Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İ2SOC/K 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
UB'je yekâteten
Karlıtekm atandı
• ^VKVRA (Cumhuriyet
^Bürosu)- Başhakan
NT
e:rmertn Erbakan, önceki
_ güı Türuye Kalkınma
Baıkası TKB) Genel
MGdürliğü görev ınden
aldğı ftyazi Erolun
_ yenne, Karhtekın'i
_ vekâletei atadı. Genel
_ Midürliğe Karlıtekin'in
,ataması -RP'den DYP'ye
\yecl bioy-pass" olaraİc
^de|erleniirildi. Erbakan'ın.
~T>irçok pıojeye yatınm
•fınansrrunı saglayan ve 150
- milyon dslar nakitı
tmlinduju bildirilen
TKB'nir kredilerinin RP
tabannıakullandınlmasını
hedefledğı bildırildi.
Karlıketn, Istanbul
• BeledıyeBaşkanı Recep
Tayyıp Erdoğan'ın sağ kolu
olarak bi iniyor.
t yapma yanşına
araşfirma
• ANKARA (Cumhuriyet
' Bürosu)-DSP lçel
' MilietveLili İstemihan Talay
" ve arkadaşlan. il ve ilçe
•'kurufmasıyla ilgıli daha
" objektıf kriterlere ulaşılması
için Mecüs araştırması
açılmasırı istediler. Talay.
- TBMM İ;işlen
ı.Komisyonu'nda 23 yeni il
-ve92 ilçenin kurulması
^önerilenr.in gündemde
. olduğuna dıkkat çekerek
. yeni kurulan il ve ilçelerde
sorunlann ne oranda
'çözüldüğünün belirlenmesi
için Meclıs araştırma
komisyonu kurulmasını
"istedi.
Işık Yurtçu'ya
ABD'den destek
• Haber Merkezi -
Kapatılan Özgür Gündem
gazetesinm hapiste bulunan
yazı işleri müdürü Işık
Yurtçu'nun serbest
bırakılması için ABD'de
.imza kampanyası
düzenlendi. Yaklaşık 300
gazeteci, medya yöneticisi
ve insan haklan
eylemcisınin ımzaladığı
bildiri, Türkiye'nin
VVashington Büyükelçisi
' Nüzhet Kandemir'e teslim
edildi. Bildiriyı
" büyükelçiliğe teslim eden
Gazetecileri Koruma
Komitesi(CPJ)Başkanı
/Kati Marton, Yurtçu'nun
-sadeofcgazetecüik görevini
yaptrğîiçitrhakkında dava
açılarak hapsedildiğını
savundu.
Bayraktar
yakatandı
• İZMİR(AA)-Adam
,. yaralamak suçundan
" kesinleşen 1 yıl 3 aylık
hapis cezasını "para
•karşılığı" ikna ettiği bir
başka kişiye çektirdiği
' iddiasıyla aranan eski
Çeşme TURBAN Müdürü
Sabri Bayraktar. tstanbul'da
yakalanarak Izmir'e
getırildi. Emniyet
, yetkılileri, Çeşme
, TURBAN Otelı'ndeki
"yolsuzluk" iddialanyla
ügili olarak da hakkinda
Çeşme Cumhunyet
Başsavcılığı'nca gıyabi
tutuklama müzekkeresi
bulunan Bayraktar'ın, yann
adliyeye sevk edileceğini ve
karann vicahiye
çevrileceğini bildirdiler.
Kısa... Kısa...
• İçişleri Bakanı Meral
Akşener'in, Başbakan
Necmettin Erbakan'ın
onayını aldıktan sonra
üzerinde yeni düzenlemeler
yaptıgı gerekçesiyle
Başbakanlık Müsteşariığı
tarafindan tutulan
'emniyet kararnamesi',
dünkü Resmi Gazete'de
yayunlanarak yürüriüğe
-jprdi.
• DHKP-C örgütü adına
2 polis memurunun
-öldürülmesi eylemini
gerçekleştirdikkri iddia
editen 18'itutuklu, 8'i
hakkında idam cezası
istenen 31 kişinin
yargılandığı Istanbul 2
>lo'lu DGM'de görülen
«Cdairada, 3 sanık tahliye
jfedildi.
«• Hak-İş Genel Başkanı
?SaKm Uslu getir
dağılımındaki
dengesizlikiere dikkat
çekmek için Di>arbakır
halkına 1 miKar lira
tutannda kumanya
yardımı yapacakiannı
biMirdi.'
• Küba'ya cumhuriyet
tarihinde ilk kez
Türkiye'den bakan
düzeyinde ziyaret
gerçekJeştrilecek. Sağlık
Bakanı YıUınm Aktuna,
Küba HalkSağlığı Bakanı
Dr. Carlos Vlartinez'in
-resmi kontgu olarak
• bulunacagı Havana'da
çeşitli görûşmelerde ve
'incelemelerde bulunacak.
DYP lideri Tansu Çiller, Almanya'dan yönelen suçlamada yurtiçinde de yalnız kaldı
Türldye'deıı geri adntıANKARA (Cunıburiyet Bürosu) - Frank-
furt 17. Ağır Ceza Daıresi'nde sonuçlandı-
nlan uluslararası uyusturucu kaçakçılığı da-
vasındamahkeme heyeti başkanı yargıç Rolf
Schwalbe'nin, Başbakan Yardımcısı Tansu
ÇiUer'i, uluslararası uyuşturucu kaçakçılan-
nı korumakla suçlamasının ardından "ülti-
matom" imalı çok sert açıkJamalar yapan
Türkıye, Almanya'nın "bağunsız vargıya
müdahak edilemeyeceği'' mesaj ı üzerine ge-
ri adım atmak zorunda kaldı.
Almanya için "48 saat içinde ya özür diie-
yecek, ya özür dUeyecek" dıyen Çiller, taru-
dığı süre içinde Bonn hükümetinden yanıt
alamadı. Çiller ile Dışişleri Bakanlığı Müs-
teşan Büyükelçi Onur Oymen'in Alman-
ya'ya "süre tanıyarakr
yürüttükleri ve ven-
len zaman içinde sonuç alamadıkJan girişim-
ler. köklü diplomasi geleneğine karşın Tür-
kiye adına bir "gaf olarak değerlendirildi.
Bir Türk yurttaşının da hüküm giydiği
Frankfurt 17. Ağır Ceza Dairesı "nde görülen
davanın yargıçlanndan Rolf Schvvalbe'nin,
mahkemenin Türk hükümeti ve bir bayan ba-
kanın uyuşturucu kaçakçılannı koruduğu yo-
lunda bir görüşe vardığını açıkladığının Al-
man Haber Ajansı DPA tarafindan salı günü
dünyaya duyurulması üzerine Dışişleri, Çil-
ler seferberliğıne girdi. Türkiye. Almanya'ya
önce sözlü protesto notası, ardından yazılı
nota, Almanya Dışişleri Bakanı Klaus Kin-
kel'e ılerilmek üzere de bir mektup verdi.
Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Onur Öy-
men, salı akşamı söziü protestoda bulunur-
ken çarşamba günü Türkıye'nin Bonn Büyü-
kelçisi Volkan Vural Türkiye"nin mahkeme-
nin mütalaasını ısteyen yazılı protesto nota-
sını iletti. Öymen, yargıç Schvvalbe'nin Türk
hükümeti ve Çıller'i suçlayan ifadelerinin
mahkeme karan olup olmadığı konusuna
"çarşamba akşamına kadar mümkünse"
açıklık getınlmesi için Bonn'a süre verdi.
Başbakan Yardımcısı ve Dışışleri Bakanı
Çiller de Akşam gazetesine önceki gün ver-
diğı demeçte. ıç politikadaki bilinen üslubu-
nu diplomasi alanına da taşıyarak "48 saat
içindeya özürdileyecekler, ya özûr dileyecek-
ler" dedi.
Çiller'in yaklaşımı ve peş peşe verilen no-
talann ardından Dışişleri Müsteşan Öy-
men'in Almanya hükümetinden özür dıle-
mesinin beklendiği açıklamasıyla ileri adım-
lar atan Türkiye, Bonn'un "bağunsız yargı-
ya müdahale edilemejeceği" mesajıyla geri
adım atmak zorunda kaldı. Gelinen noktada
Öymen'in. federal hükümetten özürbeklen-
dığinı açıldamasına karşın. Türkıye'nin, ye-
rel makamlann özüriiyle yetineceği öne sü-
rüldü.
AJmanya karşısında girilen durumun Dı-
şişleri bürokratlan arasında da huzursuzluk
yarattığı belirtilirken, bir diplomat şu değer-
îendırmeyi yaptı:
-Ciddi bir devlet, bazı istekleriiçhı bir ÜJ-
ke>e ülrimatom verir gibi süre tanıdığında.
eğer istekleri o süre içinde karşüanmannşsa
bazı yapüranları dc\ reye sokar. Yoksa veri-
len sürenin anlamı yoktur. Aynca verilen sü-
re içinde isteğiniz karşıJanmamış ve yapön-
ma da gidememişseniz, bu diplomatik bir
skandaklır. Kaldı ki bu tfir olaylarda, hem de
Türldye için birinci derecede öncelikli yere
sahip Almanv a gibi ülkeler söz konusuysa sü-
re tanımak diplomatik bir hatadır. Türkiye
açısından son derece çirkin bir göriintü yara-
ülmışür."
DCM
Çeteleri
kaçırmaya
muhalefet
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Çetelerin
Devlet Güvenlik Mahke-
meleri (DGM) kapsamın-
dan çıkanlmasına ilişkın
yasa tasansı, TBMM'de
sert muhalefetle karşılaş-
tı. Tasannın tümü üzerin-
deki görüşmelerin ta-
mamlanmasına karşın.
maddelerine geçilemedi.
ANAP Grup Başkanveki-
li Cumhur Ersümer.
DGM'lere güvenmediği
izlenimi veren hüküme-
tin, bazı suçlulan adaletin
elinden kaçırmaya çalıştı-
ğını ıleri sürdü. CHP Ge-
nel Başkan Yardımcısı
Onur Kumbaracıbaşı da
hükümetın bu tasanyla
bir taşla üç kuş vurmaya
çalıştığını söyledi.
Ersümer, dün parla-
mentoda düzenlediğı ba-
sın toplantısında, hükü-
metin, çetelerin DGM
kapsamından çıkanlması
girişiminde bulunmasını
eleştirerek, bazı yolsuz-
luklann örtbas edilmesi
için koalisyon pazarlığı
yapan hükümetin. Susur-
luk olayından sonra da
bazı insanlann adalet
elinden kaçınlmasında
aynı tavrı izlediğini ileri
sürdü. DGM'lenn hukuki
olarak çetelerin ve orga-
nize suçlann varlığını ka-
bul ettigini kaydeden Er-
sümer, şöylededi:
"Hükümet, demokra-
tjldeşmenin arkasına sak-
lanarak, çeteleri DGM
kapsamından çıkarma>B
çalışıyor. Hükümet, böy-
lece daha etkili olabilece-
ği bir durum yaratmaya
çalışıyor. Eğer, hükümet
gerçekten suçlulann ada-
k'te teslim ediunesini iste-
seydi, DGM'lerin janın-
da özel mahkemeter ku-
rup, daha fazia yetkilerle
donatırdı. Biz si>il mah-
kemelere degiL hükümete
güvenmiyonız. O zaman
hükümete, 'Sız, DGM'le-
re mi güvenmıyorsunuz'
diye sormak lazrnı."
ANAP'lı Ersümer. hü-
kümetin çabasına karşın
çetelerin DGM kapsa-
mından çıkanlmasına
ilişkin yasa tasansının
Meclıs'ten geçmeyeceği-
ne ilişkin bir izlenim
edindiklerini söyledi.
CHP Genel Başkan
Yardımcısı Onur Kumba-
racıbaşı da Adalet Baka-
nı Şe\ket Kazan'ın Baş-
bakanhk Tefriş Kurulu ra-
porunda, "çete örgüden-
mesinden söz edilmediği-
ni" açıklayarak olayian
örtbas etmeye çalıştığını
söyledi.
ÇİZMEDEN YUKARI
OĞOR A4O/MCOAMJAŞ
&A<$4 OJ-JU3AK
a*
TBMM Malvarlığı Komisyonu
Çiller'e 'mahcup9
savunma
AYŞE SAYIN
.\NKARA-TBMM Malvarlığı So-
ruşturma Komisyonu'nda, DYP Genel
Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tan-
su Çiller'in, Yüce Divan'a sevkine ge-
rek olmadığı karannı çıkaran DYP ve
RP'li üyeler, kararlanna "gerekçe"
gösteremediler. ANAP. DSP ve CHP'lı
üyelerin muhalefet şerhi koyduğu ra-
porda, teamüllere aykın olarak karann
gerekçesine yer verilmedi. Raporun
"sonuç" bölümünde sadece oylama ve
karara yer verilmesi dikkat çekti.
Hakkında kurulan 3 Meclis soruş-
turma komisyonunda REFAHYOL oy-
lanyla "Yüce Divan'a sevkine gerekol-
madığı'" karan alınan Çiller'in TUR-
BAN Genel Müdürlüğü'nü kişisel çı-
karlan için kullandığı savıyla ANAP
tarafindan verilen Meclıs soruşturma
önergesinin ön görüşmeleri de 28 ocak
salı günü yapılacak.
Kanrt sa\Tİma\an belgeler
Malvarlığı Soruşturma Komisyo-
nu'nun RP'li Başkanı NaciTerzi'nin 3
gün önce TBMM Başkanhğı'na sun-
duğu 154 sayfalık raporda. sadece ko-
misyona gelen bilgi ve belgeler alt al-
ta sıralanırken, herhangi bir yorum ya
da değerlendirme yapılmadı.
Raporun "sonuç" bölümünde. ka-
rann "deiüyetersizügr nedeniyle alın-
dığı belirtilirken. bu sava dayanak ola-
cak hiçbir gerekçe ya da kanıt ortaya
konulmadı. Komisyonun. soruşturma
önergesinin sahibi olan RP'ye mensup
üyeleri ile DYP'li üyeleri, Çiller'in
hem gelir, hem de şirketleri aracılığıy-
la kurumlar vergisi konusunda sem-
bolik rakamlarla yetinmesine karşın
servetindeki trilyonluk artışlan; "sah-
tecflik" suçlamalanna neden olan tah-
rifatlı belgeleri ve eksık ya da yanlış
mal bildirimlerinı "kanıt" saymadılar.
Muhalefetin görüşleri de rapora,
"Degerlendirme" başlığı altında. 15
Ocak 1997'deyapılankarartoplantısı-
nın tutanaklan şeklindeyansıdı. Rapo-
run "sonuç* bölümünde şu görüşlere
yer verildi:
"Kanuna ve genel ahlaka aykın se-
kilde mal edinmek surctiyte görevini
kötüye kullandığı ve bu e> lemin Türk
Ceza KanuntTnun 240 ve 3628 numa-
ralı Mal Bildiriminde Bulunulması,
Rüşvet ve Yokuzluklaria Mücadeie Ka-
nunu'nun 13,14 ve 15. maddelerine uy-
duğu iddiasıyla eski Başbakan Tansu
Çiller hakkında kurulan 9/4 numaralı
Meclis Soruşrurma Komisyonumuz;
yeterli delil elde edikmediği ve suçun
unsurlannın oluşmadığı kanaatine va-
rarak, eski Başbakan Tansu Çiller'in
Yüce Divan'a sevkine gerek olmadığı-
na oy çokluğu ile karar vermiştir."
4. soruşturma: TURBAN
TBMM Danışma Kurulu'nda da
TURBAN Genel Müdürlüğü'nün Çil-
ler ailesince kişisel çıkarlar için kulla-
nıldığı savıyla ANAP tarafindan ven-
len Meclis soruşturma önergesinin ön
görüşmesinin 28 ocaklayapılması ka-
rarlaştınldı. Önergeye ANAP'ın yanı
sıra. DSP, CHP ve hükümetten deste-
ğini çektiğini açıklayan BBP'nin des-
tek vermesi bekleniyor.
'ÇiftfikgibL.'
TURBAN'dakı yolsuzluklarla ılgilı
kurulan Meclis Araştırma Komisyonu
raporunda da dile getirilen bu isteme,
Çıllerler'in TURBAN'ı. "çifflik" gibi
kullanmalan dayanak gösterildi.
TBMM Danışma Kurulu'nda ayn-
ca, Çiller hakkında TEDAŞ ve TOFAŞ
ihalelerinde yapılan yolsuzluk ve usul-
süzlüklerle ilgili kurulan Meclis So-
ruşturma Komisyonu raporlannın 18
Şubat 1997'de TBMM Genel Kuru-
lu'nda görüşülmesi karara bağlandı.
Aynı gün eski Enerji ve Tabıi Kay-
naklar Bakanı Şinasi Altmer hakkında
TEDAŞ ihaleleri yolsuzluğu ile ilgili
kurulan Meclis Soruşturma Komisyo-
nu'nun raporu da ele alınacak.
TEDAŞ ve TOFAŞ soruşturma ko-
misyonlanndayine REFAHYOL oyla-
nyla Çiller'in Yüce Divan'a sevkine
gerek olmadığı karanna vanlmıştı.
Genel kurulda yapılacak oylamada,
Çiller'in Yüce Divan'a sevk edilebil-
mesi için Meclis üye tam sayısının saFt
çoğunluğunu oluşturan 276 milletve-
kilinin komisyon kararlan aleyhine oy
kullanması gerekiyor. TBMM'de ba-
ğımsızlarla birlikte muhalefetin 270,
iktidar partilerinin ise 279 sandalyesi
bulunuvor.
J^İIRMIKI AYDIN ENGİN
Yönetmelik
Türban
için
sus payı
EMİNEKAPLAN
ANKARA - Hükümetin
RP kanadı. kamu kurum ve
kuruluşlannda çalışan ka-
dın personele türban ser-
bestliği öngören yönetme-
lik değişikliği taslağına.
"kamuda giyim özgüriü-
ğü" izlenimi vermek için
bayan çalışanlara ilişkin
•pantolon yasağının kaldı-
nlmasını da ekledi.
RP'li bakanlar. yönetme-
likteki "baş daima açık"
hükmünü, "baş isteğe bağ-
lı olarak açık" şeklinde de-
ğiştirerek türban takılması-
nı "zonınluluk" gibi göste-
ren taslağı Bakanlar Kuru-
lu'ndan Şeker Bayramı'na
kadar çıkarmayı hedefli-
yor. Imzaya açılmadan ka-
binede sıkıntı yaratan yö-
netmelik değişikliğini,
DYP'li devlet bakanları Işı-
lay Saygm ve Ajfer Yılmaz.
imzalamayacaklannı belirt-
tiler.
insan haklanndan sorum-
lu RP'li Devlet Bakanı Lüt-
fö Esengün. Kamu Kurum
ve Kuruluşlannda Çalışan
Personelin Kılık ve Kıyafe-
tine Dair Yönetmelık'tede-
ğişiklik yapılmasına ilişkin
yönetmelik taslağını hazır-
ladı.
'Baş istege bağh..:
Hükümetin RP kanadının
Şeker Bayramı 'na kadar çı-
karmayı planladığı yönet-
melik taslağında, 17 Tem-
muz 1982 tarihli yönetme-
likte kadınlann kılık kıyafe-
tını düzenleyen "Elbiseler
temiz. düzgün, ütülü ve sa-
de; ayakkabılar veya çizme-
ler sade ve normal topuklu,
görev mahallinde baş da-
ima açık, saçlar dii/gün ta-
ranıruş veya toplanmış, br-
naklar kesilmiş olur" hük-
münde yer alan türban yasa-
ğının. "baş isteğe bağh ola-
rak açık" hükmü getirilerek
aşılması öngörüldü.
Taslakta, aynca kadın ça-
Iışanlann pantolon giyebil-
meleri hükme bağlanırken,
mevcut yönetmelikteki
"PersoneL görev yaptığı ve-
rin ve mezun olduğu okulla-
nn rozetleri ile hükümetçe
özel günler için çıkanlan ro-
zetier(Atatürk'ündoğumu-
nun 100. yılı rozetleri gibi)
dışında rozet, işaret nişan ve
benzeri şeyler takamaz"
hükmünde de değişiklik ya-
pılması öngörüldü.
Taslağa göre. çalışanlara
rozet takma serbestliği ge-
tirilecek.
e - rnail: engin (a planet.com.tr
Korkmayın, TÜSİAD ve onun
"Demokratikleşme Perspektifleri
Raporu•" üstüneyazılan Tırmık'\ar
pehlivan tefrikasına dönmeyecek.
Bu son. Kabul edın ki TÜSİAD Ge-
nel Kurulu'nda olup bitenler tır-
mıklanmadan bu konu noktala-
namazdı.
Türkiye'de demokrasi olmadan
da, demokrasinin ırzına geçHirken
de sermayedar sınıflar varlıklarını
koruyabildiklerini, üstelıkdahael-
verişli koşullar elde ettiklerini bili-
yorlar. Bu konuda zengin dene-
yimleri var. TÜSlAD'da örgütlen-
miş büyük sermaye için bu ger-
çek haydi haydı geçerii.
12 Mart yan-faşist döneminde
de, 12 Eylül'ün faşist karanlığın-
da da Türkiye'de büyük sermaye,
sanayi sermayesi dikensiz gül
bahçelerinin keyfini yaşadı. Sen-
dikasızlaştınlmış ya da sendikala-
n etkısizleştirilmiş işçiler, işlemez
hale getırılmiş toplumsal denetım
mekanizmaları, kocaman ve han-
tal siyasal örgütteri ikna etmek ye-
rine, üstelik konunun cahilı üç beş
generalin kulağına fısıldayarak
koruyucu kararlaraldırılması...
TÜSÎAD Yol Aynmında
Bunlar yaşandı.
Diyeti de TÜSİAD'ın ya darbe-
leri, darbecileri desteklemesi ya
da susması ve böylece köstekle-
memesı oldu.
Marksıstlerin faşizm yorumu.
"Tekelci sermayenin en gerici, en
kanlı, enzorba kesımlerinin..." di-
ye başlar. Geçmiş darbeler bu
yargıyıyalanlamadı.
TÜSİAD içinde bugün, "De-
mokratikleşme Perspektifleri" ra-
poru üstüne kopan küçük çaplı
fırtına bu açıdan değertendiril-
mezse, sorun "Filanca rapora
karşı çıktı, falanca ise yandaş" gi-
bi bir yalınkatlığa indirgenir.
Bu ülkede sermaye sahipleri-
nın para kazanmasının bir sürü
yolu var. Örneğin Rahmi Koç'un
yakmarak kullandığı bir anlatımla
"parayla para kazanmak" müm-
kün. Sermayenizı borsada kâğıt
alıp satarak, değeryaratmaksızın,
değer yaratımına katkıda bulun-
maksızın da arttırabilirsiniz.
Ya da arsa rantına bel bağlarsı-
nız, paranızı veağırtığınızı kullana-
rak elde ettiğiniz arsalara ek kat
olanaklan yarattırarak, tarla fiya-
tına alınmış topraklan ımar plan-
lanna dahil ettirerek de sermaye-
nızi katlayabilirsiniz.
Ya da ithalat-ihracat alanında
at koşturmakla yetinebilir, başka
sermayedariarın fabrikalannda
üretilmiş ürünleri ithal ya da ihraç
ederek sermayelerini büyütebılir-
ler. Dahası Güneydoğu'daki sa-
vaş rantından pay kapma yanşı-
na girebilirler, silah, mermi, dona-
nım ticaretinden, daha önce dön-
dükleri köşeleri birkaç kez daha
dönebilirter...
Avrupa Topluluğu ile gümrük
birliğini bir siyasal ve demokratik
açılım olanağı olarak asla ve asla
benimsemeyip, salt sanayi ürün-
leri ıthal ederek et, süt. sebze.
meyveye dayalı tanm ürünleri ya
da işlenmemiş maden cevheri ih-
raç etmeye ındirgenmış bir avlak
olarak kavrayabılirler.
Ömekler uzargider. Türkiye ka-
pitalizmınin en ağıriıklı örgütü TÜ-
SlAD'da modern kapitalizme yö-
nelmek ya da ondan ölümüne
ürkmek ikilemi yaşanıyor. Birçat-
lak varsa, bu noktada patlak ve-
nyor.
Modern kapitalizmin varlık ko-
şulu burjuva demokrasisi. TÜSİ-
AD Raporu'nun ara başlıklannı da
zaten burjuva demokrasısinin ki-
mi temel kabulleri oluşturuyor.
TÜSİAD'da son raporun çizgi-
si egemen olursa, TÜSİAD'ın si-
yasal ve toplumsal tercihlerinin
yörüngesini rapordaki perspektif-
ler belirlerse bu Türkiye için iyi ola-
caktır.
Bu Türkiye solu için de iyi ola-
caktır.
• Bugünkü ilkel, vahşi, yamyam,
vurguncu kapıtalistlerle demok-
rasi maçı oynanmıyor. Topu sü-
rekli taça atıyorlar. Hakemı satın
alıyorlar. En iyi oyunculanmızı kur-
şunluyorlar. Taraftarlanmızı bom-
balarla, "vatansever" katillerle,
"kirve" polis şefleriyle ürkütüyor,
sindiriyor, dövüyor, yargısız infaz-
lardayokediyortar. Milliyetçılik gi-
bi artık gericileşmış ideolojileri
yaygınlaştırmaya çabalıyoıiar. Si-
yasal Islamı yedek güç belliyor,
şeyhleriyle, şıhlarıyla kızlanmızın
ırzına geçıyorlar...
Kapitalistlerin "kapitalist" den-
meye bile layık olmayan ilkel, vah-
şi, vurguncu unsurlan Türkiye so-
lunu da etkiliyor. Ortada doğru
dürüst bir kapitalizm olmayınca
demokrasi otmuyor, hukuk devle-
ti kurumlaşamıyor. Demokrasiyi
savunmaktan kapitalizmle hesap-
laşmaya bir türlü vakit kalmıyor.
Bilirsıniz, hanı bir dönemin An-
kara Valisi, solcuları toplamış, fır-
ça atmış, ardından da "Ulan" de-
miş, "Bu memlekete sosyalizm
lazımsa onu da biz yapanz."
Tek parti dönemı valisine öze-
nip "Bu memlekete doğru dürüst
bir kapitalizm lazımsa onu da biz
solcularyapanz" da diyemeyiz.
Bizim "kapitar\mız yok. Sade-
ce Oas Kaprfa/'imız var.
POLtTİKA GUNLUGU
HtKMET ÇETtNKAYA
Öyle Değil mi Uğur?.. '
Seni grttikçe büyûyen bir özlemle andık yine. Ül-
kenin dört bir yanında düzenlenen törenlerde ölme-
diğini, yüreklerimizde yaşadığını anlattık...
îstanbul'da Cumhuriyet'in bahçesindeydik. Barı-
çe dolmuş, topluluk dışartya taşmışt. Insanlar haykı-
nyordu:
"Uğurlarölmez!.."
Güneşli, ama soğuk bir Istanbul sabahında gaze-
teyi senin fotoğraflannla donatmıştık...
Önce Berin Nadi, ardından Erdal Atabek, Nail
Güreli ve DISK Genel Başkanı Rıdvan Budak konuş-
tu...
Senin yıtlar önce yazdıklanna değindi hepsi...
Yaşamın o ince çizgisi senin gözlerinde büyüdü, ha-
inliğin damgası sanınm o anda devlet içinde örgütle-
nen çeteleri savunanlann kafasına birbalyoz gibi in-
di...
Ben dün sabah gazeteye geldiğimde yine yazılan-
na baktım. Onbeş yıl önce yazdıklannı senin ölümü-
nün dördüncü yıldönümünde bir kez daha okudum...
Susurluk kazasıyla ortaya çıkan çetelerin adresle-
rini buldum yazılannda. O adreslerde faili meçhul ci-
nayetleri, vurgunu, soygunu yakaladım...
10 Mart 1987'de yazdığın 'Imambayıldı' yazını oku-
yunca gülmeye başladım...
Neden mi?
RTÜK. televizyonlardaki 'tarikat-siyaset-ticaret' iliş-
kisine 'Atatürkçülük' adına yasak getiriyordu...
Bak, on yıl önce 'Imambayıldı' yazında neler demiş-
sin:
"Her şeyin sahtesi var...
Paranın sahtesi var... Tabbnun sahtesi var... Altı-
nın, gümüşün, elmasın sahteleri var... Varoğlu var!..
Peki dinin ve ıdeolojinin de sahteleri yok mu?
Olmaz olurmu hiç? Var.
Dinin sahtesi; siyasete kanşmış olanıdır. Din duy-
gulannın ve dince kutsal kavramlann siyaset adına
kullanılması ile din, din olmaktan çıkar, siyasetin ara-
cı olur.
Siyaset ticarete, ticaret siyasete, din de herikisine
araç edildi mı, artık bu sömürünün sonu gelmez...
Din ticareti ile meşgul olanlara bakın, hemen he-
menhepsimilyarder... Yalnızca Türkürasıile 'milyar-
der' değil bunlar, dolarmilyarderi, mark milyarderi ol-
muşlardır birçoğu...
Oh ne kolay... Çek bir 'besmele' gelsin paralar...
Finans kuruluşlan, şirketler ve bu fınans kuruluşla-
n ile şırketler aracılığı ile kazanılan milyarlar...
Elhamdûlillah Müslümanız!..
Elhamdülillah milyardenz!.."
•••
Abdullah Çatiı'yı sen 15 yıl önce tanıtmıştın bize...
O yıllar senin yazdıklannı umursamadı hiç kimse.
Sen inarla grtmiştin faili meçhul cinayetierin, katli-
amlann üzerine. Yine sen özellikle terörün beslendiği
kaynakları tek tek araştınp yazdın. Arkasındaki bağ-
lantılan, eroin ve silah kaçakçılığının kilit isimlerini
açıkladın...
Hem tarikai ilişkilerini hem terör bağlantıh çıkar
gruplannın birfeştiği noktayı belirttin.
Bu nokta siyasetin 'sağ kanadı'nda kendini göste-
riyordu...
Bir yazın çok dikkatimi çekti. Bugünlere ışık tutma-
sı bakımından ilginç...
Şöyle diyorsun:
"San Avni'r;/n Isviçreli bir ortağı var. Adı Paul,.sa-
yadı VVaridel.
Isvıçre'de uyuşturucu kaçakçılığı yapmak suçun-
dan 13 yıla hükûmlü, 1941 doğumlu VVaridel'in, 14
Haziran 1985 günü, ABD New YorkBölge Mahkeme-
si yargıçlanna 'Amerikan ve Yunan istihbaratı adına
çalıştığını' söylediği biliniyor. (CR. 286-2NL- Tutanak,
s. 120).
Dahası var.
'San Avni'n/n Zürih'te bir turizm şirketi var. Adı 'Sul-
tan Turizm'... Sultan Turizm'in birdeyönetim kurulu
başkanı var: Adı Cristian Schmid.
San Avni'nin ortağı Avukat Schmid, uzun süreZü-
nh'tekı Türk Hava Yollan'nın avukatlığını dayapmış!
Ne zamana kadar? Yakın zamana kadar. 1984'e
kadar...
San Avnı, Amerikan ve Yunan istihbaratı, THYZü-
rih Şubesi Hukuk Danışmanlığı işte böyle iç içe ça-
lışmışyıllarca..."
• • •
Bağlantılar ftafya-lngittere-isviçre üçgeninde ken-
dini gösteriyor...
Sahi Avukat Schmid'i THY Hukuk Danışmanlığı'na
kim getirmişti?
Yine sen diyorsun ki:
"San Avni'nin banka hesaplannda 100721 numa-
rada Ahmet Ümit Akçal adı göze çarpıyor. Kim bu
Akçal?
3 Mart 1981'de San Avni'nin hesabından 150 bin
dolar gitmiş Ahmet Ümit Akçal'a... Allah Allah!
Işler çok kanşık... Kımın eli, kimin cebinde belli de-
ğil... Behçet Cantürk, Emin Gorpe ve ismet Hilmi
Balcı ış ortağı... Balcı, 1969-73 döneminde APmil-
letvekili olarak TBMM'de görevyapmış... Daha önce
de Çalışma Bakanlığı Özel Kalem Müdüriüğü'nde bu-
lunmuş... Emin Gorpe adı son olarak geçenlerde ko-
nu ettiğımiz Anamur gümrüğünden yapılan 'hayali
ihracat' ışine kanşmış..."
İşte böyle Sevgili Uğur!..
Çetelerin adreslerini ve bağlantlannı devlet erki-
ni elinde tutanlara vermişsin yıllar once. Kimse umur-
samamış senin yazdıklannı...
Tüm bunlar bile bıle yapılmış...
Öyle değil m» Uğur?
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya Cq Planet.com. TR
H İ K M E T CETINKAYA
Binn (nlınrt
JO1İ İMBAK
S.4N4DA
f BULAŞn
iî KAN—s
mm.
350.000 TL.IKDV dahil)
Çağ Pazarlama A.Ş. Yerebatan Caddesi Salkımsoğüt Sokak'
No: 9/B Cağalo§lu İstanbul Te)514 01 95/96
Postaçekıno/ 666322