa Sirmen'in becerisiyle iyı düzeyde spor tesıslerine ka- vuşmuş. ardından da futbolda Türkiye Ku- pası'nı kazanarak başarısını kanıtlamıştır. Bence Sefa Sırmen'i kupadakı başarısın- dan çok Kocaelıspor'a kazandırdığı tesıs- lerden dolayı kutlamak gerekir; çünkü te- sisler başanyı sürekli kılmanın aracıdır. Ancak başanlı bır ıkı örnek, sistemın ba- şarılı olduğunu göstermez; "beledıye baş- kanı başkan" çözümünün yıne de geçıci bir çözüm olması gerektiğıne inanıyorum. ilke olarak beledıye başkanları, yalnızca başkanı olduklan kulübe değıl, yörelerin- dekı bütün spor kulüplerine arka çıkmalı, yaygın sporu desteklemelidirler. Beledıye olanaklan ve -doğallıkla nüfuz baskısı ol- maksızın- belediye ilışkileri kullanılarak sağlanan olanaklar, yöredeki bütün spor yapanlara ve kulüplere aktarılmahdır. Bır zamanlar da nüfuzlanndan yararla- nılmak üzere üst düzeydekı sıyasiler yö- netımlenn başına getınlerek onlardan me- det umulmuştu. Bunlann hiçbirinın çıkar yol olmadığı görulüyor. Bugün bütçeler. kışılenn vere- cekleri paralarla ya da belediye katkılarıy- la kulüplerin yönetılmesıni olanaksız kılan büyuklüklere ulaşmıştır. Bu nedenle gele- ceğin yönetici tıpıni, sporun ılkelenni bılen, kendi ış yaşamında başanlı olmuş, alma- ya değıl bılgı, beceri ve emeğinı vermeye gelen gonülluler oluşturacaktır. Fatih Terim 'Şampiyonluk sözü için henüz erken' Spor Servisi - Zey tınburnus- por maçının hazırlıklannı sür- düren liderGalatasaray'ın tek- nik direktörü Fatih Terim, ta- kımın şampiyonluk havasına girmemesi için elinden geleni yaptığını belirtti. Galatasaray'ın başanlı çalış- tıncısı Terim. "Matematiksel olarak garantilemeden şampi- yon olduk diyemem. Futbolcu- lanmın şampiyonluk havasın- dan kurtulnıalan için vargü- cümle çalışıvonını. Zira futbol- da hiçbir şey garanti değildir. Önümüzdeki 4 maçta büyük- küçük takım ay nmı vapmadan her maçınuza final havasında çıkmalıvız. § puanlık fark avan- taj. ancak 4 maçta da bu fark kapatılabilir. Bu nedenle dik- katli olnıalıyız" diye konuştu. Teknik direktör Terim, uzun süredirçahşmalannı 9 milli fut- bolcularından yoksun sürdür- düklerini. ancak bu durumun kendileri için birdezavantaj ya- ratmayacağını kaydetti. 2 se- zon önce Zeytinburnuspor'dan alınan Galatasaray PAF takımı- nın kaptanı Emre, gelecek se- zon (A) takımla birlikte antren- manlara başlayacak. Aynca Ba- kırköyspor'a verilen Fatih ve Rizespor'a kiralanan Alp'le Ceyhun'un da gelecek sezonkı kadroda yer alacağı açıklandı. Galatasaray. Zeytinburnus- por'la yapacağı lig maçının ha- zırlıklannı dün sabah yaptığı antrenmanla sürdürdü. Teknik direktör Fatih Terim yönetimin- de yapılan ve yaklaşık 1.5 saat süren antrenmanda San - Kır- mızılı futbolcular, şut çalışma- sı yaptı. MAÇIN ELEŞTİRİSİ Oliveria ve Mpenza HALİT DERİNGÖR Milli takımımız Dünya Kupası eleme grubu maçın- da Belçika'ya yenilerek Fransa umudunu büyük öl- çüde yitirdi. Kanımızca milli takımımızın kötü futbol oynadığını söylemek yanlış olur. Ancak arada büyük farkın olduğu da bırgerçek. Belçikalılar; teknik, tak- tik, kondisyon futbolun ne kadar özelliğı varsa, hep- sini en iyi şekilde kullanıyorlar. Böylesine oturmuş ekip, milli takımımızı büyük bır raslantı olmadığı tak- dirde dünyanın her tarafında rahatça yener. Bence; K. Hakan, Recep, Arif ve Bülent gibi oyunculann Scifo, Mpenza, Oliveria gibı futbolculann karşısın- da oynaması dahı büyük şans. Milli takımımız, maçı her ne pahasına olursa olsun kazanmak ıçm ofansif futbol sergilemeye çalıştı. Ok- tay ile Hakan'ın hemen arkasında da Arif ve Tugay'ı kullandı. Ancak öne geçelım derken golü bulan ta- raf Belçika oldu. Belçikalılann ilk golünde Van Kerckhoven sol boşluktan aldığı topla bir spnnter hızıyla bizım kalemize indı ve topu Oliveria ya ver- dı. Olıverıa'ya da dokunmak kaldı. Ancak bu pozıs- yon bizim açımızdan ne kadar üzücü olursa olsun, öğreticiydı. Van Kerckhoven, bir kanat adamının ne- ler yapması gerektığini uygulamalı olarak herkese gösterdi. Belçikalılar 3-5-2 düzeninde oynadılar ama bu dü- zene statik olarak bağlanmadılar. Belçikalı futbolcu- lar sahanın her yerındeydıler. Tam saha pres yaptı- lar ve milli takımımızın oyunculanna, deyım yerindey- se nefes dahi aldırmadılar. Sözde; Recep, Oliveria'yı tutacaktı. Tutmaya da çalıştı! Ancak. Belçika'nın 3 golünü de her ne hıkmetse Oliveria kaydetti. Ama Recep'm yapabileceği fazla bır şey de yoktu. Sa- dece iyi nıyetle karşı koymaya çalıştı. Oliveria ve Mpenza şimdıye kadar görmedığimiz bır uyum için- deydiler. Her pozisyonda bırbirlerinı çok iyi tamam- ladılar. Markaja alınma olanakları da yoktu. Bın ve- rıyor, diğen deatıyordu. Oktay'ın attığı gol ise kolek- tif olmasa da güzeldı. Oktay, bireysel yeteneklerini ıyı kullandı ve golü buldu. Ancak skor 2-1 'ken fut- boldan biraz olsun anlayan; bu takımın 1 gol yese bile, fazlasını atabıleceğınden emindı. Dramatik Son ADNAN DİNÇER Milli maça büyük umutlarla gidenler acı gerçekle karşılaştılar. Bir tarafta topu oyun süresince %40 ayağında tu- tan Belçika, diğer yanda, %60 gibı bir çoğunlukla topla buluşan ulusal takımımız. Sonuçta, ilk 45 da- kikada atılan gollerden sonra yenik olan ve üç gol yi- yen biz oluyoruz. Bu oyundan alınacak çok dersler var. Tüm oyun süresince "baskı" prensıbine "çabuk oyun" ve süper "karşı atak" disiplin ve taktiğini mon- te eden Belçika "ağıraksak" koşmak şöyle dursun, adeta "yürüyen" birtopçulargrubuna karşı oynaya- cağını duşunmemiştı belkı de. ilen ıkılide Mpenza ile üç golun kahramanı süper Oliveira öylesıne ışler yaptılar kı futbolcunun "yıldızı kimler"b\ze gösterdi- ler. lkinci golde Oliveira topu bizim alanımızdan sağ kanattan kaptı, boş alana çıkan Mpenza'ya çıkardı ve ondan aldığı topu gol yaptı. Koyun defalarca ka- sete, izleyın sevgilı meslektaş ve futbolculanm.. Her topu ayağa vermek ve yurümek üstüne taktik yok. Spnnt, çabuk oyun ve alan değıştirerek baskı pren- sibi artık en basit futbol takımının temel ilkesidir. Bu takım son yıllann en kötü oyununu oynadı ve sil baş- tan en başa bızı götürdü. Tıpkı bir gün önce ümit ver- meyen ümıtlerimiz gibı.. Defansta Recep ve Bülent adeta yoktular. Orta alanda Tugay dahi topa vuramayarak kendi kendini protesto etti. Arif ve Oktay savunmada yoktular. K.Hakan veTolunay da sadece gezındiler. Rüştü ise en kötü maçını oynadı. Yazık oldu, geldiğımız yerden geri döndüğümüz için değil; geldığımiz aşama kay- dettığimiz mesafeyı yok ettığimiz ıçın. Medya ve ga- zete sayfalarında kalan temenniler bizi şımartmış. Bunu da defalarca ıkaz edenler oldu. Ama bız şımar- mayı âdet haline getirdik. Türk futbolu bu değil. Bu, kaza da değil. Hemen gereği yapılmalı, ilgililer duru- mu araştırmalıdırlar. Birinci ve en önemli nedeni ise şımarmamızdır. Ikıncısi, iç bünyedeki kulüp, hakem ve kavgalardır. Denizli'nin kadrosunu eleştirmek veya şu oynasa bu oynasa gibi bır yorumum yok. Sadece bu takım bu kadar kötü ve ürkek olmamalıydı. Hepimize başımız sağ olsun diyelim. Fransa öldü. Eller gitti oraya, bizler bu kupada da kaldık yaya! Belçika'nın Dersi MAHMUT SERT Ulusal ekibimizin oyuncuları, rakıplerine göre da- ha nitelikli olmalarına karşın, temel eğitım eksiklerin- den basit hareketleri yapmakta zoriandılar.Savun- mada yaptığımız ınanılmaz yanlışhklarbir anda 2-0 genyeduşmemize neden oldu.Savunmayanlışlann- da orta alandan yeterii destek gelmemesi büüyük et- kendi. Oktay, attığı golde altı kişiyi çalımlarken, ulu- sal bır maçtan çok arsada oynar gibiydi; ama böyle bir golu ızleme şansı da kolay kolay bulunmaz. Maç öncesi görüşlerimızde, Belçika'nın hızlı karşı ataklarınadikkatetmemiz gerektığini belirtmiştik. Ne yazık ki yedığimiz üç gol de, çok çabuk gelişen atak- larda adeta boş kaleye atıldı. Kaleci Rüştü başta ol- mak üzere savunmamc darmadağın oldu. Belçika kendi gücün'un üstünde futbol oynamadı; hesap-kitap takımı olduğunu gösterdi; basit bir oyun anlayışlan vardı; savunmada ve ataklarda çok çabuk olarak kalabalıklaşma ve yardımlaşma... Bu. tam da ulusal ekibimizin futbol anlayışının karşıtıydı. Bizim- kiler topu dolaştıracaklanna kendileri taşımayı yeğ- leyınce hep Belçika duvarıyla karşılaştılar. Ulusal takımımızın eksiklikleri; savunmada "Belçi- kalılar, üstümüze gelemeyecekler" havasında rakip- lerini hafife almalan (ki her pozisyonda rakipleri tara- fından geçildiler), ataklarda ise ne yapacaklannı bi- lememeleriydı. Belki Belçikalılann ayağınatopyakış- mıyor, ama futbolun nasıl oynanması gerektiğinı bı- lıyorlar. Özellikle karşılaşmanın ikinci yarısında, takım oyununun ne olduğunun dersini verdıler. Dün gece ulusal oyunculanmız ilgınç bır ruh halin- deydiler; hepsi çok istekli ve oyuna çok iyi yoğun- laşmışlardı; ama trans halinde bir türlü doğru hare- ketleri yapamadılar. Yenik durumdayken tek tek 'bu maçı ben kurtanrım' düşüncesine kapılmaları küçük kahramanlık gırişimlerıni getırdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear