Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
26 KASIM 1997 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 15
I Y I•
istanbul PB 16
Edime PB 11
Kocaeli PB 14
Çanakkale PB 15
Izmir PB 2?
Manisa PB 17
Aydın 21
Denizli PB 17
Zonguldak PB 12 Antalya
Sınop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehır
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
1b
15
15
16
11
10
11
11
Adana PB 20
Mersın
Oıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
20
16
18
13
14
9
8
20 Kars PB 8
3 ^
/"•—o —
•Ankara V_^-
^~' .Adat
^ / Erzurum
\Hakkarl
Yurdun güneybatı ke-
sımlerı parçalı yer yer
çok bulutlu, Güney Ege
kıyıları ıle Batı Akdenız
kıyılan sağanak ve gök-
gurultülu sağanak ya-
ğışlı, öteki yerler az bu-
lutlu geçecek. Marma-
ra ıle yurdun ıç ve doğu
kesımlennde yer yer
sıs görulecek. Hava sı-
caklığında önemli bır
değışıklık olmayacak.
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
HB
K
PB
PB
PB
PB
PB
PB
0
0
2
12
7
8
11
12
Münih PB 9 Mılano
Bertın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
Y
PB
PB
PB
Y
Y
2
8
14
5
8
7
16
18
Y 15
Moskova K
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
B
B
PB
B
PB
Y
4
0
4
12
1
11
23
Şam 19
0Açık Parçalı bulutlu i Sıslı fT"
1
"!, BUut L > Çok bulutlu • Yağmurlu Kart Sulufcar k Gck güruttülü
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
lisinden üçünü mahkeme salıverdi.
Tahliyeleri yorumlamasını isteyen gazetecileri,
-Romanya'dan 'iş gezisi'nden dönerken uçakta-
"Baba" Cumhurbaşkanı Demirel, bir güzel azar-
lıyor
"Yargıyı rahat bırakın beyler" diyor.
Başüstüne! Ama neden böyle söylüyor kimi ga-
zetecılerın "Baba"s\: Böyle söylüyor; çünkii bir
sonrakı cümlede "bastnın kendini yargı yerine koy-
duğuna" inandığını ifade ediveriyor.
Oysa; "Baba", kimi yazariarın havada karada
her söylediğini onaylayıp öven yorumlarını pek be-
ğeniyor olmalı ki, bu tür irdelemelere "Kendinizi
Çankaya yerine koymayın" gibi sert bir cümleyle
karşı çıkmıyor.
Cumhurbaşkanı'nın üzerine gelmesıne medya-
nın fazla ses çıkarmayacağı anlaşılıyor. Ne var ki,
aynı gün VVashington'dan gelen haber Demirel'i
göreve çağırıyor.
AFP gibi ünlü bir haber ajansı, ABD'nin Anaya-
sa Mahkemesi'nde süren RP'nin kapatılmasıyla il-
gili davayı yakından izlediğini bildiriyor ve sonra:
Hürriyet'te yer alan habere göre, ABD Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsü James Foley, konuyla ilgili bir
soruyu, "Türkiye 'deki çok partili demokratik siste-
me güvenimizin zedelenmesiyle sonuçlanacak
'her türlü kararı endişeyle' karşılanz" diye yanıtlı-
yor.
Dikkat: "Her türlü kararı endişe ile karşılamak"
diyor ABD.
Bağımsızdevleti, bağımsız yargıyı savunmage-
rekçesı altında Topal davasındaki üç tahliyeyi so-
ran gazetecileri tersleyen Cumhurbaşkanı Demi-
rel, bu cümlenin ıçeriğinde yatan yargıyı etkileye-
cek her olasılığı göz önünde tutarak, ABD Dışişle-
ri Bakanlığına:
"Beyler, beyler; Türkiye'deki yargıyı rahat bıra-
kın" diyebilecek mi? Buyursunlar görelim!
Laf lafı açar
Bir başka noktayı daha anımsatmak gerekiyor
Cumhurbaşkanı'na: Genelkurmay'ın davetlisi ola-
rak Güneydoğu'ya gıden gazetecilerin dönüşte
"devletin üniteryapısını tartıştıklan" anımsatıldığın-
da yine sert çıkıyor:
"Devletin üniteryapısını kimse tartışamaz" diyor.
Peki ama, hani bir tarihte, her makamdan çalan
sazlı sözlü tartışmalan içeren "Konuşan Türkiye"
savı nerede kaldı?
Şeytan aldı götürdü mü? Belki de hikmet-i dev-
lettir. Nedir ne değildir, bilinmez, sorulmaz, söylen-
mez. Sadece devletimizi yönetenlere özgü bir de-
mokratik haktır "konuşan ö/reyj';p|rça^f„,,,„ ^ t _
rJe var ki, üç tahlfye beri yandan bir ikırici dev-
letlûmuzun dün ve bugün söylediklerindeki çarpı-
cı aykırılığı ortaya döküyor.
Medyamız tahliye duruşmasındaki önemsene-
cek bir olayın yeterince üzerinde durmadı.
Mahkemede -TV'lerden izledik- Başbakan Yıl-
maz'ın yazılı ifadesi okundu. Yılmaz, mahkemeye
bu davayla ilgili "elinde bant ve belge olmadığını"
bildiriyordu.
Oysa, an hafıza-ı beşer ah! Mesut Yılmaz, ana
muhalefet lideri iken aynı konuda "elinde bant ve
belgeler" olduğunu açıklamış, kamuoyunu ayağa
kaldırmıştı.
Bu ikı farklı, ne ki farklı demek bile yanlış, birbi-
rini yalanlayan ifadeler Başbakanımızın çok du-
yarlı olduğunu söylediği "güvenirliğine" sadece
küçücük bir gölge mi düşürüyor? Yoksa?..
Şımdi önümüze iki olasılık çıkıyor: Ya bürokrat-
lar ana muhalefet liderini aldattı. Bant var dedi,
belge var dedi. O da bant ve belgeler eline geç-
meden kamuoyuna patlattı.
Ya da... Evet ya da; bürokratlann anlattığını Yıl-
maz. ola ki yanlış algıladı!
Başbakan ıle çok yakını Devlet Bakanı Eyüp
Aşık, TBMM'deki Susurluk Araştırma Komisyonu
Başkanı RP'Iİ Mehmet Elkatmış ın, söylediği sı-
rada yadsınan savlannı yineliyorlar;
- "MIT'ten ve Genelkurmay'dan bilgi alamıyorvz."
1
Yok birbııierinden farkı!
Ne olacak bu memleketin hali?
6
Şapka, içindeki
kafaları da değiştirdP
• Baştarafı 1. Sayfada
de etti. Özümert aynca Başbakan Mesut Yümaz'ın eşi
Berna Yılmaz'a bir faks geçerek parlamenter eşlerinin
• şapkalannı giyerek Anıtkabir'i ziyaret etmelerinin anlam-
lı bir mesaj olacağını belirttiklerini anlatn.
CHP İstanbu! İl Kadın Kolu da Şapka Kanunu'nun çı-
kanlışınm yıldönümü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzen-
ledi. Sıraselvıler Caddesi'ndeki CHP tstanbul il binası
önünde toplanan CHP'ii kadınlar, ellerinde Atatürk pos-
terleriyle "Dağ Başı-
nı Duman Almış"
marşını söyleyerek
Taksim Cumhuriyet
Anıtı 'na kadar vûrü-
düler. CHP Kadın
Kollan İstanbul İl
Başkanı Muazzez
Çelebi'nin anıta çe-
lenk koymasının ar-
dından saygı duru-
şunda bulunuldu ve
tsriklal Marşı okun-
du. Çelebi, anayasa-
mn 174. maddesin-
deki devrim yasala-
nnm korunması hük-
münün hayata geçi-
rilmesini ve aykın
davrananlar hakkm-
da gerekli yaptınm-
lann uygulanmasını
istediklerini vurgula-
dı. Daha sonra şair-
yazar Dursun Öz-
den, CHP Istanbui il
binasında Küba'da
Atatürk konulu bir s-
layt gösterisi sundu.
ŞAPKA KANUNU
25 Kasım 1925 tarihinde
çıkan ve tam adı "Şapka
Iktisası Hakkında KanurT
olan Şapka Kanuna kalpak
ve serpuşun giyilmesini
yasaklayarak kamu
görevlileri için şapka giyme
zorunluluğu getirdi. Kanun
çıkmadan önce Atatürk,
ağustos ayında
Kastamonu'ya yaptığı bir
gezide halka şapkayı
tanıtmış daha sonra çıkanlan
bir kararnameyle de kamu
görevülerine şapka giyme
zorunluluğu getirilmişti.
Atatürk'ün Kastamonu
gezisinden kısa süre sonra
çıkan 671 sayılı Şapka
Kanunu "Türk halkmın
unumi serpuşu şapkadır"
hükmünü getiriyor ve
kükümeti buna aykın olan
uygulamalan yasaklama
konusunda yetkili kılıyordu.
Inan'ın istifası bunalımı çözdü
• Baştarafı 1. Sayfada
bulunduklannı söyledi. Yılmaz. komisyon
sorunuyla ilgili olarak "CHP haklı olarak
bu durumun düzettümesini istedi. Ben de,
bu durumun bizim iç meselemiz olduğunu
ve gerekli tedbirin alınacağını söyledim*"
dedi.
Yümaz-İnan gÖrüşmesi
Başbakan Yılmaz. CHP liderinin ardın-
dan dün Inan'la bir araya geldi. Bu görüş-
meden sonra Inan, Dışişleri Komisyonu
Başkanhğı ve üyeliğinden istifa ettiğine
ilişkin dilekçeyi TBMM Başkanlığı'na
sundu. Bu göreve, ilk toplantıda CHP
Samsun Milletvekili Murat Kara\ak;ui'ın
seçilmesi bekJeniyor. Yılmaz'ın, Inan'ı ilk
değişiklikte kabineye alma sözü verdiği
kulislerde dile getirildi.
Inan: Sıkıntı duvuvorum
Istifasının ardından gazetecilerin soru-
lannı 'kırgın' bir tavırla yanıtlayan Inan,
bır komisyon başkanlığının. koalisyonun
kaderi haline getirilmesinden rahatsızlık
duyduğunu belirtirken. "Ancak, >-a hükü-
met ya başkanhk noktasına geldik. Benim
sorumiuluğum vardı. Sonuçta şahsi feraga-
d tercih ettim. Bana oy veren arkadaşlar
adına sıkıntı du>ii>orum" dedi.
Yılmaz, ikili görüşmede. Baykal'dan hü-
kümete ve bakanlara yönelik gensoru ve
sonışrurma önergelerini desteklemeden
önce kendilerinden bilgi almasını istediği-
ni söyledi. Yılmaz, "Gensonınun muha-
tabı aslında benim. Bakan arkadaşımın
eiiyle yapılan yanlış tasarruf söz konusu de-
ğikHr'' dedi. CHP lideri ise, TBMM'nin
denetim göreviyle ilgili tavırlannı aynen
sürdürdüklerini vurgulayarak "Denetim
yollannm sonımluluk içinde kullamlması
gerektiğine inanıyoruz. Siyasi engelleme
aracı olarak bakılmamak Her olayı kendi
çerçevesinde inceleyeceğiz'' diye konuştu.
'Başbakan'ın tutumu şövalyece'
Gazetecilerin, Yılmaz'ın Topçu genso-
rusuyla ilgili sözlerini anımsatarak yönelt-
tikleri sonılara da Baykal, "Başbakan si-
yasi sorumluluk anlayışmı ifade ederek ba-
kanbgm uygulamalanna sahip çıktı. Baş-
bakan'a yakışan sövalyece bir tutum. Gen-
soruy la iİgili olarak heniiz karar almadık.
Arkadaşiarla konuşac.ıgız. fddialan doğ-
rudan destekJemekya da hükümeti savun-
mak gibi seçenekler dışuıda bir tavır koy-
maolanağınuzdavar''yarurını verdi. "Hü-
kümet krizi var mı" sorusuna da Baykal,
"Kriz yok. CHP'nin kriz yaratma anlayışı
jt)k" karşılığını verdi.
Baykal' ın görüşmede, Karadeniz otoyo-
luna ilişkin basında çıkan haberlerle ilgili
olarak "Sözlerim yanlış anlaşddj. Biz ne
muhalefetin iddialanna sonuna kadar sa-
hip çıkanz ne de hükiimete sonuna kadar
destek veririz. Önümüze gelen konuyu in-
celer. karannuzı ona göre veririz" dediği
bildirildi.
Doğalgaz anlaşması
• Baştarafı 1. Sayfada
mina ilişkin geçen ay yaptığı ön anlaşma.
Türkiye'nin siyasi sorunlar yaşadığı Rus
pazanna artan bağımhlığıyla sonuçlana-
cağı kaygısını da gündeme getirdi.
Ancak Ankara. doğalgaz kaynaklannı
çeşitlendirerek bu kaygılan giderme poli-
tikası izliyor. Türkiye'nin alabileceği sıvı-
laştınlmış doğalgaz pazarlan arasında,
Amerikan .\moco Fırmasının ışbirliği yap-
tığı Mısır, yine Amerikan Total ve Hunt
firmalannın yatmm yaptığı Yemen gibi
ülkeleryeralıyor ABD, Iran gazı yerine sı-
vılaştınlmış doğalgaz ile Azeri, Kazak,
han'a taşınması konusunda Ankara'ya her
türlü siyasi desteği vermeye hazır olduğu-
nu bildirmişti. lran'akarşıuyguladığıam-
bargonun en fazla Türkiye'nin işine yara-
dığına işaret eden ABD, ekonomik ve coğ-
rafı olarak yabancı petrol firmalannın işi-
ne daha fazla gelen Iran pazannın Hazar
petrollerine açılması halinde, Türkiye'nin
hiç şansı kalmayacağına dikkat çekiyor.
lran'ın Basra Körfezi'ndeki termina-
linden ulaşacağı Uzakdoğu pazan, bu pa-
zarda talebin yüksek olması nedeniyle Ha-
zar petrollerini işleten firmaiar tarafindan
tercih edilmesine karşın Amerikan ambar-
gosuna takılıypr.
Vasat
orgutu
davasında
12 tahliye
ADANA(AA)-Gazi-
antep Sanayı Fuan'nda
1 kişinin ölümü, 19 ki-
şinin yaralanması ola-
yından sonra yakala-
nan ve yasadışı Vasat
örgütüne üye olmaktan
tutuklanan 15 sanıktan
12'si Adana DGM'de
görülen duruşmada
tahliye edildi. Duruş-
mada, savcılık tutuklu
sanıklardan Şahmer-
dan San, Mehmet Yıl-
dınm ve Burhan Kara
ile halen firarda olan
Mehmet Kurt ve Ab-
dulmelik Altun için
TCK'nin 1461. mad-
desı gereğince idam ce-
zası istedi.
Batman'da
linç
girişimi
BATMAN (AA) -
Batman'ın Beşiri ilçe-
sinde, 3 kişiye fiili li-
vatada bulunduklan
iddiasıyla mahkemeye
çıkanlan ve aralarmda
75 yaşmda bir kişinin
de bulunduğu 8 sanık,
vatandaşlarca linç
edilmek istendi. Va-
tandaşlar, sanıklann,
sıkı güvenlik önlemle-
ri altında bindirildikle-
ri panzer ve askeri
araçlan taş yağmuru-
na tuttu. Sanıklann iş-
yerlerini de tahrip e-
den vatandaşlar, güç-
lükle yatışünldı.
1. Tarım Şûrası Ankara 'da başladı
Ecevit: Ulusaltarım
politikasıoluşturulmalı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba-
kan Mesut Yılmaz. tanm sektörünun sorun-
lannın günübirlik politıkalarla çözülemeye-
ceğinı \Tjrgularken, popülist uygulamalar-
dan uzak durarak 'fijat ve gelir istikranm"
sağlamayı amaçladıklarını söyledi. Başba-
kan Yardımcısı Bülent Exe\it, tanmın sorun-
lanna bılimsel yaklaşılması ve ulusal tanm
politikasının oluşturulması gerektiğini kay-
detti. DYP Genel Başkan Yardımcısı Nec-
mertin Cevheri, Tanm ve Köyişleri Bakanı
Mustafa Taşar'ın "tanm sektöründe devlet
potitikası oluşturulamadığı' yönündeki söz-
leri üzerine toplantıyı terk etti.
1. Tanm Şûrası dün Ankara'da başladı.
Şûranın açılış törenıne katılan Başbakan Yıl-
maz, Türkiye'nin tanmda kendi kendine ye-
ten 7 ülkeden birisı olma özelliğini yitirdıği-
ni, tanm ürünü ihraç eden değil, ithal eden
ülke konumuna geldiğini anlattı. Ülkede si-
yasetçilerin popülist olma luksünün kalma-
dığını kaydeden Yılmaz. "Çözüm bekleven
sorunlar içinde boğulan vatandaşı sadece bir
seçmen olarak görüp, ait olduğu sosyal taba-
kayı da boş vaatlerle oy deposu haline getir-
mc da\raruşL en çok tanmla uğraşan kırsal
kesimi mağdur etmektedir" dedi.
Başbakan Yardımcısı Ecevit, Türkiye'nın
tanm sorununa bilimsel açıdan yaklaşma za-
manının geldiğini vurgulayarak, Türk tanmı-
nm son yıllarda ihmal edildığini kaydetti.
Hayvancıiık alanında da ithalata gidildiğine
dikkat çeken Ecevit, et, süt ve yumurta üre-
timinde A\Tupa'nın gerisinde kalındığını bil-
dırdi. Ecevit. "Sanayide Uerlemek için tan-
mı ihmal etmek gerekmez. Taruna ve köylü-
ye önem \erilmetidir. Kırsai aiandaki nüAısu
göçe zoriayarak çözüm bulunamaz. Kırsal
aiandaki gelişme, köyleri toplulaşnrarak
dcğiL adına ister köy-kent ister merkez köy
veya cazibe merkezleri deyin. altyapı \e sos-
yal hizmetieri yakınlaştırarak sağlanabilir"
dedi.
Ecevit, Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nde toprak adaletsizliğınuı yeni
adaletsizliklere yol açtığmı vurguladı.
DenidVde kaza: 12 ölü
OMERYURTSEVEN
DENİZLİ - Denizli'de yolcu otobüsü ile
turist taşıyan bir midibüsün çarpışması sonu-
cu meydana gelen kazada 7'si turist 12 kişi
öldü. 4'ü ağır olmak üzere 42 kişi de yara-
landı.
Kaza, merkeze bağlı Akhan köyü yakın-
lannda dün akşam saatlerinde meydana gel-
di. Edinilen bılgiyegöre Denizlı'den Antal-
ya'ya gitmekte olan CengizÖzdeğeryöneti-
mindeki 20 KK 880 plakalı yolcu otobüsü,
Akhan köyü yakmlannda. karşı yönden ge-
len Ahmet Acar'ın kullandığı 71 DC 841
plakalı midibüs ile çarpıştı. Kazada, mıdi-
büste bulunan 7 turist ile otobüsteki yolcu-
lardan 5'i olay yerinde öldü, 4'ü ağır 42 ki-
>i de yaralandı.^^ mvmvi 'j^iıTtr-. .r . /'fl
1
Yaralılar, kazadan sonra Denizli Devlet
Hastanesi, SSK Hastanesi. Pamukkale Üni-
versitesı Hastanesi ile kentteki özel hastane-
lere kaldınldı. Kızılay da, yaralılann sayısı-
nın fazla olması nedeniyle yerel televızyon-
lar aracılığıyla yurttaşlara kan bağışında bu-
lunmalan ıçın süreklı çağnda bulundu.
Kazadan sonra Denizli Valisi ZiyaGöksu
"Trafîk canavanbu kez Denizli'de ortaya çık-
n. Kazanın oluş bicimiyk' ilgili henüz net bir
tespit yok. Olayla ilgili soruşturma çok yön-
lü olarak başlaoldı'' dedi.
ilk belırlemelere göre kazada ölenlerden
6'sının kımlığı tespit edildi. Yaşamını yitiren-
lerin. midibüs şoforü Ahmet Acar, Yeşim
Öğütçü. Mctin Taşkın. Durist Bastian. Hans
Fredhektos, Lumpkseclt ReUıdmichan oldu-
4
KANAL 6DA ÇARŞAMBA
MOTTO (YARIŞMA) 9IVMIV
Avrupa insan Hakları Mahkemesi
Mehdi Zana'ya ret
Türkiye'ye ceza
A ttrl)
HAFTA İÇİ HER AKŞAM SAAT: 18:25
ARDAN ZENTÜRKLE BUGÜN
HAFTA İÇİ HER AKŞAM SAAT: 19:30
HAFTA İÇİ HER AKŞAM SAAT: 2
TÜRKÜ PINARI
HAFTA İÇİ HER AKŞAM SAAT: 20:30
NUR ERTÜRK'LE
HER ÇARŞAMBA
SAAT: 21:15
HAFTA İÇİ HER GUN
SAAT: 11:30
K a n a I " T ü r k i y E k r a /r
Haber Merkezi - Avrupa
İnsan Haklan Mahkemesi,
Türkıye'yi, eski Diyarbakır
Beledıye Başkanı MehdiZa-
na'ya 40 bin Fransız Frangı
(6 bin 900 dolar) tazminat
ödemeye mahkûm etti. Mah-
keme aynca Zana'nın Türk
devletinin ıfade özgürlüğü
ihlaliyle ilgili olarak yaptığı
başvuruyu ise kabul etmedi.
Zana, Avrupa insan Hak-
lan Sözleşmesi'nın lO.mad-
desıne göre ifade özgürlüğü-
nün kısıtlandığını ileri sür-
dü. Türkiye ise 10. maddenin
ikinci paragrafında yer alan,
ulusal güvenlik ve ülke bü-
tünlüğü kavramlan bakımın-
dan ısteğın reddedilmesi ge-
rektiğini savundu.
Hükümet aynca PKK'nin
halkta güvensizlik ve korku
duygulan uyandırmak ama-
cıyla yalnızca devlet güven-
lik güçlen mensuplanna.
yargıçlara ya da memurlara
karşı değil, ama cocuklar.
kadınlar ve yaşlılar da dahıl
olmak üzere sivil halka kar-
şı sılahlı eylemlergerçekleş-
tiren bir örgüt olduğu iddi-
asıyla ifade özgürlüğüne
müdahalede bulunmadığını
ıleri sürdü.
Avrupa insan Haklan Ko-
misyonu, Türk hükümetinin
savunmasmı haklı görerek
demokratik toplumda hükü-
met müdahalesinin gerekli
ve haklı olduğu düşüncesiy-
le Zana'nın ıfade özgürlüğü-
TİKB davası
nün kısıtlandığı konusunda-
kı başvurusunu geri çevirdi.
insan Haklan Mahkeme-
si. Zana'nın adil birbiçimde
yargılanmadığı, kendini sa-
vunma hakkı verilmediği ve
gözaltı süresinın uzun oldu-
ğu gerekçesiyle yaptığı baş-
\uru konusunda, Türki-
ye'nin insan Haklan Sözleş-
mesi'nin 6. maddesi uyann-
ca insan haklannı çiğnediği-
nı bildırdi.
Mehdi Zana 1991 yılında,
PKK lehine bir demeç verdi-
ği gerekçesiyle Devlet Gü-
venlik Mahkemesi (DGM)
tarafindan 12 ay hapse mah-
kûm edılmişti. 57 yaşındaki
Mehdi Zana. 1987 yılında
Diyarbakır Askeri Ceza-
evi'nde yatarken bazı gaze-
tecilere verdiği demeçte. "P-
KK'nin ulusal özgürlük ha-
reketini destekliyorum. Di-
ğer taraftan kadiamlardan
yana degilim. Herkes hata
yapabilir ve PKK'nin kadın
ve çocuklan öldürmesi hata-
dır" demışti.
" Yasalarca suç sayılan bir
eylemi övmekten'* suçlu bu-
lunan Mehdi Zana, mahke-
mede kendini Kürtçe sa\im-
muştu. Mahkeme, bunun
üzerine Zana'nın kendini sa-
vunmak istemediğine karar
vermişti. Türkiye, 6 bin 900
dolar tazmınatın yam sıra
mahkeme ve avukat masraf-
lan olarak 5 bin 200 dolar
ödeyecek.
MHP'lilerden
avukatlara sözlü taciz
İstanbul Haber Servisi -
Yasadışı Türkiye Ihtilalci
Komünistler Birliği (TlKB)
adlı örgüte üye olduklan ve
örgüt adına MHP Kartal II-
çe Başanı Nihat Uygun ve
bir polis memurunun öldü-
rülmesi ile çeşitli silahlı
gasp eylemlerine katıldık-
lan iddia edilen biri gıyabi
tutuklu 6 samğm yargılan-
masma dün İstanbul 2 No'lu
DGM'de devam edildi.
Mahkeme heyeti, dosya-
dakı eksikliklerin gideril-
mesi için duruşmayı ertele-
di.
Bu arada bir grup MHP'li,
duruşmaçıkışında "Terörist
baro" diye bağınnca, duruş-
mayı izleyen istanbul Baro-
su Başkanı Yücel Sayınan,
olaya müdahale edilmesini
istedi. MHP'liler polis tara-
findan salondan uzaklaştınl-
dı. Sayman. yaptığı açıkla-
mada, "Avukatlara ve baro-
ya yapılnuş bu hakaret, yar-
gıya yapılmış bir hakarertir"
dedi.