29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 MART 1997 PAZARTESİ 8 DIŞ HABERLER Binlerce kişi, sosyalist Başbakan Fino'ya destek vererek ülkede banş çağnsmda bulundu Tîran'da sosyatistgösteıiDış Haberler Servisi- Kan- lı isyanlarla sarsılan Amavut- luk, Avrupa'nın da yardımıy- la yeniden düzene kavuşma- nın yollannı ararken baskent Tiran"da, dün çoğunluğunu sosyalistlerinoluşturduğu yak- laşık üç bin kişi, ellerinde ka- tanfıllerle banş için gösteri yaptı. Bir gençlik örgütünün çağ- nsı üzenne Iskender Bey Mey- danı'nda toplanan gösterici- ler, kaos ortamında "serseri kurşuntara" hedef olarak ölen toplam yüzün üzennde kışı- nin anısına saygı duruşunda bulundular, şiddeti protesto eden sloganlar attılar. Karanfıller tutan gösterici- ler, "Şiddete, cinayete haytr, banş istiyonız" diye slogan atılar ve yeni atanan sosyalist Başbakan Fino hükümetini desteklediklerini belirttıler. Arnavutluk Devlet Başka- nı Saü Berişa,hakkındakı "ts- tifa etti" söy lentilerini yalan- lamak için önceki akşam hal- ka hitaben yapttğı konuşma- da, haziran ayında yapılacak erken seçimlere kadar istifaet- meye niyeti olmadığını söy- lerken isyancılar, Berişa isti- fa etmedikçe sılahlannı bı- rakmayacaklannı ifade edi- yorlar. Gyirokaster'deki isyanm • Arnavut liderlerinin askeri müdahale isteğini reddeden Avrupa Birliği Dışişleri Bakanlan, BM Güvenlik Konseyi'nin onaylaması durumunda, bu ülkeye asker ve polis danışmanlar gönderilebileceğini açıkladı. başını çeken eski general çatışmaya girdıgi bildirildi. TV'den sürekli klasik müzık AgimGozita, Reuters televiz- yonuna yaptığı açıklamada, -Flno hükümetini tanıyoruz. Berişa'nın istifasını istediğj- miz ve bunun gerçekleşmesi halinde silahlanmızı btraka- cağınuzı açıkça betirttikr de- di. Başkent Tiran'ın 30 km ba- tısındaki liman kenti Dıraç 'ta, ülkeden kaçmaya çalışan bin kadar Amavut'un polıslerle Görgü tanıklan, polislerin U- mana ulaşmaya çalışan sivil- leri dövdüklerini ve Kalaşni- koflarla havaya ateş açtıklan- nı bildirdıler. Öte yandan. durumun ön- ceki akşamdan beri sakin ol- duğu Tiran"da. dün ülkede ha- vaya açılan ateş sonucu ölen 100'ün üzerinde insan için ulusal yas ilan edildi, bayrak- lar yanya indinldi. Radyo ve yayını yapıldı. Tiran yönetimine sadık ka- lan Içişleri Bakanlığı men- suplan ve "valansever" olarak tanıtılan silahh sivilleıin, son 48 saatte Tiran'da asayışi sağ- lamak yolunda önemli bir ba- şan kaydettikleri belırtiliyor. Tiran'da geçen pazartesi baş- layan olaylarda 18 kişinin öl- düğu, 210 kişinin yaralandı- ğı bildirildi. Hollanda'nm Apeldoorn kentindeçalısmalannı tamam- layan AB Konseyi, düzenin yeniden sağlanması için Ar- navutluk'a yardımda kararlı olduğunu açıkladı. Konseyin ikinci gün çalış- malanmn naşlangıcında yapı- lan açıklamada, özellikle Ti- ran ve çevresindeki güvenli- ğin sağlanması için dış yardı- maihtiyaç duyulduğu vurgu- lanarak AB'nin Arnavutluk'a sivil, askeri ve polis danış- manlar göndermeye hazır ol- duğu, ancak bunun gerçek- leştirilebilmesi için BM Gü- venlik Konseyi karan gerek- tiği ifade edildi. Açıklamada, AB Dönem Başkanhğf nın, AGİT, AB Komisyonu ile Amavutfuk'un komşulan Itarya ve Yunanis- tan'ın temsilcilerinden olu- şan üst düzey bir heyeti, aci- len Arnavutluk'a gönderece- ği de kaydedildi. Öteyandan, RPGenelBaş- kan Yardımcısı ve Istanbul Milletvekili Aydın Menderes de Araavutluk'taki olaylann çok vahim bir noktaya doğru gittiğini belinerek "kuruldu- ğu ilan edOen Güney Arna- vutluk Özerk Cumhuriyeti, Yiınanistan'ın khinedir. Tür- lriye'nin çıkarianyla aslabağ- daşmazr dedi. ÖZEL ORDU İŞBAŞINDA Her yer kapalı Coca Cola açık KASHAR(AA)-Siyasi, sosyal ve ekonomik düze- nin altüst olduğu. insanla- nn güvenliğinin kalmadı- ğı, elle turulurbirkurumun bugünlerde bulunamadığı Arnavutluk'ta, Coca-Cola tesislerinde, silahlann göl- gesinde de olsa üretım sür- dürülmeye çahşılıyor. Kaosa sürüklenen Ama- vutluk'un başkenti Tiran'ın merkezine beş kilometre uzaktaki Kashar'daki Co- ca-Cola şişeleme tesisleri- ni Kalaşnikof silahlanyla ve coplarla donanmış olarak koruyan 20 kışilik özel gü- venlik ekibi, tesislen dört kez yağmadan kurtanp yag- macılan geri püskürttü. Amavutluk'un Coca-Co- la şişeleme tesislerini koru- yan özel güvenlikekibi, yag- macılann 40 adet kırmızı- beyazboyalı kamyon ve oto- mobilleri ele geçirmelerini engelliyor. Coca-Cola Gru- bu ile Italyan sermayeli Gruppo Busi'nin ortak ya- tınmıyla üç yıl önce kuru- lan Kashar'daki Coca-Cola tesisi, yılda 80 milyon şişe meşrubat üretiyor. Şirket, yeni ekipmanlann bu yıl sonlannda devreye girme- siyle yülık üretimi 100 mil- yon şişeye çıkarmayı plan- lıyor. Bu durumda, Arna- vukluk'ta kişi başına düşen yıllıkCoca-Cola üretimi 33 şişeye çıkacak. ALMAN ASKERİ Gl RURLANDIRDI Silah atıUlı, Almanya sevindi BONN (Reuter) - Araa- vutluk'taki Alman vatandaş- lannı tahliye ederken kendi- lerini engellemek isteyenle- re ateş açan Alman askerle- ri, ülkelerinde basın tarafin- dan kahraman ilan edildi. Alman askerlerinin 2'nci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez silah kullanmasi. med- yayı derinden etkiledi. Al- man gazeteleri. bırinci say- falannı Alman askerlerinin ateş açmasını gösteren büyük fotoğraflarla süslerken köşe yazarlan gururla ülkenin nor- mal askeri eylemlere dönü- şünü kutladılar. Bild am Sonntag gazete- si haben manşetten "Arna- vuthıktsAlmanKahraman- lan" başltğıyla duyururken kurtanlan 120 Almandan bi- ri olan Manuela MargjinL, gazeteye verdiği demeçte *Son birkaç yıldır Ahnan or- dusuna ne ihti>acımız var di- ye düşünüyordum. Bugün, ordumuz olmasından çok memnunum" dedi. Bild'in başyazısında da "Bu. birieşik Almanya'nın ha>atında taritıi bir nokta- dır. Bu olay. federal cumhu- riyetin, uluslararası krizler- deki yeni si>asi sonımlulu- ğundankaçamayacağınıgös- terivor" denildı. TURNIKE \cbgin, işazliğin, hastabğuı kol gezdiği dünyada, 2005 ydına kadar 114 mnyar dolar değerinde,«Wbtnfüzeüretilecek. Füzelere 14 katrilyonABU DABİ (AFP) - Dünya ülkelerinin 2005 yılına kadar 600 bin füze üretimine 114 milyar dolar (yaklaşık 14 katrilyon 250 trilyon TL) harcayacağı bildirildi. Amerikan savunma araştırmalan fırması Teal, Birieşik Arap Emiriikleri'nde düzenlenen Uluslararası Savunma Fuan'nda yayımladığı raporda, fuze satışlanndaki düşüşün önümüzdeki yıllarda duracağı. daha sonra da tırmanısa geçeceği öne sürüldü. Hükümetlere ve firmalara bilgi satan Teal fırmasının raporunda satışlar hakkındaki bu tehminlerin iki tespite dayandığı vurgulanarak "Birincisi etnik ve bölgesel çaüşmalann füze saüşlannı canlandırmasu ikincisi de bütçe stkuıüsı içindeki hükümetler için yeni bir savaş uçağı almak yerine eski sa>'aş uçağuıa yeni fûzeler takmanm daha hesaph olmasıdır" denildi. Teal önümüzdeki yıllarda hava savunma füzeleri üretiminde p_atlama olacağını tahmin ediyor. Uretimde artışa geçecek füzeler karadan karaya, havadan havaya, havadan karaya, anti-tank ve anti-gemi füzeleri olarak sıralaruvor. DOSYA: FINANSAL TABLOLARIN ANALIZI ABD, Kanada ve Avrupa önceki gün sokaktaydı Polis siddeti kınandı->GURHANUÇKAN STOCKHOLM-Cumarte- si günü dünyanınbitçok büyük kentinde yapılan ortak bir ey- lemle polis şiddeti kınandı. Aralannda New York, San Francisco, Şikago olmak üze- re 11 Amerikan kentinde, Ka- nada'da4 kentte ve Paris, Ams- terdam ve Cenevre gibi kent- lerde düzenlenen yürüyüşler- de polisin gereksiz yere şid- dete başMirması, halkı döve- rek dağıtması kınandı. Stock- holm'de yapılan yürûyüşe ço- ğunluğu kadın, 500 kişi katıl- dı. Çoğunluğun kadınlar- dan oluşmasının nede- ni, 8 Mart Dünya Kadınlar Gü- nü'ndepomografıye karşı ızin- siz bir yürüyüş yapan kadınla- nn polislerce acımasızca cop- lanmasıydı. SEMIH GUNVER Istiklal Manşı Içeride ve dışanda keşmekeş sürüyor. Insanın üzül- memestne olanak yok. Dertlerimizi içimize gizliyor ve endişelerimizi başka konulara ilgimizı çekerek unut- maya çalışıyoruz. Metin Toker son yazılanndan biri- sinde "biz" denilmesine kızıyor, "ben"\ yeğliyor. 8en de Toker'in tavsiyesine uyuyor ve sıkıntılanmı tek ba- şıma saklamaya gayret ettiğimi yazıyorum. Milli Güvenlik Kurulu karartan sadece bir uyan mıy- dı? Yoksa, bir tür kapalı muhtıra anlamını mı taşıyor- du? Yorumlar muhtelif. Başbakan ve yardımcısı, işi mümkün olduğu kadar yumuşaktan almaya çalışıyor- lar ve yorumlannda ikisi de partilerinin tabanını idare etrnek gayesi ile kıvırtıyorlar. Erbakan 'normalden" söz ediyor, RP'nin gerçek demokrasi ve laikliğin savunu- cusu olduğunu vurguluyor, "faşist laikleri" eleştiriyor. Çiller, Atatürk'ün, demokrasinin ve laikliğin gararrtisi olduğunu ve Refah'ı kontrol altında tuttuğunu iddia ediyor. Muhalefet, hükümetin son günlerini komada ge- çirdiğini ilen sürüyor. İki lider de hükümetin süreceği- ni, başanlı çalışmalann durdurulmayacağını belirtiyor- lar. Erbakan, durmadan bütün memur ve emeklilere yapılacak ek zamlann vaadini tekrarlıyor. Çiller de en geniş tebessümü ile başbakanı tasvip edercesine ba- şını sallıyor. Bu yazıyı yazarken Bakanlar Kurulu üç sa- ate yakın zamandır toplantı halinde. Ne sonuç çıka- cağını herkes merak ediyor. Bence ileriye dönük tef- sire açık vaatler yapılacak, olasılıkla kurban verilme- yecek, zaman kazanılmaya çalışılacak. Hükümet sü- rebildiği kadar sürecek. Dış politikaya gelince, Hınstiyan Demokrat Parti li- derlerinin Türkiye'yi başka bir kültür ve medeniyetin temsilcisi diye Avrupa dışında bırakma kararlannın di- ğer AB ülkelen pariamenterteri ve hükümet sorumlu- lan tarafından reddedıldiği yolundaki haberlerin fazla iyimseriikle hesaba alınması hatalt olacaktr. Helmut Kohl ve diğer Hıristiyan Demokrat liderler ırkçılıkla suçlanmaktadırlar. Yoksa, diğer parti mensuplannın daTürkiye'ye karşı demokrasi, insan haklan, işkence, Kürt sorunu, Kıbns, Yunanistan ile iüşkiler gibi alanlar- da önemli rezervleri süregelmektedir. Hiçbiri Türki- ye'ye, AB'ye tam üye olması için derhal vize vermeyi düşünmemektedir. Kohl, mağrur ve inatçıdır. Baskı- dan nefret eder. Onu, en çoktedirgin eden Türkiye'de- ki işsizlik ve ekonominin bozukluğudur. Türklere ser- best dolaşım hakkının verilmesi olasılığı bile Kohl'un korkulu rüyasıdır. Kohl, Erbakan'dan hoşlanmamakta ve Türkiye'nin sozün gelişi bir Iran haline gelmesini dü- şünmek bile istememektedir. Almanya'da çalışan Türklerin sıkı sıkı bağlı kaldıklan gelenekleri, dini inanç- lan, yaşam felsefeleri, farklı küttürteri de Almanlan ür- kütmektedir. On altı yaşından küçük çocuklara dahi vi- ze uygulamasına gıden Almanya'nın, AB'ye girecekTürk- lere ülkenin kapılannı ardına kadar açması düşünüle- mez. Başkan Clinton'un sözcüsü ne söylerse söylesin, başta Almanya, Avrupalılar Amerikan baskısından hıç hoşlanmamakta ve bu yüzden Türkiye'ye karşı alerji- leri daha da artmaktadır. Yunanistan'ın tutumunu da gerçekçi bir yaklaşım- la incelemek gerekir. Yunanistan Dışişleri Bakanı, Tür- kiye'nin Avrupa'dan dışlanmasına karşı çıkmış görü- nüyorsa bunun nedenı, Türkiye'ye dostluk duyulması değil, Türkiye Avrupa ile bağlannı kopanrsa, Ankara üzerinde her sahada baskı yapma olanaklannın orta- dan kalkması, Kıbrıs sorununun, Kıbns'ın AB'ye gir- mesinin, Türkiye ile Yunanistan arasındaki anlaşmaz- lık konulannın banşçı yollardan ve Yunan istekleri doğ- rultusunda çözümlenmesinin de imkânsızlaşacağı dü- şüncesidir. Yunanistan bu düşüncelerle Türkiye'nin Avrupa'da kalmasını tercih etmektedff. lleri safiyetle Yu- nan dostluğundan bahsetmek komik olmaktadır. Dertleri bir süre unutmak için TV'de maçlan izliyo- rum. Futbol karşılaşmalan CINE 5'ten rahatlıkla takip edilebiliyor? Ben nihayet paraya kıydım ve abone ol- dum. CINE 5'in tekelciliğine karşı yapılan mücadeleyi ilgisiz takip ediyorum. Başbakanlık ve Cumhurbaş- kanlığı kupalan maçları beni çok heyecanlandırdı. Gençliğın Atatürk'e bağlılığı. demokrasi ve laikliği ko- ruyan sloganlan tek ağızdan haykınşı beni içten duy- gulandırdı. Erbakan ve yanındakiler şaşkınlıklannı bel- li etmemeye çalıştılar. Ah. bir de Istiklal Marşımızı doğ- ru dürüst söyîeyebilsek. Bu kadar uyanık ve heyecan- lı bir gençlik bu işi nasıl beceremez? Kulüp idarecile- ri harekete geçseler ve hangi takımın taraftarian istik- lal Marşı'nı daha iyi söyleyecek diye bir yanşma ter- tipleseler ve gençjere marşı öğretseter. Geçen haftaTrab- zon'da maçtan önce milli marşımız pek güzel söylen- di. 2 marrta Istiklal Marşı'nın 76. yıldönümü Birinci Meclis Toplantı Salonu'nda merasimle kutlandı, 76 yıl- da milli marşımızı söylemeyi öğrenemedik. Yazıklar ol- sun. Basket maçlan da çok ilginç. TV programlannda, bu maçlann hangi kanalda ve saat kaçta gösterilece- ği açıkça belirtilmiyor. Kanaldan kanala geçiyor ve ma- çın yerini bulamıyorsunur. Türkiye'de en basit işler dahi çözümlenemiyor. Gazeteler ve kanallar arasın- daki rekabet düşmanlık haline geliyor. Ne yapalım, mümkünle yetinip yaşıyoruz. : Biz varsak SRK ranıza yön veren derjg TRENDHER PAZAR BAYİNİZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ Komşuya uzak gözüyle bakılmaz Türkçe ve Rusça yayımla- nan ve Türkiye ile eski Sovyet cumhuriyetlerinde yaygınlaş- tınlan Perspektif Avrasya Iş- birtiği dergisinin mart sayısın- daki "Komşular Dost Olma- lıdır" başlıklı başyazıdan bir bölüm aktanyoruz: Kısaltma- lar önem derecelerine göre hafızada yer buluyor. ABD ne demek, BDT ne de- mek? Birincisini iyi biliyoruz. ABD, "Amerika Birieşik Devletleri" demek, "Amerika" demek, Okyanus ötesindeki "dost ve müttefikimiz" demek... Ya ikincisi, BDT nedemek?.. BDT'nin "Bağımsız Devlet- ler Topluluğu" olduğunu ('Bir- ieşik' ya da 'Birleşmiş' Dev- letler Topluluğu değil), 15 es- ki Sovyet cumhuriyetinden 12'sini birleştirdiğini Türki- ye'de kaç kişi biliyor?.. Evet, BDT yeni bir oluşum. Topu topu 5 yıllık bir geçmişi var. Ama bize Mozambik ve- ya Kolombiya gibi uzak değil. BDT çok yakın. Kapı komşulanmız... Insan komşusuna, uzak ma- halleden bazı tanıdıklarının gözüyle bakar, onu başkala- nnın lafıyia yorumlarsa birçok hata yapabilir; pek çok fırsat kaçırabilir. Türk-Rus savaşlan çoktan tarihe kanştı. Barikatlann ay- n yanlannda yer aldığımız "So- ğuk Savaş" da bitti. Ve -ister sıcak olsun ister soğuk- yeni savaşlardan, komşulanmızla karşı karşıya gelmekten hiç- bir çıkarımız yok ve olamaz. Uzak mahallelerden baş- kalannın çıkarı oiabilir. Ama bizim olamaz... Medya: NATO'yu Türkiye mi önleyecek? Moskova'da yayımlanan Ddovoy Mir gazetesinin 6 mart tarihli sayısında Jores Med- vedev imzalı bir yazı yer alı- yordu. Yazının "NATO'nun Genişlemesini Türkiye mi ön- leyecek" ara başbklı bölümün-, den bir özet sunuyoruz: NATO'nun Doğu'ya doğru genişlemesi fikri Batı'nın ola- sı dış politik ve ekonomik teh- ditlere karşı geliştirdiği bir stra- tejidir. Reel tehlikelerden biri, Müslüman dünyanın ve Islam köktendinciliğin güçlenmesi- dir. Potansiyel tehlike ise de- mokratik seçimlerie Islamcıla- nn başa gelmesinin ardından Türkiye'nin NATO'dan çıkma- sı halinde, Ortodoks Hıristi- yanlann (Rusya, Belarus, Uk- rayna, Bulgaristan, Roman- ya, Sırbistan ve Yunanistan) birleşmesi ihtimalidir. Bu, Türk-Yunan anlaşmaz- lığını kızıştırabilir ve NATO'yu, Yunanistan'ın çıkarlannı as- keri araçlaıia korumaktan vaz- geçirebilir. Bazı araştıımacılara göre ise NATO Türkiye'den de, Yu- nanistan'dan da vazgeçip paktı yalnızca "Batilı Hıristiyan- lara" bırakabilir. Avrupa Top- luluğu'nun en yoksul üyesi olan Yunanistan ve ondan da yoksul olan Türkiye, NATO açısından bir masraf kapısıdır. NATO'nun Doğu'ya doğru genişlemesi öntenirse, bu Rus- ya'nın protestoları sayesinde değil, Türkiye ve Yunanistan'ın vetolan yoluyla gerçekleşebi- lir. Her iki ülke de yeni NATO üyelerinin, pastadan alınacak payı küçülteceklerıni iyi bil- mektedir. Ukrayna- Moldova: Bir 'mini-BDT' daha Ukrayna Devlet Başkanı Leonid Kuçma'nın11 marttaMoldova'yayap- tığı ziyaret, BDT içinde yeni bir grup- laşma eğilimini başlattı. Ukrayna lide- ri ve Moldova Devlet Başkanı Pyotr Luçinski, komşu ülkelerin ekonomik ve siyasal biriik yaratılması yolunda açık- lamalaryaptı. İki ülke arasında gümrük birliği kurulmasına ve sınır denetimle- rinin gevşetilmesine yönelik anlaşma- lar imzaladı. Luçinski, söz konusu anlaşmalann Rusya'ya ve Romanya'ya karşı olma- dığını belirtmeye özen gösterdi. Ayn- ca Moldova'nın en önemli sorunlann- dan olan Prednestrovye Rus azınlık cumhuriyeti ile ilişkilerde komşu Ukray- na'nın arabuluculuk yapma şansı art- tı. Resmi açıklamalar, Kiev'in azınlıklar konusunda Kişinev'i, Kişinev'in de Kı- rım ve NATO'yla özel ilişkiler konusun- da Kiev'i desteklediği yolunda.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear