18 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 KASIM 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sokak Çocuklan Vakfı Başkanı Onur, 1 milyon sokak çocuğu adayının olduğunu söyledi 'SHÇEK olanaklamıı kııllaıııınyor' tPEKYEZDANİ Türkıye'de yüz binın üzerinde çocuk, sokaklarda yaşıyor. Sokak çocukJannın sayısı hızlı göç, yoksulluk, aile içı şiddet ve istismar gi- bi nedenlerden dolayı sürekli artarken ülkemızde bu çocuklara yönelik çahş- malar yapan bir devlet kurumunun "hâ- lâ"olmaması, sivil toplum örgütlerini ellerindekı kısıtlı ımkânlan harekete ge- çinneye yöneltiyor. Türkiye Sokak Çocuklan Vakfı Baş- kanı Cumhur Onur, kimsesiz çocukla- n korumakla yükümlü Sosyal Hizmet- ler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun (SHÇEK) elindeki olanaklan hıçbir şe- kilde değerlendirememediğini savunu- yor. Türkiye'de sokak çocuğu olmaya a- day bir milyon çocuk olduğunu belırten Onur, devletin sokakta yaşayan ve kim- • Onur, "Yani birçok demek, kişi çıkıp sokak çocuklanna yönelik yardımlar topluyor, konserler veriyor, birçok etkinlikler yapıyorlar. Bir sanatçı kalkıyor, 'Ben bu kasedin gelirini sokak çocuklanna veriyorum' diyor, öbürü 'Ben şu konserin gelirini veriyorum' diyor. Bunlann hepsi, tamamıyla çocuk sömürüsüne yönelik hadiselerdir. Hiçbirinin aslı astan yoktur, bu yardımlann hiçbiri de gerçekleşmemiştir" görüşünü savundu. sesiz çocuklar konusunda mutiaka sivil toplum örgütleriyle işbırliği yapması gerektığinı belirtıyor. Sosyal Hızmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan beklentilen bulunduğu- nu anlatan Cumhur Onur, şöyle devam ettı: "Bu kurumun elinde sayıstz taşm- mazlar, arsa, bina ve müthiş bir parasal güç bulunuyor. Ancak Çocuk Esirgeme Kurumu elindeki bu olanaklan hiçbir şekilde degerlendirememektedir. Kuru- mun bugün baktığı çocuk sayısı 23 bin civanndadır. Oysa la Türkiye'de, yine SHÇEK'nin rakamlarry la söylüyoruın, korunmaya ahnması gereken, yani so- kak çocuğu olmaya aday bir milyon ci- vannda çocukbulunmaktadır. Şimdi bu açığı devlet ya sivil toplum örgütleriyle işbirliği yaparak ya da kendi olanakla- nyla kapatacak. Dev letin bunu yapacak kendi kadrolan yoktur. Parasal ve ma- la yönelik kaynaİdar sivil toplum örgüt- lerine devredilmeli, ancak onlar da yine dev-let tarafindan tabii ki denetlenmefi- dir." STÖ'lerin de ne yapıp ne yapmadı- ğını ne kamuoyu, ne de devletin tam olarak denetleyemedığinı kaydeden Onur, "Yani birçok dernek, kişi çıkıp sokak çocuklanna yönelik yardımlar topluyor, konserler veriyor, birçok et- kinlikler yapıyorlar. Bir sanatçı kalkı- yor, 'Ben bu kasetin gelinni sokak ço- cuklanna veriyorum' diyor,öbürü 'Ben şu konsenn gelirini venyorum' diyor. Bunlann hepsL, tamamıvla çocuksömü- rüsüne yönelik hadiselerdir. Hiçbirinin asü astan yoktur. bu yardımlarm hiçbi- ri de gerçekleşmemiştir'' görüşünü sa- vundu. Onur, Sokak Çocuklan Vakfi'nın çalışmalanru şöyle özetledi: "Bizimön- celikli çahşmalanmız içinde sokaktan çekip kopardığunız çocuklanmızuı ba- nndıgi, toplum hayaüna uyum sağlaya- bilmeleri için gerekli ilk adımlan atük- lan İlkadımevi' miz var. Şu anda 16 ço- cuğun yaşadığı evde psikolog, psikiyat- ri hemşiresi, çocuk geiişim-eğitim uzma- nı ve bir e\ annesi aile ortamında çalışı- yor. Ulkemizde yılbaşı, bayram, nikâh gibi nedenlerie Idmseye faydası ohnayan müthiş bir promosyon hediye tüketimi yaşanryor. Oy sa ki bizim gibi sosyal yar- dını kuruluşlannın kaynak ihtiyacı var. Bu yüzden Türkiye'deki tüm tüzel kişi- leri herhangi bir nedenle bir firmay a ya da şahsa göndermesi gereken ajanda, çakmak gibi promosyon veya hediyeyi vakfa bağış haline dönüştürmeye çagı- nyoruz." Kampanya hakkında bilgı almak ve yardımda bulunmak ısteyenler içın vak- fin telefon numarası: 0-212- 259 89 91 Vakfin hesap numarası: Türkiye So- kak Çocuklan Vakfı Akbank Valideçeş- meŞubesi 10060/01-2. Çocuklardan 'Sigarayı bırahn' çağrısı Sigara içme yaşının 10'lara düştüğü ulkemizde, çocuklar anne-babaianna "Sigarayı bırakuı" çağnsı yapü. Ortaköy Princess Oteli'nde devam eden Sigara ve Sağlık Kongresi kapsamında düzenlenen "Çocuk ve Sigara" paneline kaûlan çocuklar, sanatçı Banş Manço ile sohbet ettiler. Sigaranın kendilerine verdiği zaran en doğal gözlemleriyle anlatan çocuklar, ailelerini Banş amcalanna şikâyet ettiler. Banş Manço da çocuklar için ciddi bir sorun haline gelen sigarayla mücadelede küçüklerden önce büyüklerin eğitilmesi gerektiğini söyledi. (Fbtoğraf: SAADET USLU) T.C YEDİTEPEÜMVERSİTESİ Üniversitemizde mevcutboş kontenjanlann doldurulması için 1997 Öğren- ci Yerleştirme Sınavı'na (ÖYS) girerek merkezi sistemle herhangi bir prog- rama yerleşmemiş olan adaylar arasından aşağıdaki Fakülte ve Bölümlerimi- ze hizalannda belirlenmiş taban puanlanmn üstünde geçerli puan almış ol- mak koşulu ile doğrudan başvuru ve önkayıt sıralama sistemiyle öğrenci alınacaktır. Fakûlte ve Bölümler Tıp Fakültesi Diş Hekimliği Fakültesi Hukuk Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Mimarlık Bölümü Halkla tlişkiler ve Tanıtım Bölümü İktisat Bölümü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Taban Puanları F 404.973 F 385.606 S 424.439 D 323.987 M 377.166 M 406.763 TS 361.255 TM 300.174 S 370.313 ADRES : Yeditepe Üniversitesi Acıbadem Kampüsü İbrahimağa Mah. Köftüncü Sok. No: 1 Acıbadem / İSTANBUL Tel. : 0 (216) 326 34 15-22 Dahili 212/213 Sigara reklam panoları kaldırılıyor DEVRtMSEVtMAY Sigara markası logolannın bulunduğu reklam panosu ve tabelalan, 26 Kasım'dan itibaren kaldınlıyor. Sigara markası logola- n kullanan işyerleri 10 milyondan 500 mil- yona kadar ceza ödeyecekler. Sigarayla Sa- vaşanlar Derneği Başkanı Ubeyd Korbey, sigara fîrmalannın yasaya karşı önlem ola- rak markanın yazılmadığı, ancak anımsatı- cı renk ve şekillerinin kullanıldığı yeni lo- golar hazırladaklannı be- ^ • lirtti. Korbey, bunun da suç kapsamına girdiğini söyledi. Ubeyd Korbey, toplumu sigara alışkanlığını özen- dirici reklam ve tanıtım kampanyalanndan koru- mak amacıyla 7 Kasım 1996'da kabul edilip 26 Kasım'da da Resmi Gaze- te'de yayımlanan yasanın bugüne kadar pek çok kez delindiğini söyledi. Sağ- ltk, eğıtım, ulaşım, külrür hizmeti veren yerler ve ka- i 3 igarayla Savaşanlar Derneği Başkanı Ubeyd Korbey, bazı TV kanallannın yaklaşık 2 haftadır sigara yasasını delen yaymlar yaptıklanm belirterek devletin bu TV'lerden alması gereken para cezasının yanm trilyona ulaştığını öne sürdü. mu kuruluşlannın bulunduğu binalarda sı- gara içılmesınin kesınlikle yasak olduğunu anımsatan Korbey, yasanın bu maddesinın tam olarak salt toplu taşıtlarda uygulandı- ğına dikkat çekti. Korbey, 26 Kasım'dan iti- baren kanun maddesınde sayılan tüm bina- larda "Sigara içme bölümleri''nm yapılma- sı, bu ayn bölümlerden sigara içilmeyen yer- lere duman gidişini engelleyecek havalan- dırmanın da sağlanması gerektiğini bildir- di. Maddeyi yerine getirmeyen kuruluşlar- da sonımluluğun tamamen müdüre ait oldu- ğunu anımsatan Korbey. ışletmecınin olası "Biam ayn bölüm yapacak imkânımızyok"' mazeretlerinin de yasa karşısında hıçbir de- ğeri olmadığının altını çizdi. 26 Kasım'dan itibaren tüm sigara satan dükkânlann ve reklam panolannın da değiş- mesı gerektiğini vurgulayarak sigara firma- lannın bu uygulamayı da delmeye hazırlan- dıklanm savunan Korbey, "Yasada sigara markasını anunsaacı hiç- bir alamet bile kabul edil- miyor. Oysa bu nrmalar gece mavisi, deve resmi ya da kırmızı-beyaz kjgo kul- lanarak ama sigara adı yazmayan yeni reklamlar haflrlaüyorlar" dedi. Kor- bey, tüm sigara satan dük- kânlan tek tek dolaşarak yasayı delen uygulamalan kaymakamlığa bildirecek- lerini söyledi. Ubeyd Korbey yaklaşık iki haftadır bazı TV kanal- ^"^™"""^^^ lannda sigara firmalannın reklamlannı yapıldığını da belirterek ko- nuyla ilgili 32 ayn makama ihbarda bulun- duİdannı ifade ettı. Sigara reklamı yayım- layan TV'nin 500 milyon lira ceza ödeme- si gerektiğini anımsatan Korbey, "Bu iki hafta içinde devletin yasağı delen bu TVIer- den alacağı toplam para yanm trilyon ol- muştur. Söz konusu yayınlann kesinlikle ta- kipçisiyiz. Kanunlar sigarayla savaşanlar- dan yana" diye konuştu. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Yanın 10 Kasım! Yann tam tamına 59 yıl olacak Atatûrk aramız- dan aynlalı. 20. yüzyılda her toplumdan önemli insanlar çık- tı... Kahramanlar, devrimciler, devlet adamlan... Ço- ğu çoktan unutuldu. Kimisi halkı tarafından baca- ğından asıldı. Kimisi halkına ve insanlığa yaptıklan- nın bedelini intihar ederek ödedi. Kimisinın adı yol- lardan, alanlardan, kentlerden silindi. Kimisinin heykelleri yerlerde sürüklendi. Ama Atatürk hâlâ kafalarda ve yüreklerde. Yanm yüzyıl sonra sanki yeniden doğuyor. Orta Asya'dan Kafkaslar'a, Atatürk'ü incelemek üzere araştırma merkezlen kuruluyor. Başında bir Bukjar profesörün bulunduğu Balkan Bilimler Der- neği, Atatüri<'ü yüzyılın en önemli kişisi ilan ediyor. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı, birçok konuş- masında Atatürk'e olan hayranlığını dile getiriyor. ABD'nin bayan Dışişleri Bakanı, dünya büyüklerinin önünde kadın haklanndan söz ederken, Atatürk'ün düşüncelerini anlatıyor. Geçen yıl 10 Kasım'da Anıtkabir'in yollannı taşı- ran bir milyon insan... Birkaç ay önce Hipodrom'da Ata'sına bağlılığını haykıran beş yüz bin genç... 29 Ekim'de sokaklara dökülüp marşlar söyleyen, eğ- lenen yüz binler... Ve o yüz binleri TVIeri başında izlerken heyecan- lanan, gözyaşı döken milyonlar... Atatürk'ün hâlâ toplumunun yüzde 84'ünden büyük saygı ve sevgi gördüğünü ortaya koyan kamuoyu yoklamalan... • • • Acaba niçin Atatüri< yeniden güncelleşti? Niçin yeniden doğdu? Bunun dört nedeni var. Birincisi... Dünyanın son yıllarda yaşadığı değiş- meler onu haklı çıkardı. Sovyetler Biriiği yıkılırken, Yugoslavya kan gölüne dönerken; evrensel ve ka- lıcı değerieri yakalamış olan devrimcinin Atatürk ol- duğu görüldü. Ikincisi... Batı'da yüzyıllar boyu kan ve gözyaşı ile elde edilmiş haklan ve özgürlükleri Atatürk'ün dev- nmi bu topluma zahmetsızce kazandırmıştı. Çaba- sız elde edilenlerin değeri, ancak onlan yitirme teh- likesi ortaya çıkınca anlaşıldı. Üçüncüsü... Çözülme, parçalanma kuşkusu içi- ne giren toplumlar, varlıklannı koaıma içgüdüsü için- de, etrafında birieşebileceklen ortak bir değer arar- lar. Toplumumuz da bu gereksinme içinde Atatürk'ü yeniden keşfetti. Dördüncüsü... Atatürk'e yönelik saldınlar öylesi- ne haksızlaştı ve çirkinleşti ki, yarattığı tepkilerin bo- yutlan da aynı ölçüde büyük oldu. Doğruya yapılan saldın, doğru ile eğıinin bilincine vanlmasını kolay- laştırdı. Ve Atatürk... belki kendi yaşamında bile olmadh ğı kadar güçlendi! ••• Atatürk niçin eskimedi? "Cumhuriyetçilik" ilkesi, demokrasi ile özdeşleş- ti. Hem de katılımcı, sivil toplumcu bir demokrasiy- le... Atatürk devrim için demokrasiyi ertelemedi. Hatta Kurtuluş Savaşı'nı bile demokrasiyle yürütme- ye çaba gösterdi... Ve baskı rejimlerinin yıkılması, demokrasi ve özgüriük rüzgâriannın dünyada yeni- den esmesi, Atatürk'ün haklılığının yeni birkanıtı ol- du. Atatürk, aynı topraklar üzerinde yaşayan insan- lararasında bir "biz" duygusu yaratılmadan çagdaş- laşılamayacağının bilincindeydi. Ama "Ulusçuluk" ilkesinı ne ırk ne de din temeline değil, kültür ortak- lığı üzerineoturtmuştu... Bosna-Hersek'teyaşanan insanlık trajedisi, Atatürk'ün haklılığının son kanrth nı oluşturdu. Laikliği kabul etmemiş olan Islam ülkelerinin, bi- limin ve teknolojinin gelişmesine katkısı srfır düze- yinde. Bütün Arap ülkelerinin bilim ve teknolojinin gelişimine katkısı küçücük bir Israil'in yüzde 4'ü ka- dar. Oysa bir zamanlar durum tersineydi. Son yıl- larda demokrasi ve özgüriük rüzgârianndan tek et- kilenmemiş olan ülkeler, laiklik dışı, kimisi de şeri- atçı olan Islam ülkeleri oldu... Ve Atatürk'ün "Laik- lik" ilkesinin önemi bir kez daha somutlaştı. Atatürk'te "Halkçılık", sosyal adaletçilik demek- ti. Emeğin hak ettiğini alması, toplumda ayncalıklı kesimlerin yaratılmaması demekti... Türkiye dünya- da gelir dağılımı en bozuk on ülke arasına girdi. Top- lumsal banş bozuldu... Ve Atatürk'ün bir ilkesi da- ha vazgeçilmez oldu. Atatürk için devlet, geri kalmışlıktan kurtulmanın vetoplumsal adaleti sağlamanın biraracıydı. "Dev- letçilik" anlayışı özel kesımi dışlamıyor, tersine "e- sas " alryordu. Ama toplum yarannın gerektirdiği her yerde devleti görevlı kılıyordu... Sadece Güneydo- ğu'dayaşananlar bile bölgenin toplumsal-ekonomik yapısının değişmesi için devletin etkin katkısının ka- çınılmazlığını gösterdi... Atatürk'ün devletçiliği bir kenara ititerek, bölgeler ve sınıflar arası dengesiz- liklerin giderilemeyeceğini gözler önüne serdi. Ve Atatüri< eskimedi... Çünkü onun "Devrimcilik" anlayışı, sadece eski kurumlann değiştirilmesini ön- gönmüyordu. Sürekli değişen bir dünyada, sürekli olarak en ileri çözümlerin yaşama geçirilmesini de öngörüyordu. llkelerinden sapmayarak, aklın ve bilimin ışığın- da, "en ileri çözüm/erin bulunmasını ve yaşama ge- çirilmesini... ••• Yann 10 Kasım. Yann Atatürk aramızdan aynlalı tam tamına 59 yıl olacak. Niçin hâlâ güncel, niçin hâlâ dipdiri ve eskisınden de güçlü olduğu üzerinde bir kez daha düşünmenin tam zamanı! ÇYDD'den Erbakan'a tepki Başkan Türkan Saylan "Atatürk, cumhu- riyet düşmanlanyia işimiz olamaz" dedi. tstanbul Haber Servisi - "Adil düzen" söylemlerine ara veren ve demokrasi, insan haklan gibi ol- gulan savunmayı başlayan RP Genel Başkanı Necmettin Erba- kanın Atatürkçülere vereceği yemeğe Çağdaş Yaşamı Destek- leme Derneği'den (ÇYDD) cevap geldi. ÇYDD Genel Başkanı Türkân Saylan,u Devletdaireleri- mizL, okuIlanmızL, camilerimizi i- nanç somürüsü. Atatürk, cumhu- riy et laiklik ve kadın düşmanlığı odağı haline getiren parti ve kişi- lerle hiçbir ilişkimiz olamaz" de- di. İnsan haklan ve demokrasiyi Türkıye'nin birincı sorunu ola- rak iian eden, partililerden kadın- lann ellerini sıkmasını isteyen RP liden Erbakan'ın yeni adımı, Atatürkçülere vereceği yemek. Erbakan'ın, Devlet Tıyatrolan Genel Müdürü Bozkurt Kuruç, Cem Karaca, Cüneyt ve Ayten Gökçer, Türkân Saylan gıbı isün- lenn davet edileceğı belirtilen ye- mekte, demokrasi ve özgürlükler noktasında uzlaşma çağnsı yapa- cağı ve kapatma davası için des- tek isteyeceği kaydediliyor. ÇYDD Genel Başkanı Türkân Saylan, dün yaptığı açıklamada, demokratik-laik bir hukuk dev- letini savunduklannı vurguladı. Türk halkmın son yıllarda yaşa- dığı karanlık ve çarpık eylemler- den sonra çağdaş ve laik hukuk devletinin önemini kavradığını ifade eden Saylan, açıklamasında şu sözlere yer verdi: "Siyaset yapmak ve iktidan ele geçirmek içinhalkın masum inançlannısö- müren. ülkevi inananlar- inanma- yanlar olarak bölmeye calışan, kendi açüklan yoisuzluk dosyala- nnı hasır aln eden; partizanhgı, adam ve şirket kayırmayı her alandayöntem belirteyen partiler ve kişilerie hiçbir iüşkimizolamaz. Halkımız bireyleri ve srvil toplum örgütleriyle bundan böyle nasıl bir tutum alacağına kendi özgür iradesiyle karar verecek, inançsö- mürüsüne, inançlaruı siyasete araç edümesine ian vermeyecek- tir. Böylece büine_"
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear