23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 MART1997SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ANAP lideri Mesut Yılmaz, REFAHYOL'un bir an önce düşürülmesi gerektiğini söyledi 6 Hükümet devleli yağmahyor'• ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, hükümetin 8 ayda Türkiye'yi rejim bunalımına sürüklediğini ve bu haliyle ülkeyi yönetemeyeceğini belirterek, "Devleti çalıştıramayan organa hükümet değil, olsa olsa hükümet müsveddesi denir" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - ANAP Genel Başkanı MesutYılmaz, dev- leti yağmalamakla suçladığı hükümetin, gitmekten beter duruma düştüfünü, bu haliyledevleti ışletemeyeceğini ve Türkı- ye'yeyarargetirmeyeceğini söyledi. Yıl- maz, "Bu hükümetin düşürülmesi için önümüzdc çok kısa bir süre var. O neden- le, hükümeti düşürmek için somut adım atmayı kararlaştırdık. Bunun için kade- meli birprogram uvpılayacagız" dedi. Yılmaz, ANAP Başkanlık Divani top- lantısından sonra yaptığı açıklamada, RE- FAHYOL hükümetinin 8 ayda Türkiye'yi bir rejım bunalımına getirdiğinı söyledi. Hükümetin devleti işletemediğini savu- nan Yılmaz, şöyle devam etti: "Emniyet, hakkında tutuklama karan verilen Idşfleri yakaJamamaktadır. Hapis- banelerin büyük çoğunda devlet kontrolü kalmamısnr. Mahkûmlar. aylarca tünel kaap kaçabilmektedir. A\ m dunım eko- nomide de geçerlidir. Bu hükümetin yan- kşlan yüzünden Türkiye, Bab'dan dışlan- mış, İran'Ia ilişkiier sıfir noktasına inmiş- tir. İslaın ülkelerint açtlma potitikası fiyas- koylasonuçlanmış. Türkdünyasıi)eilişki- ler gerilemiştir. Hükümet devletin anaya- sada sıralanan temel nitelikkri ile tersdiiş- müştür. Laik devleti aşındjracak uvgula- malar. hâlâ ve sinsice devam ettirilmekte- dir. SosvaJ devlet ilkesi zedelenmiştir. Hu- kuk devleti ilkesi, bu hükümet döneminde avaklar alOna aluımıştır. Bütün bunlann sonunda, demokratik devlet tartıs.maya acılnuştırr Mesut Yılmaz, hükümetin fiilen bitti- ğini kaydederken, "Devletiçahştınunayan organa hükümet değfl. olsa olsa hükümet müsveddesi denir"dedi. Hükümeti düşür- mek için ANAP olarak ellerinden gelen çabayı gösterecekJerini ve bunu sağlaya- cak uzlaşmalara katkıda bulunmaya hazır olduklannı belirten Yılmaz, REFAH- YOL'a destek veren milletvekıllerine de "yeniden vicdan muhasebesiyapma" çağ- nsında bulundu. Hükümetin, bittiginin ik- tıdar ortaklannca da görüldüğünü savunan Yılmaz. "Hükümet talayye ile gayrisaıni- mi açıklamalarla ömriinü uzatmaya ve devleti taJan etmeve çaüşmaktadır. Devle- tin fonlan, bankalann oİanaklan yagma- lanmakta. partizanca kuilaıulmaktadır. Bürnkraskfc kıyım öiçüsünde partizanca uvgulamalar vartnr. Sadece Oiyarbakır'da Fak-Fuk-Fon'a müracat eden 1 müyon 329 bin insanın açlık sınırda bulunduğu tespit edilmiştir. Ama hükümet Fak-Fuk-Fon'u yağmaJanıakta. partizanca kullanmakta- dır"diye konuştu. Yılmaz, hükümetin, beceriksizliğini ve başansızlığını örtmek için cami, karayo- luyia hac ziyaretı, türban serbestisi gibi konularda tartışma açarak gündemi de- giştirme çabası ıçinde olduğunu ılen sür- dü. Hükümetin demokratik yollardan Meclis çatısı altında yıkılması gerektiği- ni kaydeden Yılmaz, soruları yanıtlarken bu konuda somut adım atmayı kararlaştır- dıkJannı söyledi. Fiilen bıten koalisyonun hukuken de bitirilmesi için önlerinde çok kısa bir süre bulunduğunu belirten Yıl- maz, "Kademeli bir program uygulayaca- ğız. Önümüzdeki süreyi en iyi şeldlde de- ğerlendirecek birprogram haarlay acağız. Meclis te bu konudayoğun birçaJışma yfi- rüteceğfa" dedi. Somut adımlann neler olacağını açıklamayan Yılmaz, hükume- te ömür biçmesine yönelik sorular üzen- ne de "Öfanüş adama neömür biçeceğim'" dedi. Seçimin son çare olduğunu yinele- yen Yılmaz, MGK kararlannı basına sız- dıranlar hakkında işlem yapılması için savcılara harekete geçmesi çagnsında bu- lunan hükümetin büyük ortağı RP için, "Karanhkta tslık calıyorlar" dedi. MGK kararlannın ılke olarak gizli olduğunu di- le getiren Yılmaz, "Ancak, MGKüveleri- nin karanyla bunlar kamuoyuna açıkla- nabilir. Bizim. >apılan bunca spekülasyon- dan sonra talebimiz. eğer hükümet kendi- si açıklamazsa MGK'nin ilktoplannstnda bu kararlann kamuoyuna duyuruiması için karar alınmasıdır'' diye konuştu. Yılmaz, aiternatif bir hükümet oluşu- munda yer almalan durumunda ANAP'ın MGK kararlanyla ilgili tavnnın ne olaca- ğına ilişkin soru üzerine, "O, MGK ka- rarlan alönda benim imzam vok. Toplan- tıda, kuzu ku/u oturup paşa paşa imza atıp sonra nıuhalefctie kulis yapmak, dev- let ciddiyetiyle bağdaşmaz" yanıtını ver- di. Meslek kurulusları 6 Ne şeriat ne darbe' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Geniş tabana dayanan meslek kuruluşlan. milyon- larcaişsız, adaletsizgelirdağılımı veyoksul- lukla şeriata zerrun hazırlandığını savunarak "darbeye gerekçe oluştunılmasına" karşı çı- kacaklannı açıkladılar. Kamu Emekçilen Sendikalan Konfederasyonu (KESK), Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB), Türk Eczacılar Birliği (TEB), Türk Mühendis ve MimarOda- lan Birlıgı (TMMOB) ve Türk Tabipler Bir- ligi (TTB) tarafından düzenlenen ortak basın toplantısında. RP-ordu gerginlifi değerlendi- rildi. Siyasal Islamın yükselişi gerekçe gös- terilerek darbeye zemin hazırlandığını savu- nan TMMOB Başkanı YavuzÖnen. "Darbe- ye gerekçe olarak gösterilen şeriatın asıl zemi- ni özelleştirmeler sonucu yaranJan milyonlar- ca issiz, gelirdağılımındaki adaletsizlik ve yok- sulluk sonucu karşı karşıya kalınanaçlık. içve dış borç arosMÜf" dedi. Milli Güvenlik Kurulu topiantısının ardın- dan yayınılanan bildiriyi muhtıra olarak nite- leyen Onen, bu olayın MGK'nin. Meclis'in ve hükümetin üzerinde bir karar organı olduğu- nu ortaya koyduğunu söyledi. Demokrasiden kopartınruş laiklık anlayışının şeriatın bes- lenÖîfi bir gdelik olacağını söyleyen önen. "*Biz siyasal İslama karşı darbeleri değU, de- mokrasi\i savunuyomz. Çözüm darbelerde değil, demokrasUerdedir" diye konuştu. Türk-is'ten destek Meral: MGK kararlan olumlu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk- Iş Başkanlar Kurulu toplantısı, Milli Gü- venlik Kurulu (MGK) kararlannın destek- lenip desteklenmemesi konusunda yapılan yoğun tartışmalarla geçti. Türk-lş Genel Başkanı Ba>Tam Meral, MGK'nin Türk- Iş'in savunduğu ilkeleri oybirliğiyle benim- semesinin olumlu olduğunu söyledi. Tartış- malara neden olan Başkanlar Kurulu ka- rarlannın ver aldığı bildirinin yeniden dü- zenleneceği öğrenildi. Türk-lş Genel Başkanı Meral. Başkanlar Kurulu toplantısının açılışında yaptığı ko- nuşmada, MGK kararlannın hükümet tara- ftndan uygulanacağının şüphesiz olduğu- nu belirttı. Meral. MGK'nin parlamenter sistemi kaldıncı, demokrasiyi askıya alıcı bir tavır ortaya koymadığını vurguladı. Bugün açıklanması beklenen bildiride, "parlamenter sistemûı ve laikliğin korun- ması" mesajının yer alacağı öğrenildi. Bazı sendika genel başkanlan, MGK ka- rarlannın desteklenmesine karşı çıktılar. Dok Gemi-lş Genel Başkanı Nazun T^ır, sonuç bıldirisinm "sivasetkokruğunu" be- lirtti. Sağlık-Iş Genel Başkanı MustafaBa- şoğlu da bildiriye katılmadığını açıkladı. T) Solun 4 atölyelerT artıyor Murat Karayalçın'ın öncülüğünü yaptığı "Düşünce Atölyeleri"nin sayısı 50'ye ulaştı SAMSUN (Cum- huriyrt)-CHPSam- sun Milletvekili Mu- rat Karayalçıııın ön- cüluğünde solda yenı düşünceler üretmek amacıyla oluşturulan "Sosyal Demokrat Hareket Düşünce Atölyelen"'nın sayısı 50'ye ulaştı. Seçim bölgesi olan Samsun'da kuru- lan üç düşünce atölyesinin çalışmalan- na katılan Murat Karayalçın, Sosyal De- mokrat Hareket Düşünce Atölyeleri'nin sayısının yurt genelinde hızla arttığını, şu an 38 ilde 50 atölye kurulduğunu söy- ledi. Atölye sayısının önümüzdeki gün- lerde daha da artacağını belirten Kara- yalçın, "Gerek düşünce atöKeJerindege- reksetoplanacak olan Türkiye Sosyal De- mokratiar Konferansrnda, sosyal de- mokraüar. 'Nasıl bir ıdeoloji' ve "Nasıl bir Türkiye' sorusuna yanıt arayacak- lardır" dedi. Karadeniz Bölgesi'ndeki atölye kur- ma çalışmalannın büyük bölûmünü ta- mamladıklannı. Samsun ve Trabzon'da üçer, Ordu, Giresun, Artvin ve Rize'de de birer düşünce atölyesinin kurulduğu- nu söyleyen Karayalçın, yurtdışındaki ilk atölyeyi de Köln'de açtıklannı bildir- di. Karayalçın, atölyelerin amaçlan ve çalışma yöntemleri ile ıJgili şu bilgiyi verdi- "Her atöhe30 kişiden oluşuyor. Çeşit- li iOerde kendini solda gören çok kişi de atölye çalı^maianna katdıvor. Önümüz- deki haftalarda vurdun dört bir yanında bem yenj atöKeleraçılacak hem de çahş- makta olan atnlyeleretkinliklcrini sürdü- recekler. Atöhe çalışmalan yalnızca CHP ile sınırb değiL Diğer soklaki partilerden de kanhmlar oluyıır." Solda yenı düşünceler üretmek ama- cıyla oluşturulan Sosyal Demokrat Ha- reket Düşünce Atölyesi'nin üç birimi Samsun'da da yoğun çalışma içinde. Samsun 'da kurulan 1. atölye sekretarya- sına avukat Ahmet gürel, 2. atölye sek- retaryasına ziraat mühendisi Metin Öz- kuüu, 3. atölye sekretaryasuıa da emek- li öğretmen Resul Guneytepe getirildi. Koçy un naaşını çalanlam tahliyeyok İşadamı Vehbi Koç'un mezannıaçarak naaşınıfidyekarşılıgıçaldıkjan önesürülen tutuklu 5 sanığm yargılanmasma başlandı. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmitya "Mezar çatmak, gaspa eksik teşebbüs ctmek" suçlanndan 20 yü 6 ay hapis cezası istemiy le varplanan tutuklu sanıklar Bülent KoL Nurten Bil- giii,GürselÇakmakçı, MahmutOzçeük ve İlhami Erginci kaburken davacı olarak Koç Holdingi temsil tttiyıni belirten Halk i'.ı-hüLi >onımlusu Tugrnl Ku- tadgubilik hazır bulundu. Vehbi Koç'un naaşınıfidyeamacıyla almadıklannı öne süren Bülent KoL "Kendisine uzun zamandn* haymnlık duyuyordum. Zekâsın- dan dolayı kafa ve kemik yapısını merak ediyordum. Cesedi inceiemek üzere kaçırdınt" diye konuştu. Mahkeme heyeti tutuklu sanıklann tutukluluk durunv lannın devamına karar vererek aralannda Rahmi Koç'un da bulunduğu tanık- lann dinlenmesi için dunışmayı ertetedL (Fotoğraf KEREM ILG.-VZ) Tansu Çiller'in kurmaylan 'devam' diyor, bazı yöneticiler DSP ve ANAP'la temasta DYP hükümet ikflemi içindeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Hükümetten çekileÜDi"seslerinin yükseldıği DYP'de, Genel Başkan Tan- su Çiller'in kurmaylan koalisyonun de- vammdan yana mesajlar verirken, bazı parti yetkilileri DSP ve ANAP'la aiter- natif hükümet arayışlanru yoğunlaştır- dılar. DYP Kayseri Milletvekili Ayvaz Gökdemir, Çiller'le yaptığı görüşme- nin ardından hükümet karşıtı tavnndan çarketti. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) top- lantısı ve hükümete bildirilen kararlar- la ilgili olarak RP'nin izlediği politika, DYP içerisindeki muhaliflerin RE- FAHYOL'un sona ermesı ve yenı bir hükümet seçeneği için aktif girişimler- de bulunmalanna neden oldu. DYP Genel Başkan Yardımctsı Nec- mettin Cevheri ile Aydın Milletvekili NahitMenteşe'nin DSP Grup Başkan- vekili Hüsamettin Özkan'la biraraya gelmeleri siyası kulislerde yeni hükü- met beklentisini güçlendirdi. DYP Ge- nel Başkan Yardımcısı Hasan EkincL parti yöneticileri arasındakı gelış gıdiş- leri diyalog yönünden olumlu karşıla- dığını belirtirken, hükümetin devam edeceğinı bildırdi. Muhalif grubun etrafında odaklan- dığı isimlerden Kayseri Milletvekili Ayvaz Gökdemir, Çiller'le yaptığı özel görüşmenın ardından, "Sayın genel bas- kanımızbana,'Hükümetımız MGK ka- rarlan ıçın tedbınni aldı' dedi Endişe- lerimiz önemli ölçüde azaldı" açıkla- masını yaptı. Gökdemir. Çiller'in, re- jim sıkıntısının atlatıldığını da dile ge- tirdiğini kaydetti. DYP'lilerin muhale- fet sözcüleriyle yapılan temaslan Tan- su Çiller'e aktardıkJan bildirildi. DYP'li bir yetkıli. perşembe günü ya- pılacak olan Bakaniar Kurulu toplantı- sına dikkat çekerek, "Çiller, bu karar- lann uygulanması konusunda partisi- nin tutumunu biliyor. Onun için DYP adına taviz veremez. En önemli neden de istifalann cepte olmasıdır" dedi. DYP liden Tansu Çiller, dün gazete- cılerin MGK kararlannm uygulanma- sına ilişkin sorulan üzerine. Bakaniar Kurulu'nun bu haftaki toplantısında konunun ciddiyetle ele ahnacağını be- lirterek. "Kısa.orta, uzun vadeli önlem- ler gerektiği ölçüde TBMM'ye getirile- cektir" dedi ÜZYAZJ/ ORHAN BİRGİT Refah Partisı'nın disiplinli bir örgüte dayandığını düşünenleri yanıltacak ör- nekler ardı ardına su yüzüne çıkıyor. Ya da bu partinin yönetimi, bilinçli bir bi- çimde gerginliği arttırmaktan yarar umuyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsü- sünde oturup görüşmeleri yöneteceği sırada, naneşekeri satıcılan öiçüsünde manzum dörtlükJer yazmaya kalkışan ve bunlan yoldaşlarına ulaştıran Yasin Hatipoğlu'nun iki orgeneral için yaptı- ğı karalamalar Silahlı Kuvvetler bünye- sinde yeni ve haklı tepkilere neden ol- muş. Hatipoğlu. pariamentonun sıra- dan bir üyesi değil. Partisinin konten- janından bütün üyelerin oyları ile Mec- lis Başkanvekilliği'ne seçilmiş bir kışi. TBMM Başkanı, yurtdışında olduğu za- man ona vekâlet edebilen, dahası aynı anda cumhurbaşkanı ülkede olmazsa bu makamı da "bir kez olduğu gibi" doldurması gerekecek bir konumda. Anayasa, bu görevde olanlar için 'Tür- kiye Büyük Millet Meclisi başkan ve başkanvekilleri, üyesi bulunduklan si- yasipartinin veyaparti grubunun Mec- lis içinde veya dışındaki faaliyetlerine görevleh dışında Meclis tartışmalanna katılamazlar; başkan ve oturumu yö- neten başkanvekili oy kullanamazlar" kısıtlamasını getiriyor. Meclis başkanı Yumuşamanm Tek Yolu Var...ile başkanvekillerini tarafsiziık bakımın- dan aynı özen çizgısinin içinde göste- riyor. Sadece tarafsız olmakla değil, her politikacı - yönetici kadar, siyasi ortamı yumuşatmak, toplumun bütün kat- manlanndaki görevlilere hak ettikleri saygılh davranışı da göstermek, bu tür sandalyelerde oturanlar için yazılı ol- mayan kurallann başında gelmelidir. Işçilere "kan emici" diyen bir siyaset adamı, işverenleri "soyguncu" olarak nitelendiren bir başkası, esnafı, üretici- yi aşağılayacak kendini bilmezin baş- kaca hiçbir kusuru yoksa bile sadece o söyledikleri yüzünden nasıl toplumun ihtiyacı olan banşın üstüne benzin dök- tükleri için, görevlerinden aynlmaları gerekiyorsa, Yasin Hatipoğlu da, şayet partisi olayı görmezden gelerek bir tür onaylama yoluna gidiyorsa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Diva- nı'nın üyelerince istifaya çağrılmalıdır. • • • Kendisini ülkede laikliğin, demokra- si ve huzurun güvencesi olarak göste- ren tekerlemeleri ikide bir sıralamaya pek hevesli olan Tansu Çiller, REFAH- YOL hükümetine yönelen tepkilen gö- ğüslemek amacı ile çıkartılan hangi ka- rarnamede, hangi yasada bu ilkelere ters hükümler olduğunu soruyor. Soyguncunun, hırsızın iz bırakmadı- ğını en iyi bilmesi gereken Bayan Çiller, Milli Güvenlik Kurulu'nun belediyelerde ve başkaca kuruluşlarda ofuşturuian te- okratik amaçlı kadrolasma hareketleri- nin önlenmesini içeren raporlan için acaba ne diyor? Dünkü Radikal gaze- tesinde yayımlanan Beyoğlu Belediye- si'nin yapılaşmasına göz yumduğu ka- çak Kuran kursundaki ilkokul öğrenci- si çağındaki çocuklann fesli resimlerini de görmedi mi? Içişleri Bakanı'na "Bu ne biçim iştir, İstanbul'un göbeğinde kaçak kurs mu olurmuş. Uyuyor mu- sun" diye sormadı mı? Dünkü Sabah gazetesi de Mehmet Çetingüleç'in yazdığı "Devletkasasından Refah 'a oy avcılığı" başlıklı manşet haberinde, Re- fah Partisi'nin Fakir Fukara Fonu'ndan isimleri bilgisayara yüklenmiş 800 bin aileye trilyonlar dağrtmaya başladığını yazıyordu. 1996yılının Refah'ın koalis- yon ortağı olmadığı ilk yansında bu fon- dan 3.2 trilyon harcanırken, sosyal yar- dım ve dayanışma kurumlannm bağlı olduğu RP'Iİ bakanın onayi ilebu rakam üç kat arrtınlıyor ve 10.1 trilyona çıkar- tılıyor. 1997 yilı için yardımın tutan 800 bin aile için 60 trilyon olarak açıklanıyor. Kimse fakir yurttaşlara yardım yapıl- masına karşı çıkmaz. Ancak bu 800 bin ailenin kimler olduğu gerçekten yardı- ma gereksinmeleri bulunup bulunma- dığı, işin içinde politik kıstaslann daha- sı dinsel bir kadrolaşmaya yönelinip yö- nelinmediğini kabinenin DYP'li kanadı hiç sanmıyorum ki araştırmak gereğini duysun. Refah Partisi Merkez Yönetim Kurulu'nun 28 Mayıs 1995 günlü rapo- runda, o tarihte Kuran kurslanndan ya da imam hatip liselerinden yetişmiş partjlilerin sayıları 11 bin 799 olarak gosteriliyor. Bu rakamın bugünkü sayı- sı ise 55 bin 949'dur. Sadece bu iki sa- yı arasındaki artış oranı bile sistem dı- şı bir parti olma yolunda hızla koşan Refah'ın yerel iktıdardan ve koalisyo- nun nimetlerinden ne ölçüde yararlan- dığını kanıtlamıyor mu? • • • Sözün kısası, şayet Milli Güvenlik Ku- rulu'na, bu kurulun Silahlı Kuvvetler'de görevli üyelerinın eli ile getirilen ve dev- letin geleceğini tehdit ettiği belgelerie ileri sürülen hususlar, perşembe günkü Bakaniar Kurulu'nda ele alınarak birçö- züme bağlanacak diye düşünenlenniz varsa, onlar ya çok saftır ya da Başba- kan ve Yardımcısı gibi hatta bazı Refah- lı bakaniar gibi dahası bazı DYP'li yö- neticiler gibi çok kurnazdır. REFAHYOL hükümeti işbaşında kaldıkça o önlem- leri hayata geçirmek şöyle dursun, za- man içinde çürütme ve unutturma me- todu geçerlı olacaktır. Üstelik birtakım kendini bilmezler, na- ne şekeri ambalajlannın içine dörtlük karalayacaklan yerde. hasbel kader bir- takım politik göreviere gelmiş de o kol- tuklan dolduramayacak kadar küçük hareketlere yönelmişlerse her gün ye- ni birkavga ortamına çanak tutacakJar- dır. Bu işin tek çözüm yolu, ülkeyi gerçek bansa kavuşturacak, yasalan ve ana- yasal kurumlann öngördüğü önlemleri laflan sakız yapmadan alacak bir yeni hükümetin işbaşına gelmesidir. Ankara'da DSP Grup Başkanvekili Hüsamettin Özkan, bir süredir bu yö- rüngeyı oluşturmak amacı ile sabıria çalışıyor. Doğru Yol Partisi'nde, ülkede ne olup bitttğini ve boyle giderse neler olup bi- teceğini gören yirmi adam gibi adam o çalışmayı esenliğe çıkartacak yolun üs- tündeki engebeleri temizleyebilir. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Demokrasi Bilinci... 'Sürekli Aydınlık İçin BirDakika Karanlık' eylemi önceki akşam sona erdi... Yurtiçinde ve yurtdışında milyonlarca insan, 37 gün boyunca, her akşam, saat 21.00'de ışıklannı bir dakika söndürdü. Gençler. yaşlılar, her meslek- ten insanlar evlerinin önünde bir coşku çemberi oluşturdu. Düdükler öttü, balkonlarda tencere ve tava seslen ortalığı çınlattı. Türkiye karanlığı değil, aydınlığı anyor. Türkiye demokratik kurallann temel öğesinı oluşturan te- mel hak ve özgürlüklerin Edirne'den Diyarba- kır'a; Hakkâri'den Manisaya dek yaşama geçme- sini istiyor. . Halkımız, şeriata karşı çözümün, askeri dar- beyle değil, demokratik koşullariçerisinde, bugün- kü ekonomik ve siyasal gidişin durdurulmasıyla mümkün olacağını düşünüyor... 12 Eylül 1980 darbesı emekçi yığınları ezdi, şe- riatçı-ırkçı yapılanmaya destek verdi. Darbeci pa- şaiar Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu tüm ku- rum ve kuruluşlan kapattı, şerıatçı ve ırkçı örgüt- lenmenin ivme kazanmasına göz yumdu... KESK (Kamu Emekçilen Sendikalan Konfede- rasyonu), TDB ÇTürk Diş Hekimleri Birliği), TEB (Türk Eczacılar Birliği), TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği), TTB (Türk Tabipler Birliği) or- tak açıklamalannda şöyle diyoriar "Biz siyasal Islam 'a karşı darbeleri değil, demok- rasiyi savunuyoruz. Çözüm darbelerde değil, de- mokrasidedir..." • • • Şeriatçı ve ırkçı yapılanmaya göz yumanlaria, Türkiye'yi ortaçağın karanlığına götürmek isteyen güçlerle işbiriiğı yapan bir kısım demokratlara ne demeli? Önce onlara 'llımiı lslam'\n ne olduğunu anlatıp şöyle demeli: "llımiı Islam, ABD'nin 'yeşil kuşak' projesi için- de yer alan kavramdır. ABD ile siyasi ilişki içinde olan şeriatçılar 'llımiı Islam' kavramına girerter. örneğin Afganistan'da/c; Taleban, Suudi Arabis- tan yönetimi gibi. ABD şimdilerde Iran ve Ceza- yir*oW şeriatçılaria da ilişki kurmak istiyor. Onun için uyanık olmak, böyle oyunlara kanmamak ge- rekir..." Bizim kimi demokratların, en azından KESK, T- DB, TEB, TMMOB ve TTB bildirisini de okumalan gerekir... işte bildirinin bir bölümü: "Faşist çetelerin de şeriatçı çevrelerin de uzun yıllardan ve özellikle 12 Eylül 1980 yılındaki aske- ri darbeden beri Türk-lslam ideolojisinin şemsiye- si altında 12 Eylül Anayasası ve hukukunun ko- ruması ve desteğiyle oluşan ortamda örgütlendik- lerini, gelıştiklerini ve bugün ülkeyi birtikte yönet- meyebaşladıklartnı görmekteyiz. Türk-lslam sen- tezcisi şovenist siyasetlerittifakı;özellikle 70'liyıl- lardan beri toplumun demokratik güçlerini, aske- ri rejimin sıkıyönetim ve olağanüstü koşullannda sol çevreleri, demokratik ve siyasal yaşamda yok etmek için elinden geleniyapmıştır. Bu sürecin so- nucunda da solu olmayan bir toplum modeli ya-'' ratlmaya çalışılmıştır. Bu ittifaka, büyük sermaye- nin, çalışanlar aleyhine kurguladığı küreselleşmiş ekonomik sömürü uygulamasıyla katıldığını ve bu baskı vesömürünün meşrulaştınlmasındaresm/- özel medyanın da özellikle büyük katkılan ve so- rumluluğunun olduğur.un da farkındayız. Geçmiş yirmi yıllık olağanüstü rejime ait siyasal hafızamız silinmemiştir. Bu dönemin sorumlulannın sorgu- lanması ve cezalandınlmasını istiyoruz. Bu reji- min hukuksal yapısının tümüylü değiştinlmesi ve hesap sorulması için mücadele etmeye kararlı- yız. Ancak geçmiş sorgulanmazken baskının yeni ve hukuksal düzenlemelerine tanık olmaktayız, ll- ler Idaresi Yasası, Sayıştay ve Kriz Merkezi Yö- netmeliklehni yeni bir olağanüstü baskı rejiminin işaretleri olarak değertendiriyoruz." • • • 'Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık' eylemi bitti. Şimdi sırada diğer demokratik eylemlerola- cak. Kınp dökmeden, toplumun demokratik de- ğerlerine zarar vermeden eylemler yapılacak... DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ın önerisi il- ginç... Diyor ki: "Cumartesi ve pazargünleri eşinizle, çocuklan- nızla, sevgilinizle, anneniz ve babanızla ya da tek başınıza belirli bir saatte dışanya çıkın ve dola- şın..." ÖDP İstanbul il Başkanı Mehmet Atay'ın öneri- si: "Bir dakika için işinizi bırakın. Yolda giderken bir dakika yürümeyin..." Antimedya Dergisi Yönetmeni Süleyman YıkJct: "Kihiçamaşıhannızı REFAHYOL-TBMM adresi- negöndehn..." Biz sizden öneriler bekliyoruz. Aynca bulundu- ğunuz il ve ilçelerde, yerieşim birimlerinde olup bi- tenleri bize aktarmak istiyorsantz (ırkçı-şeriatçı yapılanma, baskı, soygun ve vurgun konulannda) bir de faks numarası veriyoruz. Bu faks numarası- na geçeceğinız her bilgi elimize ulaşmış olacak. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmöt .Cetinkaya (ü Planet.com. TR RP'li Temel Karamollaoğlu 'Genelkurmay'ın hedefi muhalefet partileri' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlannın ardından tırmanan gerginlik nedeniyle Genelkurmay Baş- kanlığı'nm bükümetin özel- likle RP kanadını uyaran açık- lamasını üstüne alınmadı. RP Grup Başkanvekili Temel Ka- ramoliaoğlu, açıklamanın he- definin muhalefet partileri ol- duğunu savundu. Karamolla- oğlu, muhalefet partileri, bazı aydınJar, sivil toplum örgütle- ri ve basın yayın kuruluşlan- nın demokrasi sınavını kay- bettiklerini savundu. Temel Karamollaoğlu. dü- zenlediği basın toplantısında Türkiye'de yıllardan beri de- mokrasi havariliğıne soyunan bazı çevrelerin son gelişmeler sırasında sınıfta kaldıklannı savundu Temel Karamollaoğlu, Ge- nelkurmay Başkanlığı 'nca ya- pılan ve "TürkSilahh Kuvvet- leri'nin anavasanın korunma- sı vesorumluluklannda fev ka- lade hassas olduğu r gönişünü içeren açıklamayla ilgili soru- yaşuyanıtı verdi: "Üzülerek sövlüyorum, muhalefet partileri, bazı ay- dmlar, sivil toplum örgütleri, basın-yayin kuruluşlan de- mokrasi sınavını kaybettUer. Orduyu polemigin içine çek- meye çalıştılar. Hükümete 'Tanklann paletlerinin sesleri geliyor. duymuyor musunuz?' diyecek kadarileri gittiler. Or- du da buna tepki göstererek mesaj gönderdi."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear