29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmeıu: Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet Çetinkaya 9 Yazıişlerı Müdürlerı: lbrahim Yıldız, Dinç Tayanç (Sonımlu) # Haber Merkezı Müdürü' Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Damşoğlu 9 tstıhbarat Cengiz Yıldınm 9 Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami Karaören • Dûzeltme: Abdullah Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç YaymKutulu: ÜJunSdçukıBa^kanı. Orium Erinç, Okt») Kıırtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Balcı, Dinç Tayanç, İbrahfen Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbav Hakan Kara. Ankaıa Temsılcısı: Mustafa Balbay • Haber Müdünı: Doğan Akın Atatürk Bulvan No. 125, Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel' 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı S«rdarKızık,H ZıyaBh 1352S 23Tel 4411220. Faks 4419117 • Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, lnönü Cd. 119 S No-.lKat.l.Tel. 363 12 11, Faks 363 12 15 Koonünatör Ahmet KonUsan • Muhasebe- Bülent Yener % ldare: Hüseyin Gürer 9 lşletme Önder Çelik«Bilgı-lşlem: Naii İnal • Bılgısayar Sıstem: Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdûr Gülbtn Erdur&n 0 Koordınatör Reha Işıtman V Genel Müdür Yardımcısı Mlne Akdağ Tel 514 07 53 - 51395 80-513 84«V61.Faks:5138463 YayımUyan ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın \e Ya\ıncılık A Ş TarkocajıCad 39 41 Cağaloğlu 34334 lst PK 246 Istanbul f el (0 212ı 512 05 05 (20 hatl Faks. (0-212) 513 85 95 17MART1997 Imsak: 4.40 Güneş: 6.06 Öğle: 12.20 tkindi: 15.39 Akşam: 18.19 Yatsı: 19.40 Bağışlarda havuz sistemi • ANKARA (A.4) - Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam, okullara bağışlann gelecek öğretım yılından ıtibaren Milli Eğitim Vakfı aracılığıyla kabul edileceğini bildirdi. Sağlam, "Milli Eğıtimde Hedefler" konulu kıtapçıkta yer alan yazısında, okullar içın yapılacak bağışlarda 'havuz' sistemine geçileceğini belirtti. Okullann payına dûşen bölümlerin bu havuza aktanlacağını belirten Sağlam. gelin az okullar ile il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine de buradan belirli bir pay aynlacağını ifade etti. Falcının kehaneti • NEW YORK(AA)- Avustralyalı bır falcının kehaneti 30 yıl sonra doğru çıktı. Sydney'de yaşayan ve alkolik olan Brian Hert adlı bir oto satıcısı, 1967 yılında gittıği falcının "ölümün alkol yüzünden olacak" tarzındakı kehaneti üzerine içkiyi bırakma karan aldı. O günden bu yana ağzına içkı koymayan 57 yaşındaki Hert'in geçen cuma günü, fazla çalışmaktan şışen ve ağnyan koluna alkol pansumanı yaptıktan sonra dinlenmek içın bir sigara yakarken gömleği ve elbisesinin alev aldığı, bunun sqnucu vücudu ağır şekilde yanan adamın kaldınldığı hastanede öldüğü belırtildı. Nükleer konulu paneller • SİLİFKE (Cumhuriyet) Akkuyu'da nükleer santral yapımının yeniden gündefne gelmesinin ardından. nükleer santral yapılması gerektiğini savunan DYP ve RP Silifke ilçe örgütlerinin isteği üzerine ticaret ve sanayi odası nükleer santral konusunu tartışmaya açtı. Nükleer santral yanlılannca gerçekleştirilecek "Akkkuyu Nükleer Santralı Üzerine Düşünceler" konulu panel 23 martta Silifke Belediyesi Kültür Merkezı "nde yapılacak. Nükleer karşıtlannca düzenlenecek "Nükleer Enerji ve Sorunlan" konulu panel de 22 martta Gülnar'da yapılacak. Ortodoksias YÛPÜISU • İSTANBUL (AA) - Ortodoksluğun simgesini tesıs ettığine inanılan kiliselere ikonalann yeniden konulması. Fener Rum Patrikhanesi'nde dün yapılan ayinle kutlandı. '"Ortodoksias Yortusu" adını taşıyan ayinde, Yunanistan eski cumhurbaşkanlanndan Ioannis Sarcetakis de hazır bulundu. Fener-Rum Ortodoks Patnği Bartholomeos ve Sen Sinod Meclisi üyelerinin yönettıği ayine, Yunanistan'ın tstanbul Başkonsolosu Fotis Ksidas ve Hong Kong Metropoliti de katıjdı. Yanlış arazi seçimi, birinci sınıf tarım topraklan ve tarihi değerlerin ortadan kalkmasına neden oluyor Havaalaıüan doğaıuıı başına dertASUMAN ABACIOĞLU tZMİR- Ulaştırma Bakanlığı'nın 26 yerdeki havaalanı yapımı sürerken 14 yeni havaalanı içın de planlar yapıhyor. Ancak havaalanı için yanlış arazi seçi- mi, başta sulak alanlar ve birinci sınıf tanm topraklan olmak uzere korunma- sı gereken tarihi ve doğal değerleri yok ediyor. Selçuk-Efes, Bodrum- Güllük, Burdur-Isparta, Van, Dalaman, Deniz- li-Çardak Acıgöl, Bursa ve Manavgat havaalanlan çevTecı gruplann tepkisi- nı çekiyor. Türkiye'de konvansiyonel 12, sivil tesis ilaveli askeri 6 ve stol (küçük kap- samlı) 15 olmak üzere toplam 33 hava- alanı siv il kullanımda bulunuyor. Ulaş- tırma Bakanlığı'nın verdiği bilgiye gö- re etüt ve proje aşamasında olan 14 ha- vaalanı var. Yapımı süren havaalanı sa- yısı ise 26. Ancak, havaalanlannın yer seçimin- de, doğanın kullanımı ve çevre etkile- rinin göz ardı edilmesi. konımacı çev- relerle hükümet yetkilileri arasında tar- tışmalara yol açıyor. Yanlış yer seçimi nedeniyle sulak alanlar, tanm alanlan, tarihi-kültürel değerler tahribata uğru- yor. Bir yatmmın yer seçimınin, önemi- ne karşın en ucuz geçiştirilen aşama ol- duğunu vurgulayan uzmanlar, bu aşa- mada ne zamanın ve ne de paranın ge- reğınce harcanmak istenmediğıni söy- lüyor. 'Çevresei Etki Değeriendinnesi' süreci daha önceden işleme konulmuş olsaydı şu andatartışmakonusuolanbir- çok havaalanının uygulanmasının ger- çekleşemeyeceğine dikkat çeken uz- • Havaalanlannın yer seçiminde, doğanın kullanımı ve çevre etkilerinin göz ardı edilmesi, korumacı çevrelerle hükümet yetkilileri arasında tartışmalara yol açıyor. manlar, düz alanlar olmalan nedeniyle sulak alanlann yakınlannda planlanan havaalanlannın, ÇED sürecinden, "ÇED Yönetmdiği'nin Yayımlanmasından da- ha önce planlandığı" gibi gerekçelerle kaçmaya çalışıldığını kaydediyor. Doğal Hayatı Koruma Derneği'nden AB tlhan Tîreli, Burdur-Isparta, Güllük ve Denizli Çardak havaalanlannın kuş, ve sulak alan bölgelerinin yakınına ya- pıldığını, Van Havaalanı'nın Van Gölü yakınmda yanlış yere yapılması nede- niyle uçaklann şimdi suyun içine in- diklerini anımsatarak, "Yanhşyerseçi- mi, sadece böJgedekidoğal hayatmofaım- suz eddlenmesiyleilgili değildir. Kuşlar, yol açüklan kazalar nedeniyle insan ha- yaü için ölümcül etkflere sahiptir" de- di. En ufak bir kuşun bile bir yolcu uça- ğının kanadında delik açabildiğini, ağır- lıgı 7 kılogramdan fazla bir pelikanın ise uçağa 100 tonluk bir şiddetle çarp- nğını kaydeden Tireli, "Bu kazalar,özri- Bkleyogun ha\ a trafîği olan yerkrde ve kuşjann yaşadığı bölgelere ya da kuşla- nngöçyollanyakınlannakunılmuşrıa- vaalanlannda yaşanır" diye konuştu. Öte yandan Ziraat Mühendisleri Genç Oluşum Grubu'ndan Ahmet Tomar, Türkiye'nin toprak rezervi kalmayan 19 ülkeden biri olduğunu söyledi. Sivil RuHanımdaki Havaalanlan: Konvansiyonei Havaalanlan: Adana, Ankara (Esenboğa), Antalya, tstanbul (Atatürk), Erzincan, Elazığ, Gaziantep, Izmir (Adnan Menderes), K.ars. Muğ- la (Dalaman), Trabzon. Van havaalanlan. Askeri Havaalanlan (srvil tesis ilave- li): Denizli (Çardak), Diyarbakır, Erzu- rum, Malatya, Muş, Sıvas havaalanlan. Stol Havaalanlan: Bursa, Şanlıurfa, Samsun. Sinop, Siırt, Çanakkale, Ma- nisa, tzmir (Selçuk), Aydın (Çıldır), Es- kişehir, Tokat, Hatay (tskenderun), Kah- ramanmaraş, Gümüşhane, Ağn hava- alanlan. Etüt ve Proje Aşamasındaki Hava- alanlan: Konvansivonei Havaalanlan: Adana (Çukurova), Marmaris havaalanlan. Stol Havaalanlan: Aksaray. Aydın (Afrodisias), Artvin (Ciritdüzü), Ördu (Güryalı), Kütahya, Hatay, Içel (Kum- kuyu), Karaman, Kırşehir, Yozgat, Ri- ze (Ardeşen), Antalya (Kaş) havaalanı. Yapımı Devam Eden Havaalanlan: Konvansiyonel Havaalanlan: Ispar- ta-Burdur, Bodrum-Milas. Samsun (Çar- şamba), Nevşehir (Tuzköy) havaalanlan. Askeri Havaalanlan (srvil tesis Uave- K): Kayseri (Erkilet), Konya, Kocaeli Cengiz Topel. Tekirdağ (Çorlu), Bursa (\fenişehir), Afyon, Balıkesir (Merkez) havaalanlan. Stol Havaalanlan: Çanakkale (Gök- çeada). Balıkesir (Körfez), Zonguldak (Çaycuma), Uşak, Alanya (Gazipaşa), Izmir (Çeşme), Kastamonu, Çorum, Niğde, Ördu (Ünye) havaalanlan. îş dünyası süper güvenlik peşinde tstanbul Haber Servisi - Türkiye'de iş dünyasının önde gelen isimleri, işyerleri ve evlennı ısı, ışık ve hareket dedektörlü, ka- meralı, "süper" güvenlik sistemlerinin ko- ruması altına alıyorlar. Bu alanda faaliyet gösteren özel güvenlik şirketlerinden alı- nan bilgiye göre pek çok tanınmış işada- mı ve ünlü kışi, çeşitli holding merkezle- ri, sanayi ve ticaret kuruluşlan, güvenlik- lerini sağlayabilmek amacıyla klasik uygu- lamalann yanı sıra yüksek teknoloji içeren sistemlere de sahip oldular. Özdemir Sabancu Ha- luk Görgün ve Nilgün Ha- sefe'nin Sabancı Center'da bır suıkaste kurban gıtme- lerinin ardından. özel gü- venlik sistemlerine olan talepte de bir patlama ya- şandı. Güvenlik sistemı kuran. çalıştıran ve göz- leme istasyonlanna sahip olan sektör kuruluşlannın hizmet verdik- leri abone sayısı hızla yükselirken kendi- lerini evlerinde güvende hissetmek iste- yen orta ve üst düzey gelire sahip birçok kişi de bu hizmetleri talep etmeye başladı- lar. Kimliğı güvenlik gerekçesiyle gizli tu- tulan. önde gelen holdinglerden birinin başkanının evine kurulan, kameralar, de- dektörler ve diğer özel alarm cihazlanyla desteklenen yaklaşık 30 bin dolara mal olan sistemin de örnek oluşturacak düzey- de olduğu bildirildi. Öte yandan, özel güvenlik. uyan ve ka- palı devTe televizyon sistemiyle korunan bır başka büyük holdingin, sistemini, yetersiz kaldığı gerekçesiyle yenileme hazırlığı • Güvenlik sistemi kuran, çalıştıran ve gözleme istasyonlanna sahip olan sektör kuruluşlannın hizmet verdikleri abone sayısı hızla yükseliyor. içinde olduğu da öğrenildi. Isı, duman dedektörleri, hareket algıla- yıcılan, kapı ve pencerelere takılan man- yetik kontaklar, tel örgü ve çitlere yerleş- tirilen, ABD'de ICennedy Uzay Merkezi, NASA Uzay Mekiği fırlatma rampalann- da kullanılan "Fiberoptik kablosistemi"nin de aralannda bulunduğu algılayıcılar, gi- riş kontrol sistemleri ve kameralar, yüksek teknoloji içeren güvenlik sistemlerinden bazılannı oluşturuyor. 1988 yılında kurulan ve halen bin 200 aboneye Merkezi Gözleme Istasyonu ile hizmet veren Merkezi Güvenlik Sistem- leri (MGS) yetkilileri, abo- ne sayısının yıl içinde iki bi- ni bulmasını bekledikleri- ni kaydederek başta iş âle- mınin ünlü isimleri ve ku- ruluşlan olmak üzere. ün- lü sanatçılann da aralann- da bulunduğu çeşitli kesimlerden kendile- rine yoğun talep geldiğini söylediler. MGS'den alınan bilgiye göre merkezi gözleme istasyonundan kontrol edilen, ev vc villa güvenlik sistemleri yaklaşık bin 200 dolardan başlıyor ve istenilen ekstra önlem- lere bağlı olarak yükseliyor. Aynı alanda hizmet veren Pronet'in Ge- nel Müdürü Alp Saul de bir merkezden de- netleyebildıklen binden fazla aboneleri ol- duğunu ifade ederek özel teknoloji içeren güvenlik konusunda iş ve medya dünyasm- daki önemlı isimlere ve kuruluşlara hizmet verdiklerini kaydettı. Saul, Türkiye'de özel güvenlik talebınin hâlâ yeterli olmadığını da savundu. Kürklü defile Önceki gün Paris'te düzenlenen defılede Fransız modacı Christian Locroix'nın çiçek desenli ipek ceket ve mavi güderi pantolon üzerine aldığı kırmızı devekuşu tüyü 1997-98 sonbahar-kjş kreasyonunun ilgi çeken parçalanndan biriydi (üstte). Moda günleri kapsamında Fransız modacılardan Lanvin, kullandıği dev kürk yaka ile admdan söz ettırmeyi başardı. (Fotoğraflar: REUTERS) Avrupa'nın parası egzama yapıyor Dıs. Haberler Servisi- Önümüzdeki birkaç yıl içinde ortak para birimine geçmeye hazırlanan Avrupa'da, bu konuyla ilgili tartışmalara her gün bir yenisi ekleniyor. tsveç'in, Eüro'lann sağlığa zararlı olduğunu ileri sürmesiyle bu tartışmalar yeni bir boyut kazandı. Isveç Maliye Bakanhğı yetkililerinden Daniel Barr, AFP'ye verdiği demeçte, yeni paralann nikelden yapılmasının planlandığmı anımsatarak her 10 kişiden l'inin nikele alerjisi .bulunduğunu belirtti. Nikel alerjisinin egzamaya yol açtığının belirlendiğıni kaydeden Barr, bugün yapılacak Avrupa Birliği Maliye Bakanlan Toplantısf nda, paralardan nikelin çıkanlmasını önereceklerini açıkladı. AB ülkeleri yetkılilerinin, ^nikel alerjisinin sadece tsveçlilere özgü olduğu" yolundaki uyanlannı yalanlayan Barr. "Burada halk. bu konuda daha bilinçli olabilir ancak kesûüıkle sadece İsveç'te görüten bir aterji dep bu" dedi. Turizmde avı MERtHAK İZMİR-Türkiye turizmde "zengin turistavı''naçılüyor. Akdeniz'deki ra- kip ülkelerden daha kaliteli turistik te- sislere sahip olanTürkiye'ran fiyatlan- dırma konusunda izlediği politikalar zengin turistin gelmemesine yol açı- yor. 1997 yılıyla birlikte hızlanan turizm trafıği önümüzdeki günlerde yapılacak Berlin Turizm Fuan'yla iyice hızla- nacak. Fuara hazırlanan Türk turizm- ciler, 1997 yılından umutlu. Buna kar- şm Türkiye'de yaşanan siyasi istikrar- sızhk tunzmcıleri korkutuyor. Turist sayısmda sürekli artış dikkat çekiyor. Türkiye'ye 1994 yılında 6 milyon 670 bin turist gelirken bu ra- kam 1995'te 7 milyon 726 bin, 1996'da da 8 milyon 582 bine ulaştı. Bu yılki hedef 10 milyon. Bunun sağlanıp sağ- lanamayacağı ise izlenen politikalara bağh. Akdeniz Turistik Otelciler Birliği Genel Sekreten Turgay Alp, 1997 yı- Iının iyi gözüktüğünü söyledi. Şu an- da sadece katologdan otellerin yüzde 30'unun satıldığını belirten Alp, Ber- lin Fuan'nda asıl satışlann gerçekle- şeceğini dile getirdi. 1997 yılının iyi göründüğünü, 2000 yılına kadar olan zaman diliminde zengin turiste yöne- leceklerini vurgulayan Turgay Alp sun- lan söyledi: Geür artmıyor "Sektörolaraken büyüksomnumuz gelen turist kalhesinin artünlması. Ka- liteli turist gelmiyor. -\rtık gelir düze- yi yüksek kişilere otellerimizi pazaria- mamız lazım. Çünkü otellerimiz onla- nn isteklerine göre hazırlandı ve tüm beklentileri karşdavacak vönde. Son 5 ydlık turistten memnun değiliz. Turist sayısmda gözle görülür bir artış var ama gelir o derecede artmıyor. Tesis- lerin ucuz pazarlanması zengin turist- leri, üst düzeydekileri. 'orta direk" tu- ristlerle aynı>wdetatiinigeçirmeyezor- luyor. Patron, işçisiylebciiktetatil yap- mak istemiyor. Yani bir fivat farkmın olnıası lazım. Fiy atlann artması için ta- ban fıyat uygulaması yapümalıdırr Avrupa Bırlığı ülkelen arasında 2000 yılına kadar konukseverlilik projesi adı altında bir çalışma başlatıldıgını, bunun da turizmi olumsuz yönde et- kileyebileceğini belirten Alp, farklı ülkelere yönelinmesi gerektiğini söy- ledi. Alp. "Bunun için çeşitli program- lar hazirlamaya çalışıyoruz. Gotf tu- rizmi, kültür turizmi bunlardan bazH lan. Japon, Birleşik Arap Emirtikleri ve Kuveytli ruristleri böylece çekmek istiyoruz. Avrupa Birliği ülkeleri 2000 yıhna kadar KonukseveriikProjesi adı altında bir çalışma yapacak. Bu bizim dezavantajumz. Çünkü kendi arala- nnda turist mübadeksini ön plana çı- karacaklar. Biz de bu aşamada ülke sayımızı arttırmak durumundayız. Matemaükte Türkbaşansı e-posta : tan (o vol. com. tr İstanbul Haber Servisi - Avrupa Yabancı Okullar Birliği'nce (ECIS) düzenlenen Uluslararası Matematik Yanşması'nda, TED Ankara Koleji "Yabancı Okullar" kategorisinde birinci oldu. Bu yıl ev sahipliğini Üsküdar Amerikan Lisesi'nin yaptığı uluslararası yanşmada, "Uluslararası Takım" kategorisinde ise Isviçre'den yanşmaya katılan "Intemational SchoolOfGeneva" birinciliği elde etti. 13 ülkeden 28 okul ve 156 öğrencinin katıldığı yanşmada ferdi daldakı birincik ödülünü de TED SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Millet' Partisi mi, 'Ümmet' Partisi mi?... C O oğuk Savaş' yılları, 'Savaş' yıllanndan da- Ankara Koleji'nden Ayşegül Düzgün kazandı. Üsküdar Amerikan Lisesi'nin 1990 yılından beri yurtdışında katıldığı ve bu yıl ilk kez Türkiye'de düzenlenen matematik yanşmasında Üsküdar Amerikan Lisesi ikinci, îzmir Amerikan Koleji de 3. oldu. (Fotoğraf: İPEK YEZDANt) ha az zalim olmadı: Hasan'ın (Tannkut) doktora tezi fakülte tarafından 'sakıncalı' buluna- rak reddedildi; daha sonra, Hasan, aynı sebeple Felsefe Kürsüsü'ndeki görevinden de uzaklaştınl- dı; artık sadece, Ermeni Lisesi'ndeki öğretmenli- ğiyle geçinmek zoaındaydı. Düşünüyorum da, o koşullar altında bile, Haylayf söyleşilerimizdeki zi- hin berraklığı, imrenilecek seviyedeydi. Şöyle bir sonuçta mutabık kalmıştık: ulusal de- mokratik devrimimiz, doğrudur, yerindedir, ne var ki yarıda bırakılmıştır; 'aydınlanmadan'gelen üst- yapısal önerilerin, uygulamada özümsenebilmesi, ciddi altyapısal, dönüşümleri gerektiriyordu: top- rak reformu gibi, hızlı sanayileşme gibi, düzgün şe- hirleşme gibi! Cumhuriyet, bunlardan ilkini hiç yap- madı, ikincisine hızlı başladı, yanda bıraktı, üçün- cüsünü asla kontrol edemedi! Sonuçta, cumhu- riyet'in kültürel üstyapısı, -yânifikir,sanat, ah- lâk, hukuk vs- cumhuriyet'in sosyal ve ekono- mik artyaptsryla çelişiyordu; zaten 1935'ten iti- baren grttikçe pekiştirilen 'totalrterlik' bu çe- lişkiyi bastrmak içindi. 'Soğuk Savaş' demokrasisinin ülkemizetaşıdı- ğı 'sınırlı' Amerikan hürriyetleri, yine de çelişkiyi da- ha fazla gizleyememiş, çatlak su yüzüne çıkmış- tır. merkez sağ muhalefet, oy tabanını, hemen da- ima gayr-ı memnunkırsal kesimden; o yıllarda hâ- lâ yan feodal ümmet altyapısını muhafaza eden köy- lülükten sağlamıştı. Bu nokta, fevkalâde önemli bir noktadır. İdeolojlk değll, politik... Sıra geldi Prof. Hasan Kirmanoğlu'nun ko- nuşmasına! Doğrusu ya, ilktesbitleri yukarda- ki görüşümüzü doğrular mahiyettedir, diyor ki: "...Refah'ın 'oy patlaması' yaşadığı yerler, 1980 öncesinde Adalet Partisi'ne, 1980 sonra- sında önce ANAP'a, daha sonra AP'nin deva- mı olan DYP'ye ağıriıklı olarak oy veren yerler- di; 1994ten rtibaren Refah'a kaydılar..." "...Refah'ın bucak ve köyterdeki oylan, şehir merkezindekilere oranla çok daha hızlı artıyor. (...) dolayısıyla, toplumdaki genel kanaatın ak- sine Refah'ı krtle partisi yapan 'oy patlaması' büyük kentlerin varoşlannda değil, köy ve bu- caklarda yaşanıyor..." (Yeni Yüzyıl, 24 Şubat 1997) Gazetenin, 'Hoca'nın ağzına yakıştırdığı genel so- nuç şu: "Reiah Köylü Partisi OkJu!11 İyi de neden? Refah'ın görüntü, davranış ve söylemindeki Tcö'y- lülükten' mi? Ne münasebet! "...çünkü tanm kesimi yirmi yıtdır sürekli yok- sullaşıyor. Bir yandan köylünün tek geliri olan tanm ürünlerinin fiyatJan, diğer mallann fryat- lanna göre, daha az artıyor. Köylü sattığı ürün karşılığında, giderek daha az mal alabilryor. Di- ğer yandan da, tanm kesimi büyük bir verim- sizlik içinde boğuluyor. Tanm kesimi; Türki- ye'nin yıllık üretiminin yüzde 14'ünü karşılar- ken, ülkenin 19 milyon kişryi bulan çalışan nü- fusunun yansını banndınyor. Bütün bunlar yok- sullaşmak demek, yoksulluk demek..." (Yeni Yüzyıl, 24 Şubat 1997) O zaman başanlı çıktığı ilk yöresel seçimlerden sonra, koyduğum teşhis, hiç de yanlış sayılmama- lı. (Bkz. 'Hangi Lâiklik', s. 157 vesonrası). Refah'a oy yığılması, onun 'siyasi islâm'\ temsil etmesin- den değildir; 'taşralı' ve 'köylü' ntteliklerinden de ileri gelmiyor; kısacası, kırsal kesimin sahipsiz kal- masının bir sonucu, yâni ideolojik değil, politik. Bu da fevkalâde önemli, bir başka noktadır. Apaçık bir çelişki... Prof. Kirmanoğlu, elde ettiği 'verileri' yorum- larken, garip birçelişkiyedüşmüş; onagörekır- saldaki yoksulluğun nedenı, 'akıldışı politikalar ve taban fiyatı uygulamalan', 'piyasa ekonomisi deyip, piyasa mekanizmasını hiçe saymak' vs... Kısacası, 'Hoca' Özal'cı, Çiller'ci, -dolayısıyla IMF ve Dünya Bankası'na yatkın- birtutumdan yana. Böyle bir tutumun, araştırmasının verileriyle çatış- tığını nasıl görmez, şayân-ı hayrettir. Türkiye'de kırsal kesim, DP'yi ve ardıllannı 'din- dar' olduğu için değil, taban fıyatlannı yüksek tut- tuğu için desteklemişti; Menderes de, Demirel de, IMF'nin reçetelerine kulak asmayıp, köylüyü 'bes- liyorlardı'; bir bakıma, başlanna gelen türlü belâ- nın sebebi de bu aldırmazlıklan oldu ama, onların döneminde kırsal oylar, merkez sağın cebindeydi. 'Hoca'nın dediğinin tersine, Özal/Çiller takımı- nın 'piyasa mekanizması', IMF reçetelerini ay- nen uygulayıp, 'yüksek fiyat' politikasından vazgeçtiği için ANAP ve DYP, kırsal oylannı grt- tikçe yrtirdiler; onlann yitirdikleri oylan, bağıra çağıra 'yüksek fiyat' vaadeden Refah topladı. 'SiyasiIslâm' demagojisinin arkasında, Refahjk- tidannın, IMF'yi takmayan' bir 'Taban Fiyatı've 'Üc- rete Zam' politikası uygulamakta olduğunu, gör- mezden geiebilir miyiz? Bence Refah'ın 'köylülüğü', seçmenin 'köylü' olmasından çok, sosyal özlemlerinin ve siyasi söyieminin 'ümmet' gerçeğinden kaynaklanrna- sından ileri geliyor, ulusal demokrat devrimin sebebi ve sonucu olan, 'vatan', 'millet', dola- yısıyla 'millî hâkim'ıyet' kavramlannı, bir türlü ihâta edip kavrayamamasından, -ya da bunu istememesinden- doğuyor. http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear