22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 KASIM 1997 PAZAR 10 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 18 Sınop 17 Edime PB 21 Samsun 18 Kocaeli PB 20 Trabzon 16 Çanakkale PB 20 Giresun Izmir 16 23 Ankara Manisa Aydın A 21 Eskişehir 15 Denızli A 24 Konya 13 21 Sıvas 15 Zonguldak A 16 Antalya A 23 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkârı Van A A A A A A A A 2b 25 17 20 15 18 12 11 10 Marmara parçah bu- lutlu, diğer yerler az bulutlu ve açık yur- 0s|0 dun iç kesimleri yer H e l s ı n k i i l k K Beriin H e l s ı n k i yer sislı geçecek. s t o c k h o | m Hava sıcaklığı butun K 7_ Budapeşte Y Hava sıcaklığı bütun , ™ yurtta biraz daha ar- L O n a r a Madrid _Y 13 Vıyana tacak Rüzgâr. ku- Amsterdam Y 13 Belgrad zey ve batı yönler- Brüksel Y 13 Sofya denhafıfyurdunba- Parts Y 12 Roma tı kesımlerinde orta Bonn Y 14 Atina kuvvette esecek. Münih Y 12 Milano ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire K PB PB PB ÇB ÇB PB A 4 26 10 8 19 14 19 26 Şam 17 Parçalı bulutlu Sıslı t Çok bulutlu Yağmurtu Ka-tı jkar > Gök guruttülu G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK I Baştarafi 1. Sayfada Hele yakın geçmişi; işine gelmediği ya da bel- lek zayıflığı nedeniyle hiç anımsamıyor. _ 1990'daki Körfez krizinde rahmetli lideri Turgut Özal, savaşa girmemizin yararlarını sıralayarak halkımızı kandırmaya uğraşırken "ABD'den bize uyguladığı tekstil kotalannı" kaldırmasını istediği- ni, olumsuz bir yanıt almadığını söyleyip durdu. Aralıkta Başkan Bill Clinton ile görüşeceği açık- lanan Başbakan Yılmaz, "ABD, tekstil kotalannı AB 'ye uygulamadığına göre hukuken gümrük bir- liği içindeki Türkiye 'ye de uygulamaması gerekir" diyor. Ne çare; "kotalar" konusu sade insanlanmızı fazla ilgilendirmiyor. Başbakan Yılmaz'ın, "Bu yıl zor geçecek" demesi, her çevreyi sadece ilgilen- dirmiyor, ayağa kaldırıyor. "Yakışıklı" Deniz Baykal'ın dediği gibi hemen her bireyin kafasında basıt bir soru kıvnlıyor: "Pe- ki ama, hiçbir koalisyona nasip olmayan destek- le dört aya yakındır işbaşında olan bu hükümet, kışı rahat geçimnemiz için ne yaptı?" Basit bir açıklama Yakışıklı'dan: "Yaz aylannda kannca gibi çalışacağına, ağustos böceği gibi yan gelip yattı!" Yok yok! Doğrusu Yılmaz'a haksızlık ediyor Ya- kışıklı. Haksızlık ediyor; çünkü Başbakan, yaz bo- yu medya krallarını yazlıklarında ziyaret edip uzun söyleşiler yaptı. O aylarda ülkemizin önde giden holding sahipleriyle düğün dedi, şu ya da bu top- lantı dedi, buluştu, görüştü ve... Işte, meyvelerini şimdi topluyor. Koç Grubu adı- na Rahmi Koç, enflasyonun 1998'de yüzde 50'lereçekilmesineyardımcı olmak amacıyla "ge- rekirse önümüzdeki yıl kâr etmemeye karar ver- diklenni" açıklıyor. Neye dayanarak bu karan alıyor Koç Holding, yazılı açıklamasındaki 4. madde- ye göre; "Hükümetimizin bu çok önemli sonınu çözme yönünde ortaya koyduğu ciddi niyetini, somut ve kararlı adımlarla desteklemek" gerek- tiğine inanryor. Terslik! Ne var ki çoksesli dünyamızda Koç'a önce Ec- zacıbaşı, sonra Üzeyir Garih, Ishak Alaton, İTO gibi kuruluşlar karşı çıkıyor. Rahmi Bey kardeşi- miz destek gördüğü TOBB ve TİSK yöneticileriy- le "yalnız" kalıyor. Trilyonlar tutarındaki "büyüközvenye" niçin kar- şı çıkılıyor? Çeşitli açıklamaların ilki "Paranın yüzü tatlıdır" diye başlıyor. Ama olayda şeytan parmağı ara- yanlann öne sürdüğü gerekçe bir başka: Demek ki başta Eczacıbaşı ile öteki holdingler, "hüküme- tin enflasyon konusunda ortaya koyduğu ciddi niyete inanmıyorlar". Oysa, asıl kutlanması gereken kişi, ne holding sahibi ne de siyasetçi. Bir bürokrat: Hazine Müs- teşarı Mahfi Eğilmez. "Gerekirse bu yıl kâr etmeyiz" şeklindeki açık- lamasından ötürü Koç'u kutluyor kutlamasına da sürgitinde söylediklerini ne Koç'a yakın medya yazabiliyor, ne de sermayeye karşı çıkamayan si- yasetçilerimiz... Eğilmez, "Koç'tan ve temsil ettiği kesimden 'zorla kârından fedakârlık etmesini istemeyecek- lerini', ancak temenni edebileceklehni" üzerine basarak yineliyor ve... "Bu" diyor: "özel sektörün hiç kâr etmeyeceği anlamını ta- şımıyor. Kârlanndan bir miktar fedakârlık etmek- tir." Hah, şöyle! Bir kişi nihayet gerçeği, ama sade- ce yalın gerçeği dile getiriyor. Kârdan vazgeçen yok. Bir miktar fedakârlık edenler şimdi konuyu aralannda tartışıyortar. Ama unutmayalım: IMF engeli biryıl içinde "şok" önlemlerde (kazıklarda) ısrariı görünüyor. Yılmaz ise önlemleri (kazıklan) üç yıla yaymanın peşinde. Önlemleri yaymaya örnek ise: öyle bir örnek ki 1980'de Istanbul'daekmek25 lira. Bugüne kadar 6199 kez zam görmüş. Bu yıl dördüncü zam ka- pıda durdurulmuş. Neden mi? Zam; ucuz ekmek nasıl yapılabilir diye 10 gün için ertelenmiş. 17 yıl uyuyan güzel, 17 yıl sonra ucuz ekmeğe önlem anyor. Tann aklımızı korusun! Kamunun ağırlığı • Baştarafi 1. Sayfada mesi gjerektiğine dikkat çekti. Onen, Türkıye'nin yanlış uygulamalar sonu- cunda enerjide dışabağım- lılığı hızla artan ve darbo- ğazlarla uğraşan bir ülke durumuna geldiğini söyle- di. TMMOB Başkanı Ya- vuz Önen, enerji alanında tekelleşmeye gidilmesinin zararlanna dikkat çekerek şunlan söyledi: "Tekel oluştuktan sonra fiyat ayarlamalannı denet- leyecek hiçbir kurum kal- mıyor. Zaten yakınmamı- an bir yönii de bu. Yalnız tüketici açısından değfl, Türkiye*nin enerji politika- lan açısından da özel alana asla terk edilmemesi gere- ken bir sektör olarak görü- yortız. Halk açısından fır- sat gehnişken ve yargı da bunu engellemekteyken özeileştiıme konusunda dı- şandan gelen baskılara di- renmek gerekiyor." Kabine hukuk tanımıyor • Baştarafi l. Sayfada Uler, Bakanlar Kurulu'nun yargı kararlanyla ilgili karar alma yetkisi bulunmadığını vurgulayarak, bunun anayasa- yı ihlal suçu oluşturacağinı söyledi. Başbakanlık ve ÖlB (Özelleştirme tdaresi Başkanlığı) hukukçulanncahazırla- rian "Bakanlar Kurulu Prensip Karan*'nda özelleştirme- ler hakkındaki iptal kararlannm "fiilen uygulanamaz" ol- duğu savunuluyor. "Yapılmış özelleştinne işlemlerinin ge- çerli okJuğu" iddia edilen prensip karan. kararnameden farklı olarak cumhurbaşkanmın imzasına da gitmeyecek. Enerji • Baştarafi 1. Sayfada yılına kadar 40 bin megavat elektrikenerjisi kapasitesi- ne gereksinimi olduğu kay- dedildi. KÎTAP UYGARLIĞIN SİMGESİDİR. UYGAR İNSANLARKİTABAVE KİTAPÇIYA GEREKEN ÖNEMİVERMEÜDlR. KİTAPÇILAR DERNEĞI 188 bildirinin sunulduğu '4. Uluslararası Türk Kültür Kongresi' sona erdi 6 Sanat eserleri dünyaya taıntılmalı' ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Atatürk Yüksek Kunımu Ata- türk Kültür Merkezi (AKM) Baş- kanhği'ncadüzenlenen "4. Ulusla- rarası Türk Kültür Kongresi" so- na erdi. Kongrenın sonunda, musi- ki alanındakı eksıkliklerin gıderil- mesi için eğıtinıde ortak uygula- malara gıdılmesi önerildi. Türki- ye'de 1998 yılı için bir müzikolog- lar ve müzikoloji kongresi yapıl- ması benimsenırken Atatürk Kül- tür Merkezi öncülüğünde bir araş- tırma merkezi kurulmasına karar verildi. '4. Uluslararası Türk Kültür Kongresi"ne 4 gün içinde 188 bil- din sunuldu. 14 ayn konunun 48 oturumda konuşulduğu kongreye, Türk asıllı bılim adamlannın ya- nında, çok sayıda yabancı bılim adamı dakatıldı. AKM Başkanı Prof. Dr. Sadık Tural, kongrenin sonuçlanması ne- deniyle yaptığı konuşmada, insan- lann siyaset, ticaret ve turizm dı- şında da konuşabilecekleri ortak konulann bulunduğunu belirtti. Farklı kültür çevrelennin bilim ve sanat alanlannda bir araya gelebı- leceğini vurgulayan Tural şöyle ko- nuştu: * Kongre bu anlayışla düzenlen- mistir. Bilindiği kadamla Türkiye ya da Avnıpa'da bu ölçüdc büvük bir kongre yapılmadı. Değişik coğ- rafŞalarda farklı sosyal, siyasi ve ik- tisadi şartlarda yasa>an Türk soy- lu topluluklann temel müştereki. tarihi ka> naklan bir olan fakat za- man içinde degişerek gelişen Türk kültürüdür. Bu kühürün vaıiığı ve gücü Türk dünyası gerçegini oluş- turmaktadır." Kongrede. Türk dünyası kültür varlığının belirlenmesi. korunma- sı ve geliştirilmesi için Türk dev- let ve topluluklan arasında ışbirli- ğinin arttınlması, öncelikle de mi- mari eserler başta olmak üzere Türk dünyası sanat yapıtlannın en- vanterinin çıkanlması görüşü be- nimsendi. Kongre sonucunda yayımlanan bildiride. Türk devlet ve topluluk- lannın bulunduğu bölgelerdeki a- ta yadigân mimari eserlerin korun- ması. restorasyonu ve rekonstrük- siyonu için her türlü önlemin alın- masına karar verildiği belırtildi. Tarihe ışık tutacak arkeolojik araş- tırma ve kazılann başlatılması ve bulunan eserlerin değerlendirilme- si gerektiği de vurgulandı. Bildiride. musiki alanındaki ek- sikliklerin giderilebilmesi için eği- timde ortak uygulamalara gidilme- si önerildi. Musiki ve perde-sahne sanatlan alanında tarihi zenginliklerin ge- liştirilerek bugüne aktanlması yö- nünde yapılacak çalışmalann des- teklenmesine karer verilen kong- rede, 1998 yılı içinde Türkıye'de bir müzikologlar ve müzikoloji kongresi düzenlenmesi benimsen- di. Türk gelenek ve görenekleri ko- nusunda, AKM öncülüğünde bir araştırma merkezi kurulması iste- nen bildiride, Türk dünyası eserle- ŞMKMA MemurSendikalanKoııfederasyonu(Menıur- Sen),5Ş.hükümetin.>İJzde30zamÖnerisinipro- testoederek memur maaşlannın milletvekili maaşlanna endekslenmesini istedi. laksim Mevdanı'nda bir araya gelen Memur-Sen üyekri, alınlannı ve ağjzlannı siyah kurdelevle kapatbktan sonra "Anka- ra duy sesimizL işte bu memurun a>ak sesleri'", "Yüzde 30 değil. yüzde 130 zam istiyoruz" sloganlan- nı atarak tstiklal Cadde&i'ne doğru yüriiyfişe geçtL Galatasarav LLsesi'nin önünde >-apdan açıklama- da, gre% li v« toplusözleşmeli sendika yasasımn bir an önce çıkanlması isteııdi. Ekonomiden sorumlu Devkt Bakanı GüneşTanere benzeven bir memur, purosunu yaktıktan sonra kamu çalışanlanna man- dalina dağıttu (Fotoğraf: ALPER TURGUT) Atatürk, ölümüııüıı 59. yıldönümünde andıyor I Baştarafi 1. Sayfada kurum ve kuruluşlan, üniversiteler. sivil toplum örgütleri ve belediyeler tarafından düzenlenen konser, panel, yürüyüş ve dinleti türünde etkinlikler gerçekleştirilecek. Istanbul'dabugün başlayan Atatürk'ü anma etkinlikle- rinden bazılan şöyle: - Zeytinburnu Belediye Başkanlı- ğı'nın Ankara'ya düzenledigi Ata'ya saygı ziyareti için otobüsler bu ak- şam 23.00"te başkanlık bınası önün- den hareket edecek. - Galata Mevlevihanesi'nde bugün saat 15.00'te Atatürk ilahileri konse- ri ve sema töreni düzenlenecek. - Harbiye Asken Müze ve Kültür Sitesi'nde saat 16.00"da Ataçağ isim- li bir etkinlik düzenleniyor. Etkinlik- te Cemal Kutay'ın sohbetinin yanı sı- ra multivİ7yon gösterisi, TRT Genç- lik Korosu'nun konseri ile şan ve pi- yano resitali yer alacak. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 5 ilden 50 öğ- renci Atatürk'ü Anma Haftası'nda Anıtkabir'i ziyaret edecek. Anıtka- bir'i ziyaret etmenin heyecanını yaşa- yan öğrenciler, Cumhurbaşkanı, TB- MM Başkanı ve Başbakan ile de gö- rüşecekler. Kültür Bakanlığı. 10-16 Kasım tarihleri arasında kutlanacak olan Atatürk'ü Anma Haftası nede- niyle Güneydoğulu çocuklan Anka- ra"da bir araya getiriyor. Diyarbakır. Şarüıurfa, Batman. Siirt ve Gazian- tep'teki okullardan toplam 50 öğren- ci. her kentten bir öğretmenin katılı- mıyla Anıtkabir'i ziyaret edecek. Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel. TBMM Başkanı Hikmet Çetin, Baş- bakan Mesut Yılmaz ile yardımcılan Bülent Ecevit ve tsmet Sezgin ile GAP'tan sorumlu Devlet Bakanı Sa- lih Yıklınm tarafından da kabul edi- lecek olan öğrenciler, TRT-GAP tele- vizyonunda canlı olarak yayımlanan "Gide Gide GAP" adlı programa da katılacaklar. Geziye Şanlıurfa"dan katılacak olan öğrenci ve aileleri ile tanışma yemeğinde bir araya gelen Kültür Müdürü Ülkü Okudan, öğren- cilenn 9-14 Kasım tarihlerinde yapı- lacak tüm masraflannın bakanlık ta- rafindan karşılanacağını söyledi. rinin dünya kamuoyuna en iyi bi- çimde tanıtılmasının gereklilığıne işaret edildi. Kongre sonucunda alınan kararlar şöyle: - Türk dünyasımn gündeminde bulunan güncel ve bölgesel kültür konulannın değerlendirilerek ekJe edilen sonuçlann Türk devlet ve topluluklanna iletilmesi. - Bilim ve felsefe alanlannda ya- pılan çalışmalann zenginleştirile- rek yaygınlaştınlması. - Türk kültürü ile ilgili ya> ınlann ve bu yayınlara ilişkin bilgikrin il- gili taraflara ulaştınlmasL - Türk dünyasındakı teorik ve kavramsal yakJaşımlar konusunda müşterek çalışmalann ve görüş alışvenşının geliştirilmesi. - Türkiye'de her 4 yıMa bir yapı- lan 'Türk Kültür Kongresi'nin gündeminin alınan kararlar doğ- rultusunda beUrienmesi amacıyla AKM Başkankğı bünyesindeTürk devlet ve topiuluklannın da temsil edileceği bir "Türk Kültür Kong- resi Daimi Komisvonu" kurulması. Dünyanın sıcaklığı hıda artacak ANKARA (AA) - Birleş- miş Milletler Dünya Mete- oroloji Teşkilatı, iklim de- ğişikliği konusunda tüm dünya ülkelerinin dikkati- ni çekerek 2100 yılına ka- dar global sıcaklığm 1-3.5 derece artacağını. dünya- daki ortalama deniz sevi- yesinin de 15-95 santimet- re arasında yükselmesinin . beklendiğiı\ibildİKİ*, -Dünya M«eonwoj> Teş- kilatı, dünya ülkelerinin meteoroloji teşkilatlanna bir broşür göndererek sera gazlannın etkileri ve iklim değişikliği konusuna dik- kati çekti. Broşüre göre. 2100 yılına kadar dünyada global sıcaklık 1-3.5 dere- ce civannda artacak. Sı- caklıktaki 1 derecelik artış bile son 10 bin yıl içerisin- deki en yüksek artış ola- cak. Herhangi bir iklim deği- şiminden daha büyük so- nuçlara yol açacak bu du- rum sonucu, iklim de geç- miş yıllarda açığa çıkan gazlann etkisiyle bir deği- şim sürecine girecek ve global çevre üzerinde önemli etkiler yaratacak. 2100 yıl ına kadar ortalama deniz seviyesi ise 15-95 santimetre arasında arta- cak, alçak alanlar da sel fe- laketleriyle karşılaşabile- cek. Bu yükselme, okya- nusun yukan tabakasında eriyen buz kütlelerinin kat- kısıyla ısınması sonucu oluşan termal genleşme- den kaynaklanacak. Isın- manın. okyanusun daha derin tabakalanna indikçe ve buz kütleleri eridikçe, deniz seviyesindeki artışın devam etmesi bekleniyor. Bölgesel ve mevsimsel ısınma tahminleri ise çok belirsiz. Zamanla bütün bölgeler ısınırken bazı ül- keler bunu daha yoğun hıs- sedecek. Büyük ısınmanın, soğuk kuzey ülkelerinde ve kışın olması bekleniyor. Promosyonlu özefleştirıne I Baştarafi 1. Sayfada Türkiye Mimar ve MühendisOdalan Birliği'nin sempozyum bildırilennden alınan bilgilere gö- re, satış sözleşmeleri imzalandıktan sonra Ba- kanlar Kurulunda onaylanacak olan 10 termik santral. kuruluş maliyetlerıni bile karşılamayan bedellerle özel sektöre devredilecek. Çayırhan. Yatağan, Yeniköy, Kemerköy ve Orhaneli'nin kömürhavzalanda20yıllıgınasantralı alan şir- ketlerin kullanımına verilecek. Kuruluş maliyeti 900 milyon dolar ve 20 yıl- lık kân 750 milyon dolar olan Çayırhan Termik Santralı'yla devredilecek sahada. 20 yılda üre- tilecek kömürden 1 milyar 500 milyon dolar ge- lir elde edileceği saptandı. 480 milyon dolarlık bina, ekipman, galeri bedelı, TEAŞ'a sağlaya- cağı kâr ve üretiîecek kömürle birlikte 20 yıllık degeri 4 milyar 500 nulyon dolar ojarak hesap- lanan Çayırhan, yalnızca 185 milyon dolar kar- şılığında devredilecek Kuruluş maliyetleri 2 milyar 300 milyon do- lar, 20 yıllık kâr toplamlan 3 mılyar 283 milyon dolar, TKÎ'ye ait olan bina-ekipman-galen be- deli 300 milyon dolar, kömürden sağlanacak 20 yıllık gelirleri 2 milyar 880 milyon dolar olmak üzere toplam 8 milyar 980 milyon dolar değer biçilen Yatağan. Yeniköv ve Kemerköy santral- lan da 410 milyon dolara devredilecek. Orhaneli Termik Santralı ise 315 milyon do- larlık kuruluş maliyeti, 572 milyon dolarlık 20 yıllık kân, 100 milyon dolarlık bina-ekıpman- galeri bedeli, 544 milyon dolarlık 20 yıllık kö- mür üretimiyle toplam 1 milyar 530 milyon do- larlık değer oluşturmasına karşın. yalnızca 90 milyon dolar karşılığında satılmiş olacak. Santrallarla devredilecek kömür sahalannın yıllık üretim kapasiteleri ve ömürleri şöyle "Çayırhan 4.7 mihon ton (45 yıl), Yatağan 5 milyon ton (50 yıl), Orhaneli 1.7 milyon ton (30 yıl).* Bu verilere göre. 20 yıllık devirle kömür ya- taklarınm ömürlerinin yansı ve üretim kârlan bedelsiz olarak özel sektöre aktarılacak. Türki- ye Maden-İş Sendikası Danışmanı Fikret Sa- zak, kömür ocaklannın elektriği sübvanse etti- ğine dikkat çekerek. daha önce Çayırhan'da ol- duğu gibi gereksinimi olmasa. hatta gerçekte almasa bile üretilen belli miktarda kömürü al- ma garantisi vermesı nedeniyle TKl'nın zarar edeceğini, satın alacak firmalann ise mutlaka kâr edeceklerini söyledi. Özel sektörün kömür üretimini kârmantığıy- la yapması nedeniyle maden yatağının maliye- ti düşük olan bölümünü kullandığını vurgulayan Sazak. "Galeriler açıhp kapandıktan sonra tek- rar açılamaz. Özel sektör kârlı oldugu sürece bir yeri işletir. Oysa FKİ, galerinin kullanılabilecek tüm verlerine girer. Özel sektörün kömür ocak- lannı almasıvla miharlarca tonluk kaynak top- rak altına gömülecek" diye konuştu. Sazak, dünyadaki linyit rezervleri en fazla 120 yıl yetecek kapasitedeyken Türkiye'de bu sınınn 160 yıl olduğunu kaydederek özel sek- törle birlikte bu durumun tersine döneceğini söyledi Sazak. devredilmeye hazırlanan Afşin- Elbistan santrahyla verilmesi düşünülen kömür yatağının, yaklaşık 2.5 milyar tonluk rezerviy- le Türkiye linyit rezervinin yüzde 40'ını oluş- turduğuna dıkkat çekti. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi /.' Sayfada larak Şevket'in uyacağını düşünmüş, Oltan Şevket Sungurlu demiştik... Anlaşılan, Bakan'ın adına ek yapmakla iş bitmeyecek, bakanlığın adında da küçük bir oynama gerekecek: - Atalet Bakanlığı... Türkiye hukuksuzluktan yakınıyor, Bakan da... Türkiye çetelerin devlet içine sızmış olmasından yakınıyor, Bakan da... Türkiye yargıçlann görevden çekilmesinin etki- lerini konuşuyor, Bakan da... Mübarek Helsinki Watch... Her şeyi izliyor, gözlüyor, görüş bildiriyor... Ekodinamik bir Bakan... Adalet Bakanlığı'nın görüş bildirmekten çok, sonuç bildirmeye dayalı bir kurum olması gerekir... Ama hafta içinde yaşananlara bakınca Adalet Bakanlığı deyince akla sonuç değil son uç geliy- or. Susurtuk'un yıldönümünde Sungurlu'nun yaptığı açıklama mahkemelerde duvariara asılacak güzel- likteydi: "Susuriuk hadisesinde devletin içinde gayrı meşru bir organizasyon, devlet erkini kullanan bazı şahıslar suça yönelmiştir. Bu organizasyon düne kadar, belki bugün bile devletin içindedir..." Bu sözleri bir muhalefet lideri söyleseydi Adalet Bakanlığı'nın hemen karşı çıkıp "Hayırolmaz öyle şey. Bu tür iddialar gündemdedir ama, üzerine gidilmektedir" yollu açıklama yapması gerekirdi. Gelin görün ki, Adalet Bakanı'nın kendisi söylüy- or. Sonuna geldiğimiz haftanın önemli bir adalet olayı da Metin Göktepe davasıydı. Dava tur- izminin sezon uzattığı Âfyon'da yargı havlu attı. Susuriuk olayının yıldönümünde Metin Göktepe davası yargıcı Kamil Şerifin davadan çekilmesi, Türkiye'de yargının ne durumda olduğunu gös- teriyor. Şerif ler havlu atıyor, herifler hava atıyor... Ne Bakanlar gördük... Şerif'in çekilme gerekçesinden bir paragraf ak- taralım. Şerif, yurtiçi - yurtdışı pek çok kurumdan, kuruluştan baskı gördüğünü anlattıktan sonra de- vam ediyor: "Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak senel- erce tartışılacak, şaibeli, adilliğinden şüphelenilen birkarara imza atacağımdan, kamu vicdanında da adaletsiz kanaati doğacağından davadan çekiliy- orum... Adaletin önünüaçmak ve milyonlarca kişi nezdinde adalete engel olmamak için davadan çekiliyorum." Adaletimizin her yeri açıktı, Kamil Şerif önünü aç- rnaV? •@ r İÇ. v .4İ3_İŞ- Kamil Şerif bu karan aldıktan sonra termaûesislere gidip hamama girmiş. Ee in- san mahkemede terlemeyince hamamda terler... Sungurlu'nun bu duruma yorumu şu: "Çok üzücü bir şey. Hâkimlerin rahatsız edilme- si fevkalade kötü. Netice itibahyle yargıya müda- hale etmiyoruz. Ama yargının bağımsızlığını, yargının rahat çalışmasını temin etmekle mükellef birbakanlığız..." _ Bir yargıç en rahat nasıl çalışır? Davadan çekilerek... Oltan Şevket Sungurlu'nun bu "izleme" yeteneği, bakanlığın bünyesinde de ciddi önem taşıyor. Şevket Kazan döneminin tüm uygulamalan devam ettiği gibi Mehmet Ağar döneminin müsteşarının yeniden göreve gelmesiyle birlikte güzel bir sentez oluşturuldu. Öyle bir sentez ki, bakanlar gelip gidiyor, ama bakanlık aynen devam ediyor. Ağar'ı Kazan'da ağarttılar, Sungurlu döneminde de neredeyse yüceltiyoriar. Ağar döneminde yöne- time gelmiş herkes olumsuzdur gibi bir öngörümüz yok. Ama, kilit noktalara aynı kişilerin yeniden ge- tirilmesi, farklı soru ışaretlerini de beraberinde ge- tiriyor... Bakanlıktane "Uğur"\u, "Ç/çe/f"lervaımış... Onlar sanınm Attilâ llhan'ın şiirini çoktaan ken- di dillerine çevirmişlerdir: "We Bakanlar gördük, zaten yoktular..." Patronlar 4 özverT • Baştarafi 1. Sayfada ğını söylemekle yetinirken, Eczacıbaşı Holding Yöne- tım Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı öneriyi "gönüllü zarar etmek" olarak tanım- layarak bu yöntemin enflas- yonuönleyemeyeceğini söy- ledi. Alarko Holding Yöne- tim Kurulu Başkanı Ishak Alaton da Eczacıbaşı ile pa- ralellik taşıyan açıklamasın- da "Özel sektörün kân aza- hrsa devletin de gelirleri dü- şer. Bu da enflasyonu arttın- cı bir faktör olur; asıl sorun devletin zarar etmesidir" di- ye konuştu. Toprak Holding Yönetım Kurulu Başkanı Halis Top- rak, öneriye, işsizliği arttı- racağı gerekçesiyle karşı çı- karken, İTO Başkanı Meh- met Yıldınm da kârdan vaz- geçmekle enflasyonun düş- meyeceğıni savundu. TÜSİ- AD Başkanı Muharrem Kayhan TÜSİADın, Koç'un önerisi konusunda bir karar alnıa durumunda olmadığmı bildırdi. TOBB Başkanı Fuat Miras. TİSK Başkanı Refik Baydur ve İSO Başkanı Hüsamettin Kavi. Koç'un önerisinin, toplumun enflasyonu düşür- medeki kararlılığının bir göstergesi olduğunu belırte- rek enflasyonun düşürülme- sinde işadamlanna da görev düştüğünii ifade ettiler. Do- ğuş HokUng, öneriyi destek- ICT nitelikte bir açıklama yaptı. Açıklamada, Doğuş Grubu'nun bütçe ve uyarla- malannı hükümet programı- na göre yaptığı ve grubun 1998 yılı içinde yüzde 50-60 düzeylerinde bir enflasyonu baz aldığı belirtildi. Ekonomist Veysi Seviğ, Türkiye ekonomisinuı çok bozuk bir durumda olduğu- nu öne sürerek "Hükümetiş- verenlere zaten böyle biröne- rivle gekcekti. Çünkü feda- kârlık yapması gerekenleren güçlü kurumlardır. Hükü- met talebinden önce Koç bu öneride bulundu. Öoeri'Bız kâr etmeyelim ama yükü dı- ğer kesimler çekmeye de- vam etsin' anlamınageliyor." Seviğ, önerinin piyasalan olumsuz etkileyeceğini san- madığını da belirtti. Prof. Osman Alhığ da Koç'un enflasyona ilişkin önerisinden piyasalann olumsuz etkilenmeyeceğini ifade etti. Prof. Altuğ. öneri- nin enflasyonla mücadelede hükümete manevı destek sağlamanın ötesinde bir etki- si olmayacağını savunarak "Serbest piyasaya fiyat kont- rohi mü getirilmek istenivor? Koç'un kurlan sabit hıtma gücü de var mı? Eğer yoksa Koç açıkladtğı hedefleri ko- ruyabilecek mi?" diye ko- nuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear