18 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 KASIM 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde Atatürk 'mimarlanyla birlikte' anıhyor Yeniden 'Atatürk için düşünmek'OKTAY EKİNCİ Yıl 1941. tkincı Dünya Savuşı AVTU- pa'yı yıkım ve gözyaşına boğarak sürü- yor. Bu cehennemin tam ortasında kaldı- ğı halde "emperyalist kaptşmaya karşı" kendisini kararlı bir şekilde koruyan Tür- ldye Cumhuriyeti ıse böylesi bir gücü ve "Idşüiği" ülkeye kazandıran Atatürkiçin dünya mimarlannı "düşünmeye" çağın- yor... Ankara'daki Anıtkabir'in projesini el- de etmek üzere Uluslararası Mımarlar Birliği'nın (UIA) kurallanna göre 1 Mart 1941'de ilk yanşma duyurusu yapıldıgın- da, geniş bir katılım için dünyadaki "sa- vaşortamT elbettekitalihsizbirdurum- du. Ne var ki bir yandan "uygar dünya" acımasız çatışmalar içinde kıvranırken. öbür yandan "Yurtta banş, dünyada ba- nş'' diyen bir lıdenn anıt-mezan için mi- marlan yanşmaya çagırmak, tarihin bel- ki de en anlamlı daveti, hatta l *jestijdi''_ lşte böylesi bir süreçte başlanan Anıt- kabir proje yanşması. birinci aşamada 3'üTûrk.3'ültalyan, l'i Almanve l'ide tsviçreli mimarlara ait 8 tasanmın "fina- le kalmasryla" gerçekleşti. Bunlardan "bi- rinci ödüT için seçilen ve jürinin "aynı degerde" gördüğü 3 projeden hükümet- çe uygulanmasına karar verilen ise Emin Onat-Orhan Ardaikilisi tarafından tasar- lananprojelerdi... 'Aydınlanma' haftası Milli Reasürans Sanat Galerisi, Ata- türk'ün ölümünün 59. yıldönümünde hem Anıtkabir'in mimarlannı hem de yi- ne Atatürk'ün ölümünden sonraki Kata- falk'ı tasarlayan Bruno Taırt'u anmak üzere birtüzi etkinlik düzenledi. Cumhurbaşkanı SüJeyman Demirel'in himayesinde İTÜ Mimarhk Fakültesi, Konstanz İ nrversitesi, Doğu Araşürma- ian Enstitüsü ve Alman Kültür Merke- zi'nin işbirliğiyle kotanlan ve Anadohı Hayat tarafindan desteklenen etkinlikle- rin bilimsel yönetmenliğini ise Prof. Dr. Afife Baturüstlendi. Teşvikiye'deki galeride bugün (10 Ka- sım 1997) açılacak sergiyle birlikte baş- layacak olan etkinliklerin ilk bölümünde paneller, sempozyum, belgesel fılm gös- terileri ve konserler yer alıyor. 5-7 Aralık 1997 tanhlerinde de "Türkiye'deki Cni- versite Reformunda Alman Bilim Adam- tannın Katküan" konulu bir sempozyum yine ayru etkinliklerin devamı olarak ger- çekleşririlecek. ; 1933'te Hitfer faşizminin başlaması üzerine Almanya'dan aynlmak zorunda kalan Bruno Taırt, üç yıl Japonya'da kal- dıktan sonra Türkiye'ye gelmış ve 1936da Güzel Sanatiar Akademisi'ne mimarhk hocası olarak atanmıştı. Aynı zamanda Milli Eğitim Bakanhğı'nın mi- marlık bürosunu da yöneten \e ülkemiz- de "çağdaş mimarhk eğitiminin kurucu- lan" arasında yer alan Taut. kendisinden istenen Katafalk'ı gece gündüz çalışarak tamamlarruş ve törene de yetıştırmiştı. Bruno Taut Atatürk'ten "44 gün sonra" öldüğünde ise henüz 58 yaşındaydı... • Atatürk'ün 59. ölüm yıldönümü nedeniyle Milli Reasürans tarafindan düzenlenen etkinliklerde Anıtkabir'i tasarlayan Emin Onat ve Orhan Arda ile Katafalk'ı tasarla- yan Bruno Taut sergi, panel ve konserlerle anılacak. Bugün açılacak sergiyle birlikte "Atatürk için Düşünenlerin" serüvenleri de bir panelde ele alınacak... Prof. Nezih Eldem'in anlatüğına göre, .\nıtkabir proje yanşmasında seçilen eserlerin çok büyük boyutlardaki renkli re- simleri (perspektifler) tablolar halinde bir sergide derlenerek Tiirkiye'nin değişik kentlerini geziyor ve halka sunuluyor- du. Bu anı bile 1940'lardaki anlayışın bugüne göre çok daha şeffaf ve demokratik olduğunu göstermhor mu? PROF. MİMAR EMtN ONAT (1908-1961) Mimar Orhan Arda ile Anıtkabir'i tasariadı. Deviet bursuyla Zürih Teknik Üniversitesi'nde okumuş, Atatürk'ün öktüğü yıi profesör ve mimarhk kürsüsü başkanı olmuştu. Genç Cumhurryet'in yetistirdiği ilk mimar kuşağmdandı. MİMAR BRUNO TAUT (1880-1938) Alman faşizmi dışjadığı için Türkiye'ye hizmet ettl Katafalk'ı Atatürk'ün cenaze törenine yetistirmiş, ancak bir buçuk ay sonra kendisi de ölmüştü. Hükümet karanyla Edirnekapı Şehffliğıne gömüldiL. Anma etUnlikleri Atatürk, 10 Kasım Pazartesi günü ölümünün 59. yılında çeşitli etkinliklerle anıhyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği ve İstanbul Üniversitesi Deviet Konservatuvan. 10 Kasım günü saat 15.00- 18.00 saatleri arasında AKM Büyük Salon'da "Atatürk'ü Anma Töreni" düzenliyor. Tören kapsamında Prof. Dr. Yddız Kenter, Suat Özturna ve TOBAV Genel Başkanı Tamer Levent'in açıhş konuşmalanmn ardından piyano, keman ve nefesli sazlar solo konserleri, bale gösterileri ve Tuncer Özkan yönetimındeki Nefesli Sazlar Orkestrası'nın konseri yer alıyor. istanbul Şehir Tiyatrolan 10 Kasım Pazartesi Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde saat 19.00-21.00 arasında "10 Kasım Atatürk'ü Anma Programı" düzenliyor. Programda çeşitli video performans ve performans gösterilerinin yanı sıra tstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroian Orkestrası eşliğinde Ayla Algan'ın vereceğı bir konser, Nezihe Araz, Türkan Saylan, Esen Sungun, Metin BobarogJu ve Christopher Kubaseck'in katılacağı bir söyleşi, llknur Açıkel'in "Atatürk'ün Sevdiği Şarküar" başhklı konsen ve Folklor Kurumu sanatçılanndan "Zeybek Oyunu" yer ahyor. Kadıköy Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi'nde saat 15.00'te "Mustafa Kemal Türkülerim* başhklı müzikli bir şiır dinletisi düzenleniyor. Bakırköy Beledıye Tiyatrolan'nın Yunus Emre Kültür Merkezi'nde düzenlediği özel program kapsamında ise "Atatürk Oratoryosu" yer alıyor. Bilkent Senfoni Orkestrası-'BASSO ise "Ata"ya saygısını. 11-12 Kasım tanhlerinde düzenleyeceği "Genç Yetenekler Atatürk Özel Konserleri" aracıhğıyla dile getirecek. Konserler, saat 21 .OO'de Bilkent Konser Salonu'nda gerçekleştirilecek. Prof. Dr. Afife Batur, "Atatürk tçin Düşünmek" adını verdikleri etkinhkler için Taut'u bir kez daha derinleirnesfrfe incelerken: "Katafalk beUd Taut gibi bir mimar için mütevazı bir çalışmadır. An- cak hem son tasanmı olması hem de Ata- türk'ü düşünerekyapmış olmasu ona özel bir anlam vermektedir_" yorumunu ya- pıyor. Yine Batur'un "Büyük Ölüm'ün Pate- tik Yontusu" şeklinde tanımladıgı Anıt- kabir ve bu yapıtın mimarlan hakkında- ki değerlendirmelerinde ise şu vurgula- malar dikkat çekiyor: "Emin Onat/Or- han Arda'nın Anrtkabir projesini diğer- lerinden ayıran en önemli noktalann ba- şında, kanımca kompleksin kent ile kur- ması amaçlanan görsei bağtann önceliğt Sgeüyor. (...) MüeUiflerin berhaldeirihük bir mutlulukla biçirnlendirdiğiiâhlssetti- ğimiz kentsel mekâna, boşhığa ve sonsu- za açılan yol imgesi. yerini, günümüz An- karası'nın kentsel kargaşasmuı sahnden- diği beğeni yoksunu bir panoya bırakmış ve müelhflerin bu eksene yükledikleri an- lam uçup gjtmistir-." Doğan Kuban'ın sunuşu... "Atatürk İçin Düşünmek" etkinlikle- rinin "kaba bir armağanı" ise aynı adla yayımlanan ve bu sergi için derlenen bel- ge ve değerlendirmeleri içeren anma ki- tabı. Kitabın giriş yazısını kaleme alan Do- ğan Kuban, bir yarldafi T3U çalışmanm "Atatürk Türkryesi" açısından taşıdığı öneme değınırken, öbür yandan "Ata- türk'ün Yapöklan Osmanh'ıun Yapama- dıklandır" \-urgulamasiyla, Türkiye Cu- huriyeti'nı kuran aydınlanmacı düşünce- nin tanhsel süreç içerisındeki "değerini" anlatıyor. "Atatürk TürkivesL Osmanh Turkiyesi ile bir aşk ve nefret ikikmi için- de aynlır ve buluşur" diyen Doğan Ku- ban. sözlerine şöyle başhyor: "Atatürk'ü düşünmek. kendineTürkdiyen insanı dü- şünmektir. Fakat bunu şoven bir söylem, paranoia\a dönüşmüş bir ulusçuluk bağ- lamında değiL bir aidiyet (allegiance), bir tarihi bUinçleıune aşaması olarakgörmek gerekir_" Kuban'ın bu saptaması, Atatürk'ün ölümünün 59. yılında düzenlenen bu an- lamlı etkinlığe de aslında önemli bir mis- yon yüklüyor. Bruno Taut, Emin Onat ve Orhan Arda'lann anılan ve serüvenleri, yanm yüzyıl sonra "yeniden bir tarihi bi- Unçlenme aşamasma" şiddetle gereksi- nim duvduğumuz şu ortamda. geçmişten geleceğe sanki bir "düşünce köpnisü" oluşturuyor... Bu köprüde yürümek isteyenler. bu- günden ıtibaren Milli Reasürans Sanat Galerisi'ne uğrayarak yola çıkabilırler... Müziklibir 'Fırtına'esiyor Tıyatro Boğaziçi, Avni Dilligil Özel Ödülü 'ne değer görülen Shakespeare 'in 'Fırtına' adlı oyununu yeniden sahneliyor NURPAN CtHANŞÜMUL Tiyatro Boğaziçi, geçen sezon sahnele- diği ve 1997 Avni Dilligil Özel Ödülü'ne değer görülen oyunu "Fıruna"yı yeniden sahneliyor. VVüliam Shakespeare'in son dö- nem yazdığı ve olgunluk dönemine rastla- yan en renkli yapıtlanndan olan "Fırüna'", şair Can Yücel'in çevirisiyle oynanıyor. Oyunun rejısi Kerem Karaboğa. Ömer Fa- rukKurhan \e Sevflay Saral'a. kostümle- ri ise Naz Erayda'ya ait. Geçen sezon ün- lü tiyatro sanatçısı Engin Cezzar'ın da rol aldığı "Fırtıııa''damüziklercanh olarak ic- ra edıliyor. Oyun, Hadi Çaman Tiyatro- su'nda yann. 16 ve 23 Kasım'da, Ankara Tiyatro Festivali kapsamında da 29 Kasım tanhinde Ankaralı tiyatroseverlerle bulu- şacak. Oyunun rejisörlerinden Kerem Karabo- ğa ile "Fırtma'' üzerine konuştuk... - Fırüna'mn sahnelenmesine nasıl karar verdiniz? KEREM KARABOĞA- Tiyatro Boğa- ziçi için "Fırüna"nın özel bir yeri, uzun zamandır da oynama ısteğımiz vardı. Can Yücel'in çevirisi bizim için bir kışkırtıcı nokta oldu. Can Yücel, yaptığı çevıriyle hem Shakespeare'ın şiir dilini çok güzel ortaya koydu, hem de oyuncuya malzeme saglayan bir metin sağladı. Üniversite içindeki kültürel sanatsal et- kinlikleri arttırma kapsamında Engin Cez- zar da bizimle birlikte böyle bir proje ger- çekleştirmek istedi. Daha sonra ise çalışma- lara başladık ve Engin Cezzar konuk oyun- cu olarak yer aldı. Engin Cezzar, ıssız ada- dan yıllar sonra dönmüş olan Prospero'yu canlandınyordu. "Fırüna" Prospero'nun adadaki anılannı bir oyuncu topluluğuna prova ettirmesiyle, Engin Cezzar'tn da yer yer oyuna girip çıkmalanyla şekilleniyor- du. Shakespeare metni içindeki Prospe- ro'yu ise başka bir oyuncumuz canlandın- yordu. Böylece iki Prospero'lu bir o>iın or- taya çıkardık. - Oyıuıu sahnelemeye haarlanırken ne gibi zorluklar yaşadmız? Her Shakespeare oyunu insanı zorlar. Shakespeare'in oyunlan bir malzeme yığı- nına dönüştürebıleceğıniz ya da geçiştire- Â iyatro Boğaziçi'nin Can Yücel'in çevirisiyle oynadığı Shakespeare klasiği 'Fırtına'da, canlı müzik kullanılıyor. Topluluk, oyunu İstanbul'dan sonra 29 Kasım'da Ankara Tiyatro Festivali çerçevesinde de sahneleyecek. rek bırtakım sahnelerinı çıkarabileceğinız türden değil. Oyunlannı öyle bir tarzda yaz- mış ki kurgusu çok sağlam, oyununritmive akışı çok güzel belirlenmış. Bütün bunlar bir de bizim oyunculuk birikimimiz göz önünde tutulunca zor oldu. Biz uzun yıllar doğaçlama metinlerimizden yola çıkarak oyunlanmızı sahneliyorduk. "Fırtma" ile birlikte yeniden metin üzerinden çalışma- ya dönmüş olduk. Ancak ÖmerFarukKur- han'ın dramaturjiye çok katkısı oldu, ara oyunu ve son oyunu yazdı. Bu sayede me- tin ıçınde oyunculara çok büyük yol açıl- mış oldu. - O\un sırasında müziklerin canlı icra edilmesi zor olmadı mı? - Oyun roman bıçiminde yazıldığı için. içinde şarkılar da yer alıyordu. Oyunda mü- ziği ıcra edecek olan kişileri belirlerken gerçekten de çaldığı enstrümanı ıyi tanı- yan kişileri seçmeye çalıştık. Sahneler on- lann doğaçlama geliştirdiği parçalarla, oyunculann onlarla paslaşması ya da doğ- rudan rejıden gelen isteklerle gelişiyordu. Böylelikle oyun biraz da müzikal havaya büründü. -Oyunu yeniden sahnelemeye nasıl karar verdiniz? Geçen yılın sonunda Avni Dilligil Özel Jüri Odülü'nü kazanmamız ve Can Yü- cel'in de oyunu beğenmesi bizim için ce- saret kaynağı oldu. - Engin Cezzar yine konukoyuncu olarak yer alacak mı? Bu yılki oyunda yer almayacak. Zaten bizimle kısa süreli bir proje için ve 50. sa- nat yılını kutlamak üzere birlıkteydi. Bu yılki prodüksiyon Engm Cezzar"sız ama o zamanki biçimiyle sahnelenmeye devam edecek. Engin Cezzar'ın rolünü de o dönem Prospero'yu canlandıran oyuncu arkadaşı- mız oynayacak. P sanat Kültür Antlka Derglsl Cür '97 sayısı 20. yüzyılda sanat ve modernizm Kültür Servisi - Portakal Sanat ve Kültür Evı tarafindan üç ayda bir yayımlanan P Sanat Kültür An- tika Dergisi, Güz 97 sayısında, mü- ziğin Islamdan Batı'ya bezeme sa- natlan, hat sanatı ve resimdeki yan- sımalanna geniş yer ayınyor. Sanat tarihçisi Esin Aöl, Müslü- man toplumlarda önemli işlevler üstlenmiş olan müziğin sanat ve mimarhk yapıtlanndaki yansıma- sını, Islam Sanatlannda Müzik ve Raks Tasvirleri başhklı ınceleme- sinde görsel örnekleriy le ortaya ko- yuyor. Cem Behar'ın, kendi başlanna birer sanat yapıtı niteliği taşıyan Manol udlarla Baron kemençele- rin tanhsel ve teknik özelliklerini anlattığı Türk Müziği Çalgılan ve Yapımcılan yazısma, İstanbul Di- van Edebiyatı Müzesi ve bazı özel koleksiyonlardaki çalgılar eşlik ediyor. Ferit Edgü, Karalamalardaki Müzık'te, İslam hat sanatının gizli müziğıni; karalamaların müzik sa- natma olan yakınlığmı çağ- daş bir yaklaşımla gündeme getiriyor. Nazan tpşiroğlu ile Karl Grebe'nin yazılan ise 20. yüzyılın ilk yansının yeni- likçi ressamı Paul Klee'nin müzikle olan ilişkilerine ışık tutuyor. Ipşiroğlu, yürüdüğü sanat yolunda müziğin K- lee'ye nasıl rehberlik ettiği- ni derinliğine örneklerle or- taya koyarken: Grebe, We- imar'daki Bauhaus günlerin- de tanıdığı "kemancı' K- lee"yi anlatıyor. Bu sayının bir başka ana konusu ise 20. yüzyılda sa- nat ve modernizm. Kısa bir süre önce Berlin'de düzenle- nen 20. Yüzyılda Sanat: Mo- dern Çağ sergisinin yapımcı- lanndan ChristosJoachimides Mo- dernizm ve Ötesi'ni incelerken, E- nis Batur'un modernizm üzerine beş metni, sergiden başyapıtlar eş- liğinde yer alıyor. Sarkis'in tkona- lar'ı da Ferit Edgü'nün metinleriy- le sunuluyor. 16. yüzyılın İstanbul tutkunu ressam ve oymabaskı ustalanndan Mekhior Lorichs'in, Galeri Alfa tarafindan yayımlanan 'Osmanh- lar' albümünde yer alan Kanü- ni'nin Altı Askeri. Stefanos Yerasi- mos'un Lorichs üzerine inceleme- siyle tanıtılıyor. 'Bir Koleksiyoncu' bölümünde 'Sikkelerle Tarih Yazan Adam'ı. Ciinejt Ölçer'i, bugün Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi'nde bu- lunan Osmanh madeni paralan eş- liğinde Nazan Ölçer anlatıyor bu sayıda. Raffi Portakal ise 1974'te düzenlenen olağandışı bir müzaye- deyi, Satvet Lütfi Tozan'ın kolek- siyonunun, baba Aret Portakal ve oğul Raffi Portakal tarafindan ger- çekleştirilen satışmı aktanyor. McCurdyyenilenen Globe Tiyatrosu 'nu anlatacak Kültür Servisi - Sha- kespeare'in Globe Tiyat- rosu'nun rekonstrüksi- yonunu gerçekleştiren tngiliz mimar Peter Mc- Curdy lstanbu'da. 11 Ka- sım Salı günü saat 17. OO'de Harbiye/Yapı- En- düstri Merkezi Konfe- rans Salonu'nda Tarihi Ahşap Binalar ve Ahşap Karkas Sistemleri konu- sunda uzman, Peter Mc- Curdy, Londra'daki Sha- kespeare'in Globe Tiyat- rosu'nun rekonstrüksi- yon çalışmalan, araştır- ma ve uygulamalan ile ilgili olarak ıllüstrasyon desteklı bir konferans ve- recek. Peter McCurdy. Senk- ron AŞ ve Yapı- Endüst- n Merkezi organizasyo- nu ile gerçekleştirilecek olan konferansta, Ingilte- re'de büyük yankılar ya- ratmış olan ilk Globe Ti- yatrosu'nun arkeolojik olarak rekonstrüksiyonu- nu üstlenebilmek için ge- rekli olan araştırma ve anahzleri dinleyicilere aktanlacak. Shakespeare oyunlan- nın sergilendiği bu tiyat- ro 1599'da Peter Streete tarafindan. Londra'da, Thames nehrinin güney tarafinda ilk Globe Tiyat- rosu olarak inşa edildi. 14 yıl sonra yangın nede- niyle yok olan bina, 1614 yıhnda.ilkinin temelleri üzerine ikinci defa inşa edildi. Bu ıkmci Globe Tiyat- rosu 30 yıl ayakta kaldık- tan sonra 1642'de kapa- rıldı. Londra'da 1666 yı- lında çıkan büyük yan- gmda ilk olarak 1576'da görülen bu tiyatro formu da ortadan kalktı. Hellmann - Hammett Ödülü Yağmurdereli 'ye ithaf Kültür Servisi - İn- san Haklan İzleme Ko- mitesi tarafindan veri- len 1997 Hellmann - Hammett Ödülleri'ni Türkiye den kazananlar için düzenlenen ödül töreni önceki gün TÜ- YAP Kıtap Fuan'nda gerçekleştırildı. 1991 yılından bu yana ifade özgürlüklerini kullanır- ken haklannda dava açılan bütün dünyadan çeşitli yazar ve gazete- cilere verilen bu ödüllenn 21 tanesini, Eşber Yağ- murdereli başta olmak üzere Ahmet Altan, Erol Anar. Fikret Başkaya. İl- ker Demir. Ragıp Duran, Ali Erol, Haluk Gerger. Atilla HalLs. İsmet İmset, Mustafa İslamoglu. Sefa KaplaaYaşarKemal, Er- tuğrul Kürkçü. Yılmaz Odabaşı. Mehmet Oğuz. Ahmet Şık, Işık Yurtçu ve Ayşenur Zarakolu adlı Türkiyeli yazar ve gazete- ciler aldılar. Bu yıl yapılan ödül töreni, 1991'de bu ödüle layık görülen ve gö- rüşlerinı özgürce ifade et- miş olduğu için 19 Ekim tanhinde 22 yıllık hapis cezasına çarptınlan Eşber Yağmurdereli'ye ithaf edildi. Törende Lillian Hell- mann'm yakın arkadaşı ve yazar VVilliam Styron'un eşi, şair Rose Styron ve , Amerikan Yayıncılar Bir- liği Uluslararası Yayınla- ma Özgürlüğü Komitesi Başkanı WTI1 Schwalbe kı- sa birer konuşma yaptılar. Rose Styron, rastgele cezalandırmanın otosan- süre yol açtığını vurgu- layarak," Türkiye'nin in- sanlan zeki ve kendi so- runlanna kendileri çözüm bulabiürler. Ama bunun için korku ve antika ohnuş birtakım kanunlardan anndırümış ounalan gere- kivor. Toplumlar sorunla- nnı tarnşma \oluyla çöz- meüdirler''dedi. Ahmet Levendoğiu ve Süheyla Uysal. Tiyatro Oyun Yazım Yanşması sonuçlandı Kültür Servisi - Sürekli Aydınlık tçin Bir Dakika Karanhk Kampanyası'na destek vermek için Dario Fo ve Franca Rame'nın Türkıye temsilcisi F-N A- jans tarafindan gerçekleş- tirilen Tiyatro Oyun Ya- zım Yanşması sonuçlandı. 'Nadide Bir Işık' oyunuy- la Süheyla Uysal büyük ödülü alırken, ikinciliğı 'Teodora' oyunuyla Can Şahan ve üçüncülüğü 'Ge- mi Düdükleri Yasaktı' oyunuyla Mürsel Yaylah aldılar. Değerlendirme Kurulu aynca Hasan Öz- türk ün 'Bir Başka Kafes- te' adlı oyununa mansiyon verdi.Değerlendirme Ku- rulu üyelen Ze>ııep Oral, Ahmet Levendoğiu ,Ta- mer Levent Işıl Kasapoğ- lu ve Hahi Ergün'den olu- şan yanşmanın ödül töre- ni. önceki gün TÜYAP Ki- tap Fuan'nda gerçekJeşti- rildi. Törende bir açıhş ko- nuşması yapan Tîlbe Sa- ran, yanşmanın temel amacının. bilinçli bir ka- muoyu yaratması ereği doğrultusunda. kamuoyu- muzun Sürekli Aydınhkve onun özünde yatan Temiz Siyaset - Temiz Toplum is- teğınin, o>Tin metinlerine ve giderek sahneye yansı- ması yoluyla kalıcı kılın- ması olduğunu söyledı. Füsun Demirel de Dario Fo'nun mesajını okudu: "Ajansınızın gerçekleştir- diği yanşmada derece alan yazarian ve bu organizas- yonda sizi destekleyen dostlannızı kuüuyorum. Ulkenizde pek çok a\dın ve sanatçının. düşünce ve ifa- deözgüriüğünü gerçekan- lamda hayata geçirebihnek için tüm güçlük ve engelle- re rağmen mücadekferini cesarerJe sürdürmeleri be- ni derinden etkUiyor. İs- veç'te, Nobel Edebiyat Odülü'nü aldıktan sonra elbette sizin hikâyenizi ve mücadelenizi tüm dünyaya duyuracağım, sizkrden konuşacağım ve umuyo- rum ki uygun bir zaman- da Franca ile birlikte, sizi alkışlamak üzere ülkenize geleceğim.' 1
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear