Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 KASIM 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde Atatürk 'mimarlanyla birlikte' anıhyor
Yeniden 'Atatürk için düşünmek'OKTAY EKİNCİ
Yıl 1941. tkincı Dünya Savuşı AVTU-
pa'yı yıkım ve gözyaşına boğarak sürü-
yor. Bu cehennemin tam ortasında kaldı-
ğı halde "emperyalist kaptşmaya karşı"
kendisini kararlı bir şekilde koruyan Tür-
ldye Cumhuriyeti ıse böylesi bir gücü ve
"Idşüiği" ülkeye kazandıran Atatürkiçin
dünya mimarlannı "düşünmeye" çağın-
yor...
Ankara'daki Anıtkabir'in projesini el-
de etmek üzere Uluslararası Mımarlar
Birliği'nın (UIA) kurallanna göre 1 Mart
1941'de ilk yanşma duyurusu yapıldıgın-
da, geniş bir katılım için dünyadaki "sa-
vaşortamT elbettekitalihsizbirdurum-
du. Ne var ki bir yandan "uygar dünya"
acımasız çatışmalar içinde kıvranırken.
öbür yandan "Yurtta banş, dünyada ba-
nş'' diyen bir lıdenn anıt-mezan için mi-
marlan yanşmaya çagırmak, tarihin bel-
ki de en anlamlı daveti, hatta l
*jestijdi''_
lşte böylesi bir süreçte başlanan Anıt-
kabir proje yanşması. birinci aşamada
3'üTûrk.3'ültalyan, l'i Almanve l'ide
tsviçreli mimarlara ait 8 tasanmın "fina-
le kalmasryla" gerçekleşti. Bunlardan "bi-
rinci ödüT için seçilen ve jürinin "aynı
degerde" gördüğü 3 projeden hükümet-
çe uygulanmasına karar verilen ise Emin
Onat-Orhan Ardaikilisi tarafından tasar-
lananprojelerdi...
'Aydınlanma' haftası
Milli Reasürans Sanat Galerisi, Ata-
türk'ün ölümünün 59. yıldönümünde
hem Anıtkabir'in mimarlannı hem de yi-
ne Atatürk'ün ölümünden sonraki Kata-
falk'ı tasarlayan Bruno Taırt'u anmak
üzere birtüzi etkinlik düzenledi.
Cumhurbaşkanı SüJeyman Demirel'in
himayesinde İTÜ Mimarhk Fakültesi,
Konstanz İ nrversitesi, Doğu Araşürma-
ian Enstitüsü ve Alman Kültür Merke-
zi'nin işbirliğiyle kotanlan ve Anadohı
Hayat tarafindan desteklenen etkinlikle-
rin bilimsel yönetmenliğini ise Prof. Dr.
Afife Baturüstlendi.
Teşvikiye'deki galeride bugün (10 Ka-
sım 1997) açılacak sergiyle birlikte baş-
layacak olan etkinliklerin ilk bölümünde
paneller, sempozyum, belgesel fılm gös-
terileri ve konserler yer alıyor. 5-7 Aralık
1997 tanhlerinde de "Türkiye'deki Cni-
versite Reformunda Alman Bilim Adam-
tannın Katküan" konulu bir sempozyum
yine ayru etkinliklerin devamı olarak ger-
çekleşririlecek.
; 1933'te Hitfer faşizminin başlaması
üzerine Almanya'dan aynlmak zorunda
kalan Bruno Taırt, üç yıl Japonya'da kal-
dıktan sonra Türkiye'ye gelmış ve
1936da Güzel Sanatiar Akademisi'ne
mimarhk hocası olarak atanmıştı. Aynı
zamanda Milli Eğitim Bakanhğı'nın mi-
marlık bürosunu da yöneten \e ülkemiz-
de "çağdaş mimarhk eğitiminin kurucu-
lan" arasında yer alan Taut. kendisinden
istenen Katafalk'ı gece gündüz çalışarak
tamamlarruş ve törene de yetıştırmiştı.
Bruno Taut Atatürk'ten "44 gün sonra"
öldüğünde ise henüz 58 yaşındaydı...
• Atatürk'ün 59. ölüm yıldönümü nedeniyle Milli Reasürans tarafindan düzenlenen
etkinliklerde Anıtkabir'i tasarlayan Emin Onat ve Orhan Arda ile Katafalk'ı tasarla-
yan Bruno Taut sergi, panel ve konserlerle anılacak. Bugün açılacak sergiyle birlikte
"Atatürk için Düşünenlerin" serüvenleri de bir panelde ele alınacak...
Prof. Nezih Eldem'in anlatüğına göre, .\nıtkabir proje yanşmasında seçilen eserlerin çok büyük boyutlardaki renkli re-
simleri (perspektifler) tablolar halinde bir sergide derlenerek Tiirkiye'nin değişik kentlerini geziyor ve halka sunuluyor-
du. Bu anı bile 1940'lardaki anlayışın bugüne göre çok daha şeffaf ve demokratik olduğunu göstermhor mu?
PROF. MİMAR EMtN ONAT
(1908-1961)
Mimar Orhan Arda
ile Anıtkabir'i
tasariadı. Deviet
bursuyla Zürih
Teknik
Üniversitesi'nde
okumuş,
Atatürk'ün öktüğü
yıi profesör ve
mimarhk kürsüsü
başkanı olmuştu.
Genç
Cumhurryet'in
yetistirdiği ilk
mimar
kuşağmdandı.
MİMAR BRUNO TAUT
(1880-1938)
Alman faşizmi
dışjadığı için
Türkiye'ye hizmet
ettl Katafalk'ı
Atatürk'ün
cenaze törenine
yetistirmiş, ancak
bir buçuk ay
sonra kendisi de
ölmüştü.
Hükümet
karanyla
Edirnekapı
Şehffliğıne
gömüldiL.
Anma
etUnlikleri
Atatürk, 10 Kasım Pazartesi günü
ölümünün 59. yılında çeşitli
etkinliklerle anıhyor.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği ve
İstanbul Üniversitesi Deviet
Konservatuvan. 10 Kasım günü saat
15.00- 18.00 saatleri arasında AKM
Büyük Salon'da "Atatürk'ü Anma
Töreni" düzenliyor. Tören kapsamında
Prof. Dr. Yddız Kenter, Suat Özturna
ve TOBAV Genel Başkanı Tamer
Levent'in açıhş konuşmalanmn
ardından piyano, keman ve nefesli
sazlar solo konserleri, bale gösterileri ve
Tuncer Özkan yönetimındeki Nefesli
Sazlar Orkestrası'nın konseri yer alıyor.
istanbul Şehir Tiyatrolan 10 Kasım
Pazartesi Harbiye Muhsin Ertuğrul
Sahnesi'nde saat 19.00-21.00 arasında
"10 Kasım Atatürk'ü Anma Programı"
düzenliyor. Programda çeşitli video
performans ve performans gösterilerinin
yanı sıra tstanbul Belediyesi Şehir
Tiyatroian Orkestrası eşliğinde Ayla
Algan'ın vereceğı bir konser, Nezihe
Araz, Türkan Saylan, Esen Sungun,
Metin BobarogJu ve Christopher
Kubaseck'in katılacağı bir söyleşi,
llknur Açıkel'in "Atatürk'ün Sevdiği
Şarküar" başhklı konsen ve Folklor
Kurumu sanatçılanndan "Zeybek
Oyunu" yer ahyor.
Kadıköy Belediyesi Kültür ve Sanat
Merkezi'nde saat 15.00'te "Mustafa
Kemal Türkülerim* başhklı müzikli bir
şiır dinletisi düzenleniyor. Bakırköy
Beledıye Tiyatrolan'nın Yunus Emre
Kültür Merkezi'nde düzenlediği özel
program kapsamında ise "Atatürk
Oratoryosu" yer alıyor.
Bilkent Senfoni Orkestrası-'BASSO ise
"Ata"ya saygısını. 11-12 Kasım
tanhlerinde düzenleyeceği "Genç
Yetenekler Atatürk Özel Konserleri"
aracıhğıyla dile getirecek. Konserler,
saat 21 .OO'de Bilkent Konser
Salonu'nda gerçekleştirilecek.
Prof. Dr. Afife Batur, "Atatürk tçin
Düşünmek" adını verdikleri etkinhkler
için Taut'u bir kez daha derinleirnesfrfe
incelerken: "Katafalk beUd Taut gibi bir
mimar için mütevazı bir çalışmadır. An-
cak hem son tasanmı olması hem de Ata-
türk'ü düşünerekyapmış olmasu ona özel
bir anlam vermektedir_" yorumunu ya-
pıyor.
Yine Batur'un "Büyük Ölüm'ün Pate-
tik Yontusu" şeklinde tanımladıgı Anıt-
kabir ve bu yapıtın mimarlan hakkında-
ki değerlendirmelerinde ise şu vurgula-
malar dikkat çekiyor: "Emin Onat/Or-
han Arda'nın Anrtkabir projesini diğer-
lerinden ayıran en önemli noktalann ba-
şında, kanımca kompleksin kent ile kur-
ması amaçlanan görsei bağtann önceliğt
Sgeüyor. (...) MüeUiflerin berhaldeirihük
bir mutlulukla biçirnlendirdiğiiâhlssetti-
ğimiz kentsel mekâna, boşhığa ve sonsu-
za açılan yol imgesi. yerini, günümüz An-
karası'nın kentsel kargaşasmuı sahnden-
diği beğeni yoksunu bir panoya bırakmış
ve müelhflerin bu eksene yükledikleri an-
lam uçup gjtmistir-."
Doğan Kuban'ın sunuşu...
"Atatürk İçin Düşünmek" etkinlikle-
rinin "kaba bir armağanı" ise aynı adla
yayımlanan ve bu sergi için derlenen bel-
ge ve değerlendirmeleri içeren anma ki-
tabı.
Kitabın giriş yazısını kaleme alan Do-
ğan Kuban, bir yarldafi T3U çalışmanm
"Atatürk Türkryesi" açısından taşıdığı
öneme değınırken, öbür yandan "Ata-
türk'ün Yapöklan Osmanh'ıun Yapama-
dıklandır" \-urgulamasiyla, Türkiye Cu-
huriyeti'nı kuran aydınlanmacı düşünce-
nin tanhsel süreç içerisındeki "değerini"
anlatıyor. "Atatürk TürkivesL Osmanh
Turkiyesi ile bir aşk ve nefret ikikmi için-
de aynlır ve buluşur" diyen Doğan Ku-
ban. sözlerine şöyle başhyor: "Atatürk'ü
düşünmek. kendineTürkdiyen insanı dü-
şünmektir. Fakat bunu şoven bir söylem,
paranoia\a dönüşmüş bir ulusçuluk bağ-
lamında değiL bir aidiyet (allegiance), bir
tarihi bUinçleıune aşaması olarakgörmek
gerekir_"
Kuban'ın bu saptaması, Atatürk'ün
ölümünün 59. yılında düzenlenen bu an-
lamlı etkinlığe de aslında önemli bir mis-
yon yüklüyor. Bruno Taut, Emin Onat ve
Orhan Arda'lann anılan ve serüvenleri,
yanm yüzyıl sonra "yeniden bir tarihi bi-
Unçlenme aşamasma" şiddetle gereksi-
nim duvduğumuz şu ortamda. geçmişten
geleceğe sanki bir "düşünce köpnisü"
oluşturuyor...
Bu köprüde yürümek isteyenler. bu-
günden ıtibaren Milli Reasürans Sanat
Galerisi'ne uğrayarak yola çıkabilırler...
Müziklibir 'Fırtına'esiyor
Tıyatro Boğaziçi, Avni Dilligil Özel Ödülü 'ne değer görülen
Shakespeare 'in 'Fırtına' adlı oyununu yeniden sahneliyor
NURPAN CtHANŞÜMUL
Tiyatro Boğaziçi, geçen sezon sahnele-
diği ve 1997 Avni Dilligil Özel Ödülü'ne
değer görülen oyunu "Fıruna"yı yeniden
sahneliyor. VVüliam Shakespeare'in son dö-
nem yazdığı ve olgunluk dönemine rastla-
yan en renkli yapıtlanndan olan "Fırüna'",
şair Can Yücel'in çevirisiyle oynanıyor.
Oyunun rejısi Kerem Karaboğa. Ömer Fa-
rukKurhan \e Sevflay Saral'a. kostümle-
ri ise Naz Erayda'ya ait. Geçen sezon ün-
lü tiyatro sanatçısı Engin Cezzar'ın da rol
aldığı "Fırtıııa''damüziklercanh olarak ic-
ra edıliyor. Oyun, Hadi Çaman Tiyatro-
su'nda yann. 16 ve 23 Kasım'da, Ankara
Tiyatro Festivali kapsamında da 29 Kasım
tanhinde Ankaralı tiyatroseverlerle bulu-
şacak.
Oyunun rejisörlerinden Kerem Karabo-
ğa ile "Fırtma'' üzerine konuştuk...
- Fırüna'mn sahnelenmesine nasıl karar
verdiniz?
KEREM KARABOĞA- Tiyatro Boğa-
ziçi için "Fırüna"nın özel bir yeri, uzun
zamandır da oynama ısteğımiz vardı. Can
Yücel'in çevirisi bizim için bir kışkırtıcı
nokta oldu. Can Yücel, yaptığı çevıriyle
hem Shakespeare'ın şiir dilini çok güzel
ortaya koydu, hem de oyuncuya malzeme
saglayan bir metin sağladı.
Üniversite içindeki kültürel sanatsal et-
kinlikleri arttırma kapsamında Engin Cez-
zar da bizimle birlikte böyle bir proje ger-
çekleştirmek istedi. Daha sonra ise çalışma-
lara başladık ve Engin Cezzar konuk oyun-
cu olarak yer aldı. Engin Cezzar, ıssız ada-
dan yıllar sonra dönmüş olan Prospero'yu
canlandınyordu. "Fırüna" Prospero'nun
adadaki anılannı bir oyuncu topluluğuna
prova ettirmesiyle, Engin Cezzar'tn da yer
yer oyuna girip çıkmalanyla şekilleniyor-
du. Shakespeare metni içindeki Prospe-
ro'yu ise başka bir oyuncumuz canlandın-
yordu. Böylece iki Prospero'lu bir o>iın or-
taya çıkardık.
- Oyıuıu sahnelemeye haarlanırken ne
gibi zorluklar yaşadmız?
Her Shakespeare oyunu insanı zorlar.
Shakespeare'in oyunlan bir malzeme yığı-
nına dönüştürebıleceğıniz ya da geçiştire-
 iyatro Boğaziçi'nin Can Yücel'in çevirisiyle oynadığı
Shakespeare klasiği 'Fırtına'da, canlı müzik kullanılıyor.
Topluluk, oyunu İstanbul'dan sonra 29 Kasım'da Ankara
Tiyatro Festivali çerçevesinde de sahneleyecek.
rek bırtakım sahnelerinı çıkarabileceğinız
türden değil. Oyunlannı öyle bir tarzda yaz-
mış ki kurgusu çok sağlam, oyununritmive
akışı çok güzel belirlenmış. Bütün bunlar
bir de bizim oyunculuk birikimimiz göz
önünde tutulunca zor oldu. Biz uzun yıllar
doğaçlama metinlerimizden yola çıkarak
oyunlanmızı sahneliyorduk. "Fırtma" ile
birlikte yeniden metin üzerinden çalışma-
ya dönmüş olduk. Ancak ÖmerFarukKur-
han'ın dramaturjiye çok katkısı oldu, ara
oyunu ve son oyunu yazdı. Bu sayede me-
tin ıçınde oyunculara çok büyük yol açıl-
mış oldu.
- O\un sırasında müziklerin canlı icra
edilmesi zor olmadı mı?
- Oyun roman bıçiminde yazıldığı için.
içinde şarkılar da yer alıyordu. Oyunda mü-
ziği ıcra edecek olan kişileri belirlerken
gerçekten de çaldığı enstrümanı ıyi tanı-
yan kişileri seçmeye çalıştık. Sahneler on-
lann doğaçlama geliştirdiği parçalarla,
oyunculann onlarla paslaşması ya da doğ-
rudan rejıden gelen isteklerle gelişiyordu.
Böylelikle oyun biraz da müzikal havaya
büründü.
-Oyunu yeniden sahnelemeye nasıl karar
verdiniz?
Geçen yılın sonunda Avni Dilligil Özel
Jüri Odülü'nü kazanmamız ve Can Yü-
cel'in de oyunu beğenmesi bizim için ce-
saret kaynağı oldu.
- Engin Cezzar yine konukoyuncu olarak
yer alacak mı?
Bu yılki oyunda yer almayacak. Zaten
bizimle kısa süreli bir proje için ve 50. sa-
nat yılını kutlamak üzere birlıkteydi. Bu
yılki prodüksiyon Engm Cezzar"sız ama o
zamanki biçimiyle sahnelenmeye devam
edecek. Engin Cezzar'ın rolünü de o dönem
Prospero'yu canlandıran oyuncu arkadaşı-
mız oynayacak.
P sanat Kültür Antlka Derglsl Cür '97 sayısı
20. yüzyılda sanat
ve modernizm
Kültür Servisi - Portakal Sanat
ve Kültür Evı tarafindan üç ayda
bir yayımlanan P Sanat Kültür An-
tika Dergisi, Güz 97 sayısında, mü-
ziğin Islamdan Batı'ya bezeme sa-
natlan, hat sanatı ve resimdeki yan-
sımalanna geniş yer ayınyor.
Sanat tarihçisi Esin Aöl, Müslü-
man toplumlarda önemli işlevler
üstlenmiş olan müziğin sanat ve
mimarhk yapıtlanndaki yansıma-
sını, Islam Sanatlannda Müzik ve
Raks Tasvirleri başhklı ınceleme-
sinde görsel örnekleriy le ortaya ko-
yuyor.
Cem Behar'ın, kendi başlanna
birer sanat yapıtı niteliği taşıyan
Manol udlarla Baron kemençele-
rin tanhsel ve teknik özelliklerini
anlattığı Türk Müziği Çalgılan ve
Yapımcılan yazısma, İstanbul Di-
van Edebiyatı Müzesi ve bazı özel
koleksiyonlardaki çalgılar eşlik
ediyor.
Ferit Edgü, Karalamalardaki
Müzık'te, İslam hat sanatının gizli
müziğıni; karalamaların müzik sa-
natma olan yakınlığmı çağ-
daş bir yaklaşımla gündeme
getiriyor.
Nazan tpşiroğlu ile Karl
Grebe'nin yazılan ise 20.
yüzyılın ilk yansının yeni-
likçi ressamı Paul Klee'nin
müzikle olan ilişkilerine ışık
tutuyor. Ipşiroğlu, yürüdüğü
sanat yolunda müziğin K-
lee'ye nasıl rehberlik ettiği-
ni derinliğine örneklerle or-
taya koyarken: Grebe, We-
imar'daki Bauhaus günlerin-
de tanıdığı "kemancı' K-
lee"yi anlatıyor.
Bu sayının bir başka ana
konusu ise 20. yüzyılda sa-
nat ve modernizm. Kısa bir
süre önce Berlin'de düzenle-
nen 20. Yüzyılda Sanat: Mo-
dern Çağ sergisinin yapımcı-
lanndan ChristosJoachimides Mo-
dernizm ve Ötesi'ni incelerken, E-
nis Batur'un modernizm üzerine
beş metni, sergiden başyapıtlar eş-
liğinde yer alıyor. Sarkis'in tkona-
lar'ı da Ferit Edgü'nün metinleriy-
le sunuluyor.
16. yüzyılın İstanbul tutkunu
ressam ve oymabaskı ustalanndan
Mekhior Lorichs'in, Galeri Alfa
tarafindan yayımlanan 'Osmanh-
lar' albümünde yer alan Kanü-
ni'nin Altı Askeri. Stefanos Yerasi-
mos'un Lorichs üzerine inceleme-
siyle tanıtılıyor.
'Bir Koleksiyoncu' bölümünde
'Sikkelerle Tarih Yazan Adam'ı.
Ciinejt Ölçer'i, bugün Yapı Kredi
Vedat Nedim Tör Müzesi'nde bu-
lunan Osmanh madeni paralan eş-
liğinde Nazan Ölçer anlatıyor bu
sayıda. Raffi Portakal ise 1974'te
düzenlenen olağandışı bir müzaye-
deyi, Satvet Lütfi Tozan'ın kolek-
siyonunun, baba Aret Portakal ve
oğul Raffi Portakal tarafindan ger-
çekleştirilen satışmı aktanyor.
McCurdyyenilenen Globe
Tiyatrosu 'nu anlatacak
Kültür Servisi - Sha-
kespeare'in Globe Tiyat-
rosu'nun rekonstrüksi-
yonunu gerçekleştiren
tngiliz mimar Peter Mc-
Curdy lstanbu'da. 11 Ka-
sım Salı günü saat 17.
OO'de Harbiye/Yapı- En-
düstri Merkezi Konfe-
rans Salonu'nda Tarihi
Ahşap Binalar ve Ahşap
Karkas Sistemleri konu-
sunda uzman, Peter Mc-
Curdy, Londra'daki Sha-
kespeare'in Globe Tiyat-
rosu'nun rekonstrüksi-
yon çalışmalan, araştır-
ma ve uygulamalan ile
ilgili olarak ıllüstrasyon
desteklı bir konferans ve-
recek.
Peter McCurdy. Senk-
ron AŞ ve Yapı- Endüst-
n Merkezi organizasyo-
nu ile gerçekleştirilecek
olan konferansta, Ingilte-
re'de büyük yankılar ya-
ratmış olan ilk Globe Ti-
yatrosu'nun arkeolojik
olarak rekonstrüksiyonu-
nu üstlenebilmek için ge-
rekli olan araştırma ve
anahzleri dinleyicilere
aktanlacak.
Shakespeare oyunlan-
nın sergilendiği bu tiyat-
ro 1599'da Peter Streete
tarafindan. Londra'da,
Thames nehrinin güney
tarafinda ilk Globe Tiyat-
rosu olarak inşa edildi.
14 yıl sonra yangın nede-
niyle yok olan bina, 1614
yıhnda.ilkinin temelleri
üzerine ikinci defa inşa
edildi.
Bu ıkmci Globe Tiyat-
rosu 30 yıl ayakta kaldık-
tan sonra 1642'de kapa-
rıldı. Londra'da 1666 yı-
lında çıkan büyük yan-
gmda ilk olarak 1576'da
görülen bu tiyatro formu
da ortadan kalktı.
Hellmann - Hammett Ödülü
Yağmurdereli 'ye ithaf
Kültür Servisi - İn-
san Haklan İzleme Ko-
mitesi tarafindan veri-
len 1997 Hellmann -
Hammett Ödülleri'ni
Türkiye den kazananlar
için düzenlenen ödül
töreni önceki gün TÜ-
YAP Kıtap Fuan'nda
gerçekleştırildı. 1991
yılından bu yana ifade
özgürlüklerini kullanır-
ken haklannda dava
açılan bütün dünyadan
çeşitli yazar ve gazete-
cilere verilen bu ödüllenn
21 tanesini, Eşber Yağ-
murdereli başta olmak
üzere Ahmet Altan, Erol
Anar. Fikret Başkaya. İl-
ker Demir. Ragıp Duran,
Ali Erol, Haluk Gerger.
Atilla HalLs. İsmet İmset,
Mustafa İslamoglu. Sefa
KaplaaYaşarKemal, Er-
tuğrul Kürkçü. Yılmaz
Odabaşı. Mehmet Oğuz.
Ahmet Şık, Işık Yurtçu ve
Ayşenur Zarakolu adlı
Türkiyeli yazar ve gazete-
ciler aldılar. Bu yıl yapılan
ödül töreni, 1991'de bu
ödüle layık görülen ve gö-
rüşlerinı özgürce ifade et-
miş olduğu için 19 Ekim
tanhinde 22 yıllık hapis
cezasına çarptınlan Eşber
Yağmurdereli'ye ithaf
edildi.
Törende Lillian Hell-
mann'm yakın arkadaşı ve
yazar VVilliam Styron'un
eşi, şair Rose Styron ve ,
Amerikan Yayıncılar Bir-
liği Uluslararası Yayınla-
ma Özgürlüğü Komitesi
Başkanı WTI1 Schwalbe kı-
sa birer konuşma yaptılar.
Rose Styron, rastgele
cezalandırmanın otosan-
süre yol açtığını vurgu-
layarak," Türkiye'nin in-
sanlan zeki ve kendi so-
runlanna kendileri çözüm
bulabiürler. Ama bunun
için korku ve antika ohnuş
birtakım kanunlardan
anndırümış ounalan gere-
kivor. Toplumlar sorunla-
nnı tarnşma \oluyla çöz-
meüdirler''dedi.
Ahmet Levendoğiu ve Süheyla Uysal.
Tiyatro Oyun Yazım
Yanşması sonuçlandı
Kültür Servisi - Sürekli
Aydınlık tçin Bir Dakika
Karanhk Kampanyası'na
destek vermek için Dario
Fo ve Franca Rame'nın
Türkıye temsilcisi F-N A-
jans tarafindan gerçekleş-
tirilen Tiyatro Oyun Ya-
zım Yanşması sonuçlandı.
'Nadide Bir Işık' oyunuy-
la Süheyla Uysal büyük
ödülü alırken, ikinciliğı
'Teodora' oyunuyla Can
Şahan ve üçüncülüğü 'Ge-
mi Düdükleri Yasaktı'
oyunuyla Mürsel Yaylah
aldılar. Değerlendirme
Kurulu aynca Hasan Öz-
türk ün 'Bir Başka Kafes-
te' adlı oyununa mansiyon
verdi.Değerlendirme Ku-
rulu üyelen Ze>ııep Oral,
Ahmet Levendoğiu ,Ta-
mer Levent Işıl Kasapoğ-
lu ve Hahi Ergün'den olu-
şan yanşmanın ödül töre-
ni. önceki gün TÜYAP Ki-
tap Fuan'nda gerçekJeşti-
rildi. Törende bir açıhş ko-
nuşması yapan Tîlbe Sa-
ran, yanşmanın temel
amacının. bilinçli bir ka-
muoyu yaratması ereği
doğrultusunda. kamuoyu-
muzun Sürekli Aydınhkve
onun özünde yatan Temiz
Siyaset - Temiz Toplum is-
teğınin, o>Tin metinlerine
ve giderek sahneye yansı-
ması yoluyla kalıcı kılın-
ması olduğunu söyledı.
Füsun Demirel de Dario
Fo'nun mesajını okudu:
"Ajansınızın gerçekleştir-
diği yanşmada derece alan
yazarian ve bu organizas-
yonda sizi destekleyen
dostlannızı kuüuyorum.
Ulkenizde pek çok a\dın ve
sanatçının. düşünce ve ifa-
deözgüriüğünü gerçekan-
lamda hayata geçirebihnek
için tüm güçlük ve engelle-
re rağmen mücadekferini
cesarerJe sürdürmeleri be-
ni derinden etkUiyor. İs-
veç'te, Nobel Edebiyat
Odülü'nü aldıktan sonra
elbette sizin hikâyenizi ve
mücadelenizi tüm dünyaya
duyuracağım, sizkrden
konuşacağım ve umuyo-
rum ki uygun bir zaman-
da Franca ile birlikte, sizi
alkışlamak üzere ülkenize
geleceğim.'
1