23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 M-AFT1997 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Istantoul 12 Sınop B 10 Edırn« B 11 Samsun B 10 ÇanaKoe B 12 Trabzon B 10 Kocae'ı B 13 Gıresun B 10 Izmir V 19 Ankara PB 12 Manisc Y_ 17 Konya PB 12 Aydın Denizlı _Y_ 20 Eskışehır PB 13 PB 7B 18 Sıvas Zonguidak B 11 Antalya A 19 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkârı Van A A A A A A B B 20 19 14 16 11 10 -1 0 B 0 Yurdun batı kesımlerı parçalı çok bulutlu, Ege kıyılan sağanak yağışlı. öteki yerler parçalı bulutlu geçe- cek. Yurdun doğu ke- sımlerinde yer yer sıs görülecek. Hava sı- caklığı bıraz artacak. Rüzgâr yurdun batı kesımlennde kuzey ve doğu oteki yerlerde güney ve doğu yon- lerden orta kuvvette esecek Londra Paris Roma Berlın Amsterdam Madrid Sofya Brüksel PB PB PB PB PB Y PB 19 16 13 11 19 6 15 Milano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Vıyana Bonn PB PB Y PB PB PB PB 21 10 8 9 10 14 21 Budapeşte PB 13 Münih PB 17 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire PB Y Y PB Y PB PB 10 11 8 6 10 10 20 Şam PB 18 •0Açı* (£25 Parçalı bulutlu Sısiı Bulutlu ^ Çok bulutlu • > Yağmurlu Karlı Sulukar V Gok gûrulfulu G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada sı aklından evvel hareket eden bir kadından Türki- ye gerçeklerine uygun davranışlar beklenebilir mi? Kuşkulu demek bile yetersiz. Tek sözcükle ola- naksız! Ismet Solak bir özel TV'de iyi niyetle öteden be- ri tanıyıp konuştuğu Cevheri, Menteşe. hatta Ekinci gibi siyasetçılerin "üzüntü içinde" oldukla- rını sö/lüyor, "bir şeyler yapmak için çabaladıkla- nnı" anlatıyor. Solak ya da onun gibi düşünen siyaset dışı çev- relerin bunalıma "sivil bir çare bulmaya" yönelen araştırmaları, elbette değerli. Ne çare, çıkış yolu bulunabılir mı işte burası oldukça kuşkulu. Zira, Cevheri'ler, Ekincı'ler, hatta Menteşe'ler... El- birliğiyleŞaibe Hanım'ın bugünkü noktayagelme- sini sağlayan kişiler değiller mi? Türlü çeşit suçlamalarla karşılaşan, cehaleti is- patlanmış Şaıbe Hanım'ı Yüce Divan'dan kurtar- manın yollarını arayanlar, DYP'nin bugünkü üst kadrosu değil de kimler, söyler misiniz? Mayıs 1993 kongresinde "partiye yeni bir rüzgâr getireceğini" öne sürerek Şaibe'nin peşi sıra yola çıkanlar, bugün o rüzgârın anaforunda yavaş ya- vaş yittiklerinı görüyorlar mı acaba? Yeni bir hükümete can vereceği sanısıyla, bir u- mut meşalesi gibi sütunlara oturan DYP kurmayın- daki kışilerin, Şaibe Hanım'sız tek bir adım ataca- ğını sanmak "abesle iştigal etmek"tir. Türkiye, Takkeli'siz bir hükümete gereksiniyor mu? Kuşku yok. Evet! VVashington'dan yansıyan eğilimler; ABD'de de yeni bir hükümet beklentılerınden söz ediyor. O ka- dar ki haberler, VVashington'un rejim tıkanırsa -ki tı- kandı- Cumhurbaşkanı Demirelin "alternatifhü- kümet oluşturmak için hem makamını hem de nü- fuzunu kullanabileceği kanısında" olduğunu içeri- yor. Kim ne yapar? İyi, ama Demirel. hangi anayasal dayanaklarla bu kanıyı yaşama geçirecek? "Alternatifhükümet" için Demirel, makamını kullanamaz, böyle bir yet- kisi yok. Ne hükümeti azledebilir. ne de partisi ol- maktan çoktan uzaklaşmış DYP üzerinde "nüfuzu- nu kullanabilir". Rejimin tıkanmasına, TBMM'nin halk indinde gü- venilmez bir yapıya sahip olduğu kesinleşmesine karşın, cumhurbaşkanlarına "Meclis'i fesih yetkısi tanınmasına bile" olumlu gözle bakılmıyor. Pakistan'da olduğu gibi Çankaya'nın "başbaka- nı azletmesi" söz konusu değıl. Sonuç olarak cumhurbaşkanı, koşulları uygun görürse; TBMM'ye, siyasal partilere "çağn"da bu- lunabilir. Geriye DYP grubunda yıllardır bir türlü canlana- mayan sağduyunun harekete geçmesi olasılığın- dan başka bir seçenek kalmıyor. Takkeli-Şaibe hükümetinin bir an önce defterini dürmenin vazgeçilmezgereğı, son günlerde birkez daha ortaya çıkıyor. Takkeli'nin kurguladığı siya- setçiler, TSK ile zıtlaşmayı, anayasal ve yasal kimi gerekleri gözardı etmeyi hâlâ marifet sayıyorlar. MGK'den gelen laik cumhuriyeti kollayan ve ko- ruyan önlemlerin önemlilerine karşı çıkıyorlar. Bugün dayandıkları. yann dayanacaklan gerek- çeyi yine Şaibe Hanım veriyor. Lafın nereye uzanacağını ne biliyor. ne hesaplı- yor. "RP protokolü bozmadıkça, bu hükümet sü- recektir" diye çalım üstüne çalım. Kuşkusuz RP bu irdelemeyi kapıyor ve MGK isteklerinin "hükümet protokolünde bulunmadığım" söyleyip direniyor. Oysa, hemen her çevre ile zıtlaşmayı istemeyen bir hükümet -daha öncelerı olduğu gibi- MGK "tav- siyelerini", ilk Bakanlar Kurulu'nda "hükümet ka- ranna çevirir", ardından hemen olacaklar ile daha sonra yapılacakları saptayarak gerilimli günleri ge- ride bırakabilir. Perşembe günü hükümet bu anlayışı, bu diraye- ti gösterebilecek mi göreceğiz. Takkeli'nin kamuoyuna duyurduğu öğeler yeni bir krizın ilk işaretleri. Nevvyork Times şöyle yazıyor: "Erbakan kısa sü- re önce modern Türkiye'nin Atatürk'ün çizdiğila- ik ilkelerin sıkı kurallannı sorgulayarak alarma ne- den oldu." Ne alarmı? Hazret, yangına benzin dökmeyi sürdürüyor. Destek istediler Öğrencflerden uyan boykotu İstanbul Haber Servisi - Istanburdaki üniversite ve lise ögrencı dernekleri, ül- ke gündemindeki sorunlar- la ılgili olarak gençlenn söz hakkını kullanması amacıyla 12,13 ve 14mart tarihlerinde derslere gir- meyerek "uyan boykotu" yapmalan çağnsında bu- lundu. Öğrencıler. cezaevinde- ki arkadaşlan, eğitimde özelleştirme \e çetelere karşı tüm oğrencilerden boykota katkj vermelerini istediler. tstanbul Üniversite- si'tıin Beyazit'taki giriş ka- pısmın önünde toplanan bir grup üniversıte öğren- cısi. '12-13-14 martta am- fîlerden boykota, özgürleş- meje' pankartını açtı. Gençleri boykota destek vermeye çağıran ögrenci- ler, polisin uyansıvla da- ğ.ldı. Aralannda İstanbul, Yıl- dız Teknik ve Marmara üniversiteleri öğrenci der- nekleri ile İstanbul De- mokratik Liseliler Birlıği (İDLB) ve Demokratik Öğrenci Birliğı'nin de bu- lunduğu birçok öğrenci ör- gütü. yaptıklan ortak çağ- nyla, tüm öğrencileri, ken- di geleceklerine sahıp çık- maya davet ettiler. Açıkla- mada, güzel ve aydınlık bir Türkiye için öğrencilerin söz hakkını kullanması is- tenerek şöyle denildi: "Çiller, Ağar, Bucak ve tüm çetecilerin yarguanma- sı. cezaevindeki öğrencile- rin serbest bırakılması. DGM'-lerin kapahlması. eğitimde özelleştirmenin durnıası ve harçlann kaldı- nlması, soruşturmalar, uzaklaşnrmaiar ve atmala- nn son nulması. polis, jan- darma ve özel gmenlik bi- rimlerinin üniversiteden çe- kilnu-si için 12.13,14 mart- ta uyan boykotundaytz. Genciz, gelccegimizi ve bu- günümüzü istiyoruz." Rumlar uçak peşindeANKARA/ŞAM/LEFKOŞA (U- BA) - Türkıye'nin dört bir yanındakı komşulan hızla silahlanıyor. Kıbns Rum yönetimi S-300 fiizelerinden sonra şimdi de Rusya'dan Suhoi-SU- 34 savaş uçağı alırru için Moskova ile masıya otururken Suriye de ordu- sunun modernizasyonu için Rus- ya'dan tarık ve uçak desteğı ıstedi. lran ve Yunanistan ise Çin Halk Cumhuriyeti'nden orta menzilli füze alımı peşinde. Rusya'dan S-300 fuzelen ve T-80 tanklan alımı için sipariş veren Kıb- ns Rum yönetimi, Rusya Federasyo- nu'nun en büyük silah müşterileri arasına girmeye hazırlanıyor. Suhoı- SU-34 savaş uçaklan alımı için Mos- kova ile masaya oturmaya hazırlanan Kıbns Rum yönetiminin, her yıl si- lahlanma için 2-3 milyar dolara ya- kın harcama yapması dikkat çekti. Türkiye. Rum yönetiminin bu si- Iahlanmasının, Doğu Akdenız'de dengeleri bozacağı gerekçesiyle Rus- ya Federasyonu"nu uyarmaya hazır- lanırken bu defa Suriye de ordusunun modernizasyonu için Moskova'nın kapısını çaldı. Israil'de yayımlanan Haaretz gazetesi, Suriye'nin kara ve hava takvıyesı için Rusya Federas- yonu'ndan silah desteği talep ettiği- ni, Suriye'nin silahlı ki'vvetlerinin modernizasyonu talebine Rusya'nın olumlu cevap \erdigıni yazdı. Ha- aretz gazetesinde yer alan haberde. Suriye'nin eski Sovyet yönetimine olan silah borçlannın, yeni silah sa- tışlanyla uzun vadeli taksite bağlana- cağı vurgulanırken Türkiye ile lsrail arasında imzalanan savunma sanayii işbirligi anlaşmalanna da dikkat çe- kildi. Suriye ve Kıbns Rum yönetimi ya- nında, tran ve Yunanistan da silahlan- maya ağırlık verirken her iki ülkenin de Çin \ e Rusya Federasyonu'na yö- neldikleri gözendi. Yunanistan ve lran'ın, Çin Halk Cumhuriyeti"nden orta menzilli fiize alımı için pazarlığa girişmesi dikkati çekerken Irak'ın ye- niden kimyevi silah üretımine başla- ması Ankara'yı rahatsız ediyor. Türkiye'nin dört bir tarafinı çe\ı- ren komşulan, silahlanmayı sürdü- rürlerken Ankara firkateyn ve Cob- ra helikopter ambargosuna karşı ABD'yı bir kez daha uyardı. ABD'nin, Türkiye'ye uyguladığı firkateyn ve Cobra helikopten am- bargosu, ABD'deki Rum lobisinden kaynaklanırken ABD Dışişleri Baka- nı Madeleine Albright'a yazılan mektupta, firkateynlerin derhal tes- lim edilmesi isteniyor. Ankara'nın yanında, Amerikan ihracat \e güven- lik kuruluşu ALESA'nın başkanı Rkhard Milburn ile Türk-Amerikan Konseyi Başkanı emekli General Haynes'in de ABD Dışişleri Baka- nı'na mektup yazarak firkateynlerin biran önce Türkiye'ye teslim edilme- sini istedikleri öğrenildi. Rum kesimınin füzelerin ardından savaş uçağı alma girişıminin yanı sı- ra komşulanmız lran, Suriye ve Yu- nanistan'ın da hızla sılahlanmasmın bölgede yeni bir gerginliğe neden ol- ması bekleniyo-, Yunanistan'la birlikte Çin Halk Cumhuriyeti'nden orta menzilli füze alımı peşinde olan İran'ın elinde da- ha önceden Ankara ve tstanbul gibi Türkiye'nin en stratejik merkezleri- ni bile vurabilecek karadan karaya fırlatılan taktik balistik füzeler(TBF) olarak bilinen güdümlü fiizelerbulu- nuyor. lran'ın kimyasal-biyolojik si- lahlar ve güdümlü füzelenn yanı sı- ra nükleer sılahlar gelıştırmek için de yoğun bir faalıyet içinde olduğu bi- lınivor. 'Türidye'yi reddetmek yararınıza olmaz7 Meclis'te îran raporu görüşülecek • Baştarafı 1. Sayfada rinde geldiğini vurgulayarak Avrupa ve Av- rupa'nın bir parçası olan Türkiye'nin bun- dan etkilendiğine dikkat çekti. Demokra- tik, laik ve hukuk devleti olan Türkiye'nin Avrupa'nın bütün değerlerinin savunulma- sı için NATO üyesi olarak bir kale görevı yaptığını kaydeden Demirel, "İnsan hakla- n. demokrasi ve pivasa ekonomisine bağlı olanTürkiye.yoluna bu uygar değerlerie de- vam etmektedir'' dedı. Belçikalı işadamlanna Türkiye'de daha çok yatınm yapma çağnsında bulunan De- mirel, şöyle dedi: "Türkiye, piyasa ekonomisini benimse- miştir. Özelleştirme açısından geniş imkân- lar me>cuttur. Türkiye'nin daha çok geliş- mesi için yeni yatırunlara ihtiyacı vardır. Ge- çen 30 yıl boyunca pek çok dalgalanmalara rağmen Türkiye, >üzde 5 kalkınma hıztnı sağlaınış önemli ülkelerden biridir. Türki- ye'nin ticaretinin yüzde 55'i A\nıpa ülkele- riyledir. Belçikalı işadamlanna diyorum ki, burada büyük bir ülke vardır. Türkiye, Bal- kanlar, Orta Asya ve Kafkasya arasında köprü olmuştur. Türkiye'den bir atlama tab- tası olarak yararlanın diyorum. 65 milyon nüfusu ve 5 bin dolar alım gücü ile Türkiye iyi bir pazardır." 41 Belçika firmasının Türkiye'de iş yap- tığını anımsatan Demirel, iki ülkenin tica- ret hacmini yükseltmek için çaba gösterdi- ğini, ancak Türkiye'nin aleyhine 740 mil- yon dolarlık defisıt bulundugunu kaydede- rek, işadamlanndan Türkiye'den daha çok mal almalannı istedi. Türkiye konusunda Batı'da kötü propaganda yapıldığını kayde- den Demirel. Türkiye'nin demokratik ve la- ik kalacağını vurguladı. Türkiye'nin Avrupa'nın bir parçası olarak AB'ye üye olması gerektiğini anlatan De- mirel. 34 yıl önce üyeliği kabul eden Avru- pa'nın şimdi bunu reddedemeyeceğini be- lirtti. Gümrük birliğinin AB'ye üye olmak için önemli bir adım olduğunu. ancak güm- rük birliği nedeniyle Türkiye'ye vaat edilen- lerin yapılmadığını kaydeden Demirel, şun- lan söyledi: "Türki>'e'nin koşullan. AB'ye tam üye ol- mak için müzakerelere başlayacağı duv uru- lan ülkelerin hepsinden öndedir. Bu üİkele- rin çoğu Doğu A\Tupa ve Orta Avrupa ül- kesidir. Biz. bunlara karşı değiliz. Ama bun- lann çoğu Comecon ve Varşova PaktTnday- dı. Türkiye, dün .NATO'nun bir üyesiydi. Bu ülkeleri mü/akereve layık görüp Türkiye'\i bunun dışında bırakmak hoş bir durum de- ğildir. Bu. Türkive'yi incitir. Avrupa'nın Türkiye'vi incitmekte bir yaran yoktur. Av- rupalı dostlanma habıiatmakta yarar görü- yorum. Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerini, iş- birligini kötüleştirecek dunımlardan kaçı- nılması iyi olur." Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'in, 14 mart güıuî Fmlandiya'ya giderek Türkiye-AB ilişkileri başta olmak üzere diğer ikili konu- lan görüşeceği kaydedildi. Çiller'in, Finli yetkililerden Türkiye'nin AB üyeliği konu- sunda destek istemesi beklenirken, "Türki- ye'nin niçin AB'ye üye olması gerektiği" ko- nusunda bilgi de vereceği kaydedüdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Ser- metAtacanh, dün duzenledigı basın toplan- tısında, bir soru üzerine, Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili tezlerini anlatmak için her yolu denediğini bildirdi. Türkiye-AB Or- taklık Konseyi toplantısı ve AB troikası (bir önceki, şimdiki ve bir sonraki dönem baş- kanlan) ile yapılacak toplantılann da gün- demde olduğunu belirten Atacanlı, Dışişle- ri Bakanlığı içinde "Türldye'nin AB üyeli- ği ile ilgili görüş a>Tiuğj" olmadığını söyle- di. AB'ye tam üyelik hedefînin hükümet po- litikası olmaktan çıkarak Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisinde yer aldığı gibi "bir devlet poütikası" olduğunu belirten Atacanlı, Türkiye'nin bu görüşünün hafta sonunda tstanbul'da Çiller ile görüşen AB dönem başkanlığıııı yürüten Hollanda'nın Dışişleri Bakanı HansVanMierlo'yadaile- tildiğini kaydetti. I Baştarafı 1. Sayfada derece yetersiz olduğu vur- gulandı. Raporda, tran'ın te- röristleri koruduğu şöyle ifadeedıldi: "Ülkemiz ile İran'ın müş- terek hududunun güvenliği- nin sağlanması için 15 Eşlül 1992 tarihinde Tahran'da im- zalanmış olan mutabakat zaptuun 3. maddesi gereğin- ce, başta Van ve Ağn >alÜeri olmak üzere, sınır il valileri ile tran yetkilileri arasında 3 ayda bir topJann yapüdığı, bu toplantılarda 3 ülke vatan- daşlarnın sınırdan kanunsuz geçişlerine nıani olunması ve PKK örgütü mensuplannın ülkemize sızmasını önlemek için gerekli tedbirlerin alın- ması karar alüna aiındığı hal- de, her iki geçişin de artarak devam ettjği, İran toprakia- nnda PKK kamplannın bu- lunduğu, ülkemi/e giriş için sınır bölgesinde bekleyen te- röristlerin yerleri \e sayısı da belirtilerek bildirildiği. bu te- röristlerin tran tarafından güvenlik güçlerimize ateş et- tiği, ülkemize sızarak hudut yoluna mav ın döşedikleri ya- zılı ve sözlü olarak bikiirildi- ğihakle;bunakarşılık\erilen cevapta ülkelerinde terörist bulunmadığım. bannmasına müsaade etmeveceklerini ve büdirUmesi halinde avnı za- manda operasyon yapacak- lannı be>an etmişlerse de ge- rekli tedbirlerin vetcrincc ahnmadığı, İran sınmnda te- rörist gjrişlcriniıı devam etti- ği anlaşılmışnr." Kuzey Irak'taki otorite boşluğu ve diğer komşu ül- kelerin sınır güvenliğine ge- ' Erbakan özür diledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan, Cum- hurbaşkanı Sükyman Demirel'in tep- kisine, güvenlik makamlannın bu ül- keyi suçlayıcı buigulanna karşın iki ülke ilişkilerindeki gerginliğin Türk basınından kaynaklandığını öne sürdü ve Tahran yönetiminden özür diledi. İranlı yetkililerin Türk basınmda çı- kan haberlere "akıl ve sabırla" yak- laşmalanndan memnuniyet duyduk- lannı belirten Erbakan, diplomat bu- nahmının iki ülke arasındaİci işbirliği- ni etkilemeyeceğini. bütün projelerin sürdürüleceğini kaydetti. Başbakan Erbakan, tranlı diplomat- lann, Türkiye'nin içişlerine kânşarak laik rejirni hedef alan konuşmalan ne- deniyle gerilen Ankara-Tahran ilişki- lerinin normale döndürülmesi çabala- n kapsamında dün Türkiye'de temas- lannı sürdüren tran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Vyayeti'den özür diledi. Erbakan, Velayeti'yi kabulü sırasın- da gazetecilere yaptığı açıklamada. "Türkiye'de bir kısım medyanın, hür ülke olmak itibari>1e yapmış olduğu yaymlardan dolayı İranlı dostianmız üzülmüş olabilirter. Ancak akıl ve sa- buia bu olaylar üzerinde tavır takın- dıklannı görmekten büyük memnu- niyet duydum" dedi. tki ülke arasındaki gerginliği tranlı diplomatlann "şeriat çağjm" içerikli konuşmalanndan çok basın haberleri- ne dayandıran Erbakan. "bu gerginli- ğin, iki ülke arasındaki hiçbir projeyi etkUemeyeceğmi" bildirdi. Erbakan. i- ki ülkenin bırbirlerinin içişlerine ka- nşmadıklannı da vurgulayarak şunla- n bildirdi: "Sayın Veiaveti,Türkiye'de songün- lerdeohışanolaylar ile ilgili olarak tav- siyelerinûzi çok yerinde go'rdüğünü bildirdi. İki ülke arasındaki her olay- da sabır \c akılla hareket etmemiz ge- rekmektedir. Asiolan dostluğumuz ve işbiıiiğjmizdir." Ali Ekber Velayeti: İlk adım Türkiye'den Velayeti, Erbakan'la iki saatlik gö- rüşme sırasında verilen arada gazete- cilere yaptığı açıklamada, iki ülke ara- sındaki ilişkilerin Erbakan'ın başba- kan olmasından sonra geliştiğine işa- ret ederek "Türkiye ve İran flişkileri- nin her alanda gdişmekte olduğunu" öne sürdü. tran Dışişleri Bakanı, iki ülke ara- sındaki gerginlikJe ilgili olarak "Ama zaman zaman bazı pürüzler çıkmak- tadır. Geçmişte de taiuk olduğunıuz gi- bi, akıl ve sabırla bunun çözümü sağ- lanmahdır'' dedi. Ankara'ya gelişinde yaptığı açıkla- mada, Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'in Müsteşar Yardımcısı Büyü- kelçi AH Tuygan aracılığıyla mektup göndermesinin "iki ülke arasındaki sorunlann çözümü için atılan ilk adım" olduğunu kaydeden Velayeti, şunlan söyledi: "Rafsancani ve lran yönetimi tara- fından bu mektup memnunlukla kar- şılandL Benim Türkive'ye geüsim de ikinci siyasi adımdır. İki ülkede de var olan sağduyu sayesinde mevcut bütün sorunlar çözülebifir. Bu kezde geçmiş- te olduğu gibi sağduyu ile sorunlann aşılabileceğine inanıyoruz. İki ülkeyö- netimleri de bu tip krizlcri asmaya ka- rarB." Erbakan-Velayeti görüşmesine ka- tılan 3 bakanın da RP kanadmdan ol- ması dikkat çekti. Görüşmede RP'nin "Gölge Dışişleri Bakanı" Devlet Baka- nı AbduHah Gül, Devlet Bakanı Fe- him Adak ile Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanı Recai Kutan yer aldı. Demirel uyardı Velayeti'yi basına kapalı olarak ka- bul eden Cumhurbaşkanı Demirel'in, iki ülke arasındaki ilişkilerin bölge ba- nşı açısından önemli olduğunu, Anka- ra-Tahran ilişkilerinin karşılıklı çıkar, dostluk, iyi komşuluk ve içişlerine ka- nşmamailkelerine saygı doğrultusun- da sürdürülmesi gerektiğini bildirdi. Velayeti, Rafsancani'nin Demirel'i, aralık ayında Tahran'da yapılacak ts- lam Konferansı Örgütü (İKÖ) toplan- tısına davetini içeren bir mektubunu sundu. Çiller soğuk da\randı Velayeti'nin Dışişleri Bakanı Çiller ile görüşmesi sadece 20 dakıka sürdü. Velayeti'nin Ankara'ya gelişinde sa- dece Tuygan tarafından karşılanması İranlı yetkililerin rahatsızhk duymala- nna neden oldu. tran Dışişleri Bakanı Velayeti, "Biz Sayın Tuygan"ı çok sıcak karşılamış- ttk" diyerek rahatsızlığını açıkça belirtti. reklı önemı vermediklen için sızmalar olduğu da vurgula- nan raporda, "Kuze> Irak'ta bannan teröristlerden bir kısnu, buradan İran'a geçe- rek tran üzerinden ülkemize sızmaya çalışmakta. bu ne- denle de zaman zaman silah- lı çatışmalar olmaktadır" denıldı. îran yetkililen ile görüş- melerde. Türkiye'nin terö- ristlere karşı eşzamanlı ope- rasyon düzenlenmesi yönün- deki önerisinin dikkate alın- madığı. hatta zorluk çıkanl- dığı bilgisine de yer verildi. Raporda. tran'dan sızmalar nedeniyle yaşanan olaylar da şöyle özetlendi: "Alınan tedbiriere rağmen, huduttan terörist girişlerinin ve çaüşmalann olduğu ifade edilmiştir. Örneğin son sene- lerde. bu komşu ülkeden sı- zan teröristlerce hudut \otla- nna >erleştirilen mavınlann patlaması sonucu 10 göre\li- miz şehit olmuş ve 27 görevti yaralanmıştır. Hudut güven- liğinin arzu edilen seviyede sağlanması için geçmişte ka- çakçüıgı önlemek maksadı ile derelere yapılan karakollar, yeni şekli ile hâkim tepelere > apılnıalı. sınıra dikenli tel çe- kilmcli >e a>dınlatılnıalı. Ma- > ıniamaya karşı olarak birin- ci hat yolu asfaltlanmalıdır. Avnca devletler arası göriiş- melerde teröre karşı müşte- rek hareket etmek ve operas- yon yapmak üzere İran'la an- laşma yapümalıdır." Erbakan. hükümetı kur- duktan sonra çıkîığı ilk dış gezınin lran durağında, MtT ve diğer güvenlik makamla- nnın Tahran'ın Türkiye'vi hedef alan terörü destekledi- ğine ilişkin raporlannı dik- kate almadığını İranlı muha- taplanna iletınce yoğun eleş- tirilere hedef olmuştu. G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada üç saat 10 dakika süren görüşmenin ardından, "Karşımda başbakan bulamadım" dedi. O gün olağanüstü hareketlenen siyaset, bir bu- çuk yılı aşkın süredir durulmadı. Geçen gün Batılı bir ülkenin diplomatıyla sohbet ediyoruz. DYP-SHP koalisyonu döneminde Türki- ye'ye gelmiş. Siyasi yapısı rayına oturmuş bir ül- keden karaya oturmuş Türkiye'ye gelince, bıtaz şaşırmış. İlk günlerde her, "Hükümette kriz", "Koalisyon- da çatlak", "Kader haftası" habeıierinin ardından ülkesine "acil" bilgiler geçmiş: - Durum vahlm... Hükümet düşebilir... Siyasior- tam belirsiz... Aradan zaman geçmiş. Bakmış ki hükümet kriz- lerealışık. Ülkesine daha "temkinli" değeriendirme- ler göndermeye başlamış. Zamanla krizlere o da alışmış. Hükümetteki gerginlikler için "olağan du- rum ", "bekleniyordu" türünden göndermeler yap- mış... Diplomata son dönemdeki gözlemlerini sordum. "Hükümet bir süre daha devam eder" dedı. Diplomatı gözlemleriyle baş başa bırakıp, hafta başında siyaset yarışının göriinümünü aktaralım... DSP'nin RP'siz bir hükümet için her türlü öneri- ye açık olması, CHP ve ANAP'ta kabul görüyor, a- ma anahtarparti DYP... DYP'nin bunayaklaşımı her zamanki gibi ikili... ANAP ve DYP'lılerle sık sık görüşmeler yapıp DSP 'nin önerilorini ileten İstanbul Milletvekili Hü- samettin Özkan, "hafta sonu temaslan"n\n öze- tini dün Ecevit e ilettı... Görünümü şöyle özetleyebiliriz: "Umut çok değilse de yok olduğu da söylene- mez..." ANAP'ın ıçindeki, "RP ile hükümet kuralım"c\\a- rın sesi çıkmıyor. Şimdi onlarda "Bu RPileyolahn- maz" diyor. Ancak kritik bir noktada ANAP içinde kalıp RP lehine oy kullanacak milletvekillerinin sa- yısı 20'yi bulur... CHP lideri Denız Baykalın değeriendirmeleri, "En güzel demeç'' yarışmasını kazanır, ama DSP ile blok hareket etme zemininin olmaması, "sol kartı- n/"parçalıyor... RP ile DYP'nin diyaloğu ise son derece gerçek- çi. Şu aşamada birbirlerine muhtaç olmanın getir- diği karşılıklı bağımlılıkla, ola ki biri yarı yolda ayrı- lırsa ona karşı kullanılacak silahları hazır tutmanın getirdıği içten pazarlıklılık devam ediyor... DYPbiryandan, "RPilebuişlerigötürmekzor"a oynuyor. Ote yandan, "RP ile ikibinli yıllara kadar beraberiz" nakaratlarını haykırıyor. Tehlikeye girmiş siyasi geleceğim... Zayıf bir olasılık olarak görünüyor, ama ola ki DYP içindeki hareketlenme biraz daha üst boyut- lara çıkarsa ne olur? İlk akla gelen şu: "Tansu Çiller zor duruma düşer. Siyasi geleceği tehlikeye girebilir..." Olabilir mi? Çok zor... Zira Çiller ve çevresi siyasi geleceğı- nin bir ölçüde tehlikeye girdiğinin ayırdında. Bu yüzden belki de şöyle düşünüyorlar: "Tehlikeye girmiş siyasi geleceğin davası ol- maz..." Bu pencereden bakarsak, parti içinde, "RP ile daha fazla gitmez"c\\er biraz ileri gidecek oiursa Çil- ler hemen manevra yapacaktır. "Evet" diyecektir, "Bence de gitmez..." O zaman ne yapacaktır? Hükümeti, parti içi muhalefet değil ben bozuyo- rum, diyecektir. Yine, "siyasi ağıriığını" sürdüre- cektir... DYP'lilerin, "Hele bir 15-20 gün bakalım. RP'yi hemen sıkıştırmayalım" sözlerinin samimiyeti yok. DYP'nin, "Hele şu gensoru geçsin sonra bakalım", "Hele şu komisyon oylamalan bitsin sonra baka- lım" sözleri, artık yalama oldu... En gerici parti ise RP... Ortam bundan daha iyi gerilemezdi. Şiirlerinden bile kin akıyor... Adamlar kılıçları çekmiş, mağdurları oynamak hevesındeler... RP sistemın içinde mi dışında mı tartışmalan ben- de ilk şu soruyu çağrıştırıyor: - intihar etmek iyi bir şey mi kötü bir şey mi? f C n v n k Y n p ı e l n n Vakkorama tarafindan düzenlenen ıvayaK l a n ş ı a r ı 15 ^ ^ ^ K ^k Y a n ş l a ı % Ulu .dağ'da >-apıldı. Yanşmada süper minik bayanlarda Timuçin Balkan. minik bayanlarda Me- like Orhon. minik erkeklerde Batıkan Güven, çocuk bayanlarda Pınar Adıgüzel, çocuk er- keklerde Cagil Dedeoğlu, ümit bayanlarda Seün Karaçam. ümit erkeklerde Can Özalp. yıldız bavanlarda Selin Ozalp, >TWIZ erkeklerde Can Babaoğlu. genç bayanlarda Sissian Kasdary an. genç erkeklerde Can Bakır. bü> ük bayanlarda Vlarina Belvieva, büyük erkek- lerde Ali Gölpınaru, anne-babalarda Münet Coşkun ve Mehmet Tekinel birinci oldular. ^totocross yarışmda ise Sami Peker birinciliği elde etti. (Fotoğraf: tPEK YEZDANt) Oeniz Kuvvetleri Komutanı Cüven Erkaya 'Hatiboğlu'nun şiiri hoşuma gitmedi' KOCAELİ (AA)- Deniz Kuvvetleri Ko- mutanı Oramiral Güven Erkaya, TBMM Başkanvekili Yasin Hatiboğlu'nun medya- da yer alan şıiriyle ilgili olarak "Hoşuma git- medi, onun kendi duygulandır r> dedı. Izmit Büyükşehır Belediyesı Kocaeli Briç Kulübü Derneği Lokali'nin açılış törenine katılan Oramiral Erkaya, gazetecilerin so- rulannı yanıtladı. "Siz hiç acı görmediniz mi" şeklindeki soruya Erkaya. "Ben çok acılar gördüm. Kıbns Banş Harekâtı'nda gemi kaptamydım, 58 personelimi kaybet- tim. Gemi kaptanı oimayan bu acıyı bile- mez" dedı. Oramiral Erkaya, Yunan savaş gemileri- nin 3 gün önce Ege Denizi'nde Türk savaş gemilerine yönelik taciziyle ilgili bir soru- ya da şöyle yanıt verdi: "Yunan gemisinin kaptanı ile Türk gemi- sinin kaptanı arasındaki bir anlaşmazlıktan olmuş olabilir. Vunanistan'ın dış polhikası değildir. Dışişleri Bakanlığı nota vermiş, ben de Yunanistan Deniz Kuvvetleri'ne yazı ile protesto çektim."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear