23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 1997 CUMARTESİ 14 KULTUR Yorum'dan 18 marş Uk Grup Wum. 12 E\lul öncesi sol kesimin gözde marşlanyla agıtlannı onikinci albümü Marşlarunız'da bir araya getirdı. Bugün piyasaya sürülecek albümde Yorum'un ilk kez büyük bir müzısyenler grubuna \e koroya yer \eımesı dikkat çekıyor. Albumde Yorum'un Fikriye Kıhnç (solo, \okal I, Özcan Şemer (solo, vokal). Emrah Fidan (viola). Suat Kaya (cura. vokal). VefaSaygın Öğütle(gıtar). İrşad Aydın (bağlama. \okal). Hakan Alak (gıtar, \okal), l fuk I.üker (keyboard, vokal). Elif Sumru Gürel (gitar. vokal), Kemal Şahin Gürel'den (kevboard. kaval. blok flüt. buzuki. vurmalılar. vokal) oluşan kadroiu Yolkan Öktem (davul). İsnıail Soy berk (bass gitar), Erdem Sökmen (gitar). Özer Arkun(vivolonsel). Beco(gıtar), Ali Koç flüt). Düer Özer (vurmalılar). Muammer Ketencoğlu (akordeon ı. Celal Kara (flüt). DenizSelman (askı davul). Celal Akatlar (obua). İstanbul Ya\lı Çalgılar Topluluğu \ e İstanbul Devlct Operası sanatçılanndan yardım almış. Grup üyclen K.emal Sahir Gürel ile Ufuk Lüker'ın üç ay süren tutukluluklan nedenıvle hazırlıklan altı ayı aşan Marşlanmız kasetmde Sarper Ozsanın 1 Mavıv Vbrum'un Cesaret. Gençlık Marşı, Özgür Tutsak (Söz: Hayati Azün). Reber Oncü (Söz: Melle Hesen), Haklıyız Kazanacağız. Hürnyet Marşı (Söz: Nâzım Hikmet) yapıtlan, RuhiSu'nun Şışlı Meydanında Üç Kız. Grup Ekin'ın Biz'e Ölüm Yok (Söz. A. Kadir), Atourov'la AlimoVun Partızan. Suriye halk şarkısı N'eşid El Tahrir (Kurtuluş Marşı). anonım vapıtlar Beyaz Gelinlık. Gün Doğdu. Ulaş'a Ağıt. Vur Ulan Köpek Dölu. Nurhak. Şarkışla ve Aşık Sinem Bacı'nın Kızıldere marşlan yer alıyor. CD'de ıse bu lısteye Avusturya Işçi Marşı ile Degeyter'la Fottier'nın Entemaî.yoneri ekleniyor. Metheny hep aynı Pat Metheny Group hakkında bir şey söylemeye kalkmak, bir bakıma vıllardır dile getırilenleri tekrarlama riskı doğuruyor. Yapılan müziğin düzeyı ne düşüyor ne yükseliyor, uzun süredir aynı çizgıde Pat Metheny ve dostlan... Piyasaya yeni çıkan "Quartet" albümünde grup çekırdek halıne dönüp klasik ekipte ısrar etmış: En önde gitanst lider Metheny var; Ardında sadık klavyecı Llye Mays, kontrbasçı Steve Rodby, davul ve vurmalılarda Paul \Vertico. Quartet albümünde ortav a koyulan müzik özde değışmese de bir "relaks" hali sezilivor parçalarda. Bestelenn büvük bölümü Metheny'nın. diğerleri de Mays'in ve grubun ortak çalışmasının ürünü. Bu da gösteriyor ki albümün en belirgin özelliği bir emprovizasyon havasında yaratılmasından kavnaklanıyor. Grubun Güney Amenka'ya daha az rağbet etmesi. Metheny "nin bazı elektriklı atılımlan haricınde akustik soundda ısrar edılmesı Quartefi piyasadaki "arayış"lann arasından sıyınp zevkle dinlenen bir caz çalışmasına dönüştürüyor. Gültekin'in 'eskileri' Hasret Gültekin'in 1989 tarihli albümü Gece ile Gündüz *- Arasında gözden _eçınlerek veniden yayımlandı. Düzenlemeleri Oğuz Abadan'ın yüklendıği albümde Gültekin şu parçaları yorumluyor: Paramparça. Merhabâ Çocuk, Gece ile Gündüz Arasında, Bir An Yum Gözlerini, Acıyı Bal E> ledik, Tam da Alışmışken. Dağlar Dağlar, Gönül Çalamazsın, Dilek. Dört Kurşun, Gerizler Başı. Davos Köçekçesi. Nerede o eski iıuıatiklerTürkiye'de her alanda yaşanan karmaşa müziğe de fazlasıyla yan- sıyor. Endüstrinın zorlamasıyla birbirine bulaşan arabesk. halk ve sanat müziğı türleri, popa benze- meyen pop, rocka benzemeyen rock derken müziksever seçme ye- tisini yitirmiş durumda. 'Her tür müziği severim' diyen- lerin sa> ısı. tek isme gönül vermiş- lerden kac be kat fazla. Varoş kah- ramanları Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses bugün Etiler, Bağdat Caddesı. Nişanta- şı"nın dagözdesi; Emrah"ınparça- ları diskoteklerin vazgeçilmez sürprizleri; Orhancılar. Ferdiciler pop-arabesk kulvanna iyice yerle- şen Sezen Aksu ve Kayahan'ın ye- ni dınleyıcilen... Yüzlerce radyo ve TV kanalının sabahtan akşama dek kafalara çak- tığı tek tıp müzik. kahramanın söy- ledıklerinden ötesine itibar etme- yen fanatikleri de. halk müziğin- den başkasını dinlemeyen sol kesi- mi de, rockçuyu ve metalciyi de teslım almış durumda. Müzik ya- zarlanndan ve Taner Öngür'den müzik fanatiklerinin son durumla- nnı değerlendirmelerini istedik: Taner Öngür (MoğoUar): Varoşlardaki insanlann sıkmtı- lannı. acılannı dile getirdigine ina- nılan Müslüm Gürses'te var tek bu karizma. Eskiden Ferdicilerle, Or- hancılar da fanatıkti. ama Ferdi'yle Orhan popülızme kaydığı için fa- natikleri de Müslüm'e yakınlaştı ve Müslüm ezilmişliğin sembolü olarak bir çeşit alt kültür şeklinde büyüdü. Rockta bir ara ağır rockçılar, de- lıkanlılar vardı; metalciler sadece metal gruplannın peşinden gıder- di Sol kesimde Grup Yorum'dan Yenı Türkü'ye uzanan bir aynm görülürdü. Bugün Türkıye çok karmaşık bir kültür içinde olduğundan keskin bir şey ortaya çıkmıyor. Belki böy- lesi daha iyı. Fanatik olmak yerine renkliliğe inanmak ve dürüstlükle, düzeyliliğin peşinden yürümek da- ha gerçekçi bence. Derya Bengi (Roll yazan): Türkiye'de müzikte kendine Cumhur Canbazoğl MUZIK Arabeskin krallan popülerleştikçe underground müziği sırtlama görevi MüsKim Baba'va kaldı. Erkin Koray'ın kitksi yaşlanıyor bağlı kitleleryaratabilen şarkıcıya ben rastlamadım. Belkı bazı ara- besk sanatçılan ve Erkin Koray gi- bı tek tük ınsanlar bu örneğe uyu- yorlar, ama tam olarak bir ilahlık hali mevcut değil. Böyle bir örneğin hayat bulabil- mesi için o şarkıcının öncelikle te- levizyon kanallanndan uzak dur- ması. dolayısiyla ekranlara ıhtiya- cının olmaması gerekiyor. Bol bol televızyona çtkan. talk şovdan talk şova koşuşturan adamdan ilah çık- Tayfur ve Gencebay varoşlarla biriikte zengin semtkrin de gözdesi. maz. yanı medyayla ılişiği kesip bizzat kendisi medyum haline gel- meli. Ancak televizyon kanallan dışında tüm kanallar tıkalı Türki- ye'de. Ne fan kulüpler, ne doğru- dan iletişım saglayan fanzinimsi yayınlar, ne konserîer ne de kulüp- ler v ar. Sık sık kaset çıkarmakla ol- muyor, söyleyecek sözün olması lazım, duruşunun olması lazım. Bizde ise maaiesef duruş deyince yerinde durmak anlaşılıyor. Serkan Seymen (Radikal yaza- n): Bu ışin iki boyutu var; birincı- si böyle bir alt kültürü yaratacak adam yok ki kitlesi olsun. lkincısı böyle bir alt kültür yok ki sanatçı- sını yaratsın. Bu ülkede sanatçıla- nn işlevi televizyonlara çıkıp ma- gazin muhabirlerine herkes için "değerli sanatçı kardeşimiz' diye gülücükler dağıtmak ve günü kur- tarmak. Karizmatik tanımına uyan bir tek Müslüm Gürses ve birkaç yıl önceki haliyle Erkin Koray var. Onu da şu anda 25 yaş üstü kitle- den bir grup fanatıklik derecesin- de se\iyor, daha gençler arasında urnursanmıyor. Özellikle rockta Batı ayannda fanatikler ve kanzmatık adamlar çıkmaması da Türkiye'deki rockçı- lann yüzde 90'ının hafta sonu rockçısı olmasından kaynaklanı- yor. Hafta sonu bir barda cover ça- lanlan dinleyip rockçı olduğunu i- lan edenlerle şekillenemiyor roc- kın yaşam bıçımi. Metin Solmaz (Müzük yazan): Pop starlanna tapınmak, yaratıcı olmayan. 'pasif izteyki yoğun' bir çağda yaşadığımızın en açık gös- tergesi elbette. Kitle iletişim araçlan idollerinin ürünlenni 'tüketmekle yükümlü- yüz' adeta. Cstelik. topu topu beş sene öncesine kadar 'tek idoTe yü- rekten, hatta göbekten ba|lı insan- lar varken, şimdı kaygan zeminli ve yapay bir gündemle dalgalanan bir izleyici güruhu var. Önceden *Orhan Abkfler' vardı, idolleri 'ağabeyleri'ydi; 'Ferdi'ci- ler1 vardı. idolleri 'arkadaşlan 0- bi'ydi- tbo ise neredeyse hısım ak- rabaydı ve bunlar ayn ayn kamp- lardı. Nispeten paralı mahallelerde ise 'metafci'ler. 'acid'ciler benzeri kamplar vardı. Aynı müzikler hâlâ var, ama kamplan yok. Örneğin Orhan Abi. artık herke- sin abisi. Müslüm 'Baba' gibi mün- ferit örnekler dışında pop starlan- nı artık çok daha kolektif biçimde tüketiyoruz. Üstelik artık ürünleri- ni değil kendilerini de tüketiyor ve yenısini 'ediniyoruz.' Bahsettiğim türde kamplan asla savunmuyo- rum, ama bugünkü, bir iyiye gidi- şin değil, daha kişiliksiz, 'heryola gelen' bir estetik anlayışın göster- gesi bence.' i Samimiyetim etküediinsanları' Satışı 350 bine ulaşan Sen Türkû- lerini Söyleyle 1996'nın en gözde ısımlennden bin olan Yavuz Bingöl, Ali Rıza Binboğa'nın sevilen beste- si BahanmSensin'i isim olarak seç- tıgı yenı albümunü şubat başında ADÂ Müzik etiketıyle çıkartıyor. Bingöl'ün bu ikinci çahşmasında dokuzu anonim olmak üzere on üç parca bulunuyor : Eğin Türküsü, Ağlama\ar(söz-müzik: A. Cemil Cankat). Değmen Benim, Suzan Su- zi,GelHele(söz-müzik: Behlül Al- kan). Kızıhrmak Ağıdı, Oy Dağlar (söz- Nıhat Behram, müzik: Ali As- ker). Vay Le Le (söz-müzik: Hakan lşık), Neredesin Sen (söz-müzık: Neşet Ertaş). BahanmSensin (söz- müzik: Ali Rıza Bınboga), Kımuzı Gül, Dağlar (söz-müzik: Bilal Er- can) ve enstrümantal Yanm Söz (Müzik: Yavuz Bingöl). Parçaların düzenlemelerini de yüklenen Yavuz Bingöl ilk albümü Sen Türkülerini Söyle ve yeni al- büm Bahanm Sensin'i şöyledeğer- lendiriyor: - İlk alhûmün bu kadar tutması- nın sırn ne sizce ? İlk albümü yaparken bu kadar ıl- gi göreceğinı tahmin etmedim. Çünkü türkü söylüyordum. Insanlar bugüne dek türküyü ya tek bağla- mayia ya da bağlamanın yanında sekız-on enstrümanla, bağıran ses- lerle, çok yüksek perdeden okuyan seslerle dtnledıler. Böyle bir ortam- da sesimin yumuşak oluşu, kulak- lan rahatsız etmeyişı, bağlamayla piyanonun dostuğu, herşeyden ön- ce samimiyetim insanlan etkıledı bence. - Olumsuz eleştiriler gekli mi aka- demik çevrelerden ? Çok az enstrüman küllanılmasın- dan dolayı amatör çalışma diyenler çıktı. Ancak bu da iyi bir eleştiri bence; Çünkü amatör ruh korundu- ğu ölçüde insan ticari kaygılann dı- şında iş yapabiliyor. - 'Bahanm Sensin'de ne gibi yeni- liklervar? Dostluğa, kardeşliğe. banşa ve sevdaya yakılan türkülerimizı en ıyı şekılde yansıtabilmek amacıyla al- bümün büyük bölümünü kendim yaptım. çoğu enstrümanı kendim kullandım. Bağlamalann hepsini, bağlamalann hepsini, piyanonun bir bölümünü çaldım. düzenlemele- rin hepsini yaptım ve ilk albümde- ki gibi yalmlığın sürmesini hedef- ledım. Bir de tabla ve arplı enstrü- mantal parçam var. Burada nevv- age'e yakin bir türü denedım. Imparatorluk savasağlgm7O'li yrffarda dünya yoğım olarak grevlerle, terörle. mi- tinglerle yaşarken ABBA'nın parçalan insanlara pembe dünya sunuyordu. Salopetle- riyle Dancing Queen'i, Mo- ney Money' i, Mamma Mia'yı söyleyen bu Isveçli dörtlüyü, 240 milyon albümlük bir ti- rajla tüm zamanlann en fazla satan grubu yapıyordu. Benny Anderson (1946), sanşın Agnetha Faltskog (1950). BjornUlvaeus( 1945) ve kumral Frida Lyngstad'ın (1950) isimlerinin'ilk harfle- nnden oluşan ABBA, büyük paralar kazandıktan sonra 1982yıhndadağıldı. Bir şarkılannda da söyle- dikleri gibi Money, Money, Money (para, para, para) fel- sefesı sonucu oluşan büyük servet ölüm tehditlerinı arttır- mış, ABBA da göz önünden çekilerek sakin bir yaşamı seçmişti. Grup dağıldı ama AB- BA'nın ünü eskı hızıyla de- vam etti. Piyasaya sürülen her toplama a'lbüm ABBA'nın kasasına büyük paralar akıttı; bunlar arasında beş milyon adetten az satan albüm çık- madı. ABBA imparatorluğu bir türlü tarihteki yerini almıyor- du. 1994 te PrisciUa, ÇöUer Kraliçesi filminde grubun şarkılannı taklit eden üç tra- vesti, imparatorluğun popü- laritesinin genç kuşaklara u- laşmasında hatırı sayılır bir pay sahibi olmuştu; bu arada grubun taklitçileri artmıştı. Avusturyalı grup Bjorc Aga- in, Fransız VoulezVous,Isveç- li ilahlan konserlerde ve al- bümlerde taklit ederek küp- lerini doldurdular. Nk kezGöteburg'da birres- torantta Festfolk adıyla sah- neye çıkan, I974'te bir aşk öyküsünü Napolyon'un sa- vaşlanna benzeten Waterloo adlı parçayla Eurovision'u kazanarak dünyayla tanışan ABBA, on beş yıl önce dağıl- masına karşın en fazla fan ku- lübüne sahip grup unvanına sahip. Genç hayranlan Volvo'dan sonra Isveç'in ihraç ettiği bu en ünlü markanın yeniden ha- yata dönmesini istiyor. Bunun en güncel kanıtı bir- kaç hafta önce dünyayla bir- 1 ikte bizde de CD ve videoka- set halinde piyasaya sürülen 39 parçalık son toplama al- büm ABBA-ForeverGold'un gördüğü ilgi. ForeverGold, Dancing Qu- een, Knowing Me Kncming You, Mamma Mia, The Win- ner Takes It Ali, Money Mo- ney Money; SOS, Fernando, Voulez Vous, Gimme Gimme Gimme, The Name of The Game, VVaterioo, VVhen I Kis- ses The Teacher, That's Me gibi hitlerden oluşuyor. Iivaneli'nîıı 6 YoP albüınü çıkıyor Son dönemde İstanbul Kanatlanmın Altın- da (Tuluyhan L'ğurlu). Baba Zula'nın yaptığı TabuttaRövaşata ve Eşkrva'nın (müzik yönet- meni Erkan Oğur), müzik albümlennin gördü- ğü ılgı daha önce, bu alanda şansını denemiş şirkı-tlen harekete geçırdi. Bundan da önemlı- s; yenı sezon için çekimi süren birçok fılm ıçın yönetmen ve yapımcılarözgün müzik arayışı- na gırdiler. Örneğin Can Atilla, \a>uzÖz- kan'ın yenı çalışması Bir Erke- ğin Anatomisi'nın müzıklennı hazırlamava başladı. Erkan Oğur'un bir iki fılm müziği ça- lışması olduğu bıliniyor. Ahmet Koç, yeni albümü Yediveren Anadolu'da Çöpçüler Krab ve De%lerin Aşkı filmlerinden te- malarkoyuyor... Daha önce Mariryn Monroe ve Charlie Chaplin albümlerinı çıkaran Trikont şırketi ıse peşpe- şe üç önemli fılm müziği albü- münü piyasaya sürmeye hazır- lanıyor. Bunlardan birıncisi Re- is Çelik'ın yönettıği Işıklar Sön- mesin ın müzıklen. Şubatın ba- şmda müzıkseverlere ulaşacak bu 34 dakikalık albümde ana te- ma, Takıp, Ağıt (Fırat Başkale, Aynur Doğan) ve final tema gi- bi bölümler yer alıyor. Trikont'un ikinci albü- mü Türk Sinemasında Film \)üzikleri adını ta- şıyor. Bu albümde de Atilla Özdemiroğlu'nun AııayurtOtelive Adı Vasfıye'den ıkı kompozıs- yonu. Cahit Berkay'm Koltuk Kavgası, Selim Atakan'ın Düş Gezginleri ve Benim Sinemala- nm kompozısyonlan. Serdar Keskin'ın C- Blok'tan Tecavüz adlı bölüme yazdığı beste, MaztumÇimen'ın YunusEmre'si, MehmetŞo- yarslan-OnnoTunç'un KaranlıkEUer'ıveÖz- kan Turgay 'ın Bir Kadın Düşmamna yazdık- ları var. 42 dakikalık bu albümün ikincısi ve üçüncüsünün de hazırlanacağını bildiriyor Tri- kont. Şirketin bizce film müziği alanında ya- pacağı en önemli atak Şerif Gören'in 'YoJ' fil- minin müzik albümunü (Ada, İzın. Tarlalan YEŞİL ELMA Seyahat Acentası İstiklal Cad. 81/1 80060 Beyoğlu-İST Tel : 212 249 52 11 Fax: 212 293 20 76 Budapeşte - MALEV Macar Hava Yolları ile ulaşım 8-12 - 4 gece **** otelde oda-kahvaltı konaklama Subat - Budapeşte Havaalanı transferleri 1007 - Rehberlik ve şehir turu dahil 475.-USD '**a / - Özel uçak ile ulaşım - 4 gece *** otellerde ia-kahvaltı konaklamao SİCİIya-Palermo - Palemno Havaalanı transferleri 2QQ -USD " Ren ber lik ve şehir turu dahil C u m a r t e s i - P a z a r g ü n l e r i d e a ç ı ğ ı z . . . T a k s i t l e ö d e m e o l a n a ğ ı Dınlemek, Rüzgârda Atlı, Fırtına, Adam ve Ço- cuk, Yolda. Ada-2, Ahmedo Ronı, Anısma, Yal- nızlık, fınal teması) yayımlamak olacak. Zül- fü Livaneli'nin, filmi Fransa'da Yılmaz Gü- ney'le izledikten sonra yazıp Stockholm'de ka- yıt ettiği. ardından bir bölümüne Kendal'ın Kürt ağıtlannın eklendıği albüm, Amenka'da ve Avrupa'da Lıvaneli imzası yerine Sebastian Argol adıyla piyasaya sürülmüş- tü. Livaneli'nin anlattığına göre Abidin Dino, vatandaşhktan çı- kartılmaması için ona böyle bir çözüm önermişti ve o günden sonra Livaneli'ye albümden ge- len tüm telıf, bu isimle hesabına aktanlmıştı. Trikont'un diğer fılm müziği albümü projelerinı de aktaralım: Şirket IVIarlene Dietrkh kayıtla- nnı LiHi Marlene, Fred Asta- ire/Ginger Rogers şarkılannı da Muskals adıyla çıkarmayı plan- lıyor. Ardından haziran ayına doğru Aydın Esen'in. lz (yönet- men Yeşim Lstaoglu) filmine yazdığı kompozısyonlar yayım- lanacak; MazhımÇimen'ın So- ğuk Geceler, Aysan'run Zilleri, Hollywood Kaçaklan ve belge- sel müzıklen de proje lıstesinde gözüküyor. 7_i i *| 997 CORUS SELMI \\DAK Bir Yüzü Ak Bip Yüzü Kara "Musiki ile ılgisi olmayan yaratıklar in- san değildir. Musikisiz yaşam zaten ol- maz. "(Atatürk) "Bir toplumun müziği bozuldu mu o toplumda pek çok şey de bozulmuş de- mektir." (Korrfüçyüs) Bu yazımda "Bir Yüzü Ak, Bir Yüzü Ka- ra"başlığını neden uygun bulduğumu he- men kısacaaçıklayayım: Geçen hafta (18 Ocak 1997 Cumartesi) gazetemizin "Olaylar ve Görüşler"e ayrılan 2. sayfa- sında çok değerli ve ileri görüşlü Prof. Dr. Bedia Akarsu'nun "Fazıl Say ve Türk Musıkısinde Devrim" başlıklı yazısını iç- tenlikle, dikkatle ve olumlu yönde etkile- nerek okumuş, aynı zamanda günümü- zün karanlık ve karmaşık ortamında ge- leceğe yönelik umutlarımın arttığını duy- muştum. Bu yazısında Bedia Akarsu, üs- tün yetenekli genç pıyano virtüözü ve besteci Fazıl Say'ın konserinden esinle- nerek "Türk Musikisinde Devrim" konu- sunu, Atatürk'ün Türkiye Cumhuriye- ti'nde yarattığı "uygar, evrensel ve çok- sesli müzik" atılımlarını, kanservatuvar- lar, operalar. baleler ve diğer kurumları- mızı, yurtıçinde ve dışında başarılar ka- zanan sanatçılarımızı örnek göstererek yeniliğe, evrenselliğe ve uygarlığı karşı olanlara da gereken yanıtı vermiş, aynca kültür ve sanat alanında yetkilileri uyar- mıştı. Aynı günkü gazetemizde Toktamış Ateş'in "Seyyan Hanımlar..." başlıklı ya- zısı, beni büsbütün duygulandırdı ve umutlandırdı. Ülkemizde müziğin tango türününü eşsiz yorumcusu Seyyan Ha- nım'ı örnek alarak Toktamış Ateş özetle: "Seyyan Hanım ve Seyyan Hanımlar be- ni cumhuriyetimizin geleceğiyle ilgili umutlara taşıyor... Inanılmaz derecede- ki zor koşullar altında Mustafa Kemal aydınlığını götürmeye çalışan evlatlan-, mızı düşündüm. Onlar da günümüzün', Seyyan Hanımlan idiler. Aynı umudu, ay-", nı inancı, aynı heyecanı ve aynı kararlılı-' ğı paylaşıyortardı" diyordu. Bir süre önce (2 Kasım 1996 Cumar- tesi) yine gazetemizin bana ayrılan "Gö- rüş" köşesinde "Atatürk ile Müzikte Ev- rim" başlığı altında: Atatürk'ün "Musiki- siz inkılap olmaz" sözü doğrultusunda yarattığı müzik devriminin ilkelerini özet- le belirtmiştim. Işte bu yolda yapılanlar madalyonun ak yüzü... Bir de öteki yü- züne bakalım: Evrenselliği kabul et- meyen tutucu kesimin yanı sıra, gitgide yozlaşan ezgiler, birbirinin aynı ritimler, Türkçeyi de bozan sözler, kandırılmakta olan çocuk sanatçılar ve yetenekler, /medyad#(TV'ler, radyolar vd.^-.yaytrn-: lanan neler de neler?! işte bu da "kara yüzü".. Yine Atatürk'ün şu sözü: "İnsanlara basit ve geçici heyecan verecek musıkiyi ara- mayın. Musiki bilgilerimizden ve bilhas- sa ses sanatkârlanmızdan istediğimiz ve aradığımız budur." Yerli popta geçen hafta. Ceylan adlı par- çalanyla büyük çıkjş yapan Ayna, Gittiğin- YağmuriaGelalbümleriyle "1 Sumara"da-' • ki yerini zor daolsakorudu. Erkan Oğur'un müzik yönetmenlığini yaptığı Eşkıyafîlmi- nin müzik albümü ise Ayna grubunun he-.' men ardında gidiyor. Eşkıya'nın satışı sabah' akşam TV'de boy gösteren birçok popçu-* nun rakamlannı kjsa sürede geride bıraktı.'- Şebnem Ferahın ilk solo albümü Kadın ise Sibel Alaş'ın ikinci çalışması Fem'le üçün- cülük için çekişti ve bir adım öne geçerek' lıstede kaldı. Türk sanat müziğinde Muazzez Ersoy,ara- beskçilerin bile satışlannı geride bırakan Nostalji 2 ile zirvede yalnız. Ebru Gündeş, Kurtlar Sofrası'yla, Yılmaz Morgül, Yılmaz Morgül 2'yle Muazzez Ersoy'u izliyor. Halk müziğinde Musa Eroğlu,onuncu al- bümü Halil İbrahim / Kerbela Destanı'yla diğer sanatçılann çok önünde İkinci sırada SeherYıldıa'yla BeOasAkkale/ ArifSağiki- lısi var: üçüncü Dicle'uinOğlu'yla Fatih K*- sapannak. Yabancı müzikte Enigma'nın üçüncü ça- lışması, Le Roi Est Mort, VTve Le Roi liste- ye birinci sıradan girdi. Madonna'nın baş- rolünü yüklendiği Evita fılminin yine büyük bölümü Madonna tarafından yorumlanan müzik albümü ikincıliğını korudu. '96'daki popülerliğini yenı yıla taşıyan Tragic King- dom, No Doubt albümüy le üçüncü oldu. yeniler \>z - Blue is the Colour- The Beautiful South . - Stars and Stripes- The Beach Boys > - Another Level- Backstreet t| - At The Speed of Life- XZIbit ^ - Temporal- Radio Tarifa (ÇD) S - The Gift- Larry Garlton (CD) 5 - n- The President of The United States oÇ America. « -TheFirstWlwesClub-MFTMP 5 - That Thing You Dou- OM PS Ç - Renaissance- Omegavibes S - Crocodile Shoes 2- Jimmy Nail ;* - Dig, Digger, Diggest! The Best of- Mr. Big^ -SpaceJam-MFIMP * - The Best of- Vaya Con Dios - Sus Konuşma- Zeynep Uğurlu - Meh/an- Melvan - Bir Tanem- Neşe Karaböcek -HadiGel-Aylin - Fem- Sibel Alaş ^ - Birkaç Sonsuzluk Anı- Janet Jak Esim En* samble 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear