Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 9 KASIM 1997 PAZAR
10 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul PB 18 Sınop 17
Edime PB 21 Samsun 18
Kocaeli PB 20 Trabzon 16
Çanakkale PB 20 Giresun
Izmir
16
23 Ankara
Manisa
Aydın
A 21 Eskişehir 15
Denızli
A 24 Konya 13
21 Sıvas 15
Zonguldak A 16 Antalya A 23 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkârı
Van
A
A
A
A
A
A
A
A
2b
25
17
20
15
18
12
11
10
Marmara parçah bu-
lutlu, diğer yerler az
bulutlu ve açık yur- 0s|0
dun iç kesimleri yer H e l s ı n k i
i l k
K Beriin
H e l s ı n k i
yer sislı geçecek. s t o c k h o | m
Hava sıcaklığı butun
K 7_ Budapeşte Y
Hava sıcaklığı bütun , ™
yurtta biraz daha ar- L O n a r a
Madrid
_Y 13 Vıyana
tacak Rüzgâr. ku- Amsterdam Y 13 Belgrad
zey ve batı yönler- Brüksel Y 13 Sofya
denhafıfyurdunba- Parts Y 12 Roma
tı kesımlerinde orta Bonn Y 14 Atina
kuvvette esecek. Münih Y 12 Milano
ASYA
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
K
PB
PB
PB
ÇB
ÇB
PB
A
4
26
10
8
19
14
19
26
Şam 17
Parçalı bulutlu Sıslı t Çok bulutlu Yağmurtu Ka-tı jkar > Gök guruttülu
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
I Baştarafi 1. Sayfada
Hele yakın geçmişi; işine gelmediği ya da bel-
lek zayıflığı nedeniyle hiç anımsamıyor.
_ 1990'daki Körfez krizinde rahmetli lideri Turgut
Özal, savaşa girmemizin yararlarını sıralayarak
halkımızı kandırmaya uğraşırken "ABD'den bize
uyguladığı tekstil kotalannı" kaldırmasını istediği-
ni, olumsuz bir yanıt almadığını söyleyip durdu.
Aralıkta Başkan Bill Clinton ile görüşeceği açık-
lanan Başbakan Yılmaz, "ABD, tekstil kotalannı
AB 'ye uygulamadığına göre hukuken gümrük bir-
liği içindeki Türkiye 'ye de uygulamaması gerekir"
diyor.
Ne çare; "kotalar" konusu sade insanlanmızı
fazla ilgilendirmiyor. Başbakan Yılmaz'ın, "Bu yıl
zor geçecek" demesi, her çevreyi sadece ilgilen-
dirmiyor, ayağa kaldırıyor.
"Yakışıklı" Deniz Baykal'ın dediği gibi hemen
her bireyin kafasında basıt bir soru kıvnlıyor: "Pe-
ki ama, hiçbir koalisyona nasip olmayan destek-
le dört aya yakındır işbaşında olan bu hükümet,
kışı rahat geçimnemiz için ne yaptı?"
Basit bir açıklama Yakışıklı'dan: "Yaz aylannda
kannca gibi çalışacağına, ağustos böceği gibi yan
gelip yattı!"
Yok yok! Doğrusu Yılmaz'a haksızlık ediyor Ya-
kışıklı. Haksızlık ediyor; çünkü Başbakan, yaz bo-
yu medya krallarını yazlıklarında ziyaret edip uzun
söyleşiler yaptı. O aylarda ülkemizin önde giden
holding sahipleriyle düğün dedi, şu ya da bu top-
lantı dedi, buluştu, görüştü ve...
Işte, meyvelerini şimdi topluyor. Koç Grubu adı-
na Rahmi Koç, enflasyonun 1998'de yüzde
50'lereçekilmesineyardımcı olmak amacıyla "ge-
rekirse önümüzdeki yıl kâr etmemeye karar ver-
diklenni" açıklıyor.
Neye dayanarak bu karan alıyor
Koç Holding, yazılı açıklamasındaki 4. madde-
ye göre; "Hükümetimizin bu çok önemli sonınu
çözme yönünde ortaya koyduğu ciddi niyetini,
somut ve kararlı adımlarla desteklemek" gerek-
tiğine inanryor.
Terslik!
Ne var ki çoksesli dünyamızda Koç'a önce Ec-
zacıbaşı, sonra Üzeyir Garih, Ishak Alaton, İTO
gibi kuruluşlar karşı çıkıyor. Rahmi Bey kardeşi-
miz destek gördüğü TOBB ve TİSK yöneticileriy-
le "yalnız" kalıyor.
Trilyonlar tutarındaki "büyüközvenye" niçin kar-
şı çıkılıyor?
Çeşitli açıklamaların ilki "Paranın yüzü tatlıdır"
diye başlıyor. Ama olayda şeytan parmağı ara-
yanlann öne sürdüğü gerekçe bir başka: Demek
ki başta Eczacıbaşı ile öteki holdingler, "hüküme-
tin enflasyon konusunda ortaya koyduğu ciddi
niyete inanmıyorlar".
Oysa, asıl kutlanması gereken kişi, ne holding
sahibi ne de siyasetçi. Bir bürokrat: Hazine Müs-
teşarı Mahfi Eğilmez.
"Gerekirse bu yıl kâr etmeyiz" şeklindeki açık-
lamasından ötürü Koç'u kutluyor kutlamasına da
sürgitinde söylediklerini ne Koç'a yakın medya
yazabiliyor, ne de sermayeye karşı çıkamayan si-
yasetçilerimiz...
Eğilmez, "Koç'tan ve temsil ettiği kesimden
'zorla kârından fedakârlık etmesini istemeyecek-
lerini', ancak temenni edebileceklehni" üzerine
basarak yineliyor ve... "Bu" diyor:
"özel sektörün hiç kâr etmeyeceği anlamını ta-
şımıyor. Kârlanndan bir miktar fedakârlık etmek-
tir."
Hah, şöyle! Bir kişi nihayet gerçeği, ama sade-
ce yalın gerçeği dile getiriyor.
Kârdan vazgeçen yok. Bir miktar fedakârlık
edenler şimdi konuyu aralannda tartışıyortar.
Ama unutmayalım: IMF engeli biryıl içinde "şok"
önlemlerde (kazıklarda) ısrariı görünüyor. Yılmaz
ise önlemleri (kazıklan) üç yıla yaymanın peşinde.
Önlemleri yaymaya örnek ise: öyle bir örnek ki
1980'de Istanbul'daekmek25 lira. Bugüne kadar
6199 kez zam görmüş. Bu yıl dördüncü zam ka-
pıda durdurulmuş. Neden mi?
Zam; ucuz ekmek nasıl yapılabilir diye 10 gün
için ertelenmiş. 17 yıl uyuyan güzel, 17 yıl sonra
ucuz ekmeğe önlem anyor.
Tann aklımızı korusun!
Kamunun ağırlığı
• Baştarafi 1. Sayfada
mesi gjerektiğine dikkat
çekti. Onen, Türkıye'nin
yanlış uygulamalar sonu-
cunda enerjide dışabağım-
lılığı hızla artan ve darbo-
ğazlarla uğraşan bir ülke
durumuna geldiğini söyle-
di.
TMMOB Başkanı Ya-
vuz Önen, enerji alanında
tekelleşmeye gidilmesinin
zararlanna dikkat çekerek
şunlan söyledi:
"Tekel oluştuktan sonra
fiyat ayarlamalannı denet-
leyecek hiçbir kurum kal-
mıyor. Zaten yakınmamı-
an bir yönii de bu. Yalnız
tüketici açısından değfl,
Türkiye*nin enerji politika-
lan açısından da özel alana
asla terk edilmemesi gere-
ken bir sektör olarak görü-
yortız. Halk açısından fır-
sat gehnişken ve yargı da
bunu engellemekteyken
özeileştiıme konusunda dı-
şandan gelen baskılara di-
renmek gerekiyor."
Kabine hukuk tanımıyor
• Baştarafi l. Sayfada
Uler, Bakanlar Kurulu'nun yargı kararlanyla ilgili karar
alma yetkisi bulunmadığını vurgulayarak, bunun anayasa-
yı ihlal suçu oluşturacağinı söyledi. Başbakanlık ve ÖlB
(Özelleştirme tdaresi Başkanlığı) hukukçulanncahazırla-
rian "Bakanlar Kurulu Prensip Karan*'nda özelleştirme-
ler hakkındaki iptal kararlannm "fiilen uygulanamaz" ol-
duğu savunuluyor. "Yapılmış özelleştinne işlemlerinin ge-
çerli okJuğu" iddia edilen prensip karan. kararnameden
farklı olarak cumhurbaşkanmın imzasına da gitmeyecek.
Enerji
• Baştarafi 1. Sayfada
yılına kadar 40 bin megavat
elektrikenerjisi kapasitesi-
ne gereksinimi olduğu kay-
dedildi.
KÎTAP UYGARLIĞIN
SİMGESİDİR. UYGAR
İNSANLARKİTABAVE
KİTAPÇIYA GEREKEN
ÖNEMİVERMEÜDlR.
KİTAPÇILAR DERNEĞI
188 bildirinin sunulduğu '4. Uluslararası Türk Kültür Kongresi' sona erdi
6
Sanat eserleri dünyaya taıntılmalı'
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Atatürk Yüksek Kunımu Ata-
türk Kültür Merkezi (AKM) Baş-
kanhği'ncadüzenlenen "4. Ulusla-
rarası Türk Kültür Kongresi" so-
na erdi. Kongrenın sonunda, musi-
ki alanındakı eksıkliklerin gıderil-
mesi için eğıtinıde ortak uygula-
malara gıdılmesi önerildi. Türki-
ye'de 1998 yılı için bir müzikolog-
lar ve müzikoloji kongresi yapıl-
ması benimsenırken Atatürk Kül-
tür Merkezi öncülüğünde bir araş-
tırma merkezi kurulmasına karar
verildi.
'4. Uluslararası Türk Kültür
Kongresi"ne 4 gün içinde 188 bil-
din sunuldu. 14 ayn konunun 48
oturumda konuşulduğu kongreye,
Türk asıllı bılim adamlannın ya-
nında, çok sayıda yabancı bılim
adamı dakatıldı.
AKM Başkanı Prof. Dr. Sadık
Tural, kongrenin sonuçlanması ne-
deniyle yaptığı konuşmada, insan-
lann siyaset, ticaret ve turizm dı-
şında da konuşabilecekleri ortak
konulann bulunduğunu belirtti.
Farklı kültür çevrelennin bilim ve
sanat alanlannda bir araya gelebı-
leceğini vurgulayan Tural şöyle ko-
nuştu:
* Kongre bu anlayışla düzenlen-
mistir. Bilindiği kadamla Türkiye
ya da Avnıpa'da bu ölçüdc büvük
bir kongre yapılmadı. Değişik coğ-
rafŞalarda farklı sosyal, siyasi ve ik-
tisadi şartlarda yasa>an Türk soy-
lu topluluklann temel müştereki.
tarihi ka> naklan bir olan fakat za-
man içinde degişerek gelişen Türk
kültürüdür. Bu kühürün vaıiığı ve
gücü Türk dünyası gerçegini oluş-
turmaktadır."
Kongrede. Türk dünyası kültür
varlığının belirlenmesi. korunma-
sı ve geliştirilmesi için Türk dev-
let ve topluluklan arasında ışbirli-
ğinin arttınlması, öncelikle de mi-
mari eserler başta olmak üzere
Türk dünyası sanat yapıtlannın en-
vanterinin çıkanlması görüşü be-
nimsendi.
Kongre sonucunda yayımlanan
bildiride. Türk devlet ve topluluk-
lannın bulunduğu bölgelerdeki a-
ta yadigân mimari eserlerin korun-
ması. restorasyonu ve rekonstrük-
siyonu için her türlü önlemin alın-
masına karar verildiği belırtildi.
Tarihe ışık tutacak arkeolojik araş-
tırma ve kazılann başlatılması ve
bulunan eserlerin değerlendirilme-
si gerektiği de vurgulandı.
Bildiride. musiki alanındaki ek-
sikliklerin giderilebilmesi için eği-
timde ortak uygulamalara gidilme-
si önerildi.
Musiki ve perde-sahne sanatlan
alanında tarihi zenginliklerin ge-
liştirilerek bugüne aktanlması yö-
nünde yapılacak çalışmalann des-
teklenmesine karer verilen kong-
rede, 1998 yılı içinde Türkıye'de
bir müzikologlar ve müzikoloji
kongresi düzenlenmesi benimsen-
di.
Türk gelenek ve görenekleri ko-
nusunda, AKM öncülüğünde bir
araştırma merkezi kurulması iste-
nen bildiride, Türk dünyası eserle-
ŞMKMA
MemurSendikalanKoııfederasyonu(Menıur-
Sen),5Ş.hükümetin.>İJzde30zamÖnerisinipro-
testoederek memur maaşlannın milletvekili maaşlanna endekslenmesini istedi. laksim Mevdanı'nda
bir araya gelen Memur-Sen üyekri, alınlannı ve ağjzlannı siyah kurdelevle kapatbktan sonra "Anka-
ra duy sesimizL işte bu memurun a>ak sesleri'", "Yüzde 30 değil. yüzde 130 zam istiyoruz" sloganlan-
nı atarak tstiklal Cadde&i'ne doğru yüriiyfişe geçtL Galatasarav LLsesi'nin önünde >-apdan açıklama-
da, gre% li v« toplusözleşmeli sendika yasasımn bir an önce çıkanlması isteııdi. Ekonomiden sorumlu
Devkt Bakanı GüneşTanere benzeven bir memur, purosunu yaktıktan sonra kamu çalışanlanna man-
dalina dağıttu (Fotoğraf: ALPER TURGUT)
Atatürk, ölümüııüıı 59. yıldönümünde andıyor
I Baştarafi 1. Sayfada
kurum ve kuruluşlan, üniversiteler.
sivil toplum örgütleri ve belediyeler
tarafından düzenlenen konser, panel,
yürüyüş ve dinleti türünde etkinlikler
gerçekleştirilecek. Istanbul'dabugün
başlayan Atatürk'ü anma etkinlikle-
rinden bazılan şöyle:
- Zeytinburnu Belediye Başkanlı-
ğı'nın Ankara'ya düzenledigi Ata'ya
saygı ziyareti için otobüsler bu ak-
şam 23.00"te başkanlık bınası önün-
den hareket edecek.
- Galata Mevlevihanesi'nde bugün
saat 15.00'te Atatürk ilahileri konse-
ri ve sema töreni düzenlenecek.
- Harbiye Asken Müze ve Kültür
Sitesi'nde saat 16.00"da Ataçağ isim-
li bir etkinlik düzenleniyor. Etkinlik-
te Cemal Kutay'ın sohbetinin yanı sı-
ra multivİ7yon gösterisi, TRT Genç-
lik Korosu'nun konseri ile şan ve pi-
yano resitali yer alacak. Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nde 5 ilden 50 öğ-
renci Atatürk'ü Anma Haftası'nda
Anıtkabir'i ziyaret edecek. Anıtka-
bir'i ziyaret etmenin heyecanını yaşa-
yan öğrenciler, Cumhurbaşkanı, TB-
MM Başkanı ve Başbakan ile de gö-
rüşecekler. Kültür Bakanlığı. 10-16
Kasım tarihleri arasında kutlanacak
olan Atatürk'ü Anma Haftası nede-
niyle Güneydoğulu çocuklan Anka-
ra"da bir araya getiriyor. Diyarbakır.
Şarüıurfa, Batman. Siirt ve Gazian-
tep'teki okullardan toplam 50 öğren-
ci. her kentten bir öğretmenin katılı-
mıyla Anıtkabir'i ziyaret edecek.
Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel.
TBMM Başkanı Hikmet Çetin, Baş-
bakan Mesut Yılmaz ile yardımcılan
Bülent Ecevit ve tsmet Sezgin ile
GAP'tan sorumlu Devlet Bakanı Sa-
lih Yıklınm tarafından da kabul edi-
lecek olan öğrenciler, TRT-GAP tele-
vizyonunda canlı olarak yayımlanan
"Gide Gide GAP" adlı programa da
katılacaklar. Geziye Şanlıurfa"dan
katılacak olan öğrenci ve aileleri ile
tanışma yemeğinde bir araya gelen
Kültür Müdürü Ülkü Okudan, öğren-
cilenn 9-14 Kasım tarihlerinde yapı-
lacak tüm masraflannın bakanlık ta-
rafindan karşılanacağını söyledi.
rinin dünya kamuoyuna en iyi bi-
çimde tanıtılmasının gereklilığıne
işaret edildi. Kongre sonucunda
alınan kararlar şöyle:
- Türk dünyasımn gündeminde
bulunan güncel ve bölgesel kültür
konulannın değerlendirilerek ekJe
edilen sonuçlann Türk devlet ve
topluluklanna iletilmesi.
- Bilim ve felsefe alanlannda ya-
pılan çalışmalann zenginleştirile-
rek yaygınlaştınlması.
- Türk kültürü ile ilgili ya> ınlann
ve bu yayınlara ilişkin bilgikrin il-
gili taraflara ulaştınlmasL
- Türk dünyasındakı teorik ve
kavramsal yakJaşımlar konusunda
müşterek çalışmalann ve görüş
alışvenşının geliştirilmesi.
- Türkiye'de her 4 yıMa bir yapı-
lan 'Türk Kültür Kongresi'nin
gündeminin alınan kararlar doğ-
rultusunda beUrienmesi amacıyla
AKM Başkankğı bünyesindeTürk
devlet ve topiuluklannın da temsil
edileceği bir "Türk Kültür Kong-
resi Daimi Komisvonu" kurulması.
Dünyanın
sıcaklığı
hıda
artacak
ANKARA (AA) - Birleş-
miş Milletler Dünya Mete-
oroloji Teşkilatı, iklim de-
ğişikliği konusunda tüm
dünya ülkelerinin dikkati-
ni çekerek 2100 yılına ka-
dar global sıcaklığm 1-3.5
derece artacağını. dünya-
daki ortalama deniz sevi-
yesinin de 15-95 santimet-
re arasında yükselmesinin
. beklendiğiı\ibildİKİ*,
-Dünya M«eonwoj> Teş-
kilatı, dünya ülkelerinin
meteoroloji teşkilatlanna
bir broşür göndererek sera
gazlannın etkileri ve iklim
değişikliği konusuna dik-
kati çekti. Broşüre göre.
2100 yılına kadar dünyada
global sıcaklık 1-3.5 dere-
ce civannda artacak. Sı-
caklıktaki 1 derecelik artış
bile son 10 bin yıl içerisin-
deki en yüksek artış ola-
cak.
Herhangi bir iklim deği-
şiminden daha büyük so-
nuçlara yol açacak bu du-
rum sonucu, iklim de geç-
miş yıllarda açığa çıkan
gazlann etkisiyle bir deği-
şim sürecine girecek ve
global çevre üzerinde
önemli etkiler yaratacak.
2100 yıl ına kadar ortalama
deniz seviyesi ise 15-95
santimetre arasında arta-
cak, alçak alanlar da sel fe-
laketleriyle karşılaşabile-
cek. Bu yükselme, okya-
nusun yukan tabakasında
eriyen buz kütlelerinin kat-
kısıyla ısınması sonucu
oluşan termal genleşme-
den kaynaklanacak. Isın-
manın. okyanusun daha
derin tabakalanna indikçe
ve buz kütleleri eridikçe,
deniz seviyesindeki artışın
devam etmesi bekleniyor.
Bölgesel ve mevsimsel
ısınma tahminleri ise çok
belirsiz. Zamanla bütün
bölgeler ısınırken bazı ül-
keler bunu daha yoğun hıs-
sedecek. Büyük ısınmanın,
soğuk kuzey ülkelerinde
ve kışın olması bekleniyor.
Promosyonlu özefleştirıne
I Baştarafi 1. Sayfada
Türkiye Mimar ve MühendisOdalan Birliği'nin
sempozyum bildırilennden alınan bilgilere gö-
re, satış sözleşmeleri imzalandıktan sonra Ba-
kanlar Kurulunda onaylanacak olan 10 termik
santral. kuruluş maliyetlerıni bile karşılamayan
bedellerle özel sektöre devredilecek. Çayırhan.
Yatağan, Yeniköy, Kemerköy ve Orhaneli'nin
kömürhavzalanda20yıllıgınasantralı alan şir-
ketlerin kullanımına verilecek.
Kuruluş maliyeti 900 milyon dolar ve 20 yıl-
lık kân 750 milyon dolar olan Çayırhan Termik
Santralı'yla devredilecek sahada. 20 yılda üre-
tilecek kömürden 1 milyar 500 milyon dolar ge-
lir elde edileceği saptandı. 480 milyon dolarlık
bina, ekipman, galeri bedelı, TEAŞ'a sağlaya-
cağı kâr ve üretiîecek kömürle birlikte 20 yıllık
degeri 4 milyar 500 nulyon dolar ojarak hesap-
lanan Çayırhan, yalnızca 185 milyon dolar kar-
şılığında devredilecek
Kuruluş maliyetleri 2 milyar 300 milyon do-
lar, 20 yıllık kâr toplamlan 3 mılyar 283 milyon
dolar, TKÎ'ye ait olan bina-ekipman-galen be-
deli 300 milyon dolar, kömürden sağlanacak 20
yıllık gelirleri 2 milyar 880 milyon dolar olmak
üzere toplam 8 milyar 980 milyon dolar değer
biçilen Yatağan. Yeniköv ve Kemerköy santral-
lan da 410 milyon dolara devredilecek.
Orhaneli Termik Santralı ise 315 milyon do-
larlık kuruluş maliyeti, 572 milyon dolarlık 20
yıllık kân, 100 milyon dolarlık bina-ekıpman-
galeri bedeli, 544 milyon dolarlık 20 yıllık kö-
mür üretimiyle toplam 1 milyar 530 milyon do-
larlık değer oluşturmasına karşın. yalnızca 90
milyon dolar karşılığında satılmiş olacak.
Santrallarla devredilecek kömür sahalannın
yıllık üretim kapasiteleri ve ömürleri şöyle
"Çayırhan 4.7 mihon ton (45 yıl), Yatağan 5
milyon ton (50 yıl), Orhaneli 1.7 milyon ton (30
yıl).*
Bu verilere göre. 20 yıllık devirle kömür ya-
taklarınm ömürlerinin yansı ve üretim kârlan
bedelsiz olarak özel sektöre aktarılacak. Türki-
ye Maden-İş Sendikası Danışmanı Fikret Sa-
zak, kömür ocaklannın elektriği sübvanse etti-
ğine dikkat çekerek. daha önce Çayırhan'da ol-
duğu gibi gereksinimi olmasa. hatta gerçekte
almasa bile üretilen belli miktarda kömürü al-
ma garantisi vermesı nedeniyle TKl'nın zarar
edeceğini, satın alacak firmalann ise mutlaka
kâr edeceklerini söyledi.
Özel sektörün kömür üretimini kârmantığıy-
la yapması nedeniyle maden yatağının maliye-
ti düşük olan bölümünü kullandığını vurgulayan
Sazak. "Galeriler açıhp kapandıktan sonra tek-
rar açılamaz. Özel sektör kârlı oldugu sürece bir
yeri işletir. Oysa FKİ, galerinin kullanılabilecek
tüm verlerine girer. Özel sektörün kömür ocak-
lannı almasıvla miharlarca tonluk kaynak top-
rak altına gömülecek" diye konuştu.
Sazak, dünyadaki linyit rezervleri en fazla
120 yıl yetecek kapasitedeyken Türkiye'de bu
sınınn 160 yıl olduğunu kaydederek özel sek-
törle birlikte bu durumun tersine döneceğini
söyledi Sazak. devredilmeye hazırlanan Afşin-
Elbistan santrahyla verilmesi düşünülen kömür
yatağının, yaklaşık 2.5 milyar tonluk rezerviy-
le Türkiye linyit rezervinin yüzde 40'ını oluş-
turduğuna dıkkat çekti.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi /.' Sayfada
larak Şevket'in uyacağını düşünmüş, Oltan Şevket
Sungurlu demiştik... Anlaşılan, Bakan'ın adına ek
yapmakla iş bitmeyecek, bakanlığın adında da
küçük bir oynama gerekecek:
- Atalet Bakanlığı...
Türkiye hukuksuzluktan yakınıyor, Bakan da...
Türkiye çetelerin devlet içine sızmış olmasından
yakınıyor, Bakan da...
Türkiye yargıçlann görevden çekilmesinin etki-
lerini konuşuyor, Bakan da...
Mübarek Helsinki Watch...
Her şeyi izliyor, gözlüyor, görüş bildiriyor...
Ekodinamik bir Bakan...
Adalet Bakanlığı'nın görüş bildirmekten çok,
sonuç bildirmeye dayalı bir kurum olması gerekir...
Ama hafta içinde yaşananlara bakınca Adalet
Bakanlığı deyince akla sonuç değil son uç geliy-
or.
Susurtuk'un yıldönümünde Sungurlu'nun yaptığı
açıklama mahkemelerde duvariara asılacak güzel-
likteydi:
"Susuriuk hadisesinde devletin içinde gayrı
meşru bir organizasyon, devlet erkini kullanan bazı
şahıslar suça yönelmiştir. Bu organizasyon düne
kadar, belki bugün bile devletin içindedir..."
Bu sözleri bir muhalefet lideri söyleseydi Adalet
Bakanlığı'nın hemen karşı çıkıp "Hayırolmaz öyle
şey. Bu tür iddialar gündemdedir ama, üzerine
gidilmektedir" yollu açıklama yapması gerekirdi.
Gelin görün ki, Adalet Bakanı'nın kendisi söylüy-
or. Sonuna geldiğimiz haftanın önemli bir adalet
olayı da Metin Göktepe davasıydı. Dava tur-
izminin sezon uzattığı Âfyon'da yargı havlu attı.
Susuriuk olayının yıldönümünde Metin Göktepe
davası yargıcı Kamil Şerifin davadan çekilmesi,
Türkiye'de yargının ne durumda olduğunu gös-
teriyor.
Şerif ler havlu atıyor, herifler hava atıyor...
Ne Bakanlar gördük...
Şerif'in çekilme gerekçesinden bir paragraf ak-
taralım. Şerif, yurtiçi - yurtdışı pek çok kurumdan,
kuruluştan baskı gördüğünü anlattıktan sonra de-
vam ediyor:
"Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak senel-
erce tartışılacak, şaibeli, adilliğinden şüphelenilen
birkarara imza atacağımdan, kamu vicdanında da
adaletsiz kanaati doğacağından davadan çekiliy-
orum... Adaletin önünüaçmak ve milyonlarca kişi
nezdinde adalete engel olmamak için davadan
çekiliyorum."
Adaletimizin her yeri açıktı, Kamil Şerif önünü aç-
rnaV? •@
r
İÇ.
v
.4İ3_İŞ- Kamil Şerif bu karan aldıktan
sonra termaûesislere gidip hamama girmiş. Ee in-
san mahkemede terlemeyince hamamda terler...
Sungurlu'nun bu duruma yorumu şu:
"Çok üzücü bir şey. Hâkimlerin rahatsız edilme-
si fevkalade kötü. Netice itibahyle yargıya müda-
hale etmiyoruz. Ama yargının bağımsızlığını,
yargının rahat çalışmasını temin etmekle mükellef
birbakanlığız..." _
Bir yargıç en rahat nasıl çalışır?
Davadan çekilerek...
Oltan Şevket Sungurlu'nun bu "izleme"
yeteneği, bakanlığın bünyesinde de ciddi önem
taşıyor. Şevket Kazan döneminin tüm uygulamalan
devam ettiği gibi Mehmet Ağar döneminin
müsteşarının yeniden göreve gelmesiyle birlikte
güzel bir sentez oluşturuldu.
Öyle bir sentez ki, bakanlar gelip gidiyor, ama
bakanlık aynen devam ediyor.
Ağar'ı Kazan'da ağarttılar, Sungurlu döneminde
de neredeyse yüceltiyoriar. Ağar döneminde yöne-
time gelmiş herkes olumsuzdur gibi bir öngörümüz
yok. Ama, kilit noktalara aynı kişilerin yeniden ge-
tirilmesi, farklı soru ışaretlerini de beraberinde ge-
tiriyor...
Bakanlıktane "Uğur"\u, "Ç/çe/f"lervaımış...
Onlar sanınm Attilâ llhan'ın şiirini çoktaan ken-
di dillerine çevirmişlerdir:
"We Bakanlar gördük, zaten yoktular..."
Patronlar 4
özverT
• Baştarafi 1. Sayfada
ğını söylemekle yetinirken,
Eczacıbaşı Holding Yöne-
tım Kurulu Başkanı Bülent
Eczacıbaşı öneriyi "gönüllü
zarar etmek" olarak tanım-
layarak bu yöntemin enflas-
yonuönleyemeyeceğini söy-
ledi. Alarko Holding Yöne-
tim Kurulu Başkanı Ishak
Alaton da Eczacıbaşı ile pa-
ralellik taşıyan açıklamasın-
da "Özel sektörün kân aza-
hrsa devletin de gelirleri dü-
şer. Bu da enflasyonu arttın-
cı bir faktör olur; asıl sorun
devletin zarar etmesidir" di-
ye konuştu.
Toprak Holding Yönetım
Kurulu Başkanı Halis Top-
rak, öneriye, işsizliği arttı-
racağı gerekçesiyle karşı çı-
karken, İTO Başkanı Meh-
met Yıldınm da kârdan vaz-
geçmekle enflasyonun düş-
meyeceğıni savundu. TÜSİ-
AD Başkanı Muharrem
Kayhan TÜSİADın,
Koç'un önerisi konusunda
bir karar alnıa durumunda
olmadığmı bildırdi. TOBB
Başkanı Fuat Miras. TİSK
Başkanı Refik Baydur ve
İSO Başkanı Hüsamettin
Kavi. Koç'un önerisinin,
toplumun enflasyonu düşür-
medeki kararlılığının bir
göstergesi olduğunu belırte-
rek enflasyonun düşürülme-
sinde işadamlanna da görev
düştüğünii ifade ettiler. Do-
ğuş HokUng, öneriyi destek-
ICT nitelikte bir açıklama
yaptı. Açıklamada, Doğuş
Grubu'nun bütçe ve uyarla-
malannı hükümet programı-
na göre yaptığı ve grubun
1998 yılı içinde yüzde 50-60
düzeylerinde bir enflasyonu
baz aldığı belirtildi.
Ekonomist Veysi Seviğ,
Türkiye ekonomisinuı çok
bozuk bir durumda olduğu-
nu öne sürerek "Hükümetiş-
verenlere zaten böyle biröne-
rivle gekcekti. Çünkü feda-
kârlık yapması gerekenleren
güçlü kurumlardır. Hükü-
met talebinden önce Koç bu
öneride bulundu. Öoeri'Bız
kâr etmeyelim ama yükü dı-
ğer kesimler çekmeye de-
vam etsin' anlamınageliyor."
Seviğ, önerinin piyasalan
olumsuz etkileyeceğini san-
madığını da belirtti.
Prof. Osman Alhığ da
Koç'un enflasyona ilişkin
önerisinden piyasalann
olumsuz etkilenmeyeceğini
ifade etti. Prof. Altuğ. öneri-
nin enflasyonla mücadelede
hükümete manevı destek
sağlamanın ötesinde bir etki-
si olmayacağını savunarak
"Serbest piyasaya fiyat kont-
rohi mü getirilmek istenivor?
Koç'un kurlan sabit hıtma
gücü de var mı? Eğer yoksa
Koç açıkladtğı hedefleri ko-
ruyabilecek mi?" diye ko-
nuştu.